• Sonuç bulunamadı

MESLEK YÜKSEK OKULLARININ BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK BÖLÜMÜ EĞİTİM ETKİNLİKLERİNİN TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "MESLEK YÜKSEK OKULLARININ BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK BÖLÜMÜ EĞİTİM ETKİNLİKLERİNİN TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ"

Copied!
190
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BÜRO YÖNETİMİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

MESLEK YÜKSEK OKULLARININ BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK BÖLÜMÜ EĞİTİM ETKİNLİKLERİNİN TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ

AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan

MERYEM DÜĞER

(2)

T.C.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BÜRO YÖNETİMİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

MESLEK YÜKSEK OKULLARININ

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK BÖLÜMÜ

EĞİTİM ETKİNLİKLERİNİN TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ

AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan

Meryem DÜĞER

Danışman

Yrd. Doç. Dr. Eriman TOPBAŞ

(3)

ii

JÜRİ VE ENSTİTÜ ONAY SAYFASI

Meryem Düğer ‘in “Meslek Yüksek Okullarının Büro Yönetimi Ve Sekreterlik

Bölümü Eğitim Etkinliklerinin Toplam Kalite Yönetimi Açısından

Değerlendirilmesi” başlıklı tezi...tarihinde, jürimiz tarafından

Büro Yönetimi Eğitimin Anabilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul

edilmiştir.

Adı Soyadı

İmza

Üye (Tez Danışmanı):... ...

Üye : ...

...

Üye : ...

...

Üye : ...

...

(4)

iii

ÖNSÖZ

Araştırma süresince birçok kişinin maddi, manevi desteği ve katkıları

olmuştur. Bu çalışmanın yürütülmesinde akademik bilgi ve deneyimleri ile bana

destek olan değerli hocalarıma teşekkürlerimi sunuyorum.

Tez danışmanım olarak çalışmalarım süresince bilgi, görüş ve

deneyimlerinden faydalandığım, yaptıkları yönlendirici ve destekleyici katkılarından

dolayı tez danışmanım Sayın Yrd. Doç. Dr. Eriman TOPBAŞ’ a en içten saygı ve

teşekkürlerimi sunuyorum.

Yüksek lisans süresince bana gösterdikleri sabır ve desteklerinden dolayı

aileme de sonsuz teşekkür ediyorum.

(5)

iv

ÖZET

MESLEK YÜKSEK OKULLARININ

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK BÖLÜMÜ

EĞİTİM ETKİNLİKLERİNİN TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ

AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Araştırmada Meslek Yüksekokullarının Büro Yönetimi ve Sekreterlik programında görev yapan öğretim elemanlarının görüşlerine göre, meslek Yüksekokullarının Büro Yönetimi ve Sekreterlik Bölümünün Eğitim Etkinlikleri Toplam Kalite Yönetimi Açısından değerlendirilmiştir. Araştırmanın çalışma evrenini, 2006 – 2007 öğretim yılı Meslek Yüksek Okullarının Büro Yönetimi ve Sekreterlik bölümünün öğretim elemanları oluşturmaktadır. Araştırmada evrenin tümüne ulaşılamadığı için, çalışmanın örneklemi 74 öğretim elemanı olarak alınmıştır. Anket ile elde edilen bilgiler belirtke tablosu şeklinde verilmiş, öğretim elemanlarının demografik bilgileri frekans ve yüzde olarak ortaya konulmuştur. Öğretim elemanlarının görüşleri arasında fark olup olmadığı varyans analizi, t testi ve çapraz tablolar ile kontrol edilmiştir. Araştırmada anlamlılık düzeyi %0.05 olarak kabul edilmiştir.

Araştırma sonucunda;

Meslek Yüksek okullarının Büro Yönetimi ve Sekreterlik bölümünde görev yapan öğretim elemanlarının çoğunluğunu erkeklerin (%60) ve öğretim görevlisi unvanına sahip öğretim elemanlarının (%77.0) oluşturduğu saptanmıştır. Ayrıca öğretim elemanlarının yaş aralığı 30-40 (%48.6) olduğu ve çalışma sürelerinin 16 yıl ve daha yukarı (%27.0) olduğu gözlenmiştir. Büro Yönetimi ve Sekreterlik Bölümleri bulunan Meslek Yüksek Okullarında TKY uygulamaları gelişmeye başlamıştır. Öğretim elemanlarının okulun, bölümün misyon ve vizyonuna inandıkları ve okul yönetiminin iç ve dış müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda faaliyetlerini yürüttüğü belirlenmiştir. Okuldaki tüm paydaşların rol ve sorumluluklarının açık bir biçimde ortaya konduğu ve Kalite Koordinasyon Kurulunca faaliyetlerini gerçekleştirdikleri gözlenmiştir. Bölümün de faaliyetlerini bu yönde sürdürüp okulun misyonu ve vizyonunu gerçekleştirmeye çalıştığı saptanmıştır.

(6)

v

ABSTRACT

THE EVALUATION OF EDUCATION ACTIVITIES

IN HIGH SCHOOLS’ OFFICE MANAGEMENT

AND SECRETARIAL DEPARTMENTS IN THE BASE OF

TOTAL QUALITY MANEGEMENT

In the research, the education activities in high schools office management and

secretarial departments in the basis of total quality management, were evaluated by

the lecturers in this department. In the research, consists of the lecturers in the office

management and secretarial departments of high schools in 2006-2007 education

term. During the research as it is not possible to contact with the whole lecturers, 74

of them have participated. The data from the questionaires has given as symbol table,

and the lecturers’ demographic data has exposed as frequency and percentage. With

the help of Variance Analyze, T-test and cross-tables, it has checked if the lecturers

have differences in their opinions or not. In the research meaningfullness level was

accepted as 0.05%.

At the end of the research;

It has seen that most of the lecturers work in the office management and

secretarial department of high schools were male (13.5%). In addition to that they

have been about 30- 40 and have worked for 16 years or more. The applications of

total quality management in the high schools that have Office Management and

Secretarial Departments have begun to apply. It has determined that the lecturers

believe that vision and mission of school and the department, and the school

management consider the needs of internal and external customers. The roles and the

responsibilities of all the participants in high school have been clear and they do their

business given by the Quality Coordination Committee.

(7)

vi

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo

Sayfa

Tablo 1: Ankete Katılanların Demografik ve Kişisel Özellikleri………...46

Tablo 2: Büro Yönetimi Ve Sekreterlik Bölümleri Bulunan Meslek Yüksek

Okullarının Toplam Kalite Yönetimi Uygulama Düzeyleri ………..48

Tablo 3: Meslek Yüksek Okullarının Büro Yönetimi Ve Sekreterlik Bölümlerinde

Toplam Kalite Yönetimi Uygulama Düzeyleri..………...…………..52

Tablo 4: Meslek Yüksek Okullarının Büro Yönetimi Ve Sekreterlik Bölümlerinde

Çalışan Öğretim Elemanlarının Toplam Kalite Yönetimini Uygulama Düzeyleri...56

Tablo 5: Cinsiyet ile Okulu Değerlendirmeye Yönelik Önermeler Arasındaki

İlişki………....60

Tablo 6: Cinsiyet İle Bölümü Değerlendirmeye Yönelik Önermeler Arasındaki

İlişki……….……….……..65

Tablo 7: Cinsiyet İle Öğretim Etkinliklerini Değerlendirmeye Yönelik Önerler

Arasındaki İlişki………..70

Tablo 8: Yaş ile Okulu Değerlendirmeye Yönelik Önermeler Arasındaki İlişki…...75

Tablo 9: Yaş ile Bölümü Değerlendirmeye Yönelik Önermeler Arasındaki

İlişki………80

Tablo 10: Yaş ile Öğretim Etkinliklerini Değerlendirmeye Yönelik Önermeler

Arasındaki İlişki………..86

Tablo 11: Görev ile Okulu Değerlendirmeye Yönelik Önermeler Arasındaki

İlişki………....91

Tablo 12: Görev ile Bölümü Değerlendirmeye Yönelik Önermeler Arasındaki

İlişki………....97

Tablo 13: Görev ile Öğretim Etkinliklerini Değerlendirmeye Yönelik Önermeler

Arasındaki İlişki………....103

Tablo 14: Öğrenim Durumu ile Okulu Değerlendirmeye Yönelik Önermeler

Arasındaki İlişki………....109

Tablo 15: Bölümü Değerlendirmeye Yönelik Önermeler Arasındaki İlişki……….114

(8)

vii

Tablo 16: Öğretim Etkinliklerini Değerlendirmeye Yönelik Önermeler Arasındaki

İlişki………...………120

Tablo 17: Unvan ile Okulu Değerlendirmeye Yönelik Önermeler Arasındaki

İlişki………..125

Tablo 18: Unvan ile Bölümü Değerlendirmeye Yönelik Önermeler Arasındaki

İlişki………..131

Tablo 19: Unvan ile Öğretim Etkinliklerini Değerlendirmeye Yönelik Önermeler

Arasındaki İlişki………....139

Tablo 20: Çalışma Süresi ile Okulu Değerlendirmeye Yönelik Önermeler Arasındaki

İlişki………..145

Tablo 21: Çalışma Süresi ile Bölümü Değerlendirmeye Yönelik Önermeler

Arasındaki İlişki………....151

Tablo 22: Çalışma Süresi ile Öğretim Etkinliklerini Değerlendirmeye Yönelik

Önermeler Arasındaki İlişki……….….157

(9)

1

İÇİNDEKİLER

Sayfa

BAŞLIK SAYFASI...i

JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI...ii

ÖNSÖZ...iii

ÖZET...iv

ABSTRACT...vi

İÇİNDEKİLER………...………..…viii

TABLOLAR LİSTESİ...x

BİRİNCİ BÖLÜM………...………3

1. GİRİŞ...4

1.1. Sekreterlik Mesleği İle İlgili Genel Bilgiler ...4

1.1.1. Sekreterliğin Tarihçesi...5

1.1.2. Sekreterliğin Sınıflandırılması ...7

1.1.3. Sekreterin Görevleri...7

1.1.4. Sekreterlikte Eğitim...8

1.5.1. Dünyada Sekreterlik Eğitimi Programları ...8

1.6.1. Türkiye’de Sekreterlik Eğitimi...10

1.1.6.1. Orta Öğretim Seviyesinde Büro Yönetimi Ve Sekreterlik Eğitimi ..10

1.1.6.2. Ön Lisans Seviyesinde Büro Yönetimi ve Sekreterlik Eğitimi ...11

1.1.6.3. Lisans Seviyesinde Büro Yönetimi Ve Sekreterlik Eğitimi ...11

1.1.6.4. Yüksek Lisans Seviyesinde Büro Yönetimi Ve Sekreterlik Eğitimi .12

1.2. Toplam Kalite Yönetimi İle İlgili Kavramsal Çerçeve ...13

1.2.1. Kalite Kavramı ...13

1.2.2. Toplam Kalite Yönetimi ...15

1.2.3. Toplam Kalite Yönetimi’ nin İlkeleri...17

1.2.3.1. Üst Yönetim Liderliği ...17

1.2.3.2. Müşteri Odaklı Olma...18

1.2.3.3. Sürekli Gelişim (KAIZEN) ...19

1.2.3.4. Takım Çalışması (Kalite Kontrol Çemberleri) ...20

(10)

2

1.2.3.6. Sürekli Eğitim ...21

1.2.4. TKY Uygulamalarında Karşılaşılan Sorunlar...21

1.2.4.1. Kaliteye Olan İnançsızlık ...22

1.2.4.2. Değişime Karşı Direnç ...22

1.2.4.3. Yönetimin ve Yöneticilerin İlgisiz Tutumları...22

1.2.4.4. Sıradan Beklentilere Sahip Olmak...23

1.2.4.5. Başarıların Ödüllendirilmemesi...23

1.2.4.6. Araç Odaklı Olma...23

1.2.4.7. Mevcut Durumun Yeterince Analiz Edilmemesi ...24

1.2.5. Toplam Kalite Yönetimi' nin Yararları...24

1.2.6. Toplam Kalite Yönetimi Uygulama Araçları...25

1.2.6.1. Beyin Fırtınası ...26

1.2.6.2. Pareto Analizi ...27

1.2.6.3. Kontrol Çizelgeleri ...29

1.2.6.4. Dağılım Diyagramı ...30

1.2.6.5. Balık Kılçığı ...31

1.2.6.6. Histogramlar ...31

1.2.7. Eğitimde Toplam Kalite Yönetimi ...32

1.2.8. Eğitimde Toplam Kalite Yönetimi Modeline Geçiş...33

1.2.9. Deming' in Eğitime Uygulanan 14 İlkesi...34

1.2.10. Eğitim Sisteminde TKY Uygulamasının Yararları ...36

1.2.11. İlköğretim Ve Ortaöğretimde T K Y Uygulama Modeli ...37

1.2.12. Yükseköğretimde Toplam Kalite Yönetimi’ nin Uygulanması ...38

1.3. Araştırmanın Problemi ...39

1.4. Araştırmanın Amacı ...40

1.5. Araştırmanın Önemi ...41

1.6. Varsayımlar...41

1.7. Kapsam ve Sınırlılıklar...42

1.8. Kısaltmalar...42

(11)

3

İKİNCİ BÖLÜM………...……….44

2. YÖNTEM...43

2.1. Araştırmanın Modeli ...43

2.2. Evren ve Örneklem...43

2.3. Verilerin Toplanması...44

2.4. Verilerin Analizi ...44

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM………...………46

3. BULGULAR VE YORUMLAR ...45

3.1. Birinci Alt Problemle İlgili Bulgular ...48

3.2. İkinci Alt Problemle İlgili Bulgular ...52

3.3. Üçüncü Alt Problemle İlgili Bulgular ...56

3.4. Dördüncü Alt Problemle İlgili Bulgular...60

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM………....164

4. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ...163

4.1. Sonuçlar ...163

4.1.1. Birinci Alt Problemle İlgili Sonuçlar...164

4.1.2. İkinci Alt Problemle İlgili Sonuçlar ...165

4.1.3. Üçüncü Alt Problemle İlgili Sonuçlar ...165

4.1.4. Dördüncü Alt Problemle İlgili Sonuçlar...166

4.2. Öneriler...168

KAYNAKÇA ...170

EK-1...176

(12)

4

BİRİNCİ BÖLÜM

1. GİRİŞ

Bu bölümde yapılan araştırmayla ilgili araştırmanın amacı, önemi,

varsayımları, sınırlılıkları, tanımı ve kısaltmalar üzerinde durulmuştur.

1.1. Sekreterlik Mesleği İle İlgili Genel Bilgiler

Hemen her gün, değişik nedenlere bağlı olarak, çeşitli kuruluşlarla

görüşmek durumunda kalınabilir. Bu ilişki bazen telefon, faks ya da mektup gibi

iletişim araçlarından yararlanarak kurulabilir. Bazen de bütün bunları bir yana

bırakıp bizzat yüz yüze görüşerek iletişim kurulması gerekebilir. Her İki durumda

da ilk karşılaşılan görevli sekreter ve ilk karşılaşılan hizmetler de sekreterlik

hizmetleridir. Sekreterlik mesleği, aynı zamanda gelişen teknolojiyi ve piyasa

koşullarını sürekli öğrenme ve uygulamayı gerektiren bir meslektir. Sekreterliğin,

sürekli öğrenmeyi gerektirmesi bakımından, açık uçlu bir meslek olarak kabul

edilmesi gerekmektedir. Sekreterlik mesleğinin açık uçlu bir meslek olarak kabul

edilmesinin nedeni, bilgi ve iletişim teknolojisindeki sürekli gelişmelerdir (Tutar,

2001, s.7).

Sekreter sözcüğü ingilizcede "secret" gizli, sır anlamında, "secreter" ise sır

saklayan, gizliliği koruyan kişi anlamına gelmektedir. Türk Dili sözlüğünde

sekretere karşılık olarak “yazman” sözcüğü verilmektedir. Milli Sekreterler

Derneği, sekreteri; “iş yaşamının gün geçtikçe karmaşıklaşan yönetiminde,

yöneticinin en yakın desteği şeklinde ortaya çıkan, yöneticiye iletişim gücü, aktivite

(13)

5

kazanma ve çalışma süresinin tamamını daha etkin olarak kullanabilme olanağını

kazandıran çalışma ortamında önemli bir büro görevlisi” olarak tanımlamıştır

(Altınöz, 1999, s.12).

Uluslar arası Profesyonel Sekreterler Birliği, bir sekreteri şöyle

tanımlar: “Büro işlerine hakim, doğrudan denetim olmaksızın sorumluluk alma

yeteneğine sahip, teşebbüs ve karar verme işlerini yapan ve ilgili otoritenin

izniyle kararlar alan yetkili yardımcısıdır” (Boyd, Lewis, 1985, s.5).

Sekreterliğin pek çok farklı çeşidi ve seviyesi olduğu için sekreterlik terimini

tanımlamak zordur. Sekreter sadece yazmanlık görevinin değil, içinde

bulunduğu organizasyonun amacını anlayan, başarıya ulaşmak için kendi

katkısının da önemini kavrayan, liderlik ve beşeri ilişkiler duygusuna sahip olan

kişidir (Ediz, Altınöz, 1986, s.11).

1.1.1. Sekreterliğin Tarihçesi

Sekreterlik hizmetleri, eski Yunan’da ve Romalılar’da devlet

yöneticilerinin görevlendirdikleri yazmanlarla başlamıştır. Bu görev tarihin akışı

içerisinde, resmi kurum ve kuruluşlarda, özel işletmelerde bugünkü anlamdaki

sekreterlik hizmetlerini oluşturmuştur (Altınöz, 1999, s.16).

Sekreterlik, özellikle sanayi devrimiyle birlikte işletmelerin büyüklüklerinin ve

uzmanlaşmalarının artmasıyla ihtiyaç duyulan bir meslek dalı haline

gelmiştir (Göral, 2001: 8). Daha verimli ve başarılı olabilmek için

yöneticilerin organizasyona ve yardımcı personele duydukları ihtiyaç,

sekreterlik hizmetlerinin bilimsel olarak gelişmesini sağlamıştır (Ediz, Altınöz,

1986, s.15)

Tarihsel gelişimi içerisinde bayanların iş dünyasına sekreter olarak hizmet

verişleri 1876' li yıllarda görülmektedir. Gerçi o yıllarda büro hizmetlerinde

(14)

6

çalışanlarla ilgili istatistiklere bakıldığında erkeklerin %97.3' lük bir oranla önde

oldukları görülmektedir. 1970' li yıllarda ise durumun tersine geliştiği ve %35

nispetinde erkek istihdam edilmesine karşın %65' lik bir çoğunlukla bayanların

çalışma dünyasında öne geçtikleri görülmektedir (Tekgil, Ercan, 1985, s.1).

Osmanlı İmparatorluğu döneminde "Sır Katibi" olarak isimlendirilen

sekreterliğin, devlet yönetiminde etkin bir yeri olmuştur. Bu dönemin zorunlu bir

gereği olarak da, sekreter kişilerin eğitimine oldukça önem verilmiştir (Altınöz,

1999, s.17).

Osmanlı İmparatorluğu Dönemin’ de Divan-ı Hümayun'daki (yani

devletin en üst kademesindeki) işler Reisül küttab (yönetici sekreter) ve onun

idaresinde bulunan Beylikçi' nin nezaretinde görülmektedir. Bunlara bağlı çeşitli

kalemlere de kısaca "divan kalemleri" adı verilmektedir. Bunlar kuruluştan 1835' e

kadar nezaretler öncesinde "Sadaret Mektebi, Sadaret Kethüdası, Beylik (Divan),

Tahvil (kese veya nişan), Ruus, Amedi kalemleri ile Teşrifatçılık, Vak'anüvislik,

Divan-ı Hümayun Hocaları, Divan-ı Hümayun Tercümanları, Hazine-i Evrak

(Arşiv) gibi bölümlerden oluşmuşlardır (Hallaçoğlu, 1991, s.20).

Sekreterlik mesleğinin öneminin kavranması ve gelişimi 20. yüzyılın

ikinci yarısı içinde gerçekleşmiştir. Çok önceleri de, özellikle devlet yönetiminde

bulunan hükümdarlar, başbakanlar ile bazı büyük kamu kuruluşlarının

yöneticilerinin "umumi katip" ya da "mahsus kalem müdürü" gibi çeşitli isimler

altında şimdiki sekreterlik hizmetlerini gören memurların istihdam edildiği

görülmektedir. Ancak bugünkü anlamıyla sekreterlik, örgütlerin

toplumsallaşması, yöneticilik mesleğinin önem kazanması, iletişim sistemlerinin

karmaşıklaşması ve iletişime olan ihtiyacın artması sonucunda ortaya çıkmıştır.

Toplumda yer alan örgütlerin sayısı arttıkça ve örgütler geliştikçe hem

profesyonel anlamda yöneticilik hem de sekreterlik mesleği gelişme göstermiştir

(Türkmen, 1992, s.3).

(15)

7

Türkiye’ de sekreterlik mesleği, 1953 yılında ilk kez Devlet Su İşleri Genel

Müdürlüğü’nde bugünkü anlamıyla hizmet sunmaya başlamış bulunmaktadır (Tutar,

2001, s.10).

1.1.2. Sekreterliğin Sınıflandırılması

Teknolojinin ilerlemesi, günümüz iş ortamının uzmanlık gerektirmesi ve yeni

iş kollarının oluşması, her alanda olduğu gibi sekreterlik mesleğinde de mesleklerin

özelliklerine göre, teknik bilgiler isteyen, farklı çalışma koşullarını ön plana

çıkarmaktadır. İş ortamının gerektirdiği mesleki bilgileri, terimleri öğrenip

uygulamak, yazışmaları düzenlemek, evrak ve dosya hazırlıklarına göre farklılık

oluşturmaktadır (Altınöz, 1999, s.12).

Günümüz iş hayatında iş yoğunluğunun azaltılması ve hedefin verimlilik

olmasından dolayı çeşitli uzmanlık dalları geliştirilmiştir. Gelişen bu uzmanlık

dallarına göre sekreterleri de çeşitli sınıflandırmalara ayırmak mümkündür. Bunlar:

Büro Hizmetleri Sekreteri, Yönetici Sekreteri, Üst Düzey Yönetici Sekreteri,

Yönetim Kurulu, Sekreteri, Ticari Sekreter, Tıp Sekreteri, Hukuk Sekreteri, Uluslar

arası Organizasyon Sekreteri, Muhasebe Sekreteri, Finansman Sekreteri, Basın

Sekreteri, Teknik Sekreteri, Film Sekreteri, Bölüm Sekreter, Gayrimenkul Sekreteri,

Bürotik Sekreteridir (Türkmen, 1992, s.6).

1.1.3. Sekreterin Görevleri

Sekreterler bürolardaki her türlü faaliyetlerden sorumlu olan kişilerdir. Bu

nedenle sekreterin görevlerini sınıflandırmak oldukça zordur. Sekreterin görevleri

her kuruluşta farklılıklar olmakla birlikte 4 şekilde gruplandırılabilir (Karadağ, 2000,

s.40-42). Bunlar:

(16)

8

Mesleğe İlişkin Görevler : Daktilo makinesini kullanmak, dosyalama işlerini

yapmak (özel dosyalar), evrak işlerini yürütmek, gelen evraka ilişkin işler yapmak,

evrak dağıtımını yapmak, mektuplara cevap vermeye ilişkin işleri düzenlemek, ofis

makinelerinin herhangi birini gerektiğinde kullanmak, toplantı, konferans,

davet, yemek, kokteyl faaliyetlerini bizzat ya da dolaylı olarak üstlenmek ya da

yardımcı olmak, gerektiğinde tercüme yapmak, amirin gezilerine katılmak,

rezervasyonlarını yapmak, işle ilgili çalışmaları yerine getirmek.

İletişime Yönelik Görevler : Telefon görüşmelerini temin etmek, amirler ve

diğer çalışma arkadaşları arasında ilişki kurmak, amirin özel günlerinin güncesini

tutmak, hatırlatmak.

Yönetime

İlişkin Görevler : Planlama yapmak, donatımı sağlamak, işbirliği

içerisinde olmak, kontrol etmek .

Tamamlayıcı Görevler : Ofis yerleştirmeyi bilmek, dekorasyon bilgisine

sahip olmak ve uygulamak (çiçek, tablo vs.), basit ve acele dikiş işlerini yapabilmek,

ikramcılık ve teşrifatçılık yapmak.

1.1.4. Sekreterlikte Eğitim

Günümüzde

sekreterlik

mesleği giderek gelişmekte, işletmelerde yönetim

kadrosunun bir parçası olarak ortaya çıkmaktadır ve sekreterlik mesleğinin önemi

giderek önem kazanmaktadır.

1.5.1. Dünyada Sekreterlik Eğitimi Programları

Yöneticinin tamamen kendi işleriyle ilgilenmesi, kalan ek işlerin onun

zamanını almaması ve düzeninin sağlanması için sekretere büyük görevler

düşmektedir. Bu bağlamda, günümüz yoğun çalışma temposu içinde, Büro yönetimi

(17)

9

ve Sekreterlik hizmetleri ön plana çıkarak önemi daha da artmaktadır. Bu artan önem

içerisinde genel olarak dünya üniversitelerinde verilen eğitim seviyelerini şöyle

sıralamak mümkündür (www.universities.com/search/Degrees) :

Lise düzeyinde sertifika eğitim programları : Üniversite öncesinde bir yıldan

az süreli sertifika programları; toplam 1 akademik yılda sona eren programlar, 2

dönem ya da 3 çeyrek dönemliktir (üç aylık dönem).

Üniversite öncesi 2 yıllık sertifika programları : Bu tür programlara devam

edenlere sertifika ya da diploma verilir. En az 1 yıl ve en fazla 2 yıl süreli

olabilecek programlarda dönemde en az 30 en fazla 60 saat ders verilir.

Yüksek okul düzeyinde eğitim programları : En az 2 yıl en fazla 4 yıllık

olan akademik çalışma programlarında dönemde 60-120 saat arası ders verilir.

Ülkemizde meslek yüksek okullarının verdiği ön lisans eğitimi düzeyinde ve

genelde kolejlerde ve üniversitelerde verilen eğitimdir.

Dört

yıllık sertifika programları : 60 - 120 saatlik (dört yıllık) programları

bitirenlere sertifika ya da diploma veren programlardır.

Bachelor degree : En az 4 yıllık ve en fazla 5 yıllık akademik çalışma

programlarıdır. Dönemde 120 - 150 saat arası ders verilir. Ülkemizde lisans

düzeyindeki eğitimdir.

Lisans

sonrası eğitim programları : 4 yıllık akademik eğitim sonrasında

verilen ancak yüksek lisans seviyesinde olmayan dönemde 18 kredilik ders verilen

sertifika programlarıdır.

Yüksek Lisans programı : 4 yıllık üniversite eğitiminden sonra 2 yıllık

akademik programda dönemde 30-60 saat arası ders verilir. Yüksek lisans

progra-ma devam edenler 24 saatlik yüksek lisans düzeyinde akademik eğitim alırlar.

Ancak bu eğitim doktora düzeyinde değildir.

(18)

10

1.6.1. Türkiye’de Sekreterlik Eğitimi

Türkiye’de Büro Yönetimi ve Sekreterlik programlarının amacı; sekreterlik

teknikleri bilgilerinin verilmesi ve bu konuda beceri sağlanması, büro işlerinin

veriminin arttırılması, büro organizasyonunun planlanması, büro donanımı ve

bürolarda kullanılan makineler, dosyalama ve arşivleme, iş yazıları, iletişim teknikleri

gibi konularda beceri kazandırmaktır (Orhaner ve Tunç, 2001, s.226). Ülkemizde

Büro yönetimi ve sekreterlik alanında orta öğretim kurumlarında ve yüksek öğretim

kurumlarında ön lisans, lisans ve yüksek lisans programlarıyla kalifiye eleman

yetiştirmeyi hedeflemektedir. Ayrıca üniversiteler ve değişik kurum ve kuruluşlarca

da Büro Yönetimi ve Sekreterlik Eğitimi Sertifika Programları ile, bu alanda özel ve

kamu sektörünün eleman ihtiyacı karşılanmaktadır. Sekreterlik mesleğinin

gelişmesine katkı olması amacıyla, 1986 yılında bir kaç sekreterin dayanışması sonucu

SEDA (Sekreterler Dayanışma Derneği) kurulmuştur. Derneğin amacı, sekreterlik

mesleğinin önemini ve gereğini hem çalışan sekreterlere hem de diğer insanlara

hissettirmektir. İstanbul’da İSDER (İstanbul Sekreterler Derneği), İzmir’de İZDER

(İzmir Sekreterler Derneği) kurulmuştur. Bu tür dernekler sekreterlerin dayanışmasını

sağlaması yanında çeşitli seminer, konferans ve kurslar da düzenleyerek sekreterlik

mesleğinin gelişmesine katkıda bulunmaktadır (Demirtaş, 1998, s.63).

1.1.6.1. Orta Öğretim Seviyesinde Büro Yönetimi Ve Sekreterlik Eğitimi

Eğitim süresi 4 yıl olan Anadolu Sekreterlik Meslek Liseleri, ilk yılı hazırlık

sınıflarında yabancı dil eğitimi vererek tamamlar. İkinci yıldan itibaren yabancı dil

eğitimini devam etmesi koşuluyla kültür derslerinin yanı sıra; bilgisayar, muhasebe,

hukuk, sekreterlik teknikleri, daktilografi, büro makineleri, işletme bilgisi, ekonomi

gibi mesleğe yönelik birçok ders okutulmaktadır. Ayrıca öğrenciler, üçüncü sınıftan

itibaren 3308 sayılı kanun hükümleri doğrultusunda uygulamalı eğitim gördükleri iş

ve hizmet alanlarına göre iki gün okulda teorik eğitim, diğer üç gün iş yerlerinde

beceri eğitimi görmekte ve öğrenci iken iş hayatı ile tanışmaktadırlar (M.E.B., 1995,

s.21).

(19)

11

Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürlüğüne bağlı Ticaret Meslek Liseleri,

Anadolu Ticaret Meslek Liseleri ve Çok Programlı Liseler ile Kız Teknik Öğretim

Genel Müdürlüğü’ne bağlı Anadolu Kız Meslek Liseleri bünyesinde de Büro

Yönetimi ve Sekreterlik bölümleri bulunmaktadır.

1.1.6.2. Ön Lisans Seviyesinde Büro Yönetimi ve Sekreterlik Eğitimi

Ön lisans eğitimi veren Büro Yönetimi ve Sekreterlik Programları; kamu ve

özel sektör işletmelerinde yöneticilerin ofis çalışmalarına katkıda bulunmak ve büro

faaliyetlerinde nitelikli ara insan gücü yetiştirmeyi amaçlayan iki yıllık yüksek

öğretim programlarıdır (Coşan, Tengilimoğlu, 2003, s.5). Bu programın amacı; yeni

yüzyılda iş hayatının ihtiyaçlarını karşılayabilecek büro yöneticisi, büro yönetimi

uzmanı, yönetici asistanı gibi uzman iş gücü yetiştirmektir. Bu amaca ulaşmak için

programlarda gerekli teknik dersler verilmektedir. Ayrıca öğrencileri uygulamaya

yöneltmek için yaz döneminde zorunlu altı haftalık staj yaptırılmaktadır. Staj eğitimi

öğrencileri pratiğe yöneltmektedir. Öğrenciler iş ortamına uyum sağlamaktadır. Ön

lisans programlarının süresi dört dönem yani iki yıldır. Büro Yönetimi ve Sekreterlik

Programları, üst kademe yöneticilere yönetimde yardımcı olmak üzere ara eleman

düzeyinde yönetici asistanları yetiştirmeyi hedeflemektedir. Programdan mezun

olanların ara işgücü açığını doldurması planlanmaktadır.(Coşan, Tengilimoğlu,

2003, s.5). İşte bu amaçla açılan ön lisans programları ülkemizde 2006-2007 öğretim

yılı itibariyle 47 üniversiteye bağlı 98 meslek yüksekokulunda (EK-1) öğretime

devam etmektedir (www.yok.gov.tr/universiteler/uni_web.htm).

1.1.6.3. Lisans Seviyesinde Büro Yönetimi Ve Sekreterlik Eğitimi

Gazi Üniversitesine bağlı Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi’nde Büro

Yönetimi Eğitimi; lisans seviyesinde verilmektedir. Bu fakülte ülkemizde lisans

düzeyinde büro yönetimi eğitimi veren tek okuldur. Programın amacı, orta öğretim

okullarına büro yönetimi konusunda eğitim verecek öğretmenleri yetiştirmektir.

(20)

12

Ülkemizde büro yönetimi lisans eğitimi veren Gazi Üniversitesi’nin bu bölümünü

başarıyla tamamlayanlar Büro Yönetimi Öğretmenliği Lisans Diploması ve Büro

Yönetimi Öğretmeni ünvanı alırlar. Bölüm mezunları hem öğretmenlik hakkına

sahip olmakta, hem de özel sektörde çalışma olanağı bulabilmektedir (Coşan,

Tengilimoğlu, 2003, s.6).

1.1.6.4. Yüksek Lisans Seviyesinde Büro Yönetimi Ve Sekreterlik Eğitimi

Sekreterlik adı altında yüksek lisans öğretimi veren kurum bulunmamaktadır.

Büro yönetimi yüksek lisans eğitimi; Gazi Üniversitesi’ne bağlı Eğitim Bilimleri

Enstitüsünde verilmektedir. Gazi Üniversitesi bu alanda yüksek lisans eğitimi veren

tek kurum olma özelliği ile 1994 yılında eğitime başlamıştır. Büro Yönetimi ve

Sekreterlik Yüksek Lisans Programının eğitim süresi toplam iki yıldır. Bu programın

amacı, öğrencilerin bilimsel araştırma yaparak bilgilere erişme, bilgiyi

değerlendirme ve yorumlama yeteneğini kazanmasını sağlamaktır. Büro Yönetimi

ve Sekreterlik Yüksek Lisans Programını başarıyla tamamlayan öğrenciler meslek

yüksek okullarının Büro Yönetimi ve Sekreterlik Programları’ nda öğretim görevlisi

ya da üniversitelerin lisans programlarında araştırma görevlisi olarak

çalışabilmektedirler. Programın amacı; büro yönetimi ile ilgili lisans programını

bitirmiş öğrencilerin akademik düzeyde bilgi sahibi olmalarını sağlamaktır (Coşan,

Tengilimoğlu, 2003, s.6)

İşletmelerin son yıllardaki rekabet ortamına girme çabaları göz önüne

alındığında, sekreterlik hizmetlerinde toplam kalite anlayışının benimsenmesi

gerekmektedir. Toplam Kalite Yönetimi, sekreterlik hizmetlerinin kalitesi,

verimliliği, etkinliği ve sürekliliğinin sağlanması açısından önemlidir. Bu nedenle

bir sekreterin Toplam Kalite Yönetimi bilincine sahip olması gerekir.

(21)

13

1.2. Toplam Kalite Yönetimi İle İlgili Kavramsal Çerçeve

Genel olarak değerlendirildiğinde organizasyonların temel amaçları; kar elde

etmek, varlıklarını devam ettirebilmektir. Organizasyonlar sürekli gelişip, değişen,

dinamik yapıya sahip bir toplum içerisinde faaliyet gösterir. Çevrede meydana

gelen değişikliklere uyum sağlamaları gerekmektedir. Bu, karlılığın ve verimliliğin

artması için gereklidir. Değişime uyum sağlaması gereken çalışmaları yapabilmek,

değişimi tanımak ile mümkün olacaktır. Çalışmaların temelinde ise anahtar kelime

olarak kalite kavramının olduğu dikkatleri çekmektedir. Özellikle son yıllarda

kalite konusu üzerinde hassasiyetle durulmaktadır. Toplam Kalite Yönetimi,

işletmelere sürekli gelişme prensibini benimseten dinamik çevreye uyum sağlamak

için gerekli bir yönetim felsefesidir.

1.2.1. Kalite Kavramı

Kalite, çok eski çağlardan bu yana insanın çeşitli alanlardaki

etkinliklerinde üzerinde durduğu bir kavramdır. İnsanlar sanatta, ticarette, mimaride

hep kalite arayışları içerisinde olmuştur. Değişimin kalite, alıcıların doygunluk ve

zor beğenirliliği, rekabetin ise her geçen gün yoğunlaşması boyutları göz önüne

alındığında, işletmelerin maksimum kar ve sürekli olma amaçlarına ulaşabilmeleri

için kalite kavramına daha çok önem verilmesi gerekmektedir (Erbaşı, vd, 2004, s.

28). Toplam kalite yaklaşımı ile kalite, istatistiksel araçlarla kontrol edilebilir hale

gelmiş örgütler için bir yönetim çerçevesi, ilke ve uygulama araçlarıyla bir yönetim

modeli halini almıştır. Kalite, Latince kökenli bir terimdir. Latincedeki Qualitas,

Fransızca' ya Qualité́́ olarak geçmiştir. Daha sonra Fransızca okunuşu olan kalite

kavramı, Türkçe' ye geçmiştir. Kalitenin sözlük anlamı niteliktir. Niteliğin sözlük

anlamı varlıklar arasında bulunan ve nicelikle ilgisi olmayan ayrımları şu yada bu

bakıma göre oluşturan durumdur (Doğan, 2002, s.15-16).

(22)

14

Kalite, üzerine birçok tanım yapılmasına rağmen hala soyutluğunu

koruyan bir kavramdır. Kalite bugün "amaca uygunluk derecesi' veya “kullanıma

uygunluk” gibi çerçeve tanımlamalarla ifade edilmektedir. Bu soyutluk, kalitenin

farklı yorumlamalarına izin verdiği için kavramı daha da güçlendirmektedir. Çünkü

kalite akımı bugün herkes için belli ilkeleri çağrıştıracak kadar kesindir. Bu belirlilik

içerisinde yaratılan farklılık ve esnek tanımlamalar, kavramı sadece

zenginleştirmektedir. Örgütler ürettikleri malın veya sundukları hizmetin özelliğine

bağlı olarak kalite kavramının içeriğini bugüne kadar oluşan ilkeler doğrultusunda

doldurabilmektedir. Kalite kavramı değişik şekillerde tanımlanmaktadır:

Masaaki Imai' nin kalite kavramına yaklaşımı ise şöyledir; “en genel

anlamda kalite, geliştirilebilecek her şey” demektir (Şimşek, 1998, s.7).

ISO 8402 Kalite Sözlüğünde ve ISO 9000 serilerinde kalite; “açıkça

belirtilen ve ifade edilmemiş gizli ihtiyaçları tatmin edebilme konusunda bir

yeteneğe sahip olan mal ve-veya hizmetin özellik ve karakteristiklerinin, görülebilir

ayırıcı niteliklerinin toplamıdır” (Halis, 2000, s.44).

Amerikan Kalite Kontrol Derneği ise kaliteyi, “bir mal yada hizmetin

belirli bir gerekliliği karşılayabilme yeteneklerini ortaya koyan karakteristiklerin

tümüdür” şeklinde tanımlamaktadır (Bolat, 2000, s.1).

Avrupa Kalite Kontrol Birliği'ne göre kalite; “bir mal veya hizmetin belli bir

ihtiyacı karşılayabilme yeterliliklerini ortaya koyan özelliklerin tümüdür. Bu

özelliklerden bazıları boyut, biçim, kimyasal-fiziksel özellikler, ömür ve

güvenilirliktir” (Kovancı, 2001, s.2).

Başka bir tanıma göre; kalite, “sizin ürününüzde müşteriyi kendisine tutkun

yapabilecek şey”dir. Gizli ihtiyaçları açığa çıkarma, fiyat uygunluğu veya ilave edilen

özellikler bir cazibe sebebi olarak müşterileriniz için tutku haline gelebilir (Halis,

2000, s.45).

(23)

15

Klasik anlamda kalite standartlara uygunluk olarak ele alınmaktadır.

Çağdaş anlamda ise kalite, “lüks sayılmayacak kadar gerekli ve standartlara

uygunlukla ifade edilmeyecek kadar dinamik ve çok boyutlu bir olgudur” (Kantarcı,

1992, s.38).

1.2.2. Toplam Kalite Yönetimi

Toplam Kalite Yönetimi Amerika'da doğmuş, fakat pek kabul

görmemiştir. İlk öncülleri Shewhart, Deming, Juran ve Feigenbaum' dur. II. Dünya

savaşından sonra Japonlar Deming' in ilkelerini uygulamışlardır. Temeli 1900' lerde

Taylor tarafından atılan ve uygulamada daha çok Fordist üretim sistemi olarak

anılan Batı tarzı yönetim yaklaşımı, uzun bir değişim sürecinden sonra 20.

Yüzyılın son çeyreğinde yerini Post - Fordist yaklaşımlara bırakmıştır. Yaşanan

yoğun rekabet ortamı da bir rekabet unsuru olarak "kalite"yi ön plana çıkartmış ve

bu gelişme, Batıda bir "kalite hareketi" nin başlamasına neden olmuştur. Özellikle

1980' lerde önem kazanmaya başlayan kalite hareketi, "aslında hep konuşulan ama

gerçekleştirilemeyen eylemlerin gerçekleştirilmesini sağlayan bir dil ve fikir

kullanma yöntemi" olarak karşımıza çıkmıştır. Batı tarzı yönetim yaklaşımına

devrim niteliğinde yenilikler getiren bu hareket, daha sonra toplam kalite

yönetim (TKY) olarak anılmaya başlanmıştır. 1950'de Japonya'ya davet edilen

Deming' in Japonlara kaliteyi öğrettiği kabul edilmektedir. Bunun anısına 1951'

den beri Japonya'da Deming Ödülü verilmektedir. Deming ve Juran’ ın Japonya'da

yaptığı çalışmalar ve Deming' in ilkeleri Japon örgüt kültürü ve üretilen malların

kalitesi üzerine olumlu etkiler yapmıştır (Özdemir, 1998, s.38).

Batının hemen tüm sistem ve kurumlarını almaya çalışan Türkiye, henüz

sanayileşmesini tamamlayamamış ve kendine özgü değerlerin ağırlıklı olduğu bir

yönetim sistemi kuramamış bir ülke olarak, 1980'lerin sonlarına doğru bu değişim

sürecine katılmış ve TKY ile bu çerçevede tanışmıştır (Özdemir, 1998, s.36).

Toplam Kalite; örgüt fonksiyonları ve sonuçlar yerine süreçler üzerinde odaklaşan,

tüm çalışanların niteliklerinin artırılması ile yönetim kararlarının sağlıklı bilgi ve

(24)

16

veri toplanması analizine dayanan, tüm maddi ve manevi örgüt kaynaklarını bir

bütünlük içinde ele alan bir yaklaşımdır (Ersen, 1997, s.25; Özdemir, 1998, s.36).

Toplam Kalite Yönetimi (TKY) konusunda da farklı tanımlamalar

yapılmaktadır. Fakat bu tanımların ortak noktası TKY' nin "çağdaş bir yönetim

düşüncesi" olduğu ortak paydasında birleşmektedirler. Bundan dolayı yazarlar TKY'

ni felsefe ve genel ilkeler doğrultusunda tanımlamakta ve kalite yönetimi

konusunda işlemsel ve teknik boyutlar eklemektedirler. TKY, genel olarak "güçlü

liderlik, katılımcı yönetim ve ekip çalışmasının bir bileşimi", "hatasız ürün üretme"

veya "müşteri memnuniyeti" olarak tanımlanmaktadır. Bugünkü anlamıyla;

“TKY, felsefe ve ilkeler bütünü olma yanında, uygulama araçlarıyla bir yönetim

biçimi” şeklinde tanımlanabilir (Özden, 1999, s.160).

Toplam Kalite Yönetimi dar anlamda “Mal ve hizmet kalitesini”, geniş

anlamda ise kurum veya örgüt yada organizasyon kalitesini sürekli olarak

iyileştirmek için organizasyonda yapılması gereken tüm çabaları ifade etmektedir

(Yatkın vd, 2003, s.54).

TKY; bir kuruluştaki herkesin katılımı ile süreçlerin, ürünlerin ve

hizmetlerin sürekli iyileştirilmesi suretiyle iç ve dış müşteri kalite gereksinimlerinin

karşılanması ve müşteri tarafından tanımlanan kaliteyi ürün ve hizmet yapısında

oluşturmaya çalışan bir yönetim biçimidir (Soylu, Suer, 1998, s.196).

TKY, “üzerinde hemfikir olunmuş müşteri ihtiyaçlarını, rekabetten daha

hızlı, sürekli ve hatasız olarak, tüm çalışanların katkısıyla ve uygun bir fiyatla

gerçekleştirmektedir” (Akın, 1998, s.34).

Yukarıdaki açıklamaların ışığında TKY, kısaca mükemmelliğe sistemli bir

yaklaşım olarak tanımlanabilir. Yani kelimeleri tek tek ele alarak açıklarsak

"toplam" o ürün veya hizmetle ilgili her birimi, her fonksiyonu ve her süreci kapsar.

"Kalite" kelimesi ölçülebilen yönetim değerleri demektir. "Yönetim" ise

(25)

17

mükemmelliği sağlayabilmek için tüm kaynaklar ve faaliyetlere uygulanan teknik

prensiplerdir (Özveren, 1997, s.7).

1.2.3. Toplam Kalite Yönetimi’ nin İlkeleri

TKY; hataların önceden önlenmesi ve buna uygun planlamanın yapılması

amacıyla önlemeye dönük yaklaşımın gerçekleştirilmesini, ölçüm ve istatistik

tekniklerinin kullanılarak çalışanlarda istatistiksel düşünme yeteneğinin

geliştirilmesini, sistem içerisinde "insan" unsuruna gereken önemin verilmesini ve

her faaliyette "bilimselliği" şart koşmaktadır. Tüm bu unsurların hayata

geçirilebilmesi için ise klasik yönetim anlayışının tamamen terk edilmesini

gerektirir. TKY' nin bir işletmede başarılı ve kalıcı olabilmesi, söz konusu unsurların

eksiksiz bir şekilde uygulanmasını gerektirmektedir. Buna göre TKY, "müşteri

odaklı" hedef birliği doğrultusunda, "tüm çalışanların katılımını gerektiren”, "üst

yönetimin liderliği ve sorumluluğunda, çalışanların, süreçleri ve sistemlerin

"sürekli gelişme" sini ve iyileşmesini öngören modern bir "yönetim düşüncesi,

felsefesi ve yaşam tarzı" şeklinde tanımlanabilir (Bolat, 2000, s.78).

1.2.3.1. Üst Yönetim Liderliği

TKY, üst yönetim önderliği konusuna çok önem vermektedir. Bir çok

kalite kuramcısına göre üst yönetim, kurumuna liderlik yapabildiği oranda önem

taşır. Sürekli gelişmeyi ve değişen koşullara ve yeni doğan müşteri ihtiyaçlarına

etkili bir şekilde uyum sağlamayı ilke edinen TKY, bunu büyük oranda yöneticinin

liderlik özelliklerine bağlamaktadır. Hatta, bugün bir çok kuruluşun başarısı müşteri

ihtiyaçlarına karşılık vermekten daha çok, yeni ihtiyaçlar yaratabilmesine bağlıdır.

Bu tür bir etkinlik ise tamamen bir liderlik fonksiyonudur (Bolat, 2000, s.79).

(26)

18

Üst kademe yöneticinin, kalite ve armasının misyonu konusunda uzak

görüş sahibi olması ve amaç tutarlılığı göstermesi gerekir. Kalite geliştirme ve

müşteriyi tatmin etme amaçlarını, eğitim ve bakım gibi işlerden kısarak elde

edilecek kısa dönem kârlarının üzerinde tutmalıdır. Toplam kalite çalışmalarına

seyirci kalmayıp bir fiil katılmalı ve orta kademe yöneticileriyle diğer personele

örnek teşkil ederek onları motive etmelidir. Örneğin firmayı "sıfır hata", "önce

kalite" "baştan doğru yap" gibi sloganlarla donatmanın, sözler işlerle

desteklenmedikçe faydası olmayacaktır. Aslında firmada ilk önce eğitilmesi ve

toplam kalite felsefesini benimsemesi gereken üst yönetimdir (Kavrakoğlu, 1996,

s.29).

1.2.3.2. Müşteri Odaklı Olma

Günümüzde kalitenin değerlendirilmesinde tüketici memnuniyeti ağırlıkla bir

yaklaşımın izlenmekte olması, tüm firmaları müşteri odaklı bir yönetim stratejisi

uygulamaya zorlamaktadır. Bu nedenle, "müşteri memnuniyeti" TKY anlayışının

temelini oluşturmaktadır (Bolat, 2000, s.80).

Müşteri öncelikli toplam kalite anlayışı, malın üretimi sürecindeki

kalitesinin dışında müşteri isteklerinin de dikkate alınarak tasarım, üretim ve

geliştirmenin yapılmasıyla ilgilidir. Müşterinin ihtiyaç ve isteklerine eksiksiz cevap

verilmesi toplam kalite faaliyetlerinin esasını oluşturur. Dr. Ishikawa, 1950

yılının Ağustos ve Eylül aylarında çalıştığı bir çelik fabrikasında kalite

çalışmalarını tüm personele benimsetmek için "bir sonraki proses

müşterimizdir" prensibini ortaya attı. Günümüzde bu prensip Japon yönetim

anlayışının önemli bir temel taşı haline geldi. Bu prensip işyerinde çalışan bütün

personeli, kaliteyi süreç sırasında oluşturmamak ve bir sonraki sürece kalitesiz mal

göndermemek konusunda dikkatli olmaya yöneltmiştir (Ertürk, 1995, s.243).

(27)

19

TKY, müşterilerin şu anki olduğu kadar gelecekteki beklenti ve

ihtiyaçlarını da tespit edip, bunları karşılayarak aşmayı ve mutlak müşteri

memnuniyetini hedef alan bir yönetim felsefesi ve iş yapma biçimidir. "Müşteriler

için üstün değerler yaratma" kavramı TKY' de son yıllarda değişen rekabet

koşullarının etkisi ile tartışılmaya başlanmış olup, kuruluşların pazar paylarını ve

karlılıklarını artırmaları için sistematik analiz yöntemlerini içermektedir (Yıldırım,

2002, s.57).

1.2.3.3. Sürekli Gelişim (KAIZEN)

Japon yönetim anlayışı iki temel üzerine durmaktadır. Bunlar koruma ve

iyileştirmedir. Yönetim, her şeyden önce işletmedeki bütün işlemlerle ilgili işletme

politikalarını, kural ve prosedürlerini tespit eder, sonra da herkesin bu standartlara,

uyması yönünde tedbirler geliştirir. Koruma, bu standartları eğitim ve disiplin ile

devam ettirmektir. İyileştirme ise, bu standartların yükseltilmesidir. Koruma ve

iyileştirme, Japon yönetim anlayışının ayrılmaz iki unsurunu oluşturur. İyileştirmeyi

Kaizen ve yenilik olarak ikiye ayırabiliriz. Kaizen, sürekli çabalar neticesinde

sağlanan mevcut durumdaki küçük çapta iyileştirmeleri ifade eder. Yenilik ise, yeni

teknoloji ve/veya araçlara yapılan büyük yatırımlar sonucunda elde edilen mevcut

durumdaki büyük değişiklikleri kapsar (Ertürk, 1995, s.236-237).

Japon yönetim anlayışında sürekli gelişme; kısaca iyileşme anlamına gelen,

"Kaizen" kelimesi ile ifade edilir. Kaizen stratejisi, Japon yönetiminin başlı başına

en önemli kavramı ve Japonya'nın rekabetteki başarısının anahtarı olarak görülür.

Kaizen, bir işletmede üst yönetim, müdürler ve çalışanlar olmak üzere herkesi

kapsayan sürekli iyileşme faaliyetleri olarak tanımlanır (Yıldırım, 2002, s.41).

(28)

20

1.2.3.4. Takım Çalışması (Kalite Kontrol Çemberleri)

TKY' de, takım çalışması ve her bir çalışanın aktif katılımı büyük önem

taşır. Ancak bu noktada takım çalışmasının kaynakları israf ettiği, belli kısıtlamalara

neden olduğu ve tüm çalışanların katılımının imkansızlığı ileri sürülebilir. Alt

kademe çalışanların yeterli ve tam bilgiye sahip olmalarının imkansızlığı nedeniyle

kararlara katılmalarının pek bir anlam ifade etmeyeceği bir gerçektir. Diğer

yönden çalışanlarda inisiyatif kullanmadan ziyade, yöneticilerin vermiş olduğu

kararlara uyma yönünde sürekli eğilim gözlenmektedir. Ayrıca grup ile karar

almanın zaman ve para israfı,

grup polarizasyonu, bireysel sorumluluktan kaçma

denetim güçlüğü ve kişisel problemlerin karar almayı engellemesi gibi

sakıncaları nedeniyle, TKY' nin bu ilkesinin istenen anlamda işlev görmeyeceği

anlamına gelir (Yıldırım, 2002, s.61).

Kalite kontrol çemberleri, aynı mesleki faaliyet içinde olan veya aynı

üniteye bağlı olarak çalışan (atölye, büro, hizmet, labaratuvar, satış örgütü gibi) 5

ile 10 kişi arasında değişen gönüllü kişilerin oluşturduğu küçük bir gruptur. Kalite

kontrol çemberleri çalışanların işlerinden gurur duymaları ve katkılarının daha çok

olduğunu görmeleri açısından bir motivasyon kaynağıdır. Kalite kontrol

çemberleri, işletme içinde kendi alanlarını ilgilendiren konularda çeşitli sorunları

belirlemek, incelemek ve çözümler sunmak için bir grubun oluşturulmasını ifade

eder. Bu gruplar düzenli aralıklarla bir araya gelerek, sorunlara değişik çözümler

getirmektedirler. Kalite çemberlerini oluşturan grup üyelerinin sorunlarla ilgili

olarak fikir sahibi olabilmeleri için genellikle aynı yerde çalışan, aynı işi veya

benzeri işleri yapanlardan oluşması gerekir. Grup üyelerinin sayısı toplantılarda her

işgörenin düşüncelerini açıklayabileceği ve katkıda bulunabileceği sayıyı

aşmamalıdır. Bu nedenle grup sayısının teorik olarak 4-12 olması gerektiği

söylenebilir (Efil, 1999, s.202).

(29)

21

1.2.3.5. Kalite İnancı

Bir şirket "önce kalite" ilkesini benimserse uzun vadede karları artacaktır.

Eğer bir şirket kısa vadeli kar elde etme amacını güderse, uluslar arası piyasada

rekabet gücünü kaybedecek ve uzun vadede karı azaltacaktır. Önce kaliteye önem

veren yönetim, müşteri güvenini yavaş yavaş kazanabilir ve şirketin satışları giderek

artar. Uzun vadede önemli kârlar alacak ve şirketin kalıcı yönetime sahip olmasına

olanak verecektir. Eğer bir şirket "önce kâr” ilkesini izlerse çabuk kâr elde edebilir,

fakat rekabet gücünü uzun süre devam ettiremez (Ishikawa, 1997, s.106)

1.2.3.6. Sürekli Eğitim

TKY' de, iş görenlerin pasif durumlarını terk ederek aktif hale gelmelerini

kolaylaştırıcı en önemli faktör eğitimdir. Eğitim ile, işin gerektirdiği mesleki bilgi

ve beceriler iş görenlere aktarılır. Eğitim bir yandan iş görenlerin niteliğini

geliştirerek işgücü verimliliğini artırarak, diğer yandan da teknolojik gelişmeyi

hızlandırarak sermaye verimliliğini arttıracaktır. Firmada TKY uygulamasının

başlamasıyla, mevcut yönetim sisteminden çok farklı başka bir yönetim sistemine

geçilecektir. TKY' ne geçilebilmesi için firma mensuplarının davranışlarının

değişmesi gerekir. TKY' ne ilişkin eğitim, kişileri, farkına varma - anlama - tavır

değiştirme - davranış değiştirme, sürecinden geçirecektir (Şimşek, 2000, s.91).

1.2.4. TKY Uygulamalarında Karşılaşılan Sorunlar

Herhangi bir örgüt TKY uygulamalarında muhtemel bazı sorunlarla

karşılaşabilir. Buna göre TKY uygulayacak olan herhangi bir örgütün karşılaşacağı

sorunlar arasında; kaliteye olan inançsızlık, değişime karşı direnç, TKY’ yi

olduğundan fazla yüceltmek, mevcut durumun yeterince analiz edilmemesi, sıradan

beklentilere sahip olmak, yönetimin ve yöneticilerin tutumu, başarıların

(30)

22

ödüllendirilmemesi, araç odaklı olma, eğitim ve yetiştirmenin yetersizliği gibi

konular yer almaktadır (Şimşek, 2000, s.210).

1.2.4.1. Kaliteye Olan İnançsızlık

Kaliteye karşı olmanın temel nedeni herkesin mevcut durumda yapıların zaten

kaliteli olduğuna ve kalitenin ek maliyet getireceğine inanmasıdır. Bu anlayışa göre,

her şey zaten olabildiğince kaliteli ise daha fazla çalışmanın da anlamı yoktur. Aynı

zamanda, yeni mali külfetlere de katlanılmak durumunda kalınacaktır. Ancak toplam

kalite daha fazla çalışmak demek değildir. Deming’ in dediği gibi kişiler daha sıkı

değil fakat daha zekice çalışacaklardır (Şimşek, 2000, s.210).

1.2.4.2. Değişime Karşı Direnç

Değişimi gerçekleştirmenin olmazsa olmaz kuralı, kendini değiştirmektir.

Varolan yönetim anlayışı ile değişimin yönetilmesi mümkün değildir. TKY sürekli

gelişme ve süreç geliştirmeyi baz alan yönetsel yaklaşımdır. Üst yöneticilerin

değişim yönetiminde motivasyon konusunda daha fazla sorumlulukları vardır

(Yıldırım, 2002, s.62).

Mevcut konumları için değişimi tehdit gibi gören kişiler değişime karşı

çıkacaklardır. Her yenilikte olabileceği gibi TKY' ne geçişte bir karşı direnç söz

konusu olabilecektir (Şimşek, 2000, s.210).

1.2.4.3. Yönetimin ve Yöneticilerin İlgisiz Tutumları

Toplam kalite programına örgütteki bazı gruplar ilgisiz davranmaktadır.

Bunların en başında üst yönetimin ve yöneticilerin uygulamaya gereken ilgiyi ve

öncülüğü göstermemesi gelmektedir(Şimşek, 2000, s.211).

(31)

23

1.2.4.4. Sıradan Beklentilere Sahip Olmak

Yapılacak değişikliklerin her zaman olduğu gibi yeni birtakım alelade

şeyler getireceğine inanmak da, TKY' nin etkinliğini azaltır. Örneğin, bir ülkede %

10 artış sağlamak için sistemin değişmesine gerek yoktur. Sistem değişmeden de az

bir çabayla buna ulaşılabilir(Şimşek, 2000, s.211).

1.2.4.5. Başarıların Ödüllendirilmemesi

Kişilerin başarılarını görmek ve değerlendirmek onları daha da motive

edecektir. Başarıların önünü en fazla tıkayan şeylerin başında, onların yaptıklarının

hiçe sayılmasının geldiği belirtilmektedir. Kişilerin aynı başarıları tekrar

göstermeleri isteniyorsa, doğru yaptıkları desteklenmelidir. Belirlenen

hedefler doğrultusunda parasal ve parasal olmayan ödül-teşvik sistemi

oluşturulmalıdır(Şimşek, 2000, s.212).

1.2.4.6. Araç Odaklı Olma

Kimi yöneticiler TKY sisteminin bazı araçlarını tek başına amaç

olarak almaktadır. Örneğin, tek başına kalite çemberleri uygulamalarını nihai

amaç olarak görmek gibi yaklaşımlar, sistemin gelişmesini engelleyen önemli

etkenlerdir. Bir örgütte araçlarla amaçların yer değiştirmesi halinde isabetli

kararların alınması imkansız olur(Yıldırım, 2002, s.62).

(32)

24

1.2.4.7. Mevcut Durumun Yeterince Analiz Edilmemesi

TKY ciddi bir kültürel değişim olduğundan; uygulamaya başlamadan

önce örgütün durumu, mevcut süreçleri ve diğer örgütsel unsurlar iyice analiz

edilmelidir. Üst yönetimin duruma bakışı, yöneticilerin ve diğer personelin

duygu ve düşünceleri, eğitime yatırımın ne kadar olabileceği, takım anlayışına

geçişe karşı tavırlar, örgüt liderine olan güven ve ne tür yeni şeylerin

öğrenilmesi gerektiği gibi konular iyice tetkik edilmelidir. Bu konularda

etraflıca çalışma yapılmadan, TKY uygulamaları sonuçsuz kalabilir. TKY

uzun dönemli yatırım, bağlılık ve çaba ister. Böyle bir değişim ve dönüşüm

sürecine durum analizi yapmadan yanlış başlangıç yapmak zincirleme etki ile

diğer yanlışları da arkasından getirecektir (Şimşek, 2000, s.211).

1.2.5. Toplam Kalite Yönetimi' nin Yararları

TKY, işletmenin rekabet gücünü artırabilmesi için en önemli

yaklaşımlardan biridir. Küreselleşme ile sertleşen rekabet koşullarında

işletmeye sağladığı yararlar aşağıda sıralanmıştır:

Mal hizmet kalitesinin iyileştirilmesi,

Müşteri tatmininin artması,

Kaynak israfının azalması,

Ürün geliştirme süresinin kısalması,

Verimliliğin artması,

Pazar talebinin karşılanmasında esnekliğin artması,

Süreç için işlem sayısının azalması,

Müşteriye hizmet ve mal teslim sürelerinin kısalması,

İşçi işveren ilişkilerinin düzeltilmesi (Yıldırım, 2002, s.67).

(33)

25

TKY' nin dış yararları arasında, pazar payının artması, örgüt

saygınlığının yükselmesi, daha yüksek kazanç ve daha çok müşteri tatmini vardır.

TKY' nin örgüt içi yararları ise şöyledir:

Yönetim kararlarına daha çok katılması,

Spesifik olarak anlaşılan hedefler,

Daha az hatalar,

İşi zenginleştirme imkanları,

Yaratıcı düşünceyle meşguliyet,

Gruplar arasında daha az çatışma,

Gruplar arasında daha sıkı işbirliği (Balcı, 2001, s.51).

Toplam Kalite Yönetiminin uygulanması süreklidir ve uzun bir süreyi gerektirir.

Her işletme bu yönetim anlayışını kendi özelliklerine göre dizayn etmeli ve uygulamalıdır.

TKY uygulanan şirketlerin, rekabet ortamında kaldıkları görülmektedir. Ayrıca

şirketlerin kendilerini gerçekleştirmesi açısından da, birçok artı sağlamaktadır.

Fakat bütün bunlara ulaşmada kullanılan araç ve teknikler, sürecin ruhu olarak

görülmemelidir. Aksi taktirde merkezin sürecinde yer alan insan faktörünün

önemi yadsınmış olur.

1.2.6. Toplam Kalite Yönetimi Uygulama Araçları

Kalite araçları, süreç içerisinde ortaya çıkan veya çıkabilecek olası

sorunların belirlenmesine ve çözülmesine yönelik bilgi ve verileri,

yönlendirmek, kolaylaştırmak ve sistematik bir yaklaşımla bu bilgi ve verileri

değerlendirmek amacı güden araçlardır(Halis, 2000, s.135). Eğer araç

seçiminde dikkatli davranılmaz ise problemler çözülemediği gibi bir de

vakit kaybı ve bunun ortaya çıkardığı gecikme, problemlerin artışına zemin

hazırlayacaktır. Problemleri en iyi açıklayabilecek aracı seçmek ve kullanmak,

yarı yarıya çözüme hazırlayacaktır. Kalite geliştirmede kullanılan birçok

teknikler ve araçlar vardır. Eğitimde en yaygın kullanılan araçlar; Beyin fırtınası,

(34)

26

Pareto analizi, Kontrol çizelgeleri, Dağılım diyagramı, Balık kılçığı, Histogram

teknikleridir (Cafoğlu, 1996, s.90).

1.2.6.1. Beyin Fırtınası

Beyin fırtınası İngilizce "Brain-storming", Fransızca

"remue-meninge" veya dēballage d'idēes" kelimelerinden oluşur. Beyin fırtınası, daha

çok düşünce yaratmak için belli sayıda bireyden oluşan bir grubun yarattığı

düşünce kapasitesinden yararlanmayı amaçlamaktadır. Grup üyelerinden

her birinin düşüncesi yaratıcı grubu doğurur. Bir beyin fırtınası

toplantısında grup üyeleri 4 ile 12 kişi arasında değişir(Efil, 1999, s.140).

Beyin fırtınası, değerlendirme ve geliştirme için bir soruna çok

sayıda muhtemel çözüm bulma tekniğidir. Beyin fırtınası sırasında tipik

olarak belirli olaylar ortaya çıkar. Ele alınan sorun, grubun tüm üyeleri

tarafından açıkça ortaya konur ve anlaşılır. Tüm öneriler kaydedilir. Grubun

her üyesine fikrini belirtmek için eşit fırsat tanınır. İyi veya kötü tüm öneriler

teşvik edilir. Hiçbir zaman öneriler veya muhtemel çözümler eleştirilemez

(Özden, 1999, s.256).

Beyin

fırtınası toplantısı iki aşamadan meydana gelir.

a.

Çok sayıda düşünce, bu düşüncenin kalitesine bakılmaksızın

araştırılır.

b.

Daha sonra fikirlerin kalitesi üzerinde bir ayırım yapılır. İlk turda grup

üyelerinin görevi bir düşünce ortaya atmaktır. İkinci turda başka düşünceler

ortaya atılır. Eğer herhangi bir kimse bir şey söyleyemez ise geçilir.

Düşüncelerin alınması sırasında, kim? niçin? ne zaman? nerede? neden?

nasıl? hangi araçlarla? gibi sorulardan yararlanılır. Bir çok düşünce yabancı

olabilir. Bu, belki de en iyisidir. İlk evre grubun düşüncelerinin

(35)

27

belirlenmesinden sonra biter. İkinci evreye başlamadan önce belli bir süre ara

vermekte yarar vardır. İkinci oturumun başlamasından sonra grup üyeleri

bazı şeyleri daha net görebilirler. Bazıları yeni düşüncelere sahip olurlar.

Yeni bir dönem, düşünme geliştirme veya çözümler bulmak bakımından daha

faydalıdır. Ancak düşünce üretmekte yavaşlama başladığı zaman, üretilen

düşüncelerin değerlendirilmesine geçilir. Öncelikle en ilginç düşüncelerin

değerlemesi yapılır. Neticede grubun düşünce yaratma kabiliyetinden

yararlanılarak, yeni düşünceler yeni gelişmeler ve yeni çözümler elde

edilmiş olur (Ertürk, 1995, s.233).

Bir beyin fırtınası toplantısında, toplantıdan daha fazla verim elde

edilebilmesi için aşağıdaki ilkelere uyulması gerekir:

Açıklanan fikir asla ne hareketli, ne de sözlü olarak tenkit edilmemelidir.

Hiçbir fikir başlangıçta tartışılmamalıdır.

Açıklanan fikirde tereddüt edilmemelidir.

Herkes birbirini dikkatle dinlemelidir.

Bir fikir bazen açıklamayı gerektirebilir.

Olumsuz hareket ve tutumlarda bulunmak ve çatışmaya meydan vermemek

gerekir.

Her düşünce ne olursa olsun tahtaya yazılmalıdır. Herkes bir kere

konuşmaya mecburdur (Şimşek, 2000, s.270).

1.2.6.2. Pareto Analizi

On dokuzuncu yüzyıl iktisatçılarından İtalyan asıllı Vilfredo Pareto adıyla

bilinen meşhur "Pareto Teorisi" Joseph Juran tarafından problemin esaslarına ve

kökenlerine dair bir yaklaşım olarak güncelleştirilmiştir. Bu analiz yöntemi, basit

bir metot olmanın yanında aynı zamanda veri kütlesi içindeki belirli kalemleri

seçmek için güçlü bir araçtır (Halis, 2000, s.138).

(36)

28

Değişik sayıdaki önemli nedenleri, daha az önemde olan nedenlerden ayırmak

için yararlanılan bir yöntemdir. Bu yönteme, alışılmış temel ayırım metodu,

bazen

de 80/20 veya 70/30 kuralı adı verilmektedir. Pareto analizinde, bir tablodaki bir

çok rakamın karşılaştırılıp bir diyagram üzerinde gösterilmesi mümkündür. Buna

pareto diyagramı adı da verilir (Efil, 1999, s.212).

Pareto diyagramı, bir problemin önemli sebeplerini, daha az öneme sahip

olan sebeplerden ayırt etmekte kullanılan bir çubuk diyagramıdır. Bu diyagram

giderek azalan bir düzende bilgi verir. Pareto diyagramı aynı zamanda takım

çalışması için önemli problemlerin belirlenmesinde kullanılan bir araçtır (Halis,

2000, s.139).

Pareto diyagramı oluşturulmasında izlenen yöntem üç başlıkta

gruplandırılabilir:

1.

Verilerin toplanması: Burada rakamsal veriler ve bilgiler tablolar

aracılığıyla elde edilir.

2.

Verilerin sınıflandırılması: Elde edilen veriler en büyük değerden en

küçüğe doğru sınıflandırılır.

3.

Grafiğin çizilmesi: Elde edilen rakamlar bir diyagram üzerinde

yerleştirilir. Yatay eksende hata kaynakları, dikey eksende hata

yüzdeleri ve hata sayıları gösterilerek pareto grafiği elde edilir (Şimşek,

2000, s.273).

Örnek olarak, bir okul yönetiminde öğrenci başarısızlığı ile ilgili

olarak gelişen şikayetler önem derecesine ve sıklığına göre

aralandığında aşağıdaki grafik elde edilmektedir.

(37)

29

Pareto Analizi ile eğitim kurumlarındaki en baskın problemleri hemen ortaya

çıkarabilmek mümkün olabilir (Cafoğlu, 1996, s.92).

1.2.6.3. Kontrol Çizelgeleri

Kontrol çizelgeleri; yöntemleri görüntülemek, yönetimin kontrol dışına

çıktığını belirlemek ve bundan dolayı yöntemden doğrulanmamış çıktıları

korumak (yönetimin kontrol altındayken doğrulanmış çıktılara üreteceği

düşünülürse) için kullanılır (Şimşek, 2000, s.278). Bazen de istatistiksel kontrol

çizelgeleri denilen kontrol çizelgeleri, sürmekte olan eylemin çeşitli yöntemini

grafike etmekte kullanılır (Köksal, 1998, s.83).

Kontrol şemaları hazırlanırken incelenecek aşamalar;

Her bir kalite özelliği için ayrı kontrol şeması düzenlenir.

Numune alma çizgilerinden faydalanılıp, yeterli sayıda birimler gelişigüzel

olarak çekilerek, ölçüm değerleri kaydedilir.

Hangi tür kontrol şeması hazırlanacağı belirlenir.

Ders Programı Zayıf Yönetim Yetersiz Öğretmen Desteği Kütüphan e Hizmet

(38)

30

İlgili tablolardan yararlanılarak alt ve üst limitler hesaplanır.

Ölçeklendirilerek alt ve üst limitler grafiğe aktarılır. Zamana

bağımlı olarak üretimle ilgili noktalar işaretlenir ve kontrol şeması hazırlanır.

Kontrol şemalarında limit dışı noktalar belirlenerek, sebepleri bulunur,

düzeltici ve önleyici faaliyetler uygulanır (Şimşek, 2000, s.278).

Örnek olarak öğrenci devam durumları verilebilir. Öğrencilerin derse

devamları ile ilgili olarak alt veya üst sınır belirtildikten sonra öğrenci

devamları buna göre yorumlanabilir (Cafoğlu, 1996, s.93).

1.2.6.4. Dağılım Diyagramı

Dağılma Diyagramları, üretilen ürün kalitesini etkiler, herhangi iki özellik

arasında ilişki olup olmadığının belirlenmesi esasına dayanır ve bunları meydana

getiren unsurun gerçek neden olup olmadığını ortaya çıkarmak için kullanılır (Halis,

2000, s.142).

İki değişken arasındaki ilişkinin çözümlenmesinde de kullanılabilir. Faktörler

arasındaki olası sebep sonuç ilişkisini belirlemeye yarar. Ölçüm sonuçlarında yer

alan değişkenlerden biri dikey diğeri yatay ekseni gösterir (Köksal, 1998, s.80).

Diyagramın yatay ekseninde genellikle yatay eksende neden olarak

değerlendirilecek değişken yer alırken, dikey eksende bundan etkilendiği

düşünülen değişken yer alır. Diyagram üzerindeki değişkenlerden biri artarken

diğeri de artıyorsa, iki değişken arasında pozitif bir ilişki, aksi durumlarda da

negatif bir ilişki mevcuttur. Bu diyagrama verileri yerleştirirken dikkat edilecek

en önemli husus, bu verilerin alındığı iki değişken arasında makul ve anlamlı bir

ilişkinin olmasına dikkat etmektir. Aksi halde yanlış sonuçlara meydan verilmiş olur.

Dağılım diyagramı, 2 değişkenin ilişkili olduğu teorisini test etmek amacıyla bir

değişken değiştiğinde diğer değişkenin durumunu göstermek için kullanılır. Bir

(39)

31

değişken diğerinin sebebi olduğunu ispatlamaz, fakat ilişkinin var olduğu ve zayıf

olduğu yerleri ortaya çıkarır. Dağılım diyagramı X ekseni 1. değişkenin ölçüm

değerlerini, Y ekseni de 2. değişkenin değerlerini gösterecek şekilde kurulur.

Noktalardan oluşan kümenin sıklığı ve yönü 2 değişken arasında ilişki hakkında

ipuçları verir (Halis, 2000, s.143).

1.2.6.5. Balık Kılçığı

Balık kılçığı diyagramı TKY' de en çok kullanılan kalite arttırma

tekniklerinden bir diğeridir. Bu diyagram, problem doğuran nedenlerin önem ve

ağırlığına göre şema üzerinde gösterilmesine yarar. Bu sayede bir probleme

neden olan faktörler zinciri, onlara da etki yapan ikincil ve üçüncül nedenler

balık kılçığına benzer bir şekille ortaya konabilir (Özden,1998,s.173).

İlk kez Kaoru Ishikawa tarafından tanıtıldığı için Ishikawa diyagramı da

denilen bu teknik, bir ekibin arzu edilen sonuca ulaşma yolunda etkili olan tüm

faktörleri gözler önüne sermede kullanılır (Köksal, 1998, s.78).

Önce ana çizgi üzerinde problem yazılır. Daha sonra ana nedenler başlıklar

halinde yazılır ve bunların kanatları altında ise alt nedenler yazılır ve diyagram

tamamlanır. Bu diyagram, beyin fırtınası tekniği ile de destek amaçlı kullanılabilir

(Cafoğlu, 1996, s.95).

1.2.6.6. Histogramlar

Histogramlar, bir tür veri toplama aracıdır. Histogram her kategorideki

değişken değerlerin frekans dağılımını bir diyagram ile göstermek için

kullanılır. Çeşitli değişkenlerin ortaya çıkma sıklığını gösterir. Veri dağılımlarını

görsel olarak göz önüne koyabilme amacıyla, süreklilik gösteren verilerin basit bir

Şekil

Şekil 5: Şikayet Sebepleri İçin Pareto Analizi  (Cafoğlu, 1996, s.92).

Referanslar

Benzer Belgeler

İyi kurgulanmış bir toplam kalite yönetim felsefesi ve ona en ideal koşullarda entegre edilmiş insan kaynakları yönetim sistemi şirketleri başarıya taşıyan önemli

Ardahan Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı Programı Öğrencilerinin;. Teknoloji ve Bilgisayar Konularında, Tutum

Özel büro müdürü yada şefi, Özel kalem müdürü yada şefi,. Yönetici asistanı veya yönetici

• Bazı sistemlerde belirli uzantıları olan dosyalar eklenti olarak yollandığında alıcının sistemi virüs tehlikesine karşı bir önlem olarak eklenen dosyaları silebilir...

Ders Kodu Dersin Adı Dersi Veren Öğretim Elemanı Tarih Saat Sınav Türü.. YBY102 Türk Dili-II (Ö.Ö)

Bu anlayışla hazırlanan Bartın Üniversitesi Ulus Meslek Yüksek Okulu Büro Hizmetleri ve Sekreterlik Bölümü Stratejik Planı’nın amacı, bölümümüzün üç yıllık

İzmir Ekonomi Üniversitesi | Yönetim Bilgi Sistemleri Müdürlüğü | AKTS ve TYYÇ Kataloğu: https://ects.ieu.edu.tr | 1647547281 Page 1/5.. HAFTALIK KONULAR VE ÝLGÝLÝ ÖN

Bu kapsamda, Özen ve Kalemci (2006) yönetim ve organizasyon kongrelerinin görgül araştırmalara katkısını; Sayılar (2005) 2000-2004 yılları arasındaki yönetim ve