• Sonuç bulunamadı

1.7. KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

2.2.1. Yeterlilik Kavramı

Büyük değişim ve dönüşümün yaşandığı günümüz dünyasında iletişim ve ulaşım teknolojisinin gelişimi ve sayısız sosyal ve kültürel devrim dünyayı birbirine bağlı bir toplum haline getirmiştir. Değişimin akışı ve karmaşıklığı, önümüzdeki yıllarda artmaya devam edecek ve modern insanların birlikte yaşamayı öğrendiği temel varsayımlara ve inançlara meydan okuyacaktır. Küreselleşmenin bu türbülansını başarıyla atmak için, modern toplumların vatandaşlarının küresel iletişim yetkinliğini hesaba katan bir dizi bilgi ve beceri edinmeleri gerekmektedir. Yalnızca küresel iletişim yetkinliği sayesinde farklı kültürlerden insanlar küreselleşen toplumda etkili ve üretken iletişim kurabilir. Küresel iletişim yetkinliğinin bilgi ve becerileri, yalnızca çok kültürlü kimlikleri teşvik ederek bireyleri çok kültürlü kişilere dönüştürmekle kalmaz Aynı zamanda bu çoklu kimliklerin farkındalığını beslemek ve küresel bir vatandaşlık kültürünü geliştirmek için çok kültürlü birliktelik sağlamak için de işlev görür. Bu nedenle, küresel iletişim yetkinliği hoşgörü ve kültürel farklılıklara karşılıklı saygı yeteneğinin geliştirilmesi için anahtardır ve bu da gelecekteki insan toplumunun farklı düzeylerinde aydınlanmış küresel vatandaşlığa işaret etmektedir. Bireylerin çevreye adapte olma ve çevreyi düzenleme yeteneği olarak “yeterlilik”, insanların toplumun yaşamını sürdürebilmek,

uzatmak ve genişletmek için köprüler ve ittifaklar kurmaları için vazgeçilmez bir nitelik olarak uzun süredir kabul görmüştür (Chen, 2005: 3-4).

Kültürlerarası yeterlilik kavramı; ilk kez Hammurabi’nin kanunlarında yer aldığı, Persler döneminde ve daha sonra 16. yüzyılda Avrupa’daki yazılı eserlerde profesyonel anlamda kullanılmıştır (Temel Eğinli, 2011: 215-216). 1950’li yılların sonlarında yayınlarda kapsamlı olarak kullanılmaya başlanan yeterlilik kavramı, 1990’larda Avrupa eğitiminde popüler hale gelmiş ve 2000’li yıllarda da Avrupa komisyonu tarafından kavram haline getirilmiştir (Mulder ve ark, 2009: 756).Küresel yetenek, kültürel yetenek, çok kültürlülük yeteneği gibi geniş bir eş anlamlı kullanımlarına sahip olan kültürlerarası yeterlilik kavramı; farklı kültüre sahip bireylerle empati kurma becerisi ve o kişileri eleştirmeden davranış ve düşüncelerini anlamaya çalışma kabiliyeti, ben merkezcilikten uzak durma, kişisel farklılıkları ve benzerlikleri ile kabul etme becerisi olarak açıklamaktadır. Başka bir deyişle empatik davranmayı merkeze alan geniş bir dünya görüşüne sahip olmayı ve farklı kültürlerden kişilerle iletişim kurmada başarılı olmayı ifade etmektedir(Temel Eğinli, 2011: 215-216)

Kültürlerarası İletişim yeterliliği kavramını açıklamadan önce konunun daha kolay anlaşılması için iki kavramın açıklanması gerekmektedir. Bunlar; “etkinlik” ve “uygunluk” tur. Etkililik, bireyin çevreyle etkileşim yoluyla amaçlanan etkiler üretme kabiliyetini ifade eder. Bu yetenek ya öğrenme ve toplumsallaşma süreçleri yoluyla elde edilen temel bir insan becerisi olarak, ya da ne kişisel zekâya ne de eğitimle ilişkin olmayan edinilmiş bir yetenek olarak ele alınır. Her iki durumda da, yeteneğin, ilgili faktörlere ilişkin bireyin farkındalığı arttıkça arttığı anlaşılmaktadır, yani birey zekâ ve eğitim düzeyinin artığının farkında oldukça, etkinliğinde artığı söylenebilir. Ayrıca, yetkili iletişimciler kişisel hedeflerine ulaşmak için kendi ortamlarını kontrol edebilir ve yönetebilir olmalıdır. İletişimde yetkin olmak için, bir kişi yalnızca yetkin hissetmekle kalmamalı, fakat onun veya onun yetenekleri, onunla etkileşime girdiği insanlar tarafından gözlemlenmeli ve doğrulanmalıdır (Chen ve Starosta, 2008: 217).

Bazı araştırmacılar, iletişim yeterliliğini algılanan etkinliğin bir fonksiyonu olarak düşünürken, bazıları uygunluğun bakış açısından bakmaktadır (Kartarı, 2014: 257). Uygunluk genellikle, bir etkileşimin, durumun temel bağlamsal gerekliliklerini genel anlamda etkili olabilme kabiliyetini ifade eder. Bu bağlamsal gereksinimler şunları

içerir: Konu, konuşma ve ifade üslubu ile anlam kazanan Sözlü bağlam, mesajların yapılandırılması, türü ve tarzı, belirli bir ilişki ağı ile uyumlu oldukları, İlişkisel bağlam ile Sembolik ve fiziksel ortamlar tarafından mesaj üretmeye dayatılan kısıtlamaların göz önüne alınmasıyla kendini gösteren çevresel bağlam olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla, iletişim davranışlarının uygunluğu, üç tür yeteneği kapsar. İlk olarak, içeriğin bağlamı nasıl sınırlandıracağını tanıma yeteneği, böylece birey farklı durumlarda farklı kuralların geçerli olduğunu anlar ve tecrübelerine de dayanarak uygun şekilde davranır ve konuşur. İkincisi, uygunsuz yanıtlardan kaçınabilme becerisidir. Uygunsuz bir yanıt, “gereksiz yere yıpratıcı, yoğun veya tuhaf olan” olarak tanımlanır. Üçüncüsü, duyguları paylaşılmak, bilgilendirilmek, ritüeleştirilmek ve canlandırmak gibi iletişim işlevlerini uygun bir şekilde yerine getirmektir (Chen ve Starosta, 2008: 217).

İletişimde uygunluk, gerektiği kadar konuşmayı, yanlış olandan veya kanıtlanamayacak konulardan konuşmamayı, konu ve durumla ilişkin konuşmayı, anlaşılır konuşmayı gerektirir. Bu bilgiler ışığında uygunluğun dört ögesi ortaya çıkmaktadır: miktar, nitelik, ilişkinlik ve mesaj gönderme şekli (Kartarı, 2014: 258).

Kültürlerarası iletişim literatüründe kültürlerarası yeterlik ve kültürlerarası iletişim yeterliliği kavramları eşanlamlı olarak kullanılmıştır. Genel olarak, kültürlerarası yetki kavramı sosyoloji ve psikolojiden daha fazla kök alırken, kültürlerarası iletişim yetkinliği kavramı ise iletişim çalışmalarından kök almaktadır (Purhonen, 2007: 6).

Herhangi bir iletişim etkileşiminde kilit bir unsur olan yetki (Croucher ve ark, 2015:74) kavramıyla ilgili tanımlamalara bir göz atmak gerekirse:

Kültürlerarası yeterlilik, farklı kültürel sistem üyelerinin kendi kültürel kimliklerinin ve kültürel farklılıklarının farkına varmalarına ve farklı simge sistemlerinin anlamını karşılıklı tatmin edici ilişki sonucunda kabul ederek farklı bağlamlarda birbirleriyle etkili ve uygun şekilde etkileşime girmesine izin veren izlenim yönetimidir. Kısaca; kültürlerarası yeterlilik, ulusal, etnik ve kültürel sınırların değişimi ve iki farklı kültüre mensup birey arasında etkileşimin sağlanmasını ifade etmektedir (Spitzberg ve Changnon, 2009: 18). Kültürlerarası yetkinlik, kişinin kültürlerarası bilgi, beceri ve tutumlarına dayalı olarak etkili ve uygun davranma ve iletişim kurma yeteneği olarak tanımlanır (Deardorff, 2006: 249).

Kültürlerarası iletişim yeterliliği, farklı kültürlerin mensuplarıyla etkin ve uygun bir biçimde etkileşime girmek için gereken bilgi, motivasyon ve becerilerdir. Başka bir deyişle Kültürlerarası yaterlilik; Bir kişinin yabancı kültür temsilcilerinin eylemleri, tutumları ve beklentileri ile karşı karşıya kalındığında esnek bir şekilde yeterince davranma kabiliyetidir (Çetinavcı, 2011: 59).

Kültürlerarası iletişim yeteneği, kültürel anlamları müzakere edebilmek ve etkileşimin belirli bir çevredeki çoklu kimliklerini tanıyan uygun iletişim davranışlarını yürütebilmesidir.Bu tanım, yetkili kişilerin yalnızca insanlarla ve çevreyle etkili ve uygun şekilde nasıl etkileşim kuracağını değil, aynı zamanda etkileşimde bulunduğu çok düzeyli kültürel kimliklere saygı göstererek ve teyit ederek kendi iletişim hedeflerini nasıl yerine getireceğini de vurgulamıştır (Pozzo, 2014: 24).

Kültürlerarası yeterlilik, aynı zamanda bir iletişim kabiliyetidir ve bu şekilde görülmesinin temel sebebi kültürel alandaki etkileşimleri kapsamasından kaynaklanmaktadır. Kişinin kültürlerarası yeterliliğini geliştirebilmesinde iletişim yeteneğinin önemi büyüktür. Bundan dolayı kültürel yeterliliğin yanında İletişim yeterliliğinin de kazanılması gerekir. Yani, bireyin başka kültür içindeki davranışların anlaşılabilmesi ve değerlendirilebilmesi tamamıyla iletişim tarzları ile ilgili görülmesinden dolayı kültürle alakalı bilgilerin ve tecrübelerin elde edilmesi yeterli olmayacaktır. Diğer bireylerle iletişim/etkileşim kurabilmeyi ve kültürel normlara uygun davranışlar gösterebilmeyi sağlayan kültürel bilgi kazanılmasını ifade eden kültürel yeterlilik, yalnızca farklı memleketlerin kültürlerinin öğrenilmesi ve buna uygun iletişim kurulmasını ifade etmemekte, aynı şekilde aynı ülke içinde bölgesel kültürel farklılıkların bilincinde olmak ve bununla ilgili olarak sözlü ve sözsüz mesajların iletilmesinde de bilinçli davranma anlamına da gelmektedir (Temel, Eğinli, 2011: 216).

Kültürlerarası yetkinlik, dilleri ve kültürleri farklı olan bireylerle etkili ve uygun etkileşim için gerekli olan karmaşık becerilerdir. Bir başka ifadeyle kültürlerarası yetkinlik, kendi tutumlarını, değerlerini değerlendirebilme, bilgi ve becerileri edinme yeteneğidir ve kültürel açıdan farklı ortamda etkili bir şekilde hareket edebilme gücünü arttırır (Lipinskiene ve ark, 2016: 19).