• Sonuç bulunamadı

VARIABLES, PHYSICAL EDUCATION, GAME AND SPORT PARTICIPATION

5. İşbirlikli Araçlarla İşbirlikli Sonuçların Olduğu Oyunlar: Kişiler oyunun başlangıcından sonuna kadar birbirlerine yardımcı olurlar. Herkes ortak hedef

1.1.3.1. Tarihsel Süreç İçerisinde Spor

Sporun tarihsel serüveni irdelendiğinde, ilk insanlara ait çok fazla bilgi ve belgeye ulaşılamadığı gibi spor olgusunun da ilk oluşum evresi hakkında kısıtlı bilgiler veya akıl yürütme ile varsayımlara dayalı genellemelere gidilmektedir. Bu varsayımlar arasında sporun mutlaka bir oluşum evresi veya gelişim dönemi olduğu görüşüdür. İnsanların öğrenerek/görerek uyum sağladığı sosyal ortam nasıl ki ani bir gelişme ile oluşmamış ise spor olgusu da anlık bir olay değildir. Sporun ne zaman nerede nasıl ortaya çıktığı tahmini varsayımlar ile anlamlaştırılmaya çalışılmaktadır. Sporun oluşum evresine tarihsel bir perspektif geliştirmek gerekirse aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür.

Tarihsel süreç içerisinde spor:

a) Spora Benzer Bedensel Etkinlikler, b) Geleneksel Sporlar,

c) Geleneksel Türk Sporları, d) Modern Sporlar,

e) Modernleşen Geleneksel Sporlar

a. Spora Benzer Bedensel Etkinlikler

Geçmişte insani gereksinimler (savunma, korunma, ulaştırma vb.) sonucu yapılan hareketleri spor olarak nitelendirecek olursak bunlar kurallı sporların ilk başlangıcı sayılabilecek spor benzeri bedensel aktiviteler olarak değerlendirebiliriz. Bu spor aktivitelerinin bazı değişim ve dönüşümlere uğrayarak günümüzdeki sporların temelini oluşturduğu bilinmektedir. Sporun kaba ham halini oluşturan bu süreç aslında sporlaşmadan önceki sporlaşma evresine hazırlık oluşturan aktiviteleri içermektedir. Bu aktiviteler genellikle spor ve oyun gibi bir amacın dışında şekillendiği için kuralları oluşuncaya kadar spor olmaya aday olan bedensel hareketleri içermektedir.

Spora benzer aktivitelerin "olgunlaşma" döneminden geçerek "son" halini aldığı varsayılmaktadır. Elbette ilk insanların bütün zorunlu hareketlerinin günümüze spor olarak yansıdığını belirtmek zordur. Ancak bunlar içerisinde eğlenmeye yarışmaya yönelik fiziksel aktivitelerin günümüzdeki sporların kaynağı olduğu olgunlaşarak günümüze ulaştığı varsayılmaktadır (Demir, 2015: 227).

b. Geleneksel Sporlar

Toplumları anlamak ve değerlendirmek için önce onların değerlerini, örflerini, geleneklerini, göreneklerini ve toplumsal değerlerini tanımak gerekir. Bütün toplumların kendine has kültürleri vardır. Bu kültürel değerler ülkelerin etkileme gücü ölçüsünde evrensel niteliklere kavuşmuşlardır. Her toplum, coğrafi konumlarına, geleneklerine, kültürel birikim ve özelliklerine göre şekillenen farklı spor dallarına ağırlık vermektedirler. Asya ülkelerinde hokey, Japonya'da judo/karate, Türklerde güreşe duyulan ilgi, diğerlerine oranla farklılık göstermektedir. Geleneksel ve törensel ritüellere göre şekillenen yüzyıllardan beri yapılagelmiş bu sportif faaliyet ve oyunlar kimliğinde kültürel unsurlar taşımaktadır.

Toplumların kültürel unsurlarını yansıtan geleneksel nitelikler taşıyan geçmişte yapılmış şimdi kaybolan veya günümüze kadar değişerek de olsa gelebilen çeşitli dini

ve ya milli ritüelleri barındıran sportif içerikli aktivitelerdir. Geleneksel sporları modernlik ekseninde konumlandırmak gerekirse; modern sporun ana vatanı kabul edilen İngiltere'de Orta Çağ'ın sporlarından modernliğin dinamikleri ile dönüşemeyenler "geleneksel sporlar" olarak nitelendirilmektedir (Demir, 2015: 227-228).

c. Geleneksel Türk Sporları

Geleneksel sporlar içerisinde, kendine öz kimlikler kazanmış olanları ayrıştırmak gerekir. Bunlar arasında özellikle geniş bir coğrafyada Türklerin yaşantılarına göre şekillenen kendine öz ifade ile "Geleneksel Türk Sporları" pek çok yönü ile diğerlerinden ayrılmaktadır.

Geçmişten günümüze, kaybolan veya yaşatılmakta olan yarışmayı hoşça vakit geçirmeyi sağlayan, aynı zamanda yardım, rekreasyonel, amaçlar taşıyabilen ve gelenekselleşerek günümüze kadar değişerek/değişmeden gelen ritüelleri barındıran sportif faaliyetleri günümüzdeki özgün ifadesi ile "Geleneksel Türk Sporları" olarak tarif etmek mümkündür.

Bu sporlar Türk toplumunun uzun yıllar süren kültürel pratikleri arasından süzülerek gelmişlerdir. Geleneksel Türk sporlarının şekillenmesinde elbette Türklerin yaşama biçimi, doğuştan getirdiği özellikleri, yaşadıkları yerlerin coğrafi özelliklerinin, yansımalarını görmek mümkündür. Geleneksel Türk sporları daha çok panayırlar, şenlikler, özel eğlence törenleri, resmi veya halk tarafından gönüllü kişilerin organizesi ve halk tarafından kuşaklara aktarılarak günümüze taşınmıştır (Demir, 2015: 228).

d. Geleneksel Türk Sporlarının Genel Özellikleri

·Türklerin yaşayış ve davranışlarına göre şekillenme,

a) Türk kültürünün egemen yapısal özellikleri,

b) Doğal "kendiliğinden" gelişen organizasyon oluşumu, c) Coğrafi ve iklim koşullarının etkisinde oluşum,

e) Kurallarda yöresel küçük farklılıkların olması, f) Usta çırak ilişkisine büyük saygı gösterme, g) Usta çırak ilişkisinde sporcu şekillenmesi,

h) Tecrübenin önemsenmesi ve yüceltilmesi (Demir, 2015: 228), i) Tecrübeli kişilere geniş inisiyatif kullanma yetkisi verilmesi, j) Spor dalının ve sporcunun toplum tarafından önemsenmesi, k) Organizasyon ve faaliyetlerde daha çok erkek egemen yapı, l) Kadınlara pasif, erkeklere aktif katılım sağlayan yapı,

m) Günümüze göre daha az kısıtlayıcı giysi, malzeme gereksinimi, n) Geleneksel ve dinsel ritüelleri koruyan ve yücelten yapı,

o) Genel olarak sürenin belirleyici olmadığı müsabaka sonucu, p) Kazanmaya ve kaybetmeye yönelik müsabaka sonucu, q) Sonucu yetenekten daha çok güç ve kuvvetin etkilemesi,

r) Topluluğun önde gelen kişilerinin organizasyonlarda etkin rolü, s) Başarıda, itibar ve onurun etkin motivasyon sağlaması,

t) Fiziksel özelliklerin pek fazla belirleyici olmadığı müsabık ayrımı, u) Önceki başarıların yarışmacı ayrımında referans sayılması (Demir, 2015:

229).

e. Modern Spor

Geleneksel sportif pratiklerin aşağıda belirtilen beş aşama sonucunda modern spora dönüştüğü belirtilmiştir.

a) Halk oyunları aşaması (geleneksel sportif pratikler), b) Kulüplerin oluşumu,

d) Sporun diğer ülkelere yayılması ve adaptasyonu, e) Uluslararası bürokrasinin inşası.

Modern sporun erken dönemde İngiltere'den tüm dünyaya yayıldığı J. Bale'den alıntılayan Çakır, futbol ve atletizm ile örneklemektedir. Modern sporun öncelikle İngiltere (Batı Avrupa) daha sonra Orta ve Güney Avrupa (İskandinav ve Slav toplumları) ve son olarak da diğer kıtalara yayıldığı belirtilmektedir. Futbolun İngiltere'de ortaya çıktıktan sonra 1870 ile 1890'lar arasında Batı Avrupa şehirlerine ve 1900'lerin başına kadar da İstanbul'un da içinde olduğu Orta, Güney, Kuzey ve Doğu Avrupa kentleri ile belirli Akdeniz toplumlarında oynanıyor olması yukarıda belirtilen yayılmayı doğrulamaktadır. Futbol gibi dönemin başat spor branşı olan atletizm de benzer bir yayılma haritası takip etmiştir: 1880'lerde İngiltere ve Galler; 1890'larda Fransa, İskoçya ve İrlanda; 1900'lerin ilk dönemlerinde Almanya, İtalya, İspanya, Benelüks ve İskandinav ülkeleri ve son olarak da 1920'li yıllarda Portekiz, Slav toplumları, Balkan ülkeleri ve Türkiye'de toplumsal hayata entegre olmuştur (Demir, 2015: 229).

Modern sporlar olarak ifade edilen sportif aktivitelerin modernlik ekseninde şekillendiği ve dönüştüğünü belirtmek yanlış olmaz. Bu değişim ve dönüşüm geleneksel ve modern spor ayrımı oluşması amacını taşımamaktadır. Geleneksel toplumun modern topluma evrilme sürecindeki değişim ve dönüşümlerin benzeri geleneksel sporların modern sporlara dönüştüğü evrede gerçekleşmiştir. Geleneksel spor olma özelliklerini kaybeden ve modern olarak nitelendirilebilecek dinamiklerle bütünleşebilen günümüze kadar değişim ve dönüşümü hala devam eden sportif aktiviteleri modern spor olarak kabul görmektedir.

Modern sporlar, evrensel dili, üretim/tüketim modeli, dünyada etkili ekonomi ve sanayisi, geniş katılımlı taraftar kitlesi, demokratik ve kapsamlı örgütlenmesi, ön plana çıkardığı görselliği, spesifik tesis ve malzemesi, müsabaka öncesi ve sonrası yüksek performans zorunluluğu, teknik bilgi ve ekipman gerekliliği gibi daha pek çok faktöre bağlı olarak değişen yarışma formundaki sportif aktivitelerdir (Demir, 2015: 230).

Spor sosyolojisi kuramlarından fonksiyonalist/işlevsel teori sporu, toplum düzenine ve istikrarına yaptığı olumlu katkı yönünde değerlendirmektedir. Bu

toplumsal katkılar estetik, karakter geliştirme, vatandaşlık, kimlik oluşumu ve kahramanlık duygularının gelişimi, toplumsallaşma, sportmenlik ve benzeri alanlarda görülmektedir. Sporu başlı başına toplumun yararına işleyen bir kurum olarak ele alır. Bireyin yaşadığı toplumda istenen yurttaşlık ve milliyetçilik bilincine ulaşacağı ön kabulünü paylaşır. Fonksiyonalist kurama göre spor toplumun sürekliliğini ve sosyalleşmesini sağlayan önemli bir araçtır ve toplumun ortak değerlerinin pekişmesine katkıda bulunmaktadır. Spor toplumun sosyal ve ahlaki değerlere bağlılığını artırır ve toplumun sosyal bütünleşme ve uzlaşısında etkili faktörlerdendir. Spor toplumda bireysel yalnızlığın azalmasına yardımcı olmaktadır. Spor, yurttaşlık duygularının canlanması ve rekabeti, mücadeleyi öğreten açık fonksiyonlar olarak görülür (Demir, 2015: 242).