• Sonuç bulunamadı

d Şehzade Yakub’un İdamı İlk Kardeş Katli midir?

B. ARAŞTIRMA ve İNCELEME ESERLER x

A.5. d Şehzade Yakub’un İdamı İlk Kardeş Katli midir?

Bu sorunun cevabına geçmeden önce Osmanlı tarihinde, Şehzade Yakub’dan sonra kendilerinden bir isyan fiili sadır olmadığı halde öldürülen çok sayıda hanedan mensubu olduğunu belirtmemiz gerekmektedir.40 Ancak Yakub’un katlinden önce böyle bir idam hadisesi olup olmadığını belirlemek de son derece önemlidir.

Bu noktada Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinde saltanatın intikali hususunda her hangi bir usül geliştirilmemiş olmasıdolayısıyla şehzadelerin Orta Asya Türk Devlet geleneği icabınca eşit şekilde tahta çıkma hakları bulunması da ön bilgi olarak ortaya konmalıdır. Nitekim Fatih Kanunnâmesi’nde de bu durum açıkça görülür. Kardeşlerin hepsinin aynı derecede saltanat hakkı olduğunu düşünen Fatih Sultan Mehmed, Kânunnâme’sindeki bir maddede şehzadeleri için bir veraset usulü göstermeyerek, Allah’ın takdirine bırakmış, kısmeti olanın hükümdarlık tahtına çıkacağını belirtmiştir.41

40

Bu konuda hazırlanmış birkaç liste için Bkz.: Mehmet Akman, Osmanlı Devletinde Kardeş Katli Meselesi, İstanbul, Eren Yay., 1997, s.39-42.

41

Halil İnalcık, “Osmanlılarda Saltanat Veraseti ve Türk Hâkimiyet Telakkisiyle İlgisi”, Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi, XIV/1, Ankara 1959, s.93; Fatih Sultan Mehmed’in bu düşüncesi Kânunnâme-i Âli Osman’da “ve her kimesneye evladımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizam-ı âlem içün katl itmek münâsibdir. Ekser-i ulemâ dahi tecviz itmişdir. Anınla amil olalar” maddesinde ifadesini bulur. Abdülkadir Özcan, Kanunnâme-i Âli Osman, İstanbul, Kitabevi, 2003, s.XXIII.

41 İsmail Hami Danişmend, Osmanlı kaynaklarının Yıldırım Bayezid’i kardeşini saltanat için ilk öldüren padişah olarak göstermelerinin yanlış olduğu kanaatindedir.42 Yıldırım Bayezid’den önceki dönemlere bakıldığında Osman Gazi’nin amcası Dündar Bey’i kendisine muhalefeti nedeniyle oklayarak öldürdüğü rivayet edilmektedir.43 Bundan başka I. Murad da saltanat için kardeşlerini öldürten bir Osmanlı padişahıdır. Olay ile ilgili bilgilerimiz ilk Osmanlı tarihçilerinden biri olarak kabul edilen ve olaylara bizzat tanıklık etmiş olması muhtemel bulunan Ahmedî’nin verdiği bilgilere dayanmaktadır.

“…Oldılar yağı ana kardaşları. Kamunun bitdi elinde işleri. Kılıcından oldılar cümle tebâh. Olmış idi ana Hak lutfı penâh…”44

satırlarından anlaşılacağı üzere Ahmedî’ye göre I. Murad kardeşi Halil ile ağabeyi İbrahim’i saltanat iddiasına kalkıştıkları için öldürtmüştür. Eskişehir sancakbeyi olan Şehzade İbrahim’in Rum dönmesi annesinin teşviki ile isyan ettiği sanılmaktadır. İbrahim’in Sultan Murad’dan yaşça büyük olması da bu hususta kendisine güven ve istek vermiş olabilir. Şehzade Halil de Bizans imparatorunun kızıyla nişanlı olduğundan kayınpederi tarafından isyana teşvik edilmiş olabilir.45

Bundan başka daha sonra da oğlu Savcı Bey’i, kendisine karşı isyan ettiği için idam ettirmiştir.46 Tüm bu katl hadiseleri gözönüne alındığında söz konusu şehzadelerin ortadan kaldırılmaları her hangi bir tartışmaya neden olmamıştır. Zira bu öldürmeler şehzadelerin isyan fiillerinden dolayı İslâm hukukuna da uygundur.

Geldiğimiz bu noktada bazı kaynakların Yıldırım Bayezid’i, bir yerde sırf isyan etme ihtimali üzerine kardeşine haksız olarak kıyan, elini kardeş kanına

42

Danişmend, Kronoloji, C.1, s.83.

43

Neşrî, Cihânnümâ, s.45. Bu ilk Şehzade katli değil Osmanlılar’da taht için ilk öldürme olayı olarak düşünülebilir. Abdülkadir Özcan, “Cülûs”, DİA, C.8, s.109.

44

Başka nüshalarda “Kamunun yatdı öninde başları”. Bkz.: Ahmedî, DTMAO, s.147.

45

Gregoras, “Şehzade Halil’in Sergüzeşti- Grigoras'tan tercüme”, trc. İ. Hoçi, Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası, I/4, 1328, s.239.

46

Bu isyan hakkında Osmanlı ve Batı kaynakları kullanılarak kapsamlı bir araştırma yapılmıştır. Bkz.: Nilgün Elam, “Babalar ve Oğullar: IV. Andronikos Palaiologos ve Savcı Çelebi’nin İsyanı (1373)”, Ankara Üniversitesi Tarih Araştırmaları Dergisi, C.30 S.49, 2011, s.29-73.

42 bulayan bir kimse olarak ileride de tekrarlanacak sevimsiz bir uygulamanın öncüsü olarak göstermiş olduklarını müşahade etmekteyiz. Gerçekten de I. Bayezid’den itibaren tahta çıkan sultanın kardeşlerini ortadan kaldırması da bir teamül olarak yerleşmiştir denilebilir.47

Oruç b. Âdil, Lütfi Paşa ve Müneccimbaşı Ahmed Dede eserlerinde açık şekilde saltanat için ilk kardeş katli uygulamasının Yıldırım Bayezid tarafından yapıldığını ve bunun daha sonra adet olduğunu yazmaktadırlar.48

Oruç b. Âdil ve Anonim Tevârih-i Âl-i Osman’lar eleştirilerini daha ileriye götürerek bu zamana kadar hükümdarların kardeşlerinin haklarına saygı duyduklarını, bir iş yaparken birbirlerine danıştıklarını ve onları öldürmediklerini yazmaktadırlar. Bu durumun Yıldırım Bayezid zamanına kadar böyle devam ettiğini de eklerler. Her iki kaynak da bu izahları getirerek Yıldırım Bayezid’in kardeşini katletmesini tasvip etmediklerini açıkça gözler önüne sermektedirler.49

Âşıkpaşazâde, Karamanlı Nişancı Mehmed Paşa ve Neşrî ise bunun ilk kardeş katli uygulaması olduğundan bahsetmezler. Âşıkpaşazâde ve Neşrî olay hakkında farklı ayrıntılar verirler. Bu iki kaynağın “O gece askere ızdırap düştü” demelerine ve Yıldırım Bayezid’in ertesi gün tahta çıktığını beyan etmelerine bakarak bu katl uygulamasının özellikle asker tarafından çok sevilen bir şehzadenin suçsuz şekilde idamının onlar tarafından tepki ve üzüntü ile karşılandığı anlaşılabilir.50

Yıldırım Bayezid’in tahta çıkmasından sonra karşılaştığı güçlüklerden ilki Anadolu’da Osmanlı aleyhine olacak şekilde Anadolu beylerinin bazı saldırgan hareketlere girişmeleridir. Osmanlı’ya karşı gelişen bu olumsuz hareketlerde yalnızca Osmanlı tahtının el değiştirmesinden istifade etme düşüncesinin etkisi bulunabileceği gibi Şehzade Yakub’un katlinin halk ve asker nezdinde oluşturduğu tepkiden, Anadolu beylerinin yararlanma isteği de söz konusu olabilir. Ancak Yıldırım

47

Halil İnalcık, “Osmanlı Padişahı”, s.73.

48

Oruç b. Âdil, TAO, s.32; Lütfi, TAO, s.162; Müneccimbaşı, Camiü’d-Düvel, s.103.

49

Oruç b. Âdil, a.g.e., s.32; ATAO, s.16-17.

50

Âşıkpaşazâde, TAO, s.134; Nişancı, Osmanlı Sultanları Tarihi, s.347; Neşrî, Cihânnümâ, s.138; Bezm u Rezm’de Yıldırım Bayezid’in ilk yıllarında işlerin pek de iyi yürümediği ve işlerin düzene koyulmasının zaman aldığı ve zorluklarla karşılaşıldığına, Karamanoğullarının ve Moğolların Osmanlı ülkesine göz diktiklerine dair bilgiler mevcuttur. Esterebâdi, Bezm u Rezm, s.358; Yıldırım Bayezid’in tahta çıktığı ilk dönemlerde yaşanan zorluklara Konstantin Kosteneçki’de eserinde dikkat çekmiştir. Kosteneçki, Stefan Lazereviç, s.52.

43 Bayezid’in saltanatının ilk zamanlarında yaşanan bu zorlukların Şehzade Yakub’un katli ile münasebetini tespit etmek zordur.

Yıldırım Bayezid devrinden bugüne gelebilen sikkelerin üzerinde yer alan 20 Aralık 1389'da başlayan hicri 792 tarihli sikkelere bakarak, Yıldırım Bayezid'in cülûs tarihi ya da hâkimiyetini ilan ettiği tarih, 1390 yılı olarak kabul edilebilir. Bu durumda Bezm u Rezm’de işaret edilen çevre beyliklerin bir kısmının Şehzade Yakub’un idamından oluşan karmaşadan istifade ederek Osmanlılara karşı ayaklanmaları hadisesinin doğru olma ihtimali kuvvet kazanmış sayılır.51

Görüldüğü üzere Osman Gazi ve I. Murad zamanında gerçekleşen şehzade idamı hadiseleri ile Yıldırım Bayezid’in kardeşi Yakub’u katli arasında mühim bir fark bulunmaktadır.52

Bazı kaynakların Yıldırım Bayezid’i ilk kardeşkanı akıtan kişi olarak nitelemelerinin sebebi de bu noktada aranmalıdır. Burada daha önceki idam hadiselerinde katledilen şehzadelerin isyan etmeleri sonucu idamı hakettiklerini düşünen Osmanlı tarih yazarları, isyan etmediği halde masum bir şehzade olarak görülen53, muhakeme edilmeden, şer’î bir dayanak sözkonusu olmadan ve sırf tedbir amacıyla isyan etme ihtimali üzerine katledilen, son derece sevilen Şehzade Yakub’un boğdurulmasını ilk kardeş katli olarak nitelemeleri söz konusudur. Zira Osmanlı’da Şehzade veya Kardeş Katli dendiğinde isyan etmemiş şehzadelerin katli anlaşılmalıdır. Nitekim Bostancı-zâde Yahya Efendi’nin Yıldırım Bayezid’in kardeşi Yakub’u boğdurması olayını büyük bir sıkıntı ile anlattığı ve Yıldırım Bayezid’e işlediği günah için Allah’tan bağışlanmasını dilediği, bu olumsuz işi vezirlerin kararına uyarak yaptığını da ilave ederek oluşan olumsuz algıyı yumuşatmaya çalıştığı müşahede edilmektedir. Bu tarihçi olayı anlatırken şöyle der: “Bu kötü

51

Akman, Osmanlı Devletinde Kardeş Katli, s.56-57.

52

Mehmed Zeki Pakalın, Savcı Bey’in az çok mücerrim, Yakub Çelebi’nin ise masum olduğunu yazarak bu noktaya dikkat çekmektedir. Pakalın, “Maktul Şehzadeler”, s.45.

Dimitri Kantemir ise Yakub’un beylerin Bayezid seçimini tasvip etmeyerek gizlice orduyu ayaklandırmaya çalıştığını fakat bu komplonun öğrenildiğini ve devlet adamları ile yapılan bir meşveret sonucu şehzade Yakub’un boğulduğunu ifade eder. Dimitri Kantemir, Osmanlı İmparatorluğu’nun Yükseliş ve Çöküş Tarihi, Trc. Özdemir Çobanoğlu, I, Ankara, 1979, s.43.

44 geleneğin başlatıcısı Yıldırım Bayezid olmuş, kardeşi Yakup Çelebi’yi boğdurmuştur. Yüce Allah Onu affetsin. Bu işi biraz da vezirlerin kararı ile yaptığı bilinir.”54