• Sonuç bulunamadı

1.5. İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ ARAÇLARI

1.5.1. Televizyon

1.5.1.2. Televizyon Yayıncılık Sistemleri

1.5.1.2.3. Uydu Yayıncılığı

Bir uzay kütlesinin çekim alanı içerisinde olan ve bu alanın fiziksel özelliklerine bağlı hareket eden gök cisimlerine uydu denilmektedir (Dağdeviren, 1990:13). Başka bir deyişle uydu yerden çok uzaklarda, uzayda bulunan bir nevi ayna görevi gören yerden aldığı sinyalleri tekrar daha geniş alanı kapsayarak aynı sinyali dünyaya gönderen cihazdır.

Uyduların çalışma şekli ise şöyledir; yaklaşık iki ton ağırlığında olan uydular olabildiğince hafif yapılırlar ve itme roketleriyle uzaya gönderilirler. İki büyük güneş paneli ile yıllarca şarj edilebilen uydular Dünya’dan radyo dalgaları ile gönderilen komutları alan alıcıya bilgisayarla bağlıdır. Çeşitli algılayıcılar güneş ve dünyanın konumlarını bilgisayara bildirirler. Bu sayede uydunun nerede ve nereye gittiği saptanır. Uydu, uzaydan elektronik araçlar ve antenlerle görevini yapar. Eğer Dünya yüzeyinden 36.000 km uzaklıkta bir uyduya verici, anten takılırsa bu yükseklikten dünyanın üçte birini görür ve dünya yüzeyinden yayınlara küçük bir çanak antenin uyduya doğru yönlendirilmesi ile ulaşılır (Painter, 1998:8-10).

Başlangıçta geleneksel yayın sistemlerinin aksaması durumunda yedek iletişim aracı olarak düşünülen uydu çevrimleri günümüzde geleneksel yayın ağlarının yerini almıştır. İletişimde uyduların kullanımının en önemli sebebi zamandan tasarruf etmektir. Ayrıca geleneksel sistemlere göre daha çabuk, daha kaliteli olduğu kesinleşmiştir (Dağdeviren, 1990:9).

Televizyon yayınlarının başlaması ile yaşanan sevinç daha sonra yapılan yayınların kitlelere ulaştırılması aşamasında yerini endişeye bırakmıştır. Çünkü televizyon yayınları taşıdıkları bilginin yoğun olması sebebiyle geniş bir frekans bandına ihtiyaç duyarlar. Bu sebeple frekans spektrumunun VHF ve UHF bandından yapılması gerekmektedir. Bu yükseklikteki frekanslar ise dairesel yayılma özelliğine sahiptir. Doğrusal yayılma sebebi ile televizyon yayınları radyo yayınları gibi atmosferden yansımazlar, atmosferde emilirler. Radyo yayınlarında ülkeler hatta kıtalararası yayınlar için atmosfer yansıtıcı bir ortam olarak kullanılabilir.

Televizyon yayınları yoğun bir link aktarıcı ağı ile diğer ülke ve kıtalara dağıtılabilirler ancak link istasyonlarının birbirini görmesi gerekmektedir. Link istasyonları ararsına giren bir engel, linkleri görev yapamaz hale getirir, linkler arası sinyaller azalır. Link istasyonlarının kurulumu zor ve zaman almaktadır (Dağdeviren, 1990:12).

Günümüzde yer yayıncılığı ile erişilemeyen yerlere televizyon yayını yapmak için uydulardan faydalanılmaktadır.

1957’de Sovyetler Birliği tarafından gönderilen Sputnik I adlı uydu, dünyanın ilk yapay uydusu olarak 21 gün yayın yaptıktan sonra dünya atmosferine girerken yanmış ve Uzay Çağını da başlatmıştır. Daha sonra Amerika Birleşik Devletleri, sırasıyla askeri amaçlı Score, Courirer HB, Telstar, Relay, Syncom, Echo deneysel uydularını uzaya göndermiştir. Bu uydular yer uyumlu olmadıkları için başka bir ifadeyle dünya ile aynı hızda dönmediklerinden az bir süre ile yararlı olmuşlardır.

İlk gerçek iletişim uydusu olan yer uyumlu uydu Intelsat I diğer adıyla Early Bird’i Amerika Birleşik Devletleri göndermiştir. Early Bird dünyada denenen bir teknik 1965’ de ile televizyon yayınlarını ülkeler ve kıtalararası yayın yapmıştır (Kesim, 1988:35).

Bugün Intelsat organizasyonu dünyanın en büyük ticari uydu kuruluşudur 110 ülke üyedir ve Atlantik, Pasifik ve Hint Okyanusu üzerinde onlarca iletişim uydusu bulunmaktadır.

ABD’de NASA örgütü 1965’de ATS adında bir program hazırlamış ve eğitim programlarının uygulanmasında kullanılmak üzere ATS-1 adındaki uyduyu yörüngeye oturtmuştur.

Avrupa’ da bulunan 24 ülke aralarında yaptıkları anlaşma ile program alışverişi ve birbirlerini izlemek amacıyla Eutelsat uydusunu yörüngeye oturttu.

Deniz taşıtlarının kendi aralarında ve ülkeler arasındaki iletişimini sağlamak üzere 1979 yılında Inmarsat adlı merkez kurulmuş ve Marecs adlı 3 uydu göndererek açık sulardaki gemilerin telsiz, telefon, teleks gibi ihtiyaçlarını karşılamıştır.

Telecom adlı uydu Fransız posta idaresinin haberleşme uydusudur. Fransa’nın Avrupa Ülkeleri ve denizaşırı ülkelerde sivil ve askeri iletişimi için kurulmuştur.

Tüm bu gelişmeler ışığında önceleri yalnızca karadan karaya gerçekleştirilen televizyon yayınları, Doğrudan Uydu Yayıncılığına (Direct Broadcasting Satellite- DBS) geçmiştir (Yengin, 1994:23).

1.5.1.2.3.1.Doğrudan Yayın Uyduları:

Yayınların doğrudan iletilmesi için tasarlanan DBS uyduları televizyon yayıncılığında köklü etkiler bırakmıştır. Verici, alıcı, aktarıcı gibi pahalı yatırımlar gerektiren yer yayıncılığı yerine uzaydan gelen sinyalleri arada herhangi bir yer sistemi olmaksızın tüm ülkeye yayan bu DBS uyduları sayesinde televizyon yayınları artmış, yayıncılık açısından coğrafi sınırlar aşılmıştır (Cankaya, 1997:74; Rigel, 1991:59). Yayının, doğrudan uydu yayını niteliği taşıyabilmesi için 50 Watt’ın üzerinde yayın gücü gerektiğinden 40–90 cm çapındaki parabolik antenlerle alınabilmesi gerekmektedir (Rigel, 1991:59).

1990’lı yılların başında dünya çapında yayın yapan kanal sayısı üç yüzü bulmuştur ve 1997 yılına kadar yetmiş uydu daha uzaya fırlatılmak üzere planlanmıştır (Cankaya, 1997:74). Günümüze kadar dört bine yakın uydu ve uzay istasyonu gönderilmiştir.

Türkiye’ de uydu yayınlarının başlaması şöyledir; Türkiye uluslar arası uydu işletmeleri Intelsat ve Eutelsat adlı kuruluşlara üye olarak PTT’nin sorumluluğunda yayın yapılmaktaydı. TRT kendi yayınlarını Ankara Gölbaşı’nda bulunan PTT’nin Uydu Haberleşme Merkezi’ne aktarmakta, buradan da yayın dev antenler ile Hint okyanusu üzerinde bulunan uyduya aktarılmaktaydı. Uydudan yansıyan yayın çanak antenler ile yurdumuzda izlenilebilmekteydi (Yengin, 1994:90–91). Sonraki yıllarda Türkiye kendi uydularını uzaya göndermiştir.

Türkiye bu güne kadar 1996 yılında Türksat 1C, 2001 yılında Türksat 2A, 2008 yılında Türksat 3A ve 2009 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Uzay Mühendisliği Bölümü tarafından Türkiye'de üretilen

İTÜpSAT1 adında dört uydu göndermiştir.