• Sonuç bulunamadı

2.4. ALTERNATİF BİR HABER KAYNAĞI OLARAK SOSYAL MEDYA

2.4.3. Ana Akım Medyaya Alternatif Olarak Alternatif Medya

Alternatif medyanın, ana akım medyadan örgütsel ve içerik unsurları açısından farklı yapılanması, onu ana akım medyaya alternatif bir haber kaynağı olarak tanımlayan yaklaşımları da beraberinde getirmiştir. Bu yaklaşımlar, ana akım ve alternatif arasında alternatifin ana akım medya için bir tamamlayıcı unsur veya ana akım için karşı hegemonik eleştiri olarak görüldüğü bir ayrım ortaya koyar (Bailey, et al., 2007: 18).

Haber üretim sürecindeki yaşanan değişimi açıklayan yaklaşımların temel ortak odak noktası, alternatif medyanın ana akım medyaya karşıt hegemonik bir güç olma potansiyelidir. Dolayısıyla bu bakış açısı için ideoloji ve Antonio Gramsci’nin hegemonya kavramı oldukça önemlidir.

Gramsci (1971: 56), toplumda bir sınıfın diğer sınıfları zaman içinde, kendi normları ve değerlerini benimsemeye razı ettiği süreci “hegemonya” olarak tanımlar. Hegemonya, iktidarla pratik arasındaki bağlantıyı araştırmaktadır. Bu anlamda medyanın eleştirel çözümlemelerinde kullanılan güçlü bir akım olmuştur. Hegemonya, yönetici

sınıfın egemenliğini sürdürme araçlarına gönderme yapan bir kavramdır. Medya kuruluşları, sistematik bir şekilde tutarlı bir ideoloji ile toplumsal yapıyı yönetilen sınıfların tahakküm altına alınmalarına kendi rızalarıyla yeniden üreten ve haklılaştıran bir dizi ortak duyusal değerler ve mekanizmalar geliştirerek hegemonyacı bir işlev görürler (Shoemaker ve Reese, 1997: 150-151).

Toplumumuzdaki tahakküm içinde sürekli olarak oluşturulan temsil pratikleri; medya kurumları tarafından desteklenen temsil ilişkileri söz konusudur. Anlamlandırma pratiklerinin devam edebilmesini sağlayan kültürel ve ideolojik çerçeveler, sistemler ve kodlar söz konusudur (Hall, 1997: 120-121). Bu süreç ise ana akım medyayı eleştirel bir değerlendirmenin merkezi haline getirir.

İçerik olarak alternatif medya, geleneksel medyada sunulan temsil ve ideolojileri farklı açılardan ele almaktadır. Alternatif medya, olumsuz, insan öğesini dışlayan, kimliksizleştirici kültürel ve toplumsal koşulların geri dönülemez bir biçimde kök salmasını önlemek amacıyla tekelleşmiş haber içerikleri pazarının karşısına yeni bir anlayışla çıkabilmeyi amaçlamaktadır (Törenli, 2005: 226). Çeşitli toplumsal hareketlere bir ses veren alternatif medya yönelimi, azınlıklar ve alt/karşı kültürlerin kendini temsil etmesine fırsat verdiği için geleneksel medyaya nazaran daha farklı içerikler sunmaktadır (Bailey, et al., 2007: 20). Bu anlamda alternatif medya egemen medyanın ürettiği egemen biçimlere karşı geliştirilen bir mücadeleyi temsil etmektedir (Atton, 2002: 15).

Alternatif medya yalnızca karşıt bir enformasyon gücü değildir. Aynı zamanda alternatif medya, profesyonel üretim değerlerini reddetmektedir. Harcup (2007) alternatif medyanın haber üretim sürecini temel alan gazetecilik pratikleri üzerine yaptığı alan araştırmasında, ortak dört özelliğe sahip olduklarını vurgulamıştır (akt: Ceyhan, 2009: 91):

“1- Haberin üretilmesinde daha fazla çoklu beceri (greater multi skilling) 2- Haber kaynaklarını farklı bir şekilde sıralama

3- Etik bir boyut olarak haber kaynaklarıyla faklı bir ilişki biçimi

Profesyonel medya çalışanı ve içerik üreten internet kullanıcısı arasındaki rekabetin en yoğun yaşandığı sektör haberciliktir. Geleneksel medyada alışılagelmiş haber üretim süreçleri, kaynak kullanımına dair kabuller alternatif medyada değişime uğramıştır. Geleneksel medyada kaynak için uzmanlar istihdam edilirken alternatif medya, kaynaklarını internet kullanıcılarından sağlamaktadır. Değişik kaynak kullanımı ise, uzman gazetecileri bu yeni değişik haber üretim süreçleri hakkında düşünmeye sevk ederek, yeni bir içerik üretim pratiği sunmaktadır (Pajnik and Downing, 2008: 10).

Öte yandan eleştirel çalışmalar içerisinde yer alan ekonomi-politik yaklaşım da ana akım medyayı, iktidar ve egemenlik mücadelesinin içinde konumlandırır. Golding ve Murdock (2008: 61), geleneksel kitle iletişim araçlarını, kapitalist ekonomik düzende emtialar üreten ve dağıtan endüstriyel ticari kuruluşlar olarak tanımlar. Yazarlara göre, “ideoloji üretimi, medya üretiminin genel ekonomik dinamiklerinden ve onların belirleyiciliklerinden ayrılamaz ya da onlar dikkate alınmadan yeterince anlaşılamaz.”

Eleştirel yaklaşımlar ekseninde ana akım medya, ekonomik ve siyasi kaygılar bağlamında hegemonyacı taleplere boyun eğmek zorundadır. Bu açıdan, ana akım medya nesnel olmamakla eleştirilir. Ana akım medyadaki haber üretme süreçleri hegemonyacı taleplere uyumludur (Shoemaker ve Reese, 1997: 158-159).

Alternatif medya ise devlet ve piyasadan bağımsız olarak varlığını sürdürmektedir. Alternatif bir medya kurumu, gelir elde edebilmek için öncelikle izleyici/okuyucuları reklam veren kuruluşlara satmamakta, dolayısıyla geniş ve seçkin olmayan bir izleyiyici/okuyucu kitlesini hedeflemektedir. Böyle bir medya kurumu, toplumun tanımlayıcı hiyerarşik sosyal ilişkilerini alt üst etmek üzere yapılanmıştır ve ana akım medya kurumlarından yapısal olarak esaslı şekilde farklıdır ve elinden geldiği ölçüde onlardan bağımsızdır (Yıldırım, 2012: 64).

Bailey ve arkadaşları (2007: 18) “Understanding Alternative Media” isimli çalışmalarında ana akım ve alternatif medyanın temel niteliklerini, ikisi arasında bir ayrım geliştirerek değerlendirmişlerdir:

Ana Akım Medya;

Devlet kuruluşları veya ticari şirketler,

Profesyoneller tarafından yapılandırılmış, dikey veya hiyerarşik kuruluşlar, Egemen söylem ve temsillerin taşıyıcılarıdır.

Alternatif Medya ise; yukarıda sayılan özelliklerden şu şekilde farklılık göstermektedir:

Küçük ölçekli ve belirli topluluklara yönelik, muhtemelen dezavantajlı gruplara, farklılıklara saygılı şekilde yayın yapar,

Devlet ve piyasadan bağımsız,

İzleyicinin erişim ve katılımının kolaylaştırılması için, demokratik ve çoğulculuk çerçevesi içinde yatay veya hiyerarşik olmayan şekilde yapılandırılmıştır,

Baskın olmayan, muhtemelen karşı hegemonik söylem ve temsiller, kendini temsilin önemini vurgular.

Atton’un da dediği gibi (2002: 9), alternatif medyanın alternatif karakterini ortaya çıkaran temel unsurlar organizasyon yapısı ve içeriğidir. Ancak alternatif medyanın haber üretim sürecinde, ana akım medyaya bu denli rakip görülmesinin ardında fotoğraf, video kayıtları ve internet üzerinden içerik paylaşabilme özelliğine sahip taşınabilir yeni iletişim araçları bulunmaktadır (Heeter, 1989).

Diğer yandan alternatif medya ve ana akım medyanın birbirinden tam anlamıyla bağımsız hareket ettiğini söylemek de doğru olmayacaktır. Ana akım medyada yer alan içeriklerin alternatif medyaya malzeme olabildiği gibi, tam tersi bir şekilde alternatif medyada yer alan içerikler ana akım medyada konu olmaktadır. Dahası çoğu tv programı, gazete köşe yazısı ve radyo programında Facebook, Twitter adresi verilerek kullanıcıların katılımı sağlanmaya çalışılmaktadır. Böylelikle alternatif medya ve ana akım medya da bir çeşit etkileşim içindedir. Ancak alternatif medyanın özgür ve kontrol mekanizmalarından, ana akım medyaya nazaran çok daha bağımsız oluşu içeriklerini ve geleneksel medya anlayışına önemli farklılıklar getirmesi alternatif medyayı, “alternatif” kılmaktadır.

Alternatif medya günümüzde varlığını sosyal medya ağları ve/veya araçları üzerinden sürdürmektedir. Web 2.0 ismi verilen teknolojik gelişimiyle gündelik ve iş

hayatının neredeyse her anına nüfuz eden sosyal medya araçları yapısal olarak da geleneksel medyadan ayrılmaktadır. İzleyici veya okuyucuların üretici konumuna geçmesine ve bireylerin kendi haberlerini yapmasına olanak sağlayan sosyal medyanın, geleneksel medyadan hangi ölçütlerde farklılaştığını anlamak gerekmektedir.