• Sonuç bulunamadı

Sosyal Politika Harcamaları ve GSYİH İçindeki Payı

SAVUNMA VE SOSYAL POLİTİKA HARCAMALAR

2.2. Sosyal Politika Harcamaları

2.2.2. Sosyal Politika Harcamaları ve GSYİH İçindeki Payı

Sosyal politika harcamalarının güncel verilerini elde etme konusunda sıkıntı yaşanmakla birlikte ülkemizin sosyal politika alanına ayırdığı kaynaklar birçok araştırmacı tarafından çeşitli açılardan incelenmiştir. Sosyal politıka harcamaları ile ilgili olarak Sosyal Politika Forumu, Sosyal Politikaları İzleme Birimi tarafından 2007 yılı Nisan ayında detaylı olarak hazırlanan raporda da veri elde etme konusundaki sıkıntılar ifade edilmiştir. Buna göre, “OECD tarafından Şubat 2007’de yayınlan kamu sosyal harcamaları istatistikleri, Türkiye hariç diğer OECD ülkeleri için 1980- 2003 dönemini kapsamaktadır. Türkiye verilerinin bulunduğu en son yıl 1999’dur. AB’nin istatistik birimi olan EUROSTAT’ın sosyal koruma harcamalarına dair yayınladığı istatistikler de Türkiye’yi içermemektedir.” 183

Bütçeden 1995–2001 yılları arasında dönemsel olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının ortalama payları Tablo 25’te sunulmuştur. Bu harcamalar incelendiğinde, dönemsel olarak birbirine yakın oranlar olduğu görülmektedir. 1960– 1980 yıllarından itibaren eğitim harcamaları daha fazla olmak üzere, harcama payları artış göstermiştir. Planlı olarak kalkınma politikalarının uygulandığı bu dönem, ülkemiz vatandaşlarının şahsi birikimlerinden istifade edildiği ve bütçe üzerinde faiz yükünün çok az olduğu bir dönem olarak değerlendirilmektedir.184 1980–1990 yılları ise alt ve orta gelir gruplarının refahlarını artırmaya yönelik eğitim ve sağlık harcamalarının azalma eğilimine girdiği bir dönemdir. Siyasi iktidarın bir tercihi olarak borçlanmaya dayalı bütçe finansman politikaları nedeniyle 1994 krizinden sonra eğitim ve sağlık hizmetlerine ayrılan paylar azalmış fakat 1980–1990

183

Buğra ve diğerleri, ss. 2–4. 184

yıllarına oranla artmış olduğunu görülmektedir. Bu artışa rağmen ülkemizle aynı gelir grubundaki diğer ülkelere kıyasla oldukça düşük olduğu değerlendirilmektedir.185 1995 yılından sonra 1991–1994 yıllarına oranla eğitim ve sağlık harcamaları konsolide bütçenin artan orandaki açıkları ile iç ve dış borç faiz ödemeleri sebebiyle önemli oranda azalmıştır.186

Tablo 25: Dönemler İtibariyle Eğitim ve Sağlık Harcamalarının GSYİH ve Bütçe İçindeki Payları

Eğitim Har. Sağlık Har. Eğitim

Harcamaları Sağlık Harcamaları Dönemler (GSYİH Payı) (%) (GSYİH Payı) (%) (Büt. Payı) (%) (Büt. Payı) (%) 1950–1960 1,95 0,58 11,45 3,41 1961–1980 2,94 0,69 15,14 3,54 1981–1990 2,38 0,51 13,26 2,90 1991–1994 3,69 0,88 16,71 3,99 1995–2001 3,48 0,88 11,16 2,86

Kaynak:Kirmanoğlu, (14.04.2006)

Eğitim sektörü ülkemizde en fazla istihdam sağlayan sektördür. İlave olarak öğrencileri ve ailelerini de göz önüne aldığımızda bu sektör çok büyük bir grubu ilgilendirmektedir. Ülkemizde eğitim maliyetleri artan şekilde aileler tarafından karşılanmaktadır. Özellikle ekonomik daralma dönemlerinde eğitim harcamalarının payı düşmektedir. Bunun sebebi eğitim sektörünün ilk önce fedakârlık edilen sektörlerden olmasıdır. Artan nüfusa ve teknolojik ilerlemelere rağmen eğitim harcamalarının payının istenilen düzeylere getirilememesi, uzun dönemde çeşitli sorunlar ortaya çıkmasına sebep olacaktır.187

Türkiye’de 0–19 yaş grubunda kişi başına düşen kamu eğitim harcamaları 2003 yılı için 292 Avro’dur. Aynı değer, Yunanistan’da 2.699 Avro, Portekiz’de 3.374 Avro ve İspanya’da 3.937 Avro’dur. Türkiye, Bulgaristan (451 Avro) ve Romanya’nın da (337 Avro) gerisinde kalmaktadır.188 Ülkemizdeki genç nüfus artışına ve

185

Hülya Kirmanoğlu, “Beşeri Kalkınma ve Eğitim-Sağlık Hizmetleri Ülkelerarası Bir Karşılaştırma” (Beşeri Kalkınma ), İktisat Dergisi, Sayı: 397–398, Ocak-Şubat 2000, ss.51–53.

186

Kirmanoğlu ve diğerleri, Türkiye’de Kamu Borç, (14.04.2006) 187

Özbaran, s.130. 188

dünyadaki çok hızlı gelişen teknolojik ilerlemelere karşı eğitime ayrılan kaynakların yeterli seviyede olmaması ülkemizin bilim ve teknoloji odaklı geleceğin dünyasında, rekabet gücünü oldukça düşürecektir.189

Sağlık harcamaları da eğiitim harcamaları kadar önemli bir sosyal politika harcama kalemidir. Halk sağlığı açısından büyük önem arz eden koruyucu sağlık hizmetlerine de hak ettiği önemin verilememesinin sebebi, sağlık hizmetlerine bütçeden yeterli payın ayrılmamasıdır. Özellikle büyük şehirlere olan yüksek göçün neticesinde oluşan kentli nüfusun birinci basamak sağlık hizmeti talebini karşılayacak etkili bir model geliştirilememiştir. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, özürlüler ve kente göç edenler başta olmak üzere, yoksulluk riskiyle karşı karşıya olanlara yönelik sağlık ve eğitim hizmetlerinin ihtiyacı artarak devam etmektedir.190 Bu kapsamda öncelikle elimizdeki mevcut kaynakları etkin ve verimli kullanmak, müteakiben ise bu alana gelişmiş ülkelerin oranlarına ulaşmak amacıyla ek kaynak ayırmak gerektiği değerlendirilmektedir.

Sosyal Politikaları İzleme Birimi tarafından hazırlanan raporda 2003 yılında SOCX yöntemine göre yapılan hesaplamalarda, Türkiye’nin kamu sosyal harcamaları GSYİH’nin yüzde 11,6’sı büyüklüğünde olduğu belirtilmiştir. Aynı yıl için, SOCX yöntemine göre gore hesap edilmiş OECD ortalaması ise yüzde 20,7’dir. 2002–2004 dönemi için ESSPROS yöntemine uygun karşılaştırılabilir veriler incelendiğinde ise, 2004’te Türkiye’de sosyal koruma harcamalarının GSYİH’nin yüzde 12,5’i civarında olduğunu görülmektedir. Aynı oran, AB–15 için yüzde 27,6, Yunanistan için yüzde 26, Portekiz için yüzde 24,9 ve İspanya için yüzde 20’dir. Yaşlılık ve sağlık harcamaları dışında kalan sosyal koruma harcamaları değerlendirildiğinde ülkemiz Avrupa ülkelerinin oldukça gerisindedir. “Diğer” kategorisi altında yapılan bu sosyal harcamalar, Türkiye’de GSYİH’nin yüzde 1,3’ünü oluştururken aynı oran AB–15 için yüzde 7,2, Yunanistan için yüzde 6,6, Portekiz için yüzde 6,8 ve İspanya için yüzde 5,6’dır.191

Ülkemizin toplam sosyal koruma harcamaları, sosyal koruma harcamalarının GSYİH oranı, toplam kamu eğitim harcamaları GSYİH oranı ve eğitim dâhil edilmiş

189

Özbaran, s.129. 190

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013), Yayın ve Temsil Dairesi Başkanlığı Yayın ve Basım Şube Müdürlüğü, Ankara, 2006, s. 40.

191

sosyal harcamalar GSYİH oranı Tablo 26’da sunulmuştur. Ülkemizin tablodaki sosyal koruma harcamalarının GSYİH oranı, OECD’nin 1980–2003 dönemini kapsayan sosyal harcama istatistikleri ile kıyaslandığında OECD ülkeleri ortalamasının oldukça altında kalmaktadır. OECD ülkelerinde sosyal harcamalar 1980’de GSYİH’nin yüzde 15,9’u iken, 1985’te yüzde 17,6’sını, 1990’da yüzde 17,9’u, 2001’de yüzde 19,7’sini ve 2003’te yüzde 20,7’sini oluşturmuştur. Amerika Birleşik Devletleri’nde ise, kamu sosyal harcamalarının GSYİH içindeki yüzdesi 1980’den 2003’e geldiğimizde, yüzde 13,3’ten yüzde 16,2’ye yükselmiştir.192

Tablo 26: Türkiye’nin Sosyal Koruma ve Eğitim Harcamaları (Bin TL)

Kurum 2001 2002 2003 2004 SSK 7.776.555,05 12.639.034,81 17.575.688,54 24.314.312,53 Bağ-Kur 3.059.214,00 5.032.102,00 8.061.173,00 9.953.182,00 Emekli Sandığı 5.015.936,69 7.941.364,68 11.084.026,08 13.033.950,95 İŞKUR - 56.273,08 155.099,24 239.337,57 SHÇEK 102.187 182.009 240.280 266.667 SYDGM 293.517 685.302 431.569 886.906 VGM 32.769 61.575 59.973 92.475 Toplam Sosyal Koruma Harcamaları 18.991.976,95 29.788.794,33 42.384.869,42 53.749.387,05 Sosyal Koruma Harcamaları/ GSYİH (%) 10,64 10,73% 11,78% 12,49% Toplam Kamu Eğitim Harcamaları/ GSYİH (%) 3,65 3,56 3,74 - Eğitim Dâhil Edilmiş Sosyal Harcamalar/ GSYİH(%) 14,29 14,29 15,52 - Kaynak: Buğra ve diğerleri, 2007, s.47–48,52.

Yoksul kesimlerin eğitim ve sağlık gibi hizmetleri almalarını sağlayan; özürlülere ve yaşlılara verilen aylıklar, çocuklara eğitim ve sağlık yardımları ile

192

muhtaç ailelere yakacak ve gelir getirici proje desteği gibi yardımları kapsayan sosyal yardım harcamalarının GSYİH’ya oranı 2000 yılında yüzde 0,48, 2005 yılında yüzde 0,86’dır. 193 Bu kapsamda yapılan yardımlar yaşam kalitesini yükseltmekte fakat göç, kentleşme, aile yapısında meydana gelen değişim, nüfus artışı ve işsizlik gibi nedenlere bağlı olarak, miktar olarak ayrılan pay çok düşük, kapsam olarak ise yetersiz kalmaktadır.

Bir devletin varlığını surdurebilmesi için sosyal vasfı olmalıdır. Sağlıkta yeniden yapılanma kapsamında sağlık hizmetleri, yürürlüğe konulan yeni mevzuat ve yeni duzenlemeler ile özelleştirilmekte ve sosyal devlet ilkesi önemsenmemektedir. Sağlıklı yaşam hakkı Anayasa ile teminat altına alınmış

olmasına rağmen sınırlanmaktadır. Uygulanmaya çalışılan yeni parcalı yapıda genellikle yurtdışından tedarik edilen sağlık altyapısı, araç ve gereçleri ile sağlık ürünlerine olan talep dolayısıyla maliyet artacaktır. Bunun sonucu olarak katkı payları artırılacak ve sağlık hizmet paketleri küçültülecektir.194

Eğitim ve sağlık harcamaları içindeki yüksek personel harcamalarına rağmen verilen eğitim ve sağlık hizmetlerinin kalitesi düşük, kapsamı yetersizdir. Eğitim ve sağlık hizmetlerinde kullanılan araç ve gerecin yetersiz, bazı yerlerde ise hiç olmamasının hizmet kalitesini düşüren diğer bir etken olduğu değerlendirilmektedir.

2.2.3. Sosyal Politika Harcamalarının Fonksiyonel Dağılımı

Harcamalarının fonksiyonel olarak ayrımı ilk defa ABD’nin yerel yönetimlerinde 1909–1913 yılları arasında uygulanmıştır.195 Harcamalarının fonksiyonel yani görevsel ayrıma göre gerçekleştirilmesi; planlana hedeflere yönelik hizmetlerin değerlendirilerek, her bir hizmeti gerçekleştirmek için yapılan harcamaların gözönüne alınması şeklindedir. Görevsel ayrıma göre yapılan eğitim, sağlık, bayındırlık, savunma, idari giderler harcamalarınının bu şekildeki tasnifi; hizmetlerinin etkin ve başarılı yürütülmesi, kaynakların etkin kullanılması, hizmet tekrarlarının ve yetersizliklerinin önlenmesi ile harcama rakamlarının daha net bir

193

Devlet Planlama Teşkilatı, Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013), s.53. 194

Sözer, Genel Sağlık Sigortasının Organizasyonu, s.449. 195