• Sonuç bulunamadı

Askeri Yardımların Savunma Sanayine Etkiler

SOSYAL POLİTİKAYA KATKIS

3.1. Milli Savunma Sanayini Etkileyen Faaliyetler

3.1.1. Askeri Yardımların Savunma Sanayine Etkiler

1941–1944 Döneminde ABD tarafından Ödünç Verme ve Kiralama (Lend and Lease) Kanunu çerçevesinde Türkiye’ye 95 milyon dolarlık savaş malzemesi verilmiştir. 1945 yılında ise Türkiye ile ABD arasında yapılan Askeri Yardım Antlaşması yoluyla İkinci Dünya Savaşı sırasında sağlanacak askeri yardım bir anlaşma ile taahhüt altına alınmıştır. Savaş sonrası dönemde ise Truman Doktrini ve Marshall Planı çerçevesinde ABD tarafından askeri alanda birçok yardım yapılmıştır.258

258

Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM), “Savunma Sanayimiz Tarihi” http://www.ssm.gov.tr/TR/savunmasanayimiz/Pages/Tarihce.aspx, (31.05.2008)

Esas itibariyle Yunanistan ve Türkiye’ye askeri yardımı öngören Truman Doktrini ve alım gücü sıfırlanan Avrupa ülkelerinin ABD üretimini ve ekonomisini de olumsuz etkilememesi için öncelikle Avrupa’nın ekonomik olarak kalkındırılması amacıyla hazırlanan ve Avusturya, Belçika, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere

İrlanda, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Lüksemburg, Norveç, Portekiz, Türkiye, Yunanistan’dan oluşan 16 ülkeye yapılan yardımları kapsayan Marshall Planı’nın olumlu etkilerinin yanında uzun vadeli, çok olumsuz etkileri de olmuştur. Olumsuz etkilerin başında ABD askeri yardımı çerçevesinde Türkiye’ye verilen malzemenin bakım ve yedek parça giderlerinin Türkiye bütçesinden karşılanması, Türkiye’nin ekonomisinde sıkıntıya neden olmuştur. Amerika’dan gelen yardımın bakım ve yedek parçası için Türkiye’nin bütçesinden yılda yaklasık 145 milyon dolar ayrılması gerekmiştir. Yıllık olarak ayrılan bu kaynak, Türkiye’nin II. Dünya Savası sonrasında elinde bulundurdugu döviz stokunu kısa sürede bitirmiştir. Yapılan hibeler ABD açısından kazançlı bir ticaret haline gelmiştir. Bu dogrultuda yapılan ithalat arttıkça Dolar sıkıntısı da büyümüş ve Türkiye’nin dış ticaret dengesi bozulmuştur.259

Yapılan askeri yardımın büyük bölümü ise II. Dünya Savaşı’nda kullanılmış, kullanım süresinin dolmasına az kalmış, hasarlı ve ABD’nin artık kullanmadığı silah ve malzemeden oluşmuştur. Yardımın küçük bir bölümü modern ve kullanılmamıştır. Yardım kapsamında verilen silah ve malzemenin mülkiyeti, Temmuz 1947 yılında yapılan antlaşmanın 4. maddesi uyarınca ABD’ye aittir ve ABD’nin onay vermediği durumlarda ülkemiz tarafından kullanılması mümkün değildir. Sözkonusu madde, 1964 yılında ülkemizin Kıbrıs’a askeri müdahalede bulunmak için ABD yardımıyla gelen silahları kullanmak istediğinde karşımıza çıkarılacak ve ABD, Türkiye’nin bu silahları Kıbrıs’ta kullanmasına izin vermeyecektir. Yapılan antlaşma uyarınca ABD, gerektiginde bu yardımla gönderdiği silah ve malzemeyi geri alma hakkına da sahiptir. Truman Doktrini ve Marshall Planı çerçevesinde ABD tarafından yapılan yardımlar tüm bu nitelikleriyle de olumsuz etkiler yapmıştır.260

Yapılan hibeler, Sovyetler Birliği tehdidi karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin caydırıclığına katkı sağlamasına rağmen, bakım ve onarım maksadıyla her yıl bütçeden ayrılan büyük kaynak, ekonomiyi olumsuz olarak etkilemiştir. Ayrıca

259

Oran Baskın, Türk Dış Politikası, C.l, İstanbul, İletişim Yayınları, 2002, ss. 535–536, Aktaran: Barış Ertem, “Türkiye-ABD İlişkilerinde Truman Doktrini ve Marshall Planı” Balıkesir Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 12, Sayı 21, Haziran 2009 s.394.

260

İsmail Cem, Türkiye’de Geri Kalmışğın Tarihi, Cem Yayınevi, 10. Basım, 1989, s. 503–507,

Cumhuriyet döneminde milli savunma sanayinin oluşturulması çabalarına yönelik büyük fedakârlıklarla gerçekleştirilmeye çalışılan milli savunma sanayi imkân ve kabiliyetlerinin gelişmesini engelleyerek durdurmuştur. Çünkü Silahlı Kuvvetlerin yurtiçi siparişleri azalmış ve askeri fabrikalar verimliliklerini yitirmiş, bütçe üzerinde büyük bir yük haline gelmiştir. Verimliliklerini yitiren ve sadece basit küçük işleri yapar duruma gelen askeri fabrikalar, 15 Mart 1950 yılında çıkarılan 5591 sayılı yasa ile Kamu İktisadi Devlet Teşekkülü şeklinde kurulan Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Genel Müdürlüğü bünyesine alınmıştır. O dönemde THK-10 hafif nakliye uçağı üretimi gerçekleştiren ve uçağın ambulans versiyonunu Danimarka’ya ihraç eden Türk Hava Kurumu (THK) uçak fabrikası MKEK’ye devredilmiştir. 1968 Yılında bu fabrika tekstil fabrikasına dönüştürülmüş ve havacılık sanayinde ülkemiz açısından büyük bir yetenek kaybı olmuştur.261

Truman Doktrini kapsamında ABD ile 1947 yılında imzalanan Türkiye’ye Yapılacak Yardım Hakkındaki Antlaşma’nın 4 üncü maddesi şu şekildedir:262 “Bu antlaşma gereğince Türkiye Hükümeti tarafından elde edilen her madde, hizmet veya malûmatın emniyetini sağlamak azminde bulunan ve bunda aynı derecede menfaattar Türkiye ve Birleşik Devletler Hükümetleri, bedel müşavere, bu uğurda diğer hükümetin lüzumlu addedebileceği tedbirleri, karşılıklı olarak alacaklardır. Türkiye Hükümeti, Birleşik Devletler Hükümeti’nin muvafakati olmadan, bu neviden hiç bir madde veya malûmatın mülkiyet veya zilyetliğini devredemeyeceği gibi, aynı muvafakat olmadan Türkiye Hükümeti’nin subay, memur veya ajanı sıfatını haiz bulunmayan bir kimse tarafından bu maddelerin veya malûmatın kullanılmasına veya bu malûmatın bu sıfatı haiz olmayan bir kimseye açıklanmasına ve bu maddeler ve malûmatın verildikleri gayeden başka bir gayede kullanılmasına müsaade etmeyecektir.”

ABD tarafından yapılmış olan savunma sanayi sistem ve teçhizatı kapsayan askeri yardımların milli savunma sanayinin geliştirilmesi çabaları, büyük fedakârlıklarla elde edilmiş yetenekler ve ekonomi üzerinde yaratmış olduğu bu olumsuzluklarına ek olarak Antlaşmanın yukarıdaki maddesi gereğince askeri

261

Şimşek, Üçüncü Dünya Ülkelerinde, s.153. 262

Mehmet Gönlübol, Olaylarla Türk Dış Politikası 1919–1995, Siyasal Kitabevi Yayınları, Ankara,

yardım kapsamında sağlanan malzemelerin amaçlarının dışında kullanılamayacağı hükmü 17 yıl sonra Kıbrıs krizinde karşılaştığımız en büyük engeli teşkil etmiştir.263

Ülkemizin 1952 yılında NATO’ya üye olmasıyla başlayan süreçte ise müttefik ülkeler kendilerinin ihtiyaç fazlası savunma sistem ve teçhizatını bize hibe etmişlerdir. Bu da milli olarak savunma sistem ve teçhizatımızın yurt içinde üretimini engelleyen diğer bir etken olmuştur. Buna rağmen, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu savunma sistem ve teçhizatının geliştirilmesi çabaları devam etmiş ve bu kapsamda 1954 yılında Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde Araştırma ve Geliştirme Daire Başkanlığı kurulmuştur. Fakat, devlet tarafından uygulanan ve sıkı sıkıya bağlı kalınabilen bir savunma sanayi stratejisi geliştirilemediği için, istenilen netice elde edilememiştir. Müttefik ülkelerden hibe ve yardım adı altında alınan savunma sistem ve teçhizatının olumsuz tarafı ülkemizin ulusal çıkarları doğrultusunda kullanılması gerektiğinde (1964 Kıbrıs Krizi) ortaya çıkmış, TSK’nın ihtiyaçlarının karşılanmasında başka ülkelere mutlak bağımlı olmanın sakıncaları çok açık olarak görülmüştür.264

Almanya tarafından ülkemize yapılan yardımlar ise; 1964 yılından beri 1,5 yıllık dilimler halinde, NATO savunma yardımları, özel teçhizatlandırma yardımı (acil yardım) ve çeşitli gerekçelerle envanterinden çıkararak Türkiye’ye verilen askeri malzemeleri içeren hibe şeklindeki büyük paket yardımları olarak sınıflandırılabilir.265 Mart 1992’de ise güneydoğuda terör olayları sırasında Doğu Alman menşeli zırhlıların kullanıldığı iddia edilmiş, bu yüzden Alman Hükümeti Türkiye’nin savunma teçhizatı desteğini durdurmuştur. Alman Hükümeti Mart 1995’te ülkemize, Kuzey Irak’da giriştiği operasyon nedeniyle, yine silah ambargosu uygulamaya başlamıştır. Almanya’nın ambargo koyması üzerine Türkiye karşı ambargo koyarak, Almanya’ya gemi yaptırmama kararı almıştır. Bunun üzerine Almanya, Eylül 1995’de Türkiye’ye yönelik askeri ambargoyu kaldırmıştır. Almanya’nın bu kararı almasında, Türkiye’nin açmaya hazırlandığı askeri ihalelere girememe olasılığı önemli rol oynamıştır. Almanya ambargolara gerekçe olarak bu savunma teçhizatının sadece NATO‘yu

263

Oral Sander, Siyasi Tarih: Birinci Dünya Savaşının Sonundan 1980’e Kadar, İmge Kitapevi Yayınları, Ankara, 1989, s.207.

264

SSM, Savunma Sanayimiz Tarihi, (31.05.2008) 265

Yalçın Diker, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Yenilenme Çalışmaları, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınları, İstanbul, 1994, s.77.

ilgilendiren konularda ve yurt dışından gelecek tehdide karşı kullanılmasını ileri sürmüştür.266

Dış yardım ve hibelerin hem siyasal hem de ekonomik olmak üzere ağır bir maliyeti olmuştur. Çoğu zaman, bu uzun sürede anlaşılmaktadır. Bu yardım ve hibelerin olumsuz etkileri olarak, ülkemizi hem siyasi hem de ekonomik alanda dışarıya daha çok bağımlı hale getirmesi ve verilen tavizlerin kalkınmayı olumsuz etkilemesi söylenebilir. Genel olarak dış yardımların veriliş gerekçesi olarak verilen ülkeler tarafından; siyasal, ekonomik ve insanî amaçlar belirtilmekle beraber, gelişmiş devletler siyasal amaçlarla yaptıkları dış yardımları genellikle dış

politikalarının stratejik bir aracı olarak kullanmaktadırlar.267

Bazı durumlarda yurt dışından yapılan savunma sistem ve teçhizatına yönelik hibe ve yardımların bir şartı olarak; hibe ve yardım yapılan ülke tarafından sadece kendisinden alınacak savunma sistem ve teçhizatının kullanılması öne sürülmektedir. Bu durumda yabancı ülke hibe ve yardım adı altında hem kendisine savunma sanayi alanında pazar oluşturmakta, hem de uzun dönemli yedek parça, bakım, eğitim, yenileme gibi faaliyetlerle ayrıca bir gelir sağlamaktadır. Bunun yanında yardım ve hibe adı altında kendi ürettiği sistem ve teçhizatını yardım yaptığı ülkeye kullandırmakta ve o ülkenin politik kararlarında da etkili olmaktadır. ABD’nin 1946 ile 2002 yılları arasında ülkemize yaptığı yardımlar ile verdiği borç miktarları Tablo 39’da gösterilmiştir.268

266

Aksoy ve diğerleri, s.92. 267

Mustafa Sevüktekin, “Marşal Planı”, http://www.enfal.de/sosyalbilimler/d/026.htm, (11. 05. 2007) 268

US Overseas Loans & Grants (Greenbook),

Tablo 39: ABD nin 1946- 2002 Yılları ArasındaTürkiye’ye Verdiği Borçlar ve Yardımlar (Milyon Dolar)

Program Adı Savaş Sonrası Dönem 1946-48 Marshall Planı Dönemi 1949-52 Karşılıklı Gövenlik Anlş. Dönemi 1953-61 1962-99 2000 2001 2002 Askeri Borçlar ve Yardımlar 454.7 3,418.9 7,920.6 25,336.7 1.6 1.8 53.9 Askeri Borçlar 0.0 0.0 0.0 8,984.4 0.0 0.0 0.0 Askeri Yardımlar 454.7 3,418.9 7,920.6 16,352.3 1.6 1.8 53.9 Mali Askeri Borçlar ve Yardımlar 545.5 4,820.8 13,711.3 35,776.7 3.4 3.8 261.6 Mali Askeri Borçlar 90.8 542.1 1,555.4 15,146.8 0.0 0.0 0.0 Mali Askeri Yardımlar 454.7 4,278.7 12,155.8 20,629.9 3.4 3.8 261.6 Kaynak: US Overseas Loans & Grants (Greenbook), (26.07.2007).