• Sonuç bulunamadı

2. DEMOGRAFİK DEĞİŞKENLERE GÖRE TELEVİZYONUN ERGENLER

2.10. Televizyonun Ergenin Ahlaki Değişimine Etkisinin İncelenmesi

Televizyon ve sinemada öne çıkan yaşam tarzının uyumlu olduğunu belirtirken, dini bilgi düzeyini Yetersiz ve Biraz Yeterli gören gruplar uyumlu olmadığını belirtmiştir.

Tablo 52'nin ortaya çıkardığı sonuçlara göre katılımcıların dini bilgi düzeyleriyle Televizyon ve sinemada öne çıkan yaşam tarzının öğrencilere uyumluluğu arasında anlamlı bir ilişki varlığını göstermektedir. (x²(12)= 28,436, p<0,05)

2.10. Televizyonun Ergenin Ahlaki Değişimine Etkisinin İncelenmesi

Tablo 53. Ahlaki Değişim Sorularının Bireysel Likert Ölçümü Dağılımı

Kesinlikle Katılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum Toplam

M7- Televizyon programlarındaki ilişkileri ahlaki buluyorum.

N 66 50 188 131 318 753

% 8,8 6,6 25,0 17,4 42,2 100,0

M8- Toplumsal değerler televizyon ve

sinema aracılığıyla yıpratılmaktadır. N 238 171 165 91 88 753

% 31,6 22,7 21,9 12,1 11,7 100,0

M9- Günlük hayatta karşı cinsle ilgili aldığım kararlarda izlediğim televizyon programlarının etkisinde kalırım.

N 92 95 174 160 232 753

% 12,2 12,6 23,1 21,2 30,8 100,0

M10- Ahlaki kurallara ve dinime uygun olmayan durumlara normal hayatta tepki göstersem de, televizyonda karşılaştığımda tepki vermem.

N 86 102 219 147 199 753

% 11,4 13,5 29,1 19,5 26,4 100,0

M11- Televizyondaki şiddet durumları beni ve arkadaşlarımı şiddete yönlendirir.

N 130 97 165 149 212 753

% 17,3 12,9 21,9 19,8 28,2 100,0

M12- Televizyon cinselliğe karşı merakımı arttırır.

N 114 89 133 126 291 753

% 15,1 11,8 17,7 16,7 38,6 100,0

Ankete katılanlar "Televizyon programlarındaki ilişkileri ahlaki buluyorum."

düşüncesine en büyük yüzde %42,2 ile Kesinlikle katılmadığını belirtmiştir. Buna göre öğrencilerin Televizyon programlarındaki ilişkileri ahlaki bulmadıkları görülmektedir.

Ankete katılanlar "Toplumsal değerler televizyon ve sinema aracılığıyla yıpratılmaktadır." düşüncesine en büyük yüzde %31,6 ile kesinlikle katıldığını belirtmiştir. Katılma ve ya katılmama durumuna baktığımızda ise katılanların daha fazla olduğu görülmektedir. Buna göre ankete katılan öğrencilerin önemli bir bölümü Toplumsal değerlerin televizyon ve sinema aracılığıyla yıpratıldığını düşünmektedir.

Mert'in yaptığı "Magazin ve yarışma programlarının gecekondulu kadınların kente uyum sürecindeki etkileri" çalışmasında; Kadınlar, evlilik ve gelin-kaynana türündeki yarışma programlarının gelenek ve göreneklerimize aykırı olduğunu, kültürel değerlerimizi yozlaştırdığını, evlilik kurumunun bu şekilde gerçekleşmesinin doğru

86

olmadığını düşünmelerine rağmen, bu tür programların örneklem grubunun neredeyse tamamı tarafından izlenildiği de tespit edilmiştir.251

Ankete katılanlar "Günlük hayatta karşı cinsle ilgili aldığım kararlarda izlediğim televizyon programlarının etkisinde kalırım." düşüncesine en büyük yüzde %30,8 ile kesinlikle katılmadığını belirtmiştir.

Ankete katılanlar " Ahlaki kurallara ve dinime uygun olmayan durumlara normal hayatta tepki göstersem de, televizyonda karşılaştığımda tepki vermem." düşüncesine en büyük yüzde %29,1 ile kararsız kaldığını belirtmiştir. Ancak genel olarak bakıldığında bu duruma katılmayanların çoğunlukta olduğunu görmekteyiz.

Ankete katılanlar " Televizyondaki şiddet durumları beni ve arkadaşlarımı şiddete yönlendirir." düşüncesine en büyük yüzde %28,2 ile kesinlikle katılmadığını belirtmiştir.

Erdemoğlu'nun "Görsel Medyadaki Şiddetin Ortaöğrenim Gençliği Üzerindeki Etkisi" adlı araştırmasında ortalama 1-2 saat televizyon izleyen öğrencilerin %11,0 i şiddeti, sorunların çözümünde önemli bir araç olarak görmektedirler. Buna karşın ortalama 2-5 saat televizyon izleyen öğrencilerin % 13,4’ü, 5-9 saat televizyon izleyen öğrencilerin % 60,0’ı hiç televizyon izlemeyenlerin % 4,4’ü, şiddeti sorunların çözümünde önemli bir araç olarak görmektedirler. Araştırma bulgularımıza baktığımızda öğrencilerin şiddeti sorunların çözümünde önemli bir araç görme yaklaşımı televizyon izleme oranıyla doğru orantılı olarak artmaktadır.252

Yine Taylan'ın yapmış olduğu çalışma sonuçlarına göre, Kurtlar Vadisi dizisini hiç izlemeyenler, az izleyenler ve çok izleyenler ile “şiddeti sorunların çözümünde en önemli araç olarak görme” arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark/ilişki vardır (p<,05). Söz konusu diziyi hiç izlemeyenler, % 7 oranında şiddeti sorunların çözümünde en önemli araç olarak görürken, az izleyenler % 15,7 oranında ve çok izleyenler ise % 24,6 oranında şiddeti sorunların çözümünde önemli bir araç olarak değerlendirmişlerdir. Böylece araştırmanın hipotezlerinden “Kurtlar Vadisi dizisini çok

251 Mert, a.g.tz., s. 25.

252 Erdemoğlu, a.g.tz..

87

seyredenler, hiç seyretmeyenler ve az seyredenlerden daha fazla yaşamında şiddeti en önemli araç olarak görür şeklindeki hipotez kabul edilmiştir.253

Ankete katılanlar " Televizyon cinselliğe karşı merakımı arttırır." düşüncesine en büyük yüzde %38,6 ile kesinlikle katılmadığını belirtmiştir.

Genel hatlarıyla Ahlaki değişim ile alakalı soruları inceledikten sonra şimdi soru tarzı olarak ters orantılı olduğu için madde 7 yani " Televizyon programlarındaki ilişkileri ahlaki buluyorum." maddesini ters çevirerek Ahlaki değişim ile demografik özellikler arasında anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğine bakılmıştır.

Tablo 54. Toplam Ahlaki Değişim Dağılımı Kesinlikle

Katılıyorum

Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum

Toplam

Toplam N 978 685 1044 723 1088 4518

% 21,6 15,2 23,0 16,0 24,0 100

Tablo 54'e göre; ahlaki değişimin televizyondan etkilenmesi konusundaki düşüncelere bakıldığında, ankete katılan öğrenciler %21,6 "Kesinlikle Katılıyorum",

%15,2 "Katılıyorum", %23,0 "Kararsızım", %16,0 "Katılmıyorum" ve %24,0

"Kesinlikle Katılmıyorum" şeklinde belirtmiştir. Buna göre ankete katılan öğrencilerin televizyonun bireyin ahlaki değişimine etki etmesi hakkındaki düşünceleri bir yerde yoğunlaşmayıp hemen hemen dengeli dağılım göstermektedir. Bu da ergenlerin bu konuda net bir fikre sahip olmadığını ortaya koymaktadır.

ABD‘de 2000 yılında yapılan bir kamuoyu yoklamasının sonuçlarına göre, katılımcıların % 72’si TV’de çok fazla şiddet olduğunu, % 80’i bu tür programların toplum için zararlı olduğunu, % 77’si medyada gösterilen şiddetten çok rahatsız olduklarını, % 81’i TV şirketlerinin bu tür ürünleri kısıtlamaları gerektiğini, % 61’i ise popüler programların daha kötüleştiğini dile getirmişlerdir.254

253 Taylan, a.g.e., s. 155.

254 Dağ, a.g.e., s. 24.

88

2.10.1. Ahlaki Değişim ve Cinsiyet

Tablo 55. Ahlaki Değişim ve Cinsiyet

Cinsiyet

N Kareler

Toplamı

Sd

t

F P

Erkek 473 2,9352 ,69249 -6,460 2,210 ,000

Kız 280 3,2631 ,63924 -6,594

Tablo 55'e baktığımızda lise öğrencilerinin cinsiyete göre ahlaki değişim algılarında bir farklılaşmanın olduğu görülmektedir. Ahlaki değişim ortalamalarına baktığımızda kız öğrencilerin ahlaki değişim ortalaması (3,26) erkek öğrencilerin ortalamasından (2,93) daha yüksektir. Üstelik t-testi analizi sonucunda da her iki cinsiyet arasındaki bu farklılığın anlamlılık düzeyine ulaştığı görülmektedir. (t=-6,460,P< 0,01). Buradan hareketle televizyonun ergenin ahlaki değişime etkisi incelendiğinde kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre daha fazla etkilendiğini söyleyebiliriz. Yani televizyon programlarının kızları ahlaki anlamda olumsuz şekilde daha fazla etkilemektedir. Bunun sebebi kızların duygusal anlamda etkilenmelerinin daha yüksek olduğu düşünülmektedir. Ayrıca kız çocuklarının dışarı çıkma ihtimali daha düşük olduğu için evde bulundukları süre içerisinde TV başında daha fazla kalmaları bunun bir diğer sebebidir.

Tablo 56. M11- Televizyondaki Şiddet Durumlarının Şiddete Yönlendirme Durumu ve Cinsiyet Cinsiyet Kesinlikle

Katılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum Kesinlikle

Katılmıyorum Toplam Erkek

N 100 72 107 80 114 473

% 21,1 15,2 22,6 16,9 24,1 62,8

Kız N 30 25 58 69 98 280

% 10,7 8,9 20,7 24,6 35,0 37,2

TOPLAM N 130 97 165 149 212 753

% 17,3 12,9 21,9 19,8 28,2 100,0

Df: 4 Chi-Square: 29,508 p= ,000

Tablo 56'ya göre, Televizyondaki şiddet durumlarının şiddete yönlendirme durumu ile cinsiyet arasındaki ilişkiye bakıldığında erkeklerin %21,1'i "Kesinlikle Katılıyorum", %15,2'si "Katılıyorum", %22,6'sı "Kararsızım", %16,9'u "Katılmıyorum", 24,1'i "Kesinlikle Katılmıyorum" seçeneklerini belirmişken; kızların %10,7'si

"Kesinlikle Katılıyorum", %8,9'u "Katılıyorum", %20,7'si "Kararsızım", %26,6'sı

"Katılmıyorum", %35,0'ı "Kesinlikle Katılmıyorum" seçeneklerini belirtmiştir. Elde edilen verilere göre, televizyondaki şiddet durumları erkekleri kızlara oranla çok daha fazla şiddete yönlendirdiği belirtilmiştir.

89

Tablo 56'nın ortaya çıkardığı sonuçlara göre katılımcıların cinsiyetleriyle Televizyondaki şiddet durumlarının şiddete yönlendirme durumu arasında anlamlı bir ilişki varlığını göstermektedir. (x²(4)= 29,508, p<0,05)

Erdemoğlu'nun "Görsel Medyadaki Şiddetin Ortaöğrenim Gençliği Üzerindeki Etkisi" adlı çalışmasında, görsel medyadaki şiddet görüntülerinden veya medyadaki şiddet içeren programlardan ortaöğretimde okuyan gençlerin etkilenip etkilenmedikleri araştırılmıştır. Özellikle bazı gençlerin toplumsal yaşamda çevreye yansıttıkları şiddet içeren davranışlarda görsel medyadaki şiddet içeren görüntülerin etkisi var mıdır?

Sorularına cevap aranmıştır. Araştırma verileri çeşitli ortaöğrenim kurumlarında öğrenim gören 13-19 yaş grubunu oluşturan random olarak tespit edilmiş 300 örgenciden oluşturulmuştur. Araştırma örneklemini oluşturan öğrencilerin % 54,3’ünün bir- iki saat,% 27,3’ünün iki- beş saat, % 3,3’ünün beş -dokuz saatleri arası televizyon izledikleri tespit edilmiştir.255

2.10.2. Ahlaki Değişim ve Öğrenim Görülen Okul

Tablo 57. Ahlaki Değişim ve Öğrenim Görülen Okul Öğrenim

90

Tablo 57'ye göre; televizyonun ergenin ahlaki değişimi üzerindeki tesiri ve Öğrenim görülen okul arasındaki ilişkiye baktığımızda, Uğur Temel Lisesi'nin ortalaması (3,17) en yüksek, Final Temel Lisesi'nin ortalaması (2,89) en düşüktür.

Tablo 57'ye göre, Televizyon programlarındaki ilişkilerin ahlakiliği ile Öğrenim Görülen Okul arasındaki ilişkiye bakıldığında; bütün okulların en yüksek yüzdesinin

"Kesinlikle Katılmıyorum" da olduğu ve "Kesinlikle Katılıyorum" u seçerek Televizyon programlarını ahlaki bulduğunu belirtenler içerisinde de en büyük payı Uğur Temel Lisesi ve İlci İnşaat Kız İmam Hatip Lisesi paylaşmaktadır. Buna göre iki okulda televizyon programlarının daha ahlaki olduğu düşüncesi ağır basmaktadır.

Sadi'nin yapmış olduğu çalışmaya göre, okullar arasında şiddet içerikli dizileri

%44 oranıyla, dini dizileri %37 oranıyla ve %10 oranıyla da eğlence programlarını en çok yine İmam Hatip Lisesi öğrencileri izlediklerini belirtmişlerdir. Bilgi verici programları ise %12 oranıyla en çok Anadolu Lisesi öğrencilerinin, komedi dizileri

%31 oranıyla ve de duygusal dizileri %21 oranıyla en çok Genel Lise öğrencilerinin izledikleri saptanmıştır.256

Tablo 58. M7- Televizyon Programlarındaki İlişkilerin Ahlakiliği ve Öğrenim Görülen Okul

Öğrenim Görülen Okul

Kesinlikle

Katılıyorum Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum Kesinlikle

Katılmıyorum Toplam

91

Tablo 58'in ortaya çıkardığı sonuçlara göre katılımcıların öğrenim gördükleri okul ile Televizyon programlarındaki ilişkilerin ahlakiliği ile ilgili görüşleri arasında anlamlı bir ilişki varlığını göstermektedir. (x²(28)= 79,270, p<0,05)

2.10.3. Ahlaki Değişim ve Sınıf

Tablo 59'a baktığımızda lise öğrencilerinin sınıfa göre ahlaki değişim algılarında bir farklılaşmanın olmadığı görülmektedir. Ahlaki değişim ortalamalarına baktığımızda 11. Sınıf öğrencilerin ahlaki değişim ortalaması (3,08) 9. sınıf öğrencilerin ortalamasından (3,03) daha yüksektir. T-testi analizi sonucunda da her iki sınıf arasındaki bu farklılığın anlamlılık düzeyine ulaşmadığı görülmektedir. (t=-,982,P>

0,01).

2.10.4. Ahlaki Değişim ve Başarı Durumu

Tablo 60'a göre; televizyonun ergenin ahlaki değişimine etkisi ve öğrencilerinin başarı durumu arasındaki ilişki incelendiğinde en yüksek ortalama (3,0694) "Zayıf"

grubuna, en düşük ortalama (3,0354) "Pekiyi" grubuna aittir.

Tablo 60. Ahlaki Değişim ve Başarı Durumu Başarı

Uyguladığımız Tamhane testi sonucu incelendiğinde; Ahlaki değişim ile öğrencilerin başarı durumları arasında P<.01 düzeyinde anlamlı farklılığın olmadığı tespit edilmiştir.

Tablo 61. M8- Toplumsal Değerlerin Televizyon ve Sinema Aracılığıyla Yıpratılması Düşüncesi ve Başarı Durumu Dağılımı

Başarı Durumu

Kesinlikle Katılıyorum

Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum

92

Tablo 61'e göre, Toplumsal değerlerin televizyon ve sinema aracılığıyla yıpratılması düşüncesi ile başarı durumu arasındaki ilişkiye bakıldığında Pekiyi, İyi ve Orta grubu en çok "Kesinlikle Katılıyorum" u belirtmişken, Zayıf grubu ise en çok

"Kesinlikle Katılmıyorum" seçeneklerini belirtmiştir. Tablo 70'e göre Başarı durumu düştükçe Toplumsal değerlerin televizyon ve sinema aracılığıyla yıpratıldığı düşüncesi daha yoğunluk kazanmaktadır.

Tablo 61'in ortaya çıkardığı sonuçlara göre öğrencilerin başarı durumlarıyla Toplumsal değerlerin televizyon ve sinema aracılığıyla yıpratılması düşüncesi arasında anlamlı bir ilişki varlığını göstermektedir. (x²(12)= 28,925 p<0,05)

2.10.7. Ahlaki Değişim ve Ailenin Aylık Gelir Durumu

Tablo 62. Ahlaki Değişim ve Ailenin Aylık Gelir Durumu Ailenin Aylık

Televizyonun ergenin ahlaki değişimine etkisi ve ailenin aylık gelir durumu arasındaki ilişki incelendiğinde en yüksek ortalama (3,09) "1000 TL'den az" grubuna, en düşük ortalama (2,97) "2000 TL'den fazla" grubuna aittir. Tabloya baktığımızda ailenin aylık geliri yükseldikçe ahlaki değişim ortalamalarının düştüğü de görülmektedir.

Uyguladığımız Tukey testi sonucu incelendiğinde; Ahlaki değişim ile ailenin aylık gelir durumu arasında P<.01 düzeyinde anlamlı farklılığın olmadığı tespit edilmiştir.

93

Tablo 63. M8- Toplumsal değerlerin televizyon ve sinema aracılığıyla yıpratılması düşüncesi ve ailenin aylık gelir durumu dağılımı

Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum

Tablo 63'e göre, Toplumsal değerlerin televizyon ve sinema aracılığıyla yıpratılması düşüncesi ve ailenin aylık gelir durumu arasındaki ilişkiye bakıldığında 1000 TL'den az olanların grubunda en büyük yüzde "Kararsızım", diğer iki grupta ise

"Kesinlikle Katılıyorum" seçeneklerine aittir. Buna göre Toplumsal değerlerin televizyon ve sinema aracılığıyla yıpratıldığı düşüncesi ailenin maddi gelir durumu arttıkça artmaktadır.

Tablo 63'ün ortaya çıkardığı sonuçlara göre ailenin aylık gelir durumu ile toplumsal değerlerin televizyon ve sinema aracılığıyla yıpratılması düşüncesi arasında anlamlı bir ilişki varlığını göstermektedir. (x²(8)= 34,836 p<0,05)

2.10.9. Ahlaki Değişim ve Dini Bilgi Düzeyi

Tablo 64. Ahlaki Değişim ve Dini Bilgi Düzeyi Dini Bilgi

Televizyonun ergenin ahlaki değişimine etkisi ve öğrencilerin dini bilgi düzeyi arasındaki ilişki incelendiğinde en yüksek ortalama (3,12) "Biraz Yeterli" grubuna, en düşük ortalama (2,99) "Yetersiz" grubuna aittir.

94

Uyguladığımız Tukey testi sonucu incelendiğinde; Ahlaki değişim ile öğrencilerin dini bilgi düzeyleri arasında P<.01 düzeyinde anlamlı farklılığın olmadığı tespit edilmiştir.