• Sonuç bulunamadı

Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı İşgalinin Sebepleri

III. TARİH İÇERİSİNDE AFGANİSTAN

III.6. İki Dünya Savaşı Arasındaki Dönemde Afganistan

III.6.3. Nadir Han İktidarı

3.1. Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı İşgalinin Sebepleri

Sovyet müdahalesinin başlangıçta savunmaya yönelik bir hareket olarak ortaya çıktığını düşünenler olmuştur. Sovyetler Birliği’nin kendi etki alanında gördüğü Afganistan’ın Müslüman muhafazakârların eline geçmesini engellemek için harekete geçtiği de savunulmuştur. Afganistan’daki savaşın da Sovyetler için çoğunlukla bir batak olduğu belirtilmiştir. Sovyetlerin Afganistan’da karşılaştıkları durumu anlatmak için “açmaz” ya da “çıkmaz” gibi kelimeler de kullanılmıştır.1

Her şeyden önce bu işgal bir tek nedene dayanmaktan çok, Sovyetler için hayati önemi olan kısa ve uzun vadeli çeşitli jeopolitik çıkarlar doğrultusunda izah olunabilir.2

Bunun yanında Orta Asya ve Afganistan’da enerji kaynaklarının zengin olması ve bu kaynakların Hint Okyanusu’na getirilmesi konusu stratejik önem taşımaktadır.3

Afganistan’daki İslam aslında ne Sovyetleri ne de Afgan komünist yönetimini tehdit etmiştir. Geleneklerine dokunulmadığı sürece Afganların çoğunluğu için hükümet biçiminin bir önemi olmamıştır. Yalnız, 1978 Nisan ayında darbe yapıldıktan sonra Halkçı komünistlerin yönetime gelmesi ile halen toplumda geçerli olan Afgan değerler sistemi ve toplumun yapısında radikal değişikliklere gitme çabaları başlamıştır. Azınlıkta olan bu hükümetin çabaları ve yaptığı acımasız uygulamalar sonuçta Afgan halkının geniş tabanlı direnişine yol açmıştır. Bu tarihte çoğu araştırmacı Sovyetlerin önünde iki seçenek olduğunu belirtir: “Ya Afganistan’ın elden gitmesini kabul etmek ya da bu ülkeyi işgal etmek.”4

Batılı yazarlar tarafından Sovyetlerin Afganistan’ı işgalinin ana sebebinin Sovyetler Birliği’nin saldırgan olmasından kaynaklandığı belirtilmiştir. Bu fikri desteklemek için Sovyetlerin Macaristan ve Çekoslovakya işgalleri örnek gösterilmiş ve bu şekilde Afganistan’ın son kurban olduğu ifade edilmiştir. Sovyet işgali ile

1 Elie D Krakowski, Afganistan: Unutulan Savaş, Çeviren: Hüseyin Dermiş, ODTÜ., Ankara 1987, s.1 2 Edward Girardet, Afghanistan Between War and Peace, National Georgaphic Dergisi, Washington D.C.

ABD, Kasım 2003, s.4

3 Burak Çınar, "Tarihte Üçüncü Güç ve Orta Asya Enerji Savaşları", Harp Akademileri, Stratejik Araştırmalar Enstitüsü, Güvenlik Stratejileri Dergisi, Sayı 8, İstanbul, Aralık 2008, s. 27

123

sonuçlanan bu konu incelenirken, Sovyet işgalini çağıran olaylar ile Sovyetlerin işgal için davet edilmesinin birbirinden ayırt edilmesi gerekmektedir.

Davet kelimesi ile Sovyet kuvvetlerinin Afgan yönetimi tarafından resmi olarak davet edilmesi kastedilmektedir. Doğrusu 5 Aralık 1978 tarihinde imzalanan Afgan- Sovyet Dostluk Anlaşması’nın 4 numaralı maddesi Sovyetlere Afganistan’a kuvvet göndermesi için resmi bir yasal dayanak oluşturmuştur. 4 numaralı madde: “Karşılıklı olarak anlaşan iki ülkenin partilerinin savunma kapasitelerini arttırmak için uygun anlaşmalar yapılarak askeri konularda işbirliğini geliştirilmeye devam edileceği” belirtilmiştir. Bunun yanında bu madde, tartışmaya çok açık bir madde olarak değerlendirilmiştir. İlk önce “askeri alanda işbirliğini”, genel anlamda iki ülkenin karşılıklı personel değişimini, karşılıklı askeri tatbikatlar icra edilmesini ve teknolojik bilgi paylaşımı ile silah ve teçhizat değişimini kapsar. Bu anlaşmadan, Sovyetlerin askeri gücünün ülkeye davet edilmesi anlamını çıkarmak oldukça güç olduğu gibi Sovyet birliklerinin gönderilmesini haklı çıkaracak bir yorumun yapılması da zordur.5

Hafizullah Amin Sovyetlerden silah istemiş, onlar ise aksine davranarak kuvvet göndermiştir. Zira yüksek teknoloji kullanarak imal edilen Rus silah ve harp malzemeleri Sovyet uzmanlarının kullanımını ve kullanıma nezaret etmesini zorunlu kılmaktadır. Sovyet yardımı ülkedeki asayişi ve huzursuzluğu düzeltmek için istenmiştir. Aksi takdirde hiç bir ülkenin lideri kendi halkını öldürtmek için yardım istemez. Bunun yanında Sovyetler açısından olaya bakacak olursak, onlar için sadece silah göndermek de riskli bir olaydır. Çünkü silahlar muhalefete kaptırılırsa bu kendileri için çok önemli bir problem haline gelirdi. Bunu da göz önüne alan Sovyetler için direnişçilerle mücadele ederek, ülkeyi düzene sokmak için silah göndermek yerine birliklerini Sovyet generallerin komutasında Afganistan’a göndermek daha akıllı bir seçenek olarak görünüyordu. Daha önce gerçekleştirilen Macaristan ve Çekoslovakya işgallerinden edinilen deneyimlere dayanarak, operasyonun Amin’in değiştirilip yerine Sovyetlere bağlı bir yönetici bırakılması ile kısa zamanda bitirilebileceği hesaplanmıştı. Bu şekilde Afganistan’ın yeni kabinesi Sovyet ilkelerine bağlı olarak görevini yerine getirecekti.6 Eğer Afganistan resmi olarak askeri yardım ile birlikte ciddi şekilde kuvvet

5 Mehmet Ali Emir Aydıntan, Sovyet-Afghan War: the Factors Beneath the Invasion, YYLT, Bilkent,

Ankara, Ekim 2013, s. 112; M. Hassan Kakar, Afghanistan: The Soviet Invasion and the Afghan

Response, 1979-1982. Berkeley: University of California Press, 1995, s.36

6 Mehmet Ali Emir Aydıntan, A.g.e., s. 113; William Blum, "Afghanistan 1979-1992: America’s Jihad"

http://www.kersplebedeb.com/mystuff/s11/afghanistan1979-1992.html, s. 5; M. Hassan Kakar, A.g.e., s. 36

talebinde bulunsaydı, Sovyetler bu belgeyi propaganda yeteneklerini de çok iyi kullanarak bütün dünyaya açıkça duyururlardı. Sovyetler böyle bir belgeyi gösterememiştir. İşgalden sonra Sovyetler, propaganda silahını kullanarak işgali haklı göstermek için çeşitli hikâyeler uydurarak anlatmışlardır. Bunlardan birisi de Afgan Devrimci Konseyin Sovyetlerden yardım ve kuvvet istemesi olmuştur.7 Şu soru hemen

akla geliyor: “Sovyetler yardım isteği sonunda gelmişlerse, neden önce kendilerinden yardım talep eden Afgan Cumhurbaşkanı Amin’i öldürmüşlerdir?”

Bu konunun aksini iddia eden Svetlana Savranskaya ise orijinal Rus kaynaklarına dayanarak yaptığı incelemesinde işgal kararını şu şekilde belirtmiştir: “Birlikleri Afganistan’a göndermek için alınan karar ADHP liderliği Başbakan Hafizullah Amin ve Devlet Başkanı Nur Muhammed Tarakki’nin defalarca tekrarladıkları kuvvet talebi ve uzun süre üzerinde kafa yorularak alınmıştır. Politbüro tartışmaları bize Sovyet liderlerinin kuvvet gönderme konusunda son derece isteksiz olduklarını ve çok sayıdaki Afgan talebini 1979 yılının ilkbahar ve yazında, kuvvet değil çok miktarda silah ve mühimmat göndererek karşıladıklarını göstermiştir. Bunun yanında Taraki’nin Moskova’dan dönüşünün hemen ardından Eylül ayında Amin tarafından bir darbeyle görevden uzaklaştırılması Amin’in yeni bir Sedat olacağı ve ABD’ye yaklaşacağı konusundaki Sovyet paranoyasını artırmıştır. Ordunun açıkça ifade ettiği işgale karşı kuvvetli muhalefet fikrine rağmen gerçek işgal kararı küçük bir grup Politbüro üyesi tarafından alınmış ve sonra diğer Politbüro üyelerine onaylattırılmıştır.8 SSCB Genelkurmay Başkanı Mareşal Ogarkov ve yardımcısı

Orgeneral Akhromeev birlikte kuvvetlerin küçük birlik harekâtı gerektiren arazilerde görevlerini tam anlamıyla yerine getiremeyeceğini belirterek verilen işgal kararına itirazlarını yüksek sesle dile getirmişler ve bu karara şiddetle muhalefet etmişlerdir.

İşgal kararı, çok yetersiz olan bilgilere dayanılarak alınmıştı. Sovyet KGB kaynaklarına, olayları yaşayan ve konunun daha çok içinde olan askeri istihbarat (GRU) kaynaklarından daha fazla güvenilmiştir. Bu konu, 1979 yılında kısmen yetersiz olan ve

7 M. Hassan Kakar, A.g.e., s.37

8 Svetlana Savranskaya, "Soviet Experience in Afghanistan: Russian Documents and Memoirs", George Washington Üniversitesi, Ulusal Güvenlik Arşivi, (National Security Archive), 9 Ekim 2001, s.1,

http://nsarchive.gwu.edu/NSAEBB/NSAEBB57/soviet.html; I K Gujral, Oral History India's Response

to the Soviet Military Intervention in Afghanistan,Indian Foreign Affairs Journal Vol. 1, No. 1, Ocak-

Şubat 2006, s.123, İşgal gerçekleştiğinde Hindistan'ın Moskova Büyükelçisi olan yazar, işgalden yıllar sonra o dönemde Politbüro Üyesi olan Gorbaçov'a işgalden haberi olup olmadığını sorduğunu onun da işgali ertesi gün gazeteden öğrendiğini söylediğini yazmıştır. Ayrıca işgal kararını Politbüro içerisinde bulunan 4-5 kişilik bir cuntanın aldığını hatta hasta olan Brejnev'e de kararı sonradan

125

1979 yılının çoğunda hasta olan Genel Sekreter Brezhnev’e bilgi akışını kontrol eden KGB Başkanı Y. V. Andropov’un ne kadar etkin ve etkili olduğunu açıkça göstermiştir. Afganistan’dan gelen KGB raporlarında ortada bir acil durum olduğu görülüyordu ve Amin’in ABD’ye ve CIA’e yaklaşma ihtimalinden çok söz ediliyordu. (Bu gelişmelerin yanında Başkan Carter, Temmuz 1979 tarihinde Taraki-Amin rejimine muhalif olan unsurlara örtülü yardım yapılmasını onaylayan gizli kararı imzalamıştır.)”9

Bunlara ilave olarak SSCB diplomatları ile yapılan bir toplantıda Amin’in Dışişleri Bakanı açıkça Sovyetler Birliği’ni Afganistan’ın içişlerine müdahale etmekle suçlamıştır.10

Amin de ilave olarak, Kasım ayının sonlarında ısrarla Sovyet Büyükelçisi Puzanov’un değiştirilmesini talep etmiştir. Bunun üzerine Andropov ve Ustinov Afgan meselesini çözmenin tek yolunun Sovyet askeri müdahalesi ve Amin’i devirmek olduğuna inanmışlardır. Amin’in sürekli artan askeri müdahale ve kuvvet talebi onların Politbüroya yapacakları teklifi kolaylaştırmıştır. Doğu-Batı ilişkilerinde silahsızlanma dâhil yaşanan gerginliğin artması onların işine yaramış ve arkadaşlarını ikna etmeleri kolaylaştırmıştır. Onlara bu fikirde ideoloji şefi Mikhail Suslov ve Brejnev’in dış politika konusunda baş danışmanı Andrei Aleksandrov-Agentov yardımcı olmuştur. SBKP Merkez Komitesi Dış İlişkiler Departmanı Başkan Yardımcısı Brutents’in işgal karşıtı raporu Agentov’un müdahalesiyle Merkez Komite toplantısında görüşülen evraklar arasına alınmamıştır. Kafalarındaki planı gerçekleştirmek için önlerinde son engel olarak Politbüro üyeleri Kosygin ve Kirilenko kalmıştı. Ustinov ve Andropov en iyi yolun, müdahale teklifi Politbüroya geldiğinde Brejnev’i hızlı bir darbeye ikna etmek olduğunu anlamışlardı. Partinin başkanı yaratılışından dolayı dünya sahnesindeki statüsüne çok önem veriyordu. Amin’in darbesinden sonra Lysebu’da yapılan toplantıda General Aleksandr Liakhovskii: “Brejnev’in konuya bakışı tamamen değişti. Amin’i artık bağışlayamaz çünkü Taraki’nin kendisine yardımcı olacağına gönülden inanıyordu. Onlar Brejnev’i hiç önemsemeyerek Taraki’yi katlettiler. Brejnev dünyaya Afganistan’da sözünün geçtiğini nasıl söyleyecektir.” dedi. Andropov’un Brejnev’e şahsen yazdığı ve Lysebu konferansında yüksek sesle Dobrynin tarafından okunan mektuba göre: “Amin perde gerisinde Batıya yaklaştığını gösteren faaliyetler

9 Svetlana Savranskaya, "Soviet Experience in Afghanistan: Russian Documents and Memoirs", George Washington Üniversitesi, Ulusal Güvenlik Arşivi, (National Security Archive), 9 Ekim 2001,

http://nsarchive.gwu.edu/NSAEBB/NSAEBB57/soviet.htmlA.g.e., s.1

yapıyordu.” Ayrıca: “Amin’in Sovyet politikasına ve uzmanların faaliyetlerine artık doğrudan karşı gelerek saldırdığını” belirtmişti. Andropov mektubunda doğrudan müdahale talebinde bulunmuyordu fakat işgalin ana çerçevesini oluşturmuştu. Bu konu, Ustinov ile düşündükleri fikirlerine uygun bir gelişme olmuştu. Savunma Bakanı Ustinov KGB Başkanı Andropov’un istediği sınırlı müdahaleyi kabul etmek istemiyordu. Lysebu’da yapılan toplantıda Genelkurmay planlamasının başında bulunan Varenikov, Ustinov’un şu iki sebepten dolayı 75 bin kişilik kuvvetin gönderilmesini istediğini belirtiyordu: 1.Amin’in devrilmesinin yumuşak bir şekilde gerçekleşmesi, 2.Afganistan’daki İslami gerillalara dış yardımın engellenmesi için Pakistan ve İran sınırlarının Sovyet birliklerince korunması. 6 Aralık tarihinde Andropov, Ustinov’un planını kabul etmiştir. 8 Aralık tarihinde bu ikili, genel sekreterin bürosunda Brejnev ve Gromyko ile bir toplantı yapmışlardır. Andropov ve Ustinov daha önce belirttikleri duruma ilave olarak, fikirlerini destekleyecek stratejik konuları da iletmişlerdir. Toplantı Batı Almanya’nın iki stratejik füze yerleştirme kararından iki gün sonra yapılmıştı. Ustinov ve Andropov SSCB’nin güney sınırlarındaki muhtemel tehlikeleri ve ABD’nin Afganistan’a stratejik füze yerleştirdiğini anlatmışlardır. Amerika’nın yerleştirdiği stratejik füzeler Kazakistan, Sibirya ve diğer yerleri rahatlıkla vurabilirdi. Brejnev ordunun ve KGB’nin başının kendisine sunduğu planın dış hatlarını kabul etmiştir. Andropov ve Ustinov Brejnev’den sonra Genelkurmay Başkanı Mareşal N. V. Ogarkov ile görüşerek, ona işgal kararını ve hazırlanmasını bildirmişlerdir. Daha önceden Ustinov’a işgale karşı olduğunu bildiren Ogarkov, yanında iki yardımcısı General Varennikov ve Mareşal Sergei Akhoremeyev olduğu halde tekrar gerekçeleriyle işgale karşı olduğunu bildirmiştir. Ustinov artık kararın verildiğini kızarak ifade etmiş ve genelkurmay karargâhının işgal planlarını hazırlamasını emretmiştir. 12 Aralık tarihinde resmi işgal kararı için Politbüro, Andropov’un başkanlığında toplanmış ve Konstantin Chernenko’nun el yazısı ile yazdığı karar imzalanmıştır. İşgale kesinlikle karşı olan Kosygin toplantıya katılmamıştır. Kirilenko ise bir miktar tereddüt ettikten sonra imzalamıştır. Brejnev toplantıya sonradan katılmıştır. O geldiğinde karar alınmıştı, o da sayfanın altına adını ekleyerek imzalamıştır.11

11 Odd Arne Westad, "Concerning the situation in 'A':New Russian Evidence on the Soviet Intervention in

Afghanistan", Cold War İnternational History Project Bulletin, Woodrow Wilson International Center

for Scholars, Washington D.C., Sayı 8-9, Kış 1996/1997, s. 131; Belgenin orjinalinin ingilizce kopyası: CWIHP Bulletin 4 (Sonbahar 1994), s. 76 da görülebilir(Orjinal belge TsKhSD, F. 89, Per. 14, Dok. 31)

127

Davetin ilk işareti diğer ülkelerden değil de Sovyetlerden gelen yardımın kabul edilmesi olmuştur. İşgale kadar Sovyetler Afgan altyapısı, eğitimi ve endüstrisi için milyonlarca dolarlık yatırım yapmıştır. Sovyetlerin yaptığı barajlar, yollar, maden ocakları fabrikalar, tüneller, ana yollar ve kolaylık tesisleri Afgan ekonomisi için bir kurtarıcı olmuştur. Afgan öğrenciler karşılıksız burslar ile Sovyet üniversite ve kolejlerinde okutulmaya başlanmıştır. Sadece ekonomik değil siyasi konularda da Afganistan ne zaman sıkışsa Sovyetler yanlarında yer alarak onları desteklemiştir. Sovyetlerin yaptığı yardımların karşılığı olarak, Afganistan, devlet kadrolarının kilit noktalarına yerleşen danışmanları kabul etmiştir. Sovyet-Afgan ilişkileri giderek iki bağımsız devletin ilişkisinden yönetici-çalışan ilişkisine dönüşmeye başlamıştı.12

Afganistan’ı her yönden kuşatma altına alan Rusların yapacağı tek şey işgaldi. Bunun ise fırsatını kolluyorlardı. Çünkü ülkede gitgide İslami hareket kabuğuna sığmıyor ve günden güne tehlike oluşturuyordu.13

Afganistan’ı işgal ederek, Amin’i devirme kararı, gitgide bozulan durumu uzun bir değerlendirmenin ve analizin sonunda alınmıştır. Zorunlu değildi fakat her zaman şartlar aynı değerlendirilemezdi.14

Amin’in, Taraki’yi öldürerek iktidara gelmesi Sovyet yönetimine sürpriz olmuştu ve kendilerine bağlı bu ülkede sistem ve rejimin çökme ihtimali ortaya çıkmıştı. Soğuk savaşın eski yöneticileri, Sovyet Ordusuna işgal emrini verdiler.15

1979 yılı Aralık ayında Sovyet liderleri Afganistan’ı işgal kararı aldıklarında öncelikleri Komünizmi yaymak veya Afganistan ekonomisini düzeltmek olmamıştır. Amaçları ülkede giderek bozulan durumu kurtarmak ve sağlam bir hükümet kurmak olmuştur. Sovyet liderleri müdahale etmezlerse Afganistan’ın ABD’ye yöneleceğine ve SSCB’ye çevrilmiş füzelerin üssü olacağına inanmışlardı.16

file:///C:/Users/lnv/Downloads/CWIHP_Bulletin_4%20(1).pdf ; Orijinal İşgal Belgesi için ayrıca BKZ: Resim 9

12 Mehmet Ali Emir Aydıntan, A.g.e., s. 114

13 Süleyman Doğan, Cihadda İttifak, Koltukta İhtilaf Afganistan’da Kim Kazandı, İstanbul 1995, s. 22;

Egor Evsikov , "Soviet Intelligence in Afghanistan: The Only Efficient Tool of the Politburo", Baltic

Security & Defence Review, sayı 11, 2009, s.42

14 Aleksandr Antonovich Lyakhovskiy," Inside the Soviet Invasion of Afghanistan and the Seizure of

Kabul, December 1979", Cold War International History Project, Working Paper Number 41, Ocak 2007, s. 14, https://www.wilsoncenter.org/publication/inside-the-soviet-invasion-afghanistan-and-the- seizure-kabul-december-1979

15 Richard Mackenzie, "Afghanistan's Uneasy Peace", National Geographic Dergisi, Sayı 184,

Washington D.C. Ekim 1993, s. 66; Edward Girardet, A.g.e., s. 35; William Blum, A.g.e., s. 5

16 Artemy Kalinovsky, "The Bilind Leading The Blind: Soviet Advisors, Counter-Insurgency And Nation

Building in Afghanistan", Wilson Center Coldwar International History Project Working Paper #60, 2010,s. 2, https://www.wilsoncenter.org/sites/default/files/WP60_Web_Final.pdf

İşgal emrini açıklamak gerekirse, Taraki ile kısa bir süre önce görüşen ve birlikte çektirdikleri dostluk fotoğrafları dünya basınına servis edilen Brejnev için Taraki’nin öldürülmesi çok büyük bir prestij kaybı olmuştur. Bu konu Kremlin ve Brejnev’i çok sinirlendirmiştir. Dünya kamuoyu önünde zor durumda kalmışlardı. 8 Aralık tarihinde Brejnev’in ofisinde sadece Andropov, Gromyko, Mikhail Suslov ve Ustinov’un katıldığı bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda Afganistan’a asker göndermenin fayda ve mahzurları uzun süre tartışılmıştır. Böyle bir adımın atılmasına gerekçe olarak Andropov ve Ustinov şunları sıralamışlardır: 1.ABD’nin yani CIA’in (Özellikle Ankara İstasyon Şefi Paul Henze’nin) SSCB’nin güney ülkelerini içine alacak şekilde “Yeni Osmanlı İmparatorluğu” yaratma gayretleri, 2.Güneyde güvenilir bir hava savunma sistemlerinin olmayışı, bu yüzden ABD’nin ADC’ye yerleştirdiği “Pershing” füzelerinin “Baykonur Uzay Üssü” gibi SSCB’nin stratejik tesislerini tehdit etmesi, 3.Afganistan’daki Uranyum maden cevherlerinin Pakistan ve İran tarafından nükleer silahlar üretmek için kullanılma ihtimali, 4.Afganistan’ın kuzeyinde muhalif bir devlet kurma ihtimali, 5.Bölgenin Pakistan ile birleşme ihtimalidir. Sonuç olarak çalışmaları iki ihtimal üzerinde yoğunlaştırmaya karar vermişlerdir: 1.KGB’nin tüm imkanlarını kullanarak Amin’i devirip yerine Babrak Karmal’ı geçirmek, 2.Eğer bu mümkün olmazsa bu amaca ulaşmak için belirli sayıda birliği ADC’ye göndermek.

10 Aralık tarihinde Ustinov, Genelkurmay Başkanı Mareşal Nikolay Ogarkov’u çağırarak, SBKP Politbürosu Merkez Komitesinin Afganistan’daki durumu düzeltmek için 75-80 bin mevcutlu birliğin geçici olarak gönderilmesi için karar aldığını bildirmiştir. Ogarkov duydukları karşısında şaşırmıştı. İtiraz ederek “Bu, mevcut Afganistan’ı düzeltmek için yetmez.” demiştir. Bakan onu sert bir şekilde uyararak: “Ne diyorsun, sen Politbüroya işini öğretmeye mi çalışıyorsun? Senin görevin sadece verilen emirleri uygulamaktır!” demiştir.17

Rus Genelkurmay Başkanlığının operasyon yönetim ekibinden bir grup, 18 Aralık tarihinde gizlice Kabil yakınlarındaki Bagram Hava Üssüne gelmiştir. Diğer bir grup da Mareşal Akhomerev liderliğinde Afganistan sınırı yakınlarındaki Özbekistan’ın Termez bölgesine gelmiştir.18

Amin’in iktidara gelişinden üç ay sonra 14.12.1979 tarihinde ilk Sovyet birliği Kabil’e gelmiştir. 27 Aralık gecesi Amin öldürülmüştür. Yerine o sırada Prag’da

17 Aleksandr Antonovich Lyakhovskiy, A.g.e., s.17, 18 Odd Arne Westad, A.g.e., s. 131

129

bulunan Babrak Karmal getirilmiştir.19 Babrak önce Tacikistan’ın başkenti Duşanbe

şehrine getirilmiştir. 27 Aralık günü ise, Hafızullah Amin tarafından davet edildiklerini ileri süren Ruslar, Afganistan’ı resmen işgal etmişlerdir.20

27 Aralık 1979 tarihinde Leonid Brejnev Babrak Karmal’a bir mektup yazarak ADHP Genel Sekreterliğine, Devrimci Konsey Başkanlığına ve Devlet Başkanlığına atanmasına sevindiğini ve kendisini kutladığını bildirmiştir. Ayrıca Nisan Devrimi kazanımlarının savunulmasındaki gayretlerine de teşekkür etmiştir.21

Sovyet lideri Brejnev, Amin’in öldürülmesinde Sovyetlerin kesinlikle parmağı olmadığını, Amin’in saldırgan ve baskıcı tavrının Babrak ve parti yönetimi tarafından sonlandırıldığını açıklamıştır. Batılı bir diplomat ise, halkın Amin’in uzaklaşmasını bir bayram gibi kutladığını ve eğer Amin’i Rusların yardımı olmadan devirseydi Babrak’ın bir halk kahramanı olabileceğini belirtmiştir.22

27 Aralık 1977 tarihinde Sovyetler Birliği telgraf ajansı bir duyuru yapmıştır: “SSCB ve Afganistan, Nisan Devrimi kazanımlarını yok etmek için mücadele veren devrim karşıtlarına karşı savaşmak için kalıcı bir ilişki kurmuştur. Bu ilişkinin temeli 1978 yılında imzalanan dostluk anlaşması ile atılmıştır.”23

27 Aralık 1979 tarihinde Sovyet Dışişleri Bakanlığının büyükelçiliklerine gönderdiği, devlet başkanları ile yapacakları toplantılarda görüşecekleri hususların açıklandığı talimatların yer aldığı sirkülerde şu hususlar belirtilmişti: “Afgan olaylarına yapılan dış müdahaleler, Afganistan’daki durumu düzeltmek için Sovyet yetkililerinin sınırlı sayıda birlik ve malzeme göndermesini zorunlu kılmıştır. Sovyetler müdahaleyi

19 Emin, Demirel, Taliban El-Kaide-Ladin ve Paylaşılamayan Ülke Afganistan, İstanbul, 2002, s. 28;

İrfan Sapmaz, Dünya Benden Öğrendi,İstanbul, 2002, s. 26; Yağmur Atsız, Amerika'nın

Afganistanları, Ankara Mart 2002, s. 212; Richard Mackenzie, A.g.e., s. 66, İşgalin öncesi ve sonrası ile

ilgili Ayrıntılı bilgi için Bkz.: Odd Arne Westad, The Fall of Détente Soviet American RelationsDuring

the Carter Years, Scandinavian University Press, 1997, s. 357.; William Blum, A.g.e., s. 5; Egor

Evsikov ,A.g.e., s.41; Vasiliy Mitrokhin, The KGB in Afghanistan, Woodrow Wilson Uluslararası Araştırma Merkezi, Washington D.C., Şubat 2002, s. 12; Ludwig W Adamec, Historical Dictionary of

Afghanistan, The Scarecrow Press, İngiltere, 2012, s. 54

20 Emin, Demirel, A.g.e., s. 28; İrfan Sapmaz, A.g.e., s. 26; Yağmur Atsız, A.g.e., s. 212; Richard

Mackenzie, A.g.e., s. 66, İşgalin öncesi ve sonrası ile ilgili Ayrıntılı bilgi için Bkz.: Odd Arne Westad,

A.g.e., s., 357s.; William Blum, A.g.e., s. 5; Egor Evsikov A.g.e., s.41; Vasiliy Mitrokhin; A.g.e., s. 12;

Ludwig W Adamec, A.g.e., s. 54; Abdülbaki Şalizi, A.g.e., s.158

21 27 Aralık 1979 tarihinde Leonid Brejnev'in Babrak Karmal'a yazdığı mektup. SBKP Politbürosunun

aldığı 177 protokol numaralı kararına eklenmiştir. http://digitalarchive .wilsoncenter. org/