• Sonuç bulunamadı

1.5. KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİMİN TEMEL KAVRAMLARI

1.5.1. Kültürlerarası İletişim Çalışmanın Temel Nedenleri

1.5.1.1. İletişim Teknolojilerindeki Gelişme

Günümüz modern dünyasında diğer iletişim teknolojilerinin yanı sıra bilgisayarların artmasıyla birlikte medya uzmanı Marshall McLuhan’ın öngördüğü küresel bir köyde yaşıyoruz. İletişim teknolojisi bizi dünyanın en uzak bölgelerindeki olaylara bağlar ve bizim dünyanın dört bir yanından asla yüz yüze karşılaşmayabileceğimiz kişilerle bağlantımızı sağlar. Teknolojik ilerlemelerinin belki de devrim niteliğindeki en önemli gelişmesi Internet olmuştur. Teknolojinin günlük iletişimimiz üzerindeki etkisi şaşırtıcıdır. Herhangi bir günde iletişim kurmak için teknolojiyi ne sıklıkta kullandığınızı düşünün: Akşam planlarınız hakkında arkadaşlarınıza mesaj yollayabilir, ailenize e-posta göndererek onlara en yeni haberleri söyleyebilir, derslerinizden birinde bir tartışma ortamına katılabilir ve cep telefon hattınızın o ayki tarifesinde kalan kullanımlarınızı Web sitesinden öğrenebilirsiniz ve bu konuda yalnız değilsiniz. Dünyada giderek daha fazla insan birbiriyle iletişim kurmak için teknolojiyi kullanmaktadır (Martin & Nakayama, 2010: 21-22).

Günümüzde medya ve teknoloji hakkında konuştuğumuzda, çoğu insan kitle iletişim araçlarını, sosyal ağları ve hayatımıza nüfuz eden dijital teknolojileri düşünmektedir. Başka bir ifadeyle; teknolojiyle birlikte dünyanın telekomünikasyon altyapısındaki meydana gelen önemli ilerlemeler küresel iletişimin artmasını kolaylaştırmıştır. İkinci Dünya Savaşını takip eden dönemde, telekomünikasyon akımlarının kapsam ve yoğunluğunda ciddi bir dönüşüm gerçekleşmiştir. Kablo teknolojisinin ucuzlaması sonucunda geliştirilen fiber optik kabloları iletilebilen kanalların sayısını önemli bir oranda yükseltmiştir. Yayılması büyük oranda 1960’larda

başlayan, iletişim uydularının yaygınlığı uluslararası iletişimin artışında önemli rol oynamıştır. Telekomünikasyon altyapısı çok gelişmiş olan ülkelerde, evler ve iş yerleri artık dış dünya ile telefon, televizyon ve interneti de kapsayan çoklu bağlantı halindedirler. İnternet bugüne kadar geliştirilen ve en hızlı büyüyen iletişim aracı olarak ortaya çıkmıştır. Zamanın ve mekânın yakınlaşmasını sağlayan teknolojinin bu şekilleridir. İnternet ve cep telefonunun yaygın kullanılması küreselleşme süreçlerini derinleştirmiş ve hızlandırmıştır (Giddens, 2008: 84-85).

Dünyada iletişim amaçlı teknoloji kullanımı giderek artmaktadır. İnternet’in ve diğer iletişim teknolojilerinin ortaya çıkışı, kültürlerarası iletişimde önemli bir etki yapmıştır. Bu etkileri beş grupta toplayabiliriz:

1-Halklar ve kültürler hakkında artan bilgi;

2-Bizden farklı insanlarla temasın artması;

3- Destek grupları oluşturabilecek bize benzer insanlarla daha fazla ilişki kurulması;

4- Kimlik, kültür ve teknoloji;

5-İletişim teknolojisine farklı şekillerde erişim. İnternetin diğer kültürler ve diğer insanlar hakkında bilgi sağladığını hepimiz biliyoruz. Artık internette arama yaparak dünyadaki herhangi bir grup hakkında hemen hemen her şeyi öğrenebiliriz. World Wide Web gibi iletişim teknolojileri sayesinde, insanlar kendi ülkelerinde ve diğer ülkelerde olup bitenler hakkında gittikçe daha fazla bilgiye erişebilirler. İletişim teknolojisi, bizim başka türlü tanıma fırsatı bulamadığımız kişilerle irtibat kurmamızı sağlar. Bu insanların birçoğu farklı kültürel kökenlerden gelmektedir. İnternet / e-posta, farklı kültürlerden mektup arkadaşları edinmemizi mümkün kılıyor ve sanal sohbet odalarında ve tartışma gruplarında bu insanlarla tartışmalar yapabilmemizi sağlıyor. İletişim teknolojisi, kendimize çok benzer insanlarla daha fazla iletişim kurmamıza imkan tanıyor. Aynı şekilde iletişim teknolojisindeki gelişmeler, kendimiz ve kimlik yönetimimiz hakkında farklı düşünmemize neden olmaktadır (Martin & Nakayama, 2010: 21-26).

Yeni medya, kültürlerarası iletişimi dönüştürüyor. İnternet bilgisayar aracılı iletişim, sosyal paylaşım siteleri, cep telefonları, Skype, metin mesajları, çevrimiçi oyunlar, sanal dünyalar ve bloglar, farklı kültürlerden gelen bireyler ve gruplar arasındaki teması önemli ölçüde artırmıştır (Shuter, 2012: 219).

Sonuç olarak; medya ve iletişim teknolojilerindeki yaşanan gelişmeler kişiler arasındaki iletişim olanaklarını arttırarak onlara yeni sosyalleşme imkânları sağladığı gibi, toplumlar, medeniyetler ve kültürlerarasındaki iletişim imkânlarını da arttırmış ve kültürlerarası iletişimi vazgeçilmez bir zorunluluk haline getirmiştir. Yaşanan bu gelişmeler ise, yeryüzündeki farklı kültürleri birbirleriyle tekrardan kültür alış verişine zorunlu bırakmış ve adeta yeni bir kültürleşme sürecine sokmuştur (Karaca, 2016: 645).

Görüldüğü gibi, teknoloji günlük hayatımızda büyük bir rol oynamaktadır ve sıklıkla öğrenciler ve profesyoneller olarak başarılarımızla çok ilgisi vardır. İletişim teknolojisine erişiminiz olmasaydı ne yapardınız? İletişim teknolojileri dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insanın hayatının bir gerçeği olmasına rağmen, birçok kişi için bu teknolojilere erişimin olmadığı da bir gerçektir. Günümüz iletişim teknolojisi, büyükanne-büyükbabalarımızın hayal bile edemediği şekilde hayatımızı etkiledi ve kendimiz, başkaları ve kültürümüz hakkındaki en temel düşüncelerimizi dahi yeniden incelememizi gerektirdi (Martin & Nakayama, 2010: 21-26).

Teknoloji ayrıca, dünyanın dört bir yanındaki insanların birbirleriyle bağlantı kurma yeteneklerini artıracaktır.2007’nin sonunda, dünyada yaklaşık olarak 3.3 milyar cep telefonu abonesi mevcuttu ve birçok ülkede, cep telefonları artık kolaylıktan ziyade ihtiyaç olarak algılanmaktadır. Gelişen teknolojinin yakın gelecekte mevcut bilgi miktarını kat kat artıracağı tahmin edilmektedir (Samovar, Porter, & Mcdaniel, 2009:4).

Artan iletişim ihtiyacına ve kapitalist üretim süreçlerinin iç dinamiklerinin sonucu olarak hızla gelişen iletişim teknolojileriyle birlikte dolaylı ve doğrudan kültürlerarası etkileşim oranının arttığı rahatlıkla söylenebilir. Yeni iletişim teknolojilerinin gelişimiyle dolaşıma giren ve alınıp satılan bilgi düzeyinin arttığı da gözlenebilmektedir (Sarı, 2010: 2).