• Sonuç bulunamadı

A. Kendilerine Yasal Danışman Atanan Kişiler

2. Yasal Danışmanlık

Yasal danışmanlık, kısıtlanması için gerekli şartları haiz olmayan buna karşılık, savurganlık, yaşlılık, deneyimsizlik, hastalık gibi hallerde belli başlı işlemler yönünden zarara uğramaması amacıyla, ilgili kişiyi koruyucu ve yol gösterici işlevleri olan bir kurumdur45. Yasal danışman ise, korunması bakımından fiil

42

Velidedeoğlu, s. 44; Saymen, s. 110; Ataay, s. 81; Oğuzoğlu, s. 273; Özsunay, s. 59; Dural,

s. 95; Dural / Öğüz, s. 80; Öztan, s. 92; Helvacı, s. 75; Ayan / Ayan, s. 35; Bilge Öztan, Medeni Hukuk’un Temel Kavramlar, 36. Baskı, Ankara 2012, s. 264; Kılıçoğlu, s. 155.

43

Velidedeoğlu, s. 46; Saymen, s. 107; Birsen, s. 113-114; Özsunay, s. 49; Feyzioğlu / Doğanay / Aybay, s. 79; Öztan, s. 108; Helvacı, s. 62; Ayan / Ayan, s. 31; Kılıçoğlu, s. 155.

44

Zevkliler, s. 91; Zevkliler / Acabey / Gökyayla, s. 281.

45

Alptekin Burak Boydak, Türk Hukukunda Yasal Danışmanlık Kurumu, İstanbul 2009, s. 4. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi).

143

ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen ergin bir kişiye, bazı iş ve işlemlerde görüşü alınmak üzere, vesayet makamınca atanan kişidir (TMK. m.429, 431)46.

Vesayet organlarının sayılmış olduğu Türk Medeni Kanununun 396. maddesinde yasal danışmalık kurumu belirtilmemiştir. Fakat öğretide tarafından yasal danışmanlık kurumunun niteliği gereği bir vesayet organı olduğu kabul edilmektedir47. Bu sebeple de, uygulamada diğer vesayet organları olan vasilik ve kayyımlıkla karıştırılmaktadır. Ancak, yasal danışmalık bir vesayet hukuku kurumu olmasına rağmen, ne vasilik ne de kayyımlık kurumumu ile öngörülmeyen tedbirleri öngörmektedir48.

Vesayet kurumu ile yasal danışmanlık kurumu arasındaki en önemli fark fiil ehliyetine tesiri bakımından kendini gösterir49. Vesayet altına alınan kişiler ya mahkeme karı ile kısıtlanmıştır ya da ayırt etme gücüne sahip değildir. Yani söz konusu kişiler fiil ehliyetine sahip değiller50. Bu karşılık yasal danışmanlık atanan kişi fiil ehliyetine sahiptir ve kişinin fiil ehliyetini sınırlı bir genellikte sınırlama getirilmiştir51. Yargıtay da vermiş olduğu bir kararlarda da yasal danışman atanan kişinin fiil ehliyetine sahip olduğu belirtilmiştir52.

46

Nevzat Koç, Türk Medenî Kanunundaki Düzenlemeler Işığında Vesayet Hukukuna Genel Bir Bakış, DEÜHFD 2005, C. 7, Özel Sayı, s. 106.

47

Akıntürk, s. 501; Öztan, Aile, s. 796; Öztan, Temel Kavramlar, s. 530; Koç, s. 102, 106; Kılıçoğlu, s. 334.

48

Bilge Öztan, Kanuni Müşavir ve Federal Mahkemenin Bu Konuya İlişkin Görüşü, AÜHF Dergisi 50. Yıl Armağanı (1925-1975), C. I, Ankara 1977, s. 300; Boydak, s. 11.

49

Öztan, Kanuni Müşavir, s. 300; Boydak, s. 11.

50

Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Türk Medeni Hukuku, C. II, Aile Hukuku, 3. Baskı, İstanbul 1956, s. 437.

51

Velidedeoğlu, Aile, s. 437; Dural / Öğüz / Gümüş, s. 436; Öztan, Kanuni Müşavir, s. 300;

Selahattin Sulhi Tekinay, Türk Aile Hukuku, 5. Baskı, İstanbul 1983, s. 666; Boydak, s. 11.

52

2. HD. 23.3.1994, E. 1994/2054, K. 1994/2859, “...Kendisine müşavir atanan kişi kural olarak ergin, sezgin (reşit-mümeyyiz) bulunan ve kısıtlı olmayan kimsedir. Bunların tam ehliyetlilerden farkı yoktur. Kişilik ve mal varlığına ilişkin işlemleri tek başlarına yapma yeteneğine sahiptirler. Ancak zihinsel gelişim, anlama, kavrama, deneyimzislik, irade yetersizliği gibi nedenlerin bulunmasına bağımlı olarak bu gibi kimselere yasal danışma (müşavir) atanmasını gerektirebilir...” (Kazancı Bilişim, İçtihat Bilgi Bankası); 2. DH. 26.4.1994, E. 1993/11520 K. 1993/5506, “...Gerek uygulamada, gerekse bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere, kendisine kanuni müşavir atanan kişi medeni hakları kullanma

144

Yasal danışman atanan kişinin, kişi varlığı haklarını yasal danışmanı rızası olmadan tek başına kullanabilmeleri onların ehliyetli olduklarının bir göstergesidir53. Mesela, vesayet mahkemesinin iznine ihtiyacı olmaksızın, tâbiiyetini veya ikametgâhını değiştirebilir; evlenme ehliyetini muhafaza eder; evlât edinebilir; evlâtlık olarak alınabilir. Bütün bunlar için, vesayet altına alınan kişinin durumundakinin aksine, vesayet mahkemelerinin iznine ihtiyaç yoktur54.

Vasi, vesayeti altındaki kişinin kanuni temsilcisidir (TMK. m. 448). Buna karşılık, yasal danışman, danışmalığı altında bulunan kişini kural temsil yetkisi yoktur55.

Vasinin, vesayeti altında bulunan kişinin şahsına bakım ve özen göstermekle yükümlüdür (TMK. m. 445/ I, 455/ II, 447/ I)56. Buna karşılık, yasal danışmanın

ehliyetine sahiptir. Özellikle, şahıs varlığı haklarını hiçbir kısıtlama sözkonusu olmaksızın tek başına kullanabilir. Ancak, mal varlığı haklarının kullanılmasında, iştirak (oy) müşavirliğinde (MK. 379/I) daha az, idare müşavirliğinde (MK. 379/I) daha çok olmak üzere bir takım kısıtlamalar getirilmiştir...” (Kazancı Bilişim, İçtihat Bilgi Bankası).

53

2. DH. 26.4.1994, E. 1993/11520 K. 1993/5506 (Kazancı Bilişim, İçtihat Bilgi Bankası).

54

Öztan, Kanuni Müşavir, s. 301; Boydak, s. 13.

55

Öztan, Kanuni Müşavir, s. 300; Dural / Öğüz / Gümüş, s. 437; Boydak, s. 12; 2. DH.

26.4.1994, E. 1993/11520 K. 1993/5506, “…Hemen belirtmek gerekir ki; iştirak müşaviri, vasi gibi kanuni temsilci değildir. Kendisine iştirak müşaviri tayin edilen kişi müşavirin izni ile tek başına dava açabileceği gibi müşavirle birlikte de dava açabilir veya açılan davaya müşavir sonradan icazet (olur) verebilir.

Her ne kadar idare müşaviri; müşaviri olduğu kişinin mal varlığına ilişkin işlemler bakımından onun kanuni temsilcisi durumunda olduğundan, bu nitelikteki davaları tek başına açabilir, o kişiye karşı açılmış davaları yine aynı şekilde takip edebilirse de iştirak müşaviri, müşaviri olduğu kişi adına onun iştiraki olmaksızın dava açamaz, onun aleyhine açılan davayı da tek başına yürütemez. İştirak müşavirliğinde birlikte dava açmaları, aksi halde müşavirin yazılı izin, kendisine müşavir tayin edilen kişinin ise temsil yetkisi vermesi zorunludur.

Somut olayda, tayin edilen kişinin iştirak müşaviri olduğu, Sulh Hukuk Mahkemesi kararlarının içeriğinden açıkça anlaşılmaktadır. Öte yandan, çekişmeli taşınmaz, müşavir tayin edilmeden önce davacı tarafından vekil aracılığıyla devir ve temlik edilmiş, bunun yanında kendisine müşavir tayin edilen kişi, müşavir temyize konu davayı açmasına muvafakat etmediğini bildirmiştir.” (Kazancı Bilişim, İçtihat Bilgi Bankası).

56

145

böyle bir yükümlülüğü olup olmadığı tartışmalıdır. Baskın görüş57 yasal danışmanın kişinin şahsına bakım ve özen gösterme yükümlülüğü olmadığı yönündedir. Türk Medeni Kanununun 429. maddesinden de anlaşıldığı gibi, yasal danışmanın görevi danışmanı olduğu kişinin ekonomik çıkarlarını korumaktır58. Fakat İsviçre Federal Mahkemesi baskın görüşün aksine olarak, yasal danışmanın atandığı işle ilgili olan hallerde ve sürekli nitelik taşıması kaydıyla danışman olduğu kişinin şahsına yönelik bakım ve özen tedbirler alabileceğini belirtmiştir59.

Yasal danışmalık ile arasında farkların belirtilmesi gereken diğer bir kurum da kayyımlıktır. Yasal danışmalık kurumuyla kayyımlık kurumu arasındaki en öneli fark vesayet kurumunda olduğu gibi her iki kurumun kişinin fiil ehliyetine tesrileri bakımından ortaya çıkmaktadır. Bu durum Türk Medeni Kanununun 458/ I. maddesinde açıkça belirtilmiştir. Maddeye göre, “Bir kimseye kayyım atanması onun fiil ehliyetini etkilemez. Yasal danışmanlığa ilişkin hükümler saklıdır.” Görüldüğü gibi, maddenin birinci cümlesinde kayyım tayininin kişinin fiil ehliyetine etki etmeyeceğini, ikinci cümlede ise “Yasal danışmanlığa ilişkin hükümlerin saklıdır” ibaresini kullanmak suretiyle her iki kurumun kişinin fiil ehliyetine tesirinin farklı olduğun ortaya koymuştur. Yani, kendisine kayyım atanan kişi, fiil ehliyetini koruduğu hâlde, kanunî müşavir atanan kişi, fiil ehliyeti sınırlama getirilmektedir60.

b. Yasal Danışman Atanması İçin Gerekli Şartlar ve Haller

Yasal danışman atanması için gerekli şarları açıkça belirtilmese de, Türk Medeni Kanununun 429/ I. maddesinden yasal danışman atanması için hangi şartların gerekli olduğu anlaşılmaktadır. Maddeye metnine göre, “Kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin

57

Velidedeoğlu, Aile s. 438; Bülent Köprülü / Selim Kaneti, Aile Hukuku, İstanbul 1986, s.

343; 58 Dural / Öğüz, s. 64. 59 Dural / Öğüz, s. 64; Dural / Öğüz / Gümüş, s. 435. 60

Velidedeoğlu, Aile s. 437-438; Tekinay, Aile, s. 665-666; Köprülü / Kaneti, s. 343-344; 1.

146

sınırlanması gerekli görülen ergin bir kişiye aşağıdaki işlerde görüşü alınmak üzere bir yasal danışman atanır”. Görüldüğü gibi, madde metninden yasal danışman atanması için kişinin reşit ve kısıtlı olmaması ve fiil ehliyetinin kısıtlanmasının gerekli olması şeklinde üç şartın var olmasını gerektiği anlaşılmaktadır61.

Madde metninin “ergin bir kişiye” ifadesinden “reşit olma” şartı, “Kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber” ifadesinden “kısıtlı olmama” şartı ve “korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen” ifadesinden ise “fiil ehliyetinin kısıtlanmasının gerekli olması” şartı çıkmaktadır. Sonuç olarak yasal danışman atanması için ikisi olumlu biri ise olumsuz üç şartın geçekleşmesi gerekir.

Türk Medeni Kanununda hangi hallerde yasal danışman atanacağı belirtilmemiştir. Fakat, öğretide var olana görüşe göre, vasi atanması için gerekli olan hallerin belirtildiği Türk Medeni Kanununun 405, 406, 408 maddeleri kıyasa yoluyla yasal danışman atanmasına da uygulanacaktır. Böylelikle, Türk Medeni Kanununun 405. maddesindekinde belirtilmiş olan “akıl hastalığı veya akıl zayıflığı”, 406. maddesinde belirtilmiş olan “savurganlık, alkol, uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşam tarzı, kötü yönetim” ve 408. maddesinde “ilgilinin kendi talebi” hallerinden birinin varlığı ve hacir gerektirecek düzeyde olmamaları halinde ilgili kişiye yasal danışman tayini yoluna gidilebilir62.

c. Yasal Danışmanlığın Türleri

Yasal danışmanlığın türleri Türk Medeni Kanununun 429. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre yasal danışmanlık oy danışmalığı ve yönetim danışmalığı şeklinde iki tür var. Ancak, uygulama ve öğretide tarafından hem oy danışmalığının hem de yönetim danışmalığının özellikleri taşıyan ve karma

61

Öztan, Kanuni Müşavir, s. 303-305; Boydak, s. 17-18.

62

Öztan, Kanuni Müşavir, s. 306; Boydak, s. 19. Türk Medeni Kanununun 405, 406, 408

maddelerinin yasal danışman tayini bakımından değerlendirilmesi için bkz., Öztan, Kanuni Müşavir, s. 306-309; Boydak, s. 20-29.

147

danışmalık olarak isimlendirilen üçüncü bir yasal danışmanlık türü de kabul edilmektedir63.

Oy danışmanlığı, Türk Medeni Kanununun 429/ I. maddesinde düzenlenmiştir. Kişiye, söz konusu madde dokuz bent halinde sayılmış olan işlemler bakımından görüşü alınmak üzere bir danışman atanmış ise, buna oy danışmalığı denilmektedir. Oy danışmanının görüş bildireceği işlemler şunlardır:

1. Dava açma ve sulh olma,

2. Taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir aynî hak kurulması,

3. Kıymetli evrakın alımı, satımı ve rehnedilmesi, 4. Olağan yönetim sınırları dışında kalan yapı işleri, 5. Ödünç verme ve alma,

6. Anaparayı alma, 7. Bağışlama,

8. Kambiyo taahhüdü altına girme, 9. Kefil olma.

Oy danışmanı atanan kişiler, Türk Medeni Kanununun 429/ I. maddesinde sayılmış olan işlemleri yapabilmeleri için danışmanın olurunu almış olmaları veya danışmanın yapılan işleme sonradan olur vermesini gerektirir64. Oy danışmanı, kanuni temsilciden farklı olarak işlemin yapılmasına katılamaz, kendisine danışman atanan kimse yerine geçerek veya onu temsilen bir işlem yapamaz65.

Yönetim danışmalığı, kendisine yasal danışman atanan kişinin malvarlığını yönetmek amacıyla atanmaktadır (TMK. m. 429/ II). Yani yönetim danışmanı,

63

Velidedeoğlu, Aile s. 435; Öztan, Aile, s. 801; Feyzi Necmeddin Feyzioğlu, Aile Hukuku

Dersleri, İstanbul 1971, s. 493; Köprülü / Kaneti, s. 345; Öztan, Temel Kavramlar, s. 530.

64

Feyzioğlu, Aile, s. 493; Köprülü / Kaneti, s. 345; Öztan, Aile, s. 797; Mehmet Ayan,

Kanuni Müşavir Atanan Kişinin Fiil Ehliyeti (Hukuk Genel Kurulunun Bir Kararı Işığında), DÜHFD 1985, S. 3, s. 426; Özuğur, s. 22. 2. HD. 23.3.1994, E. 1994/2054, K. 1994/2859 (Kazancı Bilişim, İçtihat Bilgi Bankası).

65

Köprülü / Kaneti, s. 345; Öztan, Aile, s. 797. 2. HD. 23.3.1994, E. 1994/2054, K. 1994/2859

(Kazancı Bilişim, İçtihat Bilgi Bankası); 2. HD. 26.4.1994, E. 1993/11520 K. 1993/5506 (Kazancı Bilişim, İçtihat Bilgi Bankası).

148

kişinin malvarlığını idare eder. Böylece kendisine danışman atanan kişi malvarlığının özünü etkileyecek işlemleri yapamaz. Malvarlığının özüne ilişkin işlemin hukuken geçerli olması, yönetim danışmanın bu işleme katılmış olmasıyla mümkündür. Yani kendisine yasal danışman atanmış kişi malvarlığı veya kişisel gelirleri üzerinde serbestçe tasarruf edebilir66. Çünkü malvarlığının veya kişisel gelirlerin tasarruf edilmesi malvarlığının özüne zarar vermemektedir ve malvarlığının iare edilmemesi ile ilgisi yoktur. Aynı şekilde kendisine yasal danışman atan kişi miras sözleşmesi de yapabilir. Bunun için yönetim danışmanın iznine gerek yoktur67.

Yönetim danışmalığı oy danışmalığının farklı olarak işlemlere temsilci olarak katılabilir. Yani yönetim danışmanı malvarlığına ilişkin işlemler bakımından onun kanuni temsilcisi durumundadır68.

Hem oy danışmalığı hem de yönetim danışmalığını yetkilerini bünyesinde toplayan danışmalık türüne karma danışmalık denilmektedir69. Yukarıda da belirtmiş olduğumuz gibi, söz konusu danışmanlık türü Türk Medeni Kanununda düzenlenmiş değildir. Ancak, kişiye hem oy danışmalığının hem de yönetim danışmalığının yetkilerini bir arada tanımak suretiyle bir danışman atanmasının Türk Medeni Kanununda engelleyecek her hangi bir hüküm bulunması sebebiyle hem öğreti70 hem de uygulama71 tarafından üçüncü bir danışmalık türü olarak karma danışmanlık kabul edilmektedir.

66

Velidedeoğlu, Aile s. 435; Öztan, Aile, s. 800; Köprülü / Kaneti, s. 345; Özuğur, s. 22.

67

Öztan, Kanuni Müşavir, s. 318.

68

Öztan, Aile, s. 800; Tekinay, Aile, s. 665; Ayan, Kanuni Müşavir, s. 426. 2. HD. 26.4.1994,

E. 1993/11520 K. 1993/5506 (Kazancı Bilişim, İçtihat Bilgi Bankası).

69

Akıntürk, s. 503-504; Feyzioğlu, Aile, s. 493; Köprülü / Kaneti, s. 345; Zevkliler / Acabey / Gökyayla, s. 1120; Öztan, Aile, s. 801; Dural / Öğüz / Gümüş, s. 436; Koç, s. 107; Öztan,

Temel Kavramlar, s. 530; Kılıçoğlu, s. 336-337.

70

Akıntürk, s. 503-504; Feyzioğlu, Aile, s. 493; Köprülü / Kaneti, s. 345; Zevkliler / Acabey / Gökyayla, s. 1120; Öztan, Aile, s. 801; Dural / Öğüz / Gümüş, s. 436; Koç, s. 107; Öztan,

Temel Kavramlar, s. 530; Kılıçoğlu, s. 336-337.

71

2. HD. 23.3.1994, E. 1994/2054, K. 1994/2859, “…Bir kimseye gerekiyorsa hem oyuna başvurulmak ve hem de yönetime katılmak üzere her iki danışmanlığın yetkilerini kullanabilmek üzere danışman atanabilir…” (Kazancı Bilişim, İçtihat Bilgi Bankası).

149 d.Yasal Danışman Atanmasında Usul

Türk Medeni Kanununda özel olarak yasal danışmanın atama usulü ve atamada görevli ve yetkili mahkeme belirtilmemiştir. Türk Medeni Kanununun 431/ I. maddesine esasen yasal danışmanın atamasında vasi atanma usulüne ilişkin kurallar uygulanacaktır. Yine aynı maddenin yollamasıyla yasal danışman atamada görevli ve yetkili mahkemenin yasal danışman atanan kişinin yerleşim yeri vesayet makamıdır72.

e. Yasal Danışmanlığın Sona Ermesi

Türk Medeni Kanununun 477/ III. maddesine esasen, yasal danışmanlık, vesayetin kaldırılmasına ilişkin hükümler uyarınca vesayet makamının kararıyla sona erer.

f. Yasal Danışmanın Sorumluluğu

Türk Medeni Kanununda yasal danışmanın sorunluluğuna ilişkin özel bir hüküm bulunmamaktadır. Buna karşılık, Türk Medeni Kanununun 466-469. maddeleri arasında vesayet organlarının sorumluğu düzenlenmiştir. Yukarıda da belirtmiş olduğumuz gibi, yasal danışmanlık kurumu bir vesayet organıdır. Dolaysıyla, söz konusu hükümler yasal danışmanlık kurumunda uygulanacaktır.

Türk Medeni Kanununun 466. maddesine esasen, vesayet organlarının yani yasal danışmanın sorumluğu görevini ifa ederken “iyi bir yönetimin gerektirdiği özeni” göstermemelerinden kaynaklanmaktadır.