• Sonuç bulunamadı

Mali Suçları Araştırma Kurulu Denetiminden Ayırt Edilmesi

II. VERGİ İDARESİ DENETİMİNİN YAKIN KAVRAMLARDAN AYIRT EDİLMESİ EDİLMESİ

1. Mali Suçları Araştırma Kurulu Denetiminden Ayırt Edilmesi

1. Mali Suçları Araştırma Kurulu Denetiminden Ayırt Edilmesi

Mali Suçları Araştırma Kurulu(MASAK) 4208 Sayılı Kanun31 ile kurulan ve faaliyet gösteren bir kurul olup, amacı kara paranın aklanmasının önlenmesidir32. Hukuki anlamıyla kara para aklama suçu33; yasalar tarafından tespit edilmiş belli suçların işlenmesi sonucunda elde edilen para, kıymetli evrak veya diğer ekonomik değerlerin, yasadışı nitelikten çıkartılarak yasal ekonomik değerlere dönüştürülmesi amacına yönelik

31 4208 Sayılı “Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine, 2313 Sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hk. Kanunda,657 Sayılı DMK.nda ve 178 Sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK.de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, Kabul T: 13/11/1996, Yayımlandığı R.G.T: 19/11/1996, Yayımlandığı R.G.Sayısı: 22822

32 Karaparanın aklanmasının önlenmesine yönelik ilk Uluslararası adım Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin 1980 yılında aldığı R(80) 10 Sayılı Tavsiye Kararıdır. Bu kararla suçtan elde edilen gelirlerin ülkelerarası transferi, ülkelerarası işbirliği gibi bazı düzenlemeler öngörülmüştür. Kara para aklama ile mücadele konusundaki en somut ve kapsamlı Uluslararası girişim ise 1990 yılında imzalanan “Suç Kaynaklı Gelirlerin Aklanması, Aranması, Zapt edilmesi ve Müsadere Edilmesi Hakkında Avrupa Konseyi Sözleşmesi(Strazburg Sözleşmesi)”dir. Bu konuda atılan diğer önemli adımlardan diğeri ise “Mali Eylem Görev Grubu-FATF”nun kurulmasıdır. Türkiye FATF’a 25 Eylül 1991 yılında üye olmuştur. Bu tarih Türkiye’nin kara para aklama ile mücadelesinin başlangıç tarihi olarak kabul edilmektedir. Bu tarihten yaklaşık beş yıl sonra, 1996 yılında 4208 Sayılı Kanunun kabulüyle çeşitli kanunlarda düzenlenen bazı suçlar ortak özellikleri itibariyle kara para suçu kapsamına alınmıştır.

33 4208 Sayılı Kanunun 2. maddesinin (b) fıkrasında Kara para Aklama Suçu: “Türk Ceza Kanununun 296 ncı maddesinde belirtilen haller haricinde, bu maddenin (a) bendinde sayılan fiillerin işlenmesi suretiyle elde edilen kara paranın elde edenlerce meşruiyet kazandırılması amacıyla değerlendirilmesi, bu yolla elde edildiği bilinen kara paranın başkalarınca iktisap edilmesi, bulundurulması, elde edenlerce veya başkaları tarafından kullanılması, kaynak veya niteliğinin veya zilyet ya da malikinin değiştirilmesi, gizlenmesi veya sınır ötesi harekete tabi tutulması veya bu hareketin gizlenmesi, yukarıda belirtilen suçların hukuki sonuçlarından failin kaçmasına yardım etmek amacıyla kaynağının veya yerinin değiştirilmesi veya transfer yoluyla aklanması veya kara paranın tespitini engellemeye yönelik fiiller” şeklinde tanımlanmıştır

olan tüm eylemler olup34, denetimi ise bu tür eylemlerin ortaya çıkartılmasına ve önlenmesine yöneliktir. Bu eylemler; kara paranın iktisap edilmesi, bulundurulması, transfer edilmesi, nakledilmesi, gizlenmesi, sınır ötesi işlemlere tabi tutulması, kullanılması, işletilmesi v.s. hareketlerdir.

4208 Sayılı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 2.maddesinde kara para aklama suçları arasında, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinin (b) fıkrasındaki vergi kaçakçılığı fiilleri de sayılmıştır35.

MASAK kara para aklama suçunun araştırılması ve incelenmesi görevlerini Maliye Müfettişleri, Hesap Uzmanları, Gelirler Kontrolörleri, Bankalar Yeminli Murakıpları, Hazine Kontrolörleri ve Sermaye Piyasası Kurulu Uzmanları vasıtası ile yerine getirir. Kurula intikal eden sınırlı veriler, bilgi ve belgelere göre bir ön incelemeye gereksinim duyabilir. Bu inceleme sınırlı bir incelemedir ve konu hakkında şüphelilere bilgi vermeden veya onlardan bilgi talep edilmeden, sadece olayın ciddiyeti hakkında bir kanaat oluşturulmaya çalışılmaktadır36. Ön incelemeyi MASAK uzmanları yapmaktadır.

MASAK uzmanları yaptıkları ön inceleme sırasında ihtiyaç duydukları her türlü bilgi ve belgeyi kamu kurum ve kuruluşlarından resen isteyemeyip Başkanlık vasıtasıyla temin etmektedirler. MASAK uzmanlarınca yapılan ön incelemenin ardından yada ön incelemeye gerek görülmemesi halinde doğrudan MASAK Başkanı tarafından yapılacak inceleme konusuna göre ilgili birimden37 talepte bulunulur.

Kara paranın aklanmasına ilişken denetim konusunun vergisel yada VUK 359/b fıkrasında yazılı vergi kaçakçılığı fiillerine ilişkin olması halinde, vergi idaresinin denetçilerinden Maliye Müfettişleri, Hesap Uzmanları veya Gelirler Kontrolörleri görevlendirilmektedir. Bu görevlendirmeden sonra vergi denetçileri geçici olarak MASAK emrine girmekte, inceleme ve soruşturmayı MASAK adına yapmaktadırlar.

Bunlar inceleme ve soruşturmayı genel vergi incelemesi yada aramalı vergi incelemesi şeklinde yapmakta ve inceleme sonucunu MASAK’a bir rapor halinde sunmaktadırlar.

MASAK denetimi ile yükümlünün denetim yollarından inceleme ve aramanın

34 ÇELİK, Kuntay, İngiltere’de Kara para Aklamayla Mücadele-II, s.23.

35 VUK’nun 359/b fıkrasında sayılan vergi kaçakçılığı fiilleri ise şunlardır; defter, kayıt ve belgeleri yok etmek, defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koymak veya hiç yaprak koymamak, belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenlemek veya bu belgeleri kullanmak, belgeleri Maliye Bakanlığı ile anlaşması olmadığı halde basmak, sahte olarak basmak ve basılmış bu belgeleri kullanmak.

36 GÜLER, Kadir, İngiltere’de Karapara Aklamayla Mücadele-II, MASAK Yayın No:6, İngiltere’de Karapara Aklamayla Mücadele Eğitim Semineri, 27-31 Mart 2000, Ankara 2000, s.38-39.

37 Maliye Müfettişleri için Maliye Teftiş Kurulu Başkanlığı, Hesap Uzmanları için Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı, Gelirler kontrolörleri için Gelirler Genel Müdürlüğü, Hazine Kontrolörleri için Hazine Müsteşarlığı, Bankalar Yeminli Murakıpları için BDDK, SPK Uzmanları için SPK’ndan talepte bulunur.

benzer yanları olduğu görülmektedir. MASAK denetiminde de konu vergi kaçakçılığı fiilleri olunca vergi denetim elemanları görev alabilmekte, incelemelerini defter, kayıt ve belgeler üzerinde yapmakta, inceleme sonucunda bir rapor hazırlamaktadırlar. Bu denetim de vergi yükümlüsü veya sorumlusu nezdinde, vergi idaresinin denetçileri tarafından yapılıyor olsa da; bu iki denetim niteliği ve yöneldiği amaçlar bakımından farklıdır. MASAK denetiminin amacı kara para aklama suçunun araştırılması, tespit edilmesi ve önlenmesi iken, vergi denetiminde kara para aklanmayı önleme gibi bir amaç yoktur. Vergi denetiminin amacı vergilendirmeye ilişkin işlemlerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığını, vergi yasalarına uyulup uyulmadığını araştırmak, sağlamak ve tespit etmek olup, bu yolla beyannamelerin gerçeği yansıtması sağlanarak ve kayıt dışı kalmış unsurlar vergilendirilerek vergi gelirleri artırılmaya çalışılmaktadır.

MASAK Denetimi 4208 Sayılı Kanunun 2.maddesinde belirtilen suçların işlenmesi suretiyle elde edilen para veya para yerine geçen her türlü her türlü maddi menfaat ve değeri, bunların aklanma yöntemlerine araştırıp bulmaya ve önlemeye çalışır.

MASAK denetimi 4208 Sayılı Kanunda belirtilen belli suç tiplerinden elde edilen gelirler üzerinde denetim yaparken, vergi denetimi vergiye ilişkin her türlü eylem ve işlem üzerinde denetimini yapar. Vergi denetimi yalnızca VUK’nda tek tek sayılan denetçiler tarafından yapılırken; MASAK denetiminde, vergi denetçileri yanında başka kamu denetçileri ve genel kolluk da görevlendirilebilir. Ayrıca vergi denetçileri, denetim yetkilerini kanundan almakta iken; MASAK denetçileri bu yetkilerini Kurulun görevlendirmesi ile almakta, görevlendirmeden sonra Kurula bağlı olarak çalışmaktadırlar.

2. Mali Polis Denetiminden Ayırt Edilmesi

Emniyet Teşkilatının bir birimi olan Mali Polis Teşkilatı; Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı adıyla, MASAK’nda yer alan kurumlardan biridir.

Mali Polis Teşkilatının; yasalara aykırı biçimde haksız menfaat veya yüksek kazanç sağlamak amacıyla; ekonomik veya idari yapıyı doğrudan veya dolaylı olarak kontrol eden veya ele geçiren suçlarla mücadele edilmesi, suç konusu mallara ve bu tür suçlardan elde edilen kazançlara el konulması ve aynı tür suçları işleme olanaklarının ortadan kaldırılması amacıyla; kanun ile yetki ve görev veren diğer ilgili mevzuatlar çerçevesinde; istihbarat elde etmek, değerlendirmek, men ve takibi amacıyla gerekli

tedbirleri almak, operasyonlar düzenlemek 38 görevleri vardır.

Yasal düzenlemeler ve Emniyet Teşkilatının Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun hükümlerine göre çalışan mali polis; aynı zamanda adli kolluk birimi olup, diğer görevlerinin yanında vergi kaçakçılığı suçlarıyla mücadele de vardır. Ancak burada amaç; vergi idaresinin yükümlüyü denetiminde olduğu gibi, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak ya da mükellefiyeti ve mükellefiyetle ilgili maddi olayların tespit etmek değil, işlenmiş ya da işlenmekte olan vergi kaçakçılığı fiillerini kovuşturmaktır.

Her ne kadar mali polis kovuşturma sırasında defter, kayıt ve belgeler üzerinde kontrol yapsa da; bu teknik anlamda vergi denetimi değildir. Denetimden farklı olup, suçu kovuşturma ve faillerin adli makamlarca cezalandırılmasına yönelik bir delil tespitidir. O halde mali polis denetimi, mali suçları soruşturma ve suç delillerini toplamak amacıyla yapılan adli kolluk faaliyetidir.

Mali polisin vergi kaçakçılığı fiilleri ile vergi kayıp ve kaçağına ilişkin yapmış olduğu tespit ve değerlendirmelerle hazırladığı raporlar, doğrudan doğruya vergi idaresi tarafından yükümlü hakkında yapılacak bir işlemde kullanılamaz. Ancak bu tespit ve değerlendirmeler vergi idaresinin yetkili elemanlarınca yapılacak denetimlerde üzerinde durulması ve araştırılması gereken birer delil olarak gözetilebilir. Danıştay yerleşik içtihatlarında; mali polis tarafından alınan ifadeleri ve yapılan tespitleri doğrulayacak vergi incelemesi yapılmaksızın, bu ifadeler ve tespitler esas alınarak yapılan tarhiyatların usule uygun olmadığına karar vermektedir39.