• Sonuç bulunamadı

2 ULUSLARARASI MUHASEBE STANDARDI–16: MADDİ DURAN VARLIKLAR VE AMORTİSMAN

3. ULUSLARARASI MUHASEBE STANDARDI–38: MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLAR VE İTFA

3.4. MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLARDA DEĞERLEME

3.4.5. Yararlı ömür

Yararlı ömür ya amorti edilebilir varlığın işletme tarafından kullanılması beklenen dönemdir ya da işletme tarafından varlıktan elde edilmesi beklenen üretim birimi veya benzeri birim sayısıdır.

Türkiye Muhasebe Standartları, varlığın yararlı ömrünün tespitini ve itfa edilmesi gereken maliyet bedelini ortaya çıkaran yöntem seçimini işletmeye bırakmıştır. İşletme standartta açıklanan çeşitli yöntemlere veya kendisine özel yöntemlere göre yararlı ömrü tespit edebilmektedir. Bu aşamada önemli olan tespitin kabul edilebilir, mantıklı bir şekilde yapılmasıdır. Ayrıca ilerleyen yıllarda ortaya çıkacak bir takım değişikliklere göre yararlı ömrün veya itfa yönteminin değiştirilmesine izin vermiş ve kanıtlanabilir olması şartıyla bu konuda da tüm inisiyatifi işletmeye bırakmıştır.

Amorti edilebilir bir varlığın veya amorti edilebilir bir grup benzer varlığın yararlı ömrünün öngörülmesi gerçekte benzer tip varlıklardan edinilen deneylere dayalı bir karar verme meselesidir. Yeni bir teknoloji kullanan veya yeni bir mamulün üretiminde veya bir hizmetin sunulmasında kullanılan ve başvurulabilecek deneylerin az olduğu varlıklarda yararlı ömrün öngörülebilmesi oldukça zordur, fakat gereklidir (Sönmez, 2006: 51).

Maddi olmayan duran varlıklar, belirli yararlı ömür ile belirsiz yararlı ömre sahip varlıklar olarak ayrıma tabi tutulurlar (Busacca ve Maccarrone, 2007: 315). TMS–38 paragraf 88’de de açıklandığı gibi; işletme, bir maddi olmayan duran varlığın yararlı ömrünün belirli mi yoksa belirsiz mi olduğunu ve eğer belirli ise, bunun süresini veya kendisini oluşturan ürün veya benzeri birimlerin sayısını değerlendirir.

Yararlı ömrü belirsiz olarak nitelendirilen maddi olmayan duran varlıkların genel özellikleri şöyle ifade edilebilir:

 Ne kadar süre nakit akışı sağlayacağına dair bir sınır yoktur.  İtfa edilmezler.

 Her raporlama döneminde yararlı ömrünü tekrar değerlendirmek gerekmektedir.

Yararlı ömrü belirli olan maddi olmayan duran varlıklar ise aşağıdaki özelliklere sahip olmaktadır:

 Sözleşme süresi veya yasal hakların geçerlilik süresi bellidir.  Varlığın kullanılacağı süreye göre itfa edilebilirler.

Sözleşmenin yenileme süresi varsa ve bu yenileme önemli maliyetler getirmeyecekse ve yasal hakların yenilenmesini gerektirmeyecekse itfa süresi uzatılabilirler.

Varlığın işletmeye net nakit girişi sağlaması ile ilgili beklenilen süre için öngörülebilir bir sınır olmaması durumunda, işletme, maddi olmayan duran varlığı belirsiz yararlı ömre sahip olarak değerlendirir. Dolayısıyla da, bir maddi olmayan duran varlığın muhasebeleştirilmesinde yararlı ömrü dikkate alınarak belirli bir yararlı ömre sahip bir maddi olmayan duran varlık itfaya tabi tutulurken, belirsiz yararlı ömürlü bir maddi olmayan duran varlık itfaya tabi olmamaktadır. Belirsiz yararlı ömürden belirli yararlı ömre geçen maddi olmayan duran varlıklar muhasebe tahmininde değişiklik olarak kabul edilmekte ve " TMS–8 Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve Hatalar" Standardı çerçevesinde muhasebe tahminlerinde meydana gelen bir değişiklik olarak muhasebeleştirilmektedir (TMS–38 paragraf 109).

Maddi olmayan duran varlıkların yararlı ömrünün belirlenmesinde, dikkate alınan unsurlar standartta aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır (TMS–38, paragraf 90):

 Varlığın işletme tarafından beklenilen kullanım süresi ve başka bir yönetim ekibi tarafından etkin olarak kullanılıp kullanılamayacağı;

 Varlığa özgü ürün yaşam süresi ve aynı şekilde kullanılan benzer varlıklara ilişkin yararlı ömür tahminlerine ilişkin kamuoyu bilgisi;

 Teknik, teknolojik, ticari veya diğer kullanımdan kaldırılma nedenleri;  Varlığın içinde bulunduğu sektörün istikrarı ve varlıktan sağlanan ürün veya

 Varlıktan beklenilen gelecekteki ekonomik yararları sağlamak için gerekli bakım harcamalarının düzeyi ile işletmenin bu düzeye ulaşma kapasite ve niyeti;  Varlık üzerindeki kontrol süresi ve varlığın kullanımı ile ilgili, buna ilişkin

kiralamaların bitiş tarihi gibi, yasal ve benzeri sınırlamalar;

 Varlığın yararlı ömrünün, işletmenin sahip olduğu diğer varlıkların yararlı ömürlerine bağımlı olup olmadığı.

Maddi olmayan duran varlıkların yararlı ömrü belirsiz olabileceğinden söz edilirken bunun asla sonsuzluk olarak algılanmaması da vurgulanmaktadır ( Stolowy, Haller ve Klockhaus 2001: 159). Maddi olmayan duran varlığın yararlı ömrü ile ilgili belirsizlik olması durumunda maddi olmayan duran varlığın yararlı ömrünün tahmininde ihtiyatlılık ilkesinin uygulanmasının gerekliliği standardın 93. paragrafında ifade edilmektedir.

Birçok maddi olmayan duran varlık teknolojik açıdan eskime tehdidi altında olduğundan yararlı ömürleri kısa olabilmektedir. Bilgisayar yazılımları buna örnek olarak verilebilir (TMS–38, paragraf 92). Bir yazılım programı alındığında bir başkasına satılmaz veya devredilmezse bile bir süre sonra değersiz hale gelecektir. Yine de maddi olmayan duran varlıktır (Kutukız, 2006: 339).

Amortismana tabi varlıkların veya varlık gruplarının yararlı ömürleri dönemsel olarak gözden geçirilir ve beklentiler önceki tahminlere göre önemli farklılıklar gösteriyorsa, cari ve gelecek dönemler için amortisman oranlarında düzeltmeler yapılır. Değişikliğin yer aldığı muhasebe döneminde değişikliğin etkisi açıklanır (Sönmez, 2006: 52). Sözleşmeden doğan haklardan veya diğer yasal haklardan kaynaklanan bir maddi olmayan duran varlığın yararlı ömrü, sözleşmeden doğan hakların veya diğer yasal hakların geçerlilik süresini aşmaz; ancak işletmenin varlığı kullanmayı beklediği süreye bağlı olarak daha kısa olabilir (TMS–38, paragraf 94).

Bir maddi olmayan duran varlığın yararlı ömrü, hem ekonomik hem de yasal etkenlerden etkilenebilir (TMS–38 paragraf 95).

TMS–36’ya göre; bir maddi olmayan duran varlığın yararlı belirli olarak tekrar değerlendirilmesi, ilgili varlığın değer düşüklüğüne uğrayabileceğinin bir göstergesidir. İşletme, söz konusu varlığı, TMS–36’ya göre belirlenen geri kazanılabilir tutarını defter değeri ile karşılaştırmak suretiyle değer düşüklüğü açısından test ederek ilgili varlığın defter değerinin geri kazanılabilir tutarını aşan