• Sonuç bulunamadı

1.2. SORUŞTURMA EVRESİNİN ÖZELLİKLERİ

1.2.4. Soruşturma Evresinin Gizliliği

CMK m. 157’ye göre, “(1) Kanunun başka hüküm koyduğu hâller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizlidir.”

İş birliği sistemine göre, icra edilen bir soruşturma evresinin özelliklerinin, itham sistemindeki soruşturma evresi ile aynı olduğu nazarı itibara alındığında, bahis konusu özelliklerden birinin de gizlilik olduğu ifade edilmelidir. Gizlilik ile kast edilen, soruşturma evresindeki işlemlerde, örneğin, ifade almada, yer göstermede vs.

yalnızca bu işlemin muhatabının/muhataplarının hazır bulunabilmesi, keza, soruşturmanın sonuçlarının da kamuya kapalı olmasıdır

110

.

Soruşturmanın gizliliği, şüphelinin savunma hakkı ile devletin bir suç şüphesini soruşturmakla görevli makamlarının etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ve medyanın kamuoyunu bilgilendirme amacı ile haber verme hakkının arasında bir çatışmanın ortaya çıkmasına neden olmaktadır

111

. Bununla birlikte, soruşturmanın gizliliği ile hem iddia etme makamının hem savunma makamının lehine hareket edilmiş olmakta, böylece her iki makamın menfaatleri de güvence altına alınmaktadır. Kaldı ki, savunma makamı açısından bakıldığında,

107 Ünver/Hakeri, 13. Baskı, s. 490.

108 CMK m. 161/1–“… Cumhuriyet savcısı, adlî görevi gereğince nezdinde görev yaptığı mahkemenin yargı çevresi dışında bir işlem yapmak ihtiyacı ortaya çıkınca, bu hususta o yer Cumhuriyet savcısından söz konusu işlemi yapmasını ister.” CMK m. 162–“(1) Cumhuriyet savcısı, ancak hâkim tarafından yapılabilecek olan bir soruşturma işlemine gerek görürse, istemlerini bu işlemin yapılacağı yerin sulh ceza hâkimine bildirir. …”

109 Centel/Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, 14. Bası, s. 107.

110 Centel/Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, 14. Bası, s. 103.

111 Güneş Okuyucu-Ergün, “Soruşturmanın Gizliliği”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 59, Sayı: 2, 2010, s. 248.

29 CMK’nın 157 nci maddesinde, soruşturma evresindeki usul işlemlerinin, savunma hakkına zarar vermemesi koşuluyla gizli olduğu ifade edilmiştir

112

.

Soruşturmanın gizliliğinin, savunma makamının menfaatleri açısından getirdiği güvencelere bakıldığında, belirtilmelidir ki, soruşturma evresinde, bir suçun işlendiğine ilişkin olarak henüz bir şüphe bulunmaktadır. Bu şüphenin, mahkeme nezdinde tartışılmaya değecek bir şüphe yoğunluğuna; diğer ifadeyle, yeterli şüpheye ulaşmaması hâlinde ise soruşturma sona erdirilmektedir. Bir suçu işlediğine dair şüphe ile hakkında bazı işlemler gerçekleştirilen şüphelinin, gizliliğin ihlal edilmesi suretiyle kamuya teşhir edilmesi, onun henüz bir hüküm olmadığı hâlde, suçlu olarak damgalanmasına yol açabilecektir

113

. Bu nedenle, soruşturma işlemlerinde, yalnızca işlemin muhatabının/muhataplarının hazır bulunması ve soruşturmanın sonuçlarının kamuya kapalı olması kabul edilerek, şüphelinin lekelenmeme hakkı koruma altına alınmış ve suçsuzluk karinesinin etkinliği sağlanmış olmaktadır

114

.

112 TCK m. 285’te, 6352 numaralı Kanun m. 92 ile gerçekleştirilen değişikliğin gerekçesinde de aynı hususa, işaret edilmiştir. “… Soruşturma evresindeki işlemlerin gizliliği, soruşturmanın tarafları bakımından ve sair kişiler bakımından ikiye ayrılarak değerlendirilmesi gerekmektedir. // Her şeyden önce bu gizlilik, savunma hakkını kısıtlar bir şekilde uygulanamayacaktır. Soruşturma evresindeki işlemler ve içerikleri, soruşturmanın taraflarından şüpheliye ve müdafiine karşı, savunma hakkının kullanılmasını engelleyecek şekilde gizli tutulamayacaktır. …” Madde gerekçesi için bk. 6352 numaralı 6352 Numaralı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Madde Gerekçeleri, (Erişim) http://www.adaletbiz.com/iik/6352-sayili-kanunun-tam-metni-h4312.html, 20 Ekim 2015.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi, Esas: 2010/5233, Karar: 2012/5399 numaralı ve 07.03.2012 tarihli kararında, soruşturmanın gizliliğinin, hukukun genel kurallarından olduğunu ifade etmiştir. “…

Soruşturmanın gizliliği hukukun genel kurallarından olup, ayrıca 5271 sayılı CYY’nın 157.

maddesindeki “Kanunun başka hüküm koyduğu hâller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizlidir” biçimindeki düzenlemeden

kaynaklanmaktadır, …” (Karar için bk.

https://www.hukukturk.com/Goster.aspx?v=JBH6PCA7Y452SA7BX65ZPD326CZES7BWCESDM8 H5ZFMAW4EFES8Q, (Erişim) 07 Ocak 2018.).

113 Süheyl Donay, Güncelleştirilmiş Ceza Yargılaması Hukuku, Beta Yayıncılık, İstanbul, 2015, s.

298.

114 Tozman, s. 341. Nitekim TCK’nın (Soruşturmanın) Gizliliğin(in) İhlali başlığını taşıyan 285 inci maddesinin 5 inci fıkrasında, “(5) Soruşturma ve kovuşturma evresinde kişilerin suçlu olarak algılanmalarına yol açacak şekilde görüntülerinin yayınlanması hâlinde, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” hükmü yer almaktadır. Belirtilmelidir ki, 285 inci maddede, 02.07.2012 tarihli ve 6352 numaralı Kanunun 92 nci maddesi ile değişiklik yapılmıştır. Değişikliğe ilişkin madde gerekçesindeki, “… soruşturma işlemlerinin gizliliğinin ihlalinin suç olarak tanımlanmasıyla, masumiyet karinesi ve kişilerin özel hayatına ilişkin bilgilerin gizliliği, koruma altına alınmaktadır.

Soruşturma evresindeki işlemlerin gizliliği, … suçsuzluk karinesinin sağlam tutulabilmesi yönünden vazgeçilemez niteliktedir. … Bu suçun işlenmesiyle, masumiyet karinesinden yararlanma hakkı … ihlal edilen kişi, mağdurdur. …” şeklindeki ifadeler de soruşturmanın gizliliğiyle ve bu gizliliğin ihlalinin suç olarak tanımlamasıyla, suçsuzluk karinesinin etkinliğinin sağlandığını açıklamaktadır.

Madde gerekçesi için bk. 6352 Numaralı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı

30 Soruşturmanın gizliliği ile bireysel savunma makamı olan şüphelinin menfaatlerinin yanı sıra, bir suç şüphesini soruşturmakla yükümlü makamlar açısından da belli menfaatler koruma altına alınmaktadır. Şöyle ki, soruşturma evresinde icra edilen en önemli işlem, mahkeme nezdinde tartışılabilecek bir ceza uyuşmazlığı şüphesinin bulunup bulunmadığına yönelik olarak bir araştırma yapılmasıdır. Bu araştırma faaliyeti ise muhakemedeki ispat vasıtaları olan delillerin araştırılması, elde edilmesi ve muhafaza altına alınması şeklinde gerçekleşmektedir.

Soruşturmanın gizli olmayıp, bilakis duruşma gibi aleni olarak yürütülmesi, şüpheyi yenecek ve kesinliğe kavuşturacak olan delillerin gizlenmesi suretiyle, bunların elde edilmesini güçleştirilebileceği gibi, yok edilmesi suretiyle hiç ulaşılamaması sonucunu, öz bir ifadeyle delillerin karartılması tehlikesini doğurabilecektir

115

. Cumhuriyet savcısının, karartılması tehlikesi olmaksızın, delilleri araştırabilmesi, elde edebilmesi ve muhafaza altına alabilmesi, soruşturmanın gizliliğine bağlıdır. Bu bağlamda, soruşturmanın gizli olma özelliğinin, toplumsal iddia makamını oluşturan Cumhuriyet savcısı için de önemli olduğu ifade edilmelidir

116

.

Kanun koyucu, soruşturmanın gizliliğini kural olarak kabul etmekle birlikte, bu gizliliği, yapılacak işleme, işlemin muhatabına/muhataplarına ve soruşturmanın bölümlerine göre, farklı düzenlemiştir

117

. Bu noktada, kanun koyucunun amacının, devletin etkili bir soruşturma yürütebilmesinin, şüphelinin savunma hakkının ve medyanın haber verme hakkının sağlanmasının telif edilebilmesi olduğu söylenmelidir

118

. Özellikle, yapılacak işlemlerde hazır bulunma yetkisi bakımından, yetkinin daraltıldığı veya genişletildiği veya farklı bir usulün kabul edildiği hâller bulunmaktadır. Örneğin, CMK m. 153/2’de, müdafiin dosya içeriğini inceleme ve dosyadan örnek alabilme yetkisi kısıtlanarak, gizlilik ilkesi açısından geniş ölçü kabul edilmiş; diğer ifadeyle, gizlilik yoğunlaştırılmıştır

119

. Buna karşılık, CMK m.

84/2’de, tanık veya bilirkişinin duruşma sırasında hazır bulunamayacağı veya

Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Madde Gerekçeleri, (Erişim) http://www.adaletbiz.com/iik/6352-sayili-kanunun-tam-metni-h4312.html, 20 Ekim 2015; Bu hususta bk. Tozman, s. 341, 342.

115 Donay, Yargılama, s. 298; Yenisey, Hazırlık Soruşturması, s. 12.

116 Murat Ceyhan, “Soruşturmanın Gizliliği ve Müdafiin Dosyayı İnceleme Yetkisi”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Sayı: 109, 2013, s. 468.

117 Yenisey, Hazırlık Soruşturması, s. 12.

118 Okuyucu-Ergün, s. 248.

119 Centel/Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, 14. Bası, s. 103, 104.

31 oturduğu yerin uzaklığı nedeniyle bulunmasının güç olduğu anlaşılırsa, bunların dinlenmesinde şüphelinin ve onun müdafiinin de hazır bulunabileceği belirtilerek, işlemin muhatabı dışındaki kişilerin de hazır bulunabilmesi şeklinde, gizlilik ilkesi yumuşatılmıştır

120

.

Kanun koyucu, CMK m. 157 hükmündeki, soruşturma evresindeki usul işlemlerinin gizliliğine verdiği önemin bir ifadesi olarak, bu işlemlerin gizliliğinin, bazı hâllerde işlemlerin muhatabı olan, bazı hâllerde ise işlemlerin muhatabı olmayan kişiler tarafından ihlalini suç olarak düzenlemiştir. TCK m. 285 hükmü, 02.07.2012 tarihli ve 6352 numaralı Kanun m. 92 ile değiştirilerek yürürlükteki hâlini almıştır

121

. Böylelikle hem ceza muhakemesinin maddi gerçeğe ulaşılması amacı hem şüphelinin lekelenmeme hakkı, suçsuzluk karinesinden yararlanma hakkı, haberleşmenin ve özel hayatın gizliliği koruma altına alınmıştır

122

.

1.3. SORUŞTURMA EVRESİNİ BAŞLATAN SUÇ ŞÜPHESİNİN