• Sonuç bulunamadı

III. TARİH İÇERİSİNDE AFGANİSTAN

III.6. İki Dünya Savaşı Arasındaki Dönemde Afganistan

III.6.3. Nadir Han İktidarı

1.1. Zahir Şah Dönemi

Nadir Şah’ın ölümünden sonra onun yerine 19 yaşındaki oğlu Muhammed Zahir Şah geçti.1 1933’ten 1973’e kadar 40 yıl boyunca Afganistan’ı yöneten Muhammed

Zahir Şah zayıf, tembel, dış dünya ile pek ilgisi olmayan uyuşuk bir hükümdardı. Bu yüzden devleti onun adına amcaları ve öteki akrabaları yönetmiştir.

Magnus ve Naby’e göre, Rusya ile İngiltere arasında oynanan “Büyük Oyun” 1945 yılından sonra İngiltere’nin yerini ABD’nin almasıyla farklı bir nitelik kazanmıştır. Rusya dış yardım yapan ana ülkelerden birisi haline geldikten sonra 1950’li yıllarda Afganistan’a olan ilgisi artmıştır. 1954-1978 döneminde üçüncü dünya ülkesi olan Afganistan SSCB’den yardım alarak Rus kıskacına girmiştir. Rusların Afganistan’a yanaşmasının sebebi Batılı ülkelerin bölgedeki faaliyetleridir.2

Zahir Şah 1945’lerden sonra, iç ve dış baskılar nedeni ile kabinede birtakım değişiklikler yapmıştır. Bu dönemler itibarıyla ülkede demokratikleşme süreci başlamıştır.3

1947 yılında Pakistan kurulduktan sonra Zahir Şah, Pakistan topraklarında yaşayan Peştunlar için özerklik istemiştir.4 Bu kapsamda ülkede birtakım yasa

değişiklikleri yaşanmış ve 1950’lerden sonra da siyasi partiler kanunu çıkarılmıştır. Afgan Hükümetini devirmeye teşebbüs eden “Demokrat Partili 60 kişi Afganistan’da tevkif edilmiştir.5

1950’den sonra solcu hareketin Afganistan’da yeniden açık bir şekilde faaliyete başladığı görülmüştür. Ancak kısa bir süre sonra yeniden devlet tarafından faaliyetlerinin durdurulduğu da bilinmektedir.6

1 İrfan Sapmaz, Dünya Benden Öğrendi, İstanbul, 2002 s. 25; Najiba Ziyayi, Afganistan Türklerinin Dini, İnanç ve Yaşayışları(Kuzey Afganistan Örneği), Isparta. 2004, s.14

2 David N Gibbs., "Afghanistan: The Soviet Invasion in Retrospect", International Politics, sayı 37,

Haziran 2000, Arizona ABD,s. 234,

http://dgibbs.faculty.arizona.edu/sites/dgibbs.faculty.arizona.edu/files/afghan-ip_3.pdf

3 Mohammad Aleem Saaie, Afganistan’da Siyasi PartilerTarihçesi, YYLT, Isparta,2009, s.61; Abdülbaki

Şalizi, Vatanım Afganistan, İstanbul, 1989, s.11

4 Abdullah Yegin, "Afganistan Siyasetini Anlama Klavuzu", Rapor SETA, İstanbul 2005, s.20 5 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 21 Mayıs 1950, s.3

Sovyetler Birliği de 1950’li yıllardan itibaren Afganistan’a uzmanlar göndermeye başlamıştır.7

Zahir Şah dönemini Afganistan tarihinde “duraklama dönemi” olarak nitelendirmek bir abartı olmasa gerek. Kral Zahir iyi niyetli bir insan olmasına karşın, ülkeyi kalkındıracak hiçbir girişimde bulunmamıştır. Devlet işleri ile ilgilenmek yerine, sık sık yurtiçi ve yurtdışı gezilere çıkarak yönetimden uzak kalmıştır. Kaynaklarda da bahsi geçtiği gibi Kralın en çok sevdiği uğraşılardan biri atla gezinti yapmak ve ava çıkmak olmuştur.8

Karşılıklı güven programı idarecisi Harriman, Afganistan’ın da içinde bulunduğu altı ülkeye yapılan ABD iktisadi ve teknik yardımlarının güven sağlanılıncaya kadar kesildiğini belirtmiştir.9

Afganistan ile olan dostluğun göstergesi olarak talep üzerine ülkeye çeşitli aşı ve serumlar hediye olarak gönderilecektir.10

İlk sokak gösterisi Babrak Karmal ve diğer bazı solcular liderliğinde, Mahmudi ve Gabbar’ın sekizinci dönem meclis seçimlerindeki yenilgilerini protesto amacıyla 20 Nisan 1952’de Kabil’de gerçekleşmiştir. Bu protestolar neticesinde Gabbar, Mahmudi ve diğer birkaç kişi tutuklanmıştır.11

Afgan Kralının Amcazadesi S. A. Serdar Muhammed Davut Han Paris’ten Ankara’ya gelmiştir.12

1953 yılında meydana gelen iç ve dış olaylar adeta Afganistan’ın kaderini çizmiştir. İçte, çok ihtiyatlı ve tecrübeli bir devlet adamı olan Başbakan Şah Mahmut sıhhi sebeplerden dolayı ve zorlamayla görevinden ayrılmış, Zahir Şah tarafından Başbakanlığa Davud Han getirilmiştir. Aynı dönem içerisinde Rusya’da Stalin hayatını kaybetmiştir. Yerine Nikita Kruşçev geçmiştir.13

Stalin’den sonra başa geçen Nikita Kruşcev’le birlikte Sovyetlerin baskı ve tehdit yoluyla yayılma politikası yerini sızma ve nüfuz altına alma politikasına bırakmıştır. Bu politika kendisine Afganistan’da müsait zemin bulmakta gecikmemiş ve

7 Artemy Kalinovsky, "The Blind Leading The Blind: Soviet Advisors, Counter-Insurgency And Nation

Building in Afghanistan", Wilson Center Coldwar International History Project Working Paper #60, 2010,s. 9, https://www.wilsoncenter.org/sites/default/files/WP60_Web_Final.pdf

8 Esedullah Oğuz, Hedef Ülke Afganistan, İstanbul, 2001, s. 61 9 Doğan Gazetecilik 2009,Milliyet gazetesi, 25 Ocak 1952, s.3 10 Doğan Gazetecilik 2009,Milliyet gazetesi, 16 Mart 1952, s.7 11 Abdullah Yegin, A.g.e., s. 21

12 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 1 Temmuz 1953, s.1 13 Süleyman Doğan, A.g.e., s. 16

33

Afganistan’ın içinde bulunduğu çaresizliği ve terk edilmişliği değerlendirmeye karar veren Sovyetler Birliği Afganistan’a yakınlık göstermeye başlamıştır. ABD’den ve Batılı ülkelerden istediği yardımı alamayan Afgan kral ve şahları Sovyetlere yönelmiştir. Bunu fırsat bilen Ruslar gelecekte Afganistan’ı işgal edecek şekilde ekonomik yardım yapmaktan çekinmemişlerdir.14

Afganistan Başvekili Serdar Mahmut Davud Han memleketinin Amerika’nın Pakistan’da üsler kurması teklifine şiddetle itiraz ettiğini bildirmiştir. Ayrıca Afganistan Başvekili Serdar Mahmut Davud Han Afganistan ile Pakistan arasında ihtilaf görüşmelerinin olduğunu belirtmiştir.15

Afganistan Sağlık İşleri Müdürü Dr. Abdül Afzer Türkiye'yi 3 Temmuz 1954 tarihinde ziyaret ettiğinde o dönemde 20 yaşında olan Kabil Tıp Okulunun ilk mezunlarından olduğunu belirtmiştir. Ayrıca kendisini Türk hekimlerinin yetiştirdiğine de vurgu yapmıştır.16

Afganistan ile Rusya arasındaki takas antlaşmasının süresi uzatılmıştır.17

Lübnan Dış İşleri Vekâleti Genel Sekreteri Fouad Ammoun Asya ve Orta Şark Devletleri arasındaki iktisadi münasebetlerin geliştirilmesinin görüşüleceği bir toplantı yapılacağını açıklamıştır. Beyrut’ta düzenlenecek ve 10 gün sürmesi beklenen konferansa Türkiye, İran, Afganistan, Pakistan, Hindistan ve diğer Asya devletleri katılacaktır.18

Peştunistan ismi ile anılan bölgeye Pakistan’ın sahip çıkma isteği üzerine Afganistan ile ihtilaf sürecine girilmiştir.19

Afganistan Başvekili Altes Serdar Naim Han Türkiye’nin arabuluculuğunu yapacağı Pakistan-Afganistan ihtilafı hususunda görüşmek amacıyla T.C. Başbakanı Adnan Menderes’i ziyarete gelmiştir.20

T.C. Başbakanı Adnan Menderes Pakistan ve Afganistan arasındaki gerginliğin sorunsuz olarak bitirilmesi için gereken her şeyi yapabileceğini belirtmiştir.21

Afganistan, Sovyetlerin Orta Doğu’daki dünyanın en zengin petrol bölgelerine ve açık denizlere ulaşmasını engelleyen bir konumda bulunmaktaydı. Burası Rusya’nın

14 Süleyman Doğan, A.g.e., s. 20; Artemy Kalinovsky, A.g.e., s. 9 15 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 7 Aralık 1953, s.7 16 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 3 Temmuz 1954, s.2 17 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 7 Aralık 1954, s.7 18 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 4 Ocak 1955, s.7 19 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 12 Temmuz 1955 20 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 12 Temmuz 1955, s.7 21 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 15 Temmuz 1955, s.7

yumuşak karnına vurmaya imkân veren bir yapıya da sahip olmuştur. Şayet bu yapı aşılırsa, sıcak denizler ve zengin petrol yataklarıyla buluşulacaktı. Aslında Amerika ve müttefikleri bile bile Afganistan’ı Sovyetlerin kucağına itmişlerdi. Bunu yaparken de Amerika bazı bölgelerde hâkimiyeti elinde tutma gayesiyle Sovyetlerin Afganistan’a girme hazırlıklarına daima göz yummuştur. Rusların Afganistan’la yaptıkları dostluk (menfaat) anlaşmalarından sonra karşılıklı olarak üniversite hocaları gelip gitmeye, Afgan subayları Sovyet askeri akademilerinde eğitim görmeye, muhtelif meslek dallarında Sovyet uzmanları Afganistan’a gelerek kalifiye eleman yetiştirme çalışmaları adı altında ülkeye girmeye başlamışlardır. Ayrıca Kabil sinemalarında Rus filmleri oynatılarak kültür emperyalizmi aşılanmaya çalışılmıştır.22

18 Nisan 1957 tarihinde Afganistan Başvekili Altes Serdar Muhammed Davud Han ve Hariciye Nazırı Altes Muhammed Naim Han ülkemize ziyarete gelmiş ve dönemin Başvekili Adnan Menderes tarafından “kardeş” ülke sıfatı ile ağırlanmıştır.23

19 Nisan 1957 tarihinde Türk heyetiyle resmi görüşmeler yapılmıştır. Gece Afgan Elçiliğinde Afganistan Başvekili Altes Serdar Muhammed Davud Han ve Hariciye Nazırı Altes Muhammed Naim Han tarafından kabul merasimi düzenlenmiştir.24

29 Temmuz 1957 tarihinde Ankara’ya resmi ziyarette bulunan Afgan Başbakanı Altes Serdar Şah Mahmut Han şerefine Başbakan ve Bayan Menderes Marmara Köşkü’nde bir akşam yemeği vermişlerdir.25

28 Ağustos 1957 tarihinde Afgan Kralı Muhammed Zahir Şah Anıtkabir’i ziyaret etmiştir.26

4 Eylül 1957 tarihinde Afgan Kralı Majeste Muhammed Zahir Şah, Reisicumhur Celal Bayar ile Bursa’yı ziyaret etmiştir.27 9 Eylül 1959 tarihinde Türkiye ile

Afganistan arasında Türk Hava Yolları Anonim Ortaklığı tarafınca direk uçuş seferleri başlatılmıştır.28

22 Süleyman Doğan, A.g.e., s. 20; Artemy Kalinovsky, A.g.e., s. 9 23 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 18 Nisan 1957, s.1 24 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 19 Nisan 1957, s.1 25 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 30 Temmuz 1957, s.3

26 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 28 Ağustos 1957, s.1; Ayrıntılı bilgi için BKZ: Resim 4 ve

bu ziyaret dolayısıyla basılan ilk gün zarfları için BKZ: Resim 29-30

27 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 4 Eylül 1957, s.1; Ayrıca BKZ: Resim 6 28 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 9 Eylül 1959, s.5

35

13 Eylül 1958 tarihinde T.C. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Afganistan'ı ziyaret etmiştir.29 Celal Bayar’ın Kabil ziyaretinde Afgan Kralı Zahir Şah, iki memleketin sıkı

dost olduğunu belirtmiştir.30 Celal Bayar Kabil’deki Tıp Fakültesine yaptığı ziyarette

profesörler ve öğrenciler tarafından alkışlarla karşılanmıştır.31

21 Kasım 1959 tarihinde Afgan askeri okullarına öğretmen olarak giden kurmay subaylarımızla, eşleri ve çocuklarının bulunduğu uçak Beyrut’ta düşmüştür. Olayda 11 Türk yolcu, 13 yabancı yolcu ve 3 mürettebat ölmüştür. Hayatını kaybeden Türkler şu kişilerdir: Kurmay Binbaşı Ziya Yazıcıoğlu, eşi Şükran Yazıcıoğlu ve bir yaşındaki çocukları, Kurmay Binbaşı Abdülkadir Moral, Ayten Moral, Fuat Moral, Haşmet Moral, Kurmay Yarbay Refik Ortaç, Figen Ortaç, Kamuran Ortaç ve Cengiz Ortaç.32

Zahir Şah devlet işlerinde ne kadar tembel davransa da kendi kişisel serveti söz konusu olduğunda her zaman canlanmıştır. 1960’lı yıllarda Afgan kamuoyunda Kral Zahir Şah’ın İsviçre’deki şahsi hesaplarına yüz milyonlarca dolar yatırdığına dair söylentiler yayılmıştı. Bir söylentiye göre, Kral, Afganistan’ın yurtdışına ihraç ettiği doğal gaz, elmas, altın ve kömür gibi yeraltı zenginliklerinden kazandığı dövizlerin büyük bir bölümünü ülkeye getirmek yerine, İsviçre ve İtalya’daki özel banka hesaplarına yatırmıştı.33 Başka bir söylentiye göre de Afganistan’ın Amuderya

boyundaki iki liman kentinden biri olan Bender-i Şir Han’ın gümrük müdürü, Kralın damadı Şah Veli Han adına limana gelen bir parti ihraç malı, evrakların eksik ve yetersiz olduğunu söyleyerek yükletemeyince, Kabil’den gelen sivil kıyafetli bir polis ekibi tarafından elleri kelepçelenerek götürülmüştür.34

Afgan Kraliyet ailesinin en etkili ismi hiç kuşkusuz Kralın kuzeni ve kayınbiraderi Muhammed Davud’dur. Kral Zahir’e göre çok daha dinamik ve enerjik bir insan olan Muhammed Davud 1953’den 1963’e kadar 10 yıl başbakan olarak Afgan Hükümetine damgasını vurmuştur. 1963 yılında Davud muhafazakârların baskısı sonucunda başbakanlığı bırakmak zorunda kalmıştır.35 Kralla Başbakan yani iki kuzen

arasında başta “Peştunistan” sorunu ve Sovyetlerle ilişkiler olmak üzere pek çok konuda görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştır. Kral, kuzeninin çok hırslı olduğunu düşünmüş ve bu

29 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 13 Eylül 1958, s.1 30 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 13 Eylül 1958, s.1

31 Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 19 Eylül 1958, s.1; Ayrıca BKZ: Resim 5

32 Cumhuriyet gazetesi, 23 Kasım 1959, s.1 ve s.5; Doğan Gazetecilik 2009, Milliyet gazetesi, 1 Aralık

1959, s.3; Haberlerin ayrıntısı için ayrıca BKZ: Resim 7 ve Resim 8

33 Esedullah Oğuz, A.g.e., s. 61 34 Esedullah Oğuz, A.g.e., s. 62 35 İrfan Sapmaz, A.g.e., s. 25

yüzden kendi iktidarının selameti açısından onu frenlemek konusunda direnmiştir. Muhammed Davud, 1963 yılında aniden Başbakanlıktan ayrılarak köşesine çekilmiştir. Muhammed Davud’un istifaya mı zorlandığı, yoksa kendi isteğiyle mi başbakanlıktan ayrıldığı konusunda uzmanlar arasında görüş ayrılıkları bulunmaktadır.36 Emin Demirel

ise konuyu: “Afganistan’da sol hareket 1948 yılında ortaya çıkmış ve küçük bir grup olarak da parlamentoya girmiştir. 1953’de de Serdar Davud başbakan olmuş, Davud, ilk defa Sovyet danışmalarının ve Sovyet yardımının ülkeye girmesini sağlamıştır. Böylelikle Afganistan’da sol hareket güç kazanmış ve 1963’te Davud, başbakanlıktan düşürülmüştür.” şeklinde açıklamıştır.37