• Sonuç bulunamadı

IRAK TÜRKMEN BİRLİğİ VE DAYANIŞMA DERNEğİ ANTALYA ŞuBESİ BAŞKANI KÜRŞAT çAVuŞOğLu

B. SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI

8. IRAK TÜRKMEN BİRLİğİ VE DAYANIŞMA DERNEğİ ANTALYA ŞuBESİ BAŞKANI KÜRŞAT çAVuŞOğLu

28 NİSAN 2010

Türkmen sayısı Antalya için yüzde 90’ı bulmak-tadır. Diğerlerinin de oturma ve çalışma izni vardır. Yerleşik bir iş sahibidir. Özellikle doktor, mühendis, öğretmen, turizm ve ticaret sektö-ründe çok sayıda Türkmen yer almaktadır. Ay-rıca devlet kurumlarında çalışan Türkmenler de bulunmaktadır.

Ancak Türkmenlerin yaklaşık yüzde 80’i tu-rizmle uğraşmaktadır. Antalya’ya son dönemde gelen Türkmen sayısı oldukça azdır. Türkiye’ye yeni gelen Türkmenlerin ve hatta başka ülke vatandaşlarının oturma izni alması zor. Antal-ya kıyı şeridinde olduğu için özel bir bölge gibi görünüyor ve oturma izni verilmiyor.

Yaptığınız faaliyetler hakkında detaylı bilgi verebilir misiniz?

14 Ocak 2009 tarihinde yönetim kurulumuz Akdeniz Üniversitesi Rektörünü ziyaret.

10 Şubat 2009 tarihinde Antalya Valisini zi-yaret. 

13- 20 Mart 2009 tarihleri arasında Antalya Türk Ocakları Derneğiyle Ortaklaşa Çanakka-le ŞehitÇanakka-lerini anma sergisi düzenÇanakka-leyip sergide Türkmenlere yapılan insan  hakları ihlalleri re-simlerle sergilenmiştir. 

İstanbul’ da 10 -12 Nisan tarihleri arasında Türkmen basın konseyine katılım.     

3 Mayıs 2009 tarihinde üyelerimize Lara Beach’de piknik düzenlenmiştir.         

8 Mayıs 2009 tarihinde Akdeniz Üniversi-tesi 12. Uluslar arası gençlik şenliğinde Akde-niz Üniversitesi Türk ocakları Antalya Şubesi ile ortaklaşa Kerkük Gecesi düzenlenmiştir.

Kerkük’lü sanatçı Abdurrahman Kızılay, Meh-met Özbek ve devlet Türk halk müziği korosu bu geceye renk katmıştır.    

12 Temmuz 2009 tarihinde Toros Türkmen-leri Derneği ile Tanrı dağında Kerkük katliamı-nın 50. Yıldönümünde bir anma töreni.   

20 Temmuz 2009 tarihinde Kıbrıs Türkleri Kültür Derneği Antalya şubesinin düzenlediği Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Barış harekâtının 35.

yıl dönümü nedeniyle yapılan törenlere derne-ğimiz katılmıştır.   

14 Kasım 2009 tarihinde Ankara’da ORSAM’ın düzenlediği Türkmen Aydınları

“Türkiye’deki derneklerimizin Türkmen dava-sındaki rolü ve güncel sorunları” toplantısına katılmış ve bu toplantıda derneğimiz Türkiye’de tüm Türkmen derneklerinin bir federasyon ça-tısı altında toplanması talebinde bulunmuş ve bu talebi destek görmüştür.  

17 - 27 Ekim 2009 tarihleri arasında derne-ğimizin başkanı Kürşat Çavuşoğlu, Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Ankara Şubesi Başkanı Mahmut Kasapoğlu ve Türkmen Ay-dınlar Derneği Başkanı  Fuat Tigin ile Irak Türk-men Bölgeleri, bölgede bulunan tüm kurum ve kuruluşlarımız ziyaret edildi.  

11- 13 Aralık 2009 tarihleri arasında Bursa

‘da Ahıska Türk Dernekleri federasyonunun düzenlediği “Yakın Tarihimizde Türk ve Müslü-man soydaşlarımızın maruz kaldığı insan hak-ları ihlalleri” sempozyumuna derneğimiz adına başkanımız Kürşat Çavuşoğlu katılmış ve Irak Türklerine yapılan insan hakları ihlallerini 20 dakikalık bir sunum ile dile getirmiştir. 

31 Aralık 2009 tarihinde Irak Türkmen Cephesi Başkanı Saadettin Ergeç 7 Mart 2010 da yapılacak Irak genel seçimleri öncesi Türk-menlerle ilgili son durumları görüşmek üzere Antalya’ya gelmiş. Derneğimizin organize etti-ği bir toplantıda Türkmenlerle görüşen Cephe başkanı, herkesin sandık başında oy kullanma-sını istemiştir.

Kuruluşunuz ile Türkmen halkı arasındaki iletişim nasıl sağlanmakta ve hangi düzeyde-dir?

Kültürel ve sosyal faaliyetler, milli günler, şe-hitlerimizi anma, bayramlarda bayramlaşma, piknik ve gezi düzenleyerek iletişim sağlıyoruz.

Antalya, Irak, Türkiye ve yurtdışında yaşayan Türkmenlerle iletişimimiz iyi düzeydedir. Özel-likle Antalya’da yaşayan Türkmenlerin fazla ol-maması iletişimimizi kolaylaştırıyor. Antalya’da yaşayan bütün Türkmenler birbirlerini bilir ve tanır.

Kuruluşunuzun Türkiye’deki Türkmen ku-ruluşları arasındaki ilişki ne durumdadır?

İşbirliği alanları ve ortak çalışmalar hangi seviyededir?

Derneğimizin adında da anlaşıldığı gibi mis-yonumuz ve amacımız Türkmen birliğidir, tü-züğümüzde bunu emreder. Türkiye’deki ku-ruluşlarımız ile iyi ilişki ve işbirliği içindeyiz.

Kuruluşlarımızın düzenledikleri panel, konfe-rans, kurultay ve toplantılara katılıyoruz. Ayrı-ca derneğimiz ve Türkiye’deki diğer Türkmen dernekleri ile bir federasyon kurma çalışmaları da devam ediyor. Ekim18-27 tarihleri arasında üç dernek başkanı olarak Irak’a gidildi. Türkme-neli TV, Telafer, Musul, Kerkük, Tazehurmatu, Dakuk, Tuzhurmatu, Çardaklı ve Bastamlı’da Türkmen kurum ve kuruluşları ziyaret edildi.

Yurt dışındaki Türkmen kuruluşları ile iliş-kileri var mıdır? İletişim nasıl sağlanmakta ve ilişkiler nasıl ve hangi düzeydedir?

Almanya, Hollanda, İsveç, Danimarka, Belçi-ka, ABD, İngiltere, Kanada da bulunan kuru-luşlarımızla iyi ilişkiler içindeyiz. Birbirimizi tanımamız, aynı davaya inandığımız ve hizmet ettiğimiz için iletişimiz de kolaylaşıyor. Türk-menlerle ilgi toplantı, konferans, kurultay ve sempozyumlarda bir araya geliyoruz. Ancak ortak çalışma konusunda bir mekanizma geliş-tirmiş değiliz.

Irakla ilişkiler ne durumdadır? Bölgeyle bağ-lantınız hangi düzeydedir?

Irak’ta yaşayan kardeşlerimizle iyi ilişkiler için-deyiz ve bölgeyi yılda bir-iki kez ziyaret ediyo-ruz. Bölgeden masatenisi spor takımlarını 2005 ve 2008 de Antalya’ya davet ettik amaç ise

kar-deşlerimize moral ve kendilerini sporda geliş-tirmekti. 31Aralık 2009 tarihinde Irak Türkmen Cephesi Başkanı Sadettin Ergeç Antalya’daki Türkmenleri ziyaret edip 7 Mart 2010 tarihin-de Irak’ta yapılacak genel seçim hakkında geniş bilgi aktarmıştır.

Türkiye’deki karar alıcı mekanizmalar ve si-vil toplum kuruluşları, siyasi partiler ile iliş-kiler nasıldır?

Sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler ile iyi ilişkiler içindeyiz ama eşit mesafedeyiz çünkü bizler dava sahibiyiz. Davamızı da herkese an-latmak ve duyurmalıyız. Ancak organik bir ba-ğımız hiçbir sivil örgüt veya partiyle bulunma-maktadır.

Türkiye’den beklentileriniz nelerdir?

Türkiye bugün bölgeye yönelik dış politikala-rını yeniden gözden geçirmelidir ve bu nokta-da Türkmenlerle olan ilişkisini geliştirip onları desteklemelidir, tüm Türkmen gruplarıyla eşit mesafede olmalıdır. Türkmenlerin hakkını sa-vunmak, uluslararası alana taşımak. Türkmen-ler bölgenin yerliTürkmen-leridir, vatanlarına bağlı olan insanlardır. Ayrılıkçılık hiçbir zaman yapma-mıştır ve devletine silah çekmemiştir. Bizim Türkiye ile çok bağlarımız var. Tarih, dil, kültür, kan, vatan bağımız var. Çanakkale’de Türkmen şehitlerimiz var. Doğruyu söylemek gerekirse Türkiye’nin Türkmenlere karşı tarihi sorumlu-lukları vardır.

ORSAM:  Öncelikle Türkiye’ye ne zaman geldiniz?  Ne zaman vatandaşlık aldınız? Hangi der-neklerde bulundunuz?

Nefi Demirci:  1934’te Kerkük’ün Çay mahallesinde dünyaya geldim.

1953 yılında liseyi Kerkük’te bitir-dikten sonra tahsil için İstanbul’a geldim. Geldiğimiz o

dönemler-de yanılmıyorsam  4 veya 5 kişiydik. Sonradan 1954- 55 yıllarında 6-7 kişi olduk. Geldiğimiz zamanlarda maalesef o dönemlerde Kerkük’ü kimse tanımıyordu. Yani o bölgede Türk var mıydı,  yok muydu, kimse bilmiyordu. Türki-ye’deki bütün insanlar o Türklerden bihaberdi.

Hiç unutmadığım hadiseler oldu. Yurtta kalı-yorduk. O günlerde yanımda olan arkadaşlar Erzurumlu, Antepli veya İstanbullu bize hep şu soruyu sorardı: “Siz Türkçeyi nerden öğrendi-niz?” Bu sorularla karşılaşınca ilk Irak Türkleri Birliği’ni kurmuş bizden önceki ağabeylerimiz.

Amaçları da Türkiye’de  Kerkük Türklerini ta-nıtmak. Geldiğimiz zaman bizler o birliğe katıl-dık. Gerçekten Kerkük Türkleri arasında, benim öğrencilik dönemimde fevkalade bir yakınlık, sevgi, dayanışma vardı. Öyle bir dayanışmaydı ki birimiz hastalandığımız zaman hepimiz gi-der ona bakardık. Biri geldiği zaman hepimiz gidip onu alırdık. Onu yurda yerleştirirdik ve-ya pansiyona yerleştirirdik, okul işlerini ve- yapar-dık böyle güzel bir dayanışma vardı. Amacımız Kerkük Türklerini Türkiye’de tanıtmak. Bu 1957 sonlarına kadar devam etti. Yavaş yavaş 15 kişi olduk, 20 kişi olduk böyle.  Allah rahmet eyle-sin o dönemde Kerkük Türkleriyle ilgili olan ve Kerküklü Enver Yakupoğlu ile derneği kurduk.

Bütün Türkmenlerin Enver Yakupoğlu’nu kutsal bir kişi olarak tanıması lazım. Ama ne yazık ki Enver ağabeyi birçok Kerküklü tanımaz.

Enver Yakupoğlu’nun mesleği neydi?

Avukat’tır.

Türkiye’de miydi o daha önce-den?

Evet. 1926 ‘da gelmiş bizlerden önce. Kerkük’lüdür. Türkiye Cum-huriyeti vatandaşı. Derneğin asıl kurucuları öğrencilerdir. Dernek 1958’de kuruldu. Hatırlarsınız 1959’dada Kerkük katliamı oldu.

Şimdi  ilk olarak Türkiye’de bir ba-sın toplantısı yapılacak 1959’da başta da dernek başkanımız Enver Yakupoğlu’ydu. Bizler öğrenci olduğumuz için üye değildik veya fahri üyeydik.

Derneğin kurucuları arasında biz kendi davetle-rimizden ben ve benim gibi arkadaşlar ki bunla-rın içerisinde şimdi hayatta olan Mehmet Gedik de Kerkük’ün hiç unutmaması gereken bir kişi-dir. 1959‘da Kerkük’ün basın toplantısı yapılacak ihtilalden önce. Toplandık elimizde olan katli-am hakkındaki metniki tkatli-amda bilgi gelmemişti.

O dönemde iletişim koşulların zayıf olduğunda tek tek basın kuruluşlarına gittik. Tam toplan-tıyı yapacakken polisler bastı ve yapmadık. Bu Irak Türklerinin tarihinde bir dönüm notasıdır.

Beni ve Abdulkadir Beyatlı isimli arkadaşımızı, iki polis emniyet müdürlüğüne götürdüler. Ko-miser geldi; “sizi Adnan Menderes’e götürece-ğiz” dedi. Gittik,  Adnan Menderes kalktı, Rüştü Zorluya gideceksiniz dedi, içeri girdik içeride uzun boylu badem bıyıklı çok sert bir adam, bağırdı çağırdı yapamazsınız edemezsiniz, dedi çıktık. Basın toplantısı da yapılmadı.1960 yılına kadar Kerkük’le ilgili haber Türkiye’de çıkma-dı. Çünkü yasaktı. 1962’lerden sonra serbest bırakıldı. Şimdi dernek bu şekilde devam etti.

1960’dan 1967 yılına kadar yine her Türkmen’in her Kerküklünün anması ve saygı göstermesi gereken Remzi Doğu ağabeyimizi de maalesef kimse bilmiyor. 1967 yılına kadar derneğin ye-ri yurdu yoktu. Remzi ağabey çantası içeye-risinde iki tane defteri ile yönetim kurulu yok o şekilde idare etti. Ama öğrencilerin kayıtlarını yapar, bursunu takip eder elinden geldiği kadar yoksu-la yardım ederdi. 1967’de Derneğin başkanlığını

9. TÜRKMENELİ İNSAN HAKLARI DERNEğİ BAŞKANI