• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE’ DE CİNSEL SAĞLIĞI ELE ALMADA NE DURUMDAYIZ? : LİSANSÜSTÜ TEZLERİN DOKÜMAN

ANALİZİ

Ayşe DELİKTAŞ DEMİRCİ*

- Mine ORUÇ**

Kamile KABUKCUOĞLU*

*Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Doğum ve Kadın Hastalıkları

Hemşireliği Anabilim Dalı, Antalya, Türkiye, aysedeliktas@akdeniz.edu.tr

**

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Antalya, Türkiye

ÖZ

Bu çalışmanın amacı yetişkin kadının cinsel sağlık ve fonksiyon bozukluğuna ilişkin yapılmış lisansüstü tezlerin belirlenen tanımlayıcı parametreler çerçevesinde incelenmesidir. Çalışma Ulusal Tez Merkezi’ nde 2000 ve 2018 yılları arasında yetişkin kadının cinsel sağlığı ve fonksiyon bozukluğuna ilişkin yapılmış çalışmaların taranması ile doküman incelemesi şeklinde yürütülmüştür. Ulusal Tez Merkezi’ nde yapılan tarama sonucunda yetişkin kadının cinsel sağlık ve fonksiyon bozukluğunu ele alan çok fazla sayıda çalışmanın olduğu saptanmıştır. Yetişkin kadında cinsel sağlık ve fonksiyon bozukluğunu ele alan tezlerin 2008 ve sonrasındaki yıllarda belirgin artış göstermesi dikkat çekmektedir. Çalışmaların psikoloji, hemşirelik, bazı tıp alanları (psikiyatri, endokrinoloji, fiziksel tıp ve rehabilitasyon) ve eğitim alanında yapılmış olduğu belirlenmiştir. Çalışmaların büyük bir kısmının örnekleminde sadece kadın olmakla birlikte bir kısmında ise kadınlar ve eşleri birlikte ele alınmıştır. Çalışmaların büyük bir bölümünün araştırma türünün tanımlayıcı ve tez türünün yüksek lisans olması ise cinsel sağlığın ele alınma şeklinin sınırlılığını göstermektedir. Çalışmalarda sıklıkla belirli bir özelliğe sahip kadınların cinselliği; cinsel yaşam kalitesi, cinsel doyumu ele alınmış ayrıca cinsel fonksiyon bozukluğunun sıklığı hesaplanmıştır. Ele alınan kadın gruplarının ise doğum sonu, gebelik dönemi, infertilite, evli, kanser olma gibi farklı özelliklerinin olduğu görülmektedir. Yetişkin kadında cinsel sağlık ve fonksiyon bozukluğunu ele alan lisansüstü tezlerinin sayıca fazla olduğu, ancak sadece belirli parametreler üzerine yoğunlaşıldığı, çalışmaların büyük bir kısmının yüksek lisans ve tanımlayıcı araştırma türü olduğu görülmektedir. Kadının cinsel sağlığını etkileyen farklı değişkenlerin, farklı metotlar ile ele alınması ve kadında var olan fonksiyon bozukluğunu

gidermede kullanılacak etkin bir yöntemin sunumu için deneysel çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Cinsellik, Cinsel Sağlık, Cinsel Fonksiyon

Bozukluğu, Doküman Analizi, Kadın, Lisansüstü Tez

Giriş

Cinsel sağlık, Dünya Sağlık Örgütü (2006) tarafından cinsel bir varlık oalrak insanın yalnızca bedensel değil, duygusal, düşünsel ve toplumsal bütünlüğünü sağlayan, kişilik gelişimi, iletişim ve sevginin paylaşımını pozitif yönde zenginleştiren ve arttıran sağlıklılık hali olarak tanımlanmıştır. Cinsel sağlığın diğer boyutlar ile ilişkisi düşünüldüğünde sağlıklı yaşamın önemli parçalarından biri olan cinsel sağlığın değerlendirilmesi de son derece önem arz etmektedir. Çünkü cinsel sağlık, genel sağlığın önemli bir bileşenidir ve cinsel fonksiyon bozuklukları toplumda sıklıkla karşılaşılan önemli sağlık sorunları arasındadır. Cinsel aktivite ile ilişkili mortalite ve morbiditelerin olması bunun en büyük kanıtlarındandır (Fışkın ve Beji, 2014). Cinsel tutum ve davranışlar, kişilerin yetiştiği ve içinde yaşadığı aile, yakın çevre, alt kültür ve toplumsal yapı, gelenekler ile dini inanç ve ahlaki tutum tarafından belirlenmektedir (Bozdemir ve Özcan, 2011). Bireyin cinsellikle ilgili gelişme ve değişimlerinde en önemli etken içinde yetiştiği kültürlerin cinselliğe bakış açısıdır. Kültürlerin cinselliğe bakış açıları birbirlerinden farklı olabildiği gibi, aynı kültür içindeki yöresel farklılıklar da cinselliğe bakışı etkiler (Avcı ve Beji, 2011). Kültür, kadın bireyin bütün yaşamı boyunca (puberte, evlilik, gebelik, menopoz ve yaşlılık dönemi) cinselliğini nasıl yaşaması gerektiğini belirler. Cinsellik, halen dünyanın birçok toplumunda olduğu gibi ülkemizde de konuşulması ayıp bir tabu olarak görülmektedir (Civil ve Yıldız, 2010). Ülkemizde cinselliğin tabu olarak görülmesi, kadınların bedenleri ve cinselliklerine ilişkin bilgi düzeylerinin az olmasına, cinsel doyumlarının az olmasına cinsel disfonksiyonların yaşanma sıklığının artmasına ve cinsel sorunlara ilişkin danışmanlık almada engel olabilmektedir (CETAD, 2007). Konuya ilişkin yapılan aynı çalışmada kadınlar, cinsel sağlık alanında sağlık profesyonellerinden beklentilerinin cinselliğe ilişkin konuyu ilk önce sağlık profesyonellerinin konuşmaya açması (%38), özel danışmanlık yapılması (%24) ve bu alanda uzmanlaşmış alanların olması (% 20) gerektiğini ifade etmişlerdir. Ancak, cinselliğin bir tabu olarak görülmesi ve diğer birçok nedenlerden dolayı sağlık profesyonelleri de cinselliği değerlendirme ve danışmanlık vermede yetersiz kalabilmektedir (Akan ve Doğan, 2011). Böylece, sağlık

bakım sistemi içerisinde bireyin cinselliği en fazla ihmal edilen, önemsenmeyen ve ikinci planda kalan bir alan olarak varlığını sürdürmektedir (Yangın, 2016). Literatürde cinselliğin hem en çok merak edilen, hem de en çok yasaklanan, hem en çok konuşulan hem de aslında hiç konuşulmayan, çok bilindiği iddia edilen ama aslında çok az bilinen, bir yanda övünülürken diğer yanda utanılan bir durum olması nedeniyle zorlu bir konu olduğu belirtilmektedir (Bozdemir ve Özcan, 2011).

Bu nedenle bu çalışmanın amacı, yetişkin kadının cinsel sağlık ve fonksiyon bozukluğuna ilişkin yapılmış lisansüstü tezlerin belirlenen tanımlayıcı parametreler çerçevesinde incelenmesidir. Böylece, ülkemizde cinselliğin ele alınma şekli ve düzeyine ilişkin tanımlayıcı bir çerçeve sunulacaktır.

Yöntem

Çalışma, Ulusal Tez Merkezi’ nde yetişkin kadının cinsel sağlığı ve fonksiyon bozukluğuna ilişkin yapılmış lisansüstü çalışmaların taranması ile doküman analizi yapılarak yürütülmüştür. Çalışma, Ulusal Tez Merkezi’ nde 2000 ve 2018 yılları arasında yetişkin kadının cinsel sağlığı ve fonksiyon bozukluğuna ilişkin yapılmış çalışmaların taranması ile doküman incelemesi şeklinde yürütülmüştür. Tarama yapılırken “cinsellik”, “cinsel sağlık”, “cinsel fonksiyon bozukluğu”, “vajinismus”, “disparoni”, “cinsel” ve “orgazm” anahtar kelimeleri kullanılmıştır. Çalışmada, cinsel şiddeti ele alan tezler ve örneklem grubunu adölesanların oluşturduğu çalışmalar analiz dışına tutulmuştur. Çalışmaya dahil edilen tezler ise yapıldığı uzmanlık alanı, yılı, türü, metodu, ele alınan konu ve örneklem özelliği açısından incelenmiştir.

Bulgular

Çalışmaların karakteristik özellikleri

Ulusal Tez Merkezi’ nde yapılan tarama sonucunda yetişkin kadının cinsel sağlık ve fonksiyon bozukluğunu ele alan 350’nin üzerinde çok sayıda çalışmanın olduğu saptanmıştır. Yetişkin kadında cinsel sağlık ve fonksiyon bozukluğunu ele alan tezlerin 2008 ve sonrasındaki yıllarda belirgin artış göstermesi dikkat çekmektedir. Çalışmalar, psikoloji, hemşirelik, bazı tıp alanları (psikiyatri, endokrinoloji, fiziksel tıp ve rehabilitasyon) ve eğitim alanında yapılmış olduğu belirlenmiştir.

Çalışmaların büyük bir bölümünün araştırma türünün tanımlayıcı ve tez türünün yüksek lisans olması ise cinsel sağlığın çalışılma şeklinin sınırlılığını göstermektedir.

Çalışmaların ele aldığı örneklem grupları

Çalışmaların büyük bir kısmının örnekleminde sadece kadın olmakla birlikte, bir kısmında ise kadınlar ve eşleri birlikte ele alınmıştır. Nadir olarak örneklem grubunun sadece erkeklerden oluştuğu çalışmalar da mevcuttur. Bu durum, cinsel sağlık ya da disfonksiyonların merkezinde kadının ele alındığını göstermektedir. Çalışmaların örneklem grubu sıklıkla; postpartum dönemdeki kadınları, histerektomi operasyonu geçiren kadınlar, evli çiftler, kronik rahatsızlığı olan bireyler (hemodiyaliz, hemofili hastaları, stres inkonitans, troid fonksiyon bozukluğu, diyabet), öğretmenler, ebeveynler, infertil bireyler, myokard infarktüslü bireyler, vajinusmus rahatsızlığı olan kadınlar, gebelik, postmenapozal dönemdeki kadınlardır. Adölesan, gebelik, doğum sonrası ve menapoz dönemde olan kadınların cinselliği sıklıkla ele alınmıştır. Örneklem grubunu oluşturan unsurlarda kadının gelişimsel dönemlerinin de cinsellik üzerine etkilerinin incelendiği sonucuna ulaşılmaktadır. Yaşlılıkta cinselliğe ilişkin çalışmaların yapılmamış olması, yaşlılıktaki cinselliğe ilişkin yanlış bilgi ve inanışlarımızın etkisi olabileceğini düşündürmektedir.

Çalışmaların ele aldığı parametreler

Çalışmalarda sıklıkla belirli bir özelliğe sahip kadınların cinselliği; cinsel yaşam kalitesi, cinsel doyumu ele alınmış ayrıca cinsel fonksiyon bozukluğunun sıklığı hesaplanmıştır. Çalışmalarda sıklıkla kadın cinsel sağlığı veya fonksiyon bozukluğu; evlilik uyumu, eş ilişkisi ve iletişimi ile ilişkilendirilerek ele alınmıştır. Bu durum, bir yandan cinsel sağlığın kişilerarası iletişim ile bağlantı derecesini gösterirken bir yandan da kültürümüzün cinselliği çalışma şekli üzerine olan etkisini göstermektedir. Ayrıca cinsel sağlık ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara ilişkin bilgi düzeyi, cinsel tutum ve cinsel mitlere inanma düzeyi her yaş grubunda ele alınmaktadır. Bu durum, ülkemizde cinselliğin mahrem bir konu olmasının sonucu olarak, bireylerde cinselliğe ilişkin bilgi eksikliğinin olduğunu düşündürmektedir.

Çalışmalarda cinselliğin ele alınmasında çalışmaların yürütüldüğü bölümlerin etkisi görülmektedir. Eğitim alanında yapılmış çalışmalar; üniversite öğrencilerinin, ebeveynlerin, öğretmenelerin cinsel sağlığa

ve enfeksiyonlara ilişkin bilgi, inanış ve mit düzeylerini belirlemek amacıyla tanımlayıcı türde yapılmış ya da cinsel eğitim verilerek eğitimin cinsel bilgi düzeylerine etkisini belirlemek amacıyla deneysel yapılmıştır. Hemşirelik alanında yapılmış çalışmalar; sıklıkla gebelik, doğum sonrası, menapoz döneminde olan kadınların cinsel fonksiyonları, cinsel yaşam kaliteleri ve cinsel doyumları üzerine odaklanmıştır. Psikiyatri alanında yapılan çalışmalarda; sıklıkla örneklem grubunu vajinusmusu olan kadınlar olmakla birlikte cinsel sağlık ile ilgili bir çıktıdan ziyade kadının bireysel özelliklerine (benlik algı şeması, bağlanma stilleri, öfke ) ya da evlilik özelliklerine (evlilik uyumu gibi) odaklanmıştır.

Sonuç

Yapılan doküman analizi sonucunda;

 Yetişkin kadında cinsel sağlık ve fonksiyon bozukluğunu ele alan lisansüstü tezlerinin sayıca fazla olduğu;

 Sadece belirli parametreler (cinsel bilgi, inanış tutum, cinsel fonksiyon, cinsel doyum, cinsel yaşam kalitesi) üzerine yoğunlaşıldığı,

 Büyük bir kısmının yüksek lisans ve tanımlayıcı araştırma türü olduğu,

 Ele alınan parametreler ile ilişkisel faktörlerin incelenmediği,  Yapılan girişimlerin sıklıkla cinsel eğitim olduğu

görülmektedir.

Bu sonuçlar doğrultusunda; cinsel sağlığı ve etkileyen faktörleri daha derinlemesine inceleyebilmek adına kalitatif çalışmaların yapılması ve kanitatif desende yapılan çalışmalarda cinselliğin çok boyutlu olduğu gerçeği göz önünde bulundurularak ilişkisel faktörler ile modellerin oluşturulması önerilmektedir. Ayrıca, kadının cinsel sağlığını etkileyen farklı değişkenlerin farklı metotlar ile ele alınması ve kadında var olan fonksiyon bozukluğunu gidermede kullanılacak etkin bir yöntemin sunumu için deneysel çalışmaların yapılması önerilmektedir.

Kaynaklar

Akan, H., & Doğan, S. (2011). Birinci basamak sağlık hizmetinde cinsel işlev bozukluklarına yaklaşım. Türkiye Aile Hekimliği

Avcı, N., & Kızılkaya Beji, N. (2011). Toplumlarda cinselliğe bakış, etkileyen faktörler. Androloji Bülteni,(45), 155-159.

Bozdemir, N., & Özcan, S. (2011). Cinselliğe ve Cinsel Sağlığa Genel Bakış. Turkish Journal of Family Medicine and Primary

Care, 5(4).

CETAD. (2007). Bilgilendirme Dosyası - 5 "Kadın Cinselliği". http://www.cetad.org.tr/CetadData/Books/37/pdf-dosyasini- indirmek-icin-tiklayiniz.pdf. (Erişim tarihi: 14.10.2018).

Civil, B., & Yıldız, H. (2010). Erkek öğrencilerin cinsel deneyimleri ve toplumdaki cinsel tabulara yönelik görüşleri. Dokuz Eylül

Üniversitesi HemşirelikYüksekokulu Elektronik Dergisi, 3(2), 58-64.

Fışkın, G., & Beji, N. K. (2014). Cinsel fonksiyonun değerlendirilmesi ve hemşirenin rolü. Androloji Bülteni, 56, 73-76.

Kaya, Ö. G. Y., & Aslan, E. (2013). Kadın cinselliğinde gelenekler ve kültür. Androloji Bülteni, 54(1), 214-217.

WHO. (2006). Defining sexual health. http://www.who.int/reproductivehealth/topics/sexual_health/ sh_definitions/en/. (Erişim tarihi: 10.10.2018).

Yangın, H. B. (2016). Cinsel sağlığın değerlendirilmesi. Turkiye Klinikleri Journal of Obstetric-Women's Health and Diseases Nursing-Special Topics, 2(1), 83-88.

KURU KEMİK KAFATASINDA CHOANAE VE HAVAYOLU