• Sonuç bulunamadı

3/b fıkrası; kendisine bir suç yöneltilen herkesin savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olma hakkı olduğunu

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Sözleşmenin 6.maddesinin 3/b fıkrası; kendisine bir suç yöneltilen herkesin savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olma hakkı olduğunu

belirtir. “adil yargılanma hakkı” ve bu hakkın bünyesinde barının “silahların eşitliği ilkesi”nin bir gereği olarak; 8.maddenin (3-b) fıkrası, bireyin kendini temize çıkarmak ve cezasını hafifletmek amacıyla yetkili makamlar tarafından toplanan veya toplanabilecek tüm ilgili unsurlara erişme olanağına da sahip olmasını da içerir472.

Sözleşmenin “ifade özgürlüğü” başlıklı 10.maddenin koruma alanlarından biri de; “bilgi ve kanaatlere ulaşma özgürlüğü”dür. AİHM kararlarında bilgi ve kanaate ulaşma özgürlüğü, daha ziyade medya ile ilgili olup, medyanın halka bilgi ve fikirleri aktarma özgürlüğü olarak değerlendirilmektedir. Bunun yanında AİHM, bu özgürlüğün içinde, halkın özellikle kamu çıkarını ilgilendiren konularda yeterli biçimde bilgilendirilmesi hakkının da olduğu kanısındadır473.

Bilgi edinme hakkı, daha geniş açıdan düşünüldüğünde ise, ifade ve haberleşme özgürlüklerinin kaynağı olarak değerlendirilirken, yönetimde açıklık iletişim özgürlüğü bağlamında ifade edilmektedir474. İletişim özgürlüğü ise bilginin özgür akışını sağlar ve tam bu noktada yönetimin bilgiyi elde etmesi yanında bireyin de bilgiye ulaşma hakkı tespit edilir475.

470 SABAN, Vergi Hukuku, 3.Basım, s.188.

471 AİHM, Gaskin-Birleşik Krallık, 07.07.1989 Tarihli Kararı, KILKELLY, s.40-41.

472 AİHM, Jespers-Belçika, MOLE/HARBY, s.54-55.

473 MACOVEİ, Monica, İfade Özgürlüğü, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10.Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Kılavuz, İnsan Hakları El Kitapları, No:2, s.12.

474 SABAN, Vergi Hukuku, 3.Bası, s.188.

475 SABAN, Vergi Hukuku, 3.Bası, s.188.

2. Ulusal Hukukta

a. Anayasada

Anayasada “bilgi edinme hakkı”, “dilekçe hakkı” başlığını taşıyan 74.maddede yer almaktadır. Anayasa yanında konu Bilgi Edinme Kanunu476 nda ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler iki temel yol olarak görünmelidir477.

1982 Anayasası’nın “dilekçe hakkı” başlığını taşıyan 74.maddesi; “Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye'de ikamet eden yabancılar, kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.Bu hakkın kullanılma biçimi kanunla düzenlenir”. hükmünü içermektedir. Bu madde gereğince vatandaşların ve Türkiye’de ikamet eden yabancıların(karşılık esası gözetilmek şartıyla) kendileri hakkında kamu kurumlarından bilgi isteme hakkı bulunmaktadır. Anayasanın bu maddesinden hareketle 3071 Sayılı “Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun”478 1984 yılında yürürlüğe girmiştir. Ayrıca Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ise 2003 yılında yürürlüğe girmiştir. Her iki Kanun açısından bilgi edinme hakkını aşağıda inceleyeceğiz.

Bilgi edinme hakkı ile ilgili bir diğer Anayasa hükmü ise AİHS’nin 8.

maddesine karşılık gelen 20.maddedir. Anayasanın 20.maddesine göre; Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Özel hayat hakkının tanımı yapılırken; kişinin kendine ait olduğu, kişinin diğerlerine ya da toplumun tamamına ait olmadığı, kendine ait yaşamı olduğu nun altı çizilmiştir479. Yukarıda Uluslararası hukuk bahsinde belirtildiği gibi, bireyin özel yaşam hakkı, kendisi ile ilgili toplanan bilgilerin korunması, bilgilere ulaşma ve düzeltme haklarını da içerir480.

Diğer yandan Anayasanın “hak arama hürriyeti” başlıklı 36.maddesinde ise;

“Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.Hiçbir

476 Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, Kanun No: 4982, Kabul Tarihi: 09/10/2003, R.G. Tarihi: 24/10/2003, R.G. Sayısı: 25269

477 SABAN, Vergi Hukuku, 3.Bası, s.188.

478 Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun, Kanun No: 3071, K.Tarihi:01/11/1984,R.G.Tarihi:

10/11/1984, R.G. Sayısı: 18571

479 SABAN, Vergi Hukuku, 3.Bası, s.188.

480 SABAN, Vergi Hukuku, 3.Bası, s.188.

mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz”. denilerek “adil yargılanma hakkı”ndan söz edilmektedir. Adil yargılanma hakkının içeriğinde yer alan silahların eşitliği ilkesinden hareketle, kişi kendini savunmak için gerekli bilgi ve belgelere ulaşma hakkına da sahip olacaktır.

b. Diğer Mevzuat Hükümlerinde

VUK’nun 413.maddesi; “Mükellefler, Maliye Bakanlığından veya Maliye Bakanlığının bu hususta yetkili kıldığı makamlardan vergi durumları ve vergi uygulanması bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında izahat isteyebilirler. Yetkili makamlar yazı ile istenecek izahatı yazı ile veya sirkülerle cevaplamak mecburiyetindedirler. Alacakları cevaplara göre hareket eden mükelleflerin bu hareketleri cezayı istilzam etse dahi ceza kesilmez”. hükmünü içermektedir.

VUK 413.maddede yükümlülerin vergi idaresinden “vergi durumları” hakkında izahat isteyebilecekleri belirtilmiştir. Bu maddede belirtilen yükümlülerin vergi idaresinden isteyebilecekleri izahat talebi “vergi durumları” hakkında olup, vergi istihbarat arşivindeki kendi, ailesi ve işletmesi hakkında tutulan bilgileri kapsamamaktadır.

O halde bu başlık altında çözümlenmesi gereken soru; yükümlülerin, vergi idaresinin kendileri hakkında bilgi toplama hükümlerine göre topladıkları bilgilere ulaşıp ulaşamayacaklarıdır. Bu soruya cevap bulmak için konuyu 4982 Sayılı “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu” ve 3071 Sayılı “Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun”

hükümleriyle birlikte değerlendirmek gerekir.

3071 S.K., 1982 Anayasasının dilekçe hakkı başlıklı 74.maddesine koşut olarak hazırlanmış olup, Bu Kanunla Anayasal bir düzenleme olan dilekçe hakkının kullanımına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Kanunun “dilekçe hakkı” başlıklı 3.maddesine göre;

vatandaşların ve karşılık esası gözetilmek şartıyla yabancıların kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma hakları vardır.

Dilekçe hakkı ile birlikte değerlendirilmesi gereken 4982 S.K.’nun “amaç”

başlıklı 1.maddesinde; Kanunun amacının; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemek olduğu belirtildikten sonra 2.maddesinde; bu Kanunun kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanacağı ve 3071 sayılı Dilekçe Hakkının

Kullanılmasına Dair Kanun hükümleri saklı tutulduğu belirtilmiştir.

Bu iki düzenlemeden özellikle 4982 S.K. üzerinde durmakta fayda var. Kanunun tanımlar başlıklı 3.maddesinde; bilgi, belge ve bilgi ve belgelere erişimden ne anlaşılması gerektiğinin tanımlanmıştır, buna göre;

Bilgi: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları kayıtlarda yer alan bu Kanun kapsamındaki her türlü veriyi,

Belge: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları bu Kanun kapsamındaki yazılı, basılı veya çoğaltılmış dosya, evrak, kitap, dergi, broşür, etüt, mektup, program, talimat, kroki, plan, film, fotoğraf, teyp ve video kaseti, harita, elektronik ortamda kaydedilen her türlü bilgi, haber ve veri taşıyıcılarını,

Bilgi veya belgeye erişim: İstenen bilgi veya belgenin niteliğine göre, kurum ve kuruluşlarca, başvuru sahibine söz konusu bilgi veya belgenin bir kopyasının verilmesini, kopya verilmesinin mümkün olmadığı hallerde, başvuru sahibinin bilgi veya belgenin aslını inceleyerek not almasına veya içeriğini görmesine veya işitmesine izin verilmesini,

İfade etmektedir. Bu Kanun hükümlerine göre herkesin(yabancıların karşılık esasına göre) bilgi edinme hakkı olduğu gibi(Madde 4), kanunda yer alan istisnalar dışında kamu kurum ve kuruluşları her türlü bilgi ve belgeyi başvuranların bilgisine sunmakla yükümlüdür(Madde 5).

(1) 4982 Sayılı Kanunun Dördüncü Bölümünde “bilgi edinme hakkının sınırları” belirlenmiştir. Buna göre;

- Devlet sırrı olan gizlilik dereceli bilgi veya belgeler(Madde 16),

- Ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verecek veya haksız rekabet ve kazanca sebep olacak bilgi veya belgeler(Madde 17),

- Sivil ve askeri istihbarat birimlerinin görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi veya belgeler(Madde 18),

- İdari soruşturmalar ile adli soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler yasada belirlenen şartlarda istisnaya tabidir(Madde 19-20),

- Özel hayatın gizliliği, haberleşmenin gizliliği ve ticari sır niteliğindeki bilgi ve belgeler(Madde 21,22,23),

- Kurum ve kuruluşların kamuyu ilgilendirmeyen, sadece kendi personeli ve kurum içi uygulamalara ilişkin düzenlemeler(Madde 25),

ve Kanunda belirtilen diğer durumlar bilgi edinme hakkının istisnalarını oluşturmaktadır.

(2) 4982 Sayılı Kanunda bilgi edinme hakkının sınırları yanında, bu sınırlamaların istisnaları da belirtilmiştir;

- sivil ve askeri istihbarat birimlerinin görev ve faaliyetlerine ilişkin olup da; bu bilgi ve belgeler kişilerin çalışma hayatını ve meslek onurunu etkileyecek nitelikte ise(Madde 18),

- Yargı denetimi dışında kalan idari işlemlerden kişinin çalışma hayatını ve mesleki onurunu etkileyecek nitelikte olanlar,(Bu şekilde sağlanan bilgi edinme hakkı işlemin yargı denetimine açılması sonucunu doğurmaz.Madde 15).

- Kurum ve kuruluşların faaliyetlerini yürütmek üzere, elde ettikleri görüş, bilgi notu, teklif ve tavsiye niteliğindeki bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluş tarafından aksi kararlaştırılmadıkça, (Bilimsel, kültürel, istatistik, teknik, tıbbi, mali, hukuki ve benzeri uzmanlık alanlarında yasal olarak görüş verme yükümlülüğü bulunan kişi, birim ya da kurumların görüşleri, kurum ve kuruluşların alacakları kararlara esas teşkil etmesi kaydıyla bilgi edinme istemlerine açıktır.Madde 26).

Burada 23.maddede “ticari sır” niteliğindeki bilgi edinme hakkının istisnasının oluşturan bilgi ve belgelere değinmekte fayda olacaktır. Madde metninde “Ticari sır”

niteliğindeki bilgi ve belgelerden, bilgi edinme hakkından yararlanacak olanın dışında, üçüncü kişiler hakkında “ticari sır” niteliğinde olanlarını anlamak gerektiğinden, yükümlünün VUK hükümlerine göre kendisi veya işletmesi hakkında toplanan bilgi ve belgeleri kapsamadığının kabulü gerekir.

4982 S.K.’nun (2) numaralı başlık altında belirtilen maddeleri, Anayasanın 74.maddesi ve AİHS ve AİHM kararları ışığında; VUK’nun bilgi toplama hükümlerine göre yükümlü hakkında vergi idaresince toplanan ve vergi istihbarat arşivlerinde saklanan bilgi ve belgeler “bilgi edinme hakkı” kapsamında değerlendirilmelidir. Buna göre, vergi yükümlüleri, vergi idaresince VUK’nun 148 vd.maddeleri gereğince kendisi, ailesi veya işletmesi hakkında toplanan ve vergi istihbarat arşivlerinde saklanan bilgileri, 4982 Sayılı

“Bilgi Edinme Hakkı Kanunu”nda belirlenen usullerle öğrenebilmelidirler.

BEŞİNCİ BÖLÜM