• Sonuç bulunamadı

Tarih boyunca bakışlarla ve bakışların insan üzerindeki etkileriyle uğraştık durduk. Hepimiz

“gözleriyle onu parçaladı, kocaman gözleri var, gözlerini kaçırıp duruyor, çok davetkar gözleri var, gözünde bir pırıltı vardı ya da bana en kötü bakışıyla baktı” gibi ifadeler kullanmışızdır. Buna benzer ifadeleri kullandığımızda, farkında olmadan, söz konusu kişinin

55

göz bebeklerinin büyüklüğünden ve bakışlarıyla yönelttiği duygu ve düşüncelerinden bahsederiz.

The Tell - Tale Eye adlı kitabında Hess; gözlerin, tüm iletişim unsurları arasında en açıklayıcı ve en doğru bilgileri verdiğini söylemiştir. Çünkü gözler, vücudun odak noktasıdır ve göz bebekleri de bağımsız hareket ederler. Belli ışık durumlarında, kişinin ruh hali ve tavrı olumludan olumsuza veya olumsuzdan olumluya geçerken göz bebekleri küçülür veya büyür.

Heyecanlanan birinin göz bebekleri, normal büyüklüğünün dört katına çıkabilir. Tam tersine kızgın, olumsuz bir ruh hali ise göz bebeklerinin küçülmesine yol açar. Flört sırasında, gözler oldukça fazla kullanılır.

Kadınlar, gözlerini vurgulamak için göz makyajı yaparlar.

Bir kadın, bir erkeği severse ona bakarken göz bebeklerini büyütecek ve erkek de farkında olmadan bu bilgiyi doğru yorumlayacaktır. Bu nedenle, romantik buluşmalar göz bebeklerinin büyümesine neden olan loş yerlerde gerçekleşir. Birbirinin gözlerine bakan genç aşıklar, farkında olmadan göz bebeklerinin büyüyüp küçülmesini algılarlar. Her biri, diğerinin göz bebeklerinin büyüyor olmasından dolayı heyecanlanır.

Bebekler ve küçük yaştaki çocukların göz bebekleri, yetişkinlerin göz bebeklerinden daha büyüktür.

Yetişkinlerin yanındayken onlara karşı olabildiğince çekici görünerek dikkatlerini çekme çabaları sırasında, göz bebekleri sürekli olarak büyür.

Göz bebeği takibi, eski zamanlarda fiyat pazarlığı sırasında alıcıların göz bebeklerindeki büyümeyi izleyen Çinli mücevher tacirleri tarafından kullanılırdı. Yüzyıllar önce kadınlar, göz bebeklerini büyüterek daha arzulanır olabilmek için gözlerine dulavratotu losyonu damlatırlardı.

Bakışlarla İlgili Davranışlar

İletişim için gerçek bir temel, ancak karşınızdakiyle göz göze geldiğinizde atılabilir. Bazı insanlarla konuşurken kendimizi çok rahat hissederiz fakat bazılarıyla konuşurken rahatsız olur, hatta bazılarını da güvenilmez buluruz. Bu aslında bize baktıkları veya konuşurken bakışlarımıza karşılık verdikleri süreyle ilişkilidir.

Bir insan dürüst değilse veya bir şeyler gizliyorsa, bakışları bizimkilerle toplam zamanın üçte birinden daha az oranda karşılaşacaktır. Bunun anlamı ise şöyledir:

Birincisi, karşınızdaki kişi sizi çok ilginç veya çekici buluyordur. İkincisi, size karşı saldırgan bir tavrı vardır ve gözbebekleri de küçülüyorsa, size sözel olmayan bir meydan okumada bulunuyor olabilir.

Başka bir deyişle, karşınızdaki kişiyle iyi bir ilişki kurmak istiyorsanız, toplam zamanın yüzde 60 – 70’inde onunla göz göze gelmeniz gerekir. Bu, onun sizden hoşlanmasını da sağlayacaktır. Bu nedenle, bakışları sizinkilerle toplam zamanın üçte birinden daha az süreyle

57

karşılaşan çekingen ve utangaç bir insana pek güven duymamanız çok normaldir. Görüşmeler sırasında, karşınızdakilerin kendilerini süzdüğünüz hissine kapılmamaları için, koyu renk gözlük takmaktan kaçınmalısınız.

Beden dilinde olduğu gibi, bir insanın başka birisine bakış süresi de kültüre bağlı bir şeydir. Güney Avrupalıların başka kültürden insanlara rahatsızlık verebilecek kadar uzun bir bakış süreleri vardır. Japonlar ise konuşurken karşısındakinin yüzü yerine boynuna bakarlar. Bakışın süresi kadar bakışınızı karşınızdakinin yüzünün hangi bölgesine yönlendirdiğiniz de önemlidir.

Bu da bir görüşmenin sonucunu etkileyebilir. Bu işaretler, sözel olmayan şekillerle iletilir, alınır ve yorumlanır.

Sosyal Bakış

Bakışlar karşıdaki kişinin göz seviyesinin altına düştüğünde, sosyal bir ortam oluşur. Bakışlarla ilgili yapılan deneyler, bir insanın sosyal bir karşılaşma sırasında, karşısındakinin yüzünde, gözler ve ağız arasındaki bir üçgene baktığını göstermiştir. Sosyal bakış, bir satıcı veya iş arkadaşlarınız gibi sosyal çevrenizdeki kişilerle karşılıklı diyalog halindeyken yaptığınız bakıştır.

Sosyal bakış süresince bakışların arada bir kaçırılmasının,

“beni yanlış anlama, seninle ilgilenmiyorum, sadece sosyal bir ilişki içerisindeyiz” şeklinde bir anlamı vardır.

Yan Bakış

Yan bakış hareketi, ilgi veya saldırganlık iletmekte kullanılır. Üç kişi bir ortamda bulunduğunda, bunlardan bir tanesi yanındaki kişiye göz ucuyla bakıp dediklerini

59

küçümser ve olumsuz eleştiride bulunur.

Yalan gülümsemeyle birlikte baş hafif öndeyken bir yan bakış hareketi gördüğünüzde, sadece isteksiz olarak size kibarlık yapıldığının farkına varabilirsiniz.

Politikacılar bir aradayken bu hareket sıkça görülmektedir. Kameralar karşısında iyi görünmek amacıyla tebessüm ederken aynı zamanda yan bakışları aracılığıyla olumsuz düşüncelerinin sinyalleri verirler.

Yan bakış hareketini flört etme hareketi olarak da tanımlayabiliriz. Karşı masanızda oturan birine ilgi duyduğunuzda, yan bakışlarla flört edersiniz. Buna, davetkar bakış da denilmektedir. Flört bakışında, yan bakışa ek olarak hafifçe kalkmış kaşlar ve çapkın bir gülümseme de kullanılmaktadır.

Mahrem Bakış

Mahrem bakış alanı, gözlere ve çenenin altından kişinin diğer bölgelerine doğru bakılan alandır. Yakın karşılaşmalarda gözler ve göğüs arasındaki üçgen, uzak karşılaşmalarda ise gözlerle pantolon fermuarı arasındaki üçgendir. Kadın ve erkekler bu bakışı birbirleriyle ilgilendiklerini göstermek için kullanırlar. Eğer ilgi karşılıklıysa aynı bakışlarla cevap verilir. Çiftlerin bu bakışları aynı zamanda cinsellik isteğinin olduğunu da belirtir. Mahrem bakışlar, genellikle sevgili olan ya da evli çiftler arasında gerçekleşmektedir.

Dışlama Bakışı

Bu hareket

bilinçsizce yapılır.

Karşınızdaki kişinin sizden sıkılması, artık ilgilenmemesi ya da kendini sizden üstün görmesi nedeniyle sizi görmemek için çabalaması sonucunda başka taraflara bakması ile meydana gelir. Konuşma sırasında kişi, bakışlarını başka tarafa çevirir ya da göz kapaklarını uzun müddet kapalı tutar.

61

Bunu yaptığında “artık seni dinlemek istemiyorum”

diyordur. Bu sırada karşınızdaki kişi, sizi anlık olarak kafasından atar.

Birisi sizden üstün oldu-ğunu düşünü-yorsa, kafayı geriye doğru yaslayarak si-ze uzun bir bakış atar ve kafasını başka tarafa çevirir. Bu hareket, “burnunun üzerinden bakma hareketi” olarak da bilinir.

Herhangi bir konuşma sırasında bu tarz bakışlarla karşılaşıyor olmanız, kullandığınız yaklaşımın olumsuz bir tepkiye yol açıyor olabileceği ve etkin bir iletişim için yeni bir taktik bulmanız gerektiği anlamına gelmektedir.

Bakışları Denetleme

Birisine bir konuda görsel bir sunum yaptığınızda, gösterdiklerinizle ilgilenip ilgilenmediğini anlayabilmek için karşınızdaki kişinin bakışlarını denetlersiniz.

Araştırmalar, beyne iletilen bilgilerin yüzde 87´sinin gözler, yüzde 9´unun kulaklar ve yüzde 4´ünün de diğer duyular aracılığıyla iletildiğini göstermiştir. Aynı zamanda NLP’ de görsel, işitsel ve dokunsal ayrımlar da vardır. Kişi eğer görsel biri değilse, gösterdiklerinizden çok dediklerinize veya uyguladıklarınıza odaklanacaktır.

Siz bunu bilmediğinizde, karşınızdaki kişinin gösterdiğiniz şeylerle ilgilenmediğini düşünerek onu yanlış anlayabilirsiniz.

Karşınızdaki kişinin öncelikle iletişim modelini bilmeniz gerekmektedir. Kişi görsel değilse, dediklerinizi

dikkatli bir şekilde dinleyecektir fakat sunumlarınıza bakmayacaktır.

Görsel kişiler, gördükleri şeylere inanırlar ve resimlerle öğrenebilme kabiliyetlerine sahiptirler. İşitsel insanlar, görsellikten çok ses tonlama, ritim gibi fonksiyonlara dikkat ederler ve konuşmaya odaklanırlar.

Kinestetik (dokunsal) insanlar ise uygulamalı işlemlerle daha çok ilgilenirler çünkü onlarda her zaman bir dokunma isteği vardır. Kişinin neyle ilgisinin olduğunu anlayabilmek için iletişim modellerine bakarak görsel mi, işitsel mi yoksa kinestetik mi olduğunu bulmanız gerekmektedir.

63

Tek Taraflı Omuz Silkme

Konuşma esnasında istemsiz olarak tek omzun yukarı çıkıp sonrasında hemen aşağı inmesi, kişinin kendi söylediği şeye inanmadığı anlamını taşır. Bu esnada kişi istemsizce omzunu silker.

İnsanlar, “hayır” cevabını verirken omuzlarını yukarı kaldırırlar. Ya da çocuklar bir şeyleri istemediklerinde omuzlarını kaldırırlar. Bu hareketi olumsuzluk taşıyan veya hayır anlamına gelen bir mesaj olarak tanımlayabiliriz.

Şüphelendiğiniz kişi, söylediğiniz şey karşısında bir saniye kadar kısa süreli bir bakış sergilerse bu, şaşkınlık içeren bir bakış olacaktır. Ancak bir saniyeden uzun bir süreyle size bakıyorsa, orada yalan çanları çalıyor demektir. Örnek olarak, bir ortamda elinizdeki bardağı duvara fırlattığınızda, ortamda bulunan kişilerin hepsi bardağın çarptığı yere dönüp 1 saniye bakar ve kimin attığını ya da neden attığını anlamak için gözleriyle bir arayış içerisine girerler. Bu, gerçek bir şaşkınlık ifadesidir.