• Sonuç bulunamadı

Çizelge: S3. Kamu Denetim Alanına Esas Olan Kamu Kesimi Gelir ve Giderleri

I- Geleneksel Kamu Yönetimi

İkinci Dünya Savaşını izleyen yıllara kadar baskın kamu yönetimi teorisi olan geleneksel kamu yönetiminin vurguladığı tema, "devamlılık" ve

" sürdürme "dir. Bu tür kamu yönetiminde devlet memurunun görevi, bürokrasi dışında oluşturdukları kararların nasıl uygulanacağıdır.

Geleneksel kamu yönetiminde dikkatler kurum içi organizasyona yoğunlaşır.

Kurumun içinde olduğu toplum, ihmal edilebilir bir değişken olarak görülür. Bu nedenle faaliyetlerin verimliliği ve tutumluluğu en önemli hedef olarak görülür.

Şayet girdiler çıktılara nazaran daha düşük maliyette sağlanıyorsa, çıktı makul kabul edilir.

Geleneksel kamu yönetimi öğretisi, sistemin girdileri üzerinde yoğunlaşır.

Böylece ana kaynaklar, personel idaresi, mali idare, organizasyon ve yönetim gibi alt kamu yönetimi alanlarının büyük odağı haline gelir. Bu tür yönetim, personel faaliyetinin tatminkâr çalışmasının daha iyi bir kamu yönetimi sağlıyacağmı varsayar. Bürokrasi, bu teorinin idealidir. Öte yandan programların uygulanmasına ve hizmet sunmaya hemen hemen hiç dikkat sarf etmez.

Bu yönetim türü 50'li yılların sonuna kadar ana yönetim teorisi olarak kabul edilmiştir. Teorinin ana hatlarının büyük bölümü, bugün de geçerliliğini sürdürmektedir.

2. Kalkınma Yönetimi

Dünyada kolonilerin bağımsızlığını kazanması ile bu genç devletlerin ekonomilerini, batılı örnekleri takip ederek geliştirme amacıyla ortaya konmuş ve

141

üçüncü dünya ülkeleri için geliştirilmiş bir kamu yönetimi anlayışıdır.

Kalkınma yönetiminin ana görevi; ekonomik büyüme yönetimini tanımlayan ve açıklayabilen teorileri araştırmaktır. Geleneksel kamu yönetiminin universal prensipleri, bürokrasiyi ideal değil sadece bir unsur olarak kabul eden örnek çalışmalar ortaya konulmasına ve orta ölçekli teoriler formüle edilmesine teslim olmuştur. Davranışçılık, mantıksal pozitivizm, yapısal fonksiyonalizm, ve miktar belirleme; sosyal birimlerin, özellikle sosyoloji ve ekonominin etkisiyle kamu yönetimi disiplinine girmiştir.

1 4 1 Bkz.M.Vecdi Gönül, "İdarenin Sayıştayca denetlenmesi" Yeni Türkiye, Mayıs, Haziran 1995, Yıl 1,

Sayı 4, Ankara, s. 105-119, Carino, a.g.m., s.45.

TÜRKİYE'DE KAMU YÖNETİMİMDE PEKFOHMANS DENETİMİ

Batı deneyimi, model olarak alındığından, kalkınma yönetimi, personel faaliyetinin performansını ve planlama sürecini geliştirecek araçlar bulmaya çalışmıştır. Bunların çoğu, batı uygulamalarının taklididir. Bu araçlara rağmen istenen sonuca ulaşılmamasınm engeli olarak da gelişmekte olan ülkelerin kültür yapısı gösterilmiştir.

Kalkınma yönetimi, sosyal değişmelerle ve kamu yönetiminin ekolojisiyle ilgilenmemekle birlikte, geniş anlamda toplumun bağımsız bir değişkeni olarak görülmüştür. Toplumun yavaş gelişmesinin suçu kamu hizmetlerine yükletilmiş ve kamu idaresini geliştirme kurumları teşkil edilmiştir.

Türkiye'de 1960 sonrası planlı kalkınma dönemi kalkınma yönetimi anlayışını sembolize etmektedir.

3- Yeni Kamu Yönetimi

Yeni kamu yönetimi anlayışı, 1970'li yıllarda Amerika'da ortaya atılmıştır.

Sosyal adalet ve eşitlik için haykıran baş döndürücü gelişmeler, teknolojik toplumun ihtiyaçlarını geleneksel kamu yönetimi ile sağlamanın mümkün olmadığı tespitinden yola çıkmıştır. Amerika kamu yönetim okulları, kalkınma yönetimine hemen hemen hiç değinmemiştir. Sadece az gelişmiş ülkelerin gelişmiş ülkelerle

142 kıyaslanması konusunda bu teori ile ilgilenmiştir.

Yeni kamu yönetimi; garip problemleriyle tamamen bir Amerikan olayı ise de, geleneksel kamu yönetimine getirdiği eleştiriler, bürokrasiye alternatifler araması, devam eden eşitsizliğe kızgınlığı ve değerlerle ilgilenmeyen disiplinleri reddetmesi, az gelişmiş ülkelerin yönetim sistemlerinde yankılar uyandırmıştır.

Yeni kamu yönetimin bazı bölümlerinin kabul edilebilirliği tartışılabilir ve bunlar geçici bir heves gibi görülebilir. Fakat teorinin önemli bir bölümü; kamu yönetimini istismarcı yapısı olan toplum kapsamında görmek, insani ihtiyaçlar için programlar geliştirmek açısından izlenebilir niteliktedir. Bunların bir kısmı, bürokrasi yerine modüler organizasyonu ve proje yönetimini savunur. İngiltere'de

"executive agency"lerin kurulması, bu teorinin izlerini taşır.

Yeni kamu yönetimi, ekonomiden felsefeye doğru bir kayma ve ikisinin karışımı gibi görünmektedir. Yani kamu yönetiminin doğuşundan az önce, kamu yönetimi okulları program uygulaması ve hizmet dağıtımının en az planlama ve liyakat sistemi kadar dikkate değer olduğunu keşfetmişlerdir. Bu karışım, ana ilgi odağı olarak programların etkinliği ve ihtiyaçlara cevap verebilir hale getirilmesi konusunu gündeme getirmiştir.

1 4 2 Bkz.Carino, a.g.m., s.46.

Gönül, a.g.m., s. 106.

TÜRKİYE'DE KAMU YÖNETİMİNDE PERFORMANS DENETİMİ

4- Kalkınmacı Kamu Yönetimi

Kamu yönetiminde dördüncü tür, belki de aralarında en iyisi 1980'lerde ortaya konulan "Kalkınmacı Kamu Yönetimi" dir. Bu tür, "Yeni Kamu Yönetimi"

gibi, sosyal adalet, eşitlik ve insanı merkez almakta, aynı zamanda "Kalkınma Yönetimi" (KY) gibi, gelişmekte olan ülkelerin problemlerine çözüm aramaktadır.

Kalkınmacı kamu yönetimi, eşitlik ve büyüme arasında seçim yapılmamasını savunur. Fakat, toplumdaki herkesin temel ihtiyaçlarının karşılanması ve faydanın daha adil dağıtılmasına hizmet edecek bir verimliliğin sağlanması görüşünü sürdürür.

Kalkınmacı kamu yönetimi (KKY), yeni kamu yönetimi (YKY) gibi, kamu kurumlarını kendi toplumları kapsamına yerleştirir ve kurumların faaliyetlerini, idare sürecine katılan halkın güçlendirilmesi ile tamamlamayı önerir.

Kalkınmacı kamu yönetimi; yeni kamu yönetiminin yeni bir formu değildir.

Çünkü aynı zamanda geleneksel kamu yönetiminden (GKY) de birçok unsur alır.

Mesela KY gibi ve YKY'nin tersine, bir teşkilat olarak bürokrasiye karşı değildir.

Aslında KKY'nin ana programlarından birisi, geniş ölçekli hiyerarşik yapıyı devirmeyi değil, bürokratik reoriyantasyonla değiştirilmesini içerir. Değişim yapısal olmayacak, fakat yapı halkı içine alacaktır.

Bununla birlikte KKY; YKY gibi, daha küçük, muhtemelen konu veya program süresince görev yapacak teşkilatlarla benzer kurumların faaliyetlerini koordine etmek üzere yeni yaklaşımlar geliştirir ve kurumların dışında kalanların planlama, tatbikat ve değerlendirme faaliyetlerine ^katılımlarını araştırır.

KKY'nin GKY ile bir kesişme noktasıda, "devamlılık" ve "sürdürme"dir.

KKY; YKY'nin vurguladığı proje yönetimini reddetmezken, hatalarını farkeden ve öğrenen teşkilatlar vasıtasıyla uzun dönemli düzenli programların içine yeni hayatın nüfuz etmesini sağlamayı öngörür.

KY'nin önemli unsuru olan "ademi merkeziyetçilik", ve "merkezden yönetme ile, belli ihtiyaçların karşılanmasına cevap verebilme kaabiliyeti arasında bir uyum gözetme" bakımından KKY tarafından yeniden vurgulanmaktadır.

1 4 3 Bkz.Carino, a.g.m., s.47.

Gönül, a.g.m., s. 106.

TÜRKİYE'DE KAMU YÖNETİMİNDE PEOTORMANS DENETİMİ