• Sonuç bulunamadı

Toplumların Farklılıklarını Anlamada Kültürün Boyutları

1.3. Kültürün Etkisindeki Liderlik

1.3.2. Toplumların Farklılıklarını Anlamada Kültürün Boyutları

Parsons ve Shils, Kluckhohn ve Strodbeck, Hofstede, Hall, Trompenaars, Schwarz ve House ile GLOBE araştırmasını gerçekleştirdiği arkadaşları; toplumsal inançlar, normlar ve değerlerin değişik yönlerine açıklık getiren farklı modeller içerisinde kültürün farklı boyutlarını ortaya koymuşlardır. (Bhagat ve Steers, 2011: 3)

Parsons ve Shils (1951); kültür sistemlerini, o sistemlerin içinde yaşayan insanların seçimlerini yönlendiren ve birbirleriyle etkileşimlerini sınırlayan değerlerin, normların ve sembollerin düzenlenmesi olarak açıklarlar. İnsanların seçimleri, “etkin- nötr”, “kendi yönelimli-topluluk yönelimli”, “evrenselcilik-kısmicilik”, “atama- başarma” ve “özgülük-yaygınlık” seçenek kalıpları ile ifade edilen beş kültür boyutu tarafından belirlenmektedir (Parson ve Shils, 1951: 80).

Kluckhohn ve Strodbeck (1961), toplumları birbirinden ayıran ve farklı toplumlar tarafından değişik düzeylerde kabul edilen değer yönelimleri tanımlamışlardır. Farklı toplumlara mensup insanlar, bu değerlere değişik derecelerde önem atfetmektedirler. Kluckhohn ve Strodtbeck (1961: 11), “insan doğası yönelimi”, “insan-doğa ilişkisi yönelimi”, “zaman yönelimi”, “eylem yönelimi” ve “ilişki yönelimi” olmak üzere kültürleri birbirlerinden ayırt etmeye yarayan beş kültür boyutu olduğunu ileri sürmüşlerdir.

Schwartz (1992), kültüre ilişkin modelinde “muhafazakârlık”, “entelektüel özerklik”, “etkin özerklik”, “hiyerarşi”, “eşitlikçilik”, “hâkimiyet” ve “uyumluluk” olmak üzere yedi kültür boyutu ortaya koymuştur (Terlutter vd., 2006: 425-426). “Muhafazakârlık”, statükonun ve adab-ı muaşeretin devamlılığına, toplumun dayanışmasına veya geleneksel düzene zarar verebilecek eğilim ve eylemlerin sınırlandırılmasına vurgu yapan kültür boyutudur. “Entelektüel özerklik”, bireylerin bağımsız olarak kendi fikir ve entelektüel yönelimlerinin peşinden gitme hakkıdır. “Etkin özerklik” bireylerin bağımsız olarak etkin bir şekilde olumlu deneyimlerin peşinden gitmesi hakkıdır. “Hiyerarşi”; gücün, rollerin ve kaynakların eşitsiz dağılımının meşruluğudur. “Eşitlikçilik”, diğerlerinin refahını arttırmak için kendi kişisel çıkarlarından vazgeçebilme kararlılığıdır. “Hâkimiyet”, aktif olarak dünyaya hakim olma ve dünyayı değiştirme çabasıdır. “Uyumluluk” ise dünyayı değiştirmek veya sömürmek yerine, olduğu gibi kabul etme anlayışıdır. Schwartz (1999: 26), bu tekil kültür boyutlarını ikili olarak şu şekilde düzenlemiştir:

1-Muhafazakârlık-Özerklik (Entelektüel ve Etkin): Tekil kültür boyutlarından “muhafazakârlık” ve “entelektüel özerklik ile etkin özerklik” boyutlarının ilişkilendirilmesiyle ortaya çıkmış ikili kültür boyutudur. Bu kültür boyutunun bir ucunu “muhafazakârlık” oluştururken, diğer ucunu “özerklik” oluşturur. Muhafazakârlık- özerklik kültür boyutu, birey ile grup arasındaki ilişkinin doğası üzerine temellendirilmiştir. Bu kültür boyutu, “Kimin çıkarları önceliklidir; bireyinki mi yoksa

grubunki mi?” ile “Bireyler kendi gruplarının içinde hangi derecede özerkler ya da değiller?” sorularına cevaplar bulmaya çalışır.

2-Hiyerarşi-Eşitlikçilik: “Hiyerarşi” ve “eşitlikçilik” tekil boyutlarının bir araya getirilerek, iki farklı ucun oluşturulduğu ikili kültür boyutudur. Bu boyut, toplumun dokusunu koruyacak sorumlu davranışın nasıl gerçekleştirileceği ile ilgilidir. Karşılıklı sosyal bağları yönetebilmek için, belli bir hiyerarşinin varlığı gereklidir ve kaçınılmazdır.

3-Hâkimiyet-Uyumluluk: “Hâkimiyet” ve “uyumluluk” tekil boyutlarının bir araya getirilerek iki farklı ucu oluşturdukları ikili kültür boyutudur. İnsanın doğaya ve topluma karşı yaklaşımına ilişkin bir boyuttur. Bu kültür boyutu, “Farklı toplumlara mensup insanlar; doğayı ve toplumu aktif olarak değiştirebileceklerine inanıyorlar mı?, İnandıklarını yapma konusunda özgüven ve azimle, kararlı bir biçimde devam ediyorlar mı? ya da değiştirmek veya sömürmek yerine onları oldukları gibi kabul ediyorlar mı?” sorularının cevaplarını arar.

Hall’a (1981, 1990) göre, kültürün “bağlam”, “yer” ve “zaman” olmak üzere üç ayrı boyutu vardır (Bhagat ve Steers, 2011: 5). “Bağlam” boyutu, mesajın içinde gerçekleştiği ortamı ve koşulları ifade eder. “Bağlam”, mesajın kendisi kadar önemlidir. Düşük bağlamlı kültürlerde, mesajlar doğrudan anlamı iletir; iletişim, doğrudan ve samimidir. Yüksek bağlamlı kültürlerde ise iletişimdeki anlamların çoğu, dolaylı olarak ve mesajı çevreleyen bağlam tarafından iletilir. (Schein, 1992: 100-101) “Yer” boyutu, insanların bir yeri fiziki olarak başkalarıyla paylaşırkenki rahatlıklarının derecesini ifade eder. “Yer” , ya gücün merkezidir ya da toplumun merkezidir. Yerin güç merkezi olması demek, insanların kendileriyle diğerleri arasında açıkça tanımlanmış bir kişisel alana gereksinim duymaları demektir. Yerin toplumun merkezi olması demekse, insanların kişisel alanlarını diğerleriyle rahatça paylaşabilmesi demektir. “Zaman” boyutu; insanların belirli bir zamanda, belirli bir işi veya birçok işi yapma derecelerine ilişkindir. “Zaman” boyutu, tek ve çok zamanlılık olmak üzere ikiye ayrılmıştır (Ügeöz, 2003: 64). Tek zamanlılık; bireysel hedeflere sırasıyla ulaşmaya çalışmak, iş ile özel yaşamın ayrışması ve zamanın kesinliğidir. Çok zamanlılık ise, aynı anda birçok hedefe ulaşmaya çalışması, iş ile özel yaşamın birlikteliği ve zaman kavramının göreceli olmasıdır.

Trompenaars ve Hampden-Turner (1997), “evrenselcilik-kısmicilik”, “bireysellik-toplulukçuluk”, “nötr-etkin”, “özgülük-yaygınlık”, “başarma-atama”, “ardışıklık-eş zamanlılık” ve “içsel kontrol-dışsal kontrol” olmak üzere yedi kültür

boyutu ortaya koymuşlardır. “Evrenselcilik-kısmicilik” boyutunda, toplumların kurallarla kurdukları ilişkiler bakımından bir farklılaşma söz konudur. Evrenselci kültür içerisinde yetişmiş insanlar, evrensel olarak kabul edilmiş olan standartlara genellikle uyarlarken; kısmici kültür içerisinde yetişmiş insanlarsa, tanıdıkları insanların zorlamalarıyla karşılaşırlar. “Bireysellik-toplulukçuluk” boyutunda birey ile grup karşı karşıyadır. Bu kültür boyutunda, “Bir toplumun fertleri, diğerleri ile diğerlerinin bireysel olarak isteklerini dikkate alarak ve onlarla farklılıkları konuşarak mı ilişki kuruyorlar? Yoksa toplumun ortak iyiliğini, bireyin istek ve farklılıklarının önüne mi koyuyorlar?” sorularına cevaplar aranır. “Nötr-Etkin” boyutu, duyguların açıklanıp açıklanmamasına ilişkindir. Nötr kültürlerin mensupları, duygularını açıklamak yerine titiz bir şekilde kontrol ederler ve bastırırlar. Bunun aksine etkin kültürlerin mensupları; duygularını açık bir şekilde gülerek, gülümseyerek, yüz ekşiterek, kaşlarını çatarak, mimik ve jestlerle gösterirler ve ayrıca en kısa sürede duygularını açıklamanın bir yolunu bulurlar. “Özgülük-yaygınlık” boyutu, dahil olup olmamaya ilişkindir. Bu kültür boyutunda, “Bir toplumun fertleri, diğerleri ile sadece yaşantılarının ve kişiliklerinin özel alanlarında mı ilişkiler kuruyor? Yoksa yaşantılarının ve kişiliklerinin birçok alanında mı ilişkiler kuruyor?” sorularına cevaplar aranır. “Başarma-atama” boyutu, statünün nasıl elde edildiğiyle ilgilidir. Bazı toplumlar, insanlara statüyü başarı göstermelerinin karşılığı olarak verirken; diğer bazıları ise insanlara statüyü yaş, sınıf, cinsiyet ve eğitim gibi etkenlere göre vermektedirler. “Ardışıklık-eş zamanlılık” boyutu, zamanın nasıl algılandığıyla ilgilidir. Gelişen bir kısım olay, arka arkaya oluyorsa, burada ardışıklık söz konusudur; ancak geçmiş, şimdi ve geleceğin hepsi ile ilişkili ve birden fazla olay, aynı anda oluyorsa, burada eş zamanlılık söz konusudur. “İçsel kontrol-dışsal kontrol” boyutunda toplumlar, ya doğayı kontrol edebileceklerine ve kontrol etmeleri gerektiğine inanırlar ya da doğanın bir parçası olduklarını düşünerek, doğanın kanunlarına, güçlerine ve yönelimlerine uygun hareket etmeleri gerektiğine inanırlar.

Outline

Benzer Belgeler