C. OLUMSUZ YILDIRIM BAYEZİD ALGISI
C.2. d Yıldırım Bayezid’in Kimsenin Sözünü Dinlememesi
özelliklerinden biriside kendi başına buyruk hareket etmesi ve devlet işlerinde meşverete yer vermemesidir. Kaynaklar birçok konuda Yıldırım Bayezid’in kendisine yapılan uyarıları dinlemediği ve kendi bildiğini okuduğu konusunda hemfikirdirler. Kaynaklarımız bu konu vesilesi ile de bol bol okuyucuya istişarenin önemi hakkında mesaj vermektedirler.
Anonim Tevârih-i Âl-i Osman ve İbn Kemal’in benzer şekilde aktardıklarına göre Malkoç Beğ, Timur tarafından kendisinin gücünü Yıldırım Bayezid’e anlatması için sağ bırakılmıştır. Yıldırım Bayezid kendisine Timur ordusu hakkında sorular sormuştur. İlk sorusu Timur’un ordusunun kendi ordusundan çok olup olmadığı hakkındadır. Malkoç Beğ bu soruya Timur ordusunun Osmanlı ordusuyla kıyaslanamayacak kadar çok olduğunu söyleyince Yıldırım Bayezid onu dinlememiş ve hatta “ol Tatar seni korkutmuş” diyerek onu terslemiştir. Bundan
278
Ahmedî, DTMAO, s.156-157.
279
111 sonra beğleri kendisini Timur’un üzerine varmaması için uyarmışlar ve Timur’un arkasından baskın yapılmasını teklif etmişler fakat Yıldırım Bayezid bunları da dinlememiştir. Beylerinin kalbini kıran Yıldırım Bayezid’e mağrurluğu sebebiyle beyleri gücenmişler ve savaş meydanında da bu yüzden kendisinden yüz çevirmişlerdir.280
Solakzâde’ninde anlattığına göre de Timur konusunda devlet erkânı, eski kumandanlar, ihtiyar tecrübeli kimseler ve emektarlar Yıldırım Bayezid’e Timur konusunda nasihat etmede aşırı gitmişler ve sulh tarafını tercih etmişlerse de padişah kimsenin sözünü dinlememiştir.281
Behiştî de Yıldırım Bayezid’in vüzerânın sözünü dinlemediği ve düşüncesizce hareket ederek ani bir kararla başına zarar getirdiğini nakleder.282 Gelibolulu Mustafa Âli de Yıldırım Bayezid’in korkusuz şekilde düşüncesizce hareket etmesinden başka bir kusuru olmadığını ifade eden bir manzuma eserinde yer verir.283
Konstantin Kosteneçki ve 16. Asırda Yazılmış Grekçe Anonim Anlatı’da da Yıldırım Bayezid’in Timur’un üzerine gitmemesi için uyarılmasına rağmen onları dinlemediği ve Ankara üzerine hareket ettiği kayıtlıdır. Kosteneçki ayrıca danışmanı (Çandarlı Ali Paşa) Yıldırım Bayezid’e Timur’a istediğini vermesi yani alttan alması gerektiğini ve onun daha sonra başka yöne hareket edince dünya hâkimiyetinin kendisine kalacağını söylediğini belirtir. Ancak Yıldırım Bayezid’in Ali Paşa’ya Timur’u yok ettikten sonra yücelmenin daha onurlu olacağını söylediğini yazar.284
Anonim Tevârih-i Âl-i Osman’lar, Yıldırım Han’ın beylerinin kendisini Timur’u arkasından vurmak ve gafil iken bir gece baskını (şebhun) yapmak hususunda ısrar ettiklerini fakat Yıldırım Bayezid’in adet olduğu şekilde karşı karşıya savaşmak istemesi nedeniyle bu teklifleri reddettiğini ve Timur’un toparlanmasına ve savunma tedbirleri almasına fırsat verdiğini yazarlar.285
280
ATAO, s.40; “Şiddet ü hiddeti hadden ziyâdedür.” İbn Kemal, TAO, 4. Defter, s.383.
281
Solakzâde, Solak-zâde Tarihi, s.96.
282
Behiştî, Behiştî Tarihi, s.46.
283
“…Tehevvürden geçince yoğ idi zâtında noksânı”. Bkz.: Gelibolulu Âli, Künhü’l-Ahbâr, s.131.
284
Kosteneçki, Stefan Lazareviç, s.60-61.
285
112 Bu noktada Yıldırım Bayezid’in Timur üzerine baskın yapmamasını hata olarak gören kaynak yazarlarının askerlik ve savaş konusunda kendisini kanıtlamış tecrübeli bir komutan olan Osmanlı padişahından çok bildikleri söylenemez.286 Anonimler bu saldırmama hadisesini bir hata olarak zikrederler. İbn Kemal de aynı fikirde olmasına rağmen sineğin ayağından yağ çıkarır gibi buradan dahi padişahı övmeye bir vesile icad ederek bu durumu padişahın ayıp sayması gibi mertliğine ve düşmanın kötü durumundan yararlanmaktan imtina etmesine bağlarlar.
Anonim Tevârih-i Âl-i Osman’lar başka bir yerde Yıldırım Bayezid’in Engüri (Ankara) Sivas gibi olmasın diye gece gündüz ordusunu yürüttüğünü ve yorduğunu, atların dahi bu yürüyüşte aciz kaldıklarını ve bu durumda bile Yıldırım Bayezid’in kimsenin sözüne itibar etmediğini, kimseye danışmadığını ve meşveret etmediğini naklederler.287
Ayrıca Anonimler bu konuda; “Meşveretsüz işi key iş sanmagıl Kendü reyünle el sunmagıl
Meşveretden kimse hüsran bulmadı Meşveret iden peşiman olmadı Meşveretle hâsıl olur her ümid Meşveretdür baglı işlere kilid” şeklinde manzum şiirlere yer verirler.288
Anonim Tevârih-i Âl-i Osman’lara göre Ankara Savaşı öncesinde Timur üzerine aniden yürümeyi teklif edenlerden birisi de Sultan Ahmed’dir. Remil (kum falı) işlerini çok iyi bildiği anlatılan Celayir Ahmed, Yıldırım Han’ın tali’i kuvvetini
286
Ömer Halis Bıyıktay bu durumu değerlendirmiş ve Yıldırım Bayezid’in Timur üzerine baskın vermemesine sebep olarak haklı şekilde çoğunluğu yaya olan Osmanlı ordusunun yorgunluğu ve ikindi vakti olması nedeniyle savaş düzeni almanında zaman alacağını düşünerek saldırmayı düşünmediğini yazmaktadır. Bıyıktay, 7 Yıl Harbi İçinde Timur’un Anadolu Seferi, s.103.
287
ATAO, s.41.
288
113 iyi görünce kendisine; “Gel padişah Timur üzerine yürüyelim. Fursat şimdiki halde sizündür” demiş fakat Yıldırım Han bu teklifi de dinlememiştir289
Behiştî, İdrîs-i Bitlisî ve Solakzâde’nin aktardıklarına göre Yıldırım Bayezid savaş meydanında Timur kuvvetleri tarafından kuşatılmadan önce derhal kaçması için Minnet Beg tarafından uyarılmıştır.290
Ancak Yıldırım Bayezid bu kaçma teklifini kabul etmeyerek kendisine bağlı kalan kuvvetlerle birlikte savaşa devam etmek için yüksek bir tepeye çekilmiştir.291
Anonim Tevârih-i Âl-i Osman’lar ve İbn Kemal de aynı olayı Yıldırım Bayezid’e savaş meydanından kaçma teklifinin yeniçeriler tarafından yapıldığını ifade ederek tekrarlarlar. Dukas’a göre bu kaçma teklifi padişahın kayınbiraderi Stefan Lazareviç tarafından yapılmıştır.292
Anonim Tevârih-i Âl-i Osman’lara göre Yıldırım Bayezid sinirlenerek savaştan kaçanları geri getirmek için alaydan çıkmış ve bunun üzerine esir olmuştur. Anonimlerin başka bir yerinde ise “Yıldırım Han kendi başına birlik iderdi. Kimseyle meşveret etmezdi” değerlendirmesi yapılmaktadır. Kemalpaşazade Yıldırım’ın kaçma teklifini reddetmesinin nedeni olarak bu davranışı ayıp saymasını, Enverî ise “Tutulur kendü kılur kaçmaya ar” kaydından Yıldırım Bayezid’in savaş meydanından kaçmayı şanına yakıştıramadığı için reddettiğini ileri sürer.293
Şamî’nin eserinde Yıldırım Bayezid’in içine düştüğü durum ve kimsenin sözünü dinlememesi kastedilerek “Akıllı insanların nasihatini dinlemeyen ve hayırhah kimselerin nasihatından yüz çeviren kimsenin başına işte bu senin başına gelen gelir…”294
sözleri kayıtlıdır.
Bundan başka Âşıkpaşazâde, Behiştî, Rûhî Çelebi ve İbn Kemal gibi çeşitli kaynaklarda nadir de olsa Yıldırım Bayezid’in zaman zaman beylerine ve vezirlere akıl danıştğı ve istişare ettiğine dair bilgiler bulunmaktadır. Âşıkpaşazâde ve
289
ATAO, s.45
290
Solakzade, s.102-103, Behiştî “Behiştî Tarihi”, s.53, İdrîs-i Bitlisî, Heşt Bihişt II, s.124.
291
Behiştî, “Behiştî Tarihi”, s.53; İdrîs-i Bitlisî, a.g.e., s.124; Solakzâde, Solak-zâde Tarihi, s.102- 103.
292
ATAO, s.43; İbn Kemal, TAO, 4. Defter, s.429-431; Dukas, Bizans Tarihi, s.40.
293
ATAO, s.41; İbn Kemal, a.g.e., s.429; Enverî, Düstûrnâme, s.35; Bundan başka Yıldırım Bayezid’in kaçmaktan imtina etmesinin daha önce Timur’a eşlerinin kaçarsa boş olması hususunda ettiği sözler olduğu hakkında bir rivayet İbn Arabşah’da kayıtlıdır. Bkz.: İbn Arabşah, Acâibu’l Makdûr, s.310.
294
114 Neşrî’ye göre cerehor toplanması için Vezir Ali Paşa’nın padişaha akıl verdiği kayıtlıdır.295
Bir kısım kaynaklarda ise zaman zaman sultan Bayezid’in meşveret ettiğine dair kayıtlar bulunmaktadır. Örneğin Rûhî Çelebi, Kastamonu üzerine yapılması düşünülen bir seferin vezir ve beylerle yapılan meşveret sonucu ertelendiğini yazmaktadır.296
Behiştî’deki kayıtlara göre Yıldırım Bayezid Ankara Savaşı ve Anadolu beylikleri üzerine yürümeden önce istişare toplantıları düzenlemiştir. Ankara Savaşı’ndan önceki toplantıda, düşmanın durumu ve savaş keyfiyeti üzerinde durulmuş fakat bu toplantıda Yıldırım Bayezid ani, korkusuzca ve sonunu düşünmeden karar vermiştir. İbn Kemal’de Yıldırım Bayezid’in Ali Paşa ile meşveret ettiğine dair bilgiler görülmektedir.297
Lütfi Paşa, Yıldırım Bayezid’in Timur üzerine yürümesi ile ilgili “Engüri dahi Sivas gibi olmasın deyü giceyi gündüze katup yordamla can atub yürüdi. Hiç kimse ile meşveret itmedi. Nice kim nasihat itdiler, hiç işitmedi. Kendü haline mağrur olub yürüdi.” satırlarına yer vermektedir.298
Hoca Sâdeddin Efendi, Yıldırım Bayezid’e barış yolunu tutması için devlet erkânı ile ileri gelenlerin nasihatlar edip uyarılarda bulunduklarını, ancak padişahın bu sözleri beğenmediğini ve kabul etmediğini yazmaktadır.299
Görüldüğü üzere yerli ve yabancı kaynaklar Yıldırım Bayezid’in kendinden başka kimseyi dinlemediği, meşveret etmediği, meşveret etse dahi kendisine yapılan tavsiyelere ve görüşlere uymadığı hususunda hemfikirdirler. Bu noktada kaynaklar Yıldırım Bayezid hakkında kendini beğenmiş, kendisine ve kararlarına aşırı
295
Âşıkpaşazâde, TAO, s.144; Neşrî, Cihânnümâ, s.159.
296
Rûhî, “Rûhî Tarihi”, s.393.
297
Behiştî, “Behiştî Tarihi”, s.10, 44-46; İbn Kemal, TAO, 4. Defter, s.59.
298
Lütfi, TAO, s.167.
299
115 güvenen300
ancak zaman zaman yanılan bir hükümdar algısı oluşturmaktadırlar. Müverrihler Bu şekilde topluma mesaj vermeyi de ihmal etmezler.