• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: HENRY KİSSİNGER, AMERİKAN DIŞ POLİTİKASININ

1.8. Dışişleri Bakanlığı Dönemi Dış Politika Uygulamaları (1973-1977)

1.8.1. İsrail’in Güvenliği Meselesi

1.8.1.2. Yom Kippur Savaşına Giden Süreç

1956 yılında İsrail’e yenilen Nasır yaklaşık on bir yıl İsrail ile yeniden savaşmak için hazırlık yapmış ve 1956 yılında yaşadığı yenilgiyi Fransa ve Britanya’nın desteğine bağlamıştır. Bu süre içerisinde hem savaş hazırlıklarına devam eden hem de Filistin Fedaileri örgütünü İsrail’de eylem yapmaları için destekleyen Nasır’ın faaliyetlerini yakında izleyen İsrail savaş hazırlıklarını hızlandırmış ve özellikle hava kuvvetlerini ABD desteği ile güçlendirmiştir. Elde ettiği son istihbarat bilgilerini analiz eden İsrail Mısır ve Suriye kendisine saldırmadan baskın bir saldırı ile 5 Haziran 1967’de savaş başlamıştır. İlk gün Mısır ve Suriye’nin hava gücünün neredeyse tamamını yok eden İsrail altı gün içinde Mısır, Suriye ve Ürdün ile savaşarak büyük zafer kazanmıştır.310 İsrail altı gün içinde Golan Tepelerini, Doğu Kudüs’ü, Batı Şeria’yı, Gazze Şeridini ve

306

Daha fazla bilgi için bakınız: Hikmet Erdoğdu, Büyük İsrail Stratejisi, (İstanbul: IQ Kültür Sanata Yayıncılık, 2005), 107; Reich, A Brief History, 41-64; Mustafa Torlak, Siyonizmin Penceresinden

Arap- İsrail Çatışmalarının Orta Doğu’daki Güç Dengesine Yansımaları, (Yüksek Lisans Tezi, Kadir

Has Üniversitesi, İstanbul, 2010)

307

Kemiksiz, “Filistin Sorunu” s. 146.

308

Reich, A Brief History, s. 65.

309

Reich, A Brief History, s. 67-69

310

CIA, Soviet Policy and 1967 Arab-Israeli War, Special Collection, (Document No..: 5077054e993247d4d82b6), March 16, 1970.

Sina Yarımadasının bir kısmını ele geçirmiştir. Tarihe Altı Gün veya Haziran Savaşı olarak geçen bu savaş BM Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen 242 sayılı önerge ile sonlandırılmıştır. Savaş sonrasında İsrail işgal ettiği yerlerden sadece Sina Yarımadasını Mısır’a geri vermiş ve bu sonuç Arap Yahudi sorununu daha da derinleştirmiştir.311

Altı Gün Savaşından yenilgiyle çıkmak Mısır adına büyük bir şok ve utanç kaynağı olmuştur. Arap dünyasının lideri olma yolunda olan Nasır’ın popülaritesi büyük darbe yemişti. Bu yüzden savaş sonrası Nasır İsrail’e saldırı düzenlemekten vazgeçmemiştir. 1967-1970 yılları arasında tarihe Yıpratma Savaşı olarak geçen dönemde Nasır, Filistin Fedaileri’ni eğiterek silahlandırmaya ve İsrail üzerine saldırtmaya devam etmiştir. Bu dönemde ABD’nin kendi sorunlarına odaklanması ve özellikle anti-Amerikancılığın yükselişte olması nedeniyle İsrail karşıtı bir tutum takınması İsrail açısından sıkıntılı bir durumdu. Özellikle Nixon başkanlığı devralır almaz Dışişleri Bakanı Rogers’ı Mısır ve İsrail arasındaki düşmanlığa ve çatışmaya çözüm bulması için görevlendirmişti. Kişilik olarak tutucu ve doğrucu yapısıyla Rogers, Arap-Yahudi sorununa adil çözümler getirmeye odaklanmıştı. Öte yandan Nixon her geçen gün Amerikan dış politikasını eline geçiren Kissinger’ı ise Yahudi kökenli olduğu için İsrail’den uzak tutmuştu.312

Arap-İsrail sorununa çözüm üretmek için büyük çaba gösteren Rogers, kendi adıyla anılan barış planını ilk olarak Nixon’a sonra da 25 Haziran 1970’te taraflara sunulmuştur. Söz konusu Filistin hariç tüm taraflarca 7 Ağustos 1970’te kabul edilmiştir.313 Planın yürürlülüğe girmemesi için Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FKÖ) dünya çapında ses getirecek eylemlere 6 Eylül 1970 günü imza atmıştır. Filistinli eylemciler aynı gün içinde kaçırdıkları dört yolcu uçağının üç tanesini Amman/Ürdün’e indirtmiş ve böylece tarihe Ürdün Krizi olarak geçen olayların fitili ateşlenmiştir.314 O

311

Michael B. Oren, Six Days of War: June 1967 and The Making of the Modern Middle East, (New York: Oxford University Press, 2002), 305. William B. Quandt, Peace Process: American Diplomacy and the Arab- Israeli Conflict since 1967 (Berkeley, CA: University of California Press, 2005), s. 25-41

312

İsrail’in her seferinde savaşı kazanması ve bunun karşılığında Arap ülkelerinde İsrail karşıtı siyasetin İsrail’e yönelik savaş öncesi sınırlara çekilme çağrısı yapması nedeniyle Arap-Yahudi gerginliğinin bitmesi ön görülmemekteydi. Bakınız: CIA, No Peace in Israel While Arabs Expect to Withdraw, General CIA Records, (Document No: CIA-RDP71B00364R000300120003-9), December 29, 1969.

313

Edward H. Judge-John W. Langdon, The Cold War: A Global History with Documents, Second edition, (Englewood Cliffs, NJ: Prentice-Hall, 2011), 198-201; David Korn, Stalemate: The War of

Attrition and Great Power Diplomacy in the Middle East, 1967-1970 (Boulder: Westview Press,

1992), s. 161.

314

FRUS, Middle East Region and Arabian Peninsula, 1969–1972; Jordan, September 1970, XXIV, Washington: USG Printing Office, June 05, 2018, s. 1561.

tarihe kadar ABD desteği ile ayakta kalabilmiş olan Ürdün rehine krizini çözmek için 16 Eylül 1970’te Filistin Fedailerin müdahale etmiştir. Filistinli eylemcilere müdahale eden Ürdün büyük infiale neden olmuş ve ülke çapında eylemciler lehine gösteriler başlamıştır. Ürdün büyümekte olan eylemlere karşılık sıkı yönetim ilan ederek güvenlik güçleri aracılığıyla olayları yatıştırmaya odaklanmıştır. Diğer yanda Ürdün’e tepki gösteren ülkelerin başında olan Suriye iki yüz tank destekli askeri gücü Ürdün yönetimine müdahale için sınırdan içeri sokmuştur.315

Ürdün ve Suriye arasındaki çatışmanın çığırından çıktığını gören Kissinger, İsrail’i devreye sokarak sorunu çözmeyi başarmıştır. Kara harekâtı sırasında tanklarının yarısını kaybetmiş olan Suriye uyarı için gökyüzünde İsrail savaş uçaklarını gördükten sonra Ürdün’den hızla geri çekilmiştir.316 27 Eylül 1970’te Kahire’de taraflar arasında ateşkes anlaşmasından sonra Ürdün Krizi sona ermiştir.317 Krizin bitmesinden bir gün sonra da 52 yaşında olan Nasır kalp krizi neticesinde hayatını kaybetmiş ve onun ölümüyle birlikte İsrail ve Arap devletleri arasındaki çekişmede yeni bir dönem başlamıştır.318 Nasır’ın yerine 15 Ekim 1970’te Enver Sedat geçmiş ve ilk zamanlarda barışçıl bir izlenim vermiştir.319 Lakin bu durum kısa sürmüştür zira 26 Ekim 1970’te BM Genel Kurulunda konuşma yapan Mısır Dışişleri Bakanı Mahmoud Ria, İsrail’i 1948 yılında imzalanan anlaşmanın dışına çıkmak için topraklarını genişletmekle ve ABD’yi de İsrail’e askeri destek vererek suç ortağı olmakla suçlamıştır. Ardından BM Güvenlik Konseyi gündemine 4 Kasım 1970’te getirilen ve İsrail’i işgal ettiği topraklardan çekilmeye davet eden 2628 Sayılı önerge elli yedi ülke tarafından evet oyu alırken, içlerinde İsrail ve ABD’nin de yer aldığı on altı ülke hayır oyu vermiştir.320

Adı geçen önerge çerçevesinde yürürlülüğe giren ateşkes anlaşması bir süreliğine her iki tarafa dinlenme şansı vermiş ancak üç ay sonunda Mısır’ın ateşkesi uzatmama kararı almasıyla gerilim yine ortaya çıkmıştır. Sedat’ın 4 Şubat 1971’de yaptığı konuşmasında ateşkesi sadece bir ay uzatmak istediğini dile getirmesi de gerilimi azaltmamıştır. İsrail

315

Curtis R. Ryan, “The Odd Couple: Ending The Jordanian-Syrian "Cold War". Middle East Journal, 60/1, (Winter 2006), s. 33-56; FRUS, Middle East 1969, s. 1857-1857.

316

CIA, The Situation in Jordan, Library of Congress, (Document No..: LOC-HAK-292-2-8-7), September 19, 1970; FRUS, Middle East 1969,1994-2006, s. 2180.

317

FRUS, Middle East 1969, s. 2293-2296.

318

Refaat S. Ahmad, “Who Killed Nasser, Egypt” Independent, February 10, 2010, erişim: 18 Nisan 2019. https://ww.egyptindependent.com/who-killed-nasser/

319

CIA, A Coming of Age, The Foreign Policy of Anwar Sadat, General CIA Records, (Document No..: CIA-RDP79T00865A002500320001-0), 09 Nisan 1975.

320

FRUS, Arab-Israeli Dispute, 1969–1972, XXIII, Washington: USG Printing Office, June 01, 2018, s.1540.

Başbakanı Golda Meir otuz günlük ateşkes teklifini umut verici bulmaktan öte tehditkâr bulmuştur.321 Mevcut ortamda taraflar arasında başlatılan ve 1970 yılı boyunca devam ettirilen görüşmelerden sonuç çıkmamıştır. Bunun üzerine başından beri geri planda kalan ve gerektiğinde duruma müdahale eden Kissinger barış sürecinde daha etkin rol almaya karar vermiştir. 4 Kasım 1971’de Dobrynin ile gerçekleştirdiği görüşmede SSCB’nin Mısır’da konuşlu askerlerini çekmesi ve silah sevkiyatı yapmaması ve buna karşılık İsrail’de 5 Haziran 1967 öncesi sınırlarına geri dönmesi hususunda anlaşmaya varmıştır. İkilinin hedefi İsrail ve Mısır’ı geçici çözüm için zorlamak ve kalıcı barışı 1973’e kadar gerçekleştirmek ve Süveyş Kanalının açılmasını sağlamaktı.322 Bu görüşmenin ertesinde 5 Kasım 1971’de Kissinger İsrail’in Washington Büyükelçisi Yitzhak Rabin ile gizlice görüşmüş ve Dobrynin ile üzerinde uzlaştığı anlaşmayı sunmuştur.323 Kissinger’ın kendi inisiyatifini kullanarak başlattığı girişimden Rogers’ı ve hatta Nixon’ı haberdar etmemesi çabalarının başarıya ulaşmasını engellemiştir. Dobrynin ile üzerinde anlaştığı metni Nixon ilk olarak göz ardı etmiş ama aynı metin 29 Mayıs 1972’de Moskova’da Brejnev tarafından önüne konulunca kabul etmiştir.324

Öte yandan ABD ve SSCB arasında başlayan detant döneminden bihaber olan Sedat hem SSCB ile hem de ABD ile anlaşma yaparak Arap-Yahudi sorununa çözüm bulmaya çalışmıştır.325 Kissinger, Nixon ile görüşmek isteyen Sedat’ı aylarca bekletmiş ve en sonunda görüşme için 23-23 Şubat 1973 tarihini vermiştir.326 Görüşmeden iki gün önce, 21 Şubat 1973’te İsrail’in Sina üzerinde uçan Libya Havayollarına ait yolcu uçağını düşürmesi ve neticesinde 106 yolcu ve personelin hayatını kaybetmesi büyük bir krize yol açmış ancak söz konusu toplantı iptal olmamıştır. Bu olayın gölgesinde 24-25 Şubat 1973’te Kissinger ve Mısır Dışişleri Bakanı İsmail Fehmi iki günlük program kapsamında bir araya gelmiş ama ortaya somut bir sonuç çıkmamıştır. Kissinger, Mısır’ın yeni savaş hazırlıklarını ele almış ve savaşın felakete neden olabileceği hususunun altını çizmiştir.327 Dobrynin sayesinde Mısır ve SSCB arasında gerçekleştirilen görüşmelerin içeriğine hâkim olan Kissinger’ın hedefi savaşı önlemek ve İsrail’in milli güvenliğini güvence altına alacak adımları atmıştır.

321

FRUS, Arab-Israeli Dispute, s. 1829-1830

322

FRUS, Arab-Israeli Dispute, s. 2322-2323

323

FRUS, Arab-Israeli Dispute, s. 2331-2333.

324

FRUS, Arab-Israeli Dispute, s. 2488-2498

325

FRUS, Arab-Israeli Dispute, s. 2532-2542

326

FRUS, Arab-Israeli Crisis and War, 1973, XXV, Washington: USG Printing Office, June 01, 2018, s. 269-273

327

Bruce D. Porter, The USSR In the Third World Conflict, (Cambridge: Cambridge University Press, 2001), s.122.

SSCB ile uzun zamandır Ortadoğu’da bir barış planı için çalışmalar yürüten Kissinger 7 Mayıs 1973’te Zavidova şehrinde SSCB lideri Brejnev ile toplantı için bir araya gelmiştir. Araplara yönelik şakaların, aşağılamaların ve ön yargıların gündeme geldiği bu toplantıda Brejnev, İsrail konusunda ABD’yi eleştirirken ve olası gelişmeler özellikle Mısır’ın savaş hazırlığı içerisinde olduğu hususunda bilgilendirmiştir. Savaş çıkması durumunda Mısır’ı desteklemek zorunda kalacağını ve hatta gerekirse savaşa gireceğini belirten Brejnev, ABD’nin İsrail konusundaki tavrında değişiklik olması gerektiğini ve çözüm için adım atması gerektiğini dile getirmiştir. Bu tarihi görüşmeden bir gün sonra SSCB Dışişleri Bakanı Gromyoko, Kissinger’ı Ortadoğu konusunda durumunu ciddiyetini göz ardı etmekle ve ABD’yi de gerçek çözümü aramamak ile itham etmiş ve SSCB’nin İsrail’i toprak işgallerine karşı daha fazla sessiz kalamayacağının altını özellikle çizmiştir.328

Durumun ciddiyetini gören ve SSCB’nin Ortadoğu’ya askeri müdahalesi durumunda işlerin sarpa saracağını düşünen Kissinger İsrail’in güvenliği adına çözümler üretmeye odaklanmıştır. Bu arada tüm baskısına rağmen Brejnev, Mısır’a silah sevkiyatını geciktirmeye devam etmekteydi. 13 Temmuz 1973’te Moskova’ya giden ve silah sevkiyatı konusunu ele alan Dışişleri Bakanı Fehmi geriye endişeler ve şüpheler içinde dönmüştü. Bunun üzerine Sedat, 23 Temmuz 1973’te radikal bir adım atarak Sovyet askeri varlığını Mısır’dan geri göndereceğini ve İsrail ile gerekirse tek başına mücadele edeceğini kamuoyuna ilan etmiştir.329 Bunun üzerine Brejnev, Mısır’a talep ettiği silahları göndermiş ve böylece Mısır ve İsrail arasında savaşın çıkması kesinleşmiş oldu.330 Kısa süre sonra da savaşın ilk emareleri ortaya çıkmıştı. Golan Tepeleri’ne yaptığı ziyarette İsrail Savunma Bakanı Moshe Dayan, Suriye’nin sınıra yüzlerce tank ve topu yerleştirdiğini görmüştü. Bu hazırlık aslında yeni bir hazırlık değildi; Suriye Mayıs ayından beri sınıra askeri yığınak yapmaktaydı.331 İsrail gelmekte olan savaşın farkındaydı ve bu yüzden ABD’den daha akıllı silah sistemleri talep etmiş ama bir sonuç elde edememişti Bu durumun en önemli nedeni Kissinger’dı. O, ilk kez farklı bir tutum sergileyerek olan biteni hayatın olağan akışında meydana gelen gelişmeler olarak gördüğünü dile getirerek İsrail’in silah desteğini geciktirmeyi tercih etmişti. Onun bu tavrının en önemli nedeni SSCB’nin iki ülke arasındaki pozitif havayı göz ardı ederek

328

FRUS, Arab-Israeli Crisis 1973, s. 617-638.

329

CIA, USSR-Egypt, Comment on Egyptian Anniversary Reflects Continued Strains, Special Collection, (CIA-RDP85TOu875R000300060029-8), July 25, 1973

330

FRUS, Arab-Israeli Crisis, s. 885-886.

331

Ortadoğu’ya yerleşme ihtimaliydi. Savaş çıksa bile bu savaşı İsrail kazanamamalı ama aynı zamanda kaybetmemeliydi.332 Kissinger’ın bunu nasıl başaracağına dair bir fikri elbette vardı ama bu sonucu elde etmesi oldukça zor olabilirdi.