• Sonuç bulunamadı

TUNA BULGAR DEVLET‹ (679-869)

Belgede ORTA ASYA TÜRK TAR H (sayfa 76-79)

Bulgarlardan bir zümre ayr›larak bat›ya do¤ru gitmifl, Tuna’ya kadar ilerlemiflti. As-paruh’un kurdu¤u Tuna Bulgar Devleti’nin sahas›, 681 senesinden itibaren Besa-rabya ile Dobruca’dan baflka, bütün Kuzey Bulgaristan’a, do¤uda Karadeniz’e, gü-neyde Balkanlar›n geçitlerine ve Bat›da ‹sker nehrine kadar yay›l›yordu. Komflu-luklar›ndan dolay› en fazla iliflkileri Bizans’la olmufltur. Bizans taraf›ndan resmen tan›nmas›ndan sonra, Tuna Bulgar Devleti Balkanlarda ve Orta Avrupa’da faal bir rol oynamaya bafllam›flt›r.

II. Justinianus 688’de Bulgarlara karfl› taarruza geçti. Bulgarlar onlar› durdura-bilmek için Trakya’ya kadar ilerledilerse de imparatorun ordusu önünden çekil-mek zorunda kald›lar. Bunun üzerine Slavlar›n oturduklar› yerleri tahrip eden im-parator geri dönerken, Bulgarlar bir da¤ geçidinde Bizans ordusunun etraf›n›

sara-70 Orta Asya Türk Tarihi

Bulgarlar esas olarak ticaret ve ziraatla

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

rak imha etti. Buradaki kar›fl›kl›klar, Bulgarlara Bizans’›n iç ifllerine kar›flma f›rsat›

verdi. Sürgüne gönderilen II. Justinianus, Asparuh’un halefi olan Tervel Han’dan yard›m istedi. 705’te onun deste¤i ile ikinci defa Bizans taht›na ç›kt›. ‹mparator ye-rini sa¤lamlaflt›r›nca, s›k›fl›k durumda iken verdi¤i yerleri geri almak için 708’de Bulgarlar üzerine yürüdüyse de ma¤lûp oldu.

Tervel Han, 716’da imparator III. Theodosios ile bir ticaret ve bar›fl anlaflmas›

imzalad›. Bu anlaflman›n sonucunda Araplar 718’de Bizans baflkentini kuflatt›¤›nda baflkenti birlikte savundular ve Araplar›n geri çekilmesini sa¤lad›lar. Tervel Han, Bizans ifllerine bir kez daha müdahale etmek istedi ise de, 718’de ölmesi buna f›r-sat vermedi.

Bizans imparatoru Konstantinos Koprinimos Araplar› yendikten ve taht›n› sa¤-lamlaflt›rd›ktan sonra Bulgarlara karfl› hücuma geçerek pek çok esir ald›. Bulgarlar bu durum karfl›s›nda bar›fl istemek zorunda kald›lar. Bulgar han›, 759’da ‹mparator ile anlaflma imzalad› ise de, imparator tekrar taarruza bafllad›, ancak bu defa yeni-lerek geri çekildi.

Bundan sonra, Tuna Bulgar Devleti iç isyanlar yüzünden bunal›m içine düfltü ise de, Kardam Han ülkenin iç durumunu düzeltti. Sald›r› girifliminde bulunan Bi-zansl›lar› ma¤lup etti (791 ve 792). Ondan sonra tahta geçen Kurum Han, Do¤u Macaristan’› ve Erdel’i ele geçirdi. Bulgar baflkenti Presyaslav’› tahrip ederek ilerle-yen Bizans ‹mparatoru I. Nikephoros’u ilerle-yenilgiye u¤ratt›. Kalabal›k bir ordu ile ye-niden Bulgarlar üzerine yürüyen II. Mikhael’i de ma¤lub eden Kurum Han, adeta Bizans’› ortadan kald›racak duruma geldi ve “alt›n m›zra¤›n› Yald›zl› Kapu’ya as-maya” ant içti. 809’da Sofya’y›, Nifl ve Belgrad kalelerini iflgal ederek, Orta Avrupa ve Yak›n Do¤u aras›ndaki en büyük askerî sevkiyat ve ticaret yolunu denetimi al-t›na ald›. 813’te Edirne’yi, daha sonra ‹stanbul’u kuflatt› ise de, sald›r›lar›n en

yo-¤un oldu¤u bir zamanda ans›z›n öldü (814).

Omurtag Han (814-831) zaman›nda Bizans ‹mparatorlu¤u ile 30 senelik bir an-laflma imzaland›. Bu anan-laflma Bulgaristan’a güneyde sükûn, Bizans’a da mallar›n›

gümrük ödemek flart› ile kuzeye sevk edebilme imkân› sa¤l›yordu. Onun zaman›

Tuna Bulgarlar›n›n en parlak devri oldu. Kurulan flehirler, saraylar, köflkler, su yol-lar›, abideler, Pliska ve Preslav flehirleri ile Madara kasabas› civar›nda yüksek bir kaya üzerinde Kurum Han’›n kitabeli kabartmas›, o ça¤lardan bize kalan yadigâr-lard›r. Ancak, yerli Slav ahaliye oranla say›ca az olan Bulgar Türklü¤ü, o tarihler-de yavafl yavafl Bizans kültürünün tesirintarihler-deki ço¤unlu¤un etnik bask›s›n› hissetme-ye bafllam›flt›. Slavlar›n devlet hizmetlerine al›nmas›, hissetme-yerlilerle evliliklerin artmas›

ve kalabal›k yerli halk›n dili üst tabakada yay›lmas› sonunda, Türk unsuru Slavlafl-maya bafllad›.

Slavlaflma, Bulgar hanlar› Malam›r ve Presiyan zamanlar›nda artarak devam et-ti. Boris Han’›n 864’de Ortodokslu¤u resmen kabul etmesi Bulgarlar›n H›ristiyan-laflt›rmas› yolunu açt›. Böylelikle Bulgar Türk devleti, büsbütün karakterini kay-bedip, Slav, Bizans kültür çevresine tamamen girmifl oldu. O güne kadar kullan›-lan Türkçe “Han” unvan› da Boris’in halefi Simeon (893-917) taraf›ndan “Çar” a çevrildi.

Kurum Han’›n infla ettirdi¤i Pliska flehri, Tuna Bulgarlar›n›n eski baflkenti idi.

Madara’da kayaya yap›lan kabartma, Kurum Han’›n hat›ras› için yap›lm›fl önemli bir eserdir. Kabartmada hükümdar süvari olarak gösterilmekte, elinde hükümdar-l›¤›n›n iflareti bir kadeh tutmaktad›r.

Bulgar hükümdar› Kurum Han, II. Mikhael’i de ma¤lub ettikten sonra neredeyse Bizans Devleti’ni ortadan kald›racak güce eriflti. 809 y›l›nda giriflti¤i fetihlerle Balkanlar›n önemli flehir ve kalelerini ele geçirdi, Orta Avrupa ve Yak›n Do¤u aras›ndaki en büyük askerî sevkiyat ve ticaret yolunu denetimi alt›na ald›. 813’te Edirne’yi, daha sonra

‹stanbul’u kuflatt› ise de, 814 y›l›nda ani ölümü ile bu giriflimi akim kald›.

PEÇENEKLER (860-1091)

Bat› Gök-Türk boylar›ndan olan Peçenekler, Hazarlar›n ve Uzlar›n (O¤uzlar›n) bask›s›na dayanamayarak 860-880 y›llar›nda kalabal›k kitleler hâlinde ‹til’i geçerek Don-Kuban bölgesine göç ettiler. Buralarda yaflayan Macarlar› yerlerinden ç›kard›-lar. Peçenekler, Karluk ve O¤uzlar›n bask›s› ile VIII. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda Bat›

Sibirya’ya çekilmek zorunda kald›lar. Daha sonra Don-Kuban mevkiine geldiler.

889-893 y›llar›nda ise, Don nehrinden Dinyeper’in bat›s›na kadar uzanan sahaya hâkim oldular. Peçeneklerin buralarda sekiz boy hâlinde yaflad›klar› bilinmektedir.

Bu boylar flunlard›r: Ertim, Yula, Çor, Külbey, Karabey, Tolmaç, Kapan ve Çoban.

Bu adlardan baz›lar› eski Türk unvanlar›d›r (Yula, Çor, külbey, Kapan, Kargan). Er-tim, Çor ve Yula boylar› birlikte hareket edildi¤inde idareci durumundayd›lar ve bunlara Kenger (Kangar) denilmekte idi. XII. yüzy›la gelindi¤inde boy say›s› on üçe yükseldi. Hazarlar, Uzlar, Macarlar, Fin kabileleri ve Slavlar, Peçeneklerin komflular› idi.

Don nehrinden Tuna’ya kadar uzanan bozk›rlar› ellerinde bulunduran Peçe-nekler, özellikle Kiev Rus devleti üzerinde büyük tesirler b›rakm›fllard›r. Peçenek-ler ilki 915 y›l›nda olmak üzere Ruslar üzerine 1036 y›l›na kadar on bir büyük ak›n yapt›lar. 968 y›l›nda Kiev’i kuflatt›lar ve Knez Svyatoslav’› ma¤lûp ederek Ruslar›n Karadeniz’e inmelerini engellediler. Bu durum, Bizans’›n menfaatlerine de uygun düflüyordu. 915’te bafllayan Peçenek-Bizans dostlu¤u, ‹stanbul’dan gönderilen el-çiler ve hediyelerle bir müddet devam ettirildi. Peçenekler, ayr›ca Bizans’tan ku-mafl, baharat, boya, süs eflyas› ve mücevherat al›yor, karfl›l›¤›nda bal mumu, tutkal ve k›ymetli deri sat›yorlard›.

Uzlar›n (O¤uzlar) sürekli bask›s› Peçenekleri bat›ya göçe sevk ediyordu. Bu yüzden Peçeneklerin bir k›sm› 942-970 y›llar› aras›nda Macaristan’a yerlefltiler. Pe-çenekler, XI. yüzy›l›n bafllar›nda Dnyester boyuna inince Don bölgesindeki güçle-ri zay›flad›. Bundan istifade eden Ruslar, Peçeneklere 1036 y›l›nda a¤›r bir darbe vurunca, Tuna boylar›na geldiler. Tuna nehri onlarla ile Bizans aras›nda s›n›r oldu.

Uz bask›s›n›n fliddetlenmesi üzerine Peçenekler Balkanlara do¤ru kaymaya baflla-d›lar. Baz› Peçenek boylar› Bizans’›n s›n›r bekçili¤i yap›yordu. 1048’den sonra Bi-zans hizmetine girenlerin say›s› artt›. Bunlar aras›ndan Anadolu’ya da gönderilen-ler oldu. Anadolu’da Peçenekgönderilen-lerle ilgili birçok yer ad›, Bizans taraf›ndan yerlefltiri-len bu Peçeneklere aittir. Bunlardan bir k›sm› Malazgirt savafl›nda Alparslan taraf›-na geçerek Bizans’›n yenilmesinde rol oytaraf›-nam›fllard›r.

1050 y›l›ndan itibaren Peçenekler, Balkanlarda Bizans ile fliddetli mücadelelere girifltiler. ‹zmir Beyi Çakan, ‹stanbul’u zapt etmek üzere Peçenek baflbu¤lar›yla an-laflt›. Ege’deki donanmas› ile Çakan, Marmara sahillerinde Selçuklular, Edirne’de Peçenekler ‹stanbul’u k›skaç alt›na almak üzere anlaflt›lar (1091). Çok zor durum-da kalan Bizans’›n imdurum-dad›na do¤udurum-dan gelen Kumanlar yetiflti. 1060 y›l›ndurum-dan itiba-ren Peçeneklere ait Karadeniz’in kuzeyindeki sahay› iflgal eden Kumanlar, 1080’le-re do¤ru Tuna boylar›na kadar ilerlediler. Bizansl›lar bu durumdan faydalanman›n yollar›n› buldular. Meriç nehri kenar›nda Bizans’a kesin bir darbe indirmeye haz›r-lanan Peçenekler, Bizans’›n tahriki ile çok kalabal›k olan Kumanlar›n sald›r›s›na u¤rad›lar (1091) ve tarih sahnesinden çekildiler.

Hayatta kalmay› baflarabilen Peçeneklerin bir k›sm› Macaristan’a gittiler ve Pefl-te çevresi ile Fertö vilâyetinde yerlefltirildiler. Bir k›sm› da Uzlar ve Kumanlar ara-s›na kar›flt›lar. Balkanlarda kalanlar›n ço¤u ise, Vardar nehri boyunca yerlefltiler.

Makedonya’daki Meglano-Ulah’lar› ile Sofya etraf›ndaki fiop-Bulgarlar›n›n Peçenek neslinden olduklar› söylenmektedir. Anadolu, S›rbistan, Rusya, Macaristan ve

Kaf-72 Orta Asya Türk Tarihi

Peçeneklerin en önemli özelli¤i, çok genifl alana uzun zaman hükmetmelerine ra¤men aralar›nda birlik kurup tek devlet haline gelememifl olmalar›d›r.

Karadeniz’in kuzeyinde Peçeneklere ait topraklar 1060 y›l›ndan bafllayarak di¤er bir Türk boyu olan Kumanlar taraf›ndan ele geçirildi. Bunu takip eden 20 y›l içinde Kumanlar Tuna nehri taraflar›na kadar

bir s›rada Kuman sald›r›s›

sonunda da¤›ld›lar ve tarih sahnesinden çekildiler.

kaslarda baz› yer adlar› ile halk efsanelerinde Peçeneklerin hat›ralar› yaflamaktad›r.

Orta Macaristan’da ele geçen meflhur, Nagy-Szent Miklos hazinesinin alt›n kaplar›

üzerindeki Gök-Türk alfabeli yaz›lar›n Peçeneklere ait oldu¤u ortaya ç›kar›lm›flt›r.

Ayr›ca Güney Rusya’da Poltava’da bulunan Perescepine hazinesi de onlara aittir.

Yüz elli y›ldan fazla Karadeniz’in kuzeyinde yaflayan Peçenekler, her biri ken-di baflbu¤unun idaresinde olarak boy teflkilât› çevresinde kalm›fllar ve bir devlet kuramam›fllard›r. XI. yüzy›l ortalar›nda Turak ad›nda bir baflbu¤ on bir Peçenek boyunun bafl›na geçmiflse de bütün boylar› hâkimiyeti alt›na alamam›flt›r.

Peçenekler hakk›nda ayr›nt›l› bilgiyi Akdes N. Kurat’›n Peçenek Tarihi (‹stanbul, 1992) adl› eserinde bulabilirsiniz.

UZLAR (860-1068)

O¤uzlar›n bir kolu olan bu kavim Rus y›ll›klar›nda Tork (Türk), Bizans kaynakla-r›nda ise Uz diye geçmektedir. Uzlar, 860’l› y›llarda Peçenekleri ‹til ötesindeki yurt-lar›ndan ç›kararak o sahaya yerleflmifller ve sonradan bat›ya do¤ru ilerlemifllerdir.

Kiev knezi Vladimir’in müttefiki olarak 985 y›l›nda ‹til Bulgarlar›na karfl› yap›lan sefere baz› Uz gruplar› da kat›lm›flt›. Uzlar›n Kiev bölgesine göçleri, 1036 y›l›nda Peçenekleri ma¤lûp etmelerinden sonra olmufltur. Uzlar› Peçenek yurduna sevk eden sebep ise, 1030 y›l›ndan itibaren Don nehri boylar›nda faaliyet göstermeye bafllayan Kumanlard›r. Nitekim Uzlar, Kumanlar›n ileri harekât› neticesi Dinyeper havalisine do¤ru kaym›fllard›r (1048).

Kiev Rusyas›’n›n güney bölgelerine kadar yay›lan Uzlar, 1060 y›l›nda ani bir Rus hücumuyla ma¤lûp oldular ve kalabal›k Uz kitleleri bat›ya do¤ru çekilmek mecburiyetinde kald›lar. Uzlardan bir k›sm› Kiev dolaylar›nda Rus knezlerinin hiz-metine girerek Ros nehri boyunca yerlefltiler. Bat›ya giden Uzlar ise 1065 y›l›nda Bizans ve Bulgar direniflini k›rarak Tuna boylar›na geldiler. Bu bölgede, daha ön-ce yurtlar›ndan ettikleri Peçeneklerle komflu oldular. Bu s›rada, Kuman bask›s› yü-zünden Tuna’y› geçerek Balkanlar ve Trakya’ya kadar ilerlediler.

Uzlar›n yay›ld›klar› genifl co¤rafyay› tam manas›yla idareleri alt›nda tutmaya güçleri yoktu. Bu s›rada bast›ran fliddetli k›fl ve Uzlar aras›nda bafl gösteren salg›n hastal›klar çok say›da insan kayb›na sebep oldu. Ayr›ca Bizans entrikas›, intikam alma duygusuyla harekete geçen Peçenekler ve bölge halk›n›n hücumlar› da Uzla-r›n güçlerini yitirmelerine sebep oldu. Bask›nlardan kurtulan az say›da Uz, Maca-ristan’a ak›n tertip etmifllerse de baflar›l› olamad›lar (1068).

Bir miktar Uz kal›nt›s› Bizans ordusuna al›narak baflta Makedonya olmak üzere çeflitli bölgelere gönderilmifllerdir. Bu Uzlardan bir grubun Selçuklulara karfl› Anado-lu’da Bizans saflar›nda bulundu¤u bilinmektedir. Güney Rusya’ya dönen baz› Uzlar ise, Kiev flehrinin varofllar›na yerlefltirilmifltir. Do¤u Avrupa sahas›nda k›sa bir dönem faaliyet gösteren ve di¤er Türk boylar›na k›yasla kendileri hakk›nda çok az bilgi sa-hibi olabildi¤imiz Uzlar›n günümüze kadar gelen bakiyeleri bugünkü Moldavya’da yaflayan, dil ve kültürlerini büyük ölçüde muhafaza eden Gagauz Türkleridir.

Belgede ORTA ASYA TÜRK TAR H (sayfa 76-79)