• Sonuç bulunamadı

VERİMLİLİK (Efficiency) 1- Kavramı ve Tanımı

Çizelge: 9. Tutumluluk ve Tutumlu Olmayan Uygulamalar

C- VERİMLİLİK (Efficiency) 1- Kavramı ve Tanımı

Verimlilik kavramı, 18. yy. m sonlarından itibaren önce mühendisler tarafından kullanılmış ve daha sonra da iktisatçılar tarafından temel alman

59 ölçütlerden biri olmuştur.

59 İ.Atilla Dicle, Program Bütçesi, Kamu Yönetiminde Planlama-Programlama-Bütçeleme Sistemi (PPBS), Ankara 1973, s.7.

PERFORMANS DENETİMİ

Eğer girdileri oluşturan kaynaklar sınırlı ise, o zaman hedef bununla elde edilebilecek azami çıktı miktarını gerçekleştirmek olacaktır. Aksine çıktılar sınırlı ise o zamanda kullanılacak girdi miktarını en aza indirgemek suretiyle verimlilik sağlanacaktır.

Kaynakların makro düzeyde verimli kullanılması "geniş kapsamlı verimlilik"

ve her bir mal ve hizmet içinde verimli kullanılması da "dar kapsamlı verimlilik"

CÇİ

diye bir ayrıma tabi tutulabilir. Öte yandan; verimlilik "teknik ve fiziksel verimlilik" ve "ekonomik verimlilik" diye iki yönlü de ele alınmaktadır. Tek veya birkaç çıktı ile tek veya birkaç girdinin bileşimi teknik verimlilik ilişkisi olarak tanımlanır. Ekonomik verimlilik ise, toplum üyeleri ve kıt kaynakların kullanımı açısından istenen sonuçların alınması ve azamileştirilmesi tercihini içermektedir. Bu da çıktı değerleri ile girdi maliyetleri arasındaki farkın fazla olmasını gerektirir.

Verimlilik girdi maliyetlerinin ve çıktı maliyetlerinin para cinsinden ölçülebildiği durumlarda söz konusudur. Yani verimlilikten; çıktılar ile sözkonusu çıktıların üretiminde kullanılan çeşitli girdiler arasındaki- oran anlaşılır. Örneğin bir işçi bir işi standart olarak 3 saatte yapması gerekirken, fiili olarak 4 saatte

70 yapmışsa bu işçinin o iş için verimliliği şöyle hesaplanır;

Verimlilik = Standart = _ J _ = 0 7 5 y a n i

Fiili Değer 3

Verimlilik oranı yanlız işçilik için değil diğer tüm girdiler (sermaye, ilk

71

madde, malzeme, enerji vb.) içinde hesaplanabilir.

6 6 İ.Atilla Dicle " P r o g r a m Bütçesi; Verimlilik Açısından Bir B a k ı ş " Verimlilik Dergisi, G.2. s.3, Uısan-Haz, 1973, s.

67 Hitch ve Mc Kean, a.g.e., s. 125.

68Roland Mc Kean, Public Spending, Newyork 1968, Mc Graw-Hill, s.41.

69Ayr. Bilgi için Bkz. Nihat Falay, a.g.m., s.

70 Bkz. Mümtaz Külünk "Verimlilik Üzerine" Verimlilik Dergisi, C.5, S.2, Ocak-Mart 1976. s.183-189.

71Bkz., Baş, a.g.m., s.39; (Performans Denetimine Global Bakış).

PERFORMANS DENETİMİ

Bütün bu açıklamalardan sonra, "Verimlilik; eldeki kaynaklarla (girdiler) 72

mümkün olan en çok ürünün (çıktının) elde edilmesi" yani "belirli bir miktar kaynakla amaca en iyi şekilde ulaşılması, en az kaynak kullanımı ile en çok mal ve hizmet üretilmesi girdi ve çıktı arasında ilişki kurulması, kısaca İYİ

74

HARCAMA olarak tanımlanmaktadır.

Bir kurumun verimliliği üretilen mal ve hizmetlerle (çıktı) bunları üretmek için kullanılan kaynaklar arasındaki ilişkide yatar. Girdi veya çıktı bölümlerinden herhangi birisinde sınırlandırma olup olmadığına bağlı olarak verimli faaliyetleri iki modele ayırabiliriz. Eğer kaynak girdileri sınırlıysa o zaman verimli bir faaliyet bu kaynaklarla en yüksek çıktıyı elde etmeyi amaçlayacaktır. Bu durumun tersine çıktı, doğasından kaynaklanan nedenlerle değer ve miktar bakımından sınırlıysa o zaman da verimli bir faaliyet, mal ve hizmet şeklindeki girdileri en aza indirmeyi amaçlayacaktır. 75

Verimlilik iki öğenin birleşmesidir, bunlardan birisi organizasyona ilişkin, diğeri ise faaliyete ilişkindir, organizasyona ilişkin olan öğe; iç çalışma yöntemlerinde mevcut olup kurumun örgüt yapısını ve tüm ilişkilerini kapsar.

Eğer kurumun iç yapısı gereksiz bir biçimde karışık ise u zaman personel ve teçhizat ne kadar verimli çalışırsa çalışsın bir bütün olarak kurumun verimliliği düşük olmaya mahkumdur. Diğer taraftan iyi bir şekilde yapılanmış ve düzgün bir iş akışına sahip bir kurumun da belki ataletten, belki de denetim eksikliği veya çok düşük oranda araç-gereç kullanımından kaynaklanan verimsiz bir personel veya teçhizat yapısı söz konusu olabilir. Bu durumda da verimliliğin ikinci öğesi olan faaliyete ilişkin verimlilik veya yukarıdaki durumda olduğu gibi verimsizlik sorunu ortaya çıkar. Sonuç olarak "bir yönetim en uygun kaynak kullanımını sağladığı ölçüde verimlidir". 76

7 2 A.Wildavcky; "The Political E c o n o m y of Efficiency; Costbenefit Analysis, S y s t e m Analysis a n d P r o g r a m Budgeting. "Public A d m i n i s t r a t i o n Rewiew, C.26, S.4, s . 2 9 2 .

73 Z.H. Khan, a.g.t., s.4; (Introduction to Government and Financial Audit).

7 4 NAO A. F a m e w o r k for VFM Audits, s.7.

75

1 Clemente, a.g.m., s.37.

76 Clemente, a.g.m., s.37

PERFORMANS DENETİMİ

3- Prodüktivite Rantabilite ve Verimlilik İlişkisi

Aralarında belirgin farklar olmasına rağmen, prodüktivite ve verimlilik sözcükleri eş anlamlı gibi kullanılmakta ve daha çok verimlilik sözcüğü prodüktivitenin karşılığı olarak onun yerine tercih edilmektedir. Her iki sözcüğün yabancı dildeki karşılıkları (productivity ve efficiency) ve anlamları farklı olduğu halde, Türkçe'de karşılıklarını tam olarak ifade edecek süzcüklerin bulunamaması ve verimlilik sözücüğünün dilimizde daha kolay yer bulması, bu kavramların birbirine karışmasına yol açmıştır. Her iki kavramın aralarındaki farklara rağmen yakın ilişkileri de bulunmaktadır.

Prodüktivite; üretkenlik, bir şey üretme, verim anlamında, üretilen mal ve hizmetlerin miktarı arasındaki aritmetik orandır. Bir çıktının onun üretimde kullanılan girdilere veya girdilerden birine oranıdır. Girdi ve çıktı oranı gibi. Yani herhangi bir girdi ile birşey üretildiği zaman onun prodüktivitesi olduğu açıktır.

Bu duruma göre;

Üretimde harcanan üretim faktörlerinin (outputlarm) fiziksel miktarı Prodüktivite = •

Üretimden elde edilenlerin (toputların) fiziksel mi-Ktarı

şeklinde ifade edilir.

Verimlilik ise belirli girdilerden Verimlilik azami çıktı sağlanmasıdır.

Mevcut girdilerin çıktılara oranının (Prodüktivitenin) bir performans standartı ile ilişkilendirilmesidir. Hem prodüktivite de hem de verimlilikte daima üretimden elde edilenler ile üretime konan faktörler arasında bir karşılaştırma söz konusu olmaktadır. Prodüktivitede miktarlar yer aldığı halde, verimlilikte para birimi

79

veya değer esas alınmaktadır. Üretimde kullanılan girdilerin israfa yol açması halinde bir şey üretilmiştir ama verimli girdi kullanımı yok demektir.

7 7 A y h a n B a ş k a n , "Prodüktivite=Verimlilik" Verimlilik Dergisi, C.I, S.1, A n k a r a 1 8 7 1 , s.10

78 Ayr.Bilgi için Bkz.Pekiner, ag.e., s.273-274

79 Pekiner, a.g.e., s.872-273

8 0 Prodüktivite h a k k ı n d a d a h a geniş bilgi için "bakınız; Klaus-Norbert Munch, Wolfgang Langer

veGerhard Rauscher, Productivity in t h e Local Government Sector "Public Finance a n d t h e Quest for Efficiency"(ed.H.Haunsch)

PERFORMANS DENETİM!

Örneğin, bir çimento fabrikasında 80 torba çimento üretiminin bir makinanın bir saatini aldığını farz edelim. Bu fabrikanın (teçhizatın) üretkenliği, prodüktivitesidir. Eğer standart bir makina-saati başına üretim 100 torba olduğunda bu ürünün verimlilik düzeyi %80 olacaktır.

Verimlilik ve prodüktivite ilişkisi bazen olumlu gibi ise de, bu olumlu ilişkinin her zaman varolması söz konusu değildir. Çünkü bir kaynak birşey üretiliyor ise prodüktiftir, ama üretim sürecinin verimli olduğu, yani kaynak girdi ile azami çıktının sağlandığı her zaman söylenemez. Şöyle ki bir domuzu kızartmak için ahırın yakılması sonucu domuzun kızardığı söylenebilir, ancak bu sürecin verimli olduğu asla söylenemez.

Verimlilik ile karıştırılan diğer bir kavramda "Rantabilite"dir. "Rantabilite, genellikle belli bir zaman parçası içinde işletme faaliyetleri sonucunda elde edilen toplam karın, aynı zaman parçası içinde kullanıldığı kabul edilen ortalama işletme sermayesine oranı şeklinde belirtilmektedir.

Bu duruma göre, genel anlamda;

Kârx 100

Rantabilite = olacaktır.

Sermaye

Prodüktivite, bir ürün bazında veya bir sorumluluk merkezi (tesis, işletme veya teşebbüs) bazında ölçülebileceği gibi, sektör veya ulusal ekonomi bazında da ölçülebilir.

Prodüktivite ölçümü her ne kadar basit bir kavramsa da kalite söz konusu olduğunda sık sık sorunlar yaratır. Kuruluşlar kaliteyi düşürerek çıktılarının miktarını arttırabilirler. Veya sadece kalitenin arttırılmış olması nedeniyle çıktı miktarı düşebilir. Bu çerçevede, prodüktivite ölçümünün nicel indeksi yanlış fikir verecektir. Bu güçlüğü aşmanın bir yolu diğer prodüktivite ölçümü metodlarma (geleneksel olmayan) başvurmaktır. Örneğin; belirli olaylarda kalite o hizmetin en son kullanıcılarının takdiri esas alınarak saptanır. Diğer kısım olaylarda kaliteyi saptamada uzmanlara başvurulur. Ancak pratikte en çok kullanılan metod çıktıdaki değişikliklerin kalitedeki değişiklikler veya teknolojideki değişiklikler ya da bazı yeni yöntem ve kuralların uygulamaya konulması ile açıklanıp açıklanmıyacağını analiz etmektir. Tartışılan konu performans denetçisinin

81 Russel W.Penske; "Prodüktivite Kavramı Üzerine Bir İnceleme",(Çev.Ü.Dicle) Verimlilik dergisi, C.3, s.l, Ankara 1973, s.70.

82 Pekiner, a.g.e.,s.274-275

PERFORMANS DENETİMİ

prodüktivite değişikliklerinin, ortaya konulan değişikliklerdeki diğer faktörlerle açıklanıp açıklanamayacağını analiz etmeye çalışmasıdır.

4- Verimlilik Açısından Performans Ölçümleri

Verimlilik analizi kamu örgütlerinde oldukça güç yapılmaktadır. Kamu kesiminde üretilen bazı mal ve hizmetlerin (çıktıların) parasal değerlerle ifade edilmesi zordur. Bu açıdan kamu kesiminde verimliliğin ölçülmesi, amacı kâr olan özel kesime kıyasla oldukça güçtür. Toplumsal mal ve hizmetlerin çok bilinen örneği, milli savunma mal ve hizmetlerinde somut ürünler ve parasal değerler elde edilmesi pek mümkün değildir.

Ancak kullanılan çeşitli tekniklerle sadece verimlilik değil etkenlik ve tutumluluğun da ölçülmesi ile performansın değerlendirilmesi ve bir sonuca varılması mümkün olmaktadır.

Girdi ve çıktılarda standartların sağlandığı varsayılır, fakat çoğu durumda standartlar geçerli değildir ve denetçi üzerinde görüş birliğine varılmış standartları belirlemek için denetlenen idare ile çalışmak zorundadır. Bununla beraber en yaygın olarak kullanılan standartlar denetlenen kurumca konulmuş belli girdilerle çıktıları saptamaktır. Bunlar geçerli olmadığı takdirde verimlilik düzeyini ölçecek yeni teknikler kullanılır. Bu tekniklerin en yaygınlarından bazıları şunlardır.