• Sonuç bulunamadı

Türk Hukukunda Kayıtlı Sermaye Sistemine İhtiyaç Duyulmasının

Belgede Kayıtlı sermaye sistemi (sayfa 62-69)

1.3 Tarihi Gelişim

1.3.2.1 Sistemin 2499 sa SerPK’ de Düzenlenmesi

1.3.2.1.1 Türk Hukukunda Kayıtlı Sermaye Sistemine İhtiyaç Duyulmasının

Nedeniyle Sermayenin İhtiyaç Duyulan Zamanda Artırılamaması

Kayıtlı sermaye sisteminin 2499 sa. SerPK ile hukukumuza girmesinden önce, yukarıda

bahsedilen iki özel anonim ortaklık dışında, sermayenin artırılması hususunda, tüm anonim ortaklıklar için, esas sermaye sistemi geçerliydi (6762 sa. TTK m. 391 vd.). Esas132

sermaye sistemi, iki temel özelliği ile öne çıkmaktadır: İlki, sermayenin tamamının taahhüt edilerek (TTK m. 332/1) kanunda öngörülen asgari kısmının ödenmesi (TTK m. 344/1) iken; ikincisi, sermayenin sabit olmasıdır. Bu sistemde, ortaklık esas sözleşmesindeki sermayeyi gösteren rakam, pay sahipleri tarafından ödeneceği taahhüt edilmiş sermayeyi gösteren rakamdır. Sermayenin sabitliği ise, sermayenin değiştirilememesini değil; ancak kanuni şartların gerçekleşmesi durumunda ve kanuni usuller dairesinde değiştirilmesini ifade eder133

.

Esas sermaye sisteminde, sermaye artırım kararını alma yetkisi, genel kurula aittir (6762 sa. TTK m. 391; TTK m. 452, m. 453, m. 459). Genel kurulun sermayeyi artırmak üzere toplanması ise, zaman alıcı ve masraflıdır. Ortaklıklar, özellikle kuruluşta büyük sermayeye ihtiyaç duymaz ve asgari bir sermayeyle işe başlar. İşlerinin seyri sermaye artırımını gerektirdiğinde, esas sermaye sisteminde, her defasında, genel kurulun toplanmasına ve karar almasına ilişkin formalitelerini uygulaması gerekir. Bu formaliteleri göze alamayan esas sermaye sistemindeki bir ortaklık için, ileride ihtiyaç duyabileceği tüm fonları hesap ederek esas sermayesini tespit etmesi önerilebilir. Ne var ki, payların tümünün taahhüt edilmesi ve dörtte birinin134

ödenmesi zorunlu olduğundan (6762 sa. TTK m. 285/1), ortaklık, henüz kapasitesinin çok üstünde bir sermaye için pay taahhüdünde bulunacak ve ödeme yapacak paydaş bulma zorluğu ile karşı karşıya kalacaktır135

.

Kayıtlı sermaye sisteminin, 2499 sa. SerPK’ ye girdiği dönemde geçerli olan 6762 sa. TTK hükümlerini dikkate alarak genel kurulun toplanabilmesi için gerekli olan aşamaları kısaca özetlemek gerekirse136

:

132 Esas sermaye sistemindeki “esas” kelimesi, taahhüt edilmiş olma anlamına gelir (Tekinalp, Ü., Sermaye Piyasası Hukukunun Esasları, İstanbul 1982, s. 42, dn. 2; ayrıca bkz. Moroğlu, s. 1-3; Saraç, s. 1-2).

133

Tekinalp, Esas, s. 42, 43.

134 Pay bedelinin dörtte birinin taahhüt anında ödenmesi zorunluluğu, 24.06.1995 tarihli ve 559 sa. KHK ile 6762 sa TTK’ nin 285. maddesinde yapılan değişiklikle kaldırılmıştır.

135 Seminer 1965, s. 8. 136

Esas sözleşme değişiklik metninin hazırlanması: Yönetim kurulu tarafından esas

sözleşmenin sermayeyle ilgili maddesinin yeni şekli hazırlanır ve imzalanır.

Ticaret Bakanlığı’ ndan izin alınması 137 : Esas sözleşme değişiklik metni ile başvurularak Ticaret Bakanlığı’ ndan izin alınır (6762 sa. TTK m. 386).

Birinci genel kurul toplantısının yapılması: Ticaret Bakanlığı’ nın izin vermesinin

ardından, izin verilen metin de davet mektubuna eklenerek pay sahipleri, 6762 sa. TTK’ nin 368. maddesi uyarınca toplantıya çağırılır. Genel kurulun toplantıya daveti, esas sözleşmede gösterilen şekil ve surette ve her halde TTSG ile ilan ve toplantı günleri dâhil olmamak üzere, toplantı vaktinden en az iki hafta önce yapılır. Nama yazılı pay senedi sahipleriyle, önceden ortaklığa bir pay senedi tevdi ederek ikametgâhını bildiren pay sahiplerine, taahhütlü mektup gönderilmesi suretiyle de toplantı günü bildirilir (6762 sa. TTK m. 368). Genel kurulun, sermaye artırım kararı alabilmesi için, ortaklık sermayesinin en az dörtte üçüne sahip pay sahiplerinin veya temsilcilerinin toplantıda hazır bulunması ve toplantıda hazır bulunanların üçte ikisinin138 sermaye artırımını onaylaması gerekir (6762 sa. TTK m. 388/4, 6).

Mevcut pay sahiplerinin yeni pay alma hakları kısıtlanmak isteniyorsa, sermaye artırım kararının alındığı genel kurul toplantısında bu yönde karar alınır (6762 sa. TTK m. 394)

İştirak taahhütlerinin yapılması: Mevcut pay sahiplerine yeni pay alma haklarını

kullanmaları için onbeş günden az olmamak üzere süre tanınır (6762 sa. TTK m. 394). Pay sahipleri, kendilerine tanınan süre zarfında haklarını kullanmazlarsa, bunların payları üçüncü kişilere teklif edilir.

- Pay bedellerinin ödenmesi139

- İkinci genel kurul toplantısının yapılması: Bu toplantıda, taahhüt edilen paylara ilişkin,

zorunlu ilk ödemelerin yapılmış olduğu tespit edilir (6762 sa. TTK m. 395).

137 6762 sa. TTK’ de, 11.06.2003 kabul tarihli ve 4884 sa. Kanun’ la (m. 3) yapılan değişiklikle, Ticaret Bakanlığı’ ndan izin alınması şartı kaldırılmıştır. Kanun değişikliğinden sonra, esas sözleşme değişiklik metninin, asıl metin ile birlikte 368. maddede yazılı olduğu üzere ilânı ve ilgililere tebliği yeterli görülmüştür. 138 Söz konusu toplantı ve karar yetersayıları, 6762 sa. TTK’ nin 388. maddesinde 16.06.1989 tarihli ve 3585 sa. Kanun’ la değiştirilmiştir. Değişiklik, toplantı ve karar yetersayılarının düşürülmesi yönünde olmuştur. Buna göre genel kurulun sermaye artırımı kararı alabilmesi için ortaklık sermayesinin en az yarısına malik olan pay sahiplerinin veya temsilcilerinin toplantıda hazır bulunması ve toplantıda hazır bulunanların çoğunluğunun sermaye artırımı yönünde oy kullanması gerekir.

139 Bkz. 6762 sa. TTK’ nin 392. maddesindeki atıf nedeniyle 6762 sa. TTK’ nin 299. maddesinin, 559 sa. KHK ile değişiklikten önceki şekli.

- Mahkeme onayı140: Mahkeme, sermaye artırımı işlemlerini kanuna uygun bulursa, sermaye artırımını onaylar (6762 sa. TTK’ nin 392. maddesinin atfıyla 6762 sa. TTK m. 299).

- Sermaye artırım kararının ticaret siciline tescil edilmesi ve ilanı: Ticaret siciline tescil,

sermaye artırımının gerçekleşmesi bakımından kurucu mahiyettedir (6762 sa. TTK m. 395).

Az ortaklı anonim ortaklıkların, çağrısız genel kurul toplantısı imkânından yararlanarak sermaye artırım kararı alması, yukarıdaki işlemler için gerekli olan süreden, kısmen dahi olsa tasarruf sağlamakla birlikte, bu tasarruf, formalitelerin çokluğu nedeniyle sermaye artırımını kolaylaştırmakta yetersiz kalmaktadır (6762 sa. TTK m. 370). Sermaye artırımındaki güçlük, özellikle çok ortaklı anonim ortaklıklarda, ağırlaştırılmış toplantı ve karar yetersayılarının sağlanamaması141

, genel kurul toplantılarının masraflı olması gibi durumlarda kendini göstermektedir142

.

Esas sermaye sisteminde sermayenin artırılması işlemlerinin fazlalığı ve zaman alması nedeniyle, gelişmiş bir sermaye piyasası143, sermaye artırımının tüm anonim ortaklıklar bakımından basitleştirilmesini zorunlu kılar. Bu nedenle, o dönemde yapılan bilimsel çalışmalarda, sermaye piyasasının gelişmesi için, kayıtlı sermaye sisteminin Türk hukukuna dâhil edilmesi gerekli görülmekte; sistemin denenmesi için en uygun pilot ortaklığın, halka açık anonim ortaklıklar olduğu ileri sürülmekteydi144

.

Kayıtlı sermaye sistemi yönetim kuruluna, esas sermaye sisteminde sermayenin artırılmasına ilişkin yukarıda belirtilen usulden bağımsız olarak, kayıtlı sermayeye kadar,

140 6762 sa. TTK’ nin 392. maddesinde, genel kurul tarafından sermayenin artırılmasına karar verildiğinde, anonim ortaklığın kuruluşuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenlendiğinden, kuruluşun tamamlanabilmesi için gerekli olan (6762 sa. TTK m. 299) mahkeme onayının, sermaye artırımlarında da uygulanacağı kabul edilmekteydi (Poroy/ Erem, Sermaye Piyasası Etüdü, s. 62. Bu konuda ayrıca bkz. aş. 1.5). Kuruluşta mahkeme onayını düzenleyen 6762 sa. TTK’ nin 299. maddesi, 24.06.1995 tarih ve 559 sa. KHK ile mülga olduğundan, bundan sonra sermaye artırımları için de mahkemenin onayı aranmamıştır.

141

Daha ziyade çok ortaklı anonim ortaklıklarda rastlanan güç boşluğu, ortaklık bakımından hayati önemi haiz sermaye artırımlarında, ağırlaştırılmış yetersayıların sağlanamamasına neden olmaktadır (Tekinalp, Ü., Halka Açık Anonim Ortaklıklarda Yönetime Katılma Sorunları, İstanbul 1979, s. 7-8).

142 Tekinalp, Esas, s. 43.

143 Devlet Planlama Teşkilatının 1963-1967 yılları için öngördüğü Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planında, ekonomik kalkınma için, sermaye piyasasına duyulan ihtiyacın nedenleri şu şekilde tespit edilmiştir: “Son senelerde müteşebbislerin çektikleri uzun süreli finansman sıkıntısı büyük ölçüde, küçük tasarrufları harekete geçirecek bir sermaye piyasasının bulunmamasından ve müteşebbislerin ferdî teşebbüs alışkanlıklarından doğmuştur. Çalışma alanlarını genişletmek isteyen teşebbüs sahiplerine ek maddi kaynakları kredi yoluyla sağlamayı seçmişlerdir. Uzun süreli yatırım kredisinin yeter derecede bulunmaması müteşebbisleri sabit sermaye yatırımlarını kısa süreli kredilerle karşılamak yoluna itmiştir. Bu da, uzun süreli ihtiyaçlar, yüksek faizli ve kısa süreli kredilerle sağlandığı için kısa ömürlü ve ekonomik bakımdan zayıf birçok işletmelerin doğmasına sebep olmuştur” (http://www.kalkinma.gov.tr/Lists/Kalknma%20Planlar/Attachments/9/plan1.pdf, E.T: 06.05.2014). 144

ihtiyaç duyulan zamanda damla damla (par Souche) sermayeyi artırma imkânı sunmaktadır145

. Bu nedenle, sistemin Türk hukuk sisteminde uygulanmasıyla, esas sermaye sisteminde sermaye artırımının gerekli kıldığı güç ve çetrefilli formalitelerin bertaraf edileceği ve ortaklıkların kolayca finansman ihtiyacını gidereceği kabul edilmekteydi146.

1.3.2.1.1.2 Formalitelerinin Fazla Olması Nedeniyle Tedrici Kuruluşun Tercih Edilmemesi

6762 sa. TTK’ ye göre, kuruluşta halktan fon toplamak niyetinde olan ortaklığın, tedrici kuruluş yolunu tercih ederek, bu kuruluşun usul ve esaslarının düzenlendiği 6762 sa. TTK’ nin 281. İla 302. maddesi hükümlerine riayet etmesi gerekirdi. Tedrici kuruluş, uzun zaman gerektiren işlemler dizisinden oluşmaktaydı: Şöyle ki, öncelikle, izahnamenin hazırlanarak ilan edilmesi suretiyle halkın ortaklığa iştirake davet edilmesi (6762 sa. TTK m. 281); iştirak taahhütnamelerinin imzalanması ile sermayenin tamamının taahhüt edilmesi (6762 sa. TTK m. 283, m. 285), pay bedellerinin dörtte birinin ödenmesi (6762 sa. TTK m. 285), birinci kuruluş genel kurulunun 6762 sa. TTK’ nin 289. maddesinde belirtilen gündemle toplanarak 290. maddesindeki esaslara uygun olarak karar alması, ayın sermaye taahhüdü söz konusuysa mahkemece tayin edilecek bilirkişi değerlemesinin ardından bilirkişi raporunu görüşmek üzere ikinci kuruluş genel kurulunun toplanması (6762 sa. TTK m. 293 – m. 295), mahkemece kuruluşun onaylanması (6762 sa. TTK m. 299) ve ortaklığın ticaret siciline tescil edilmesi (6762 sa. TTK m. 300) gerekirdi147.

Tedrici kuruluş, uzun formalite işlemlerini gerekli kılması bir yana, pay bedellerinin tamamının taahhüt edilmesi ve bir kısmının da ödenmesi koşulu nedeniyle kurucularda para sahibi olma özelliğini aramaktadır. Oysa Amerika, İngiltere gibi modern ve sermaye piyasası gelişmiş olan sistemlerde, kurucularda para sahibi değil, fikir sahibi olmaları özelliği aranır. Para sahibi kurucular ise, tedrici kuruluşun formalitelerinin çokluğu nedeniyle, ani kuruluşu tercih ettiğinden, Kara Avrupası ülkelerinde olduğu gibi Türkiyede de tedrici kuruluş uygulanamaz hale gelmiştir148.

Kayıtlı sermaye sisteminde başlangıç sermayesine ilişkin koşulun yerine getirilmesinden sonra, kayıtlı sermayeye kadar sermayenin kısım kısım sağlanması ile tedrici kuruluşla

145 Tekinalp, Esas, s. 45.

146

Poroy/ Erem, Sermaye Piyasası Etüdü, s. 65.

147 Tedrici kuruluşun aşamaları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Somer, M., Sermaye Piyasası Kanunu Hükümlerinin Türk Ticaret Kanununun Tedrici Kuruluş Sistemi, Üzerinde Etkileri, İstanbul 1990, s. 11-25. 148 Sermaye Piyasasının Tanzim ve Teşviki Hakkında Kanun Tasarısı Gerekçesi B., Seminer 1965, s. 8-9;

amaçlanan, daha kolay ve pratik yoldan elde edilebilir149

. Kuruluş sözleşmesinde kayıtlı sermaye sistemini kabul eden ortaklığın, kuruluşta sadece başlangıç sermayesinin ortaklığa getirilmesi için gerekli olan işlemleri tamamlamasıyla kuruluşu gerçekleşecektir. Tedrici kuruluşa nazaran daha basit bir usulde kurulan ortaklık yönetim kurulunun, kayıtlı sermayeye kadar sermaye artırım kararı alarak ihraç edilen payları halka arz etmesiyle, tedrici kuruluşla güdülen halktan fon toplanması amacı gerçekleşecektir.

1.3.2.1.1.3 Esas Sermaye Sisteminin Pay Senedi ile Değiştirilebilir Tahvil İhracına Elverişsizliği

Pay senedi ile değiştirilebilir tahvil, sahibine itfa tarihinde veya belirlenen başka bir tarihte, tahvilini pay senedi ile değiştirme hakkı tanır150. 6762 sa. TTK’ de pay senedi ile değiştirilebilir tahvil açıkça düzenlenmemekte, doktrinde tahvil sahipleri genel kurulunun

“tahvil sahiplerinin alacaklarına mukabil hisse senedi almalarının kabul edilmesi”

yetkisinden (6762 sa. TTK m. 430) yola çıkılarak, anonim ortaklıkların pay senedi ile değiştirilebilir tahvil ihraç edebileceği kabul edilmekteydi151

.

Bu tür tahvil ihraç eden ortaklıklar bakımından sorun, tahvil sahibinin değiştirme hakkını kullanması durumunda, kendisine verilecek olan pay senetlerinin ne surette sağlanacağıdır. 6762 sa. TTK’ de bu sorunun çözümüne yönelik bir düzenleme bulunmaması nedeniyle, doktrinde birtakım çözüm önerileri ileri sürülmüştür152. Çözüm önerileri arasında teorik açıdan en makul görülen yöntem, sermaye artırımı yoluna gidilerek tahvil sahiplerinin pay senedi edinmesinin sağlanması görünse de esas sermaye sisteminde sermaye artırımının güç olması nedeniyle, bu yöntem, pratikte amaca hizmet edememekteydi153

. Bu nedenle 6762 sa. TTK uygulamasında, pay senedi ile değiştirilebilir tahviller rağbet görmemiştir154.

Pay senedi ile değiştirilebilir tahviller, ortaklıklara, uzun vadeli ve düşük faizli olarak finansman ihtiyaçlarını karşılama olanağı tanıdığından155, etkin biçimde kullanıldığında ortaklıklara fayda sağlayacağı düşüncesiyle 2499 sa. SerPK’ de açıkça düzenlenmiştir (2499

149

Karayalçın, Seminer 1965, s. 84, 85.

150 Erdem, s. 706; Poroy, R., “Değiştirilebilir Tahviller”, Ord. Prof. Dr. Ernst E. Hirsch’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, s. 475-508, Ankara 1964, s. 475 vd.

151 Arslanlı, H., Anonim Şirketler II-III, Şirketin Organizasyonu ve Tahviller, İstanbul 1960, s. 314; Erdem, s. 713; Poroy, Tahvil, s. 477.

152 Çözüm önerileri için bkz. Arslanlı, s. 315-321; Domaniç, H., Anonim Şirketler, İstanbul 1978, s. 1031;

Ernst, H., Ticaret Hukuku Dersleri, 3. Baskı, İstanbul 1948, s. 546; İmregün, O., Anonim Ortaklıklar, 3. Baskı, İstanbul 1974, s. 320.

153

Erdem, s. 720; Moroğlu, s. 160-161.

154 Koç Holding’ in 1969 yılında, Hacı Ömer Holding’ in ise 1970 yılında, ileride kuracakları anonim ortaklıkların pay senetlerinden alma hakkı tanıyan tahviller ihraç ederek finansman ihtiyaçlarında bu tür tahvilleri kullandıkları görülmüştür (Moroğlu, s. 161, dn. 273).

155

sa. SerPK m. 14). Bu düzenleme, pay senedi ile değiştirilebilir tahvil çıkarmanın zorluklarını gidermek adına doktrinde156 önerilen kayıtlı sermaye sisteminin de 2499 sa. SerPK’ de yer verilmesine sebebiyet vermiştir. Buna göre kayıtlı sermaye sistemini kabul eden bir ortaklık157

, pay senedi ile değiştirilebilir tahvil ihraç ederse, itfa zamanında yönetim kurulu, TTK’ nin esas sermayenin artırılması usullerinden bağımsız olarak sermayeyi kolayca artırarak, tahvil karşılığı verilecek pay senedi ihracında bulunabilecektir158

.

2499 sa. SerPK’ nin genel gerekçesinde, kayıtlı sermaye sisteminin pay senedi ile değiştirilebilir tahvil ihracındaki rolü ve bu iki kurumun birbiriyle etkileşimi şu ifadelerle ortaya koyulmuştur : “Sistemin (kayıtlı sermaye sistemi) diğer bir faydası, şirketlerin hisse senedi ile değiştirilebilir tahviller çıkarmalarına işlerlik kazandıracak nitelikte olmasıdır. Şirketler ilk kuruldukları zaman hisse senetleri tasarruf sahipleri için hem riskli hem de gelir temini yönünden cazip değildir. Bu bakımdan şirketlerin kayıtlı sermaye sisteminde fon toplamak üzere önce tahvil ihraç etmeleri; hisse senetleri gelir açısından tatminkâr bir duruma geldiğinde, ihraç ettikleri tahvilleri kolayca hisse senetleri ile değiştirmeleri imkân dahilindedir. Oysa sabit esas sermaye sisteminde bu işlem uzun ve külfetli formaliteleri gerekli kılmaktadır”159. Buradan, kayıtlı sermaye sisteminin, sermaye piyasasının ana aktörleri olan ortaklıkların, kolay yoldan fon temin etmesi ve bu surette sermaye piyasasının gelişmesi üzerinde etkili olduğu sonucuna da varılabilir.

1.3.2.1.1.4 Kayıtlı Sermaye Sisteminin Halka Arzı Kolaylaştırıcı ve Teşvik Edici Rolü

2499 sa. SerPK’ nin temel hedeflerinden biri, tasarrufları iktisadi kalkınmanın emrine sunmak ve ortaklıkların halka açılmasını sağlayarak mülkiyetin tabana yayılmasını sağlamaktır160

. Bu temel hedefi gerçekleştirmek adına, Kara Avrupası hukuk sisteminin etkisi altında bulunan Türk ortaklıklar hukukuna, ortaklıkların halka açılmasını kolaylaştırıcı ve teşvik edici kurumlar getirilmesi öngörülmüştür.

156

Erdem, s. 722, 723; Poroy/ Erem, Sermaye Piyasası Etüdü, s. 65; Saraç, s. 111, 112; Seminer 1965, s. 9; Tekinalp (Poroy/ Çamoğlu), s. 702, N. 1288.

157 2499 sa. SerPK’ nin 14/3. maddesinde yer alan “kayıtlı sermaye sistemini kabul eden anonim ortaklıklar tarafından hisse senedi ile değiştirilebilir tahvil çıkarılması halinde, değiştirme sonucunda verilecek hisse senetleri ile ortaklığın çıkarılmış sermayesinin toplamı, kayıtlı sermayeyi aşamaz” şeklindeki düzenlemeden, hem esas hem de kayıtlı sermaye sistemindeki ortaklıkların, pay senedi ile değiştirilebilir tahvil ihraç edebileceği anlaşılmaktadır.

158 SPK’ ye pay senedi ile değiştirilebilir tahvillerin şekil, çıkarılma ve değiştirilme şart ve usulleri ile ilgili düzenleme yetkisi tanınmıştır (2499 sa. SerPK m. 14/1). Bu yetki kapsamında, SPK tarafından, Seri II-No 3 sa. Tebliğ çıkarılmıştır.

159 Bkz. 2499 sa. SerPK’ nin genel gerekçesi, Bölüm I.

160 Diğer hedef, sermaye piyasasının güven ve kararlılık içinde çalışmasını sağlamak ve tasarruf sahiplerinin haklarını korumaktır (Bkz. 2499 sa. SerPK’ nin genel gerekçesi).

Kara Avrupası hukuk sisteminin, ülkemiz anonim ortaklıklar hukukundaki bir yansıması olan esas sermaye sistemi, küçük sermayelerle kurulan ve daha sonra ihtiyaç duyduğu anda ya da halka arz gayesiyle sermaye artırımında bulunmak isteyen ortaklıkların, yeniden kuruluyormuş gibi uzun ve külfetli formaliteleri yerine getirmesini zorunlu kılmaktadır. Oysa başarılı bir halka arzın yapılabilmesi, piyasaların en uygun olduğu dönemde161

, sermaye artırımının söz konusu formalitelerden uzak, hızlı bir şekilde artırılmasını gerekli kılar162

. Nitekim halka açık anonim ortaklıklar yanında, halka açık olmayıp da paylarını ilk kez halka arz edecek olan ortaklıklara163 da kayıtlı sermaye sistemine geçme imkânının tanınmış olmasının nedeni de budur (2499 sa. SerPK m. 12/1; SerPK m. 18/1). Kayıtlı sermaye sisteminde, yönetim kuruluna tanınmış olan, kayıtlı sermayeye kadar sermayeyi artırma yetkisi, sağladığı kolaylık nedeniyle halka arzda önemli bir teşvik unsurudur164.

1.3.2.1.1.5 Sermaye Piyasası Gelişmiş Olan Ülke Mevzuatının Model Alınması

2499 sa. SerPK ile Türkiyede gelişmiş bir sermaye piyasasının yaratılması için gerekli olan hukuki tedbirlerin alınması amaçlanmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için yapılan çalışmalarda, sermaye piyasası gelişmiş ülkelerin hukuk sistemleri incelenmiştir.

Bu süreçte, “Türkiyede sermaye piyasasının kurulmasını önleyen iktisadi, hukuki ve mali engelleri teşhis etmek, bu engelleri gidermek ve piyasanın bir an önce gelişmesini sağlamak için gerekli tedbirleri tespit etmek gayesiyle”, Devlet Planlama Teşkilatı, Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği ve Türkiye Sınaî Kalkınma Bankası tarafından yaptırılması kararlaştırılan araştırma neticesinde ortaya çıkan “Türkiyede Sermaye Piyasasının Gelişmesi İçin Gerekli Tedbirler” başlıklı Sermaye Piyasası Etüdü, kapsamlı çalışmalardan biridir165 . 161 Cahn/ Donald, s. 198. 162 Manavgat, BATİDER 2013, s. 52.

163 Seri IV-No 38 sa. Tebliğ’ de, sermaye artırımı yoluyla pay senetlerini ilk defa halka arz edecek ortaklıklardan kayıtlı sermaye sistemine geçmek isteyenlere bu imkân, sisteme geçişe ilişkin SPK izin tarihini takip eden bir yıl süreyle tanınmıştır. Kayıtlı sermaye sistemine geçmiş olan bu ortaklıkların, söz konusu zaman dilimi içinde sermaye artırımı yoluyla halka arz işlemini gerçekleştirmeleri gerektiği; aksi takdirde kayıtlı sermaye sisteminden çıkmış sayılacakları düzenlenmiştir (Seri IV-No 38 sa. Tebliğ, m. 4/4).

164 Bahtiyar, M. “Anonim Ortaklıkta Sermaye Artırımının Tescili ve Tescilin İşlevi”, BATİDER, C. XVIII, S. 4, s. 11-30, 1996, s. 11; Bahtiyar, M., “Sermaye Piyasası Hukukunda Kayıtlı Sermaye Sistemi ve TTK Tasarısı ile Karşılaştırılması”, der. Bahtiyar, M., Makaleler III, Beta, İstanbul 2014, (s. 37-50), s. 41; Tekinalp, Ü., “Türk Ticaret Kanunu Tasarısının Sermaye Piyasasına ve Sermaye Piyasası Kanununa İlişkin Hükümleri”, Avrupa Birliği Perspektifinden Türk Ticaret Kanunu Tasarısının Sermaye Piyasasına Etkileri-Uluslararası Konferans, Bildiriler-Tartışmalar-Panel, 16-17 Aralık 2008, der. Özkorkut, K., BTHAE Yayınları, Ankara 2010, (s. 21-38), s. 26. Ayrıca bkz. 2499 sa. SerPK’ nin genel gerekçesi, bölüm I.

165 Yapılan çalışmanın basılı metni için bkz. Yenal, O./ Poroy, R./ Erem, T. S./ Eroğuz, Ö., Sermaye Piyasası Etüdü- Türkiyede Sermaye Piyasasının Gelişmesi İçin Gerekli Tedbirler, Sermaye Piyasası Semineri Tertip Heyeti, Ankara 1964.

Hukuki araştırmalarda, ülkemizin de dâhil olduğu Kara Avrupası hukuk sisteminde, anonim ortaklıklar hukukunun halen XVIII. ve XIX. Yüzyıllardan kalma hukuk kurallarından teşekkül ettiği, oysa XX. yüzyılda İngiliz ve Amerikan hukuk sistemlerinin, modern ticari ve iktisadi hayatın gereklerine uygun olarak ve gelişmiş bir sermaye piyasasının ihtiyaçlarına göre kurulmuş olduğu tespit edilmiş; gelişmiş bir sermaye piyasasının kurulabilmesi için Kara Avrupası hukuk sisteminin terk edilerek İngiliz ve Amerikan hukuk sistemlerinin model alınması önerilmiştir166

. Model alınması önerilen bu hukuk sistemlerinde authorized capital ya da registered capital olarak adlandırılan kayıtlı sermaye sistemi uygulanmakta, böylece esas sermaye sisteminin sermayenin artırılması için zorunlu kıldığı esas formalitelerden uzak durulmaktaydı167

.

1.3.2.1.2 Hazırlık Dönemi Çalışmaları ile 2499 sa. SerPK Düzenlemeleri

Belgede Kayıtlı sermaye sistemi (sayfa 62-69)