• Sonuç bulunamadı

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

ARAŞTIRMAYA YÖNELİK VERGİ DENETİM ARAÇLARI

IV- YOKLAMA USULÜ

3. Yoklama Fişleri

Yoklama memurları, yoklama neticelerini tutanak mahiyetinde olan “yoklama fişi”ne geçirirler(VUK 131/1).

Yoklama fişinin nasıl düzenleneceği VUK 131/2 de açıklanmıştır. Buna göre;

- Yoklama fişleri yoklamanın yapıldığı yerde iki nüsha olarak düzenlenir, - Yoklama fişinin üzerine tarih atılır,

- Nezdinde yoklama yapılan yada yetkili adamı yoklama sırasında bulunursa bunlara imza ettirilir,

- Nezdinde yoklama yapılan yada yetkili adamı yoklama sırasında hazır bulunmaz yada imzadan çekinirlerse keyfiyet yoklama fişine yazılır ve yoklama fişi polis, jandarma, muhtar veya ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılır.

Yoklama neticelerinin bildirilmesi ise VUK 132.maddede düzenlenmiştir;

- Yoklama fişlerinin birinci nüshası yoklaması yapılan şahıs veya yetkili adamına bırakılır,

- Bunlar bulunmazsa bilinen adrese yoklamanın yapıldığı tarihten 7 gün içinde posta ile gönderilir.

406 KANETİ, Vergi Hukuku, s.165.

- Vergi karnesi olanlar hakkında yapılan yoklamalar ayrıca bu karneye işaret olunur,

- Yoklama fişlerinin ikinci nüshaları vergi dairesine tevdi olunur.

Toplu yoklamaların yapıldığı durumlarda münferit fiş yerine yoklama cetvelleri kullanılabileceği gibi, yoklama neticeleri de bu cetvellerde gösterilebilir(VUK 133/1).

Yoklama cetvellerinin kullanılacağı durumları Maliye Bakanlığı belirler(VUK 133/2).

Yoklama cetveli kullanılan hallerde ihtilaflı durumlar yoklama fişi mahiyetinde ayrı bir tutanakla tespit edilir(VUK 133/3).

a. Yoklama Fişlerinin Niteliği

Yoklamaya yetkili memurlar tarafından düzenlenen tutanak mahiyetindeki yoklama fişleri ve yoklama cetvelleri kesin ve yürütümü zorunlu idari bir işlem olmayıp, yoklama yapılan konularla ilgili bir tespit niteliğindedir. Yoklama fişi ve cetveli düzenlenmesi yürütümü zorunlu bir işlem olmamasından dolayı tek başına iptal davasına konu olamaz. Yoklama fişine dayanılarak vergi dairesince vergi tarh edilmesi ve ceza kesilmesi durumunda, mükellefler ve kendisine vergi cezası kesilenler vergi mahkemesine dava açılabilirler(VUK 377/1).

Danıştayın yerleşik içtihatları da; yoklama tutanaklarının “…ilgililerin hukukunu doğrudan etkileyen, onların hak ve yükümlülüklerinde değişiklik yada yenilik yaratan irade açıklamaları..” olmadığı, yoklama tutanaklarının “..idarenin yoklama kapsamına giren konularla ilgili bir tespiti…” niteliğinde bulunduğu ve bu tutanakların iptal davasına konu teşkil etmeyeceği yönündedir407.

VUK’nun “vergi davaları” başlıklı beşinci kitabının “dava konusu” başlıklı 378.maddesine göre; “vergi mahkemesine dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmiş olması…”

gerekmektedir.

Vergi idaresinin yoklamaya yetkili memuru tarafından yoklama sırasında, yükümlülerin yoklamanın konusuna giren vergi kanunlarına aykırı fiilleri tespit edildikten sonra, vergi idaresince bu tespite dayanılarak işlem yapılacağından; yoklama fiş ve cetvellerinin, delil niteliği taşıyan ve hukuki sonuç doğuran birer belge oldukları

407 Danıştay 4.D, E:1991/95, K:1991/297, T:24.01.1991, Corpus, CD Medya Yazılım, Mevzuat ve İçtihat Programı, Ekim-2004, Versiyon 18.

söylenebilir.

b. Yoklama Fişlerinin Geçerliliği

VUK 131 ve 132.maddelerde yoklama fişinin ne surette düzenleneceği ve ilgililere nasıl bildirileceği düzenlenmiştir. Yoklama tutanakları düzenlenirken VUK 131/2. maddede emredici mahiyetteki, tutanağın imzalanması ve tutanağa tarih atılması gibi kurallara uyulmaması şekle aykırılık; VUK 132. maddede yoklama neticelerinin bildirilmesinde tebliğ kurallarına uyulmaması ise usule aykırılık oluşturur. Yoklama tutanağında şekil ve usul aykırılıklarının bulunması, bu tutanaklara dayanılarak yapılan işlemlerin iptali sonucunu doğurmaktadır.

Danıştay’ın yerleşik içtihatlarında; yoklama sırasında düzenlenen yoklama fişinde yükümlü veya yetkilisinin imzasının bulunmadığı durumlarda, bunların yoklama yapılan yerde olmadıklarına veya imzadan çekindiklerine ilişkin kayıt taşımayan yoklama fişi geçerli bir tutanak olarak kabul edilmemekte, bu şekilde düzenlenen tutanağa dayanılarak tarh edilen vergi ve cezalar terkin edilmektedir408.

Danıştay, nezdinde yoklama yapılan yükümlünün imzadan imtina etmesi durumunda keyfiyetin tutanağa yazılmasını yeterli görerek, ayrıca imzadan imtina sebebinin tutanağa yazılmamasının bunun geçerliliğini etkilemeyeceğini belirtmiştir409.

Nezdinde yoklama yapılan yada yetkilisi yoklama yerinde bulunmaz yada imzadan çekinirlerse keyfiyet tutanağa geçirilip yoklama yerinde bulunan polis, muhtar,

408 “…213 sayılı Vergi Usul Kanununun 131 inci maddesinde, yoklama fişinin, yoklama yerinde iki nüsha olarak düzenleneceği ve tarih konacağı, bulunurlarsa nezdinde yoklama yapılana veya yetkili adamına imzalatılacağı, bunlar bulunmaz veya imzadan çekindikleri takdirde keyfiyetin fişe yazılmak suretiyle yoklama fişinin Polis, Jandarma, muhtar veya İhtiyar Meclisi üyelerinden birine imzalatılacağı açıklanmış bulunmaktadır.Dosyanın incelenmesinden tarhiyata dayanak olarak alınan..gün ve..sayılı yoklama tutanağında yükümlü veya yetkili adamının imzası bulunmadığı gibi bu kişilerin imzadan çekindikleri hususunda bir açıklamada yer almadığı görülmüştür. Bu durumda söz konusu tutanağın yukarıda sözü edilen madde hükmüne uygun olarak düzenlendiğini kabul etmeye olanak bulunmadığından hukuken geçerli bir belge olarak saymak da mümkün değildir…”, Danıştay 3.D., E. 1988/1416, K. 1990/1444, T. 16.05.1990; “…, davalı idarece düzenlenen yoklama tutanağının tetkikinde, tutanakta mükellefin imzasının olmadığı, vekilinin ise imzadan imtina ettiği, bunun üzerine tutanağın yalnız Vergi Kontrol Memurları tarafından imzalandığının görüldüğü ve 131. maddenin ikinci fıkrasında öngörülen şartların da yerine getirilmediği, bu durumda, usulüne uygun olarak düzenlenmeyen yoklama tutanağı gereğince tarhiyat yapılmasında yasal isabet bulunmadığı…”, Danıştay 9.D., E. 1988/335, K. 1989/98, T. 18.1.1989, Corpus.

409 “…Olayda, vergi mahkemesince, kesilen cezaya dayanak olan 23.12.1994 günlü yoklama tutanağında sadece imzadan imtina edildiğinin yazıldığı, oysa imtina sebebinin tutanakta açıkça belirtilmesi gerektiği gerekçesiyle ceza kaldırılmış ise de, yukarıda anılan Kanunun 131. maddesinde yükümlülerin imzadan imtina etme gerekçelerinin yazılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi anılan madde hükmünün bu şekilde yorumlanması yasada açıkça öngörülmeyen bir hususun idareye görev olarak yükletilmesi sonucunu doğurur…”, Danıştay 11.D, E: 1997/3205, K: 1999/701, Tarih:

17.02.1999, DKD, Sayı:102, s.706.

jandarma ve ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılır. Yoklama tutanağını imzalayan polis, jandarma, muhtar veya ihtiyar meclisi üyelerinden birinin yoklama yerinde bulunduğunun da tutanakta tespiti gerekecektir. Danıştay içtihatlarına göre; eğer durum tutanakla tespit edilmemişse tutanak VUK 131.maddede öngörülen unsurları taşımadığından geçerli olmayacak ve bu tutanağa dayanılarak vergi cezası kesilemeyecektir410.

Yoklama tutanağı VUK 131.maddedeki şekil şartlarına uygun düzenlenmiş olsa dahi bunun nezdinde yoklama yapılana veya yetkilisine tebliği gerekir. Bunların yoklama yerinde hazır bulunması halinde imzalatılıp bir nüshası kendilerine verilir. Bunlar yoklama yerinde bulunmaz, bulunup da tutanağı imzalayıp almazlarsa keyfiyet tutanağa geçirilir, yoklama yerinde bulunan muhtar, polis, jandarma veya ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılır ve yoklama tutanağı yoklama tarihinden itibaren yükümlünün bilinen adresine 7 gün içinde tebliğ edilir. Aksi taktirde, yoklama fişi usulüne uygun olsa dahi, 7 gün içinde postaya verilip yükümlüye tebliğ edilmeyen yoklama fişine dayanılarak tarhiyat yapılamaz411.

Yoklama tutanakları düzenlendikleri tarih itibariyle hüküm ifade eder ve fişteki

410 “…213 sayılı Vergi Usul Kanunu`nun 131 inci maddesinde, yoklama neticelerinin tutanak mahiyetinde olan "yoklama fişine" geçirileceği, bu fişlerin yoklama yerinde iki nüsha tanzim olunarak tarihleneceği, bulunursa nezdinde yoklama yapılana veya yetkili adamına imza ettirileceği, bunlar bulunmaz veya imzadan çekinirlerse keyfiyetin fişe yazılacağı ve yoklama fişinin polis, jandarma, muhtar ve ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılacağı belirtilmiştir.Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından boyanmak üzere gönderilen iki takım yatak odası için araçta sevk irsaliyesi bulunmadığının tespitine ilişkin 06.03.1998 günlü ve 816956 nolu tutanağın "... imzadan imtina etmiştir” şerhi konularak muhtara imzalatıldığı anlaşılmıştır. Yoklama tutanağının muhtara imzalatılmasıyla şekil şartı yerine getirilmiş ise de tutanağı imzalayan muhtarın olay yerinde hazır bulunduğuna ilişkin herhangi bir tespite yer verilmediği gibi, ayrıca imzadan imtina eden kişinin kimliğinin açıkça belirlenmemesi karşısında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu`nun 131 inci maddesinde öngörülen unsurları taşımayan tutanak esas alınarak kesilen özel usulsüzlük cezasında ve bu cezaya karşı açılan davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir..”, Danıştay 4. D., E. 1998/4026, K. 1999/36, T. 14.01.1999, Corpus.

411 “…İstemin Özeti: Davacının 1996 yılında faaliyette bulunduğu halde beyanname vermediğinden söz edilerek gelir vergisi salınmış, kusur cezası kesilmiştir. İstanbul 8. Vergi Mahkemesi 05.11.1997 günlü ve E: 1997/166, K: 1997/1977 sayılı kararıyla, davacının 30.09.1996 tarihli dilekçe ile faaliyetini 31.12.1994 tarihinde terk ettiğini bildirdiği, davacının bulunamaması nedeniyle mahalle muhtarı nezdinde düzenlenen 25.10.1996 tarihli yoklama tutanağı ile davacının dilekçe tarihine kadar faaliyette bulunduğu tespit edildiğinden söz edilerek tarhiyat yapıldığı, ancak davacının bilinen adresleri araştırılmadan tutanağın muhtar nezdinde düzenlendiği, konuyla ilgili kanun hükmü uyarınca yoklama fişinin 7 gün içinde posta ile gönderilmesi yoluna başvurulmadığı ve bu durumda usulüne uygun düzenlenip, tebliğ edilmeyen yoklama tutanağına dayanılarak yapılan tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle vergi ve cezanın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı idare, yapılan tarhiyatın kanuna ve usule uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir….Türk milleti adına hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin REDDİNE, 17.02.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi”, Danıştay 4.D., E. 1998/842, K. 1999/529, T. 17.02.1999, Corpus.

tespite dayanılarak sonraki dönemler için tarhiyat yapılamaz412. Yoklama tutanaklarının somut tespitler içermesi gerekir. Soyut tespitler içeren yoklama tutanaklarına istinaden ceza uygulanması ise terkin sebebidir413.

V. YOKLAMANIN SONUÇLARI

Yoklamanın, vergi dairesinin bilgisi dışında kalmış yada kalabilecek, vergilemeyi etkileyen durumları ortaya çıkarmayı hedeflediğini belirtmiştik. Yoklamaya yetkili memur tarafından yapılan yoklama sonucunda vergi idaresi tarafından mükellef ve mükellefiyetle ilgili birtakım işlemler yapılmaktadır. Yoklama sonucunda; yükümlünün yoklama konusuna giren vergi kanunlarına aykırı davranışından dolayı usulsüzlük, özel usulsüzlük cezası kesilmesi gibi birtakım yaptırımlar uygulanabileceği gibi, verginin idarece tarhı, yeni mükellefiyet tesisi, mükellefiyet değişikliği, vergi incelemesine sevk gibi yükümlünün durumunu doğrudan etkileyecek sonuçları da olabilmektedir.

412 “…213 sayılı Vergi Usul Kanunu`nun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasının 2 numaralı bendinde, vergi beyannamesinin kanuni veya ek süreler içinde verilmekle beraber beyannamede vergi matrahına ilişkin bilgilerin gösterilmemiş bulunması hali re`sen takdir nedeni olarak sayılmış olup, fıkranın devamında, "yukarıdaki 2. bentte yazılı halin vukuunda mükellefe takdir komisyonu tarafından 15 günden az olmamak üzere bir mühlet verilerek vergi matrahına ilişkin bilgileri vermeye ve kanuni defterleri ibraz etmeye davet olunur. Bu davet üzerine mükellef istenilen bilgileri verir ve kanuni defterlerini ibraz ederse, defter ve vesikalar ihticaca salih bulunmak şartiyle, mükellefe takdir olunacak matrah defter ve vesikaları kayıtlarına göre tespit olunacak miktardan fazla olamaz." denilmektedir.

Anılan Kanun`un 127 nci maddesinde ise "yoklamadan maksat, mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmektir." hükmü mevcuttur. Olayda, davacının işyerinde 30.01.1996 günlü, oğlu nezdinde düzenlenen tutanakta işyerinde asgari ücretli olarak iki işçinin çalıştığı tespit edilmiş olup, takdir komisyonu kararına dayanılarak 1996/1-12 nci ayları için tarhiyat yapılmıştır. Yoklama fişiyle tespit edilen hukuki durum, sadece tespit anına ilişkin olacağından başkaca bir tespit olmadan bu tarihten sonra da aynı işçilerin çalıştırıldığından bahisle yapılan tarhiyatta isabet bulunmamaktadır….”, Danıştay 4.D., E. 1998/1176, K. 1999/1134, T.

17.03.1999; “…İstemin Özeti: 1991/Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında işyerinde çalıştırdığı işçilere ödediği ücretlerden tevkif ettiği vergiyi beyan etmediği, işyerine yaptığı kira ödemelerinden tevkif ettiği vergiyi noksan beyan ettiği ileri sürülen davacı adına re`sen gelir ( stopaj ) vergisi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. ... Vergi Mahkemesi kararıyla; söz konusu tarhiyat yapılırken önceden düzenlenen 29.07.1991 günlü yoklama fişinin esas alındığı yoklama fişlerinin düzenlendikleri tarih itibariyle hüküm ifade edeceği, tarhiyat için geleceğe teşmilinin mümkün olmadığı gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir….Bu nedenle, temyiz isteminin reddiyle, …Vergi Mahkemesi kararının ONANMASINA oybirliğiyle karar verildi”, Danıştay 4.D., E.

1995/4404, K. 1996/4443, T. 22.11.1996, Corpus.

413 “...anılan tutanakta altı üreticiden alınan zeytinyağı için müstahsil makbuzu düzenlenmediği belirtilmiş ise de: tutanağın üreticilerin kimlikleri, ne miktarda alım yapıldığı ve kimler adına müstahsil makbuzu düzenlenmesi gerektiğini gösterir somut tespitler içermemesi nedeniyle….somut tespiti içermeyen tutanağa dayanılarak özel usulsüzlük cezası kesilemez”, Danıştay 3.D, E:1996/2856, K:1998/1271, T:16.04.1998, DKD, Sayı:98, s.215.