• Sonuç bulunamadı

Mo¤ol ‹mparatorlu¤u’nda Türkler

Belgede ORTA ASYA TÜRK TAR H (sayfa 96-100)

Mo¤ol ‹mparatorlu¤u’nun kurulufl aflamas›nda esas unsur Mo¤ollard›. Ama devle-tin k›sa sürede genifllemesiyle birlikte pek çok Türk boyu Mo¤ollara tabi oldu.

Çünkü Çin haricinde Mo¤ol ‹mparatorlu¤u’nun yay›lma alan›, özellikle Türkistan ve Deflt-i K›pçak sahas›, hep Türk topraklar›yd›. Dolay›s›yla baflta Uygur, Karluk, Kangl› ve K›pçaklar olmak üzere pek çok Türk boyu Mo¤ol egemenli¤ine girmifl-tir. Onlar imparatorlu¤un nüfusunu art›r›p hâkim unsurun büyük oranda Türk ol-mas›na neden olduklar› gibi askerî ve idarî üst kademelerde de görev alm›fllard›r.

Böylece Türk etkisi Mo¤ol ‹mparatorlu¤u’nda kaç›n›lmaz olarak ortaya ç›km›flt›r.

Zaten pek çok araflt›rmac›, bu Türk nüfuzundan dolay› siyasi teflekküle

“Türk-Mo-¤ol ‹mparatorlu¤u” ad›n› vermifltir.

Ka¤an olmas›ndan sonra Cengiz’e tabi olan ilk Türk boyu Uygurlard›r. Ne var ki, bu tabiiyet iflgal veya fetih yoluyla de¤il, daha çok Uygurlar›n 1209 y›l›ndan iti-baren Mo¤ol hükümdar›na itaatlerini sunma fleklinde gerçekleflmifltir. Önce Beflba-l›k Uygurlar› ka¤ana ba¤l›Beflba-l›k bildirmifllerdir. O dönemde Cengiz daha çok kuvvet-lenmedi¤inden Uygurlar›n tabiiyetine çok sevinmifl ve k›zlar›ndan birini onlar›n idikutu (lideri, hükümdar›) ile evlendirmifltir.

Mo¤ol hâkimiyeti alt›ndaki Uygurlar›n ço¤u Budist olup Müslüman olanlar›n›n say›s› çok azd›r. Uygurlar Cengiz Ka¤an’›n seferlerine kat›ld›klar› gibi darugac›l›k ve bafldarugac›l›k gibi idari görevler de üstlenmifllerdir. Ayr›ca ka¤an›n çocuklar›-na ö¤retmenlik yap›p Uygur-Mo¤ol yaz›s›n›n imparatorlukta gelifltirilmesinde ve kullan›lmas›nda etkin olmufllard›r. Zaten pek çok kaynakta Mo¤ollar›n alfabelerini XIII. yüzy›lda Uygurlardan ald›klar› belirtilmifltir. Bundan baflka Yüksekö¤retim hocalar› ile doktorlar›n da büyük k›sm› Uygurlardand›. Ayn› flekilde Karluklar, Kangl›lar, K›pçaklar ve di¤er Türk boylar›ndan insanlar da Mo¤ol

‹mparatorlu-¤u’nda askerî ve idarî kademelere getirilmifllerdir.

90 Orta Asya Türk Tarihi

Mo¤ol ‹mparatorlu¤u’nun ard›llar›ndan Yüan Hanedan› zaman›nda Çin’de Uy-gur etkisi belirgindi. Kubilay Han’›n saray›nda UyUy-gurlar üst düzey görevler üstlen-mifllerdi. Çin’deki Uygur as›ll› Budist din adamlar› Türk dili ile dinî metinler üze-rinde çal›flmalar yap›yorlard›. Ayr›ca Budizm metinlerini Uygurcaya da çeviriyorlar-d›. K›sacas›, Çin’deki Mo¤ol saray›n›n kültür dili Türkçeydi.

Alt›n Orda’da Türk nüfus o kadar yo¤undu ki, yüz y›l geçmeden hanl›k, her ne kadar hükümdar ailesi Mo¤ol olsa da, art›k bir Türk devleti niteli¤i kazanm›flt›. Za-ten Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaflkanl›¤› Forsu’ndaki on alt› büyük Türk devle-tine izafeten konulmufl on alt› tane y›ld›zdan biri de Alt›n Orda Devleti’ni iflaret eder. Yine, Türkistan merkezli kurulan Ça¤atay Hanl›¤›’nda da Mo¤ol olan aristok-rat tabaka haricinde neredeyse nüfusun tamam› Türk’tü. Mo¤ol hükümdarlar yerel yöneticilerini kendilerine sad›k Türklerden seçmifller, çok önemli bir olay meyda-na gelmedikçe onlar›n yönetimlerine kar›flmam›fllard›r. Ça¤atay Hanl›¤› içinde Türk nüfusun yo¤unlu¤u nedeniyle, ilerleyen y›llar içinde Ça¤atay ismi ile Türk is-mi o kadar özdeflleflis-mifltir ki, Timurlular döneis-minde (1370-1507) Ça¤atayl› teriis-mi, Türkler için kullan›lm›flt›r. Ayr›ca bu devirde geliflen Türk dili ve edebiyat› da

Ça-¤atay dili ve edebiyat› olarak adland›r›lm›flt›r.

HAREZMfiAHLAR (1097-1231)

Harezmflahlar Devleti’nin merkezî bölgesi, ismini ald›¤› Herezm’dedir. Buras› Ha-zar Denizi’nin do¤usunda, Aral Gölü’nün hemen güneyinde olup etraf›nda Kara-Kum ile K›z›l-Kara-Kum çölleri bulunur ve Amu-Derya Nehri sayesinde bu çöller içinde verimli bir vaha görünümündedir. Harezm, en eski ça¤lardan itibaren insan toplu-luklar›n›n ilgisini çekmifl ve onlar taraf›ndan yaflam alan› olarak tercih edilmifltir.

Böylece bölge, Türkistan’›n hem siyasi hem de kültürel aç›dan en önemli merkez-lerinden biri olmufltur. Harezm’in topra¤›, Ceyhun (Amu-Derya) Nehri ve bu ne-hirden aç›lan kanallar sayesinde oldukça verimli oldu¤undan tah›l, pamuk ve ba¤-c›l›k oldukça geliflmifltir. Bunun yan› s›ra bölge topraklar› hayvanba¤-c›l›k için zengin meralar sunar. Güney Rusya, ‹ran, Çin ve Hindistan’› birbirine ba¤layan yollar›n üzerinde yer almas› nedeniyle Harezm’de ticaret geliflmiflti. Özellikle ticaret yolla-r› üzerinde olmas›, bölgenin yükseliflinde etkili oldu¤u gibi, Mo¤ollar örne¤indeki gibi istilas›nda da etkin olmufltur.

Harezmflahlar Hanedan›’n›n atas› Anufl Tegin Garçeî, Selçuklu saray›nda taflt-dârl›k vazifesine kadar yükselmifl, 1077 y›l›nda Selçuklu sultan› Melikflah (1072-1092) taraf›ndan Harezm valili¤ine atanm›flt›r. Ne var ki onun bu valili¤i sözde ol-mufl, fiilen görevini yerine getirememifltir. Ondan sonra bu mevkie o¤lu Kutbüd-din Arslantigin Muhammed (1097-1128) atanm›flt›r. Selçuklu hükümdar› ad›na böl-geyi otuz y›l yöneten Kutbüddin, atand›ktan sonra Harezm’in fiili idaresini eline al-d›¤› gibi sonradan resmîleflecek Harezmflahlar Hanedan›’n›n yönetim sürecini de bafllatm›fl oldu. Her ne kadar kendisi ba¤›ms›z bir idareci olmasa da, yapt›klar›yla neslinin hükümdar olmas› için sa¤lam bir zemin haz›rlad›.

Ölümü üzerine Selçuklu sultan› Sencer (1118-1157), onun o¤lu Alâeddin K›z›-larslan Ats›z’› (1128-1156) Harezmflah tayin etti. Her ne kadar Selçuklu sultan›na ba¤l› olsa da, Ats›z nispeten kendi bafl›na buyruk hareket etmifl, kuzeybat›s›nda yer alan Mang›fllak ile Seyhun (S›r-Derya) Nehri’nin do¤usuna seferler düzenleye-rek buralarda nüfuz oluflturmaya çal›flm›flt›r. Onun fetihlerinden rahats›z olan Sen-cer, üç askerî harekât düzenleyerek onu yenilgiye u¤ratm›flt›r. Buna ra¤men Ha-rezmflah’› görevden almam›flt›r. Bunun en büyük nedeni Selçuklu Devleti’nin ku-zeydo¤u yönünden gelebilecek sald›r›lara karfl› güvenli¤ini baflar›yla sa¤lamas›yd›.

Tafltdâr: Hükümdar elini y›karken veya abdest al›rken le¤en tutup su döken saray görevlisidir.

Ne var ki, bütün u¤rafl›lar›na ra¤men Ats›z ba¤›ms›zl›¤›n› kazanamadan 1156 y›l›n-da vefat etti.

Yerine o¤lu ‹l-Arslan (1156-1172) geçti. Onun siyaseti iki merkezli olmufltur. Bi-rincisi ba¤l› bulundu¤u Selçuklulara yönelik olup Irak ve Horasan merkezlidir.

‹kincisi ise Kara-Hitaylar›n hüküm sürdü¤ü Mâverâünnehr merkezlidir. Sultan Sen-cer’in ölümünden sonra yerine geçen Mahmud Sultan’a tabiiyetini bildiren ‹l-Ars-lan, Selçuklular ile dostane iliflkiler gelifltirmifl, onlar aras›nda meydana gelen ihti-laflarda ço¤u kere arac›l›k yapm›flt›r. Ancak Selçuklu yönetiminde flartlar›n de¤ifl-mesiyle birlikte 1167 y›l›nda Horasan’›n do¤usunda hâkimiyetini güçlendiren ‹l-Arslan, Niflabur’da hutbeyi kendi ad›na okutmufl, böylece Selçuklular karfl›s›nda ba¤›ms›zl›¤›n› ilan etmifltir.

‹l-Arslan’›n bat› ve do¤u siyaseti hakk›nda ayr›nt›l› bilgiyi ‹brahim Kafeso¤lu’nun Harezm-flahlar Devleti Tarihi (Ankara, 1984) kitab›n›n üçüncü bölümünde bulabilirsiniz.

1158 y›l›ndan itibaren ‹l-Arslan do¤u meseleleri ile u¤raflm›flt›r. Kargafla içinde bulunun Kara-Hitaylara ait Mâverâünnehr topraklar› üzerine yürüyen Harezmflah önce Buhara, ard›ndan Semerkand’› fethetmifltir. Ne var ki, baflar›lar›n› sa¤lamlafl-t›ramadan 1172’de ölmüfltür.

Veliaht seçilmesi nedeniyle ‹l-Arslan’›n yerine ilk olarak küçük o¤lu Sultanflah geçmifltir. A¤abeyi Alâeddin Muhammed Tekifl bunu kabullenmeyerek taht kavga-s›na giriflmifl, ülke içinde kendi idaresi alt›nda birli¤i ancak 1193 y›l›nda sa¤layabil-mifltir. Döneminde (1172-1200) bir yandan kardefline karfl› savafl›rken, bir yandan da Kara-Hitaylara karfl› topraklar›n› savunmak durumunda kalm›flt›r. Sonraki dö-nemde, özellikle K›pçak ve di¤er Türk boylar›n› hizmetine almas›yla birlikte Kara-Hitay Devleti’ne karfl› baflar›l› taarruzlarda bulunmufl, baflta Buhara olmak üzere pek çok flehri fethetmifltir.

Daha sonra bat›ya yönelen Muhammed Tekifl, 1187 y›l›na kadar Merv hariç

Do-¤u Horasan’da pek çok yeri hâkimiyeti alt›na ald›. Rey flehrine kadar ilerleyerek 1194’te Irak Selçuklu Devleti’ne son verdi ve buralar› kendisine ba¤lad›. Bu tarih-ten ölünceye kadar birkaç istisna d›fl›nda ciddi bir sorunla karfl›laflmayan Alâeddin Muhammed Tekifl’in, özellikle Terken Hatun ile evlenmesi kalabal›k K›pçak ve Kangl› Türk boylar›n›n kendi hizmetine girmesini h›zland›rm›fl, baflta ordu olmak üzere onu insan gücü aç›s›ndan oldukça güçlendirmifltir.

1200 y›l›nda ölünce taht› o¤lu Alâeddin Muhammed (1200-1220) devralm›flt›r.

Döneminin ilk y›llar› Gurlu Devleti ile Horasan üzerinde hâkimiyet mücadelesi ile geçmifltir. Hatta Gurlular, Harezmflahlar›n baflkenti Gürgenç’i kuflatacak kadar Sul-tan Muhammed karfl›s›nda üstünlük sa¤lam›fllard›r. Ancak Kara-Hitaylar›n Harezm-flah’a yard›m etmesi durumu de¤ifltirmifltir. Gurlu ordusu geri çekilmek zorunda b›-rak›larak, Muhammed Harezmflah büyük bir tehlikeden kurtulmufltur. Ne var ki bu kez de ülkesinde Kara-Hitay nüfuzu ortaya ç›km›flt›r. Bunun önünü almak için Ha-rezmflah, Gurlularla dostluk iliflkilerini gelifltirmifltir. 1206 y›l›nda Gurlu Devleti’nin da¤›lmas› üzerine harekete geçen Sultan Muhammed, Horasan’daki pek çok flehri hâkimiyeti alt›na alm›flt›r. Sonra Kara-Hitaylar üzerine yönelen Harezmflah, bafllan-g›çta baz› baflar›lar elde etse de, Kara-Hitay ordusu karfl›s›nda çok a¤›r bir yenilgi alm›flt›r. Ama k›sa sürede toparlanan Muhammed Harezmflah sonunda 1210 y›l›n-da Kara-Hitaylar› yenilgiye u¤ratarak bütün Mâverâünnehr’i zapt etmifltir. Daha sonra imparatorlu¤unu Umman Denizi’ne kadar geniflleten Muhammed Harezm-flah, Irak’› da kendisine ba¤lam›flt›r. Böylece imparatorlu¤unu oldukça geniflleten

92 Orta Asya Türk Tarihi

S O R U

D ‹ K K A T SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M

SIRA S‹ZDE

S O R U

DÜfiÜNEL‹M

D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

Harezmflah’›n, bundan sonra Çin, Anadolu ve M›s›r’› ele geçirmeyi planlad›¤› pek çok kaynakta ifade edilmektedir.

Ancak Muhammed Harezmflah’›n gücünün zirvesinde oluflu yaln›zca görünüfl-teydi. Fethetti¤i yerlerde tam olarak nüfuz oluflturamad›¤› gibi, baflta ordu olmak üzere yönetimde hep annesi Terken Hatun’un gölgesinde kalm›flt›. Onun görünüfl-teki bu kuvvetli durumu ve büyük bir imparatorlu¤a hükmetmesi iki d›fl geliflme ile tersine dönmüfltür. Önce Abbasiler (750-1258) karfl›s›nda 1217 y›l›nda büyük bir yenilgi almas›, arkas›ndan da Mo¤ol istilas›na maruz kalmas› devletini birden-bire da¤›lman›n efli¤ine getirmifltir. Cengiz Ka¤an’›n kendi üzerine düzenledi¤i se-fere yönelik hiçbir ciddi tedbir almamas› ve sürekli ondan kaçmas› neredeyse bü-tün imparatorluk topraklar›n›n kayb›na yol açm›flt›r. Sonunda Muhammed Ha-rezmflah, Hazar Denizi üzerinde s›¤›nd›¤› bir adada ölmüfltür.

Yerine o¤lu Celâleddin (1220-1231) son Harezmflah olarak tahta geçmifltir. Ne var ki, Mo¤ol istilas› nedeniyle imparatorluk da¤›lm›fl, kendisine tabi çok az kifli kalm›flt›. Mo¤ollara karfl› büyük bir direnç gösterse de, komflu Müslüman beylik ve devletlerle Mo¤ollara karfl› iflbirli¤i yapmak yerine onlara ba¤l› flehirlere sald›rma-s›, böyle bir ittifak›n do¤mas›na engel olmufltur. Özellikle Anadolu Selçuklu Dev-leti hükümdar› I. Alâeddin Keykubad ile 1230 y›l›nda Yass›-Çemen Savafl› yapma-s› ve yenilmesi birlik umutlar›n› bitirmifltir. Bu yenilgiden sonra, 1231 y›l›nda öldü-rülünce imparatorluk ortadan kalkm›flt›r.

Resim 5.4 Cengiz Ka¤an’›

Buhara Camii’nde halka hitap ederken gösteren bir minyatür.

Kaynak: R.

Marshall, Storm from the East: from Ghengis Khan to Khubilai Khan, California, 1993.

Teflkilat

Harezmflahlar Devleti’nin hükümdar ailesi Anufl Tegin soyundand›r. O ve onun neslinden gelenler Harezm’de ba¤l› olduklar› Selçuklulara uzun y›llar sadakatle hizmet ederek devletin kuzeydo¤u s›n›rlar›n› muhafaza etmifllerdir. Ba¤›ms›z bir si-yasi yap› olarak ortaya ç›kt›klar›nda, devlet teflkilat› aç›s›ndan, Selçuklular›n bir uzant›s› olmufllar, pek çok kurumu onlardan miras alm›fllard›r. Dolay›s›yla, bütün yönetim terimleri, memuriyet isimleri ve devlet kurumlar›n›n iflleyifl tarz›, birkaç is-tisna d›fl›nda, Selçuklular ile ayn›d›r.

Belgede ORTA ASYA TÜRK TAR H (sayfa 96-100)