• Sonuç bulunamadı

KIBRIS’IN TÜRKİYE İÇİN JEOPOLİTİK ÖNEMİ

Kıbrıs Erken Bizans’ta Hz. İsa’nın Havarilerinden olan Aziz Barnabas’ın mezarının adada bulunması münasebetiyle önemli bir coğrafyaydı. Kıbrıs Kilisesi’nin

Kurucusu olan Barnabas’ın Kıbrıs’ta öldürüldüğüne inanılır.67

Kıbrıs coğrafi konumu, askeri ve ticari önemi dolayısıyla yüzyıllarca Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında mücadelenin sebebi olmuştur. Kıbrıs Adası, Bizans İmparatorluğu idaresinde bulunduğu yıllarda Arabistan’da kurulan İslam Devleti’nin akınlarına uğramıştır. Söz konusu yıllarda adaya 24 sefer düzenlediği

söylenmektedir.68

Kıbrıs Adası’nın Türkiye ile hasım ilişkilerde olan bir gücün egemenliğinde olmasının sakıncaları bilinmektedir. Türkiye’nin olası bir çatışma durumunda Akdeniz limanlarıyla ilişkisini sürdürebilmesi Kıbrıs’ın Yunanistan’ın tandeminde olmamasına

66 Alasya, a.g.e., s.78.

67 Ergün Laflı, (2013), “Bizans Dönemi’nde Kuzey Kıbrıs Tarihi Üzerine Bir Özet”, 3. Uluslararası Kıbrıs Sempozyumu, 18-22 Ekim 2012, Mersin’den Kıbrıs’a Tarih, Hukuk ve Gelecek, Kıbrıs Türk Kültür Derneği Yayınları, Ankara, s.48.

bağlıdır. Bu sava dayanarak Kıbrıs’tan kaldırılacak uçaklar ve füzeler Türkiye’nin kıyılarını ve iç derinliklerini vurabilecektir. Özellikle İskenderun Limanı bu durumdan en çok etkilenebilecek noktamızdır. Bu durumda Türkiye’nin Batı bölgesi Ege Denizi

ve Trakya’nın kuzey sınırı ile güneyinde Yunanistan tarafından kuşatılmış olacaktır.69

69 Turan, Sibel, a.g.e., s. 11-12.

İKİNCİ BÖLÜM

2.1. YUNANİSTAN VE KIBRIS POLİTİKASI

Kendisini varisi saydığı eski Bizans İmparatorluğu’nu ihya emelleri besleyen Yunanistan’ın 800 kilometreden fazla uzağında bulunan ve tarihte hiçbir zaman kendisine bağlanmamış olan Kıbrıs’la ilgilenmesine gelince, bu hususta adada “Rumca”

konuşan halkın çoğunlukta bulunması esasına dayanılmak istenmektedir. 70

Odesa’da 1814’de kurulan Megali Etniki Eterya Cemiyeti’nin amacı Yunanistan’ın bağımsızlığı ve Bizans İmparatorluğu’nu tekrar canlandırmaktı. (Megali İdea)71

Çarlık Rusyası’nın bilgisi dahilinde örgütlenme çalışmalarını Tüm Balkanlarda başlatan Etnik-i Eterya Rusya’nın açık desteğini sağlamıştı. Bunun en belirgin kanıtı Rus Çarı I. Aleksandr’ın yaveri Aleksandros İpsilantis’in örgütün başına

getirilmesidir.72

1821 yılında İstanbul ve Kıbrıs’ta isyan hareketleri ortaya çıktı. İstanbul’da patrik idam edildi ve Kıbrıs’ta da Başpiskopos Kyprianos ve metropolitler yakalanıp idam edildiler.

1931 yılında Kıbrıs’ta çıkan isyanın Yunanistan’ın Kıbrıs Konsolosu Kyrou tarafından desteklendiği tespit edilmiştir. Bu durum Yunanistan’ın “ilhak” için Rumları desteklediğinin açık bir delilidir.

1945 yılında İngiltere’yi ziyaret eden Yunan Kral Naibi Damaskinos gazetecilere verdiği demeçte 12 ada ile birlikte Kıbrıs’ında Yunanistan’a verilmesini istediğini bildirdi. Bir süre sonra Yunan Kralı Paul’da Kıbrıs’ın Yunanlılara ilhakına

karşılık İngilizlere Girit’te üsler verilebileceğini ileri sürdü.73

Şubat 1947’de İngiliz Sömürgeler Bakanı ile görüşen Enosis Heyeti, “Kıbrıs’ta

Enosis’ten başka çözüm kabul etmediğini” bildiren bir muhtırayı sunuyordu.74

70 Gürsoy, a.g.e., s.9-10.

71 Alasya, a.g.e., s.97.

72 Kemal Akmaral, (2004), Akritas Planı ve Kıbrıs, Bilge Karınca Yayınları, İstanbul, s.100. 73 Alasya, a.g.e., s.98.

17 Aralık 1949 tarihinde Türkiye Hükümeti Dışişleri Bakanı verdiği demeçte “İngiltere Kıbrıs’ı hiçbir zaman Yunanistan’a veremez.” demek suretiyle Türkiye’nin tepkisini ifade etmiştir.

15 Ocak 1950 tarihinde Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakı için “Plepisit” düzenledi.

Bu durum Kıbrıs ve İstanbul’da yapılan toplantılarla protesto edildi.75

16 Nisan 1951 tarihinde Yunanistan Başbakanı Sofokles Venizelos verdiği

demeçte Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhak edilmesi gerektiğini resmen iler sürmüştür.76

Yunan Kralı ise Haziran 1952’de “Kıbrıs’ı Yunanistan’a İlhak Cemiyeti”nin

onursal başkanlığını kabul ediyordu.77

16 Ağustos 1954 tarihinde Yunanistan Hükümeti Kıbrıs meselesini resmen Birleşmiş Milletler’e götürmüştür.

17 Aralık 1954’te Siyasi Komisyon’da yapılan uzun tartışmaların sonunda

Kıbrıs Meselesinin “şimdilik” BM Genel Kurulu’nda görüşülmeyeceğine karar verdi.78

11 Şubat 1959’da Zürich ve 19 Şubat 1959’da Londra’da yapılan antlaşmalar ile bağımsız bir “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin kurulmasına karar verildi. Ortak Cumhuriyetin Cumhurbaşkanlığını Rum lider Makaryos yardımcılığına ise Dr. Fazıl Küçük

yapmıştır.79

2.1.1. EOKA’NIN Kuruluşu ve Tedhiş Hareketleri

1955 yılında Yunanistan’ın desteği ile Yorgo Grivas tarafından EOKA (Kıbrıs

Milli Mücadelesi Cephesi) kurulmuştu.80

Grivas, 1919’da Anadolu’yu işgal eden Yunan ordusunda teğmen olarak işgale katılan, İkinci Dünya Savaşı yıllarında komünist partizanları arkadan vuran kralcı “x”

örgütünü kuran ve gerilla savaşını bilen bir kişiydi.81

75 Alasya, a.g.e., s.99. 76 Alasya, a.g.e., s.101. 77 İsmail, a.g.e., s.337 78 Alasya, a.g.e., s.105. 79 Alasya, a.g.e., s.109. 80 Alasya, a.g.e., s.111. 81 İsmail, a.g.e., s.342.

EOKA yayınladığı beyannamede: “Karşımızda iki düşman vardır. Birincisi İngilizler, ikincisi Türklerdir. İlk evvela İngilizler ile mücadele edeceğiz ve onları adadan çıkaracağız. Bundan sonra Türkleri imha edeceğiz. Hedefimiz ilhaktır. Her ne

pahasına olursa olsun bu gayeye ulaşmak vazifemizdir.” demekte idi.82

2.1.2. Türklerin EOKA’ya Karşı Tepkileri

Türklerin ise Rumların geniş ölçüdeki faaliyetlerinden haberleri oldu ve canlarını korumak için ilk evvela Volkan, sonradan da Türk Mukavemet Teşkilatı’nı kurdular. Ama bu teşkilat EOKA’ya karşı yetersizdi. Bunun için Türkler birçok şehit

verdiler ve Kıbrıs’ı bir kere daha kendilerine vatan yaptılar.83

“Kıbrıs’ta kilisenin düzenlediği enosis plebisitinin günü yaklaştıkça, Yunanistan’a ilhak miting ve gösterileri de adanın her yanında artan bir hızla devam etmekteydi. Gazetelerin manşetlerinde ise, hep plebisitle ilgili haberler yer almaktaydı. Buna paralel olarak, Kıbrıs’ta 11 Aralık 1949’da düzenlenen enosisi protesto mitingi yanında, Türkiye’nin çeşitli il merkezlerinde görkemli Kıbrıs mitingleri yer almaya başladı. 8 Ocak 1949 günü Malatya’da, 15 Ocak’ta Balıkesir’de, 16 Ocak’ta Antakya’da, 20 Şubat’ta İzmir’de yapılan mitinglere on binlerce insan katıldı. Miting meydanlarını dolduran bayraklar yanında gençlerin taşıdığı dövizlerdeki sloganların

belli başlıları şöyleydi:84

 Kıbrıs davası sadece Kıbrıslıların değil 18 milyonun davasıdır.

 Kızıl ellerin pis tırnakları Kıbrıs’ın Türk damgasını kazıyamayacaktır.  Kıbrıs Türkün Ata yadigarıdır.

 Yeşil Kıbrıs’ın tarihi, şanlı, büyük Türk tarihinin bir parçasıdır.  Kıbrıs bizimdir, pazarlık istemeyiniz.

 Kıbrıs Türkleri, dileğiniz dileğimizdir.

82 Alasya, a.g.e., s.111-112. 83 Alasya, a.g.e., s.113.

84 Ahmet Gazioğlu, (2000), Enosis Çemberinde Türkler, Kıbrıs Araştırma ve Yayın Merkezi, 2. Baskı,

 Kurtulmuş Hatay’dan kurtarılacak Kıbrıs’a selamlar.  Birleşmiş Milletlere güvenimiz tamdır.

 Dostlarımıza vefamız vardır.

 Kıbrıs Türkleri, kalplerimiz sizinledir. Acınız acımızdır.

4 Nisan 1949’da, NATO’nun kurulması ve Türkiye ile Yunanistan’ın bu Batı savunma antlaşmasında katılmak isteyişleri, kısa bir süre de olsa, Türkiye’de Kıbrıs konusunda bir sessizliğe neden olmuştur. Rus tehlikesine karşı Türkiye bu ittifaka girmeyi politikasının temel taşı yapmıştı. Yunanistan’la birlikte NATO’ya girebilmenin, bu iki ülke arasında dostluk ilişkileri kurulmasına bağlı olduğu düşünülmekte, böylece Kıbrıs konusunda Yunanistan’la ilişkileri bozacak gelişmelere yer verilmemesine dikkat

edilmekteydi.85

2.2. TÜRKİYE’DE DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ’NDE KIBRIS’LA İLGİLİ