• Sonuç bulunamadı

B. OLUMLU TİMUR ALGISI

B.2. TİMUR’A ALLAH’IN YARDIMI

Osmanlı kaynaklarının bazılarının belirttiği hatta eleştirdiği gibi Timurlu kaynaklarında Timur’un övülmesi, Allah tarafından kendisine yardım edildiği gibi rivayetlerin yer alması son derece doğaldır. Ancak Osmanlı kaynakları içerisinde bu noktadaki algı hususunda Gelibolulu Mustafa Âlî’nin eseri özel bir önem ve farklılık arz etmektedir. Zira bu eserde diğer Osmanlı kaynaklarının aksine bir nevi Timur savunuculuğu yapılmakta ve yer yer Yıldırım Bayezid eleştirilmektedir. Ayrıca eserde Timur’un bazı sert uygulamalarına izahlar getirilmektedir. Gelibolulu Mustafa Âli, eserinden anlaşıldığı üzere Timurlu ve Arap kaynaklarını okumuş ve onlardan

20

Solakzâde, Solak-zâde Tarihi, s.95-96.

21

Timur’un elçilerinin Berkuk tarafından tutuklanması için Bkz.: Şâmî, Zafernâme, s.265; Kadı Burhâneddin’in Timur elçilerini tutuklaması için Bkz.: Bezm u Rezm, s.419. Bu tür olaylar Timur tarafından savaş sebebi sayılmıştır.

142 yararlanmış bir tarihçidir.22

Zira Şamî ve Yezdî algı açısından Timur’u âdeta Allah tarafından yönlendirilen ve ondan direkt olarak mesaj alan birisi olarak gösterirler.23

Gelibolulu, Timur’un “müeyyed min indi’llah” yani Allah tarafından kendisine yardım edilen bir kimse olduğunda ittifak edildiğini, gayb ricâlinin seferde ve barış zamanında Timur’a yoldaş ve arkadaşlık ettiğinin çoğu tarih kitaplarında yazılı olduğunu, buna rağmen onu kötüleyenlerin taassub sebebi ile böyle davrandıklarını belirtmektedir.24

Gelibolulu Mustafa Âli, Timur’un bazı katliamlarına ve olumsuz faaliyetlerine dahi çeşitli bahaneler ve izahlar getirerek Timur’dan yana bir tavır sergilemektedir. Örneğin Gelibolulu Sivas’ta başlarında mushaf taşıyan çocukların katli hadisesini anlattıktan sonra hadisenin geçtiği çevrede Timur’a acımasız, zâlim dendiğini ve çeşitli kötü ve ayıp sözler söylendiğini ifade etmektedir. Müellif birkaç gün sonra salih bir zatın bölgeye geldiğini ve bu zatın bu işin Timur’dan değil Hızır (A.S.)’dan ortaya çıktığını, olan her şeyin Allah’ın iradesi ile olduğunu, Sivas ve çevresinde ahalinin Allah korkusunu unuttuğunu, şeytana uyduklarını, fesat çıkardıklarını, helale haram kattıklarını, katledilen çocukların bozuk nikâhtan zinâ sonucu doğduklarını, bunlar ölümden kurtulsalar küfr ile çok hâneye ve insana zarar vereceklerini söylediğini yazmaktadır. Aynı sâlih kişi Timur’un zulm etmediğini ve ordusunda peygamberin nurunun göründüğünü, inanmayanların Timur ordusunun arkasından bakmalarının yeterli olacağını, bu nedenle de Timur’a zâlim denemeyeceğini söylemektedir.25

Hikâyenin açıkça Gelibolulu tarafından Timur’a

22

Gelibolulu’nun Timurlu ve Arap kaynaklarından yararlandığına dair kayıtlar için Bkz.: Gelibolulu Âli, Künhü’l-Ahbâr, s.169, 156,175,160.

23

Timur’a Allah’ın yardımı ile ilgili çok sayıda rivayet Yezdî ve Şamî de mevcuttur. “Bir gün kuşluk vakti bir fikir ile meşgul iken gaipten: "Gönlünü hoş tut, gam yeme Tanrı sana nusrat ve zafer ihsan etmiştir, diye bir ses işitti.”, Şâmî, Zafernâme, s.31; “Herkes anladı ki bu fetih Sahipkıran’a başka bir yerden gelmektedir.” Yezdî, Zafernâme, s.404; “…Fakat Emir tanrının hıfz ve emanetinde olduğu için bundan kendisine bir mazarrat gelmedi…” a.g.e., s.163; “Emir tanrının himayesinde makamına döndü”. a.g.e., s.105; Ayrıca Timurlu kaynakları Timur’un ve Cengiz Han’ın soylarını ilahi bir kökene bağlarlar. Buna göre bu soy babası malum olmayan Alankuva (Alangoa)’dan neşet etmiştir. Bu soy zinadan ortaya çıkmış değildir. Fakat tanrının aslanı Galib Ali bin Ebi Talib’in soyundan birinin temiz ışığının dokunmasıyla peyda olmuştur. Semenov, “Gur-i Emir”, s.144,148,159; Halil İnalcık, “Osmanlılarda Saltanat Veraseti Usulü ve Türk Hâkimiyet Telakkisiyle İlgili”, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Dergisi, XIV, S.1, 1959, s.76.

24

Gelibolulu Âli, Künhü’l-Ahbâr, s.159-160.

25

143 gelecek eleştiri ve kötü sözleri engellemek amacıyla esere alındığı açıktır. Timur hakkında buna benzer bir algının Evliya Çelebi tarafından ortaya konulduğu görülmektedir.

Yine Gelibolulu’ya göre Bursa halkı Timur ordusunun işgalinden bunalınca Emir Sultan’a varır ve yardım diler. Emir Sultan da bir müridini Timur ordusuna bir nalbandı bulmak üzere gönderir. Nalbanda Emir Sultan’ın selamı ve başka bir diyara gitmeleri isteği iletilince, nalband “hatır için kalkayım” der ve Timur ordusu uzaklaşır.26

Benzer bir rivayet Evliya Çelebi’de Emir Sultan’ın Timur ordusunu Eskici Koca’ya gönderdiği mektup ile bu işe mâni olduğu şeklinde anlatılır.27

Bu hikâye de ise Timur ordusunda ve yanında Allah dostu ermiş kimselerin de bulunduğu ve onu yönlendirdiklerine dair işaretler vardır. Bu hadiseler ilgili kaynakların muteberTimur algısı oluşturmak için kullandığı malzemelerdir.

Evliya Çelebi, Timur’un Balu Han Kalesi'ni harap ettiğinde camiye kıyamayıp alıkoyduğunu, Hazret-i Hızır’ın Timur askeri içinde olduğunu ve hemen insanların içinde ortaya çıkıp "Mekke-i Mükerreme'den gayri Kâbe olmaz" diye bu nurlu camii yaktığını yazmıştır. Bir başka yerde Evliya Çelebi, Timur’un beş iklimde 700 pare şehir harap ettiğini ve üzengisi önünde 70 adet hâkim, sultan ve melik’in yaya yürüdüğünü ve Allah tarafından gönderilmiş cihangir bir kimse olduğunu yazmaktadır.28

Hoca Sâdeddin Efendi, Timur’un Nisin Kalesi’ni kuşattığı sırada kaleyi savunanların başında bulunan Baba Sorayi’nin (Baba Şeyh), Timur’un Allah’tan indirilmiş, koğulması mümkün olmayan bir bela olduğuna inandığı için kalenin teslim edilmesini istediğini nakleder.29

Bu bilgiler ışığında denilebilir ki Timur kaynaklarında çizilen Allah tarafından görevlendirilmiş ve yardım edilen Timur algısı profili Osmanlı kaynaklarından bazılarını etkilemiştir. Gelibolulu Mustafa Âli ve Evliya Çelebi’nin

26

Gelibolulu Âli, Künhü’l-Ahbâr, s.165.

27

Evliya Çelebi, Seyahatnâme, C.2, s.61-62.

28

A.g.e., C.7, Haz. Seyit Ali Kahraman, İstanbul, YKY, 2011, s.707; a.g.e., C.3, s.267.

29

144 de benzer bir algı çizmesine bakılarak bu algının halk arasında da taraftar bulduğu söylenebilir.

B.3. TİMUR’UN ESARETİ DÖNEMİNDE YILDIRIM