• Sonuç bulunamadı

2.3. SOSYAL MEDYA

2.3.1. Sosyal Medyanın Tanımı ve İçeriği

Son yıllarda hızlı bir şekilde çoğaldığına tanık olduğumuz bilişim teknolojilerinin yeni bir sınıfı olarak tanımlanan sosyal medya (Kane e al., 2014: 275), ağ teknolojileri vasıtasıyla kullanıcıların etkileşimini sağlayan araç, hizmet ve uygulamaların bütününü temsil etmektedir (Boyd, 2008: 92).

Teknoloji ve iletişimin birbirine entegre olarak değiştirip geliştirdiği medyaya sosyallik niteliğini kazandıran temel anlamda web tabanlı gelişmelerdir. Tek taraflı iletişimin hakimolduğu Web 1.0’ın statik yapıdan dinamik bir hale dönüşmesi Web 2.0’ın alt yapısını oluşturmuştur. Kullanıcılarına etkileşim olanağı sunmayan Web 1.0, sadece bilgi aranması ve okumaya izin verirken, Web 2.0 büyük küresel kalabalıkların sosyal etkileşimde bulunmalarına imkan tanımıştır (Aghaei et all., 2012: 2). Daha sonraki bir gelişme olan Web 3.0 uygulamasının, taşınabilir araçlar için yeni bir arayüz kullanımını geliştirmesiyle birlikte sosyal medya günün her anında bireylerin kullanabildiği bir araç haline dönüşmüştür (Karakoç ve Taydaş, 2013: 213).

Solis (2010: 36), sosyal medyanın çoğu insan için teknolojiden çok daha büyük bir anlam ifade ettiğini belirterek sosyal medyayı şu başlıklar altında tanımlamaktadır:

6 http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=21779

● Medyanın sosyalleşmesi için bir platform, ● Kişiler arası iletişimi sağlayan çevrimiçi araçlar,

● Bireylerin arkadaşları, benzer görüşteki ve etkilendiği insanlarla kurduğu bağ, ● İşbirliği,

● Etkinin dağılımını sağlayan toplumsal bir rönesans,

● Sözcükler, resimler, video, sohbet, ses ve aynı zamanda deneyimler, gözlemler, kanaatler, haberler ve anlayışlar,

● Merhametli,

● Bir fırsat ve bir ayrıcalık,

● Kitleleri ve onları bağdaştıran hikayeleri insanlaştırmak için bir çağrı.

Sosyal medya ile ilgili yapılan tanımların çoğunluğu, sosyal medyanın kullanıcılara sunduğu olanaklar etrafında çerçevelenmektedir. Bu doğrultuda Kaplan ve Haenglein (2010: 61-62) sosyal medyayı, ideolojik ve teknolojik tabanı Web 2.0’a dayanan, kullanıcılar tarafından yaratılan içeriğin üretimine ve paylaşımına imkan veren, internet tabanlı uygulamalar şeklinde tanımlar. Yine Tang ve Huan (2010: 65), sosyal medyayı tanımlarken kullanıcılarına sunduğu olanakları göz önünde bulundurarak, sosyal medya kullanıcılarının çok sayıda ve zengin veri kaynaklarından içerik formları oluşturabilmelerine dikkat çekmişlerdir.

Sosyal medya ile ilgili benzer bir tanımı Hansen ve arkadaşları (2011:12-13) “Social Media Networks With Nodexl, İnsights From A Connected World” isimli kitaplarında yapmıştır. Yazarlara göre sosyal medya, kullanıcılar arasında sosyal etkileşimi destekleyen çevrimiçi araçlardır ve terim genellikle televizyon gibi daha geleneksel medya ile zıt anlamda kullanılır. Sosyal medya araçları, kullanıcıların iş birliği yapmalarını, bulmalarını, paylaşmalarını ve değerlendirmelerini sağlar. Aynı zamanda kullanıcılar diğer benzer, binlerce insanın önceden satın alma alışkanlıklarına göre kişiselleştirilmiş öneriler alabilir, kamuoyunu ilgilendiren veya herhangi bir konu; kalabalık tarafından gerçek zamanlı oylama yapılabilir, bir haber çevrimiçi video sunumu ile yüzlerce takipçisine ulaşabilir. Bu bağlamda sosyal medya, paylaşımı üst seviyeye çıkaran bilgi demokratikleşmesi olarak da ifade edilmektedir (Evans, 2008: 33).

Bugün anladığımız tanımına en yakın şekilde sosyal medya, 1998 yılında Bruce and Susan Ableson’un çevrimiçi günlük yazarlarını bir topluluk içinde bir araya getiren “Open Diary” isimli siteyi kurmalarıyla başlamıştır.8

Bu site ile birlikte ilk kez “blog” terimi kullanılmış ve bu bloglarda bireyler, kendi hayatlarına dair deneyimlerini internet vasıtası ile herkesle paylaşmaya başlamışlardır. Hızlı bir şekilde artan internet erişimi, sosyal medyanın popülaritesini artırarak MySpace (2003) ve Facebook (2004) gibi sosyal ağ sitelerinin oluşturulmasına yol açmıştır (Kaplan and Haenlein: 2010: 60). Bu gelişmeler, bugünkü “sosyal medya” ortamları ve araçlarının gelişmesine önemli katkıda bulunmuştur.

Yeni iletişim teknolojileri ve bu teknolojilere entegre olarak gelişimini devam ettiren teknolojik araçların da kullanımıyla, sosyal medyanın popülaritesi hızla artmaya devam etmektedir. Erken dönemde “Open Diary” üzerinden düşüncelerini yazabilen kullanıcılar şu an sosyal medya araçlarını kullanarak günlük düşüncelerini yazmakta ve bu düşünceler üzerinde tartışabilmektedirler. Dahası bireyler yine bu araçlarda fotoğraf, müzik ve video gibi çeşitli içerikleri de paylaşabilmektedirler. Sosyal medyanın içinde barındırdığı bu etkileşim özelliği katılımcı bir kültüre işaret etmektedir. Katılımcı bir kültürle anlatılmak istenen ise sosyal medyanın kullanıcıları edilgen konumdan etkin konuma taşımasıdır. Zira sosyal medyanın hayatlarımızda bu denli önemli rol oynamasının sebebi de bireylerin etkin olmasına izin veren donanımıdır.

Mayfield (2008), sosyal medyanın kullanıcılara sunduğu olanakları beş başlık altında özetleyerek, sosyal medyayı bu özelliklerin tamamını ya da büyük kısmını içeren, yeni bir tür çevrimiçi medya olarak tanımlamıştır:

-Katılımcılık: Sosyal medya, ilgilenen herkesten gelen geri bildirim ve katkıları

teşvik etmektedir. Bu, medya ve izleyici arasındaki çizgiyi bulanıklaştırır. Sosyal medyayı geleneksel medyadan farklılaştıran en belirgin özelliklerinden birisi katılımcılıktır.

8

Sosyal ağ mimarisinin merkezi haline gelen bu sitede Ekim 2008 itibariyle, toplamda 77 farklı ülkeden ve 7 kıtadan kullanıcıları bulunmaktaydı.

-Açıklık: Sosyal medya hizmetlerinin çoğu geri bildirim ve katılıma açıktır. Bu

hizmetler kullanıcıları oylama, yorum ve bilgi paylaşımını teşvik etmektedir. İçeriğe erişim ve kullanımda nadiren engel bulunmaktadır. Zaman zaman kullanıcının içeriğe erişim sağlaması için kayıtlı bir kimlik oluşturması gerekebilmektedir.

-Sohbet: Geleneksel medya yayıma ilişkin iken (hedef kitleye dağıtılan veya

iletilen içerik), iki yönlü bir sohbet şekli olarak sosyal medya, geleneksel medyadan daha iyi görülmektedir.

-Toplum: Sosyal medya toplumun hızlı ve etkili bir şekilde iletişim kurmasına

imkân verir. Toplum içinde yaşayan sosyal medya kullanıcıları fotoğraf, politik bir konu ya da sevdikleri bir televizyon programı gibi ortak ilgi alanlarını paylaşmaktadırlar. Genellikle bahsi geçen toplumlar, sosyal medya araçlarında topluluk olarak belirli bir ortak paydada buluşmaktadırlar.

-Bağlantılılık: Sosyal medyanın çoğu türü diğer siteler, kaynaklar ve insanların

bağlantılarını kullanarak bağlantılarını güçlendirir.

Bu özellikleriyle sosyal medya kullanıcılara iki taraflı sohbet, şeffaflık ve katılım imkânı veren bir iletişim ortamı sunmaktadır. Sosyal medyanın tüm bu ele alınan özelliklerinin dışında, iletişim teknolojilerinin mobil hale gelmesi; sosyal medyanın her an, her yerde kullanılmasına imkân vererek daha çok yaygınlaşmasına katkıda bulunmuştur. Bu denli gelişim gösteren bir mecraya içeriği üretenler de kayıtsız kalmamıştır. İçerik üreticileri, sosyal medyanın özellikleri çerçevesinde kendilerini yenileyerek, kullanıcıların beklentileri doğrultusunda gelişim göstermektedirler.

Sosyal medyayı bir takım temel belirleyicilerle tanımlamayı tercih eden bir diğer kişi de Amerikalı Pazar araştırmacısı Blossom’dur. Blossom 2009 yılında yazmış olduğu “Content Nation: Surviving and Thriving as Social Media Changes Our Work,

Our Lives and Our Future” isimli kitabında sosyal medyayı, insanların diğer insanları

teknoloji vasıtasıyla sosyal bir şekilde etkilemesiyle ilgili olarak tanımlayarak, sosyal medyanın aşağıdaki şekilde bir takım temel belirleyicileri olduğunu ifade etmiştir:

-Sosyal medya yüksek ölçeklenebilir ve erişilebilir teknolojiler kullanır:

gösterebilir. Fakat erişim kolaylığı ve erişim ihtiyacı duyulan kitlenin büyüklüğü ne olursa olsun ölçeklenebilirlik ihtiyacı sabit kalır. Sosyal medyada kullanılan teknolojiler bu erişime izin verir.

-Sosyal medya bireylerin ya da grupların birbirleriyle iletişim kurmasını sağlar: Bazı insanlara göre sosyal medya eş düzeyde araçlardır. Bu sosyal medyanın

kullanıcılar için dünyanın herhangi bir yerinde olan tanıdıkları ya da tanımadıkları diğer sosyal medya kullanıcıları ile iletişim kurabilmeleri veya bilgi paylaşımında bulunabildikleri anlamına gelmektedir.

-Sosyal medya dünyanın her yerindeki kullanıcılarını hızlı bir şekilde etkiler:

Kısıtlı bir kitleyi ilgilendiren olay sosyal medya üzerinden biranda tüm dünyayı ilgilendiren bir hal alabilmektedir. Bu da sosyal medyanın etkileme gücünün göstergesidir.

Sosyal medyanın yukarıdaki özelliklerine bakıldığında etkileme, erişilebilirlik ve kitlesel ya da bireysel bazda iletişime olanak veren kısımlarına dikkat çekildiği görülmektedir. Yapılan sosyal medya tanımlamalarına bakıldığında bu mecranın henüz yeni keşfedilmeye çalışılıyor olması ve sosyal medya içinde kullanılan terimlerin genellikle birbiri yerine kullanılmasının etkisiyle sosyal medyaya dair bir anlam karmaşası yaşandığı görülmektedir. Bu sebeplerden ötürü kavramı anlatmak için sosyal medyanın ne olduğu sorusuna cevap veren farklı bakış açılarına yer verilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın bir sonraki kısmında yaygınlaşan ve kullanım alanları gelişen sosyal medyayı daha iyi anlayabilmek için Kaplan ve Haenlein’in (2010), yapmış olduğu sınıflandırma doğrultusunda sosyal medya sitelerinin kullanım ve işlevsellik açısından farklılık gösteren türleri açıklanacaktır.