• Sonuç bulunamadı

Vladimir Putin Dönemi (2000 ): Merkezileşmeye Dönüş ve Sonuçları

2.3. Yakın Dönem Siyasetçilerin Rus Dış Politikası Üzerindeki Etkileri

2.3.2. Vladimir Putin Dönemi (2000 ): Merkezileşmeye Dönüş ve Sonuçları

1999 yılında başlayan 2. Rus-Çeçen Savaşı, Putin için büyük bir fırsat olmuş ve kendisinin yıldızını parlatmıştır. Putin, Mart 2000'de federal merkezle bölgeler arasındaki mevcut ilişkileri tekrar yapılandırmak ve merkeziyetçiliği ön plana çıkarmak vaadiyle Rusya Cumhurbaşkanlığına seçilmiştir. Esasen sergilediği bu tavrın çok akılcı olduğu rahatlıkla söylenebilir. Çünkü Aralık 1999'da yapılan Duma seçimleri öncesinde yürütülen kampanyalarda, merkeziyetçi eğilimi olan bölge valilerinin bir araya gelmek suretiyle meydana getirdikleri Birlik-Edinstvo hareketini destekleyen dönemin Başbakanı Putin, bir anlamda Şoygu önderliğindeki bu hareketin genel seçimlerden başarılı bir sonuçla çıkmasını sağlamıştır. Putin'in başkan seçilmesinden sonra söz vermiş olduğu üzere otorite bakımından merkeze dönüş süreci hayata geçirilmeye başlanmıştır. Başkanlık yeminini edişinden birkaç gün sonra beyan ettiği kanuni reformlar nedeniyle kanunların diktatörlüğü şeklinde adlandırılan Putin iktidarının reform listesi çok kabarıktır.146

Putin yönetimi, işe ilk olarak dikey otorite şeklinde adlandırılan bir kavramın inşa edilmesiyle başlamıştır. Söz konusu kavram, yönetimin merkezden birimlere doğru yapılanmaya dönüşmesidir. Putin, Yeltsin iktidarında merkezden yerel birimlere kaydırılmış olan güç odaklarını merkeze çekmeye kararlıdır. İkinci iş olarak Putin, Cumhurbaşkanlığı görevini vekaleten yürüttüğü süreçte, eski Genelkurmay Başkanı Voloşin'in kontrolünde Genel Toprak İdaresi'nin kurulmasını ve federe birimlerin bölge yönetimlerinin denetimi altına alınmasını çıkarmış olduğu Başkanlık kararnamesiyle yasalaştırmış, bunun ardından da 18 Mayıs 2001'de eski yöneticiler ve generaller arasından seçerek tayin ettiği bölge valilerinin gözetiminde olacak şekilde ülkeyi yedi bölgeye ayırmıştır. Bu bölgeler; Merkez147, Kuzeybatı148,

Güney149, Sibirya, Urallar, Volga ve Uzakdoğu şeklinde belirlenmiştir. Belirlenmiş

146J. Kahn, "What is the New Russian Federalism?", Derleyen: Archie Brown, Contemporary Russian

Politics, Oxford University Press, Oxford 2001, s. 374.

147Moskova ve çevresini kapsayan merkezi bölge. 148St. Petersburg ve çevresindeki bölge.

olan bölgeleri eski SSCB'de ve yeni Rusya'da yapıldığı gibi etnik sınırlara göre ayırmak yerine ekonomik ve bilhassa da askeri sınırlara göre ayırmak, epeyce bir süredir tartışma konusu olmuştur. Gerçekleştirilen söz konusu yönetim reformları, SSCB'nin yıkılışından bu yana devam eden, siyasi iktidarın bölgeler üzerinde sahip olduğu gücün çözülmesi sürecinin gidişatını tam tersine çevirmiş ve Kremlin'e arttırılmış bir siyasi otorite anlayışı getirmiştir. Bununla birlikte federal sistemin temsili organı olma özelliğini taşıyan Federasyon Konseyi'nin tekrardan yapılandırılması yoluna gidilmiştir.150 Bu yeni yapılanma uyarınca; her bölgeden iki

temsilci bulunacak ve bu temsilcilerin birisini vali, diğerini ise bölgesel parlamento atayacaktır. Bunun yanı sıra başkanın sahip olduğu yetkileri arttırmak için kendisine valilerin görevine son verme ve bölgesel parlamentoları feshetme yetkisi veren bir mekanizma oluşturulacaktır.

Bununla beraber, Mayıs 2000'de bölge idarecilerinin, Federasyon Konseyi'nde temsil edilmekte olan cumhuriyetlerin cumhurbaşkanlarının ve yasama organının üst kademelerinde yer alan yetkililerin görevine son verilmesini kolay hale getirecek yasa çıkmıştır.151 Böylelikle sahip olduğu yetkileri kötüye kullanan yerel yöneticilerin görevine son verilmesi sağlanmış olacak ve daha temiz bir Rusya yaratılacaktır. Buna ek olarak polis örgütü, mahkemeler ve televizyonlar da dahil olacak şekilde federal kurumların sahip olduğu merkezi kontrol yetkisi arttırılacaktır. Merkezi yönetimin lehine olacak şekilde merkez ile bölgeler arasındaki mevcut bütçe ilişkileri tekrardan düzenlenecektir. Bu doğrultuda, daha yoksul olan bölgelerin lehine işleyecek biçimde vergi dağılımının tekrar düzenlenmesi ve en yoksul 16 cumhuriyetin lehine vergi ve bütçe dilimlendirilmesi programı hayata geçirilecektir. Ayrıca yerel parlamentoların çıkarmış olduğu yasalar, Rusya Anayasası ve federal yasalara uygun hale getirilecek ve bölgelerin Moskova'dan bağımsız şekilde uluslararası ticaret yapmalarına birtakım kısıtlandırmalar getirilecektir.

150Federasyon Konseyi, Rus Parlamentosunun üst kanadını oluşturur; alt kanat olarak adlandırılan Rus

Devlet Duması, daha ziyade seçim bölgelerinden seçilen milletvekillerinden oluşurken; Federasyon Konseyi, federe birimlerin temsilcilerinin bir araya geldikleri yasama organıdır.

151L. Peterson, "Başkan Putin ve İcraatlar: Rusya'da Eskiye Dönüş", Avrasya Dosyası-Rusya Özel

Putin'in bir hayli dağınık halde bulunan Rus federal sistemini tekrar merkezde toplama gayretleri, merkeziyetçi yönetim sisteminin tekrardan canlandırılması manasına gelmektedir. Yeni belirlemiş olduğu bölgelerin yönetimine çoğunlukla eski generalleri tayin etmesi ve siyasi partilerin sayısını azaltmak amacıyla 1000'den az sayıda üyesi bulunan ve 89 federe birimin en az 45'inde örgütü olmayan partilerin kapatılmasını öngören kanunu Duma'ya göndermesi, Putin'in bu doğrultuda yapmış olduğu hamlelerden birkaçı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Putin'in Rus federal sistemini canlandırma doğrultusunda yaptığı hamlelerin hepsinin de yerinde olduğunu söylemek pek de mümkün değildir. Örneğin, Moskova' da yayınlanmakta olan Trud gazetesi, yedi bölge temelli olan yeni federal yapının

yarardan çok zarar getirdiğini ileri sürmüştür.152 Gazetenin yapmış olduğu habere

göre; askeri bölgeler dikkate alınarak oluşturulan bu yedi bölgeli yönetim mekanizmasının, güçlü bir başkan ve federal yapı ile yönlendirildiği müddetçe problem oluşturma olasılığı düşüktür. Fakat; zayıf bir başkanın göreve gelmesi durumunda, Rusya'nın yedi bağımsız devlete bölünmesi riskinin olduğu iddia edilmektedir. Bölgelerdeki yöneticilere yeterince net olmayan yetkiler verilmesi neticesinde bu kişiler kendi ajandalarını ve güç odaklarını oluşturma imkanına sahip olabileceklerdir.153 Böyle bir güç dengesi, mevcut sistemin zayıf bir anında parçalanmasına neden olabilecektir.

Putin'in karşısına çıkan bir başka mesele de bölgesel ve yerel kanunların federal yasalar ile uyumlu hale getirilmesi sürecinde kendisini göstermiştir. Kimi yöneticiler, hoşlarına giden ve kendi menfaatlerine daha çok hizmet edeceğini düşündükleri kanunları uygularken, diğer kanunları pek de önemsememişlerdir. Örneğin, Aralık 2001'de Kremlin, Başkırdistan kanunlarının %72'sinin federal kanunlarla çelişkili olduğunu kabul etmek durumunda kalmıştır.154

152P. Goble, "Russia: Analysis From Washington-Federalism and its Discontent". bkz. Erhan

Büyükakıncı, Değişen Dünyada Rusya ve Ukrayna, Phoenix Yayınları, Ankara, Eylül 2004, s. 19.

153D. Treisman, "Russia Renewed?", Foreign Policy, Kasım-Aralık 2002, s. 62. 154Treisman, a.g.e., s. 63.

Putin'in iktidara gelişiyle birlikte ülkede uygulamaya konan merkezileşme politikasının sonuçlarına bakıldığında birtakım olgu ve gerçeklikler karşımıza çıkmaktadır. Bunlar, şu şekilde özetlenebilir:

-Rusya'da güçlü devlet anlayışının neleri içerdiği ve sınırlarının nereye kadar ulaşacağı henüz bilinmeyen bir olgudur. Ancak şurası bir gerçektir ki SSCB'nin dağılması esnasında federalizm anlayışı ve merkeziyetçilikten uzaklaşma, Rusya'nın bölünmesini önlemiştir. Bu doğrultuda tüm bölgelere belli bir özerklik tanınmış; böylece krizin en yoğun yaşandığı dönemlerde bölgelerin ekonomik ve siyasi konulardaki kararları bizzat kendilerinin alarak ayakta kalmalarına imkan sunulmuştur.155

-Federalizm anlayışından merkeziyetçiliğe dönüşün uzun vadede birtakım problemler yaratacağı açıktır. Etnik yönden Rus olan veya olmayan bölgeler arasında gerginliklerin artma ihtimali söz konusudur. Örneğin; Başkırdistan, Saha ve Tataristan gibi Rus olmayan ve zengin cumhuriyetler için Putin'in öngördüğü vergi dilimleriyle bütçe paylarının tekrar düzenlenmesi, merkezi yönetimin yerel elit sınıf ve halk ile olan ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilecek önemli bir etkendir. Aynı zamanda zengin kaynaklara sahip olan bu bölgelerin Moskova'ya karşı ekonomik şikayetlerinin kontrol altında tutulması daha zor hale gelecek ve bunun sonucunda merkezi yönetim, bölge yönetimlerini belirli politikaları takip etmeye zorlayacaktır. Bu durum da bölgesel yönetimlerin merkezi yönetime ayak diremesine neden olacak ve sonuçta ekonomik gelişme hız kaybedecektir. Ayrıca ayrılıkçı fikirlere sahip olan yerel liderlerin eline büyük bir koz geçecek ve merkez karşıtı etnik ve toplumsal hareketler artabilecektir. Başka bir mesele ise, merkezileşmenin siyasi, ekonomik ve bölgesel manada yeniden yapılanma sürecini baltalayacak olması ve bunun neticesinde de bölgelerin kendi aralarındaki yatay ilişkilerin ortadan kalkmasına dek gidebilecek bir dönemin başlaması ihtimalidir. Bu durumda, bilhassa Rus olmayan bölgelerde serbest piyasa ve demokrasi reformlarının güç kaybetmesi görülebilecektir. Son olarak da söz konusu dikey yönetim sistemi, Rusya'da bulunan

155M. Alexeev, "The Unintended Consequences of Anti-federalist Centralization in Russia", CSIS-

sivil toplum örgütlerinin zayıflamasına sebep olacaktır. Çünkü bölgesel liderler artık kendi halklarını mutlu etmekten ziyade öncelikle merkezi yönetimi mutlu etmek için çalışacaklardır.

-Günümüzde çok sayıda araştırmacıya göre; Rusya'nın güçlü ve istikrarlı bir devlet olması için merkezileşme politikası, Putin iktidarının anlayışında tek çıkar yol olarak görülmektedir. Bilindiği üzere, Rusya'da merkezi yönetim giderek güçlenmektedir. Ancak söz konusu hamleler neticesinde Rus demokrasisinin yapısal manada zarar görmesi, çok yüksek bir ihtimaldir. Bu gerçeği, 2002'de Moskova'da bir tiyatroda meydana gelen Çeçen gerilla baskınında görmek mümkündür. Putin'in yaşanan bu olay karşısında sergilemiş olduğu despot ve şeffaf olmayan tavır, çok sayıda masum insanın hayatını kaybetmesine ve merkezileşmeye dönüş yapan Rus demokrasisinin sorgulanmasına neden olmuştur. Ayrıca bölgelerdeki sivil toplum örgütlerinin zayıf kalması ve bunun yanı sıra yerel yönetim liderlerinin merkezi yönetim karşısında güçlerini yitirmeleri, Rusya'da federal yapının tamamen sona ermesine dahi sebep olabilir. Federalizm ve demokrasi hususları, Putin'in ön planda tuttuğu siyasi hedefler arasında bulunmadığı için merkezileşme neticesinde federal yapının hasar görmesi güçlü bir olasılıktır. Şayet Putin, ekonomik liberalizasyonu gerçekleştirmenin en iyi yolu olarak daha otoriter bir yönetimi tercih ederse; almış olduğu kararları hayata geçirme şansına sahip olsa dahi seçtiği bu yol, pek çok probleme neden olacaktır.156 Söz konusu problemlerin en önemlilerinden birisi, ülke

içi şiddetin daha da artması ihtimalidir.157

2.3.3. Modern Dönem Rusya'sının Genel Profili: İç ve Dış