• Sonuç bulunamadı

YALAN SÖYLÜYORSA

Bazı araştırmalara göre, birinin yalan söyleyip söylemediğini aşağıdaki ipuçlarıyla anlayabilirsiniz:

- Yalan söyleyen kişi göz temasından kaçınır, göz göze gelmemek için elinden geleni yapar.

- Yalan söyleyen ya da bir gerçeği saklayan kişi, ellerini ve kollarını daha az kullanır.

- Kendisine soru sorulduğunda kişinin elleri sımsıkı kapanıyorsa ya da avuçları aşağı dönükse bu, yalanın ya da kandırmanın sinyalidir.

- Ellerini yüzüne ya da boynuna doğru götürüyor olabilir ama bedeniyle teması sadece bu kısımlarla sınırlı kalır.

- Verdiği cevap nedeniyle içinin rahat olduğunu göstermeye çalışan kişi, belli belirsiz kaçamak bir şekilde omzunu silker.

- Kişinin el kol hareketleri ile söylediği sözler arasında zamanlama hatası vardır. Baş hareketleri mekaniktir.

- Şaşırmış, korkmuş ya da mutluymuş rolü yapıyorsa, yüzünde beliren ifade, ağız bölgesiyle sınırlı kalacaktır.

- Yalan söyleyen kişi ayakta dururken ya da otururken, konuşma sırasında sırtını dik tutmaz.

- Muhtemelen, kendisini itham eden insandan uzaklaşma isteğiyle bakışlarını kapıya doğru çevirir.

- Konuştuğu insanla ya çok az fiziksel temas kurar ya da hiç kurmaz.

- İşaret parmağını ikna etmek istediği kişiye yöneltmez.

- Kendisini itham eden kişiyle arasına bir takım nesneler koyar.

- Bilinçaltından sızan gerçek duygular, düşünceler ve niyetler, dil sürçmesi şeklinde ortaya çıkar.

- Karşısındaki kişi anlattığı hikayeye inanana kadar, fazladan bilgi vermeye devam eder.

- Sorulara asla doğrudan cevap vermez, dolaylı olarak ima eder.

- Yalan söyleyen kişi, ben, biz ve bizim gibi zamirleri ya çok az kullanır ya da hiç kullanmaz.

- Kullandığı kelimeler açık ve net olmayabilir.

- Sorulan soruya oranla aşırı bir tepki gösterir.

139

- Yalan söyleyen kişi, bütün sorularınıza cevap verebilir ama kendisi size soru sormaz.

- David J. Liberman’ın araştırmasına göre, yalan söyleyen kişi, konu değiştirildiğinde rahatlar ve gerginliği azalır. Yalancıları tanımanın diğer yolları da şöyledir:

- Haksız yere suçlandığına sinirlenmez.

- Gerçeği söylemek gerekirse, dürüst olmak gerekirse ve neden yalan söyleyeyim ki gibi cümleler kullanır.

- Soruyu önceden düşünmüş ve cevabı hazırlamıştır.

- Sorunuzu tekrar etmenizi ister ya da soruya soruyla karşılık verir.

- Konuşmasına, “yanlış anlamanı istemem ama”

gibi bir cümleyle başlar.

- İlginizi dağıtmak için şaka yapar ya da dalga geçer.

- Daha ayrıntılı açıklama gerektiren konuları, sıradan bir şeymiş gibi aktarır.

- Hikayesi o kadar inanılmazdır ki sırf bu yüzden inanırsınız.

Bir Hikâye: Papa ve Moiz

Birkaç yüzyıl önce, Papa bütün Yahudilerin Roma'yı terk etmeleri gerektiğine karar verir. Doğal olarak, Yahudi toplumundan bu karara büyük bir tepki

gelir. Bunun üzerine, Papa ile Yahudi toplumunun önde gelenlerinden birinin karşılıklı dini bir müzakere yapmaları önerilir. Yahudiler, kazanırlarsa orada kalacaklar; kaybederlerse de gideceklerdir. Yahudiler, çaresizce kabul eder ve temsilci olarak Moiz'i seçerler.

Ancak Moiz'in Papa ile aynı dili konuşamaması nedeniyle, müzakerede konuşmak yerine sadece işaret dilinin kullanılması kararlaştırılır.

Müzakere günü geldiğinde, iki taraf karşılıklı olarak yerlerini alırlar ve bir süre bakıştıktan sonra, Papa elini kaldırarak 3 parmağını gösterir. Buna karşılık Moiz, tek parmağını kaldırır.

Papa, parmaklarını sallayarak başının etrafında çevirir. Moiz ise parmağıyla yeri işaret ederek, oturduğu yeri gösterir.

Papa, yanındaki çantadan bir parça ekmek ve şarap çıkartınca, Moiz de bir elma çıkartır. Bunun üzerine Papa, ayağa kalkarak "Ben pes ediyorum, Yahudiler kalabilirler" der.

Müzakere sonunda, Papa'nın etrafına toplanan kardinaller Papa'ya ne olduğunu sorduklarında, Papa;

Ben önce 3 parmağımı gösterip Kutsal Üçlüyü işaret ettim. Buna karşılık, o bana tek parmağını gösterip her iki dinin de tek Tanrı'yı tanıdığını söyledi. Ben parmaklarımı sallayıp başımın etrafında çevirerek, Tanrı'nın bizim etrafımızda olduğunu gösterdiğimde, o da oturduğu yeri işaret ederek Tanrı'nın onların durduğu yerde de olduğunu işaret etti. Ben kutsal ekmek ve şarap çıkartıp

141

Tanrı'nın bizim günahlarımızı bağışladığını göstermek istediğim zaman da hemen bir elma çıkartıp bana ilk ayrılmayacağımızı söyledim. Sonra, bütün şehrin Yahudilerden temizleneceğini söyledi. Ben de, hiçbir yere gitmeyip olduğumuz yerde kalacağımızı söyledim.

Kalabalık, heyecanla "Sonra ne oldu?" sorar.

Moiz, soruyu şöyle cevaplar: "Valla, sonrasını ben de pek anlamadım. Adam biraz hiddetlendi ve öğle yemeğini çıkarttı. Bunun üzerine ben de benimkini çıkarttım. Hepsi bu!”

Fotoğraflara Göre Teşhis Koyma

Günümüzde fizyonomik veriler, birçok alanda olduğu gibi tıp alanında da uygulamaya konmuştur.

Avrupalı uzmanların geliştirildiği genetik sendromları tanıyabilen yeni bir program, bu alandaki uygulamaları daha da kolaylaştırmıştır. Uzmanlara göre bilgisayar, hastanın yüz çizgilerini inceleyerek, deneyimsiz doktorlara teşhis yapmalarında yardımcı olabilir.

Hastanın resmini kullanarak bilgisayar aracılığıyla Cornelia de Lange, Fragile X, Williams Beuren sendromu gibi nadir görülen hastalıklar belirlenebilmektedir.

Yeni program, insan yüzünü 48 noktadan oluşmuş bir şema şeklinde sunmaktadır. Bilgisayar programı, bu noktaların konumlarını ve aralarındaki mesafeleri kıyaslayarak, veri tabanından ilgili bilgileri tarayarak, hastalık patolojisini tanımlıyor.

İlk teknolojiler, olayların %60'ında doğru teşhis koymuşlardır. Program üzerinde bazı düzeltmeler yapıldıktan sonra gözler, burun, ağız ve çene üzerinde daha çok inceleme yaparak, olumlu sonucu %76'ya ulaştırmışlardır. Önceleri bu alanda uygulanmış metodlar daha az verimli olmuş, yüz parametrelerinin bir bütün olarak ele alınıp incelenmesine o kadar dikkat göstermemişlerdir.

Cornelia de Lange sendromundan eziyet çeken hastalarda benzer belirtiler bulunmaktadır. Bunlar; zayıf gelişme, kısa boy, başta aşırı kalın saçlar, kollarda biçimsizlik ve kalp yetmezliği gibi belirtilerdir. Bu hastalarda ayrıca, burun üzerinde kavuşan ince kaşlar, uzun kirpikler, kısa ve kalkık uçlu burun gibi belirtiler de bulunmaktadır. Bu hastalık, iç organlarda yetmezlik ve beyinde zedelenme gibi kötü sonuçlar doğurmaktadır.

Fragile X sendromu, çeşitli düzeylerde zihinsel özürlülüğe yol açabilen kalıtsal bir sağlık sorunudur.

Hastalık, kadınlardan çok erkekleri etkilemektedir. Bu zihinsel sorunlar, hafif öğrenme güçlüklerinden, ağır zihinsel özürlülük ve davranış bozukluklarına kadar değişiklikler gösterebilir.

143

Williams Beuren sendromu hastası, "cin yüzü"

olarak adlandırılan çok belirgin bir yüze sahiptir. Bu yüzün özellikleri şöyledir: Kabarık alın, göz kapakları üzerinde kalın katlar, aşağıya doğru sarkmış yanaklar, şaşı gözler, kısa burun, bir o kadar dışarı eğilmiş burun delikleri, etli dudaklar, küçük çene, büyük fakat düzgün bir şekilde yerleşmiş kulak kepçeleri. Bunun dışında yüksek damaklar, kuru deri, aşırı hareketli eklemler ve diğer belirtiler oluyor.

Fragile X sendromunda ise genelde erkek çocuklarda aşırı büyük alın, asimetrik yüz çizgileri, büyük çene, uzun ve ileriye çıkmış kulaklar gibi belirtiler görülmektedir. Bu hastalığa yakalanmış çocuklarda zihinsel gelişim düşük olmaktadır. Bu belirtiler çocukluk döneminde değil, büyüdükten sonra görülmeye başlar.

Yeni metodu kullanarak, bu hastalıkların belirtilerini öğrenerek daha erken yaşlarda teşhis koymak mümkün olacaktır.

Almanya'nın Essen kentinde, üniversitenin Genetik Bilimler Enstitüsü'nün doktoru Dagmar, çeşitli hastalıklara sahip olan 55 kişinin fotoğrafı üzerinde bu programı kullanmıştır. Hastaların büyük çoğunluğuna doğru teşhis konulmuş, başarı oranı %76 olmuştur.