• Sonuç bulunamadı

YAYMA HAKK

Belgede Yayım sözleşmesi (sayfa 73-75)

§ 4 — ESER SAHİBİNİN HAKLAR

C. ESER SAHİBİNİN MADDİ HAKLAR

III. YAYMA HAKK

FSEK m.23/1’e göre “Bir eserin aslını veya çoğaltılmış nüshalarını, kiralamak, ödünç vermek, satışa çıkarmak veya diğer yollarla dağıtmak hakkı münhasıran eser sahibine aittir.” Tekinalp’e göre bu hükümde komşu hak sahiplerinden bahsedilmemiş olması bir eksikliktir. Bu nedenle maddenin FSEK m.80 ile birlikte değerlendirilmesi gerekir.209

İkinci fıkrada ise eser sahibinin izniyle yurt dışında çoğaltılmış kopyaların yurt içine getirilmesi ve bunlardan yayma yoluyla faydalanma hakkının münhasıran

208 Çoğaltma hakkının ihlali ile ilgili bazı Yargıtay kararları şunlardır:

“Dava, davacıların murisi tarafından yapılan tablonun, davalı tarafından basılan takvimde kullanılması nedeniyle ihlal edilen mali ve manevi hakların tazmini istemine ilişkindir. Bu tablonun eser sahibine ait fikri hakların davalıya devredilmediği açıktır. Davalının eyleminin, söz konusu resmin kopyasını takvim nüshalarına basarak çoğaltmak ve umuma arz etmek olduğu, bu itibarla FSEK.nun 22. maddesinde yer alan çoğaltma hakkının ve aynı Yasanın 14. maddesinde belirtilen umuma arz yetkisinin ihlal edildiği, tazminatların hesap ve takdirinde de herhangi bir usulsüzlüğün bulunmadığı anlaşılmaktadır.” (Yrg. 11. HD 20.2.2001 T. 2000/10395 E. ve 2001/1478 K)

“Bir eserin izinsiz çoğaltılması halinde hak sahibinin, tecavüz edenden isteyebileceği maddi tazminat miktarı, farazi sözleşme ilkesi uyarınca hesaplanan miktarın, üç kat fazlasını geçemez. Mahkemece bilirkişi raporunda hesaplanan ve hüküm altına alınan miktarın,sözleşme olsaydı istenebilecek miktarın dört kat fazla olduğu gözden kaçırılarak fazla miktarda maddi tazminata hükmedilmesi doğru değildir.” (Yrg. 11. HD 6.3.2000 T. 1999/9978 E. ve 2000/1893 K)

ve Yrg. 11. HD 15.5.2001 T. 2000/1804 E. ve 2001/4344 K. (Kararlar için bkz. http://www.kazanci.com.tr)

eser sahibine ait olduğu belirtildikten sonra, yurt dışında çoğaltılmış kopyaların hiçbir şekilde eser sahibinin veya eser sahibinin iznini haiz yayma hakkı sahibinin izni olmaksızın ithal edilemeyeceği hükme bağlanmıştır.

Eserin kiralanması ve kamuya ödünç verilmesi hakları da münhasıran eser sahibine aittir ve bu haklar yayma hakkının tükenmesi ile sona ermezler. Bu hakların yayma hakkının tükenmesi ile sona ermemesi için eser sahibi tarafından saklı tutulmuş olması şart değildir. Kanunun lafzı da bu yöndedir.210 Eser

kopyalarının kiralanmasına örnek olarak hemen her mahallede var olan video kaset, VCD, DVD vb. kiralama dükkanları gösterilebilir. Bu dükkanlar belirli bir süre için ve ücret karşılığında, eserin kopyalarını üçüncü kişilerin kullanımına sunmaktadırlar. Kamuya ödünç verme ise, ariyet sözleşmesinde olduğu gibi karşılığında menfaat beklenmeksizin yapılır. Örneğin kütüphanelerin, kitapları üçüncü kişilerin kullanımına ücretsiz sunması gibi. FSEK m.23/son’a göre eser kopyalarının kiralanması veya kamuya ödünç verilmesi şeklinde yayımı, eser sahibinin çoğaltma hakkına zarar verecek şekilde eserin yaygın kopyalanmasına yol açamaz. FSEK m.23/3’ün son cümlesine göre bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kültür ve Turizm Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenecektir.

Eser sahibi yayma hakkını devrederken süre veya bölgeyle ilgili sınırlamalar öngörebilir. Çoğaltma hakkının devri sözleşmede aksine hüküm yoksa veya durum aksini gerektirmiyorsa, kural olarak, yayma hakkının devredildiği anlamına gelir.211 FSEK açısından bir eserin satışa çıkartılarak, dağıtılarak veya

diğer her hangi bir yöntem kullanılarak ticarete konu edilmesi yayım sayılır.

a. Eser Sahibinin Eserden Yaralanma Hakkı ve Tükenme İlkesi

Yayma hakkının tüketilmesi ilkesi, serbest ticaretin korunması ile eser sahibinin haklarının korunması arasında yani, kamu yararı ile bireysel çıkar arasında bir müşterek payda bulunması maksadıyla, ilk kez mahkeme kararlarıyla ortaya çıkarılmış bir ilkedir.212 Ülkemizde bu ilkeye dair ilk düzenlemeler Ortaklık

Konseyinin 6.3.1995 tarih ve 1/95 sayılı kararından213 doğan yükümlülüklerin

yerine getirilmesi amacıyla yapılmıştır. Yukarıda belirtilen FSEK m.23/2 hükmünün son cümlesine göre, eserin kopyaları eser sahibinin rızası ile bir kez satışa sunulduktan sonra eser sahibi satılan kopyaların yeniden satışına müdahale edemez. Bir başka deyişle münhasıran sahibi olduğu yayım hakkı bu kopyalarla

210 Tekinalp kanunun lafzını farklı yorumlasa da burada ulaşılan sonucu genel hukuk ilkelerine ve ratio

legis’e uygun olduğu için kabul etmektedir.

211 Tekinalp, age, s.173

212 Kali, Sevgi, “Türk Fikir ve Sanat Eserleri Hukukunda Yayma Hakkının Tüketilmesi ve Sınai Mülkiyet

Hukukuyla İlişkisi”, Ankara Barosu Fikri Mülkiyet ve Rekabet Hukuku Dergisi, yıl 1, C. 4, S.2001/4 s.11 vd., s.55

ilgili olarak tükenir. Yani Eser sahibi kendisinden yayma hakkını devralmış olan yayımevinin eser kopyalarını kitapevlerine satmasına, kitapevlerinin müşterilerine satmasına ve onların da başka kişilere satmasına engel olamaz. Bilindiği gibi koruma süresinin dolmasıyla da eser sahibinin hakları tükenmiş olur.

Görüldüğü gibi kanun koyucu “ülke sınırları içinde” ibaresiyle ülkesel tükenme sistemini benimsediğini göstermiştir. Yani, eser sahibi veya onun bu hakkını devrettiği kişi tarafından Türkiye’de yayımlanmış eserin satış veya dağıtımı yapılmışsa, yayım hakkı yalnızca Türkiye’de tükenmiştir. Bu durum yukarıda belirtilen yayma hakkının ülke itibariyle sınırlanabilmesi imkanıyla örtüşmektedir. Bunun yanında eser sahibinin izni olmaksızın satış veya dağıtım, hakkın tükenmesine yol açmaz. Ayrıca satış veya dağıtım dışındaki bir işlem ile, örneğin kopyaların kiralanması, kamuya ödünç verilmesi veya kopyalar üzerinde rehin hakkı tesisi ile de hak tükenmeyecektir. Yayma hakkının devri sözleşmesinin geçersizliği halinde, veya sözleşmenin feshi veya sözleşmeden dönülmesi halinde de hak tükenmez.214 Bu ilkenin amacı tüm mali hakların

tükenmesi değil, münhasır satış hakkının tükenmesidir.215

MarkKHK m.13’de vücut bulan tükenme ilkesinden216 farklı olarak burada

hakkın tükenmesi, paralel ithalatın da serbest olacağı anlamına gelmez. Çünkü FSEK m.23 açıkça, ithalatı eser sahibinin iznine bağlamıştır. Bundan başka, hakkın tükenmesi ilkesi sadece mallara uygulanabilir, Internet üzerinden yapılan sunumlar bu ilkenin kapsamı dışındadır. Avrupa Topluluğu Adalet Divanının vermiş olduğu kararlar da (Coditel/Cine.Vog Aff. 62/79; Coditel/Cine.Vog Aff. 262/81; Warner Brothers and Metronom Video/Christiansen Aff.156/86) bu yöndedir.217

IV. TEMSİL HAKKI

214 Bir diğer tartışmalı nokta ise sinema eserlerinin bir kere gösterimiyle yayma hakkının tükenip

tükenmeyeceğidir. bkz. Tekinalp, age, s.177

215 Kali, age, s.56

216 Mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı ilkesi ile markanın sağladığı hakların kullanımı arasında uyum

sağlamak ve bireysel menfaatler ile kamu menfaati arasında çıkacak olan dengesizliğin önlenmek amacıyla marka hakkının tüketilmesi ilkesi kabul edilmiştir. Önce Amerikan daha sonra ise Alman mahkeme kararları ile ortaya çıkmış olan ilkeye göre marka sahibi markasını taşıyan malları kendisi veya kendi izniyle bir başkası piyasaya sürdükten sonra bu malların piyasada dolaşımına marka hakkına dayanarak engel olamaz, daha sonraki alıcıların durumlarını marka hakkına dayanarak etkileyemez. Konuyla ilgili olan “Marka tescilinden doğan hakların tüketilmesi” başlığını taşıyan 556 s. KHK’nin 13. maddesi şöyledir:

“Tescilli bir markanın tescil kapsamındaki mal üzerine konularak, marka sahibi tarafından veya onun izni ile Türkiye'de piyasaya sunulmasından sonra, mallarla ilgili fiiller marka tescilinden doğan hakkın kapsamı dışında kalır.

Marka sahibinin, birinci fıkra hükmüne girmesine rağmen, malın piyasaya sunulmasından sonra, üçüncü kişiler tarafından değiştirilerek veya kötüleştirilerek ticari amaçlı kullanmalarını önleme yetkisi vardır.”

217 Topaloğlu, Mustafa, “Internette Fikri Haklar Sorunları” http://www.turkhukuksitesi.com ZT

Belgede Yayım sözleşmesi (sayfa 73-75)