• Sonuç bulunamadı

Göç ve din (İsveç'teki Kululular örneği)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Göç ve din (İsveç'teki Kululular örneği)"

Copied!
522
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ

FELSEFE VE DĐN BĐLĐMLERĐ ANABĐLĐM DALI

DĐN SOSYOLOJĐSĐ BĐLĐM DALI

GÖÇ VE DĐN

(ĐSVEÇ’TEKĐ KULULULAR ÖRNEĞĐ)

Arif KORKMAZ

DOKTORA TEZĐ

Danışman

PROF. DR. MEHMET BAYYĐĞĐT

(2)

ĐÇĐNDEKĐLER

Bilimsel Etik Sayfası ………... Tez Kabul Formu ……….. Önsöz ……….. Özet ……….. Summary ………. Kısaltmalar Listesi ……….. Tablolar Listesi ……… Şekiller Listesi ……...……….………. Resimler Listesi ………..………. Giriş ……… 1. Konu ………..………. 2. Önem ve Amaç ………... 3. Kapsam ve Sınırlılıklar ………...……… I. BÖLÜM – TEORĐK ÇERÇEVE: GÖÇ ve DĐN ………..…. 1. Kavramsal Çerçeve ……… 1.1. Göç ………... 1.2. Din ve Dindarlık……… 1.2.1. Din ……….. 1.2.1.1. Etimolojik Analiz ……… 1.2.1.2. Terimsel Analiz ………...……… 1.2.1.2.1. Özsel Yaklaşım ……….……... 1.2.1.2.2. Đşlevsel Yaklaşım ……….………… 1.2.2. Dindarlık ……… 1.3. Değişim ………... vi vii viii xi xii xiii xv xvi xx 1 1 2 5 6 7 7 14 14 14 17 18 22 29 33

(3)

2. Kuramsal Çerçeve: Göç–Din Etkileşimi ………. 2.1. Göç Sürecini Etkileyen Bir Değişken Olarak Din(darlık) ………... 2.1.1. Olumlu Etki ………..…….. 2.1.2. Olumsuz Etki …………...……….……….. 2.2. Dindarlık Sürecini Etkileyen Bir Değişken Olarak Göç ………….. 2.2.1. Olumlu Etki ………...………...…….. 2.2.2. Olumsuz Etki ………...……….. 2.3. Diğer Etkiler ………. 2.3.1. Batılılaşma ………...……….. 2.3.2. Bireyselleşme ………...………... 2.3.3. Çoğullaşma ………...……….. 2.3.4. Kentleşme ………...

II. BÖLÜM – AMPĐRĐK ÇERÇEVE: GÖÇ ve DĐN (ĐSVEÇ’TEKĐ

KULULULAR) ………...

GĐRĐŞ: ARAŞTIRMA ALANI ……….. 1. Kulu ………. 1.1. Genel Bilgiler ……… 1.2. Sosyal ve Dini Hayat ………. 1.3. Đsveç’e Göç ………... 2. Đsveç ……… 2.1. Genel Bilgiler ……… 2.2. Din ………. 2.3. Ülkede Đslam ve Müslümanlar ……….. 1. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMĐ ……….. 1.1. Veri Seti ………... 1.1.1. Gözlem ………... 1.1.1.1. Dolaylı/Belgesel Gözlem ……… 1.1.1.2. Dolaysız/Doğrudan Gözlem ……… 1.1.2. Anket ……….. 42 50 54 59 66 67 77 85 85 89 91 96 103 103 103 103 112 122 131 131 139 150 188 188 189 189 189 190

(4)

1.1.3. Mülakat ……….. 1.1.4. Odak Grup Tartışması ……… 1.2. Evren ve Örneklem ……….. 1.2.1. Đsveç Evren ve Örneklemi ……….. 1.2.2. Kulu Evren ve Örneklemi ……….. 1.3. Uygulama ve Değerlendirme ………... 1.3.1. Uygulama ………... 1.3.2. Değerlendirme ……… 2. ARAŞTIRMANIN VARSAYIMLARI ………. 3. DEMOGRAFĐK VE SOSYOKÜLTÜREL PROFĐL ………. 3.1. Cinsiyet ve Yaş ……… 3.2. Doğum Yeri ve Yerleşim Çevresi ………...………. 3.3. Medeni Durum ve Aile ……… 3.4. Eğitim ………... 3.5. Meslek/Đş ……….. 3.6. Gelir ………. 3.7. Dil ………... 3.8. Đsveç ile Đlişkiler ve Đsveç Algısı ………... 3.9. Türkiye ile Đlişkiler ve Türkiye Algısı ………. 4. DĐNĐ PROFĐL ……… 4.1. Dindarlığın Boyutları ………... 4.1.1. Bilgi ……… 4.1.2. Đnanç ………... 4.1.3. Đbadet ……….. 4.1.4. Tecrübe ………... 4.1.5. Etki ………. 4.1.5.1. Din–Aile Etkileşimi ……… 4.1.5.2. Din–Eğitim Etkileşimi ……… 4.1.5.3. Din–Siyaset Etkileşimi ……… 4.1.5.4. Din–Ekonomi Etkileşimi ………. 4.1.5.5. Din – Kişilerarası Đlişkiler Etkileşimi ……….

191 191 192 195 200 202 202 206 207 209 209 210 211 215 218 222 224 226 261 277 277 277 285 291 309 310 312 326 332 334 338

(5)

4.1.5.5.1. Komşuluk–Arkadaşlık Đlişkileri …………... 4.1.5.5.2. Gayrimüslimlerle Đlişkiler ……… 4.1.5.6. Din–Kimlik Etkileşimi ……… 4.2. Dini Sorunlar ……… 4.3. Sosyokültürel ve Dini Örgütlenme: Dini Organizasyon ve Gruplar ... 4.3.1. T.C. Diyanet Đşleri Başkanlığı ……… 4.3.2. Süleymanlılar Cemaati ………... 4.3.3. Milli Görüş ……...……….. 4.3.4. Fethullah Gülen Cemaati ………... 4.3.5. Diğer Dini Gruplar ……….

Sonuç ……….. Kaynakça ………. Ekler ……… Özgeçmiş ………. 338 341 347 354 377 379 382 383 384 385 387 393 439 500

(6)

T.C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BĐLĐMSEL ETĐK SAYFASI

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

Arif KORKMAZ

(7)

T.C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

DOKTORA TEZĐ KABUL FORMU

Arif KORKMAZ tarafından hazırlanan Göç ve Din (Đsveç’teki Kululular Örneği) başlıklı bu çalışma 28 / 06 / 2010 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oyçokluğu ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından doktora tezi olarak kabul edilmiştir.

Prof. Dr. Mehmet BAYYĐĞĐT Başkan Doç. Dr. Bünyamin SOLMAZ Üye Doç. Dr. Abdülkerim BAHADIR Üye Doç. Dr. Hayri ERTEN Üye Doç. Dr. Mustafa TEKĐN Üye

(8)

ÖNSÖZ

Pozitivist düşünürlerce XIX. ve XX. yüzyılda dile getirilen “dinin insan toplumundan silinip gideceği” yönündeki varsayımlar gerçekleşmemiş ve din, XXI. yüzyılda da gündemde kalmaya devam etmiştir. Bu nedenle dinin, modern dünyada da hala tartışmaların odağında olmaya devam ettiği gözlenmektedir. Ne var ki din konusundaki pek çok çalışma genellikle geleneksel inceleme yöntemleri esas alınarak yapılmakta; dolayısıyla bu çalışmaların nazari ve spekülatif yönü ağır basmaktadır. Bununla birlikte sosyal bilimlerin ve bu bilimlere paralel olarak gelişimini sürdüren, aralarında din sosyolojisinin de yer aldığı yeni din bilimlerinin karakteri, onların olgusal, deneysel ve objektif bir metodoloji benimsemiş olmalarıdır. Dinin bu şekilde deneysel olarak incelenmesi, hem ‘yaşayan din’ üzerine malumatımızın derinleşmesi, hem dini realitenin daha gerçekçi olarak anlaşılması ve hem de dini sorunlara daha realist çözümler üretilebilmesi açısından hayati bir zaruret haline gelmiştir.

Bu çerçevede, ülkemizde de dinin deneysel araştırmalara konu edilmesi, son yıllarda artış göstermekte ve bu araştırmalar arasında, özellikle Đlahiyat Fakülteleri bünyesindeki araştırmacıların yürüttüğü din sosyolojisi çalışmalarının önemli bir literatür oluşturduğu görülmektedir. Ülkemizde din sosyolojisi, dinin toplumsal yansımaları, toplumsal kurumlarla ilişkileri, sanayileşme, kentleşme, modernleşme ve benzeri pek çok olguyla etkileşimleri gibi konularda yüzlerce çalışma vermiştir ve yetkin bir alan olma yolunda hızla ilerlemektedir. Bu bağlamda, biraz da güncel sorunların haklı önceliği nedeniyle bazı alanlar, söz konusu sosyal araştırmalar arasında ya kendine hiç yer bulamamakta ya da oldukça yetersiz olarak temsil edilmektedir. Türkiye’de gerçekleştirilen din sosyolojisi çalışmaları açısından bu alanlardan biri de, ‘göç–din ilişkileri’dir. ‘Din ve değişim ilişkisi’, din sosyolojisinin en önemli ilgi alanlarının başında gelmesine rağmen, göç ve din konusunun, bu deneysel disiplin içinde hak ettiği oranda incelenmemiş olması, özellikle bir göç ülkesi olan Türkiye için önemli bir eksikliktir.

(9)

Bu araştırmada, Türk din sosyolojisinin kayıp halkalarından biri olarak karşımıza çıkan ‘göç–din ilişkileri’, Konya’nın Kulu ilçesinden Đsveç’e gitmiş göçmenlerin dini hayatı bağlamında çözümlenmeye ve göçün, Đsveç’teki Kululu göçmenlerin dini hayatı üzerindeki etkileri analiz edilmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede, araştırmanın konusu, önem ve amacı ile kapsam ve sınırlılıkları konusundaki bilgilerin yer aldığı ‘Giriş’ dışında, bu çalışma, iki ana bölümden oluşmaktadır: teorik çerçeve ve ampirik çerçeve. Teorik çerçeve, kavramsal ve kuramsal çerçevelerden oluşan iki alt bölüme ayrılırken; ampirik çerçeve, araştırma alanını tanıtan bir ‘giriş’in ardından araştırmanın yöntemi ve varsayımları ile örneklemin demografik–sosyokültürel ve dini profilinden meydana gelen dört alt bölümden oluşmaktadır.

Çalışma boyunca adını sayamayacağım ve kendilerine teşekkür borçlu olduğum pek çok kişinin yardımını gördüğümü belirtmeliyim. Bunlar arasında, öncelikle, danışman hocam Prof. Dr. Mehmet Bayyiğit’le beraber bu konuyu çalışmam konusunda beni teşvik eden ve maddi ve manevi yardımlarını esirgemeyen Kulu Belediye Başkanı Dr. Ahmet Yıldız’a, Đsveç’teki çalışmalarım esnasında çok değerli yardımlarını gördüğüm Đsveç Din Hizmetleri Müşaviri Dr. Yaşar Yiğit’e, Konya/Meram Müftüsü Đbrahim Öcüt’e, Đsveç Türk Đşçi Dernekleri Federasyonu Başkanı Hasan Dölek’e, beni evinde ağırlayan ve rehberlik yapan Mustafa Özdemirok’a, Rinkeby’deki Spånga Mevlana Camii Dernek Başkanı Cafer Kılıç’a, Türk Đsveç Kültür Derneği Başkanı Đhsan Kılıç’a, Stockholm anketleri konusundaki yardımlarından dolayı başta Celal Kılıç olmak üzere Hüseyin Kılıç, Arif Kılıç, Nebi Erdoğan, Halil Đbrahim Çiğel, Süleyman Kılıç, Muhsin Ünver, Haki Korkmaz, Bünyamin Erdal, Đsmail Erdal, Selam Erdal, Zeki Vural ve Hüsnü Yıldız beyefendilere, Stockholm’deki ev arkadaşlarım Mikael Hanne ve Bülent Kılıç’a, misafirperver komşularım Đsmail ve Meryem Aslan çiftine, Stockholm’de bulunan Spånga Mevlana Camii din görevlisi Hasan Bayrak’a, Göteborg anketleri konusundaki yardımlarından ve misafirperverliğinden ötürü Göteborg Diyanet Camii Din Görevlisi Rüstem Can’a, bayan anketleri konusundaki yardımları için din görevlileri Şule Uysal ve Emine Kaya hanımefendilere, ayrıca her konuda pek çok yardımlarını gördüğüm Đsveç’teki bütün din görevlilerine ve elbette sıcak

(10)

misafirperverlikleri ve ankete katılımları ile çalışmaya büyük emekleri geçen Đsveç’teki tüm Kululu göçmenlere teşekkür ederim. Bu arada, Kulu anketlerini uygulayan anketörlere ve ankete katılan Kulu halkına da teşekkür etmeliyim. Diğer yandan, kaynak konusundaki yardımlarından dolayı Arş. Gör. Yusuf Daşdemir’e ve Yrd. Doç. Dr. Sami Baybal’a, anket sonuçlarının bilgisayara girilmesi konusundaki yardımlarından dolayı Fatma Zehra Öztürk’e ve ayrıca, çalışmanın tüm safhalarında değerli öneri ve katkıları için Doç. Dr. Abdülkerim Bahadır ile Doç. Dr. Bünyamin Solmaz hocalarıma ve tabii ki beni bu çalışmaya teşvik eden ve sadece teşvik etmekle kalmayıp araştırmayı tamamlayabilmem için her türlü maddi ve manevi desteğini de esirgemeyen değerli danışman hocam Prof. Dr. Mehmet Bayyiğit’e içten teşekkürlerimi sunarım.

Arif Korkmaz Konya – 2010

(11)

T.C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Adı Soyadı Arif KORKMAZ Numarası: 044145041003 Ana Bilim /

Bilim Dalı

Felsefe ve Din Bilimleri Din Sosyolojisi Ö ğ re nc ini n

Danışmanı Prof. Dr. Mehmet BAYYĐĞĐT

Tezin Adı Göç ve Din (Đsveç’teki Kululular Örneği)

ÖZET

Bu araştırma, göç ve din sosyolojilerinin bilimsel birikim ve araştırma nosyonlarını göz önünde bulundurmak suretiyle, toplumsal fenomenler olarak göç ve din arasındaki karşılıklı ilişki ve etkileşimlerin göçmenlerin dini hayatlarında oluşturduğu değişim ve dönüşümleri analiz etmeyi amaçlamaktadır. Araştırmacının yaşadığı ilden yurt dışına yönelen göçün önde gelen hedef ülkelerinden birisi olması dolayısıyladır ki bu çalışma, değişim dolayımında din ve göç ilişkilerini analiz etmek amacıyla Đsveç’teki Konya/Kululu göçmenlerin sosyokültürel ve dini hayatlarını konu edinmiştir. Bu bağlamda, göçün Đsveç’teki Kululuların dini hayatında ne gibi değişiklikler oluşturduğu tespit edilmeye çalışılmış ve bu amaca ulaşmak için, göç etmiş Kululularla göç etmemiş Kululuların dini hayatının karşılaştırılması yönünde bir araştırma stratejisi geliştirilmiştir. Dolayısıyla bu araştırmada, pek çok açıdan birbirine benzeyen bu iki grubun dini hayatı karşılaştırıldığında ortaya çıkan farklılıkların, göç değişkeninin etkisine bağlanıp bağlanamayacağı tartışılmaktadır. Bu çerçevede, çoğu ampirik araştırmada olduğu gibi bu araştırmada da örnekleme tekniğine başvurulmuş olup; Đsveç’te 827 ve Kulu’da 490 kişi olmak üzere toplam 1317 kişi ile anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Đsveç’te 26 ve Kulu’da 7 mülakat gerçekleştirilmiş olup; yine Đsveç’te 3 ve Kulu’da 1 odak grup tartışması düzenlenmiştir.

(12)

T.C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Adı Soyadı Arif KORKMAZ Numarası: 044145041003 Ana Bilim /

Bilim Dalı

Felsefe ve Din Bilimleri Din Sosyolojisi Ö ğ re nc ini n

Danışmanı Prof. Dr. Mehmet BAYYĐĞĐT

Tezin Đngilizce Adı Migration and Religion (Kulu Fellows in Sweden Sample)

SUMMARY

This research focuses on the religious situation of Konya/Kulu fellows in Sweden. The overall aim of this research is to analyse changes and transformations on the religious life of the migrants that caused migration. In this respect, it was made a survey of 1317 people, 33 interviews and 4 focus group discussions to provide comparative information across the sample units in Sweden and Konya/Kulu. Part I of this research consists of theoretical and empirical frames addresses the main concepts and theories about migration and religion. So Part I consists of two subparts named conceptual and theoretical frames. Conceptual frame looks at this concepts: migration, religion, religiousness and social change. Theoretical frame focuses on the main theoretical approaches on the relations between migration and religiousness process. Part II evaluates more specifically findings of the survey. Overall, a main finding of this research is that migration from a traditional society to a secular society generally causes a decrease in some indicators of migrant religiousness.

(13)

KISALTMALAR LĐSTESĐ AB Bk./bk. BHIRF BIS Çev. ÇSGB Der. DĐA DĐB DĐE DĐYĐH Ed. EUMC FIFS FTU IGMG IIF IIFS IKF IKUS IMMI IRIS IRSF ISS IUF : Avrupa Birliği : Bakınız

: Bosnien–Hercegovinas Islamiska Riksförbund – Bosna–Hersek Đslam Federasyonu

: Bosniakiska Islamiska Samfundet – Bosna Đslam Dernekleri : Çeviren/Çevirenler

: T.C. Çalışma ve Soysal Güvenlik Bakanlığı : Derleyen/Derleyenler

: Türkiye Diyanet Vakfı Đslam Ansiklopedisi : T.C. Başbakanlık Diyanet Đşleri Başkanlığı : Devlet Đstatistik Enstitüsü

: ÇSGB Dış Đlişkiler ve Yurtdışı Đşçi Hizmetleri Genel Müdürlüğü : Editör/Editörler

: European Monitoring Centre on Racism and Xenophobia

: Förenade Islamiska Församlingar i Sverige – Đsveç Birleşik Đslam Cemaatleri

: Förenad Turkisk Ungdom – Türk Gençlik Birliği

: Islamische Gemeinschaft Milli Görüş – Đslam Toplumu Milli Görüş : Islamiskt Informations Forum – Đslami Bilgi Forumu

: Islamiska Informationsföreningar i Sverige – Đsveç Đslami Bilgi Dernekleri

: Islamiska Kvinnoförbundet – Đslam Kadın Birlikleri

: Islamiska Kulturcenterunionen i Sverige – Đsveç Đslam Kültür Merkezleri Birliği

: Immigrant–Institutet – Göçmen Enstitüsü : Islamiska Rådet i Sverige – Đsveç Đslam Konseyi : Ibn Rushd Studie Förbund – Đbni Rüşd Eğitim Birliği

: Islamiska Shiasamfunden i Sverige – Đsveç Đslam Şii Cemaatleri : Islamiska Ungdomsförbundet – Đslam Gençlik Birlikleri

(14)

ĐABF ĐDV MEB MFD M.Ö. M.S. Nşr. ö. SCB SIF SIR SIS SKIKF SMR SMuF SUM SST STK TCMB TDV Thk. TOEM TRF TUF TÜĐK t.y. WVS YSK Y.y.

: Đsveç Alevi Birlikleri Federasyonu : Đsveç Diyanet Vakfı

: T.C. Milli Eğitim Bakanlığı : Müessesetü Filistine ed–Düveliyye : Milattan önce

: Milattan sonra

: Neşreden/Neşredenler : Ölüm tarihi

: : Statistiska centralbyrån – Đsveç Đstatistik Kurumu

:: Svenska Islamiska Församlingarna – Đsveç Đslam Cemaatleri : Sveriges Imamråd – Đsveç Đmamlar Konseyi

: Sveriges Islamiska Skolor – Đsveç Đslami Okullar Örgütü

: : Skärholmens Islamiska Kulturförening – Skärholmen Đslam Kültür Derneği

: Sveriges Muslimska Råd – Đsveç Müslümanlar Konseyi : Sveriges Muslimska Förbund – Đsveç Müslüman Federasyonu : Sveriges Unga Muslimer – Đsveçli Genç Müslümanlar

: Nämnden för Statligt Stöd till Trossamfund – Đsveç Dini Cemaatlere Devlet Destek Komisyonu

: Sivil toplum kuruluşu

: Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası : Türk Diyanet Vakfı

: Tahkik eden/edenler

: Tarih–i Osmani Encümeni Mecmuası

: Turkiska Riksförbundet – Đsveç Türk Đşçi Dernekleri Federasyonu : Turkiska Ungdomsförbundet – Đsveç Türk Gençlik Federasyonu : Türkiye Đstatistik Kurumu

: Yayın tarihi yok : World Values Survey : Yüksek Seçim Kurulu : Yayın yer yok

(15)

TABLOLAR LĐSTESĐ Tablo 1 : Tablo 2 : Tablo 3 : Tablo 4 : Tablo 5 : Tablo 6 : Tablo 7 : Tablo 8 : Tablo 9 : Tablo 10 : Tablo 11 : Tablo 12 : Tablo 13 : Tablo 14 : Tablo 15 : Tablo 16 : Tablo 17 : Tablo 18 : Tablo 19 : Ek Tablo 1 : Ek Tablo 2 : Ek Tablo 3 : Ek Tablo 4 : Kulu Nüfusu 1955–2008 ……… Đman Esaslarına Đnanç Düzeyi ve Dindarlık Algısı Üzerinden Bir Karşılaştırma ………...……… Bazı Đbadet Göstergeleri Üzerinden Bir Karşılaştırma …………...… Yurtdışındaki Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları (2005–2006) …… Bazı Göstergeler Üzerinden Bir Karşılaştırma (Đsveç ve AB – 2005) Batı Avrupa’da Dini Đnanç – 1990 ………...……….. Bazı Dini Göstergeler Üzerinden Bir Karşılaştırma – Đsveç ve Türkiye ………...……… Doğum Yeri ve Vatandaşlık Durumuna Göre Đsveç Nüfusu (2002) .. Đsveç’te Dış Doğumlu En Büyük 20 Grup (2002–2005–2008) …….. Đsveç’teki Özel ve Dini Okullar (2006) ……….. Đsveç ve Kulu Evren (E) ve Örneklem (Ö) Sayıları ………... Göç – Serbest Zaman Etkinlikleri Đlişkisi ………...……... 29 Mart 2009 Mahalli Đdareler Seçim Sonuçları ile Örneklemin Siyasi Tercihleri ……….. Halk Đnançları ………...……….. Anne–Baba Dindarlığı – Örneklem Dindarlığı Đlişkisi ………...…... Dini Sorunlar ………...………... Dini Sorular ………...………. Đsveç’te Diyanet Görevlilerinin Hizmet Verdiği Camiler ………….. Đsveç’te Diyanet Görevlilerinin Hizmet Verdiği Camilerin Cemaat ve Öğrenci Sayıları ………. Đsveç ve Kulu Örneklemi Anket Sonuçları ………..………... Đsveç Mülakatları ……….………... Kulu Mülakatları ……….………... 15–19 Yaş Arası Cinsiyet ve Yaşa Göre Türkiye/Konya/Kulu 2008 ve Örneklem Nüfusu ………..………. 107 117 118 127 132 145 149 154 155 161 194 255 272 287 325 354 364 380 381 459 483 484 485

(16)

ŞEKĐLLER LĐSTESĐ Şekil 1 : Şekil 2 : Şekil 3 : Şekil 4 : Şekil 5 : Şekil 6 : Şekil 7 : Şekil 8 : Şekil 9 : Şekil 10 : Şekil 11 : Şekil 12 : Şekil 13 : Şekil 14 : Şekil 15 : Şekil 16 : Şekil 17 : Şekil 18 : Şekil 19 : Şekil 20 : Şekil 21 : Şekil 22 : Şekil 23 : Şekil 24 : Şekil 25 : Şekil 26 : Şekil 27 : Araştırma Şeması ………...………... Araştırmanın Kavramsal ve Kuramsal Çerçevesi …………...……….. Renk–Kültür Analojisi ………...………... Göç–Din(darlık) Etkileşimi ………..……….... Kulu ………...………… Đbadet Etmesek de Kalbimizdeki Đman Bize Yeter ………...…...…... Evren ve Örneklem Birimleri: Stockholm(S) – Göteborg(G) –

Kulu(K) ………...…….. Stockholm Kent Merkezi ve Örneklem Birimleri ………...……... Kulu Đlçe Merkezi ve Örneklem Birimleri ………...………... Cinsiyet ve Yaş ………...………… Doğum Yeri ve Yerleşim Çevresi – Đsveç ………...…... Göç – Yerleşim Çevresi Đlişkisi ………...……...….. Göç – Medeni Durum Đlişkisi ………...…..…….. Eşlerin Birliktelik Durumu ve Eşin Memleketi – Đsveç ……...…….. Göç – Çocuk Sayısı ve Aile Türü Đlişkisi ………...………… 26. Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması Birincilik Ödülü (Alessandro Gatto, Đtalya, 2009) ………..………... Anne ve Babanın Öğrenim Düzeyi ………...……... Göç – Öğrenim Düzeyi Đlişkisi ………...…..……… Anne, Baba ve Örneklemin Öğrenim Düzeyi – Đsveç ………...…... Göç – Meslek/Đş Đlişkisi I ………...…...……… Göç – Meslek/Đş Đlişkisi II ………...………... Gelir ………...…..………... Göç – Gelir Đlişkisi ………...…...……….. Göç – Türkçe Seviyesi Đlişkisi ………...……… Göç – Đsveççe ve Đngilizce Seviyesi Đlişkisi ………...…...……… Göç – Diğer Dil Seviyesi Đlişkisi ………...…………... Đsveç’te Bulunma Nedeni ………...………

5 6 44 49 105 120 197 198 202 209 210 210 211 212 213 214 215 216 217 218 220 222 223 224 224 225 227

(17)

Şekil 28 : Şekil 29 : Şekil 30 : Şekil 31 : Şekil 32 : Şekil 33 : Şekil 34 : Şekil 35 : Şekil 36 : Şekil 37 : Şekil 38 : Şekil 39 : Şekil 40 : Şekil 41 : Şekil 42 : Şekil 43 : Şekil 44 : Şekil 45 : Şekil 46 : Şekil 47 : Şekil 48 : Şekil 49 : Şekil 50 : Şekil 51 : Şekil 52 : Şekil 53 : Şekil 54 : Şekil 55 :

Đsveç’te Đkamet Süresi ve Vatandaşlık Durumu …………...……….. Göç – Yaşam Memnuniyeti Đlişkisi ………...……... Göç – “Đsveç’teki Kululuların En Önemli Sorunu” Konusundaki Görüşler Đlişkisi ………...………... Göç – “Đsveç’teki Kululu Gençlerin En Önemli Sorunu”

Konusundaki Görüşler Đlişkisi ………..…...…………... En Önemli Eğitim Sorunu ………...……...………... Siyasi Tercih – Đsveç ………...……...………... Bir Đsveçli ile Evlilik Düşüncesi ve Eğitimde Tercih Edilen Ülke …... Entegrasyon ………..…………... Göç – STK Üyeliği Đlişkisi I ………..…………... Göç – STK Üyeliği Đlişkisi II ………..……….. Göç – En Çok Đzlenen TV Programı Đlişkisi ………..…………... Göç – Tercih Edilen Müzik Türü Đlişkisi ………..……… Cinsiyet – Tercih Edilen Müzik Türü Đlişkisi ……….………….. Türkiye Özlemi ………..………... Göç – “Türkiye’nin En Önemli Sorunu” Konusundaki Görüşler Đlişkisi ………..……….. Göç – Türkiye’de Köktendincilik Konusundaki Görüşler Đlişkisi …… Üniversitelerde Türban Takılması Konusundaki Görüşler ………... Göç – Türkiye’nin AB Üyeliği Konusundaki Görüşler Đlişkisi ……… Göç – Türkiye’de Siyasi Tercih Đlişkisi ………..………….. Türkiye’ye Gitme Sıklığı ………..……… Göç – Dini Kaynaklara Sahip Olma Đlişkisi ……….………… Göç – Kur’an Okuma Düzeyi Đlişkisi ……….……….. Göç – Başörtüsünün Farziyeti Konusundaki Bilgi Düzeyi Đlişkisi .….. Göç – Dini Bilgi Düzeyi Algısı Đlişkisi ………..………... Göç – Đman Esaslarına Đnanç Düzeyi Đlişkisi ………..………….. Göç – Yatır/Türbe Ziyareti Đlişkisi ……….……….. Göç – Đman–Amel Đlişkisi Konusundaki Görüşler Đlişkisi ………..….. Başörtüsü – Đman Đlişkisi Konusundaki Görüşler …………..………...

227 228 230 236 238 240 242 244 251 253 257 260 261 261 265 267 269 270 271 274 278 280 282 284 285 287 289 290

(18)

Şekil 56 : Şekil 57 : Şekil 58 : Şekil 59 : Şekil 60 : Şekil 61 : Şekil 62 : Şekil 63 : Şekil 64 : Şekil 65 : Şekil 66 : Şekil 67 : Şekil 68 : Şekil 69 : Şekil 70 : Şekil 71 : Şekil 72 : Şekil 73 : Şekil 74 : Şekil 75 : Şekil 76 : Şekil 77 : Şekil 78 : Şekil 79 : Şekil 80 : Şekil 81 :

Göç – Günlük Namazları Kılma Sıklığı Đlişkisi …………..………….. Göç – Cuma Namazı Kılma Sıklığı Đlişkisi ……….………... Göç – Bayram Namazı Kılma Sıklığı Đlişkisi ……….………….. Göç – Teravih Namazı Kılma Sıklığı Đlişkisi ……….………….. Göç – Nafile Namaz Kılma Sıklığı Đlişkisi ………..………... Göç – Ramazan Orucunu Tutma Sıklığı Đlişkisi …………..………... Göç – Nafile Oruç Tutma Sıklığı Đlişkisi ………..……… Göç – Zekat Verme Đlişkisi ………..………... Göç – Fitre Verme Đlişkisi ………..………... Göç – Sadaka Verme Đlişkisi ………..………... Göç – Kurban Kesme Đlişkisi ………..……….. Hacca Gitme Durumu ……….……….. Göç – Kur’an Okuma Sıklığı Đlişkisi ……….………... Göç – Dua Etme Sıklığı Đlişkisi ……….………... Göç – Adak Adama Sıklığı Đlişkisi ………..…………... Göç – Dini Tecrübe/Heyecan Yaşama Sıklığı Đlişkisi …………..…… Din Algısı ………..……… Göç – Günlük Yaşamda Dinin Yeri Đlişkisi ………..………… Göç – Eş Seçiminde Dindarlık ve Dini Nikah Đlişkisi …………..…… Đsveç Örnekleminin “Bir Đsveçli ile Evlenir misiniz/miydiniz?” Sorusuna Verdiği Cevaplar ile Cinsiyet ve Meslek/Đş Arasındaki Đlişki ……….………... Đsveç Örnekleminin “Bir Đsveçli ile Evlenir misiniz/miydiniz?” Sorusuna Verdiği Cevaplar ile Yerleşim Çevresi ve Gelir Arasındaki Đlişki ……….. Göç – Çocukların Gayrimüslimlerle Evliliğine Bakış Đlişkisi ……….. Göç – Zina Konusundaki Görüşler Đlişkisi ……….……….. Göç – Anne–Babanın Dindarlık Düzeyi Algısı Đlişkisi ………….…... Göç – Dindarlık Düzeyi Algısı Đlişkisi ………….……… Göç ile En Önemli Din Eğitimi Merkezi ve Kur’an Kursuna Gitme Arasındaki Đlişki ………..……….. 291 293 294 295 296 296 299 299 301 302 303 304 306 307 307 309 310 311 312 314 316 318 320 322 323 326

(19)

Şekil 82 : Şekil 83 : Şekil 84 : Şekil 85 : Şekil 86 : Şekil 87 : Şekil 88 : Şekil 89 : Şekil 90 : Şekil 91 : Şekil 92 : Şekil 93 : Şekil 94 : Şekil 95 : Şekil 96 : Şekil 97 : Şekil 98 : Şekil 99 : Şekil 100 : Şekil 101 :

Göç ile Çocuklar Đçin Tercih Edilen Din Eğitimi Merkezi ve

Çocukları Kur’an Kursuna Gönderme Arasındaki Đlişki ……….…... Göç – Din Eğitiminin Yeterliliği Đlişkisi ……….………... Göç – Oy Verme Davranışında Din Faktörü Đlişkisi ………….……... Göç – Laiklik Algısı Đlişkisi ………..……….... Göç – Faizli Banka Kredisi Konusundaki Görüşler Đlişkisi ………... Göç – Đş Ortağında Aranan En Önemli Nitelik Đlişkisi ………..……... Göç ile Dindarlık–Dürüstlük Đlişkisi Konusundaki Görüşler Đlişkisi Göç – Alışverişte Dindarlık Đlişkisi ……….………... Göç – Komşu Tercihi Konusundaki Tutum Đlişkisi ………..………… Göç – Komşu Tercihinde Dindarlık Konusundaki Tutum Đlişkisi …… Göç – Arkadaş Seçiminde Dindarlık Konusundaki Tutum Đlişkisi ….. Göç – Gayrimüslimlerle Đlişkiler Konusundaki Tutum Đlişkisi …….... Göç – Gayrimüslimlere Bakış Đlişkisi ………..………... Göç – Gayrimüslimlerin Cennete Girmesi Konusundaki Görüşler Đlişkisi ………..……….. Göç – Misyonerliğe Bakış Đlişkisi ………..………... Göç – Din Özgürlüğü Konusundaki Görüşler Đlişkisi …………..…... Göç – Kimlik Algısı Đlişkisi ………..……… Göç – Đsveçlilerden Farklılık Konusundaki Görüşler Đlişkisi ………... Göç – Dini Sorunlarda Başvuru Kaynağı Đlişkisi ………….………… Göç ile Göç–Dindarlık Đlişkisi Konusundaki Görüşler Đlişkisi ……...

329 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 343 343 345 346 347 349 371 373

(20)

RESĐMLER LĐSTESĐ Resim 1 : Resim 2 : Ek Resim 1 : Ek Resim 2 : Ek Resim 3 : Ek Resim 4 : Ek Resim 5 : Ek Resim 6 : Ek Resim 7 : Ek Resim 8 : Ek Resim 9 : Ek Resim 10 : Ek Resim 11 : Ek Resim 12 : Ek Resim 13 : Ek Resim 14 : Ek Resim 15 : Ek Resim 16 : Ek Resim 17 : Ek Resim 18 : Ek Resim 19 : Ek Resim 20 : Ek Resim 21 : Ek Resim 22 :

Stockholm’deki Botvid Hıristiyan Mezarlığı Đçindeki

Müslüman Mezarlığında Bulunan Bir Türk’e Ait Mezar Taşı .. Stockholm’deki Botvid Hıristiyan Mezarlığı Đçindeki

Müslüman Mezarlığında Bulunan Bir Kululuya Ait Mezar Taşı ……… Aziziye Cami – Dıştan Görünüm ……….. Aziziye Cami – Đçinden Bir Görüntü ……… Bredäng Sätra Cami – Dıştan Görünüm ……… Bredäng Sätra Cami – Giriş ……….. Bredäng Sätra Cami – Đçinden Bir Görüntü ……….. Fittja Uu Cami – Dıştan Görünüm I ……….. Fittja Uu Cami – Dıştan Görünüm II ……… Fittja Uu Cami – Đçinden Bir Görüntü ……….. Fittja Uu Cami – Mihrap ………... Fatih Cami – Dıştan Görünüm ……….. Fatih Cami – Đçinden Bir Görüntü ……… Spånga Mevlana Cami – Dıştan Görünüm ……… Spånga Mevlana Cami – Giriş ……….. Spånga Mevlana Cami – Đçinden Bir Görüntü ……….. Spånga Mevlana Cami Kuran Kursu – Dersten Bir Görüntü I Spånga Mevlana Cami Kuran Kursu – Dersten Bir Görüntü II Tensta Cami – Dıştan ve Đçten Görünüm ……….. Malmö Cami – Dıştan Görünüm ………... Đslami Centrum Cami – Dıştan Görünüm ………. Đslami Centrum Cami – Đçinden Bir Görüntü ……… Stockholm’deki Botvid Hıristiyan Mezarlığı Krokisi ve Bu Mezarlık Alanı Đçindeki Müslüman Mezarlığı ……….. Stockholm’deki Botvid Hıristiyan Mezarlığı Đçindeki

Müslüman Mezarlığı Alanının Genel Görünümü I …………... 45 46 486 486 487 487 488 488 489 489 490 491 491 492 493 494 494 495 495 495 496 496 497 498

(21)

Ek Resim 23 :

Ek Resim 24 :

Ek Resim 25 :

Stockholm’deki Botvid Hıristiyan Mezarlığı Đçindeki

Müslüman Mezarlığı Alanının Genel Görünümü II ………….. Stockholm’deki Botvid Hıristiyan Mezarlığı Đçindeki

Müslüman Mezarlığı Alanından Bir Görüntü ………... Stockholm’deki Botvid Hıristiyan Mezarlığı Đçindeki

Müslüman Mezarlığında Bulunan Bir Türk’e Ait Mezar ……. 498

499

(22)

GĐRĐŞ

1. Konu

Modern ve sistematik toplum bilimleri arasında, dini realiteyi, bilimsel bir perspektiften hareketle deneysel ve sosyolojik bir açıdan ele alan din sosyolojisi disiplini, din ve toplum arasındaki karşılıklı ilişki ve etkileşimleri inceleyen objektif, sistematik ve bağımsız bir bilim dalıdır. Tarihi içerisinde, ilk planda ilkel ve arkaik toplumların dinlerinin incelenmesine öncelik tanıyan din sosyolojisi, sonrasında bakışlarını tarihi büyük dinlerin incelenmesine yönelttiği andan itibaren ‘sosyal değişme ve din’ ilişkilerinin analizi, din sosyologlarının temel ilgi odağı haline gelmiştir. Bu eğilim, günümüz toplumlarının dünya ölçüsünde karşı karşıya bulundukları hızlı sosyal değişim ve bunun din alanında uyandırdığı yankılarla beraber giderek başatlaşmıştır (Günay, 2003a: 360). Bu bağlamda, sosyal değişimin en önemli öncüllerinden/bileşenlerinden biri olarak ‘göç’ olgusu da, beraberinde getirdiği değişim, dönüşüm ve buna uyum süreçlerinin, göçmenlerin sosyokültürel yaşantılarının yanı sıra dini yaşayış, kültür, tutum ve davranışları üzerinde uyandırdığı derin yankılar dolayımında sosyoloji ve din sosyolojisi literatüründe yerini almıştır.

Bu noktada hemen belirtilmeli ki, göç ve daha da özelde dış göç olgusu, özellikle XX. yüzyılın ikinci yarısından günümüze uzanan tarihi süreç içerisinde Türkiye’nin sosyokültürel ve dini hayatı açısından tahminlerin üzerinde hayati bir öneme kavuşmuştur. Gerçekten de ‘dış göç’ olgusu, özellikle 1960’lı yıllardan başlayarak Türkiye’den başta Almanya olmak üzere Batı Avrupa ülkelerine önemli bir nüfus kayması sürecini beraberinde getirmiş olup; bunun göçmen işçi toplulukları ve hatta genel olarak Türk toplumunda kültür, gelenek, din ve değişme ilişkileri ve etkileşimi bağlamındaki yansımalarının sosyolojik analizi oldukça tipik, ancak bir o kadar da karmaşık sorunları karşımıza çıkarmaktadır. Öyle ki, yarım yüzyıl önce pek az Müslüman Türk’e rastlanan Batı Avrupa’da bu gün çeşitli ülke, bölge ve yerleşim birimlerine serpili yaklaşık 4 milyon dolayında bir Müslüman Türk göçmen kitlesinin varlığı söz konusu olup, bu durum yepyeni çevre ve şartlarda çok önemli

(23)

sosyal, ekonomik ve kültürel sorunları beraberinde getirmiş bulunmakta; bunun din alanındaki yansımaları da oldukça tipik ve ilgi çekici oluşum ve gelişmelerle sürüp gitmektedir (Günay, 2003b: 35).

Batı Avrupa’ya göç eden Türklerin büyük bölümü Almanya’da bulunmakta, onu Fransa, Hollanda ve Avusturya takip etmekte; yine Đsviçre, Đngiltere, Belçika, Đsveç, Danimarka ve diğer bazı Batı Avrupa ülkelerinde sayıları az da olsa Türk göçmenler bulunmaktadır. Bu durumda, Avrupa Türkleriyle ilgilenen araştırmacıların daha çok Almanya, Fransa ve Hollanda gibi Türklerin görece yoğun olduğu ülkelere yönelmeleri beklenen bir gelişmedir. Ne var ki bu yoğunlaşma, Türk göç literatüründe, Đsveç, Norveç gibi bazı ülkeler aleyhine gedikler oluşmasına da yol açmaktadır. Bu bağlamda, hem bu gedikleri kapama çabalarına bir yenisini eklemek amacıyla hem de araştırmacının yaşadığı ilden yurt dışına yönelen göçün önde gelen hedef ülkelerinden birisi olması dolayısıyla bu çalışma, değişim dolayımında din ve göç ilişkilerini analiz etmek amacıyla Đsveç’teki Konya/Kululu göçmenlerin sosyokültürel ve dini hayatlarını konu edinmiştir. Bu çerçevede göçün Đsveç’teki Kululuların dini hayatında ne gibi değişiklikler oluşturduğu tespit edilmeye çalışılmış ve bu amaca ulaşmak için, göç etmiş Kululularla göç etmemiş Kululuların dini hayatının karşılaştırılması yönünde bir araştırma stratejisi geliştirilmiştir. Bu bağlamda bu araştırmada, pek çok açıdan birbirine benzeyen bu iki grubun dini hayatı karşılaştırıldığında ortaya çıkan farklılıkların, göç değişkeninin etkisine bağlanıp bağlanamayacağı tartışılmaktadır.

2. Önem ve Amaç

Her şeyden önce vurgulanarak belirtilmelidir ki, Avrupa Türklerinin ekonomik, hukuki, siyasi, kültürel ve dini gerçekliklerinin objektif bilimsel çalışmalarla araştırılma ve anlaşılmaya çalışılması, bünyelerinde milyonlarca Müslüman Türk’ü barındıran Batı ülkeleri için olduğu kadar ve belki daha da fazla, baş döndürücü bir hızla yaşamakta olduğu dini–toplumsal değişim, dönüşüm ve etkileşimleri tüm yönleriyle ve sağlıklı bir zeminde tahlil edebilmek açısından Türkiye için de hayati önem arz etmektedir.

(24)

Diğer yandan, göçmenlerle ilgili Türkiye’de yapılan araştırmaların önemli kısmında yurtdışında bulunan işçiler – konjonktürün de etkisiyle – daha çok ‘homo economicus’ yönü ile ilgi uyandırmış, bu bağlamda onların ücretleri, potansiyel tasarrufları, döviz transferleri, ticaret açığının kapatılmasına katkıları, kurdukları işçi şirketleri gibi konular çalışmaların belkemiğini oluştururken, göçün gerek yurt dışında gerekse yurt içinde sosyal yapıyı, aile kurumunu nasıl etkilediği, çocukların toplumsallaşma süreci, eğitim sistemi ve dinsel faaliyetler gibi alanlar çok sınırlı ölçüde ele alınmıştır (Abadan–Unat, 2006: 3, 4). Göç araştırmalarında dinin ihmal edilmesinin birkaç nedeni olduğu söylenebilir: (1) Öncelikle, göç araştırmacıları, genellikle, göç ve iş istatistikleri gibi devlet dairelerinden elde edilen araştırma bulgularını kullanmaktadırlar ki, bu resmi daireler, veri toplarken din hakkında soru sormazlar. Diğer araştırmalar ise, kapsamlı analizler yapmayı mümkün kılacak – örneğin, Vietnamlı Budistler ya da Arjantinli Evanjelikler veya Đsveç’teki Kululular gibi – özel/küçük dini gruplara ulaşamamıştır. (2) Bir diğer neden, araştırmacıların çoğunlukla – bu tezde de olduğu gibi – kendi dini ve/veya etnik grubu üzerinde çalışma yapmalarıdır. Diğer dinlere de ilgi duyan çok sayıda göçmen sosyal bilimcinin olduğunu söylemek zordur. (3) Öte yandan, göç üzerine çalışan bilim adamları arasında, dine sıcak bakmayan ve dolayısıyla onu araştırma kapsamına almaya gerek duymayan kişiler de bulunmaktadır (Yang ve Ebaugh, 2006: 156).

Göç çalışmalarında din konusundaki bu önemli açık, göçmenleri birer ‘zoon politikon’ ve daha da özelde ‘homo religious’ olarak da ele alacak araştırmalara gereksinim olduğunu göstermektedir. Zira göç sonrası karşılaşılan yeni çevrenin değişik şartları ve orada edinilen kazanım ve yepyeni tecrübeler, yerleşik geleneksel dini inanış, değer, norm, pratik ve adetleri zamanla ve kaçınılmaz biçimde etkiledikleri ve hatta önemli değişim ve dönüşümlere yol açtıkları için, göçlerin daima bir şekilde dinleri etkilemiş ve karşılıklı olarak da ondan etkilenmiş oldukları bilinmektedir. Çünkü dinin belirlediği yaşam biçimi, belli coğrafi, politik, sosyal ve ulusal sınırlar içinde geçerli olan ekonomik ve politik faktörlerden fazlasıyla etkilenir (Weber, 1987: 228). Đşte bu noktada, göç olgusunun, göçmenlerin sosyokültürel yaşantılarının çeşitli veçheleri arasından özellikle dini inanış, pratik, yaşayış, örf ve adet, kültür, tutum ve davranışlar üzerinde çok geniş ve derin yankılar uyandırdığı ve

(25)

esasen göç sürecinde toplumsal bir olgu olarak dinin çok yönlü, çok fonksiyonlu ve son derece dinamik bir faktör olarak ortaya çıktığı tekrar hatırlandığında, göç olayının bilimsel çözümlemesi esnasında göç sosyolojisinin yanı sıra din sosyolojisi biliminin yaklaşım perspektifine de başvurulmasının gereklilik ve bilimsel önemine özellikle işaret etmek gerekecektir.

Bunlara ilaveten, Türkiye–AB ilişkilerinin oldukça hareketlendiği ve hızlandığı günümüzde, pek çok sorun sarmalıyla beraber Avrupa Türkleri konusunun da özellikle bilimsel düzeyde teorik ve ampirik araştırmalarla tekrar ele alınması mecburiyetinin dışşal bir zorunluluk olarak da kapımıza dayandığı gözlenmektedir. Zira özellikle 11 Eylül sonrası dönemde, göçün ve göçmenlerin bir ‘güvenlik’ sorunu haline getirilmeye ve – Đslamofobik kaygılar eşliğinde – muhafazakar, yoksul, entegrasyona direnen ve şiddet kullanan basmakalıp bir Müslüman göçmen imajı üretilmeye çalışıldığı gözlemlenmektedir. O halde, özellikle göç/göçmen ve din (Đslam) konulu akademik araştırmaların, belki de Türk dış göç tarihinin hiçbir döneminde olmadığı oranda bu kritik süreçte önem kazandığı/kazanacağı açıktır. Öte yandan olumsuz ve hatta düşman göçmen imajına dair söylemlerin, Batıda, geniş tabanlı kamuoyu araştırmalarından elde edilen veriler eşliğinde değil de, daha çok birer iç politika ve seçim malzemesi olarak üretiliyor ve tüketiliyor oluşu, alanda yapılması elzem bilimsel çalışmaların öncelikli gerekliliği açısından bir diğer önemli göstergedir.

Yukarıdan bu yana sayılagelen tüm gerekliliklere rağmen, Türk dış göç literatüründe kayıp halka olarak karşımıza çıkan ‘göç–din ilişkileri’ konusunun, ne yazık ki, Türk Din Sosyolojisi literatüründe de – birkaç önemli çalışma dışında – temel bir ilgi odağı haline gelemediği görülmektedir ve aslında tam da bu nedenle konu, araştırmacıların gecikmiş ilgilerini beklemektedir. Bu çerçevede bu araştırma, böylesine çok boyutlu ve karmaşık bir olgunun ancak disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alınabileceğinden hareketle göç ve din sosyolojilerinin bilimsel birikim ve araştırma nosyonlarını göz önünde bulundurmak suretiyle, toplumsal fenomenler olarak göç ve din arasındaki karşılıklı ilişki ve etkileşimlerin göçmenlerin dini

(26)

Göç ve Din: Đsveç’teki Kululular

I. Bölüm: Teorik Çerçeve II. Bölüm: Ampirik Çerçeve

Yöntem Varsayım lar Sosyokül– türel Profil Dini Profil Giriş Kuramsal Çerçeve Kavramsal Çerçeve

hayatlarında oluşturduğu değişim ve dönüşümleri, Đsveç’teki Konya/Kulu’lu göçmen topluluğu ölçeğinde gözlemlemeyi ve analiz etmeyi amaçlamaktadır.

3. Kapsam ve Sınırlılıklar

Bu araştırmanın kapsamı, göç–din ilişkileri bağlamında Đsveç’teki Kululuların dini hayatı olduğu için, Avrupa’nın diğer ülkelerindeki göçmenleri ve Đsveç’te yaşayan Kululular dışındaki göçmenleri ele almamaktadır; dolayısıyla çalışma, konu açısından Đsveç’teki Kululuların dini hayatı ile sınırlıdır. Öte yandan, araştırmanın ampirik bulguları, zaman açısından 2007 ve 2008 yılları ve yer açısından örnekleme birimleri ile sınırlıdır. Örnekleme birimleri Đsveç’te Stockholm ve Göteborg kentleri iken; Kulu’da ilçe merkezidir. Đsveç ve Kulu örneklemleri ile de sınırlı olan araştırmanın örneklem büyüklüğü, Đsveç’te 827 ve Kulu’da 490 kişi olmak üzere toplam 1317 kişidir. Ayrıca Đsveç’te 26 ve Kulu’da 7 mülakat gerçekleştirilmiş; yine Đsveç’te 3 ve Kulu’da 1 odak grup tartışması düzenlemiştir. Dolayısıyla araştırmanın ampirik verileri, gözlem ve adı geçen tekniklerden elde edilen bulgularla sınırlıdır. Ayrıca kaynakçadaki çalışmalar ile de sınırlı olan araştırma sonuçlarının, tüm bu sınırlılıklar nedeniyledir ki, göç–din ilişkileri bağlamında tüm göçmen toplulukları için genelleştirilmesi mümkün değildir.

Şekil 1: Araştırma Şeması

(27)

I. BÖLÜM

TEORĐK ÇERÇEVE : GÖÇ ve DĐN

Araştırmanın teorik temellerinin atıldığı bu bölümde, öncelikle çalışmanın temel kavramları üzerinde durulacak ve sonrasında tezin ana eksenini oluşturan ‘göç–din etkileşimi’ konulu kuramsal ağırlıklı bir sunum yapılacaktır. Bu bağlamda, kavramsal çerçevede, daha çok birbiriyle ilişkileri dolayımında ‘göç’, ‘din’ ve ‘değişim’ kavramları analiz edildikten sonra, kuramsal çerçevede, analitik bir şema yardımıyla göç–din ilişkileri masaya yatırılacaktır. Alanların geçişken oluşu nedeniyledir ki, kavramsal ve kuramsal çerçeveler arasındaki sınırın, bazı yerlerde silikleşip belirginsizleştiği, hatta gözden kaybolduğu görülebilir. Bir diğer deyişle, kavramsal ve kuramsal çerçeveler arasındaki ilişki, bağımsız kümelerden çok, kesişen kümeler ilişkisine benzetilebilir:

Şekil 2: Araştırmanın Kavramsal ve Kuramsal Çerçevesi

Kavramsal Kuramsal

Çerçeve ● Göç Göç Çerçeve ● Din Din

● Değişim Etkileşimi

(28)

1. Kavramsal Çerçeve

1.1. Göç: Bir göç, iki yangına bedeldir.1

Đngilizcede ‘migration’, Arapçada ‘hicret’ ve Osmanlı Türkçesinde ‘muhaceret’ kelimeleriyle karşılanan ‘göç’ kavramının, çoğu birbirine benzer olmakla birlikte, farklı ayrıntılar da barındıran tanımlarının yapıldığı görülmektedir:

• Bir yerden başka bir yere gitme (Hançerlioğlu, 1986: 158)

• Bireylerin ya da toplumsal kümelerin yerleşmek üzere bir yerden başka bir yere gitmeleri (Ozankaya, 1982: 408; Uysal, 1996: 440)

• Birey veya toplulukların yerleşmek üzere bir yerden, ülkeden veya toplumdan başka bir ülkeye veya topluma gitmeleri (Şener, 1990: 112) • Bir yerleşim biriminden, gruptan ya da belli bir siyasal sınırı olan toprak

parçasından başka bir birime doğru, kısmen sürekli, birey veya kitle hareketi (Demir ve Acar, 2002: 175)

• Kişilerin hayatlarının gelecekteki kısmının tamamını veya bir parçasını geçirmek üzere, sürekli yahut geçici bir süre için (şehir, köy gibi) bir iskan ünitesinden diğerine, yerleşmek kaydıyla yaptıkları coğrafi yer değiştirme (Akkayan, 1979: 21)

• Ekonomik, sosyal ve siyasi sebeplerin etkisiyle bireylerin yer değiştirmesi (Meydan–Larousse, 1990a: 251)

• Ekonomik, siyasi, ekolojik veya bireysel nedenlerle, bir yerden başka bir yere yapılan ve kısa, orta veya uzun vadede geriye dönüş veya sürekli yerleşim hedefi güden coğrafik, toplumsal ve kültürel bir yer değiştirme hareketi (Yalçın, 2004: 13)

Yukarıdaki tanımların ilkinde insan faktöründen bahsedilmediği dikkat çekmektedir. Zira göç olgusu, sadece insanlara özgü olmayıp, diğer canlıları da ilgilendiren bir fenomendir. Ne var ki, bu araştırma, insani bir eylem olarak göç

(29)

olgusuna odaklanmaktadır. Tanımlara tekrar dönüldüğünde, göçün bireysel olabileceği gibi, kitlesel de olabileceği ve bir süreklilik ve kalıcılık niteliği taşıması gerektiği anlaşılmaktadır. Öyle ki, gezi, yolculuk ve seyahatler, bir yer değiştirme olayının göç sayılabilmesi için gerekli diğer şartları taşısalar da, söz konusu istikrarlı kalıcılık eşiğini aşmayan eylemler oldukları içindir ki, ‘göç’ sayılmazlar. Tanımlarda dikkati çeken bir diğer ayrıntı, son ikisinin göç nedenlerine dikkat çeken içeriklere sahip olmasıdır.

Göç nedenleri, sayısız denecek kadar çok ve karmaşıktır. Fakat genel bir

değerlendirme yapıldığında, ekonomik faktörlerin en sık rastlanan göç sebepleri arasında ilk sırada geldiği söylenebilir. Rus asıllı Amerikan toplumbilimcisi Pitirim A. Sorokin (1889–1968)’e göre, göçlerin nedeni ‘açlık’tır. Sorokin, açlık çeken ülkelerden, açlık çekmeyen ülkelere doğru barışçı yolla ya da zorla göçlerin yaşandığını ve açlık çekmeyen toplumların, açlık çeken halklar tarafından istila edilmesi dirençle karşılanınca çatışma ve savaşların baş gösterdiğini belirtmektedir (Sorokin, 1994: 161). Bu araştırmanın konusunu oluşturan Konya/Kulu’dan Đsveç’e göç olayının temelinde de ekonomik nedenlerin yattığı görülmektedir. Öte yandan, göçü güdüleyen pek çok başka faktör daha bulunmaktadır (Fichter, 1990: 143). Örneğin, bazı sosyal, siyasal ve dini etmenler yanında, doğal/ekolojik nedenler de göçleri tetikleyen faktörler arasında sayılabilir. Göç nedenleri konusunda günümüze değin en çok kullanılan paradigma “itici ve çekici faktörler (push–pull factors)” paradigmasıdır. Bu paradigma, geride bırakılan anavatanın, göçmenlerin iktisadi, siyasal ve kültürel alanlardaki istek ve arzularına cevap vermekte yetersiz olduğuna, buna karşın, göçün hedefindeki ülkenin ise, bu alanlarda çekici bir nitelik sergilediğine işaret etmektedir. Dolayısıyla, göçün ardındaki temel neden geride bırakılan ülkenin iticiliği ve göç edilen ülkenin çekiciliğinden kaynaklanan yapısal nedenlerdir (Kaya ve Şahin, 2007: xxiii, xxiv). Bu bağlamda, 1960larda başlayan ve günümüzde de devam etmekte olan Türkiye’den AB’ye yönelik göç hareketlerinde etkili olan en önemli itici faktörler, Türkiye’deki sosyal güvenlik ve eğitim olanaklarının yetersiz oluşu, ekonomik kriz ve siyasi istikrarsızlık iken; çekici faktörler, AB ülkelerinde sosyal güvenliğin daha yüksek oluşu, daha iyi ve daha

(30)

yüksek gelirli iş imkanları ile daha nitelikli eğitim olanaklarının bulunmasıdır (Kaiser, 2007: 477).

‘Göçün nedenleri’ konusunu ‘göçün sonuçları’ konusu ile tamamlayarak, göç türlerine geçilebilir. Kişilerin bir yerden diğerine göç etmesinin, hem göçmenler üzerinde hem de yeni taşınılan yer ve toplum üzerinde çeşitli etkileri olur. Tarihsel olarak göçün en önemli sonucu, kültürel karşılaşma ve yayılma olmuştur (Fichter, 1990: 144). Göç, coğrafi ve kültürel olarak izole kişi ve toplumlar arasında temas ve iletişime yol açmakta; bunun ise, kültürel etkileşim, zenginlik ve sorgulama gibi sonuçları olmaktadır: Kültürel karşılaşmalar, tarih boyunca, yeni kültürün merak ve tetkik edilmesine paralel olarak, eski ve yeninin karşılaştırılması bağlamında eski kültürün gözden geçirilmesi ve eleştirilmesini de beraberinde getirmiştir. Göçün günümüz tolumlarındaki en önemli sonuçlarından birisi ise, ‘kentleşme’dir (Bal, 2002: 51, 53, 64, 77).

Göçün birey ve grup üzerindeki etkileri de, çok boyutlu ve oldukça karmaşık bir manzara arz etmektedir. Göçmenlerin, göç ettikleri yeni toplumdan farklı etnik ve kültürel özelliklere sahip olmaları durumunda, iki grup arasındaki adet ve kültür farkları yeni bir takım toplumsal sorunların ortaya çıkmasına yol açabilmektedir. Dolayısla göç, çoğrafi bir fenomen olduğu kadar, aynı zamanda sosyal bir fenomendir (Ülken, 1969: 119). Göçmenlerin yeni geldikleri ortama/topluma entegre olabilmeleri yani uyum sağlayabilmeleri için belirli bir sürenin geçmesi gerekmektedir. Bu süre, Đbn Haldun’a göre, her biri ortalama 40 yıl süren 4 kuşak, yani ortalama 160 yıldır. Đbn Haldun’un bu 4 kuşağa verdiği isimler, onun göç ve değişim teorisi hakkında da fikir verici niteliktedir (Đbn Haldun, 1971: 115, 142): (1) Muhafız: Đlk kuşağın, eski kültürün ‘koruyucu’su olması, bu aşamada göçmenler arasında eski kültürün korunmaya devam ettiğine işaret etmektedir. (2) Mübaşir: Đkinci kuşaktan itibaren yeni kültürle ‘doğrudan temas’a geçilmiş, iletişim ve kontak kurulmuş ve dolayısıyla yeni topluma uyum sürecinin ilk adımı atılmıştır. (3) Mukallid: Üçüncü kuşak, iletişim kurarak tanıyıp benimsediği yeni kültürü ‘taklit’

(31)

etmeye başlamıştır.2 (4) Hadim: Ve nihayet dördüncü kuşak, bir önceki aşamada taklit etmeye başladığı yeni kültürün hizmetine girmiştir. Öyle ki, bu sürecin sonunda göçmenlerin yeni kültüre tamamen entegre olmaları beklenebilir. Đbn Haldun’un analizinden yola çıkarak yorumlamak gerekirse, bu araştırmanın konusu olan göç hareketinin, yani Konya/Kulu’dan Đsveç’e yönelen 45 yıllık göç sürecinin, yukarıdaki şemanın 2. aşamasında olduğu söylenebilir. O halde, eski kültürü muhafaza eden ilk nesil artık etkisiz hale gelmiş ve 2. kuşak göçmenler yeni kültürle ‘doğrudan temas’ kurmaya başlamıştır. Đlk kuşağın yani öncü göçmenlerin yeni toplumla iletişim kurmalarını engelleyen en önemli faktör, ‘dil bilmeme’dir. Zira dili bilinmeyen toplumlarla ilişki kurmak, oldukça zor, sınırlı ve hatta çoğu zaman imkansızdır. Öte yandan, Đbn Haldun’un ortaya koyduğu bu kültürel etkileşim aşamalarının birbirinden tamamen bağımsız olmayıp, aksine birbiriyle kesişen süreçler olduğu söylenebilir; zira Đsveç’teki 2. nesil Kululu göçmenlerin yeni kültürle iletişim ve tanışıklığın hemen ardından onu taklit etmeye başladığı gözlenmektedir. Öte yandan, değişim süreçlerinin, Đbn Haldun’un yaşadığı XIV. yüzyıldan günümüze yani XXI. yüzyıla gelindiğinde bazı farklılıklara sahne olması, örneğin daha da hız kazanması doğal karşılanmalıdır. Dolayısıyla Đsveç’teki Kululuların göçün 45. yılında, Đbn Haldun’un değişim şemasının 2. aşamasını değil de 3. aşamasını işaret eden özellikler sergilemeleri gayet anlaşılabilir bir gelişmedir.

Göçün tanımı ile sebep ve sonuçları konusundaki açıklamaların ardından şimdi de, kısaca göç türlerinden bahsedilecek ve ardından din ve dindarlık kavramlarının analizine geçilecektir. Göçler, farklı ölçütlere göre farklı türlere ayrılabilir. Örneğin, irade esasına göre, gönüllü ve zorunlu göçler, ülke sınırları esasına göre, iç ve dış göçler ve yoğunluğuna göre, bireysel ve kitlesel göçler gibi bir tasnif yapılabileceği gibi (Yalçın, 2004: 17–19); alternatif sınıflamalara da gidilebilir. Đnsanların kendi istek ve iradeleri doğrultusunda göç etmelerine gönüllü göç; kendi istek ve iradeleri dışında, zorla göç ettirilmelerine ise zorunlu göç denilmekte iken (Özkalp, 1993:

2 ‘Taklid’in, içkin olarak ‘tasvip’ anlamı taşıdığı unutulmamalıdır. Diğer yandan, yeni kültürün onaylanması, eskisinin olumsuzlanmaya başladığının göstergesi de olabilir. O halde bu süreçler, yeni kültürün içselleştirilmesine paralel olarak eskisinin eleştirilmesi ve hatta terk edilmeye başlaması anlamına gelmektedir. Nitekim yeni kültürün – Đbn Haldun terminolojisi ile – ‘hizmetkar’ları, aslında eskisinin ‘isyankar’larıdır. Bu bağlamda, birinci kuşak göçmenlerin, sık sık, sonraki kuşakların ‘asi’liklerinden yakınmaları oldukça manidardır.

(32)

211, 212); bir ülke sınırları içinde yapılan göçlere, iç göç ve ülkeler arasında yapılan göçlere ise dış göç (ya da uluslararası göç) adı verilmektedir (Meydan–Larousse, 1990a: 251). Araştırma konusu olan Kulu’dan Đsveç’e yönelik göç hareketi, ‘gönüllü’ bir ‘dış göç’ hareketi olup; başlangıçta daha çok ‘bireysel’ karakterli iken; çok kısa bir süre içinde ‘kitlesel’ nitelik kazanmıştır. Söz konusu Kulu göçünü de içine alan ve 1960larda başlayan Türk dış göç hareketinde yaşandığı gibi, kimi ülkelerde dış göç hareketlerinin, iç göçün yetersiz kaldığı durumlarda onun bir devamı olarak ortaya çıktığı görülmektedir. Bu arada, göç türlerinden bahsederken, ‘zincirleme göç (chain migration)’ kavramına da değinmek gerekir. Özellikle kır kökenli göçmenlerde yaygın olarak görülen bir göç süreci olan zincirleme göç, göç edecekleri ülke, bu ülkedeki iş ve yaşama olanakları ve bu ülkeye göç yolları gibi bilgileri, bu ülkeye daha önce göç etmiş olan kendi akrabaları ya da tanıdıklarından tamamen enformel kanallarla ve birincil ilişkiler yoluyla edinen ve bu bilgilere dayanarak göç kararı veren kimselerin göçünü ifade etmek için kullanılmaktadır (Erder, 2006: 27). Akraba, komşu ve hemşeri bağına dayalı zincirleme göç, akrabaların göç etmesi ve evlenmeler ya da aile birleşmeleri yoluyla gerçekleşmekte; bu süreç, göç edilen ülke ya da bölgede akrabalık ağlarının genişlemesi sonucunu doğurmaktadır. Zincirleme göçte, bir aile üyesinin başarıyla sonuçlanan göçünün, tüm akrabalık ağı için bir fırsatlar zinciri yaratması söz konusudur (Marshall, 1999: 686). Kulu’dan Đsveç’e göç sürecinin de, büyük oranda zincirleme göç örneği olduğu görülmektedir: Öncü göçmenler, Kulu’daki akraba ve yakınlarına Đsveç’e gelmeleri yönünde teşvik ve telkinlerde bulunmuşlar ve böylece kitlesel bir göç hareketine giden yolu açmışlardır.

Klasik göç kategorileri ve teorileri toparlayıcı bir şekilde özetlenecek olursa, göç hareketlerinin, genellikle, ulus devletlerin sınırları içinde (iç göçler) ve arasında (dış göçler) olmak üzere iki başlık altında ele alındığı görülecektir. ‘Đç göçler’ başlığı altında, esas itibariyle, kırsal alandan kentlere göç eden köylü nüfusla başlayıp, büyük kentlerde doğurduğu gecekondulaşma, yarı işsizlik, kent kültürüne uyum sorunlarıyla biten bir süreç anlatılır. Böylece ‘iç göçler’ konusu üçüncü dünyada ‘sağlıksız büyüme’ ve ‘çarpık kentleşme’ ile özdeşleşmiştir. ‘Dış göçler’ ise, uluslar arası beyin göçü ile işçi göçü olarak kendi içinde ikiye ayrılır; her ikisinin de

(33)

nedenleri–sonuçları ve doğurduğu çeşitli ‘entegrasyon sorunları’ ayrı ayrı incelenir. Varsayım, göçmenlerin geçmişte yaşadıkları ortamdan kopup yeni yerleştikleri mekanın sosyal ve kültürel iklimine (bir süre ‘uyumsuzluk’ gösterdikten sonra) adapte olacakları, giderek göçmenler ile yerleşik nüfus arasındaki farkların eriyeceğidir. Böylece, büyük kentlere göçen köylüler zamanla ‘kentli’ olacak, bir ülkeden diğerine göçenler de bir süre sonra yeni vatanlarının dilini, kültürünü benimseyip asimile olacaklardır. Küreselleşme ile birlikte anılan ‘insan dolaşımları’, öncelikle bu tanıdık bildik olguları farklı çerçevelerden ele alıp değerlendirmenin gerekliliğine işaret ediyorken; aynı zamanda bu klasik göç kategori ve teorilerinin kapsamı dışında kalan yeni olgu ve süreçlere de gönderme yapmaktadır (Öncü ve Weyland, 2005: 19).

Bu arada, göç türlerinden bahsedilmişken, Đslam dininin ‘göç/hicret’ anlayışına da kısaca temas etmek yerinde olur. Zira Đslam dininin temel kaynakları Kur’an ve hadislere bakıldığında, genel olarak 2 göç türünden bahsedildiği görülmektedir: Maddi/coğrafi göç ve manevi/ahlaki göç. (1) Bilindiği üzere, Đslam tarihinde ‘hicret/göç’ denilince, daha çok Hz. Muhammed’in ve O’na inananların 622 yılında Mekke’den Medine’ye göç etmesi anlaşılmaktadır. Ne var ki, Đslam tarihindeki bu özel hicret olayı da, aslında, Đslami anlayıştaki genel ‘hicret/göç’ olgusunun en önemli örneklerinden biridir. Şöyle ki, Kur’an, genel olarak ‘din uğruna bir yerden başka bir yere göç etmek’ten bahsettiği gibi;3 inançları uğruna yurtlarını bırakıp başka yerlere göç etmek zorunda kalan pek çok peygamber ve topluluktan da söz etmekte4 ve ayrıca Hz. Muhammed’in hicretine de değinmektedir.5 Dolayısıyla, söz konusu ayetlerden yola çıkarak, Kur’an’ın maddi/coğrafi hicret/göç tanımının, ‘dini nedenlerle bir yerden başka bir yere gitmek’ şeklinde formule edilmesi yanlış olmayacaktır. (2) Diğer yandan, örneklerine daha çok hadislerde rastlanan bir diğer Đslami göç türü daha bulunmaktadır ki, Kuran’da yer alan “Kötü şeylerden hicret et = uzaklaş”6 anlamındaki ayet, ‘hicret’in bu türüne işaret etmekte ve her türlü manevi

3 Bakara, 2/218; Al–i Đmran, 3/195; Nisa, 4/89, 97; Tevbe, 9/20

4 Ankebut, 29/26; Hud, 11/80, 81; Hicr, 15/65; A’raf, 7/88; Yunus, 10/90; Taha, 20/77, 78; Şuara, 26/52–67; Đbrahim, 14/9–13

5 Nisa, 4/100; Tevbe, 9/100, 117; Nur, 24/22; Mümtehine, 60/10 6 “ve’r–Rucze fehcür” (Müddessir, 74/5).

(34)

pislikten sakınılması gerektiğini, inanç ve ahlak temizliğini, yani iç arınmayı vurgulamaktadır (Karaman vd., 2008: 494, 495). En üstün hicretin, Allah’ın hoşlanmadığı ve yasakladığı şeylerden uzak durmak olduğunu belirten7 ve “Muhacir (göçmen), kötülükten uzak durandır”8 ya da “Muhacir, hatalardan ve günahlardan uzak durandır”9 anlamına gelen hadisler de, bu gruba giren alternatif göçmen ve dolayısıyla manevi/ahlaki göç tanımları olarak kabul edilebilir. Bir başka hadiste ise, hicretin yani göçün, ‘şehirlinin hicreti’ ve ‘bedevinin hicreti’ olmak üzere iki türü olduğu belirtilmekte10 ve “Bedevinin hicreti, göreve çağrıldığında gelmesi ve emredileni yapmasıdır. Şehirlininki ise, daha zordur ve sevabı da daha fazladır” denilmektedir (Wensinck vd., 1969: 65; Nesai, Bey’at, 12). Bu hadiste, ‘göç’ kavramı üzerinden bir tür ‘kır/kent çözümlemesi’ yapıldığı ve kentlilik bilincine,

yani kentliliğin ödev, sorumluluk ve zorluklarına değinildiği düşünülebilir.

Göçle ilgili kavramsal çerçeveyi kapatmadan önce, son olarak, ‘diaspora’ kavramına da açıklık getirmek yerinde olacaktır. Daha çok Đsrail dışındaki Yahudi topluluklarını anlatan bir terim olsa da, diaspora kavramı günümüzde, dünyanın değişik bölgelerine dağılmış bulunan tüm göçmen toplulukları için kullanılır hale gelmiştir. Bazı diaspora araştırmaları, (ucuz uçak biletleri gibi) ulaşım ve (elektronik posta, uydu televizyonu, internet gibi) iletişim alanındaki ilerlemelerin, dünyanın her tarafına dağılmış durumda olan diaspora topluluklarının kendilerine özgü kimliklerini, hayat tarzlarını ve ekonomik bağlarını sürdürmelerini olanaklı kıldığını göstermektedir (Marshall, 1999: 151). Bu araştırmaları haklı çıkaran pek çok örnek bulunmaktadır. Örneğin, bu araştırmanın konusunu oluşturan Đsveç’teki Kululu göçmenlerin, özellikle uydu aracılığıyla Türk televizyonlarını seyretmek ve cep telefonları ve internet aracılığıyla Türkiye’deki akraba ve yakınlarıyla sürekli iletişim içinde olmak suretiyle Tükiye ve Kulu ile ilişkilerini yoğun olarak devam ettirdikleri gözlemlenmiştir. Bu ilişki türü, bir yandan eski kültürün devamına hizmet eden alternatif kanallar sağlamakla birlikte; öte yandan – ve aslında tam da bu nedenle –

yeni kültürle entegrasyon sürecini yavaşlatmakta ve kesintiye uğratmaktadır.

7 Wensinck vd., 1969: 66; Nesai, Bey’at, 12

8 “el–Muhaciru, men hecera’s–sue” (Wensinck vd., 1969: 64).

9 “el–Muhaciru, men hecera’l–hataya ve’z–zünübe” (Wensinck vd., 1969: 64; Đbn Mace, Fiten, 2). 10 “Ve hüma hicretani: hicretü’l–hadır ve hicretü’l–badi”.

(35)

1.2. Din ve Dindarlık

‘Göç’ konulu kavramsal analizin ardından şimdi de çalışmanın diğer alanını oluşturan ‘din ve dindarlık’ hakkındaki analizlere geçilecektir. Bu çerçevede, öncelikle ‘din’ kavramı, etimolojik ve terimsel açıdan incelenecek ve ardından ‘dindarlık’ olgusu etrafındaki tartışmalar özetlenecektir.

1.2.1. Din

1.2.1.1. Etimolojik Analiz

Türkçe’ye Arapça’dan geçmiş olan ‘din’ sözcüğü, Batı dillerinde ‘religion’ kelimesiyle karşılanmaktadır. Bu kısımda kelimenin Arapça’da ve Batı dillerindeki sözlük anlamları üzerinde durulacak ve ardından ‘din’in terim anlamı hakkındaki verilere geçilecektir.

Pakistanlı alim ve düşünür Mevdudi (1903–1979), Kur’an’dan önceki dönem itibariyle ‘din’ kavramının anlamının karışık ve kapalı olduğunu; bu yüzden din kelimesinin sağlam bir terminolojik zemine oturmadığını ifade etmektedir (Maududi, 1993: 93, 94). Kur’an semantiği üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Japon şarkiyatçı Toshihiko Đzutsu (1914–1993) da, benzer şekilde, ‘din’ kavramının anlamını inceleme konusu yapıp yapmamakta hayli tereddüt ettiğini; çünkü meselenin karışık ve filolojik belirsizliklerle örtülü olduğunu belirttikten sonra, bu konunun hayli zor olduğunu, zira din kelimesinin asıl manasını tespit etmenin güç olduğunu ifade etmektedir. Ona göre, Kur’an terminolojisi içinde ‘din’, semantik bakımdan incelenmesi en ihtilaflı ve en güç kelimelerden biridir (Đzutsu, 1975: 207). Kavramın anlamı konusundaki bu belirsizlik ve zorlukları da göz önünde bulundurarak yapılacak bir inceleme, ana hatlarıyla şu sonuçları vermektedir: Arapça’da ‘dane– yedinu’ fiilinin ‘dinen’ ve ‘diyaneten’ şeklinde iki mastarı bulunmakta olup; ‘din’ kelimesi bu kökten gelen bir mastar veya isim olarak kabul edilmektedir ve çoğulu ‘edyan’dır. Müşterek (çok anlamlı) bir kavram olduğu anlaşılan ‘din’ kelimesine Arap dilinin klasik kaynaklarında verilen anlamları, genel olarak, 4 grup altında

(36)

toplamak mümkündür (1) Üstün gelme – hakimiyet – boyun eğdirme – zorlama, (2) Taat – itaat – teslimiyet – ibadet, (3) Adet – yol – kanun – şeriat – millet – mezhep ve (4) Karşılık (ceza/mükafat) – muhakeme – hüküm – hesap (Halil b. Ahmed, 2004: 264, 265; el–Cevheri, 1377: 2118; Đbn Manzur, 1300: 166–170; el–Firuzabadi, 1306: 225; ez–Zebidi, 1414: 207–209; el–Đsfahani, 2002: 323; eş–Şehristani, 1368: 51; el– Bakıllani, 1407: 387; ed–Damegani, 1996: 329, 330; et–Taberi, 1992a: 98; et–Taberi, 1992b: 705; ez–Zemahşeri, 1397: 57; ez–Zemahşeri, 1403: 289; es–Suyuti, 1993a: 37; es–Suyuti, 1993b: 641)

Yukarıdaki 1. ve 2. grup anlamları bir arada değerlendirildiğinde, ‘din’ kavramının, bir yandan hesaba çekmek, itaat ettirmek, itaate zorlamak ve diğer yandan itaat etmek, teslim olmak, boyun eğmek gibi iki zıt anlamı birden taşıyan ‘ezdad’ kelimeler grubundan olduğu anlaşılmaktadır. Bu diyalektik, ‘din’in hem ‘uluhiyet’e hem de ‘ubudiyet’e gönderme yaptığını göstermektedir. O halde din, Allah’a nispetle “hakim olma, itaat altına alma, hesaba çekme, ceza–mükafat verme”; kula nispetle “boyun eğme, aczini anlama, teslim olma, ibadet/kulluk etme” anlamlarına gelmektedir. Örneğin, “Ve lehu’d–dinü vasiben”11 ayetinde ‘din’ kelimesine, hem ‘üstünlük/hakimiyet’ hem de ‘taat/itaat’ zıt anlamları aynı anda verilebilir. Dolayısıyla ayet, “Din (üstünlük/hakimiyet), daima O’nundur” şeklinde anlaşılabileceği gibi; “Din (itaat) daima O’nadır” anlamına da gelebilir (el–Mahalli ve es–Suyuti, 1419: 272; es–Sabuni, 1981: 130; Tümer, 1994; 314). Görüldüğü üzere, Araplar ‘din’ kavramını, bir kısmı yukarıda da verilen, çok farklı anlamlarda kullanmaktadırlar. Mevdudi ise, Kuran’da da kullanılan ve birbirinden kopuk gibi görünen yukarıdaki bu 4 anlam grubunun, aslında bir sistemin, birbirini tamamlayan parçaları olduğunu söylemekte ve bu anlamlar bir bütün olarak düşünüldüğünde, Arapçadaki ‘din’ kavramının, Batı dillerindeki ‘state’ (devlet) kavramına bir hayli yaklaştığını ifade etmektedir: (1) Egemenlik ve en üstün otorite, (2) Bu otoriteye itaat ve teslimiyet, (3) Bu otoritenin yönetiminde kurulan bir düşünce ve eylem sistemi ve (4) Đtaat ya da isyana bu otoritenin verdiği karşılık (mükafat veya ceza) (Maududi, 1993: 94, 100).

11 Nahl, 16/52

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu araştırmanın genel amacı; daha iyi bir yaşam için büyük şehirlere göç eden sosyo- ekonomik ve kültür seviyesi düşük, kalabalık ailelerin çocuklarının okullarda

Kapalı çevrim otomatik kontrol sisteminin tanımından ve yukarıda ele alınan örnek üzerinde yapılan açıklamalardan basit kapalı çevrim ya da geri beslemeli otomatik kontrol

Bu çalışmanın sonuçlan; gelecek umutsuzluğu, işsizlik, geliri daha yüksek bir iş, eğitim kariyerden sonra kendi ülkesine dönmeme gibi nedenlere bağlı olarak görece

Kimi zamansa kullanıcı türevli içeriğin doğrudan elde edilebilmesi için WhatsApp iletişim hatları oluşturulmakta, izleyicilerin ya da okurların haber

Yaklaşık 4 ay önce; sağ el bileğinde ağrı şikayetiyle Burdur Karamanlı Aile Sağlığı Merkezi’ne başvuran 33 yaşındaki erkek hastaya analjezik tedavi düzenle- nerek

Ayrıca turistlerin yabancı bir ülkeye gitmeden önce kültürlerarası ilişkiler konu- sunda bilgilenmelerinin ve eğitilmelerinin faydalı olacağını (Pearce 1982: 78)

öte yandan, biraz öteki bir otel odasında küçük Kenize, Selma'nın kızı, hiçbir şeyden habersiz annesini bekle­ mektedir.. Osmanlı hanedanının son

Literatürde, göçün çocuklar üzerindeki etkilerinde ailelerin göç hakkındaki tutumları, sosyoekonomik düzey ve eğitim durumları, göçe ilişkin ekonomik, sosyal