• Sonuç bulunamadı

11.Hafta e-Ders Kitap Bölümü

A) TÜRK TARİHİNİN ÇİN, RUS, ARAP, BİZANS KAYNAKLARI VE SEYAHATNAMELER

4- TÜRK TARİHİNİN BİZANS KAYNAKLARI

Bizans kaynakları özellikle Doğu Avrupa Türk tarihinin en önemli kaynaklarıdır. Bu eserler doğu kay-naklarının yani Arap, Çin ve Rus kaykay-naklarının verdiği bilgileri tamamlaması veya düzeltmesi bakımından da ayrı bir değer taşımaktadır. III-XIII. yüzyılları arasında Avrupa, Balkanlar ve Karadeniz’in kuzeyinde ku-rulan devletlerine ait ilk bilgileri bu eserlerden öğrenebilmekteyiz. Bizim için çok kıymetli olan bu eserlerin

büyük kısmı maalesef Türkçe’ye kazandırılamamıştır.

Türk tarihi hakkında en eski bilgileri Herodot’un İskitya’dan bahseden faslında bulabilmek-teyiz. Sonrasında Pomponius Mela, Strabon ve Plinius’un eserlerinde muhtemelen Türklere ait olduğu düşünülen bilgiler mevcuttur. Milattan sonraki ikinci yüzyılda Ptolemaios ve Dionysios Periegetes Ha-zar Denizi çevresine yayılan Hunlar hakkında malumat vermektedirler. Yine Ermeni kaynaklarından Agathangelo’nun 456 yıllarında kaleme aldığı eserde, daha sonra aslında Yunanca yazılan fakat Er-menice’ye çevrilen Symeon Metaphrastes’in eserinden Hunların İran ile savaşları ve bunlar arasındaki Hıristiyan propagandaları hakkında bilgilere rastlamak mümkündür. Yine Koreneli Moses’in “Ermeni Tarihinde” ve son olarak Elise’nin 451-449 yılları arasında İran Ermeni savaşlarından bahsettiği bölüm-de Hunlar ve Kafkaslardaki Türk boyları hakkında bilgi edinilebilmektedir.

a- Ammianus Marcellinus

Ammianus Mercellinus (IV. asır), Grek Antiocheia (Antakya) bölgesinden Orontes’li Roma tarihçisidir.

Doğum tarihi tam olarak bilinmemektedir. 322-400 yılları arasında yaşadığı tahmin edilmektedir. Dönemi-nin birçok savaşlarına yüksek rütbeli subay olarak katılmış, müşahedelerini de kaleme almıştır. Res Gestae adlı 31 kitaptan oluşan, Lâtince olarak kaleme aldığı Roma Tarihi mevcuttur. Eser, Tacitus’un eserinin devamı olup, İmparator Nerva’nın ölümünden (98) İmparator Valens’in ölümüne (378) kadar olan hadiseleri ihtiva etmektedir. Fakat yazdıklarının çoğu günümüze intikal etmemiştir. Yalnız 353 yılından sonraki tarihin kayıtlı olduğu 18 kitap (XIV-XXXI. kitaplar) bulunmaktadır. Ammianus Marcellinus’un Res Gestae adlı tarihi ese-ri Türk Taese-rihi bakımından oldukça ehemmiyetlidir. Hunların Avrupa önleese-rinde görüldükleese-ri ilk devirleese-rine dair malûmat veren ilk Roma kaynağıdır. Hunların Alanları hâkimiyet altına alarak Don Nehri üzerinden Avrupa içlerine ilerlemeleri, Gotları mağlup etmeleri; kültürleri, âdetleri ve sosyal hayatlarına dair enteresan bilgiler ihtiva etmektedir.

b- Eunapius

İyi bir edebiyatçıdır. 347- 414 yılları arasında yaşadığı tespit edilmiştir. Aslen Sardes’li olan Eunapius aynı zamanda tıp ile de ilgilenmiştir. Dönemindeki en önemli 23 filozofun biyografisini kaleme almıştır.

Eunapius 14 kitaptan oluşan Sezarların Tarihi adlı bir eser yazmıştır. Bu kitap 270 yılından 407 yılına kadar olan hadiseleri kapsamaktadır. Hunlar hakkında bilgi veren kısımlar maalesef kayıptır. Ancak bu müellifin eserinden alıntı yapan eserlerden, Eunapius’un Hunlarla ilgili bilgi verdiğini öğrenebilmekteyiz.

c- Olympiodoros

Aslen Mısırlı olan yazarın eseri, Hunlar hakkında kıymetli bilgiler vermektedir. 412 yılında Hunlara elçi olarak gönderilen Olympiodoros 407-425 yılları arasındaki olayları kaleme almış, ancak bugün elimize başka bir yazar olan Photios’un bu müelliften iktibas ettiği kısımların haricinde başka bilgi günümüze ulaşa-mamıştır. Elimizde olan kısımlardan Hunların İllyricum ve Trakya’ya hücum ettiklerinden bahsedilmektedir.

d- Zosimos

Doğu Roma İmparatoru II. Theodosius (408-450) zamanında yüksek devlet memurluğunda bu-lunmuştur. Tarihçi, 500’lü yıllarda 6 kitaplık bir Roma Tarihi (Nea Historia) kaleme almıştır. Bu eserden Hunlarla ilgili bilgiler edinmek mümkündür.

e- Sozomenos

Palestine’de doğan müellif daha sonra İstanbul’da yaşamıştır. Bize ulaşan ikinci eseridir ve II.

Theodosius’a ithaf edilmiştir. Hunların ansızın ortaya çıkmaları, Maiotis’i geçmeleri hakkındaki efsane-vi bilgiler, 395 ve 404 yılı olayları ve Uldes idaresinde Hunların aşağı Tuna taraflarına yaptıkları akınları bu eserden öğrenebilmekteyiz.

f- Sokrates

V. yüzyılda yaşamış olan kilise tarihçisidir. Özellikle II. Theodosius’un 425-450 yıllarına tekabül eden iktidarının son 25 yılındaki olaylar anlatılmaktadır. 7 kitaptan oluşan eserde Hunlarla Gotların savaşları, 430 yılındaki Burgudların Hunları mağlup etmesinden ve 434’de Hun lideri Rugas’ın ansızın ölümünden bahsedilmektedir.

g- Philostorgios

370-430 yılları arasında yaşadığı tahmin edilen yazar Kapadokya’da doğmuş, 20 yaşında İstan-bul’a yerleşmiştir. Burada kilise tarihini yazan müellif, Batı Hunlarının Trakya’ya, Doğu Hunlarının da Mezopotamya, Suriye ve Kilikya’ya olan hücumlarını anlatmaktadır.

h- Theodoretos

393 yıllarında doğmuş olan Theodoretos 428 yılınana kadar meydana gelen olayları ve kilise tarihini yazmıştır. Bu eserde 395 yılında Hunlar’a Hıristiyanlığı kabul ettirmek için rahiblerin gönderil-diğini ve 434 yılında Hun lideri Roilas’ın İstanbul surları önünde aniden öldüğünü haber veren kayıtlar bulunmaktadır.

i- Jordanes

Romalı bir tarihçi olan Jordanes, VI. yüzyıl da iki tarihi eser kaleme almıştır. Birisi Got tarihi diğeri ise bir dünya kroniğidir. Got tarihi adını taşıyan eser Hunlar hakkında çok geniş bilgi vermekle beraber, dönemin en önemli kaynaklarından biridir.

j- Joannes Lydos

Bu yazarın 554 yılında kaleme aldığı eserde Hunların 363 yıllarındaki Kafkasya akınlarına dair bilgiler bulmak mümkündür.

k- Theodoros Anagnostes

450-527 yıllarının anlatıldığı kilise tarihinde İran hükümdarı ile Hunların 476 yılındaki münasebetleri-ne dair izahatlar mevcuttur.

l- Mytilene Psikoposu Zacharias

VI. Yüzyılın başlarında yazılan eserin Süryanice tercümesi ancak günümüze ulaşabilmiştir. Hun- İran harpleri, Hunların Bizans topraklarına girmeleri, 523 yılında Hunları Hıristiyanlığa davet için İncilin Hun diline çevrildiğini yine bu eserden öğrenebilmekteyiz.

m- Josua Stylites

Süryani asıllı yazarın 510-515 yıllarında telif olunan bu eserinde Hunların 395 yılındaki mücadelesi ve V.yüzyılın ikinci yarısındaki Bizans-İran savaşlarında Hunların rolleri hakkında bilgi verilmektedir.

n- Kosmas İndikopleustes

VI. yüzyılın ortalarında ticaret yapmak gayesi ile Karadeniz, Arabistan, Doğu Afrika ve Ceylan adasın-da seyahat etmiş, sonraadasın-da İskenderiye’de yaşamaya başlamıştır. 547-49 yıllarınadasın-da adasın-da coğrafi eserini hazırla-mıştır. Bu eserde Hindistan’ın kuzeyindeki Ak Hunlar hakkında bilgi bulunmaktadır.

o- Prokopios

Kaisareia’lı (Filistin) tarihçidir. Hitabet öğrenimi gören fakat daha sonra İstanbul’da hukukçu ve devlet memuru olarak kariyer yapan yazar hükümdar Justinianos’un (527-565) generali Belisarios’un tavsiyesi ile Perslere, Vandallara ve Doğu Gotlarına karşı yapılan savaşları ele alan 8 kitaplık bir eser yazmıştır. Bu eseri kavimler göçü dönemi için olduğu kadar, Hun-Türk tarihine ait pek çok değerli bilgiye rastlamak mümkün-dür. Özellikle Attila’nın faaliyetleri ve Hun adı altında Bulgarlar, Ak Hunlar, Sabirler ve Utigur gibi diğer

kavimler hakkında verdiği bilgiler dikkate şayandır.

p- Agathias

530’lu yıllarda Anadolu’da Myrina şehrinde doğduğu tahmin edilmektedir. 554 yılında İstanbul’a gel-miş ve avukatlık yapmaya başlamıştır. 582 yılında ölen Agathias’ın yazdığı eser 552-558 yılları arasında mey-dana gelen olayları kapsamakta ve Prokopios’un eserinin devamı niteliğini taşımaktadır. Eftalitlerin Perslere karşı savaşları, 555-556 yılında Sabirlerin Bizanslılarla beraber Perslere karşı savaşları, 552 yılındaki İtalya-Got savaşında tatbik edilen savaş taktiğinin Hun taktiği şeklinde olduğu gibi bilgileri ayrıca Utrigur ve Kutrigur-lara ait mühim detayları da yine bu kaynaktan edinmek mümkündür.

q- Ioannes Malalas

Müellifin 491-578 yılında yaşadığı tahmin edilmektedir. Eseri 18 kitaptan oluşmaktadır. Daha çok Roma ve Bizans imparatorlarının anlatıldığı eserde, Hunlardan ve Attila’dan bahsedilmektedir. 557 yılında Avarların İstanbul’da göründüklerine dair kayıtlara da rastlamak mümkündür.

r- Menander

VI. Yüzyılın en önemli tarihçilerinden olan Menander, İstanbullu olup hukuk eğitimi görmüştür. Tarihi eseri Agathias’ın bıraktığı yerden devam etmektedir. Bu eserin en önemli özelliği Avar Hakanlığı ve Türklerin yayılmaları ile ilgili çok detaylı bilgilerin bulunmasıdır. Avarların Tuna havzasına yerleşmeleri, mücadeleleri, Gepidler ve Langobardlarla olan ilişkisi, Bizans’a karşı izlenen politikalar eserde ortaya konmaktadır.

s- Ioannes Epiphaneus

Hakkında çok fazla bilgi bulunmayan müellifin eserinde Pers-Bizans mücadeleleri verilmektedir. Bizi ilgilendiren bölüm ise 569 yılındaki elçi Zemarchos’un sefaretinden bahsedilen kısımlardır.

t- Eugarios

536 yılında Suriye’de doğan yazar, eserini VI. yüzyılın sonlarında yazmıştır. 6 kitaptan oluşan bir kilise tarihi yazmıştır. Eserde Attila’nın savaşları, Hunların Trakya’ya hücumları, Avarların ilk sefaret heyeti, savaş-ları, Sirmium kentinin istilası hakkında malumat bulunmaktadır.

u- Flavius Corripus

VI. yüzyılın ortalarında İstanbul’a gelerek, imparatorlukta önemli bir mevkie yükselen Corripus, In Auden Justini adlı bir eser yazmıştır. Bu kitapta Avarların ilk ortaya çıkışları, 565 yılında Avar elçilerinin İs-tanbul’da kabullerinin tasvir edildiği bilgileri bulmak mümkündür.

v- Ioannes Ephesios

Diyarbakırda doğan müellif, 535 yılında İstanbul’a gelmiş ve sarayın teveccühünü kazanmıştır. 585’ten sonra öldüğü tahmin edilen yazar eserini Süryani dilinde kaleme almıştır. Üç kısımdan oluşan eserinin ilk iki kısmı kayıptır, ikinci kısmın sadece özet şeklindeki kısmı mevcuttur. 536-585 yıllarını kapsayan üçüncü kısım ise günümüze kadar gelebilmiştir. Bu kısımda Avar ve Türk tarihi hakkında bilgi bulunmaktadır. Avar-Bizans münasebetleri ve Sirmium’un fethi teferruatlı bir şekilde eserde anlatılmaktadır.

w- Maurice- Strategicon

Bizans imparatoru Maurice (582-602) tarafından kaleme alınan eser, askeri stratejilerin anlatıldığı önemli bir kaynaktır. On iki kısımdan oluşan eser, ordunun teşekkülü, harp usulü ve hileler ile lojistik destek-ler hakkında bilgidestek-ler sunmaktadır. Ayrıca Avarların askeri disiplin ve taktikdestek-leri konusunda da ayrıntılar yer almaktadır.

x- Theophylact Simocatta

VII. yüzyılın ilk müellifidir ve Mısır’da doğmuştur. İmparator Herakleios zamanında (610-641)

Menan-der’in kitabının devamı mahiyetinde olan ve 8 kitaptan oluşan eserin sahibidir. Simacatta kendisinden önceki kaynaklar ve saraydaki arşivleri de incelemek suretiyle eserini ortaya koymuştur. Özellikle Avarların tarihi bakımından son derece mühimdir. Müellif İmparator Tiberios’un ölümünden sonraki olayları anlatmaktadır.

Bununla beraber Avarların Singidonum, Viminacium ve diğer şehirlerin işgalini, Trakya seferini, elçilik heyet-lerinin gidiş gelişlerini de eserde bulmak mümkündür.

y- Ioannes Antiocheus

VII. yüzyılın başında yazılan eserde 394 yılında İtalya’ya gönderilen Doğu roma ordusuna Hunların ilhakı, Attila ile II. Theodosios’un münasebeti, Attila’nın batı seferi, 476’da Pers hükümdarının Hunlara iltica etmesi ve Sabirlerin 515’de Pontus bölgesine akınları konu edilmektedir.

z- Sergios

Bu patrik’in doğu kilisesine ait Akatnistos ilahisinde, Avarların 626 yılı İstanbul kuşatması ve Tanrı’nın sayesinde İstanbul’un kurtulduğu şeklindeki düşünceler yer almaktadır.

aa- Georgios Pisides

İmparator Herakleios zamanında Ayasofya’nın ruhani memurlarından biri olan Pisides’in bir şiirinde uzun uzun Avarların İstanbul kuşatması, mücadeleler, savunmalar ve İstanbul’un mucizevi şeklindeki kurtu-luşuna temas edilmektedir.

ab- Theodoros Synkellos

Hakkında fazla malumat bulunmayan bu şahsa ait olduğu düşünülen bir hutbede Avarların İstanbul kuşatması konu edilmiştir. Bu hutbe kuşatmadan bir yıl sonra yani 7 Ağustos 627 yılında söylenmiştir. Aynı şekilde 971 yılında Antonios Studites’in söylediği bir hutbede de bu kuşatmadan bahsedilmektedir.

ac- Chronicon Paschale

VII. yüzyıldaki Bizans Hıristiyan kronikaları arasında müellifi bilinmeyen Chronicon Paschale, Chro-nicon Alexandrinum veya ChroChro-nicon Constantinoplitanum isimleri ile tanınan eser Türk tarihi için önemli kaynaklardan biri durumundadır. Bu eser Hz.Ademden başlayarak 629 yılına kadar olan hadiseleri ihtiva etmektedir. Eserin müellifi Herakleios döneminde yaşayan bir rahip olduğu tahmin edilmektedir. Hunlar ve Attila’dan bahseden kısımların haricinde, müstakil olarak Avarların 617’deki Trakya’ya hücumu ve 626 yılı İstanbul muhasarasından uzun uzun bahsedilmektedir.

ad- Ermeni Psikoposu Sebeos

Herakleios döneminin önemli kaynağı olan eserde 457-661 yılı olayları anlatılmaktadır. Türkler, Ha-zarlar ve Eftalitler hakkında bilgiler bulunmaktadır.

ae- Psikopos Joannes

644 yılına kadar devam eden umumi bir tarih kitabıdır. Hunlar, Sabirler, Bizans-Pers savaşları ve Hun-ların Hıristiyanlığı hakkında malumat edinmek mümkün olmaktadır.

af- Antiochia Patriki Michael

Dünyanın yaradılışından yazıldığı döneme kadar olan hadiseleri anlatan genel bir tarih kitabıdır. Eser-de Avar-Bizans mücaEser-deleleri, Hunların Hıristiyanlığı, Bulgarlar ve Hazarlar hakkında bilgiler bulunmaktadır.

ag- Theophanes

IX. yüzyıldaki en önemli tarihi kaynaklardan biridir. 284 yılından başlayarak 813 yılına kadar geçen dönemi ihtiva eden bir eserdir. Bu eser Hun, Bulgar ve Türk tarihinin en değerli eserlerinden biridir. Ayrıca Avarlar, Sabirler ve Hazarlara dair bilgiler bulunmaktadır.

ah- Nikephoros

Asil bir aileden gelen müellif hükümdarın kâtibidir. Daha sonra rahip olan Nikephoros İstanbul pat-rikliği görevinde bulunmuştur. Tarihle ilgili iki eseri vardır. Türk tarihi için önemli olan eserin adı Brevarium adı ile bilinmektedir ve 602 ile 796 yılları arasını kapsayan dönemdeki olaylar anlatılmaktadır. Eserde 619 yılında Hıristiyanlığı kabul eden Hun hükümdarından, Avar-Bizans mücadelelerinden ve Hazar-Bizans mü-nasebetlerinden bahsedilmektedir.

ai- Georgios Monachos

Hz. Adem’den başlayarak 867 kadar devam eden olayları kapsamaktadır. Malalas, Theophannes ve Nikephoros’un eserlerindeki bilgilerin tekrarı şeklindedir.

Scriptor İncertus

811-820 yıllarının anlatıldığı eserde I.Michael’in Bulgarlarla olan mücadelesinden, Krum’un İstanbul muhasarasından ve Krum’un ordusundaki Avar unsurlarından bahis olunmaktadır.

aj- Epitome (Bu isim ile bilinen bir eser):

948 yılına kadarki vakaların anlatıldığı ve yazarı belli olmayan eserde Hun-Pers mücadelesi, Avarlar, Bulgarlar ve Hazarlara dair malumatlar vardır.

ak- Türkler Hakkında Bilgi Veren Diğer Bizans Kaynakları ll.1. Georgios Kedrebos (XI.yy-Hun,Avar, Hazar)

ll.2. Patria adı ile bilinen eser (X.yy- Avarlar,Hazarlar) ll.3. Joannes Zonaras (XII.yy-Avarlar, Bulgarlar)

ll.4. Konstantinos Manasses (XI.yy- Avar,Hazar,Bulgar) ll.5. Michael Glykas (Avar, Hazar,Bulgar)

ll.6. Theodoros Skütariotes (XIII.yy- Avar,Hazar,Bulgar) ll.7. Ephraim (XIV.yy- Avar, Bulgar)

ll.8. Nikephoros Kallistos (XIV.yy- Hun, Avar, Sabir,Onogur)

ll.9. VI.Leon’un Savaş Taktiği kitabı (X.yy- Türk,Frank, Langobard savaş usulleri) ll.10. Nikolaos Mystikos (X.yy- Bulgar, Avar, Peçenekler, Ruslar)

ll.11. VII.Konstantinos Porphyrogennetos (X.yy-Peçenek, Oğuz, Hazar, Alan, Rus, Bulgar, Türkler) ll.12. Leon Diakonos (X.yy- Bulgar, Rus, Peçenek)

ll.13. İoannes Skylitzes (XI.yy- Hunlar, Oğuzlar, Peçenekler, Macarlar) ll.14. Anna Komnena (XII.yy- Peçenek, Oğuz, Kuman-Kıpçak, İskitler)

ll.15. İoannes Zonaras (XII.yy- Hun, Türk, Macar, Peçenek, Oğuz, Kumanlar) ll.16. Michael Glykas (XII.yy- Avar, Hazar, bulgar, Peçenek, Oğuz, Kuman) ll.17. İoannes Kinnamos (XII.yy- Selçuklular, Peçenekler, Macarlar)

ll.18. Niketas Akominatos (Macar, Peçenek, Kumanlar) ll.19. Georgios Akropolites (XIII.yy- Bulgar, Tatar, Kuman) ll.20. Theodoros Skutariotes (XIII.yy- Avar, Hazar, Bulgar) ll.21. Georgios Pachymeres (XIV.yy- Kuman, Tatar, Moğol,)

ll.22. Nikephoros Gregoras (XIV.yy- Kuman, Tatar, Moğol, Osmanlı) ll.23. VI. İoannes Kantakuzenos (XIV.yy- Kumanlar, Tatarlar, Osmanlılar)

5- SEYAHATNAMELER

a- Ruy Gonzales De Clavijo

Clavijo, Kastilya ve Leon hükümdarı III. Enrique’in mabeyincisidir. 1412 yılında Madrid’de vefat eden Clavijo’nun doğum tarihi bilinmemektedir.

III. Enrique (Hanri), Timur’un 1400 yılında Gürcistan’ı işgali üzerine, doğru bilgiler elde etmek üzere Akdeniz’in doğusuna iki heyet göndermiştir. Bunlardan ilki 1402 yılında Ankara’nın dışında Timur ile görüş-müşlerdir. Timur’da III. Enrique’e bir elçilik heyeti göndermeyi uygun görmüştü. Bu heyet Kastalya kralının Clavijo ve arkadaşlarını Timur nezdine göndermesine yol açmıştır. Morko Polo’dan tama bir asır sonra Se-merkand’a gelen heyetin yolculuğu 15 ay sürmüştür. Bu arada 5 ay İstanbul’da, dönüşte de 6 ay Tebriz’de kal-mışlardır. Clvijo ve arkadaşlarının yol güzergâhı şöyledir: Kadis, İstanbul, Trabzon, Erzincan, İran’da Urmiye Gölü’nün kuzeyinde bulunan Huy (Hoy) şehri, Tebriz, Sultaniye, Meşhed, Merv, Keş (Timur’un doğduğu yer) ve Semerkand şeklindedir. Semerkand’da Timur tarafından çok iyi karşılana heyetin şerefine ziyafetler düzenlenmiş, düğünlere davet edilmişlerdir. Bütün bunlar Clavijo’nun buraları tanımasına, gözlemlemesi-ne sebep olmuştur. Dönüşte ise farklı bir yol takip edilerek Semerkand, Zerefşan, Buhara, Tebriz, Trabzon, İstanbul ve buradan da İspanya’ya dönmüştür. Batılı bir saray adamı olan Clavijo’nun eserinde bir takım yanlış bilgiler ve subjektif değerlendirmeler olsa da çok önemli bilgiler verdiği muhakkaktır. Seyahatnamede Bizans, Fetret dönemi Anadolu’nun durumu, İran’ın ve Maveraünnehir’in Tebriz, Meşhed, Merv, Belh, Tir-miz, Semerkand ve Buhara gibi büyük şehirleri hakkında geniş bilgi bulmak mümkündür. Ayrıca Timur’un saraylarını, askeri disiplinini ve ihtişamını çok güzel bir şekilde tasvir etmiştir.

İspanya sefirinin Timur’la defalara görüşmesi, uzun süre onun saraylarında ikamet etmesi, hatta Ti-mur’un yatak odasına varıncaya kadar gezmesi ve bu bilgileri teferruatlı bir şekilde yazması, eserin önemini arttırmaktadır. Clavijo en çok Timur’un ordugahından etkilendiğini ve hayrete düştüğünü özeelikle ifade etmektedir.

Bu eser, Ömer Riza Doğrul tarafından tercüme edilerek 1993 yılında yayınlanmıştır.

b- Giovanni Da Pian Del Carpini- Plano Carpini

Avrupalılar arasında Moğol Sarayına ilk giren elçi olması ile ünlenen Carpini Fransisken tarikatının ileri gelenlerinden biridir. 1222 yılından itibaren tarikatta aktif bir rol üstlenmiştir.

Carpini, Papa’nın mektubunu götürmek üzere seyahatine Lyon’dan ve tarikattan dostu olan Benedict of Poland ile birlikte 1245 yılında başlamıştır. Kuzey istikametini takip ederek Bohemia, Polonya ve Ukrayna güzergâhından Kiev’e ulaşırlar. Burada ağır bir hastalık geçiren Carpini daha sonra Tatar ülkesinde seyaha-tine devam eder ve 1246 yılında Dnyeper kıyılarındaki bir Moğol kampına varır. Bu kampta bulunan 60.000 kişi Moğol İmparatorluğunun batı sınırlarını korumakla görevlidirler. Yoluna devam ederek 4 Nisan 1246 ‘da Aşağı Volga’daki kampa varırlar. Bir müddet bu kampta kaldıktan sonra 15 ay ve 3000 km. yolculuktan sonra Moğol ülkesinin başkenti Karakurum’a 22 Temmuz 1246 yılında ulaşırlar. Bu sırada Ögedey’in oğlu Guyuk tahta çıkmıştır (1206-1248). Kendisi Cengiz Han’ın torunu, Moğolların büyük kağanı Ögeday’ın büyük oğlu ve halefidir. (Guyuk, naiplik görevi yapan annesi Töregene’nin siyasî manevraları sayesinde 1246’da toplanan kurultayda büyük kağan seçildi. Nasturilikten büyük ölçüde etkilendi ve çevresine Hıristiyan danışmanlar topladı. Kağanlığa seçilişi Cengiz’in öteki torunu, Rusya fatihi ve Altın Orda Devleti’nin kurucusu Batu’nun tepkisini çektiyse de, erken ölümü Moğol İmparatorluğu’nun tümüyle parçalanmasını önledi.) Carpini Gu-yuk’a Papa’nın mektubunu verir ve Onu Hıristiyanlığa davet eder. Ancak Moğol Hakanı, öncelikle Papa’nın ve diğer Avrupalı Prenslerin gelip kendisine sadakat yemini etmelerini ister.

c- İbn Fazlan Seyahatnamesi

920-921 yılları civarında İslâmiyeti yeni kabul etmiş olan Volga Bulgarlarının hükümdarı İlteber Almuş Abbasi Halifesine bir elçi göndermiştir. İbn Fazlan’da Abbasi Halifesi’nin Volga Bulgarlarının istediği parayı göndermek için oluşturduğu elçi kafilesinin arasında yer almaktadır.

Geçtikleri yerlerdeki Türk ülkeleri ile ilgili pek çok şeyi kaydetmiş olması bakımından Türk tarihi açı-sından büyük önem taşımaktadır.

Seyahatnamenin tek nüshası da İran’ın Meşhed şehrinde bulunmaktadır.

d- Rubruk Seyahatnamesi

Eser Fransız Kralı’nın emri ile 1246 yılında Moğol ülkesine giden Rubruk tarafından yazılmıştır.

Büyük Moğol istilasının Orta Doğu ve Orta Asya coğrafyasında yarattığı etkiler Batı dünyasını da de-rinden etkilemişti. Batı dünyası olası bir Moğol saldırısına karşı onlarla dostane ilişkiler kurarak tedbir almak istedi. Bu nedenle de Moğol ülkesine hem felaketleri önlemek hem de Hıristiyanlığğı burada da yaymak için heyetler gönderdi. Bunlardan biri de Fransa Kralı’nın emri ile yola çıkan Rubruk idi.

Yolda gördüklerini Fransa Kralı’na bir rapor olarak sunar ve bu raporda Orta Asya ile ilgili son derece önemli bilgiler verir. Özellikle Çağatay Han dönemindeki Türkistan’ın etnik, siyasi ve ekonomik durumu hakkında çok önemli bilgilere ulaşmıştır.

Rubruk Seyahatnamesi ilk defa Richard Hakluyt tarafından 1598 yılında basılmıştır, daha sonra çeşitli dillere tercüme edilmiştir. Günümüzde de beş yazma nüshası bulunmaktadır.

e- Marko Polo Seyahatnamesi

1271-1295 yılları arasında Büyük Moğol İmparatorluğu’na seyahat eden Marko Polo tarafından hazır-lanmıştır. Bu seyahatnamenin de sebebi bu yıllarda başlayan ve giderek hızlanan Moğol istilasıdır. Marko Polo bu uzun seferi esnasında gördüklerini kaydederek ilim âlemine çok değerli bir eser kazandırmıştır. Ese-rinde geçtiği yerlerdeki insanlar, onların yaşam tarzları, örf ve adetleri hakkındaki izlenimlerini aktarmıştır.

Marko Polo Seyahatnamesi’nin en önemli özelliği hem gördüğü yerlerdeki her şeyi olduğu gibi not etmessi hem de bu yerlerin çok geniş bir coğrafyayı ihtiva etmesiydi. Bu coğrafya Kutup Denizi’nden Cava’ya, Hima-layalar’dan Japonya’ya ve Hindistan’a kadar uzanıyordu. O dönemde onun eserine rakip olabilecek bir eser yoktu. Ancak XIV. Yüzyılın başında ortaya çıkan İbn Battuta ona rakip olabilecekti.

Marko Polo Seyahatnamesi iki cilt halinde H. Yıle tarafından neşredilmiştir. Filiz Dokuman tarafından da Türkçeye tercüme edilmiştir.

f- İbn Battuta Seyahatnamesi

Bu seyahatname Orta Çağ’ın en büyük seyyahı kabul edilen İbn Battuta tarafından yazılmış ve Türkis-tan halkının adet ve gelenekleri hakkında önemli bilgiler sunmuştur.

Eserin yazma nüshalarından biri İzmir Milli Kütüphanesi’nde bulunmaktadır. Avrupa’da ilk olarak

Eserin yazma nüshalarından biri İzmir Milli Kütüphanesi’nde bulunmaktadır. Avrupa’da ilk olarak