• Sonuç bulunamadı

B. Olağanüstü Erginlik

1. Evlenme Yoluyla Kazanılan Erginlik

Türk Medeni Kanunu'nun 11/ II ve Azerbaycan Mülki Mecellesi’nin 28/ VI. maddesine esasen, kişi on sekiz yaşını tamamlamasa da evlenme ile ergin olur. Bir kişinin onsekiz yaşını tamamlamadan evlenebilmesi için diğer şartlar saklı kalmak kaydıyla, kanunda belirtilmiş olan evlenme yaşını tamamlaması gerekir. Bu sebepten, çalışmamızın bu kısmında ilk önce evlenme yaşı son olarak da evlilik sonucunda erginliğin kazanılması hali incelenecektir.

a. Evlenme Yaşı

Evlenme, niteliği gereği belli bir bedeni olgunluğa gerektirdiği gibi, aynı zamanda zihinsel ve ruhsal olgunluğu da gerektirir. Bu konuda birçok ülke, kendi özelliklerini göz önünde bulundurarak evlenme yaşları öngörmüştür180. Evlenme

178

Council of Europe, Lowering of the Age of Full Legal Capacity, Strasbourg 1973, s. 5 vd, Naklen Özsunay, s. 42 ve dn. 33.

179

Dural, s. 56; Dural / Öğüz, s. 49; Özsunay, s. 42; Ayan / Ayan, s. 25; Öztan, s. 66.

180

Feyzi Necmeddin Feyzioğlu, Aile Hukuku Dersleri, İstanbul 1971, s. 123; Mustafa Dural / Tufan Öğüz / Mustafa Alper Gümüş, Türk Özel Hukuku C. III, Aile Hukuku, 4. Baskı,

82

yaşı, öğreti tarafından olağan ve olağanüstü evlenme yaşı diye iki kısma ayrılarak incelenmektedir.

aa. Olağan Evlenme Yaşı

Türk Medeni Kanunu’nun 124/ I maddesine göre, “Erkek veya kadın onyedi yaşını doldurmadıkça evlenemez”. Yani Türkiye Hukukunda evlenme yaşı erkek ve kadın için 17 olarak belirlenmiştir. Azerbaycan da ise Aile Mecellesi’nin 10/ I. maddesine göre, “Azerbaycan Cumhuriyetinde evlilik (nikâh) yaşı, 18 yaş belirlenmiştir”. Görüldüğü gibi, Azerbaycan Hukuku da, Türkiye Hukukundan farklı olarak, evlilik yaşı hem erkek hem de kadına için 18 yaş belirlemiş. Böylelikle Azerbaycan Hukukunda evlilik yaşı ile erginlik yaşı aynı düzenlenmiş olmaktadır.

Evlilik yaşı, ülkeden ülkeye değişmektedir. Bazı ülkelerde Türkiye ve Azerbaycan Hukukunda olduğu gibi, erkek ve kadın için tek bir yaş belirlenmiştir. Bazılarında ise erkek ve kadın için farklı yaş belirlemişlerdir. Mesela, evlenme yaşı, Almanya Hukukunda, erkek ve kadın için 18; Fransa Hukukunda erkek için 18, kadın için 15; Danimarka Hukukunda erkek için 20, kadın için 18; İsveç Hukukunda erkek ve kadın için 18; Avusturya Hukukunda erkek için 21, kadın için 16; Yunanistan Hukukunda erkek için 18, kadın için 14; İtalya Hukukunda erkek için 16, kadın için 14181; Rusya Hukukunda erkek ve kadın için 18 yaş olarak belirlenmiştir.

Evlilik yaşının ülkede ülkeye değişmesi ve genellikle erginlik yaşından düşük tutulmasının çeşitli nedenlerin yanı sıra, kişinin fiziksel olgunlaşma şartları da önemli derecede rol oynamaktadır. Kanun koyucu, evlilik yaşını, erginlik yaşından düşük tutulmak suretiyle kişinin erginlik yaşını doldurmadan ortaya çıkan cinsel olgunluk ve içgüdülerine paralel bir düzenleme getirilmesi amaçlanmıştır182.

Ahlak ve sosyal kaygılarla hareket eden kanun koyucular, bu içgüdüsel fizyolojik ihtiyaçları, kişilere daha erken evlenme olanağı tanıyarak, cinsel

İstanbul 2011, s. 47; Bülent Köprülü/ Selim Kaneti, Aile Hukuku, İstanbul 1985-1986, s. 70; Bilge Öztan, Aile Hukuku, 5. Baskı, Ankara 2004, s. 104.

181

Turgut Akıntürk, Türk Medeni Hukuku C. II, Aile Hukuku, 6. Baskı, İstanbul 2002, s. 59.

182

Selahattin Sulhi Tekinay, Türk Aile Hukuku, 5. Baskı, İstanbul 1983, s. 74; Zevkliler /

83

sorunlarını evlilik içinde çözümlemesini ve evlilik dışı ilişkilerinin kötü sonuçları ile karşılaşmamasını, evlilik dışı çocuklarının sayısının artmasının önlenmesi, kişilere ekonomik yönden daha iyi olanaklar tanınması, moral ve ruh sağlığının korunması amaçlanmaktadır183.

Kuzeyde kalan ülkelerde iklim koşullarının bedensel ve özellikle cinsel olgunlaşmayı daha ireli yaşlara götürdüğü, buna karşılık sıcak iklim ülkelerinde bu tür olgunlaşmanın daha erken gerçekleştiği söylenmekte ve gözlenmektedir. Kuşkusuz bu neden, evlenme yaşının saptanmasında tek etken değildir. Bunun yanında, o, ülkenin sosyal, ekonomik ve geleneksel koşullarını birlikte değerlendirilmesi gerekir184. Mesela, eski 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi kabul edilirken, kaynak kanun olan İsviçre Medenin Kanunun 96. maddesinden185 farklı olarak, erkekler için onsekiz, kadınlar için onyedi yaş doldurması aramıştı. Bu durumun kanun koyucunun, yukarıda da belirdiğimiz gibi, Türkiye toplumunun sosyal, kültürel, ekonomik ve geleneksel ihtiyaçlarının karşılayabilmek çabasından kaynaklamaktaydı. Ancak, bu durum gerçeğe uymamış, İslam Hukukunda evlenme için buluğ çağına erişmeyi arayan esasına alışmış olan halkın ihtiyacına cevap vermemiştir. Bu sebepten de, 1938 yılında 3453 sayılı Kanun ile 88 maddenin metninde değişiklik yapıldı ve evlenme yaşı tekrar indirildi186. Söz konusu maddenin olağan evlenme yaşına ilişkin yeni metni şu şekildeydi, “Erkek on yedi, kadın on beş yaşını ikmal etmedikçe evlenemez”.

1 Ocak 2002’de yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu evlenme yaşı ile ilgili 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinden faklı hüküm getirdi. Yeni Medeni Kanunun, olağan evlilik yaşını düzenleyen 124 maddesinin metni şu şekildedir, “Erkek veya kadın onyedi yaşını doldurmadıkça evlenemez”. Görüldüğü gibi, yeni

183

Tekinay, Aile, s. 74; Zevkliler / Acabey / Gökyayla, s. 744; Akıntürk, s. 59.

184

Nalbantoğlu, , s. 15; Köprülü/ Kaneti, s. 70.

185

İsviçre Medeni Kanununun 96. maddesinde olağan evlilik yaşı, erkek için yirmi, kadın için onsekiz yaşının bitmiş olması koşulunu aramaktaydı. Ancak, 1995 yılında yapılan değişiklik ile, İsviçre’de olağan evlenme yaşı her iki cins için de onsekiz olarak belirlenmiştir (ZGB. Art. 94) .

186

84

medeni kanun eski medeni kanundan farklı olarak, kadının olağan evlenme yaşını yükselterek, erkek ve kadın ayrımı yapılmaksızın her iki cins içinde olağan evlendirme yaşını onyedi olarak belirlemiştir.

Bu durum Türk Medeni Kanununun 124. maddenin gerekçesinde şöyle açıklanmıştır: “Küçük yaştaki kızların evlendirilmesinin gerek biyolojik gerek psikolojik açıdan olumsuz etkiler gösterdiği günümüzde tartışmasız olarak kabul edilen bir gerçektir. Daha ortaöğretim çağında bulunan onbeş yaşındaki bir küçüğün evlenmesine izin vermemek gerekir. Ülkemizde Medeni Kanunun kabul edilmesinden bu yana bu konuda halkın bilinçlendiği ve eğitildiği göz önünde tutulmak suretiyle önemli bir kurum olan aile hayatının kurulmasında kadınlar için onbeş yaşının belirlenmesi yeterli görülmemiştir. Bu konuda bu kadar küçük yaşta evleneme yaşı itibariyle ayrım erkek ve kadın arasında yapılmasının da anlamlı olmadığı kabul edilmelidir. Bu sebeple evlenme yaşı erkek ve kadın için onyedi yaşın belirtilmesi olarak kabul edilmiştir”187.

Türkiye Hukukunda olduğu gibi Azerbaycan Hukukunda da evlenme yaşına ilişkin hüküm yapılan değişiklik sonucunda bu günkü halini almıştır. 28.12.1999 tarihli Azerbaycan Aile Mecellesinin evlenme yaşının düzenlenmiş olduğu 10/ I maddesinin ilk metninde erkek ve kadın için farklı yaş belirlemiştir. Söz konusu metin şu şekildeydi, “Azerbaycan Cumhuriyetinde evlilik (nikâh) yaşı, erkekler için 18 yaş, kadınlar için 17 yaş belirlenmiştir”. Ancak, Azerbaycan Aile Mecellesinin 10/ I maddesine 15.10.2011 tarihli ve 255-IVQD sayılı Kanunla yapıla değişiklik sonucunda kadının evlilik yaşı onyediden onsekize yükseltilmiş oldu. Bununla da Azerbaycan Hukukunda evlenme yaşı bakımından erkek ve kadın ayrımı kaldırılmış ve her iki cins için olağan evlenme yaşı onsekiz olarak düzenlenmiş oldu. Azerbaycan Aile Mecellesinin 10/ I. maddesinin yeni metni şu şekildedir: “Azerbaycan Cumhuriyetinde evlilik (nikâh) yaşı, 18 yaş belirlenmiştir”.

Hem Türkiye Hukukunda hem de Azerbaycan Hukukunda, evlenme için asgari bir yaş armasına karşılık, evlenme için azami bir yaş sınır belirlememiştir188.

187

Dural / Öğüz / Gümüş, s. 48.

188

85 bb. Olağanüstü Evlenme Yaşı

Türk Medeni Kanununun 124/ II. maddesine göre, “Ancak, hâkim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple onaltı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir”. Azerbaycan da ise Aile Mecellesinin 10/ II maddesine göre, “Özürlü sebepler oldukta, evlenmek isteyen ve evlilik yaşını tamamlamış kişilerin yerleşim yerinin valiliği tarafından onların ricaları ile evlenme yaşını 1 yıldan fazla olmayacak şekilde azaltılmasına izin verebilir”. İşte Kanunda belirtilen bu istisnai evlenme yaşına, olağanüstü evlenme yaşı denir.

Eski 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi kabul edildiği zaman olağan üstü evlenme yaşı düzenleyen 88/ II maddesinde, erkek için onbeş, kadın için ondört yaşını doldurmuş olması aramaktaydı. 1938 yılında 3453 sayılı Kanun ile 88 maddenin metninde değişiklik yapıldı ve olağan üstü evlenme yaşı, erkek ve kadın için onbeş yaş olarak belirlendi189. 1 Ocak 2002 tarihli ve 4721 sayılı yeni Türk Medeni Kanunu evlenme yaşı ile ilgili 743 sayılı eski Türk Kanunu Medenisinden faklı hüküm getirdi. Yeni Medeni Kanununa göre, erkek ve kadın onaltı yaşını doldurdukta evlenmelerin izin verilebilir.

Türk Medeni Kanununun 124/ II. ve Azerbaycan Aile Mecellesinin 10/ II. maddesine kişilerin erkek evlenmeleri için bazı şartların bulunması gerekir.

aaa. Kanunda Belirtilmiş Yaşı Doldurmuş Olmak

Türkiye Hukukuna göre erkek ve kadın onaltı, Azerbaycan Hukukuna göre ise erkek ve kadın onyedi yaşı doldurmadıkça, ne kadar önemli bir sebep bulunursa bulunsun evlenmelerine izin verilmez. Evlenmeye izin isteme kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu için, kişi, sınırlı ehliyetsiz de olsa, mahkemeye tek başına başvurabilir. Bunun için, kanuni temsilcinin rızasına gerek yoktur190.

189

Dural / Öğüz / Gümüş, s. 48; Akıntürk, s. 60; Hatemi, s. 32.

190

86

bbb. Olağanüstü Bir Durumun ve Pek Önemli Bir Nedenin Bulunması Ne Türkiye Hukukunda ne de Azerbaycan Hukukunda hangi hallerde erken evliliğe izin verileceği düzenlenmemiştir. Bu sebepten de Kanunda belirtilen olağanüstü halin bulunup bulunmadığını hâkimin takdir edecektir191. Öğretide ve uygulamada, genellikle kadının evlilik dışı gebe kalması ve ya çocuk doğurması, nişanlılardan birinin ölüm tehlikesi içinde olması, kadının ana ve babasını kaybetmiş olması, kızın kaçırılmış ve ırzına geçilmiş olması, karı koca gibi yaşama, seksüel nevrasteni ve kızın daha erken yaşta evlenmeyi kabul eden bir ülkeye gelin gitmesi erken evlilik sebebi olarak gösterilmektedir192. Fakat söz konusu sebeplerin her zaman mutlaka önemli sebep sayılması zorunlu değildir. Hâkimin takdirine bağlıdır. Mesela, kadının gebe kalmış olması halinde bile hâkim, küçük yaşta yapılacak evliliğin mahzurlu olduğunu görürse, izin vermeye bilir193.

ccc. Karardan Önce Mümkünse Kanuni Temsilcinin Dinlenmesi

Türk Medeni Kanununun 124/ II. göre, hakin olanak varsa kanuni temsilciyi dinleyecektir. Azerbaycan Hukukunda erken evlilik için böyle bir şart yoktur.

Eski Türk Kanuni Medenisinin 88. maddesinde hâkimin evlenmeye izin vermeden önce kanuni temsilcinin dinlenmesini şart olarak arıyordu. Yeni Türk Medeni Kanununun 124/ II. maddesinde kanuni temsilcinin dinlenmesi, evlenmeye

191

Öztan, Aile, s. 106; Feyzioğlu, s. 126; Hüseyin Hatemi / Burcu Kalkan Oğuztürk, Aile Hukuku, 2. Baskı, İstanbul 2013, s. 38.

192

Dural / Öğüz / Gümüş, s. 49; A. Sami Gönensay, Medeni Hukuk, C. II, Aile Hukuku, Kısım I, İstanbul 1937, s. 18-19; Tekinay, Aile, s. 77; Akıntürk, s. 62; Zevkliler / Acabey /

Gökyayla, s. 745; Feyzioğlu, s. 125; Köprülü/ Kaneti, s. 70; Mustafa Dural / Kemal Oğuzman, Aile Hukuku, 2. Baskı, İstanbul 1998, s. 62; Öztan, Aile, s. 107; Etibar Orucov,

Ailə Qanunvericiliyi və Onun Tədbiqi, Bakı 2004, s. 8; Məhəbbət Dəmirçiyeva, Azərbaycan Respublikasının Ailə Hüququ, 2. Nəşir, Bakı 2008, s. 136; M.S. Kameneskaya, Semeynoe Pravo Rossii, Maskva 2007, s. 105; P.V. Kraşeninnikov, Semeynoe Pravo, Maskva 2008, s. 45. YİBK, 7.6.1935, E. 1935/103, K. 1935/15 (Kazancı Bilişim, İçtihat Bilgi Bankası); 2.HD. 1.12.1986, E. 1986/10310, K. 1986/10529 (Kazancı Bilişim, İçtihat Bilgi Bankası).

193

Dural / Öğüz / Gümüş, s. 49; Dural / Oğuzman, s. 63. 2. HD. 28.12.1987, E. 1986/11288, K. 1987/10889 “Hangi olağanüstü sebep mevcut olursa olsun 14 yaşını bitirmeyen kızın evlenmesine izin verilemez.” (Kazancı Bilişim, İçtihat Bilgi Bankası).

87

izin için ön şart olmaktan çıkartılmıştır. Bu durum maddenin gerekçesinde şöyle açıklanmaktadır: “Yürürlükteki maddenin ikinci fıkrasında yer alan “Karardan önce, ana, baba veya vasinin dinlenmesi şarttır.” hükmü bu kişilerin bulunmaması, nerde oldukları gibi hallerde erken evlenmeye izin verilmesini engellemektedir. Bu nedenle bu kişilerin dinlenmesi madde “mutlak bir zorunluluk” olmaktan çıkarılmış, “olanak buldukça” dinlenmesi yönünde çözüm getirilmiştir”194.

Yeni Hükme göre, hâkim, olanak bulundukça ana baba ve vasi dinleyecek, fakat rızasını aramayacak, kararı kendisi verecek195.

ddd. İzini Verecek Olan Organ

Türk Medeni Kanununun 124/ II. maddesinde “hâkim” kelimesinin kullanmasından anlaşılıyor ki, erken evlilik izini verecek olan makam mahkemelerdir. Evlenmeye izin vermeye yetkili olan mahkeme, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un dördüncü maddesinin ikinci fıkrasın göre, talepte bulunan kişinin yerleşim yeri Aile Mahkemesidir.

Azerbaycan Hukukunda Türkiye Hukukundan farklı olarak erken evlenmeye izin verecek makam, yerleşim yerinin valiliğidir (AAM. m. 10/ I).

b. Erginliğin Kazanılması

Türkiye Hukukunda evlilik yaşı, erginlik yaşının altındadır. Buna karşılık, Azerbaycan Hukukunda hem kadının evlik yaşı hem de erkeğin evlilik yaşı erginlik yaşıyla aynıdır. Fakat her iki ülke hukukunda bazı sebeplerden dolayı evlilik yaşının bir yıl azaltılabileceği düzenlenmiştir; bu durum istisnai bir hal olsa da, bu sayede Azerbaycan Hukukunda erkek ve kadın onsekiz yaşını doldurmadan evlenmek yetkisi kazanmaktadır.

Kanun evlenen kimselere bir takım ağır vazifeler ve borçlar yüklediğinden, bunların ifasını temin etmek düşüncesiyle, evlenen küçüğe ergin kılmak mecburiyetinde kalmıştır. Zira evlenen kimse ergin hesap edilmese idi, fiil ehliyetine

194

Dural / Öğüz / Gümüş, s. 50.

195

88

sahip olmayacak ve bundan dolayı kanunun emrettiği vazifeleri ifa edemeyecektir. Bu hal ise evlilik birliği ile bağdaşmamaktadır. Yani kendi evi ve ailesi olan kimselerin, sırf yaş sebebiyle velayet ya da vesayet altında olmalarının, durumları ile bağdaşmamasıdır. Bundan başka, kanun evlenme gibi çok önemli, bir hukuki işlemi yapması hususunda küçüğe izin verdikten sonra, artık diğer işlemleri yapmasına müsaade etmemesi mantıksızlık olurdu196. Bu sebepten kanun koyucu evlenen kişini ergin kılmaktadır.

Türk Medeni Kanununun 11/ II maddesine göre: “Evlenme kişiyi ergin kılar”. Azerbaycan Mülki Mecellesinin 28/ VI maddesine göre: “Kanunla onsekiz yaşına doldurana kadar evlenmeye izin verildiği halde, onsekiz yaşını doldurmamış gerçek kişi, evlendiği andan tam olarak fiil ehliyetini kazanır”. Bu hükümlere göre, evlenme yaşını dolduran erkek ve kadın evlenmek suretiyle, onsekiz yaşını doldurmamış olmasına rağmen kanun gereği (ispo iure) ergin olur.

Azerbaycan Mülki Mecellesinin 28/ VI. maddenin metninde Türk Medeni Kanununun 11/ II. maddeden farklı olarak evlenen kişinin fiil ehliyetini kazanacağı belirtilmiştir. Bu ifade tarzı yanlıştır. Çünkü kişinin fiil ehliyetini kazanması için ergin olması (AMM. m. 28), ayırt etme günce sahip olması (AMM. m. 28/ VIII, 342, 346, 1105 ve 1107) ve kısıtlı olmaması (AMM. m. 32) gerekir. Anlaşıldığı gibi bir kesin fiil ehliyetine sahip olması için bu üç şartı sahip olmaları gerekir, yoksa kişinin evlik yapmış olması değildir.

Azerbaycan Mülki Mecellesinin 28/ VI. maddesinin ifadesini kabul etmiş olursak sürekli olarak ayırt etme gücüne sahip olmayan kişinin evlilik sonucunda fiil ehliyetini kazanacaktır. Bu durum ise Azerbaycan Mülki Mecellesinin diğer hükümleri ile çelişmektedir. Çünkü fiil ehliyetinin en önemli şartı ayırt etme gücüdür. Ayırt etme gücü olmayan kişiler kendi hareketlerinin sonuçları anlayamazlar ve hareketlerini kontrol edemezler. Ayırt etme gücüne sahip olmayan kişi ise, tam olarak fiil ehliyetinden mahrumdur. Kişinin ayırt etme gücüne sahip olabilmesi için ayırt etme gücünü ardadan kaldıran hallerin ortadan kalkmış olması gerekir.

196

89

Kişinin evlenmiş olması yalnız onu ergin kılar, yoksa fiil ehliyetinin kazanılmasına sebep olmaz. Erginliği evlenmeyle kazan kişi fiil ehliyetinin diğer şartlarına da sahipse fiil ehliyetini kazanmış olur. Çünkü erinlik, genellikle kişinin belli bir yaşta tüm fiil ve işlemlerinin, sonuçlarını ve oluşturduğu sorumluluğu gereği gibi değerlendirebilecek bir olgunluğa eriştiği konusunda kanuni bir varsayımdır. Ayırt etme gücü gibi, kişilerin genellikle biyolojik ve psikolojik özelliklerine dayanan bir yetenek değil kanunda her kes için objektif olarak tespit edilen belli bir olgunluk noktasıdır197. Bu sebepten de erginlik yaşının tespiti, her toplumun ırk yapısına, sosyal ve coğrafi ortamına göre ülkeden ülkeye değişir198.

İşte kanun koyucu evli kişilerin yapay olarak belirlenmiş olan bir yaş sınırına göre, ergin olmamalarını, dolaysıyla da fiil ehliyetine sahip olmamalarını istememiş. Bu sebepten de evli kişilerin ergin olacaklarını diğerler şartları sağlamaları koşuluyla da fiil ehliyetlerini kazanacaklarını belirtmiştir. Kişin evlenmesi halinde fiil ehliyetini değil de ergin sayılacağı ilgili kanunun maddesinden de açıkça belli olmaktadır. Söz konusu madde metnine göre, “Onsekiz yaşına doldurana kadar evlenmeye kanunla izin verildiği halde, onsekiz yaşını doldurmamış gerçek kişi, evlendiği andan tam olarak fiil ehliyetini kazanır.” Görüldüğü gibi maddede açıkça yetkinlik yani erginlik yaşını doldurmamış kişilerin evlenmesine vurgu yapmıştır. Yani bu maddeden anlaşılması gereken kişinin evlenmesi halinde ergen olacağıdır. Bu sebepten de, madde metninde “kişi, evlendiği andan tam olarak fiil ehliyetini kazanır” ifadesi, “kişi, evlendiği andan yetkinlik yaşını doldurmuş sayılır199

197

Köprülü, s. 208.

198

Özsunay, s. 41; Zevkliler / Acabey / Gökyayla, s. 254.

199

“Ergin olur” yerine “yetkinlik yaşını doldurmuş sayılır” ifadesini kullanmamızın sebebi yukarıda da belirttiğimiz gibi Azerbaycan Hukukunda Türkiye Hukukunda olduğu gibi genel bir erginlik kavramı yoktur. Mevzuatta yaş erginliğini belirtmek için “yetkinlik yaşı” ifadesi kullanılmaktadır. Bunun yanında mevzuatta belirtilmese de mahkeme kararlarında ve günlük hayata erginliği ifade etmek için “haddi buluğa çatma” ifadesi de kullanılmaktadır. “Haddi buluğa çatama” ifadesinin asıl anlamı kişinin cinsi olgunluk anını belirtmektedir. Buna karşılık Azerbaycan Mülki Mecellesinde düzenlenmiş olan erginlik ile kişinin cinsel olgunluk anı aynı değildir. Azerbaycan Mülki Mecellesinde düzenlenmiş olan ergin, kişinin hem fizyolojik açıdan hem de psikolojik olgunluk anını kapsamaktadır. Bu sebepten de erginliği belirtmesi açısından “haddi buluğa çatama” ifadesi uygun olmadığından ve yetkinlik yaşı ifadesinin

90

ifadesi ile değiştirilmelidir. Bu zaman söz konusu madde şu şekilde olacaktır: “Onsekiz yaşına doldurana kadar evlenmeye kanunla izin verildiği halde, onsekiz yaşını doldurmamış gerçek kişi, evlendiği andan yetkinlik yaşını doldurmuş sayılır”.

Evlilikle erginlik kazanan kişinin, onsekiz yaşın tamamlanmasından önce evlilik sona ermesi ve hükümsüzlüğü halinde durumu ne olacak? Acaba kazanılmış erginlik kaybedilecek mi? Yoksa bir kez kazanılmış erginlik, artık yitirilmez mi?

Bu konuda Türkiye Hukukunda her hangi bir hüküm bulunmamaktadır. Fakat Türkiye’de öğreti evlenmenin boşanma, ölüm ya da gaiplik ile sona ermesi kazanılan erginliği etkilemeyeceğini belirtmektedirler200. Yani erginlik, evlenmenin bu sebeplerin biri ile sona ermesi halinde dahi devam eder. Bu karşılık, evliğin hükümsüzlüğü yani butlan hali tartışmalıdır. Bu konuyla ilgili öğretide farklı fikirler ireli sürülmüştür. Bu fikirleri incelediğimiz zaman, bu konuyla ilgili iki çeşit görüş olduğu görülmektedir. Birinci görüş201 evlikle kazanılan erginliğin butlan kararından sonra da devam edeceği, diğer görüş ise devam etmeyeceği yönündedir202.

Erginliğin butlan kararından sona devam edeceği görüşü: Bu görüşün taraftarları iki kısma ayrılmaktadırlar. Bir kısmı203, evlenme ile kazanılan erginliğin butlan kararında sonra hiçbir istisnasız mutlak olarak devem edeceği, diğer kısmı ise

mevzuatta belirtilmiş olması nedeniyle olağanüstü erginliği ifade etmek için “yetkinlik yaşını doldurmuş sayılma” ifadesinin kullanılmasını daha amaca uygun olduğu kanaatindeyiz.

200

Egger, s. 170; Ataay, s. 70; Saymen, s. 100; Özsunay, s. 44; Dural / Öğüz, s. 50; Akipek /

Akıntürk / Ateş Karaman, s. 297; Öztan, s. 67; Zevkliler / Acabey / Gökyayla, s. 258; Arpacı, s. 27; Hatemi, Gerçek Kişiler, s. 35; Ayan / Ayan, s. 26; Helvacı, s. 51.

201

Eugen Bucher, Berner Kommentar, Kommentar zum schweizerischen Privatrecht, Schweizerisches Zivilgesetzbuch, Das Personenrecht, 2. Abteilung Die natürliche Personen, Erster Teilband Kommentar zu Art. 11-26 ZGB. Bern 1976, Art. 14 N 63, (Naklen Dural /

Öğüz / Gümüş, s. 96-97 ve dn. 176; Arpacı, s. 27); Akipek / Akıntürk / Ateş Karaman, s.

297; Öztan, s. 67; Köprülü, s. 211-212; Hatemi, Gerçek Kişiler, s. 35; Helvacı, s. 51.

202

Şakir Berki, Türk Medeni Kanununda Rüşd, AÜHFD 1965-66 C. 22-23 S. 1-4, s. 251-252;

Zevkliler / Acabey / Gökyayla, s. 259; Ataay, s. 70; Özsunay, s. 44; Velidedeoğlu, s. 39; Saymen, s. 100; Dural / Öğüz, s. 51; Ayan / Ayan, s. 26.

203

Bucher, Art. 14 N 63, (Naklen Dural / Öğüz / Gümüş, s. 96-97 ve dn. 176; Arpacı, s. 27);

91

butlan karından sonra kural olarak erginlik devam edeceği; ancak bazı istisnai hallerde devam etmeyeceği belirtmektedirler204.

Erginliğin butlan karından sonra bazı istisnai olmakla devam edeceğini savunan yazarların bazıları, butlan kararın, küçüğün, kanuni temsilcisinin izni alınmaksızın evlenmesi dolayısı ile verilmiş ise, kişi evlenmeyle kazandığı erginliği kaybedileceğini205; bazıları ise, akıl hastalığı ve ayırt etmem gücüne sahip olmadan doğan butlan hallerinde, ya da evliğin hile, hata veya tehditle yapılmış olması halinde evlenme ile kazanılan erginliğin kaybedileceği; diğer hallerde ise korunacağını belirtmektedirler206.

Erginliğin butlan kararından sona devam etmeyeceği görüşü: Bu görüşün taraftarları da iki kısma ayrılmaktadırlar. Bir kısmı evlilik ile kazanılan erginliğin butlan kararından son hiçbir istisnasız mutlak olarak kaybedileceğini207, diğer kısmı