• Sonuç bulunamadı

Dava Açma Süresinin Geçmiş Olması

2.2. SORUŞTURMA İŞLEMLERİNE SON VERİLMESİ KARARININ

2.3.5. Dava Açma Süresinin Geçmiş Olması

Kanun koyucu, bazı suçların düzenlendiği mevzuatta, bu suçlar açısından kamu davasının açılması için belli süreler öngörmüştür. Bu suçların düzenlendiği mevzuatta, kamu davasının açılması için öngörülen süreler geçtikten sonra, bahis konusu suçlar açısından kamu davasının açılması, artık mümkün değildir

277

. Belirtilmelidir ki, bu süreler, dava süresi olarak adlandırılmaktadır

278

.

274 Dönmezer/Erman, Cilt: III, s. 295, kn. 1963, s. 296, kn. 1973; Önder, Ceza Hukuku Dersleri, s.

650; İçel, İçel Ceza Hukuku Genel Hükümler, 6. Bası, s. 668; Erem/Danışman/Artuk, s. 934;

Demirbaş, 9. Baskı, s. 700; Toroslu, Toroslu, s. 482; Centel/Zafer/Çakmut, 7. Bası, s. 738;

Koca/Üzülmez, 6. Baskı, s. 655.

275 Dönmezer/Erman, Cilt: III, s. 293, kn. 1965; Önder, Ceza Hukuku Dersleri, s. 650;

Erem/Danışman/Artuk, s. 934; Demirbaş, 9. Baskı, s. 700; Toroslu, Toroslu, s. 482; Koca/Üzülmez, 6.

Baskı, s. 653, 655.

276 Belirtilmelidir ki, Cumhuriyet savcısının, soruşturma işlemlerine başladığı anda ilan edilmiş ve soruşturma konusu suç açısından uygulanabilecek bir genel af söz konusu olabileceği gibi, soruşturma işlemlerine devam ederken ilan edilen bir genel af da söz konusu olabilir. Her iki hâlde de Cumhuriyet savcısının vermesi icap eden karar, soruşturma işlemlerine son verilmesi kararı olacaktır.

277 Erem, Usul, s. 218 (Öğretide Erem, dava sürelerini, kamu davasının mecburiliğinin, ceza kanunlarının uygulanmasının mecburiliğine bağlı olduğu, bu durumda, dava süresinin mesnedini açıklamanın imkânsız göründüğü yönündeki ifadeleriyle eleştirmektedir. Bk. Erem, Usul, s. 218.);

Kunter, s. 81, kn. 46; Yenisey, Hazırlık Soruşturması, s. 240; Yenisey/Nuhoğlu, Ders Kitabı, s. 275;

Eryılmaz, s. 342; Bahri Öztürk, Durmuş Tezcan, Mustafa Ruhan Erdem, Özge Sırma, Yasemin F.

Saygılar Kırıt, Özdem Özaydın, Esra Alan Akcan, Efser Erden, Nazari ve Uygulamalı Ceza Muhakemesi Hukuku: Ders Kitabı, 6. Baskı, Ankara, 2013, s. 58; Bahri Öztürk, Mustafa Ruhan Erdem, Uygulamalı Ceza Hukuku ve Güvenlik Tedbirleri Hukuku, 11. Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2011, s. 160; Yener Ünver, Hakan Hakeri, Ceza Muhakemesi Hukuku, 9. Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara, 2014, s. 98; Özbek/Kanbur/Doğan/Bacaksız/Tepe, Muhakeme, s. 132; Kitapçıoğlu, s. 116. Bu nedenle, dava süresi, esasen bir muhakeme koşulu niteliğindedir. Bk. Özgenç, Genel

78 Dava süresi, dava zamanaşımı müessesesinden farklı olup, somut olayda, iddianamenin kabulünden sonra, dava süresi dolmadığı hâlde, dava zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın düşmesi kararı verilmesi mümkündür

279

. Aynı şekilde, dava süresi açısından, kural olarak, dava zamanaşımındaki gibi durma ve kesilme söz konusu olmadığı hâlde, bazı hâllerde dava süresinin duracağına dair mevzuatta açık hükümler yer almaktadır

280

.

Dava açma süresinin düzenlendiği mevzuat hükümlerine, 5187 numaralı Basın Kanunu m. 26’nın

281

, 2954 numaralı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu m.

28/6’nın

282

(TRTK) örnek verilmesi mümkündür. Kanun koyucunun, bazı suçlar açısından kamu davasının açılması için belli süreler öngörmesinin nedenini, basın özgürlüğü, haber alma özgürlüğü, bilim ve sanat özgürlüğü, düşünce özgürlüğü vb.

özgürlükler oluşturmaktadır

283

.

Hükümler, 9. Bası, s. 841, 842; Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma/Saygılar Kırıt/Özaydın/Alan Akcan/Erden, s. 58; Ünver/Hakeri, 9. Baskı, s. 98, 99; Eryılmaz, s. 342; Kitapçıoğlu, s. 116.

278 Öztekin Tosun, Türk Suç Muhakemesi Hukuku Dersleri: Genel Kısım, Cilt: I, 3. Bası, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, Fakülteler Matbaası, İstanbul, 1981, s. 179; Kunter, s. 81, kn.

46; Erem, Usul, s. 218; Öztürk/Erdem, 11. Baskı, s. 160, kn. 228;

Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma/Saygılar Kırıt/Özaydın/Alan Akcan/Erden, s. 57; Yenisey, Hazırlık Soruşturması, s. 240; Yenisey/Nuhoğlu, Ders Kitabı, s. 275; Özgenç, Genel Hükümler, 9. Bası, s.

841; Eryılmaz, s. 342; Ünver/Hakeri, 9. Baskı, s. 98; Özbek/Kanbur/Doğan/Bacaksız/Tepe, Muhakeme, s. 132; Kitapçıoğlu, s. 115, 116.

279 Tosun, Cilt: I, s. 181 (Öğretide Tosun, dava süresinin, o davaya bakılabilmesi için bir aşağı sınır, dava zamanaşımının ise bir yukarı sınır durumunda olduğunu ifade etmektedir. Yazar, her iki müessese arasında benzerlik de bulunduğunu belirtmekte; bu benzerliği ise hem dava süresinde hem dava zamanaşımında, süre dolduktan sonra davanın açılamaması şeklinde açıklamaktadır. Bk. Tosun, Cilt: I, s. 181.); Ünver/Hakeri, 9. Baskı, s. 99; Dava süresinin, dava zamanaşımından farklı olduğu suçlarla ilgili ceza davalarının bir muhakeme şartı olarak, günlük süreli yayınlar yönünden dört ay, diğer basılmış eserler yönünden altı ay içinde açılması zorunludur.”

282 TRTK m. 28/6 – “Bu madde kapsamına giren suçlardan ve haksız fiillerden dolayı yayının yapıldığı tarihten başlayarak altmış gün içinde açılmayan davalar dinlenmez.”

283 Tosun, Cilt: I, s. 180; Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma/Saygılar Kırıt/Özaydın/Alan Akcan/Erden, s.

57; Öztürk/Erdem, 11. Baskı, s. 160, kn. 228. Öğretide Tosun’a göre, dava süresinin kabulüne yol açan özgürlükler, demokrasinin gerçekleşmesi bakımından o kadar önemli görülmüştür ki, kanun koyucunun amacı, bu özgürlüklerden yararlananların işledikleri suçlar dolayısıyla haklarında kamu davasının açılıp açılmayacağını, aynı suçları, bu özgürlüklerden yararlanmadan işleyenlerden daha kısa süre içinde öğrenmesidir. Bk. Tosun, Cilt: I, s. 180. Bu durumda, öğretide Tosun’un ifadesiyle,

“Dava süresi, ilk bakışta sadece bundan faydalananlar göz önünde tutularak kabul edilmiş gibi görünmekte ise de, aslında bunun önemli bazı özgürlüklerin yüzü suyu hürmetine kabul edildiği anlaşılmaktadır.” Bk. Tosun, Cilt: I, s. 180.

79 CMK m. 175/1’de, kamu davasının iddianamenin kabulüyle açılmış sayılacağı ifade edildiği için bu sürelerin, mahkeme tarafından iddianamenin kabulü için geçerli olduğu düşünülebilir

284

. Bununla birlikte, bu süreler geçtikten sonra, artık mahkeme tarafından iddianame kabul edilemeyeceği dolayısıyla kamu davası açılamayacağı için suç şüphesi üzerine soruşturma işlemlerine başlayan Cumhuriyet savcısının da bu sürelerin geçmesi veya geçtiğini tespit etmesi üzerine, soruşturma işlemlerine derhâl son vermesi gerekmektedir

285

. Başka bir ifadeyle Cumhuriyet

284 Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 06.04.2010 tarihli ve Esas: 2009/19582, Karar: 2010/6108 numaralı kararında, dava süresinin dolup dolmadığının, mahkeme tarafından iddianamenin kabul edildiği tarihin nazarı itibara alınması suretiyle belirleneceğini ifade etmektedir. “… 5187 sayılı Basın Yasasının 26. maddesi uyarınca “Basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu Kanunda öngörülen diğer suçlarla ilgili ceza davalarının günlük süreli yayınlar yönünden iki ay, diğer basılmış eserler yönünden dört ay içinde açılması zorunludur.” // CYY.nın 175/1. maddesinde “İddianamenin kabulüyle, kamu davası açılmış olur ve kovuşturma evresi başlar.” hükümlerinin öngörülmesi karşısında, // Günlük süreli yayınlarda hak düşürücü nitelikte olan 2 aylık sürenin, günlük yayının savcılığa teslim tarihi olan 02.07.2005 günü başlayacağı, 02.09.2005 tarihli iddianamenin ise 14.09.2005 tarihlerinde kabul edilmesi ve kamu davasının da bu tarihte açılmış sayılacağının kabulünün gerektiği ve davanın kovuşturma koşulu olan iki aylık süre içinde açılmadığı, //

Anlaşıldığından … (KAMU DAVASININ DÜŞÜRÜLMESİNE), … oybirliğiyle karar verildi.”; Aynı yönde bk. Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin, 07.12.2010 tarihli ve Esas: 2010/11463, Karar: 2010/20271 numaralı kararı; Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin, 28.11.2007 tarihli ve Esas: 2007/7328, Karar:

2007/10102 numaralı kararı (Kararlar, UYAP Mevzuat ve İçtihat Programından alınmıştır.).

285 Özgenç, Genel Hükümler, 9. Bası, s. 842 (Öğretide Özgenç, dava açma süreleri zarfında, iddianamenin düzenlenememesi hâlinde, kovuşturmaya yer olmadığı kararının verilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Bk. Özgenç, Genel Hükümler, 9. Bası, s. 842.);

Özbek/Kanbur/Doğan/Bacaksız/Tepe, Muhakeme, s. 132. Yargıtay 4. CD, 23.06.2010 tarihli ve E:

2008/15913, K: 2010/12286 numaralı kararında, dava süresinin, Cumhuriyet savcısının iddianameyi düzenlediği tarihte dolmamış olması hâlinde, kamu davasının düşürülmesi kararı verilemeyeceğini ifade etmektedir. Karardaki bu ifadelerin, mefhumu muhalifinden hareket edildiğinde, Cumhuriyet savcısının iddianameyi düzenleyeceği tarihte dava süresinin dolmuş olması hâlinde, soruşturma işlemlerine derhâl son verilecek ve soruşturma işlemlerine son verilmesi kararı verilmesi gerekecektir.

Yargıtay 4. CD’nin, mezkûr kararındaki ifadeleri, şu şekildedir: “… Ancak; 1- 5187 sayılı Basın Yasasının 26. maddesi basılı eserler yoluyla işlenen suçlarla ilgili ceza davalarının açılmasına ilişkin günlük süreli yayınlar yönünden iki ve diğer basılmış eserler yönünden dört aylık hak düşürücü nitelikteki sürelerin basılmış eserlerin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiği tarihte başlayacağı basılı eserlerin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilmemesi hâlinde yukarıdaki sürelerin başlama tarihinin, suçu oluşturan fiilin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından öğrenildiği tarih olacağı hükmü karşısında; … iddianamenin düzenlendiği tarihte iki aylık sürenin dolmadığı gözetilmeden, yasal olmayan gerekçe ile düşme kararı verilmesi … // Yasaya aykırı ve O yer C. Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, … oybirliğiyle karar verildi.”; Yargıtay 4. CD, 14.06.2010 tarihli ve E: 2008/13793, K: 2010/11516 numaralı kararında, dava süresinin dolup dolmadığının, mahkeme tarafından iddianamenin kabul edildiği tarihin nazarı itibara alınması suretiyle belirleneceğini ve Cumhuriyet savcısı tarafından iddianamenin düzenlendiği tarihte, dava süresi dolmamışsa davanın düşmesi kararı verilemeyeceğini ifade etmektedir. “… Ancak; 5187 sayılı Basın Yasası’nın 26/1. maddesinde basılı eserler yoluyla işlenen suçlarla ilgili ceza davalarının açılmasına ilişkin günlük süreli yayınlar yönünden 2 ve diğer basılmış eserler yönünden 4 aylık hak düşürücü nitelikteki sürelerin, yasa koyucu tarafından 1412 sayılı CYY’nin yürürlükte bulunduğu dönemde kabul edilerek 26.06.2004 tarihinde yürürlüğe girmesi ve 1412 sayılı CYY uygulamasında kamu davasının iddianamenin kabul edildiği tarihte açılmış sayılması karşısında, Cumhuriyet Savcılığı’na tanınan 2 aylık dava açma süresinin, sonraki herhangi bir yasayla değiştirilmediği ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CYY’nin 175.

80

savcısının, dava açma sürelerinin geçtiğini, soruşturma işlemlerine başladığında veya

bunlara devam ederken tespit etmesi üzerine vermesi icap eden karar, soruşturma

işlemlerine son verilmesi kararıdır.