• Sonuç bulunamadı

Tümel bitişik şartlı önerme; “Her ne zaman güneş doğarsa gündüz olur”

GAZALİ’DE KAVRAM VE TANIM TEORİSİ

B- TANIM TEORİSİ

II- BÖLÜM ÖNERMELER

1. Tümel bitişik şartlı önerme; “Her ne zaman güneş doğarsa gündüz olur”

Müellifimize göre belirsiz önermeler şüphenin oluşmasına sebep olduğundan aritmetikte (talimat) kullanılmamalıdır.556

Böylece sekiz önerme çeşidinden geriye nicelik bildiren tümel olumlu, tümel olumsuz, tikel olumlu, tikel olumsuz önerme çeşitleri kalmaktadır. Gazali’nin önermeleri nicelik bakımında zikredilen çeşitlemesi İbn Sina’nın taksimine benzemektedir. Ancak Gazali, önermeleri önce tekil (şahsi) diye ayırdıktan sonra, belirli ve belirsiz önermeyi içeren önermeye bazen, tekil olmayan (gayr-i şahsi) ve tümel demektedir; İbn Sina ise sadece tümel ifadesini kullanmaktadır. Ayrıca Gazali, önermenin niceliğine göre önermeleri “konularına göre önermeler” şeklinde isimlendirmektedir.

Gazali, yukarıda zikrettiğimiz önermeleri konularının niceliklerine göre ele alırken, şartlı önermelerin niceliklerine sadece Mekasıdu’l-Felasife adlı eserinde kısaca değinmiştir. O, bu eserde niceliliklerine göre şartlı önermeleri şöyle ele almaktadır:

Bitişik şartlı önerme, tümel ve tikel önermeler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır:

rastlanmaktadır. A, B’dir; A’nın B olması zorunludur; A’nın B olması mümkündür gibi önermeler, açık bir şekilde Aristoteles tarafından ayırt edilerek ortaya konmuştur. Zorunlu, olmamazlık edemeyen, başka suretle olamayandır; mümkün ise, aynı zamanda, var veya yok olabilen şeydir.559

Modal önermelerde diğer önerme çeşitlerinde olduğu gibi konu ile yüklem arasında bir bağ vardır. Fakat bu bağ, bir değişiklik arz eder. Çünkü bir modal önerme iki hükümden yani iki küçük önermeden oluşur. Mesela, “Ateşin sıcak olması zorunludur” önermesi modal bir önermedir ve “Ateş sıcaktır”, “Ateşin sıcak olması zorunludur” önermelerini içerir. Söz konusu önermede ateş ile sıcak arasındaki bağ zorunlulukla kayıtlanmıştır.560

Son dönem mantıkçılarından Ahmed Cevdet, önermenin modalitesini şöyle tanımlamaktadır: “Bir önermede bazen konu ile yüklem arasındaki nisbet bir kayıtla kayıtlanır; önermenin doğruluğu o kaydın doğruluğuna bağlıdır. İşte o kayda önermenin kipliği, “ciheti” denir.561 Diğer bir değişle kiplik, bir önermenin işaret ettiği şeyin mümkün, mümteni veya zorunlu olup olmamasıdır.562 İbn Sina’ya göre

“cihet” yüklemin konuya olan nisbet ve bağlantısının derecesini göstermek için, önermenin üç elemanına eklenen bir lafızdır. İbn Sina, üç cihet kabul etmektedir;

zorunlu varlığın devamına, imkansız (mümteni) yokluğun devamına, mümkün ise varlığın ve yokluğun devamsızlığına delalet eder.563 Doç.Dr. Tahir Yaren’e göre İbn Sina, kontenjan önermelere de yer vermiş ancak kontenjanı tanımlamayı ve mümkünden ayırmayı denemişse de daha sonra mümkün içinde zikretmekte bir sakınca görmemiştir.564

Farabi’ye göre, önermenin parçaları olarak alınan bazı lafızlara kip (cihet) denir. Kip, önermenin yüklemine bitiştirilen, ağızdan bir defada çıkan sestir ve önermenin yükleminin, önermenin konusuna yükleme keyfiyetine delalet eder.

Mümkün, zorunlu, muhtemel, mümteni, vacip, çirkin, güzel, gerekli, olabilir v.s.

gibi. İki parçalı bir önermede cümle “Zeyd’in konuşması lazımdır”, “Zeyd’in

559 Atademir, H. Ragıp, a.g.e., s. 110-111.

560 Öner, N., “Klasik Mantıkta Modalite: Modal Önermeler”, A.Ü.İ.F.Dergisi, C. XV, 1967, s. 69.

561 Ahmed Cevdet Paşa, a.g.e., s. 78. Bkz. Öner, N., a.g.m., s. 69.

562 Emiroğlu, İ., Ana Hatlarıyla Klasik Mantık, s. 131.

563 İbn Sina, a.g.e., s. 24,25.

564 Yaren, Tahir, a.g.e., s. 75.

yürümesi mümkündür”, “Ay’ın tutulması zorunludur” şeklinde olur.565 Zikredilen önermeleri Farabi, önermenin modalitesi kabul etmekle beraber, bunların hepsi ilk kipler değildir. Ona göre ilk kipler üç tanedir ki bunlar da; zaruri, mümkün ve mutlaktır. Bunlar, varlığın ilk ayrımına delalet ederler. Zaruri, varlığı daimi olan, ortadan kalkmayan, olmaması hiçbir zaman mümkün olmayan şeydir. Mümkün, şimdi var olmayan, fakat gelecekte herhangi bir zamanda var olmaya veya var olmamaya hazır bulunan şeydir. Mutlak ise mümkünün tabiatındandır. Var olması ve var olmaması mümkün iken, halihazırda var olan şeydir. Onun gelecekte olmaması da mümkündür.566 Zorunlu, mümkün ve imkansız, hüküm üzerine hemen verilebilecek hükümlerdir. Yani bunlar birinci dereceden modalitelerdir. Halbuki devam, fiil ve zaman ikinci dereceden birer modalitedirler. Bunlarla asıl hükümler arasında, zorunlu, mümkün ve imkansız’dan birisi bulunur.567

Farabi’nin zikredilen modalite ayırımı Aristoteles’in üç önerme tipini karşılamaktadır. Aristoteles yorumcularına göre basit önerme modalitesiz önerme olarak kabul edilir. Farabi, basit önermeyi karşılayan “mutlak”ı da bir modalite çeşidi saymakta ve bu yönüyle de Aristoteles’ten ayrılmaktadır. Ancak Farabi’ye göre

“mutlak”tan anlaşılan, bütün modalite bildiren unsurların ortadan kaldırılmasıdır. Bu nedenle Farabi de Aristoteles gibi temelde iki modalite kabul etmektedir.568 Gazali, kipleri ilk ve daha sonra gelen şeklinde ayrıma tabi tutmamış sadece mümkün, mümteni ve vacibi ele almıştır.

İbn Tumlus bu konuda Farabi’yi takip ederek, modalitesi bakımından önermeleri zaruri, mümkün ve mutlak kısımlarına ayırmaktadır. Ona göre “Zeyd zaruri olarak yürüyendir” önermesi zorunlu, “Zeyd’in yürümesi mümkündür”

önermesi de mümkündür. Mutlak önerme ise ne zaruri ne mümkündür. Bu önermede konu ile yüklemin birleşmesi önemlidir; mesela “Zeyd yürüyendir” dendiği zaman bununla bilfiil yürüyen olduğu kastedilir ve mümkün ile zorunluluk dışarıda bırakılabilir, böyle önermelere “vücudiyye” önermeler denir.569 Mutlak önermenin

565 Farabi, Peri Hermenias (Kitabu’l-İbare), s. 57.

566 Farabi, a.g.e., s. 61.

567 Öner, N., Felsefe Yolunda Düşünceler, Ankara, 1999, s. 181-182.

568 Köz, İsmail, a.g.e., s. 75.

569 Ebi Hacac Yusuf b. Muhammed b. Tumlus, a.g.e., s. 99,100.

“vücudi” olarak isimlendirilmesi, onun zorunluluk ve imkan şartı olmaksızın vücuda delalet etmesinden dolayıdır.570

Gazali’ye göre yüklemin, konu ile ilişkisi bakımından önermeler “mümkün”,

“mumteni” ve “vacip” olmak üzere üçe ayrılır:571

4.1. Mümkün Önermeler

Bir şeyin kendisinden varlığı ve yokluğunun olmamasıdır.572 “İnsan katiptir”,

“İnsan katip değildir” gibi.573 Bu önermelerde katiplik, izafet yoluyla imkan ifade eder.574 Mantıkçılar imkanı, imkanı has ve imkanı amm olarak ele almışlardır.575 Ancak Gazali’nin ele aldığı imkan, sadece imkanı has’a karşılık gelir. Buna göre Gazali, imkan-ı amm üzerinde durmamıştır.

Gazali’ye göre mümkün, iki anlamı olan müşterek bir kelimedir. Bazen mümkün kelimesi ile imkansız (mumteni’) olmayan yani zorunlu dahil olmak üzere her şey kastedilir. Bu durumda varlıklar; mümkün ve mümteni’ olmak üzere iki kısma ayrılmış olur. Bazen de mümkün kelimesi ile, varlığı mümkün olduğu gibi yokluğu da mümkün olan nesneler kastedilir. Bu, özel bir kullanımdır ve bu durumda varlıklar; “mümkün”, “zorunlu” ve “imkansız” olmak üzere üç’e ayrılır. Birinci anlamda mümkünün yokluğunun (ademiyet) mümkün olması gerekmez. Aksine onun, zorunlu varlık gibi, yokluğu imkansız da olabilir. Mümkün bu anlamda yalnızca mümteni’ olmayan şeyden ibarettir.576 Gazali, bu izahları yapmakla mümkünün tanımının doğru yapılması gerektiğini vurgular, çünkü ona göre mümkünün tanımı doğru yapılmazsa yanlış bir takım sonuçlara varılır.

570 Köz, İsmail, a.g.e., s. 170

571 Gazali, Makasıdu’l-Felasife, s. 6; Mihakku’n-Nazar, s. 85; Miyaru’l-İlm, s. 118.

572 Gazali, Miyaru’l-İlm, s. 119. Bkz. Çağrıcı, Mustafa, “İbn Teymiyye Bakışıyla Gazali-İbn Rüşd Tartışması”, İslami Tetkikler Dergisi, C. IX, (Ayrı Basım), s. 89.

573 Gazali, Makasıdu’l-Felasife, s. 61; Mihakku’n-Nazar, s. 85; Miyaru’l-İlm, s. 119.

574 Gazali, Mihakku’n-Nazar, s. 85.

575 Bkz. A. Cevdet Paşa, a.g.e., s. 79; Öner, N., “Klasik Mantıkta Modalite: Modal Önermeler”, s. 78.

576 Gazali, Makasıdu’l-Felasife, s. 61.

4.2. İmkansız (mümteni) Önermeler

Yüklemin konuya olan nisbetinin var olmamasının zorunlu olduğu hallerdir.

Mümteni’ye “İnsan taştır”, “İnsan taş değildir”, “Siyahlık özel isimdir” ve “Siyahlık özel isim değildir” önermeleri örnek olarak verilebilir.577 Gazali’ye göre eğer “İnsan taş değildir” önermesinde imkansızlık yoktur; tersine o zorunludur (vacip) ve

“Siyahlık renk değildir” önermesinde de zorunluluk yoktur; tersine o imkansızdır denirse, olumluluk ve olumsuzluğun arasını birleştirmek mümkün olmaz. Ayrıca Gazali, kabul edilen önermelerde yüklem ve konu üzerine zorunluluk ve imkansızlığın zikrini kastetmediğini, yüklemi müfret olarak kabul ettiğini ifade etmektedir.578

4.3. Zorunlu (vacip) Önermeler

Zorunlu önermeler, yüklemin konuya nisbeti zorunlu olan önermelerdir.579 Zorunluya “İnsan canlıdır”, “İnsan canlı değildir” önermeleri örnek olarak verilebilir.

Bu önermede canlı, konu olan insana yüklem olmuştur. Yüklem olarak canlının insana nisbeti zorunludur.580

“İnsan katiptir”, “İnsan katip değildir” önermelerinde, yazma eyleminin (katiplik) insanla ilişkisi imkan ilişkisidir. Dolayısıyla ifadedeki olumluluk ve olumsuzluk farkına önem verilmez. Çünkü olumlu, olumlulukla yüklendiği gibi olumsuz da olumsuzlukla yüklenmiştir.581 Yukarıda geçen taşın insana nisbeti, imkansızlık (imtina’), canlılığın insana nisbeti ise zorunluluk ifade eder.582 Gazali, Mihakku’n-Nazar adlı eserinde ise zorunluya “Siyahlık renktir” ve “Siyahlık renk değildir” önermelerini örnek olarak vermektedir. Çünkü ona göre rengin siyahlığa nisbeti, zorunluluk ifade eder.583

Gazali’ye göre, zorunlu önermeler ikiye ayrılır:

577 Bkz. Gazali, Makasıdu’l-Felasife, s. 61; Miyaru’l-İlm, s. 119; Mihakku’n-Nazar, s. 85.

578 Gazali, Mihakku’n-Nazar, s. 85.

579 Gazali, Miyaru’l-İlm, s. 118.

580 Gazali, a.g.e., s. 119; Makasıdu’l-Felasife, s. 61.

581 A.g.e., aynı yer.

582 Gazali, Makasıdu’l-Felasife, s. 61; Miyaru’l-İlm, s. 119.

583 Gazali, Mihakku’n-Nazar, s. 85.

1. Kendisinde şartın olmadığı önermeler: “Allah haydır” önermesi gibi. Allah her zaman hay idi ve her zaman hay olacaktır.584 Ahmed Cevdet, bu tür önermeleri

“vücub-u zati” olarak isimlendirmektedir, çünkü burada zorunluluk zatın özünden çıkmaktadır.585

2. Kendisinde konunun varlığı şart koşulan önermeler: “İnsan canlıdır” gibi.

İnsan, var olmaya devam ettiği sürece canlı olacaktır; konunun varlığı bu önerme çeşidinde şart koşulmuştur. Bu şart koşulan şey, birinci zaruri olan şeyden zaruret bakımından değil, zatı için konunun ezel ve ebedde devam edip etmemesi ve onun nefsinin hakikatinde varlığının gerekli olması bakımından ayrılır. Gazali, bunu

“mutlak zaruri” olarak isimlendirir.

Ona göre, şartlı zorunlu önermeler ise üç kısma ayrılmaktadır:

1. Kendisinde konunun varlığının devamı şart koşulan önermeler. Yukarıda