• Sonuç bulunamadı

İddianamenin Düzenlenmesine Yer Olmadığı Kararının İçeriği

2.2. SORUŞTURMA İŞLEMLERİNE SON VERİLMESİ KARARININ

2.2.1. İddianamenin Düzenlenmesine Yer Olmadığı Kararının İçeriği

CMK m. 170/2’deki “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” şeklindeki hükümle, kanun koyucu tarafından, ceza muhakemesine hâkim ilkelerden biri olan iddianame düzenleme mecburiyeti ilkesi ifade edilmiştir

228

. Hükmün mefhumu muhalifinden hareket edildiğinde, soruşturma evresi sonunda toplanan delillerin, suçun işlendiği hususunda yeterli şüpheyi oluşturmadığı hâllerde, iddianamenin düzenlenmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekmektedir. Nitekim CMK m. 172/1’de, soruşturma evresinin sonunda, iddianamenin düzenlenmesi için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi hâlinde, Cumhuriyet savcısı tarafından, iddianamenin düzenlenmesine yer olmadığı kararının verileceği ifade edilmiştir

229

.

228 Kleinknecht/Meyer-Goβner, s. 573, kn. 2 (Yazarlar, ilkeyi, kanunilik ilkesi olarak adlandırmaktadır. Bu ilkenin anlamı ise kovuşturma mecburiyetidir, yani her şüpheliye karşı ve bunun için ön koşulları oluştuğunda, dava açma mecburiyetidir. Bu durum, savcılığın, dava açma hususundaki tekeliyle ilgili bir durumdur. Bk. Kleinknecht/Meyer-Goβner, s. 573, kn. 2.);

Özbek/Doğan/Bacaksız/Tepe, Muhakeme, 10. Baskı, s. 68. Öğretide Özbek/Doğan/Bacaksız/Tepe, bu ilkeyi, dava açma mecburiyeti ilkesi olarak adlandırmaktadır. Mamafih, buna ilişkin açıklamalarının hemen ardından, CMK ile doğrudan dava açma yetkisinin Cumhuriyet savcısının elinden alındığını ve davanın, iddianamenin kabulü ile açılmış sayıldığını ifade etmektedir. Bk.

Özbek/Doğan/Bacaksız/Tepe, Muhakeme, 10. Baskı, s. 68. Bu nedenle, bahis konusu ilkenin, iddianame düzenleme mecburiyeti ilkesi olarak adlandırılması tercih edilmiştir.

229 CMK m. 172/1–“Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi … hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. …”

61 Soruşturma evresi başlamış olmakla birlikte, bu evredeki en önemli faaliyet niteliğindeki delil elde etme işleminin gerçekleştirilmesine gerek olmayan veya delil elde etme işlemi gerçekleştirilmiş olmakla birlikte, bunların yeterli şüpheyi oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmesinin yapılmasına gerek olmayan hâller bulunmaktadır.

Örneğin, soruşturma konusu fiilin, kanunda suç olarak düzenlenmemiş olması veya suç olmaktan çıkarılmış olması nedeniyle suç teşkil etmemesi veya suç olmamakla birlikte kabahat teşkil etmesi hâlinde, buna ilişkin olarak delil elde etme işleminin gerçekleştirilmesi gerekmemektedir. Keza, soruşturma evresi başlamış olmakla birlikte, bazı muhakeme koşullarının gerçekleşmediği hâllerde, delil elde etme işleminin gerçekleştirilmesi gerekmemekte, daha doğru bir ifadeyle, koşulun gerçekleşmemesi nedeniyle, delil elde etme işlemi yapılamamaktadır. Soruşturma evresi başlamış ve delil elde etme işlemi gerçekleştirilmiş olmakla birlikte, ön ödeme veya uzlaştırma müesseselerinin uygulanması gereken hâllerde ise yeterli şüpheye ulaşılmış olmakta; ancak bu müesseselerin uygulanması nedeniyle soruşturma işlemlerine son verilmesi gerekmektedir

230

.

CMK m. 172/1’de, Cumhuriyet savcısının, soruşturma evresi sonunda, iddianame düzenleme olanağının bulunmaması hâlinde de iddianamenin düzenlenmesine yer olmadığına karar vereceği ifade edilmiştir

231

. Öncelikle iddianame düzenleme olanağı ibaresinin, soruşturma işlemlerine son verilmesi kararının verilebileceği bütün hâlleri kapsamadığının söylenmesi gerekir. Örneğin, soruşturma evresinde, Cumhuriyet savcısı tarafından ön ödeme müessesesinin uygulanması veya uzlaştırma müessesesinin uygulanması için gerekli usule başvurulması ve uzlaşmanın gerçekleşmesi hâlinde, iddianame düzenleme olanağının yokluğu ve dolayısıyla iddianamenin düzenlenmesine yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren değil; bilakis delil elde etme işlemlerine ve dolayısıyla soruşturma işlemlerine son verilmesini gerektiren bir hâl bahis konusudur

232

.

230 Özbek/Doğan/Bacaksız/Tepe, Muhakeme, 10. Baskı, s. 67, 68, 198 (Yazarlar, mezkûr hâllerde soruşturmaya derhâl son verilmesi gerektiğini ifade etmekle birlikte, bunun bir karar ile yapılması gerektiğini belirtmemektedirler.).

231 CMK m. 172/1–“Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, … veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. …”

232 Öğretide Kunter, ön ödeme müessesesinin uygulanması hâlinde, kovuşturmamanın değil, kovuşturmaya son vermenin bahis konusu olduğunu ifade etmiştir. Mamafih, buradaki kovuşturma ibaresi, tezin dördüncü bölümünde ayrıntılı olarak açıklanacağı üzere, sözlük anlamıyla kullanılmıştır.

62 Soruşturma konusu fiilin suç teşkil etmemesi de iddianame düzenleme olanağının yokluğunu değil, soruşturma evresinin önemli bir işlemi niteliğindeki fiile ilişkin delil elde etme işlemine devam edilmemesi gerektiğini ifade eden bir hâldir

233

. Özellikle bazı soruşturma işlemlerine devam etme koşullarında ise yine iddianame düzenleme olanağının yokluğu değil, delil elde etme işleminin veya sair soruşturma evresi işlemlerinin gerçekleştirilemeyeceği hâllerin varlığı söz konusudur. Kaldı ki, CMK m. 172/1’de kovuşturma olanağının bulunmaması şeklindeki ibare, Kanun’un muhtelif hükümlerindeki kovuşturma ibaresiyle örtüşmemektedir

234

. Buradaki

CMK’nın sistemine göre, buradaki kovuşturma ibaresinin, soruşturma işlemlerine son verilmesi olarak anlaşılması gerekmektedir. Ön ödeme müessesesinin uygulanması hâline ilişkin açıklamalar için bk. Kunter, s. 799, kn. 426.

233 Öğretide Ünver/Hakeri ise CMK m. 172/1’deki iddianame düzenleme olanağının bulunmaması hâlinin geniş yorumlanması ve soruşturma konusu fiilin suç teşkil etmemesinin de bunun içerisine dâhil edilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Yazarlara göre, örneğin, fiilin, meşru müdafaa hukuka uygunluk nedeni içerisinde bulunması hâlinde, bir suçtan bahsedilemeyecek ve bir suçtan bahsedilemeyeceği için soruşturma ve kovuşturma da yapılamayacaktır. Bu durumda, iddianamenin düzenlenmesine yer olmadığı kararı, yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesine binaen değil, bilakis yeterli delile ve meşru müdafaanın varlığına işaret eden delillere rağmen, suç teşkil etmeyen ve soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacak bir fiil dolayısıyla verilmektedir. Bk. Ünver/Hakeri, 13. Baskı, s. 506, 509. Öğretide Centel/Zafer’e göre, CMK’nın sisteminde, soruşturmanın başlatılmasına yer olmadığına dair bir kararın bulunmaması, uygulamada soruşturma yapılmadığı hâlde, iddianamenin düzenlenmesine yer olmadığı kararı verilmesine veya ihbar dilekçelerinin işleme konulmaması kararı verilmesine neden olmaktadır. Hâlbuki dilekçelerin işleme konulmaması, 1982 Anayasası m. 74’te düzenlenen dilekçe hakkına ilişkin hükmü ihlal edecektir. Bk. Centel/Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, 14. Bası, s. 90, 91. Belirtilmelidir ki, soruşturma konusu fiilin suç teşkil etmemesi hâlinde, esas itibarıyla, soruşturma evresi başlamıştır ve fiilin suç teşkil edip etmediğine yönelik soruşturma da gerçekleşmiştir. Daha açık bir ifadeyle, fiilin bu nitelikte olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla bazı soruşturma işlemleri yapılmıştır, hatta fiilin bu nitelikte olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla, delil elde etme işlemleri de yapılmıştır. Mamafih, fiilin suç teşkil etmediğinin öğrenilmesiyle artık bu işlemlere son verilmesi, delil elde etme işlemlerine devam edilmemesi gerekmektedir. Bu nedenle, karara ilişkin doğru adlandırmanın, soruşturma işlemlerine son verilmesi kararı olması gerekmektedir. Bu noktada, soruşturma işlemi kavramının geniş yorumlandığının da söylenmesi gerekir.

CMK m. 158’e, 15.08.2017 tarihli ve 694 numaralı KHK’nın 145 inci maddesiyle eklenen 6. fıkrayla, soruşturma evresini sona erdirici yeni bir karar türü olarak, soruşturma yapılmasına yer olmadığı kararı düzenlenmiştir. Karar türü, öğretide Centel/Zafer’in eleştirisini ortadan kaldırıcı nitelikte olmakla birlikte, yukarıda da izah edildiği gibi, karara ilişkin doğru adlandırma, soruşturma işlemlerine son verilmesi kararı şeklinde olmalıdır.

234 Bu meseleye ilişkin ayrıntılı açıklamalar, tezin dördüncü bölümünde yapılacak olmakla birlikte, burada yalnızca CMK’nın sisteminde, daha önce hazırlık soruşturması olarak ifade edilen evrenin soruşturma, daha önce son soruşturma olarak ifade edilen evrenin ise kovuşturma olarak ifade edildiği söylenmelidir. Bk. Veli Özer Özbek, Mehmet Nihat Kanbur, Koray Doğan, Pınar Bacaksız, İlker Tepe, Ceza Muhakemesi Hukuku, 6. Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2014, s. 133. Esas itibarıyla, CMK’daki farklılık/yenilik, CMUK döneminde iddianamenin yetkili mahkemeye verilmesiyle birlikte son soruşturmanın başladığının ve kamu davasının açıldığının kabul edilmesine karşılık, CMK’da, Cumhuriyet savcısının kovuşturma yapılması kanaatinde ise yalnızca iddianameyi düzenleyip bunu yetkili mahkemeye vermesidir. Buna karşılık, CMK’nın sisteminde, davayı açan; diğer ifadeyle, kovuşturma evresini başlatan Cumhuriyet savcısı değildir. Bk. Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma Gezer/Saygılar Kırıt/Alan Akcan/Özaydın/Erden Tütüncü, s. 616.

63 kovuşturma olanağının bulunmaması ibaresinin, iddianame düzenleme olanağının bulunmaması şeklinde anlaşılması, bu şekilde yorumlanması gerekmektedir

235

.

Öz itibarıyla iddianamenin düzenlenmesine yer olmadığı kararının içeriğinin, soruşturma evresine son verilmesini gerektiren bazı hâlleri kapsamaması; diğer ifadeyle, bu hâlleri kapsama bakımından yetersiz olmasına binaen soruşturma evresini sona erdiren yeni bir karar türü olarak, soruşturma işlemlerine son verilmesi kararı kabul edilmelidir.

2.2.2. Soruşturma İşlemlerine Son Verilmesi Kararının Eleme