• Sonuç bulunamadı

Araştırma ve Geliştirmeye Kaynak Tahsis

SOSYAL POLİTİKAYA KATKIS

3.2. Milli Savunma Sanayi Yeniden Yapılanma Model

3.2.5. Araştırma ve Geliştirmeye Kaynak Tahsis

Teknoloji doğa ve yaşama uygulanabilir ve aktarılabilir olan “bilimsel düşünce”dir. Dolayısıyla teknoloji; uygulamalı bilimsel bilgidir. Uygulamalı bilimsel bilgi, sürekli yenilikler getiren bilgi ekonomisidir. Sürekli yenilik ortamı ise, sürdürülebilir örgütsel öğrenmeyle mümkündür. Sürekli teknolojik yenilik, üretimde verimlilik sağlayarak işletmelerde üretim hızlandırır, çeşitlendirir, kalite ve verim artırır. Üretimde hız, kalite, çeşit ve verimlilik artışı ise uluslararası alanda rekabet avantajları yaratır. Rekabet avantajı yaratmada ise, ileri düzeyde ve uzmanlığa dayalı faktörler önem kazanır. Savunma sanayinde yenilikler için araştırma ve geliştirme, eğitim, donanım, nitelikli işgücü ve öğrenme süreçlerinde yeni yatırımlara ihtiyaç vardır.364

Günümüzde bilgi toplumuna geçiş sürecinde temel işleve sahip olan araştırma ve geliştirmeye gereken önemi vermek bir zorunluluk halini almıştır. Dünya bankasının 2004 yılında OECD ülkeleri arasında ülkemizin bilgi ekonomisi değerlendirmesine göre araştırma ve geliştirme harcamaları içinde özel kesimin payı %35’tir. OECD ülkelerinin ortalaması ise %65’tir. Ülkemizde araştırma ve geliştirme çalışmalarının %60’tan fazlasını üniversiteler yürütmektedir. Üniversitelerin OECD ülkeleri arasındaki ortalaması ise %25’tir. Bilim teknoloji alanında araştırma ve geliştirmeye ayrılan kaynak GSMH’nin %0,6’sını oluşturmaktadır. Bu oran İsveç’te %4,6, İsrail’de %5, ABD’de %2,8, Japonya’da %3,1’dir.365 TÜİK verilerine göre 2002 yılında 2,35 milyar TL araştırma ve geliştirme harcaması ile ülkemiz Dünya’da 25’inci sırada yer almıştır. 2007 yılında ise araştırma ve geliştirme harcamaları 2,7 kat artmış ve 6,4 milyar TL’ye ile ülkemiz 23’üncü sırada yer almıştır.366 Ülkemizin artış hızı sırası sevindirici olmasına rağmen 2007 sıralaması hala yeterli seviyede değildir. (Tablo 44)

364

Hüsnü Erkan ve Canan Erkan, “Bilgi Ekonomisinde Teori ve Politika” 3.Ulusal Bilgi, Ekonomi ve

Yönetim Kongresi Bildiri Kitabı, 25 – 26 KASIM 2004, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İ İBF, 2004, (Bilgi Ekonomisinde Teori) s. 357, 359, 360

365

Bozkurt, Bilgi Toplumuna Geçiş, ss.76,78. 366

Tablo 44: Ülkelerin Ar-Ge Harcamaları 2007 Sıralaması Ülke 2007 Harcaması (Milyar $) 2002-2007 % Artışı Artış Hızı Sırası 1 ABD 371 34 28 2 Japonya 147 36 26 3 Çin 144 266 1 23 Türkiye 6,4 119 2

Kaynak: Türk Savunma Sanayisi Sektör Raporu 2008, 2009, s.40.

Kritik teknolojilerde yetkinleşmek amacıyla yapılacak araştırma ve geliştirme çalışmaları için ayrılan kaynakların verimli olarak kullanılması, yapılacak yatırımlarda tekrarların önlenmesi ve araştırma yapan kurumlar arasında verimli bir iletişim ve işbirliği ortamı yaratılabilmesi önemlidir. Bu maksatla Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK)’nın 3 Şubat 1993 günlü Ulusal AR-GE Bütçesi Oluşturulması kararı parelelinde Savunma Sanayi Ulusal Araştırma ve Geliştirme Bütçesi’nin oluşturulması öngörülmüştür. Söz konusu bütçeye ilave olarak savunma sanayinde teknolojik riske dayalı girişimlerin yararlanabileceği savunma sanayi risk sermayesi mekanizmalarının kurulması da araştırma ve geliştirmeye sürdürülebilir kaynak sağlama kapsamında değerlendirilmelidir.367

Teknolojik alanda hedeflenen milli yetenek için araştırma ve geliştirmeye kaynak tahsisi zorunludur. Savunma sanayinde bu maksatla ayrılacak kaynağın miktarı genellikle yüksektir. Fakat özellikle ekonomik krizler zamanında öncelikle araştırma ve geliştirmeye yönelik bütçenin kısılması veya bu kaynağın tedariğe kaydırılması gündeme gelmektedir. Ancak, bizim gibi kritik teknolojilerde yetkinlik kazanmaya çalışan ülkelerde en son tasarruf edilmesi gereken kalem araştırma ve geliştirme olmalıdır. Zira, böyle bir tasarruf en stratejik kaynak olan beyin gücü göçüne neden olmaktadır.368

Savunma sanayisini geliştirmiş olan ülkeler savunma harcamalarını sivil sanayiye yönelik araştırma ve geliştirme çalışmalarını desteklemekte önemli bir etken olarak kullanmaktadırlar.369 Ülkemiz için savunma sanayinde yetkinleşmek istenilen kritik teknolojilerin ulusal bilim ve teknoloji stratejisi ile uyumlu olarak

367

TÜBİTAK, Gelişmelere İlişkin Değerlendirmeler, ss.19,24. 368

Uçer, s.11. 369

belirlenmesi zaten bu amaca da hizmet etmektedir. Savunma alanında araştırma ve geliştirmeye en fazla yatırım yapan ülke ABD’dir. ABD ikinci dünya savaşı arifesinde Roosevelt’in girişimiyle tarihin en büyük bilim temelli araştırma ve geliştirme faaliyetini başlatmıştır. General Leslie Groves’un idaresindeki Manhattan Projesinde ülkenin 37 farklı yerinde 43.000 kişi çalışmıştır ve projenin maliyeti zamanın 2,2 milyar dolarına ulaşmıştır. 6 Ağustosta Hiroşima’ya atılan uranyum–235 bombası ve 9 Ağustosta Nagasaki’ye atılan plütonyum–239 bombasından 5 gün sonra Japonya teslim olmuştur. Atom bombası ikinci dünya savaşını trajik bir şekilde sona erdirirken soğuk savaşı başlatmıştır. Soğuk savaş esnasında ise, ABD ve Sovyetler Birliği askeri teknolojide üstünlük sağlamak amacıyla, savunma alanında temel ve uygulamalı bilimlere büyük çaplı kamu yatırımı yapmıştır. ABD’de bilime yapılan katkıyı, büyük ölçüde var olan ve tahmin edilen savunma sanayi ihtiyaçları yönlendirmektedir. ABD Savunma Bakanlığının bütçesi bir sonraki en büyük bilim fonları tüketicisi olan Sağlık Bakanlığı bütçesinin 2,5 katından fazladır. Savunma ile ilgili bilim harcamaları ABD’de tüm federal bilim harcamalarından yaklaşık %50 pay almayı sürdürmektedir. Bilim ve teknoloji, federal fonlarla 80/20 oranında uygulamalı/temel ayrımı yapılarak desteklenmekte ve örneğin 1997 yılı için uygulamalı bilim desteği içinde savunma ile ilgili kısmın payı nerdeyse tamamına yaklaşarak %96,5 oranında gerçekleşmiştir. ABD Ulusal Bilim Fonu’nun uyguladığı bütçe felsefesi yapılan araştırmalar ile bu maksat için sağlanan fonları, giderek artan bir biçimde ulusal gereksinimlerle bağlantılı stratejik alanlara ve bilimin ekonomik büyüme için kullanılmasına yönlendirmektedir.370

Avrupa’da bulunan savunma sanayisi gelişmiş ülkeler ise, bölgesel işbirliği oluşturarak en büyük rakip olarak gördükleri ABD’ye karşı maddi ve teknolojik olanaklarını artırabilmek için çaba göstermektedirler.371 ABD’nin 2008 yılı savunma alanı araştırma ve geliştirme bütçesi yaklaşık olarak 65 milyar dolardır. AB’nin araştırma ve geliştirme bütçesi ise yaklaşık olarak 32 milyar dolardır.372 Ülkemizde ise savunma sanayi alanında ayrılan araştırma ve geliştirme harcamaları 2006 yılından sonra artmıştır. (Grafik 5) 2007 ve 2008 yıllarındaki artış oranları önemli bir gelişme olmasına rağmen 2008 yılındaki 510 milyon dolarlık miktar ABD’nin 130’da biri AB’nin ise 64’te biri’dir.

370

James E. McClellan III ve Harold Dorn, Dünya Tahininde Bilim ve Teknoloji, Çev. Haydar Yalçın, Ed. Murat Alev, Arkadaş Yayınevi, Ankara, 2006, ss.423, 427, 428.

371

Conlan, s.13. 372

Grafik 5: Savunma Sektörü Ar-Ge Harcamaları

Kaynak: SSM Faaliyet Raporu 2008, 2010, s. 79.

Savunma sanayi kritik teknolojilerini geliştirme kapsamında akademik personelin çalışmaları çok önemlidir. Söz konusu çalışmaların yapılabilmesi için ilgili personelin kaynak ihtiyacı vardır. Savunma sanayinin gündemindeki konularda tez çalışması yapan yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile doktora sonrası araştırmalar, kongre, toplantılar ve proje çalısması yapan personele MSB, üniversiter, vakıflar veya savunma sanayi tarafından burs veya benzeri şekilde destek sağlanmalıdır.373

Soğuk savaşın sona ermesinde sonra Avrupa’da savunmaya yönelik araştırma ve geliştirme bütçelerinde hızlı bir düşüş yaşanmıştır. Örneğin Fransa’da 1992 yılında tüm kamu araştırma ve geliştirme bütçesi içinde savunma araştırma ve geliştirmesi için ayrılan kaynak %36’dan on yıllık bir süre içinde %16’ya gerilemiştir. Fakat ABD bu konuda gelişmeye odaklanarak artış yönünde bir eğilim gösteren savunma araştırma ve geliştirme bütçesine dokunmamış ve farklı bir strateji izlemiştir. Savunma araştırma ve geliştirme bütçesini bozmadan hatta ulusal bilim laboratuarlarının kapasitesini geliştirme ve üniversitelerin savunma ile ilgili bölümlerini destekleme suretiye arttırmıştır. Günümüzde bilimsel yenilikçilik anlamında ABD ile AB karşılaştırıldığında aradaki büyük fark ortaya çıkmaktadır. Nobel ödüllerinde ABD ile AB arasındaki oran yaklaşık olarak 5’e 1’dir. Tüm bilimsel çalışmalar bazında değerlendirildiğinde de oran yaklaşık olarak aynıdır. ABD’nin söz

373

TÜBİTAK, Gelişmelere İlişkin Değerlendirmeler, s.24.

0 100 200 300 400 500 600 2004 (64) 2005 (79) 2006 (90) 2007 (345) 2008 (510) Milyon Dolar

konusu alandaki gücü, kurumsal çevre içindeki federal düzeyden bu alanda çalışan bürolara kadar süreklilik gösteren çok iyi eşgüdümlenmiş fonlama yapısıdır. AB’deki farklılık ise söz konusu yapının ufak birimlere ayırılarak parçalanmış şekilde olmasıdır. ABD’nin yeni teknolojiler, yenilikçilik ve ileri teknoloji şirketleri yaratmadaki başarısının önemli bir nedeni budur.374

Ülkemizde savunma sanayi alanındaki araştırma ve geliştirme çalışmaları özellikle maddi olarak desteklenenmediği için istenilen seviyede değildir. Savunma Sanayi Müsteşarlığı, 2008 yılı faaliyet raporunda da araştırma ve geliştirmenin teşviki için düzenli kaynak yaratılamaması konusu tespit edilmiş ve “gelişmeye açık yön” olarak belirlenmiştir.375 Bilimsel çalışmaların ve buna bağlı olarak elde edilecek teknolojik gelişmenin sağlanabilmesinde son derece önemli olan kaynak yetersizliği, savunma sanayinde faaliyet gösteren şirketlerin, dolayısıyla ülkenin rekabet gücünü temelden olumsuz olarak etkilemektedir.376 Savunmaya ayrılan kaynakların belirlenen Milli Savunma Sanayi Politika ve Stratejisini gerçekleştirebilmek amacıyla verimli kullanılmasına ihtiyaç vardır. Savunma alanında gelişmiş ülkeler ile kıyaslandığında ülkemiz için çok düşük seviyede olan araştırma ve geliştirmeye ayrılan miktarın, belirlenen kritik teknolojilerde yetkinleşmek amacıyla artırılması gerekmektedir. Savunma bütçesinin fonksiyonel olarak dağılımı incelendiğinde “personel” ve “diğer” kalemlerini oluşturan işletme giderlerinin toplam harcama miktarının yarısından fazla olması dikkat çekicidir. (Tablo 23) Personel sayısında indirime gitmek başta olmak üzere işletme giderlerinin kademeli olarak düşürülmeli, tasarruf edilen miktar doğrudan araştırma ve geliştirmeye aktarılmalıdır. Savunma alanındaki araştırma yapan üniversitelere, araştırma ve geliştirme kurum ve kuruluşları ile seçilen sanayi kuruluşlarına tedarik bütçesinden araştırma ve geliştirme çalışmaları için kaynak ayrılmalıdır.377

Ulusal savunma stratejisinin temelini oluşturan teknolojik üstünlük ABD için, değişik çatışma türlerini kapsayan geniş bir alanda egemen güç olmayı ve en az kayıp ile galip gelmeyi sağlamaktadır. ABD Birleşik Kuvvetleri, araştırma ve geliştirmeye verdiği önem ile elde ettiği yüksek teknolojiye sahip savunma sistem ve

374 Laredo, ss.2,7. 375 SSM Faaliyet Raporu 2008, s. 87. 376 Conlan, s.79. 377

teçhizatına olan güveni neticesinde daha küçük bir kuvvet yapısı ile dünya siyaseti üzerinde oldukça etkili olmaktadır.378

Bir ülkenin yenilikçilik sisteminin gücünün ölçülmesi için altı temel ölçüt belirlenmiştir. Bunlar; araştırma ve geliştirmeye ayrılan kaynak, araştırma ve geliştirme performansı, teknoloji politikası, beşeri sermaye gelişmişliği, teknoloji aktarımı ve girişimcilik ortamıdır.379 Güçlü bir yenilikçilik sisteminin oluşturulmasında ilk ölçüt olarak araştırma ve geliştirmeye ayrılan kaynak tespit edilmiştir.