• Sonuç bulunamadı

İslami Hareketin Doğuşu

III. TARİH İÇERİSİNDE AFGANİSTAN

III.6. İki Dünya Savaşı Arasındaki Dönemde Afganistan

III.6.3. Nadir Han İktidarı

1.3. Afganistan İle Sovyetler Birliği Arasındaki Siyasi İşbirliği

1.3.2. İslami Hareketin Doğuşu

İslami hareketin doğuşu ve gelişmesi Kabil Üniversitesinde olmuştur. Üniversitede, hocalar ve talebeler tam bir ittifak oluşturarak ülkenin İslamlaşması ve selameti için büyük çaba sarf etmiştir. Bunun neticesi olarak 1969 yılında yapılan üniversite talebe temsilciliğini Müslüman öğrenciler kazanmıştır. Bu durum karşında zamanın Kabil’deki Rus sefiri “Bu ülkenin geleceği Müslüman gençliğin olacaktır.” itirafında bulunmuştur.74

Kabil Üniversitesindeki sol hareketlerin tahrikleri, İslami değerlere hürmetsizlik, Müslümanlarca horlanmaları, komünist propagandalar, kırsal kesimden gelen gençler arasında İslami bir hareketin başlamasına sebep olmuş ve bu hareket iki üç sene zarfında büyümüştür. Üniversitelerdeki talebe temsilciliği seçimlerinde ilk yıl fazla bir başarı gösteremeyen Müslüman gençler ikinci ve üçüncü seçimlerde temsilciliklerin bir kısmını, dördüncü yılda ise tamamını almayı başarmışlardır. (1973)

Müslüman gençlerin üniversiteye hâkim olması, hareketin halktan kopuk olmaması üç grubu oldukça tedirgin etmiştir:

1. Rusları,

2. Şah ve saltanat çevrelerini,

3. Rusların bir uzantısı olan yerli komünist fraksiyonları

Müslümanların Kabil Üniversitesinde tam hâkimiyeti ele geçirdikleri yıl olan 1973’te Serdar Davud’un 10 yıllık bir aradan sonra tekrar ortaya çıkıp, solcuların desteğinde Zahir Şah’ı kansız bir darbe ile devirmesi de dikkat çekici bir gelişme olmuştur.75

Eski Başbakan Davud, 17 Temmuz 1973 tarihinde kuzeni Zahir Şah’ı devirerek, cumhuriyeti kurmuş, 18 Temmuz tarihinde Davud’un devlet başkanı ve dışişleri bakanı

73 Willam Blum, Afghanistan 1979-1992: America’s Jihad

http://www.kersplebedeb.com/mystuff/s11/afghanistan1979-1992.html, (Bu metin William, Blum'ın kitabı Killing Hope: U.S. Military And CIA Intervention Since World War II, Montreal. London, New

York; 1998'dan yazarın izni ile alınmıştır),s. 1 74 Süleyman Doğan, A.g.e., s. 21

49

olduğu da duyurulmuştur. 19 Temmuzda Sovyetler Birliği ve Hindistan yeni hükümeti tanıdığını açıklamış, 24 Temmuzda ise Zahir Şah tahttan feragat ettiğini ilan etmiştir.76

Davud aleyhine ilk silahlı hareket 1974 yılında Lokmen, Penşir, Celalabat’ta gerçekleştirilmiştir. Müslümanların bu ilk silahlı hareketi başarısızlıkla sonuçlanmış, İslami harekete mensup liderlerin birçoğu tutuklanmış veya öldürülmüştür.77

Kabil Üniversitesinde İslami bilgilerle donanarak yetişen gençlik halktan kopuk olmamış ve açıkça “İslam inkılabı” için mücadele ettiklerini söylemekten çekinmemişlerdir. Bu durum Rusları, Şah ve saltanat çevresini ve ülkede örgütlenmiş olan komünist fraksiyonları endişeye düşürmüştür. Müslümanlar “Cevananı Müselman” adında bir teşkilat kurmuşlar ve Pakistan’a rahat girip çıkarak orada da teşkilatlanma imkânı da elde etmişlerdir. Müslüman gençlik yer yer silahlı çatışmalar da yapmış ve tamamıyla komünist devleti halka da anlatarak destek almayı başarmıştır. Afganistan’da ilk İslami hareketin nüvesi Kabil Üniversitesinde atılmış ve sonradan üniversite dışına taşınmıştır. Bu gençlik sayesinde bugünkü cihat gruplarının temelleri atılmış, cihat liderlerinin birçoğu buralardan yetişmiştir.78

Yirminci yüzyılda Afgan siyasetinde en en çok etki bırakan lider Davud Han olmuştur.79

76 Vasiliy Mitrokhin;A.g.e., s. 8

77 Emin Demirel, A.g.e., s. 27, Süleyman Doğan, A.g.e., s. 22 78 Süleyman Doğan, A.g.e., s. 22

2. 1973-1978 YILLARI ARASI DÖNEMDE AFGANİSTAN

2.1. 1973 Darbesi

Afganistan Kralı Muhammed Zahir Şah 1964 yılında yeni “demokratikleşme programı” ilan etmişti. Ancak beklentileri karşılayamamıştı. Afganistan Kralının bu ilk demokrasi denemesinin başarısız olma sebeplerinden en önemlileri Afganistan’da örgütlenen komünistlerin gerek parlamentoda yaptığı muhalif konuşmalar gerekse protesto gösterileri olmuştur. Bunun sonucunda Kral vermiş olduğu özgürlükleri geri alarak yeni anayasayı askıya almıştır. Rejim, anayasal monarşi haline dönüşmüştür.1

1965 yılında anayasaya eklenen bir madde ile Kraliyet ailesi mensuplarının kabinede veya yüksek kamu görevlerinde yer alması yasaklanmıştı. Bu madde özellikle 1963 yılında başbakanlıktan uzaklaşan veya uzaklaştırılan Muhammed Davud Han için çıkarılmıştır. Bu durumdan rahatsız olan Davud, başbakanlık görevine geri dönmek için fırsat kollamış ve bu yüzden komünistler ile bağlantılarını devam ettirmiştir. Bu arada Davud’un Sovyetler Birliği’ne eğitim için daha önceden gönderdiği subaylar da, yeni anayasa bekledikleri özgürlükleri onlara sağlamadığı için, durumdan memnun olmamışlardır. Davud komünistler ile iş birliği yaparak darbe yapmayı planlamıştır.2

Darbe hazırlıkları tamamlandıktan sonra Afganistan Kralı Zahir Şah’ın İtalya’ya gitmesini fırsat bilen3 Davud ve yandaşları 17 Temmuz 1973 tarihinde Kabil’de kritik

merkezleri (Kraliyet Köşkü, radyo-televizyon vb.) kendilerine sadık birlikler ile hiçbir direniş ile karşılaşmadan ele geçirerek darbe yaptıklarını ve yönetime el koyduklarını açıklamışlardır.4 Darbe akşamı Muhammed Davud bir konuşma yaparak Afganistan’da

Cumhuriyet Rejiminin kurulduğunu şu sözleri ile ilan etmiştir:

1 İrfan Sapmaz, Dünya Benden Öğrendi,İstanbul, 2002 , s. 25

2 Esedullah Oğuz, Hedef Ülke Afganistan, İstanbul, 2001, s. 72; Abdülbaki Şalizi, Vatanım Afganistan,

İstanbul, 1989, s.82, Ayrıca aynı eserde, solculrın önemli liderlerinden Hasan Şark'ın Davud'un üvey oğlu olduğu ve KGB ajanı olduğundan da bahsedilmiştir, Bkz. A.g.e., s.17, Hasan Şark Davud'un başbakanlığında Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğüne atanmıştır, A.g.e., s.18, başbakanlıktan

ayrılınca da Ruslarla ve diğer solcularla irtibatını Hasan Şark sağlamış, darbeyi birlikte hazırlamışlardır,

A.g.e., s.43

3 Richard Mackenzie, "Afghanistan's Uneasy Peace", National Geographic Dergisi, Sayı 184,

Washington D.C. Ekim 1993, s. 66; Abdülbaki Şalizi, A.g.e., s.46

4 Emin Demirel, Taliban El-Kaide-Ladin ve Paylaşılamayan Ülke Afganistan, İstanbul, 2002, s. 29; İrfan

Sapmaz, A.g.e., s. 25; Mustafa Miyasoğlu, Zügüdar, İstanbul, 2012, s. 268; Görkem Kızılkayak, "Kabil, Hayalet Şehir",Atlas Dergisi, Sayı 158, İstanbul, Mayıs 2006, s. 107; Ebru Gökteke,

51

“Artık ne sahte bir demokrasi olan rejim ne de ülkeyi iflasın eşiğine sürükleyen kokuşmuş hükümet var. Onun yerini gerçek cumhuriyet yönetimi almıştır. Ben ve çalışma arkadaşlarım Afganistan’ı gerçek ve tarafsız bir demokrasiye götürmeye söz veriyoruz…”5

Darbe yapıldıktan yedi gün sonra Davud’un Afganistan Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı ve Başbakanı olduğu ilan edilmiştir.6

Komünistlerin rejime verdikleri destekle ilişkili olarak 18 Temmuz 1973’te SSCB ve müttefiki Hindistan Afganistan’da kurulan yeni hükümeti resmen tanıdıklarını duyurmuşlardır.7