• Sonuç bulunamadı

3. SONUÇ VE ÖNERİLER

Günümüzde önemli bir güç haline gelen medya, insanlara haber alma ve eğlenme imkânı sağlarken bir yandan da insanları etkisi altına alarak onlara yeni bir dünya inşa etmeyi amaçlamaktadır. Her yaştan bireyi doğrudan veya dolaylı yollarla az ya da çok etkilediği gibi, farklılıklara, sorgulamalara, şüphelere en açık olan ergenlik dönemindeki gençleri daha çok etkilemektedir. Bu etkiyi sadece bir gelişim dönemindekilerle sınırlayamadığımız gibi bir konuyla da sınırlandıramayız. Ergenin olaylar karşısındaki tavrından, dini düşüncelerine kadar her konuda onu etkileyen kitle iletişim araçlarından televizyon ve sinema, hem görsel hem de işitsel iletişim aracı olması yönüyle gencin dikkatini diğer kitle iletişim araçlarından daha çok çekmektedir.

Biz bu çalışmada, televizyonun ergenlerin din algısına ve ahlaki tutumuna etkisini inceledik. Muş'taki lise öğrencileri üzerinde yapılan bu araştırmada ergenlerin görsel medya araçlarından televizyon ve sinemayı ne kadar ve ne amaçla kullandıklarını, onlara göre en olumlu ve en olumsuz etkilerinin ne olduğu ve televizyonun dini algıları ve ahlaki tutumlarına ne ölçüde etki ettiğini tespit etmeye çalıştık. Genel olarak şu sonuçlara ulaşılmıştır:

Bu araştırmada elde ettiğimiz veriler varsayımımızı kısmen doğrulamaktadır.

Televizyon ve sinema çoğu zaman olumsuz olmakla beraber bazen de olumlu etkiler de bırakmaktadır.

Araştırmaya katılan öğrencilerin yarıdan fazlasının kendini dini bilgi yönünden yeterli görmesi manidardır.

Araştırma bulgularımıza göre, katılımcıların %97,6'sının evinde en az bir TV bulunmaktadır. Çeşitli gelir durumunda bulunan öğrencilerin evinde TV bulunması TV’nin bir ihtiyaç olarak görülmesinin göstergesi kabul edilebilir. Gençlerin % 65,6'sı günde en az bir saat televizyon karşısında kalmaktadır.

Gençler üzerindeki en etkili kurum % 48,7 ile 'Arkadaşlar' dır. Bu cinsiyet ve öğrenim görülen okula göre değişmemektedir. Ancak bireylerde yaş büyüdükçe ailenin etkisi (%27, 9) azalırken arkadaşların etkisi (% 54,4) fazlalaşmakta, dini bilgi düzeyi çok yetersiz olanlar %15,4 ile diğerlerine oranla medyadan daha fazla etkilenmektedir.

Ergenlerin en çok kullandıkları medya araçları erkeklerde; Televizyon(%

54,0)- İnternet(%39,4)- Gazete(%30,4) iken, kızlarda; Televizyon(%60,0)-

İnternet(%39,0)- Sinema(%24,3)'dır. Genele bakıldığında gençler yazılı medyadan ziyade görsel medyayı tercih etmektedir. Ailesinin gelir durumu daha yüksek olan ve bu gelir durumuyla beraber tercih edilen okullarda İnternet daha ön planda iken diğer orta

108

ve düşük gelire sahip olan ailelerin öğrencilerinin televizyonu daha ön planda

tutmaktadırlar. Gelir durumu yükseldikçe internet ve sinemaya yönelim artmaktadır.

En çok takip ettikleri program türü sırasıyla dizi, film, haber, spor programı, yarışma, magazin ve son olarak da kadın programlarıdır. Genel yüzdede magazin kızlarda erkeklere oranla büyük bir farkla öndedir. Ailenin aylık gelir durumu ile en fazla takip edilen türe baktığımızda, her üç grupta da dizi birinci sıradadır. Ailenin aylık gelir durumu arttıkça haberler ve dini programlar daha az takip edilmektedir. Dini bilgi düzeyi arttıkça magazini takip etme oranı azalmakta ve dini programları takip oranını artmaktadır. Öğrencilerden dini bilgi düzeyinin yeterli olduğunu düşünenler(%2,9) yetersiz olduğunu düşünenlerden(%,0) daha fazla dini programlara yönelmektedir.

Kanal seçimini etkileyen faktörlere baktığımızda ilk sırada eğlendirici olması(%35,3), ikinci sırada ahlaki değerlere uygunluğu(%27,9) gelmektedir ve bu durum cinsiyete göre değişmemekle birlikte siyasi görüşe uygunluğunu erkeklerde(%8,9) kızlardan(%,4) daha büyük bir yüzdeye sahiptir. Köy ve ya mezra lisesi olup şehir merkezinden uzak olan okullardaki öğrenciler ahlaki değerlere kanal seçiminde daha dikkat etmektedir. Eğitim seviyesinin yüksek olduğu okullardaki öğrenciler diğerlerine oranla programların kalitesine daha dikkat etmektedir. 11.

Sınıflar(%10,0) kanal seçimi yaparken siyasi görüşe uygunluğuna 9. Sınıflardan(%4,7) daha fazla dikkat etmekte bu da kişinin büyüdükçe kanal seçiminde de gerçek hayattaki görüşlerinden de etkilendiğini göstermektedir. Ailenin aylık gelir durumu arttıkça ahlaki değerleri korumasının önemi(%17,6) azalmakta ve eğlendirici olmasının önemi(%39,5) artmaktadır.

Araştırmaya katılan öğrencilerin TV'nin davranışa etkisini betimlerken;

%60,6'sı (456) Evet, %37,6'sı (283) Hayır cevabını vermiştir. Buna göre; örneklemin büyük bir kısmı TV'nin davranışı etkilediğini belirtmektedir.

Televizyonun gençler üzerindeki en olumsuz etkisi %39,3 ile toplumsal ve ahlaki sorunlara yol açması ve %25,5 ile bağımlılık yapması olarak belirtilmiştir.

Televizyonun gençler üzerindeki en olumlu etkisi ise %29,6 ile sosyalleşme ve %24,4 ile fikir özgürlüğü sağlaması söylenmiştir.

Televizyonun ergenin popüler kültür algısına etkisi incelendiğinde gençler

"Televizyon ve sinemada öne çıkan yaşam tarzı bana uyar." düşüncesine %35,3'ü kararsız kalmakta, "Televizyon günlük yaşantımdaki tavır ve davranışlarım üzerinde etkili olur." düşüncesine %46,0 oranda katılmaktadır. "Televizyonda öne çıkan sevgili ilişkilerine benzer bir şeyler yaşamak isterim." seçeneğine %28,8 ile kesinlikle katılmamakta, katılımcıların %49,1 televizyonda öne çıkan sevgili ilişkilerine benzer bir şeyler yaşamak istememektedirler. "Televizyon ve sinemadaki film ve reklamlar beni gerekli gereksiz harcamaya yöneltir." kesinlikle katılmamakta(%23,4), katılımcılar

%44,9'u televizyon ve sinemadaki film ve reklamların gereksiz harcamaya yöneltmediği düşünmektedirler. " Kıyafet alırken en fazla dikkat ettiğim şey televizyonda var

109

olanlarla uyumluluğudur." düşüncesine katılımcıların %33,5'i kesinlikle katılmamaktadırlar.

Popüler Kültür ile demografik özellikler arasında anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğine ANOVA ve Welch testi yapılarak bakılmıştır. Gruplar arasında elde edilen anlamlı farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu ortaya koymak için ikili karşılaştırma tekniklerinden Tamhane T2 ve Tukey testi kullanılmıştır. Cinsiyet değişkenine bağlı olarak belli kategoriler ya da gruplar altında toplanan farklı gruplar çerçevesinde karşılaştırmalar yapabilmek ve bağımsız değişkenleri (cinsiyet) ile bağımlı değişken arasındaki ilişkileri incelemek için t- testi analizi yapılmıştır.

Televizyonun ergenin popüler kültür algısına etkisi incelendiğinde kız öğrencilerin(x²:3,36) erkek öğrencilere(x²:3,08)göre daha fazla etkilenmektedir. Sosyo-ekonomik durumu orta olduğu bilinen okulların Türk televizyonunun Türk aile yapısını yansıttığı düşüncesi ağır basıyorken, sosyo-ekonomik durumu yüksek ve ya düşük olanların Türk televizyonunun Türk aile yapısını yansıtmadığı düşüncesi ağır basmaktadır. Televizyonun ergenin popüler kültür algısına etkisi incelendiğinde 11.

sınıf öğrencileri(x²:3,27) 9. Sınıf öğrencilere(x²:3,11) göre daha fazla etkilenmektedir.

Popüler kültür ile başarı durumu ve ailenin aylık gelir durumu arasında anlamlı bir ilişki yoktur. Sosyo-ekonomik durumu "orta" olanlar(x²:3,24) diğerlerine popüler kültürü şekillendirme konusunda daha yüksek bir eğilim göstermektedir. Dini bilgi düzeyi

"Yeterli" olanlar(x²:3,11) televizyonun popüler kültürü etkilediği düşüncesine diğer gruplara göre daha az katılmaktadır.

Televizyonun ergenin ahlaki değişimine etkisi incelendiğinde gençler

"Televizyon programlarındaki ilişkileri ahlaki buluyorum." Düşüncesine %42,2 ile kesinlikle katılmamakta, öğrencilerin %59,6'sı televizyon programlarındaki ilişkileri ahlaki bulmamaktadır. "Toplumsal değerler televizyon ve sinema aracılığıyla yıpratılmaktadır." düşüncesine katılma ve ya katılmama durumuna baktığımızda ise katılanların oranı(%54,3) daha fazladır. "Günlük hayatta karşı cinsle ilgili aldığım kararlarda izlediğim televizyon programlarının etkisinde kalırım." düşüncesine katılımcıların %30,8'i kesinlikle katılmamaktadır. "Ahlaki kurallara ve dinime uygun olmayan durumlara normal hayatta tepki göstersem de, televizyonda karşılaştığımda tepki vermem." düşüncesine karar veremeseler de genel olarak bakıldığında bu duruma katılmayanlar(%45,9) çoğunluktadır. "Televizyondaki şiddet durumları beni ve arkadaşlarımı şiddete yönlendirir." düşüncesine katılımcıların %48,0'ı ve "Televizyon cinselliğe karşı merakımı arttırır." düşüncesine %55,3'ü katılmamaktadırlar.

Genel hatlarıyla ahlaki değişim ile alakalı soruları inceledikten sonra soru tarzı olarak ters orantılı olduğu için "Televizyon programlarındaki ilişkileri ahlaki buluyorum." maddesini ters çevirerek ahlaki değişim ile demografik özellikler arasında anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğine bakılmıştır. Öğrencilerin televizyonun bireyin ahlaki değişimine etki etmesi hakkındaki düşünceleri bir yerde yoğunlaşmayıp

110

hemen hemen dengeli dağılım göstermektedir. Bu da ergenlerin bu konuda net bir fikre sahip olmadığını ortaya koymaktadır. Televizyonun ergenin ahlaki değişime etkisi ile cinsiyet arasındaki ilişki incelendiğinde kız öğrencilerin(x²:3,26) erkek öğrencilere(x²:2,93) göre daha fazla etkilendiğini söyleyebiliriz. Yani televizyon programları kızları ahlaki anlamda olumsuz şekilde daha fazla etkilemektedir.

Televizyondaki şiddet durumları erkekleri(%36,3) kızlara(%19,6) oranla çok daha fazla şiddete yönlendirmektedir. Başarı durumu düştükçe Toplumsal değerlerin televizyon ve sinema aracılığıyla yıpratıldığı düşünülmektedir. Ayrıca toplumsal değerlerin televizyon ve sinema aracılığıyla yıpratıldığı düşüncesi ailenin maddi gelir durumu arttıkça artmaktadır.

Televizyonun ergenin kişilik gelişimine etkisi incelendiğinde gençlerin önemli bir çoğunluğu(%35,1) "Dini değerlerimin televizyon ve sinema tarafından yıpratıldığını görmek zoruma gidiyor." düşüncesine kesinlikle katılmakta, "Televizyon kişilik gelişimimde etkin rol oynar." düşüncesine %27,2 ile kararsız kalmaktadır. Katılımcılar

"Hayattaki amacımı belirlemek için televizyon hayatıma ışık tutar." düşüncesine %35,3 ile ve "Televizyondaki bir programı veya diziyi kaçırmamak için ibadetlerimi veya sorumluluklarımı ertelediğim zamanlar olmuştur." düşüncesine %31,9 ile kesinlikle katılmamaktadırlar. "Televizyon dini şüphe krizimi alt edebilmemde olumsuz yönde etkiler." düşüncesine katılıp katılmama konusunda kararsız kalmaktadırlar(%30,1).

"Televizyon aracılığıyla tanıdığım dini bir şahsiyetin bazı özelliklerini örnek alırım."

düşüncesine örnek almadığını söyleyenler(%35,4) kadar örnek aldığını söyleyenler(%40,6) de vardır.

Genel hatlarıyla Kişilik Gelişimi ile alakalı soruları inceledikten sonra soru tarzı olarak ters orantılı olduğu için madde 18 yani "Dini değerlerimin televizyon ve sinema tarafından yıpratıldığını görmek zoruma gidiyor." maddesini ters çevirerek Kişilik gelişimi ile demografik özellikler arasında anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğine bakılmıştır. Öğrencilerin televizyonun ergenin kişilik gelişimine etki etmesi hakkındaki düşünceleri bir yerde yoğunlaşmayıp hemen hemen dengeli dağılım göstermektedir. Ancak katılmama durumunun daha fazla olduğu yani etkilemediği düşüncesi(%44,7) daha baskındır. Eğitim seviyesi diğer okullara göre daha düşük olan liseli gençler televizyonun kişilik gelişimine verdiği etkilerden daha fazla etkilenmekte(x²:3,03) bunun aksine okullar arasındaki eğitim seviyesi yüksek olanlar(x²:3,47) bu durumdan en az etkilenmektedir. Başarı durumu en yüksek olanlarla en düşük olanlar arasında bir ters ilişkinin var olduğu ve televizyondaki dini bir şahsiyetin bazı özelliklerini alma konusunda başarı durumu düşük olanların(%41,7) başarı durumu pekiyi olanlardan(%23,2) daha olumsuz bir tavır sergilediği ortaya çıkmaktadır.

Televizyonun ergenin eğitim algısına etkisi incelendiğinde gençler "Televizyon takip ettiğim programları ve sinemada izlediğim filmleri arkadaşlarımla konuşup değerlendiririm." düşüncesine (% 62,0) katılmaktadırlar. "Çocukluğumda öğrendiğim

111

dini bilgilerin aksi televizyonda söylendiğinde önceden bildiğim bilgileri sorgularım."

düşüncesine %49,0 ile katılmaktadırlar. Öğrencilerin %32,7'si "Televizyonda izlediklerimin doğru olduğuna inanırım." düşüncesine kesinlikle katılmamaktadırlar.

"Televizyon dini bilgi edinimime çokça yardımcı olmaktadır." Düşüncesine %41,3 ile katılmamaktadırlar. "Televizyon ve sinemada karşılaştığım farklı dini görüş ve düşünceler, diğer dinleri ve dini grupları araştırmama sevk ediyor." düşüncesine %20,5 ile kesinlikle katılmaktadırlar.

Genel hatlarıyla Eğitim ile alakalı soruları inceledikten sonra soru tarzı olarak ters orantılı olduğu için "Televizyonda izlediklerimin doğru olduğuna inanırım."

maddesini ve "Televizyon dini bilgi edinimime çokça yardımcı olmaktadır." ters çevirerek eğitim ile demografik özellikler arasında anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğine bakılmıştır. Televizyon bireyin eğitim algısını %45,6 ile etkilemektedir.

Erkek öğrenciler(x²:2,69) kız öğrencilere(x²:2,60) göre daha fazla etkilenmektedir.

Kazanma durumuna ve eğitim seviyelerine bakıldığında eğitim seviyesi diğer okullara göre daha düşük olan liselerin(x²:2,87- x²:2,76) televizyonun eğitime verdiği etkilerden daha fazla etkilendiği bunun aksine okullar arasındaki eğitim seviyesi yüksek olan liselerin(x²:2,52- x²:2,60) bu durumdan daha az etkilendiği ortaya çıkmıştır. Başarı durumu ile Televizyon ve sinemada karşılaşılan farklı dini görüş ve düşüncelerin diğer dinleri ve dini grupları araştırmaya sevk etme durumu arasında doğru orantılı ilişki vardır. Başarı durumu zayıf olanları(%8,3) araştırmaya sevk etme durumu da düşüktür.

Ekonomik durumu yüksek(x²:2,57) ve orta(x²:2,60) olan ailelerin öğrencileri, düşük ekonomiye sahip öğrencilerden(x²:2,78) daha az etkilenmektedir. Televizyonun dini bilgi edinimine yardımcı olma durumu ile dini bilgi düzeyi arasındaki ilişkiye bakıldığında; dini bilgi düzeyi çok yetersiz(%38,5) ve yetersiz(%47,1) olanlar katılmazken, dini bilgi düzeyini yeterli görenler %31,6 ile kararsız kalmaktadırlar.

Bizim tahmin ettiğimiz büyüklükte olmasa da televizyon ergenleri çeşitli yönlerden etkilemekte ve duygu, düşünce ve davranışlarını yönlendirmektedir. Eğer durum bu şekilde devam ederse etki kendini ileriki zamanlarda daha fazla gösterecektir.

Bu konuda yapılması gerekenlerle ilgili birkaç öneri sunmak istiyorum.

112

ÖNERİLER

 Görselliği oldukça önemseyen gençlerin hayatından medyayı, özellikle de görsel medya öğelerinden televizyon- sinema- interneti, çıkarmayı hedeflemek yerine bu araçları onların faydalanabileceği durumlara getirmek gerekir.

 Okullarda medya okuryazarlığı dersi verilmeli ve bunun önemi benimsetilmelidir.

 Toplumun özellikle de gençlerin din algısını zedeleyen programlar RTÜK tarafından engellenmeli ve ahlaki hassasiyetleri benimseten programlar desteklenmelidir.

 RTÜK aldığı Yayıncılık İlkelerini yerine getirmeyen programlara derhal müdahale etmelidir.

 Aileler çeşitli projelerle bu konu hakkında bilgilendirilmeli, çocuğuna gerektiği yerde müdahale etmesi benimsetilmeli ve gerekli durumlarda çocuğuna izletmeden önce izleyip uygun olup olmadığını denetlemelidir.

 Televizyonun eğlendirici tarafına kapılıp gerçek dünyadan uzaklaşan bireyleri sokağa yani hayatın içine çekebilmek için Kültür Bakanlıkları projeler geliştirmelidir.

 Televizyon ve sinemalarda doğru din algısı oluşturacak projeleri- filmleri hazırlayacak dini hassasiyetlere sahip bireyler keşfedilmeli ve desteklenmelidir.

 Televizyonda ele alınacak dini konuların daha kuşatıcı seçilmesine dikkat edilmelidir.

 Bu konuyla alakalı gençlerin- akademisyenlerin- medya mensuplarının- medya etik kurulu yöneticilerinin katıldığı sempozyumların yapılması ve buradan çıkacak sonuçlarla hareket edilmesi gerekmektedir.

 Kadının- cinselliğin- şiddetin- değerlerin- tüketimin hunharca kullanılması engellenmelidir.

113

KAYNAKLAR

AKÇALI Selda İçin, “Tüketim Toplumunda Çocukluğun Yitişi”, Çocuk ve Medya, (ed. Selda İçin Akçalı), Ankara, Ebabil Yayıncılık, 2007.

AKMAN Z., Ankara Gecekondu Gençliğinin Eğitimine ve Kentleşmesine Televizyon Yayınlarının Etkisi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Doktora Tezi) İstanbul, 1995.

ALBAYRAK Ahmet, Ergenlerin Dini Gelişiminde Sevgi ve Korku Motifinin Etkinliği, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Bursa, 1995.

ALGÜL Hüseyin, “İnsani İlişkiler Açısından Hz. Muhammed”, Hz. Muhammed ve Gençlik, Ankara, TDV Yayınları, 1995.

ALTUNBAŞ Hüseyin, "Radyo Reklamcılığı", Türkiye'de Yerel Radyolar, Konya, Tablet, 2003.

ALTUNTOP Halit, Dindarlık- İntihar İlişkisi, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yüksek Lisans Tezi) Isparta, 2005.

ANTHONY Giddens, Sosyoloji, (haz. Cemal Güzel), Ankara, Ayraç Yayınevi, 2005.

ARSLAN Zeynüddin, Üniversite Öğrencilerinin Dua Konusundaki Tutumları, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, (Yayınlanmamış Lisans Tezi), Bursa, 1987.

ASLAN Vildan, Reklam İletilerinde Tüketici Davranışlarını Belirleyen Psikolojik Etmenler:

Üniversitelerin Gazete Reklamları Uygulama Örneği, T.C. İstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2012.

ATAR G. Motif, “Gıda reklamlarında Sağlık İddiası ve Çocuk: Çocuklara Yönelik Gıda Reklamlarının İçerik Analizi”, Sobe –Çocuklara Dair Büyükler İçin Medya

Okumaları-, (ed. E. Gizem Uğurlu), Konya, Sebat Ofset Matbaacılık, 2014, ss. 187- 202.

ATAY Mesude - Elif ÇELEBİ ÖNCÜ, “Elektronik Bakıcı; Televizyon”, Çocuk ve Medya (Ed. Selda İçin Akçalı), 2. B., Ankara, Nobel Yayın Dağıtım, 2009, ss. 69- 82.

AY Mehmet Emin, "Aile Ortamında Yerine Getirilen İbadetlerin Çocuk Üzerindeki Etkileri", Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi, İstanbul, 1994.

AY Mehmet Emin, “Kuran’da Gençler ve Gençlik Değerleri”, Gençlik Dönemi ve Eğitimi II, İstanbul, Ensar Neşriyat, 2003.

AYDIN Duygu, Reklam Hafızası, Ankara, Nobel Yayıncılık, 2011.

114

AYDIN Sümeyye, Dini Kültürde Tüketim Sorunu -Türkiye’de İslami Kültürün Yeni Tüketim Biçimleri, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yüksek Lisans Tezi), Samsun, 2013.

AYTEKİN Pınar, Televizyon Reklamlarında Etik, Ankara, Detay Yayıncılık, 2011.

AZİZ A., Toplumsallaşma ve Kitlesel İletişim, 1. B., Ankara, Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Yayınları. 1982.

BABACAN Muazzez, Nedir Bu Reklam?, İstanbul, Beta Basım, 2008.

BAHADIR Abdülkerim, "Ergenlik Döneminde Dinî Şüphe ve Tereddütler", Hayati Hökelekli (Ed.), Gençlik Din ve Değerler Psikolojisi, Ankara, Ankara Okulu Yayınları, 2002.

BAHADIR Abdülkerim, "Ergenlik Döneminde Dinî Gelişim Aşamaları ve Temel Değişmeler", Ribat Dergisi, Sayı 293, Mayıs 2007.

BAHADIR Abdülkerim, Ergenlik Döneminde Dini Şüphe ve Tereddütler, U.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Bursa, 1994.

BAHADIR Abdülkerim, Ergenlik Döneminde Dini ve Ahlaki Gelişim", Ribat Dergisi, S.

293, 2007.

BAKIR N. Ozan, Reklam Etkinliği Açısından Tanınmış Kişiler ve Bir Araştırma, Marmara Üniversitesi, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2007.

BARBAN ,A. M., S. M. CRİSTOL, ve F. J. KOPEC, Medya Planlaması, (Çev. Ayşen Aydın), İstanbul, Epsilon Yayıncılık, 1995.

BARDAKOĞLU Ali, "Bulûğ", DİA, C.VI.

BATMAZ Veysel, Asu AKSOY , Türkiye'de Televizyon ve Aile (Elektronik Hane), Ankara, Panajans İletişim ve Araştırma ltd., 1995.

BAUDRILLARD Jean, Nesneler Sistemi,(çev. Oğuz Adanır, Aslı Karamollaoğlu), İstanbul, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, 2010.

BAUDRİLLARD Jean, Kötülüğün Şeffaflığı- Aşırı Fenomenler Üzerine Bir Deneme-, (çev.

Işık Ergüden), 5. B., İstanbul, Ayrıntı Yayınları, 2012, BAYMUR, Feriha, Genel Psikoloji, İstanbul, İnkılâp Kitabevi, 1994.

BİÇER İlhan “Medyanın Kamuoyu Üzerinden Etkileri ve Etik”, Medya ve Etik Sempozyumu, Elazığ, 2009, ss. 305-320.

BİLGİN Beyza, "Ahlak Bilgisinde Dini Hikâyeler", Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi, Sayı 1, İstanbul, 1994, ss.51-74.

115

BODDEWEYN, Jean, "ControllingSexAndDecency İn AdvertisingAroundThe World", Journal of Business Ethics, 2001, Cilt: 33.

BROWNE K.D.,& Hamilton-Giachritsis, "Theinfluence of violentmedia on

childrenandadolescents: a public-healthapproach", TheLancet, 365 (9460 / Feb 19), 2005, ss. 702-710.

BÜYÜKBAYKAL Güven, "Televizyonun Çocuklar Üzerindeki Etkileri", İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, Sayı 28, İstanbul, 2007, ss. 31-44.

CAN Selim, Üniversite Öğrencilerinin Dua Konusunda Tutum ve Davranışları Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Yayınlanmamış Lisans Tezi), Bursa, 1988.

CANDEMİR Tülin, “Geçmişten Günümüze Türkiye’deki Reklam Mecralarındaki Slogan Örnekleri ve Analizleri” UNESCO Mevlâna Yılında Uluslararası VII. Dil, Yazın, Deyişbilim Sempozyumu Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi ve Mevlâna Araştırma ve Uygulama Merkezi, Cilt 2, 391-401, Konya/Türkiye, 2-5 Mayıs 2007.

CEBECİ Sedat, Büyülü Kutu Büyülenmiş Toplum, İstanbul, Şule Yay., 1992.

CENGİZ Serpil Aygün, "Otomobil Reklamlarında Öteki Olarak Kadın: Modern Öznenin Eril İnşası", Reklamın Toplumsal Yansımaları ve Yeni Reklam Biçimleri, Ankara, Ütopya Yayınevi, 2009.

CERECİ Sedat, Medya Etiği, İstanbul, Metropol Yayınları, 2003.

CEVİZCİ Ahmet, Uygulamalı Etik, İstanbul, Say Yayınları, 2013.

CHOMSKY Noam, Medya Denetimi, (çev. Elif Baki), 3. B., İstanbul, Everest Yayınları, 2013.

CILIZOĞLU Gamze Yetkin, "Tüketimin Kültürleştirilmesi Sürecinde Reklamların Etkisinin Etik Açıdan Değerlendirilmesi", Halkla İlişkiler ve Reklam Üzerine Etik

Değerlendirmeler,(ed. İdil Sayımer, Pınar Eraslan Yayınoğlu), İstanbul, Beta Basım, 2007.

CLARK W. H., "Ergenlik ve Gençlik Çağında Din" ( çev. M. Dağ), Eğitim Hareketleri Dergisi, C.XXII, S. 256-257,1976.

COHAN John, A. "Towards a New Paradigm in theEthics of Women'sAdvertising", Journal of Business Ethics, 2001, C. XXXIII.

ÇAĞLAR Kemal," Ergenlik Çağındaki Gençlerin Dinî Şüphe ve Tereddütleri" Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, (Yayınlanmamış Bitirme Tezi), Bursa 1986, ss 31-36.

116

ÇAKIR H., “Türkiye’de Reklamın Tarihçesi”, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, İstanbul, 1996

ÇAKIR Vedat, Bir Sosyal Etkinlik Olarak Eğlence ve Televizyon (Konya Örneği),Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Doktora Tezi), Konya, 2005.

ÇAMLICA Sait, Çocuk Eğitiminde 33 Hata, İstanbul, Oku-Yorum Yayınları, 2007.

ÇAMURDAN Aysu Duyan, "Görsel Medyanın Çocuk Sağlığına Etkileri", Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi, Cilt 16, Sayı 2, Ankara, Matus Basımevi, 2007, ss. 25-30.

ÇETİN Kasım, Ergenlik Çağı Gençlerinde İbadet ve Dua Tecrübesi, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Yayınlanmamış Lisans Tezi), Bursa, 1984.

ÇIĞ, Ünsal, Kadife Karanlık 2, 2. B., (ed. Barış Çoban), İstanbul, Su Yayınevi, 2011.

ÇIRPICI Filiz, Üniversite Öğrencilerinin Reklamlara Yönelik Tutum ve Davranışları Üzerinde Bir Araştırma, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü,

(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara, 2006.

DAĞ İhsan, Televizyon Programlarındaki Şiddet İçeriğinin, Müstehcenliğin Ve Mahremiyet İhlallerinin İzleyicilerin Ruh Sağlığı Üzerindeki Olumsuz Etkileri, Radyo ve

Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Özel Çalışma Grubu Sonuç Raporu, Ağustos 2005.

DAHAN Gresi Sanje, Sektörün Penceresinde Reklam Süreci, İstanbul, Beta Basım 2011.

DEDE Melih Bayram, İnternet, İstanbul, İnsan Yayınları, 2004,

DEMİR Orhan, Yetiştirme Yurdu Gençliği ve Din Eğitimi, İstanbul, Düşünce Kitabevi, 2004.

DEMİR Vedat, "Reklam Etiği ve Reklamda Özdenetim", Halkla İlişkiler ve Reklam Üzerine Etik Değerlendirmeler,(ed. İdil Sayımer, Pınar Eraslan Yayınoğlu), İstanbul Beta Basım, 2007.

DEMİR Vedat, Medya Etiği, İstanbul, Beta Basım Yayım Dağıtım, 2006.

DOĞAN D. Mehmet, " Türkiye'de Kadın ve Aile Anlayışı Konusunda Kitle İletişim

Vasıtalarının Tahrif (veya Tahrib) Edici Tesirleri", Yeni Türkiye Medya Özel Sayısı II., Yıl 2, Sayı 12, Ankara, Kasım 1996, ss. 1312-1317.

Vasıtalarının Tahrif (veya Tahrib) Edici Tesirleri", Yeni Türkiye Medya Özel Sayısı II., Yıl 2, Sayı 12, Ankara, Kasım 1996, ss. 1312-1317.