• Sonuç bulunamadı

2.2. SORUŞTURMA İŞLEMLERİNE SON VERİLMESİ KARARININ

2.3.10. Ön Ödeme Müessesesinin Uygulanmış Olması

2.3.10.2. Ön Ödemenin Koşulları

2.3.10.2.2. Cezaya İlişkin Koşul

Ön ödeme müessesesinin uygulanabilmesi için karşılığında ya yalnızca adli para cezası öngörülen veya karşılığında öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan bir suçun soruşturma veya kovuşturma konusu olması gerekir. Kanuni tanımındaki karşılığında, hapis cezası ile adli para cezasının birlikte uygulanacağının belirtildiği suçlarda, adli para cezası açısından bir koşul belirlenmediği için yalnızca hapis cezası açısından, bu cezanın yukarı sınırının altı ayı aşmaması koşulu aranacaktır. Karşılığında uygulanacak hapis ve adli para cezasının, seçimlik ceza niteliğinde öngörüldüğü suçlarda da adli para cezası açısından bir koşul belirlenmediği için yalnızca hapis cezası açısından, bu cezanın yukarı sınırının altı ayı aşmaması koşulu aranacaktır

348

.

347 CMK m. 253/1–“(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur: a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar. b) Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan; 1. Kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88), 2. Taksirle yaralama (madde 89), 3. Tehdit (madde 106, birinci fıkra), 4. Konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116), 5. Hırsızlık (madde 141), 6. Dolandırıcılık (madde 157), 7. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (madde 234), 8.

Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239), suçları.”

348 Özgenç, Genel Hükümler, 9. Bası, s. 659. Nitekim TCK m. 75/4’te, suçun kanuni tanımında, hapis ve adli para cezasının seçimlik ceza olarak belirtildiği hâllerde dahi ön ödeme kurumunun uygulanabilmesi için hapis cezasının yukarı sınırının altı ayı aşmaması gerektiği ifade edilmiştir.

Bununla birlikte, söz konusu durumda, ön ödeme müessesesi dolayısıyla ödenecek para, aşağıda tekrar değinileceği üzere adli para cezası esas alınarak belirlenecektir. TCK m. 75/4–“(4) Suçla ilgili kanun maddesinde yukarı sınırı altı ayı aşmayan hapis cezası veya adli para cezasından yalnız birinin uygulanabileceği hâllerde ödenmesi gereken miktar, yukarıdaki fıkralara göre, adli para cezası esas alınarak belirlenir.”

98 2.3.10.2.3. Suçun İşlendiği Hususunda Yeterli Şüphenin Bulunması Koşulu

Ön ödeme müessesesinin uygulanmasına karar verilebilmesi için soruşturma evresinde elde edilen delillerin, suçun işlendiği hususunda yeterli şüpheyi oluşturması gerekmektedir; aksi takdirde, Cumhuriyet savcısı tarafından verilmesi icap eden karar, iddianamenin düzenlenmesine yer olmadığı kararıdır

349

.

2.3.10.2.4. Şüphelinin/Sanığın Kabulü

Ön ödeme müessesesinin uygulanabilmesi için soruşturma evresinde şüphelinin, kovuşturma evresinde sanığın ödemeyi kabul etmesi gerekmektedir

350

. Diğer ifadeyle, şüphelinin ödemeyi kabul etmemesi hâlinde, soruşturma işlemlerine devam edilecek ve iddianame düzenlenecektir. Sanığın ödemeyi kabul etmemesi hâlinde ise mahkeme tarafından, yargılamaya devam edilerek hüküm verilecektir.

Belirtilmelidir ki, bu koşulun gerekçesini, tıpkı hükmün açıklanmasının ertelenmesi müessesesinin uygulanması için sanığın müessesenin uygulanmasını kabul etmesi koşulunda olduğu gibi şüphelinin/sanığın beraat etme, aklanma hakkı oluşturmaktadır

351

. Bu durumda, suçu işlemediğini dolayısıyla beraat edeceğini

349 Kunter, s. 824; Artuk/Gökcen/Yenidünya, 7. Baskı, s. 955; İçel, İçel Ceza Hukuku Genel Hükümler, 6. Bası, s. 688, 690; Özgenç, Genel Hükümler, 9. Bası, s. 659, 662; Ünver/Hakeri, 9.

Baskı, s. 100 (Öğretide Ünver/Hakeri, belirtilenin aksine, uygulamada, Cumhuriyet savcılarının, şikâyet dilekçesi üzerine, şüpheliye hemen ön ödeme tebligatı gönderdiğini ifade etmektedir. Bk.

Ünver/Hakeri, 9. Baskı, s. 100.); Centel/Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, 11. Bası, s. 483, 488;

Centel/Zafer/Çakmut, 7. Bası, s. 725, 729; Eryılmaz, s. 344; Karakehya, Ceza Muhakemesi Hukuku – II –, s. 30, 31; Kitapçıoğlu, s. 136.

350 Kunter, s. 821, 822, kn. 431; Hafızoğulları/Özen, s. 535; Toroslu/Feyzioğlu, s. 495; Eryılmaz, s.

344.

351 Erdener Yurtcan, Ceza Muhakemesi Kanunu: (CMK) Şerhi, Cilt: II (Madde 175-335), 7. Bası, Adalet Yayınevi, Ankara, 2015, s. 1043; Soyaslan, Ceza Muhakemesi Hukuku, 5. Baskı, s. 426;

Donay, Yargılama, s. 393; Cumhur Şahin, Neslihan Göktürk, Ceza Muhakemesi Hukuku – II –, 4.

Bası, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2015, s. 190; Aynı gerekçeyledir ki, öğretide Karakehya, sanığa, hükmün açıklanmasının ertelenmesini kabul edip etmediğinin, deliller ortaya konduktan sonra sorulması gerektiğini ifade etmektedir; zira sanık, delillerin ortaya konmadığı bir aşamada, çoğu kez kendi durumunu, doğru şekilde değerlendirme imkânına sahip olamayacaktır. Yazar, uygulamada çoğu kez duruşmanın başında, sorgusu yapılacağı zaman, sanığa, hükmün açıklanmasının

99 düşünen şüpheli/sanık, ön ödemeyi kabul etmeyerek, hakkında iddianamenin düzenlenmesini, bu iddianamenin kabul edilmesiyle, mahkeme tarafından hakkında beraat hükmünün verilmesini veya verilen hükmün, kanun yollarıyla, beraat şeklinde kesinleşmesini sağlama imkânına sahip olmalıdır

352

.

ertelenmesini kabul edip etmediğinin sorulduğunu belirtmekte ve bu uygulamayı, mezkûr açıklamalarına binaen eleştirmektedir. Bk. Karakehya, Ceza Muhakemesi Hukuku – II –, s. 132;

Öğretide Öztürk/Erdem de bu konuda bir karar vermeden önce, mahkemenin, hükmün açıklanmasının ertelenmesini kabul edip etmediğini sanığa sormasının, mahkemenin ön yargıyla hareket ettiği anlamına gelebileceğini belirtmektedir. Ayrıca, yazarlar, hükmün açıklanmasının ertelenmesine;

ancak mahkûmiyet kararı verilmesi durumunda karar verileceğini ifade etmektedir. Buna göre, sanığa, hükmün açıklanmasının ertelenmesinin önceden hatırlatılabilip hatırlamayacağı sorusuna, olumsuz yanıt verilmesi gerekmektedir. Bk. Öztürk/Erdem, 11. Baskı, s. 391, kn. 734. İfade edilmelidir ki, CMK m. 231’de düzenlenen hükmün açıklanmasının ertelenmesi müessesesine, müessesenin uygulanabilmesi için sanığın kabulü koşulu, 22.07.2010 tarihli ve 6008 numaralı Kanun’un 7.

maddesiyle eklenmiştir. Koşulun düzenlendiği cümle, şu şekildedir: CMK m. 231/6 – “… Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” CMK m.

231/6’ya, 22.07.2010 tarihli ve 6008 numaralı Kanun m. 7 ile eklenen bu cümlenin, Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Mihalgazi Asliye Ceza Mahkemesi tarafından AYM’ye yapılan itirazda, AYM, koşulun kabul ediliş gerekçesini, aynı şekilde açıklamıştır. “… V- Esasın İncelenmesi … A- İtiraz Konusu Kuralın Anlam ve Kapsamı … İtiraz konusu kural ile getirilen düzenlemeden önce, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesiyle yargı yoluna müracaat hâlinde beraat edeceğini düşünen sanığın, suçsuzluğunu ispat amacıyla kararı temyiz incelemesine götürmesi mümkün değildi. Koşulların oluşması durumunda ceza hâkiminin takdiri ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, itiraza konu kuralın 231. maddeye eklenmesinden sonra sanığın talebine bağlı olarak verilecektir. Böylece hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının tüm koşulları bulunan sanık, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istemediğini beyan ederek, hakkında verilen kararı temyiz incelemesine götürebilecektir. … B- Anayasa’ya Aykırılık Sorunu … Ceza sistemimizde yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi koşullarına ilaveten getirilen ve sanığa kararı temyiz incelemesine götürebilme hakkı tanıyan kural, Anayasanın ve ceza hukukunun genel ilkelerine aykırı olmayıp, yasakoyucunun takdir yetkisi kapsamındadır. // İtiraz konusu kuralda sanığın kendi aleyhine beyanda bulunmaya zorlanması söz konusu olmadığı gibi, iptali istenen kuralın 231. maddeye eklenmesinden sonra, sanığın iradesine önem verilerek, sanığın iradesi dışında hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanması engellenmiştir. Sanığa, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı olduğunu beyan etme ve dolayısıyla hakkında verilen kararı temyiz incelemesine götürebilme imkânı veren kural, Anayasa’nın 38. maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen, kendisini suçlama ve bu yolda delil göstermeye zorlanma olarak değerlendirilemez. // Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa’nın 2., 36. ve 38. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir. …” Bk. AYM, Esas: 2011/41, Karar: 2012/25 numaralı ve 16.02.2012 tarihli karar, http://kararlaryeni.anayasa.gov.tr, (Erişim) 03 Aralık 2016.

352 Eryılmaz, s. 344. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, Esas: 1998/7, Karar: 1998/372-90 numaralı ve 17.03.1998 tarihli kararında, aynı hususa işaret edilmiştir. “… Önödeme nedeniyle mahkemece verilen davanın ortadan kaldırılması kararı temyize tabi, sabıka teşkil etmeyen, ileride işlenecek bir suçta tekerrüre esas ve tecile engel olmayan, sanık lehine bir hükümdür. Ayrıca, sanığın suçsuz olduğunu veya cezayı hafifletici nedenlerin varlığını savunması, suçu işlediği tarihte farik ve mümeyyiz olmadığını ileri sürmesi hâlinde, belirlenen cezayı ödemeyerek dava açılmasını ya da açılan davaya devam olunmasını sağlama olanağı da mevcuttur. …”, Karar için bk. Malkoç, 1. Cilt, s. 1073.

100 2.3.10.3. Ön Ödemenin Gerçekleşmiş Sayılması için Ödenmesi Gereken Paranın Belirlenmesi

Ön ödeme dolayısıyla Devlet hazinesine ödenmesi gereken paranın miktarı belirlenirken, suçun kanuni tanımındaki soyut ceza nazarı itibara alınacaktır. Diğer ifadeyle, üzerinden artırımların ve indirimlerin yapılacağı temel cezanın veya hükmedilen somut cezanın, ön ödeme için ödenmesi gereken paranın miktarının belirlenmesinde nazarı itibara alınması mümkün değildir

353

. Nitekim TCK m.

75/1’de de suçun kanuni tanımındaki soyut cezanın nazarı itibara alınacağı hususu ifade edilmiştir.

Ön ödeme dolayısıyla ödenmesi gereken paranın miktarı belirlenirken, suçun kanuni tanımındaki soyut ceza nazarı itibara alınacak olmakla birlikte, bu durum, her bir ceza açısından ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Şöyle ki, eğer suçun kanuni tanımında, ilgili suçun karşılığında uygulanacak ceza olarak yalnızca adli para cezası öngörülmüşse ve bu ceza maktu ise ön ödeme için ödenmesi gereken paranın miktarı, bahis konusu maktu para cezasının miktarı kadardır. Eğer suçun kanuni tanımında, ilgili suçun karşılığında uygulanacak ceza olarak yalnızca adli para cezası öngörülmüş olmakla birlikte, bu ceza için bir makas aralığı verilmişse ön ödeme için ödenmesi gereken paranın miktarı, adli para cezası için öngörülen makas aralığının

353 İçel, İçel Ceza Hukuku Genel Hükümler, 6. Bası, s. 690; Özgenç, Genel Hükümler, 9. Bası, s.

658; Koca/Üzülmez, 6. Baskı, s. 697. Buna karşılık, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, Esas:

1989/317, Karar: 1989/400 numaralı ve 18.12.1989 tarihli kararında, çoğunluk görüşü, temel cezanın nazarı itibara alınacağını ifade etmiş; çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyeleri ise suçun kanuni tanımındaki soyut cezanın nazarı itibara alınacağı görüşünü savunmuştur. “… 6831 sayılı Yasanın 91’nci maddesinin son fıkrası veya benzer nitelikteki hükümler, yeni bir suç tipi yaratmayan, suçun kendisine değil derecesine tesir eden eyleme veya kişiye bağlı ağırlaştırıcı veya hafifletici unsurlardır.

Bu unsurlar temel cezanın saptanmasında belirleyici durumunda olduklarından önödeme uygulamasında gözönüne alınmaları gerekir. Çünkü önödemede bulunabilmek için eylemin bütün unsurları itibarıyla müstelzim olduğu ceza miktarının (temel cezanın) 119’ncu maddede öngörülen sınırlar içinde kalması gerekmektedir. … Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyeleri “TCK.’nun önödemeyi düzenleyen 119’ncu maddesi mahkemelerin işlerini azaltmaya yönelik sanık lehine hüküm içermektedir. Artırma yapan fıkralar gözetilmeden ilk fiili ve cezayı belirleyen madde esas alınarak 119 ncu madde kapsamında kalıp kalmadığı saptanmalıdır. Aksi hâlde uygulama yetkisi bulunmayan C. Savcısı önödeme çıkaramayacaktır” biçimindeki açıklamalarla …”, Karar için bk. Malkoç, 1. Cilt, s. 1095.

101 aşağı sınırıdır

354

. Eğer suçun kanuni tanımında, ilgili suçun karşılığında uygulanacak ceza olarak yalnızca adli para cezası öngörülmüş olmakla birlikte, bu ceza maktu değilse ve bu ceza için bir makas aralığı da verilmemişse veya bu cezanın yalnızca yukarı sınırı verilmişse ön ödeme için ödenmesi gereken miktar, TCK m. 52/1 hükmüne binaen, beş gün üzerinden belirlenecektir

355

.

TCK’nın sisteminde, adli para cezasının belirlenmesi açısından gün para cezası sistemi kabul edildiği için adli para cezası kapsamında ödenmesi gereken para cezası, iki aşamada belirlenmektedir. Buna göre, birinci aşamada, TCK’daki ilgili hükümler çerçevesinde gün belirlenmekte, ikinci aşamada ise yine TCK’daki ilgili hükümler çerçevesinde bu gün karşılığında ödenecek miktar belirlenmekte ve ikisinin çarpımı suretiyle ödenmesi gereken adli para cezasının miktarı ortaya çıkmaktadır.

Ön ödeme için ödenmesi gereken paranın miktarı belirlenirken, suçun kanuni tanımında, ilgili suçun karşılığında uygulanacak ceza olarak yalnızca adli para cezasının öngörüldüğü ve bu ceza için bir makas aralığının verildiği hâllerde de yine iki aşama söz konusu olacaktır. İlk aşama, kanun koyucu tarafından, burada adli para cezası için öngörülen makas aralığının aşağı sınırının nazarı itibara alınacağı ifade edilerek, esas itibarıyla, daha önceden belirlenmiştir. İkinci aşama açısından ise iki tür belirlemenin varlığı söz konusu olacaktır. İlk olarak, bir gün karşılığında ödenecek paranın miktarı, TCK m. 52/2 hükmüne göre

356

, Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından takdir edilerek belirlenebilir

357

. İkinci olarak, bir gün karşılığında ödenecek paranın miktarında, adli para cezasının aşağı sınırının nazarı itibara alınmasında olduğu gibi, bir gün karşılığında ödenecek para miktarının aşağı sınırı;

diğer ifadeyle, yirmi Türk Lirası nazarı itibara alınabilir

358

.

354 TCK m. 75/1–“… yalnız adli para cezasını gerektiren … suçların faili; a) Adli para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını, … Soruşturma giderleri ile birlikte, … ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz.”

355 Özgenç, Genel Hükümler, 9. Bası, s. 660; Koca/Üzülmez, 6. Baskı, s. 698. TCK m. 52/1–“(1) Adli para cezası, beş günden az … olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, … ödenmesinden ibarettir.”

356 TCK m. 52/2–“(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adli para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.”

357 Özgenç, Genel Hükümler, 9. Bası, s. 660; Koca/Üzülmez, 6. Baskı, s. 698, s. 698’de dipnot 654.

358 Özgenç, Genel Hükümler, 9. Bası, s. 661; Koca/Üzülmez, 6. Baskı, s. 698, s. 698’de dipnot 654.

102 Ön ödeme için ödenmesi gereken paranın miktarı belirlenirken, suçun kanuni tanımında, ilgili suçun karşılığında uygulanacak ceza olarak yalnızca adli para cezasının öngörüldüğü; fakat bu cezanın maktu olmadığı veya bu ceza için bir makas aralığının verilmediği veya bu cezanın yalnızca yukarı sınırının verildiği hâllerde de yine iki aşama söz konusu olacaktır. Bu durumda, ilk aşamada, adli para cezası için belirlenecek gün, TCK m. 52/1 hükmüne binaen beş gündür

359

. İkinci aşama açısından, yukarıda, adli para cezası için bir makas aralığının öngörüldüğü suçlarda, ön ödeme için ödenecek miktarın belirlenmesine dair açıklamalar, aynı şekilde geçerlidir

360

.

Suçun kanuni tanımında, ilgili suçun karşılığında uygulanacak ceza olarak yalnızca hapis cezası öngörülmüşse ön ödeme için ödenmesi gereken paranın miktarı, hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak, her gün için otuz Türk Lirası üzerinden bulunacak miktardır

361

. Suçun kanuni tanımında, ilgili suçun karşılığında uygulanacak ceza olarak yalnızca hapis cezasının öngörüldüğü; fakat bu cezanın yalnızca yukarı sınırının verildiği hâllerde, hapis cezasının aşağı sınırı, TCK m. 49/1 hükmüne binaen, bir aydır

362

.

Suçun kanuni tanımında, ilgili suçun karşılığında hapis ve adli para cezasının birlikte uygulanacağının öngörüldüğü hâllerde ise ön ödeme için ödenmesi gereken paranın miktarı, yalnızca hapis cezasının öngörüldüğü hâldeki gibi belirlenen miktar ile yalnızca adli para cezasının öngörüldüğü hâldeki gibi belirlenen miktarın toplamıdır

363

. Suçun kanuni tanımında, ilgili suçun karşılığında hapis ve adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü hâllerde ise ön ödeme için ödenmesi

359 Özgenç, Genel Hükümler, 9. Bası, s. 660; Koca/Üzülmez, 6. Baskı, s. 698. TCK m. 52/1–“(1) Adli para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yedi yüz otuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.”

360 Özgenç, Genel Hükümler, 9. Bası, s. 660, 661.

361 TCK m. 75/1–“(1) … b) Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için otuz Türk Lirası üzerinden bulunacak miktarı, … Soruşturma giderleri ile birlikte, … ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz.”

362 İçel, İçel Ceza Hukuku Genel Hükümler, 6. Bası, s. 690; Özgenç, Genel Hükümler, 9. Bası, s.

660; Centel/Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, 11. Bası, s. 487; Centel/Zafer/Çakmut, 7. Bası, s. 727;

Koca/Üzülmez, 6. Baskı, s. 698. TCK m. 49/1–“(1) Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hâllerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz.”

363 TCK m. 75/1–“(1) … c) Hapis cezası ile birlikte adli para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezası için bu fıkranın (b) bendine göre, belirlenecek miktar ile adli para cezasının aşağı sınırını, Soruşturma giderleri ile birlikte, … ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz.”

103 gereken miktar, TCK m. 75/4 hükmüne binaen, adli para cezası esas alınarak

364

, yalnızca adli para cezasının öngörüldüğü hâldeki gibi belirlenecektir.

TCK m. 75/1’de ifade edildiği gibi, ön ödeme için ödenmesi gereken miktara, soruşturma giderleri de eklenecek ve şüpheliye, bu şekilde ortaya çıkan toplam miktarı ödemesi hususu tebliğ edilecektir

365

.

2.3.10.4. Ön Ödemenin Uygulanma Usulü

Soruşturma evresinin sonunda, ön ödeme müessesesinin mezkûr koşullarının oluştuğunu tespit eden Cumhuriyet savcısı, ön ödeme kapsamında ödenmesi gereken parayı belirleyip, soruşturma giderleriyle birlikte, bunu ödemesi hususunu, şüpheliye tebliğ edecektir

366

.

364 TCK m. 75/4–“(4) Suçla ilgili kanun maddesinde yukarı sınırı altı ayı aşmayan hapis cezası veya adli para cezasından yalnız birinin uygulanabileceği hâllerde ödenmesi gereken miktar, yukarıdaki fıkralara göre, adli para cezası esas alınarak belirlenir.”

365 TCK m. 75/1–(1) … Soruşturma giderleri ile birlikte, … ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz.” Ayrıca TCK m. 75/1’e göre, “… Taksirli suçlar hariç olmak üzere, önödemeye bağlı olarak kovuşturmaya yer olmadığına veya kamu davasının düşmesine karar verildiği tarihten itibaren beş yıl içinde önödemeye tabi bir suçu işleyen faile bu fıkra uyarınca teklif edilecek önödeme miktarı yarı oranında artırılır.”

366 Yargıtay kararlarında, ön ödeme tebligatında bulunması gereken hususlar belirtilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Esas: 2001/7-252, Karar: 2001/265 numaralı ve 20.11.2001 tarihli karar, “… O hâlde, sanığa yazılı olarak yapılan önödeme bildiriminde yüklenen suç, uygulanacak yasa maddesi, ödeyeceği ceza miktarı, ödeme süresi ve ödememe hâllerinin sonuçları, getireceği yükümlülükler açıkça bildirildiğine göre, …”; Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Esas: 2000/7, Karar: 2000/211-217 numaralı ve 07.11.2000 tarihli karar; Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Esas: 1999/2, Karar: 1999/210-261; Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Esas: 1998/3, Karar: 1998/194-258 numaralı ve 30.06.1998 tarihli karar. Kararlar için bk. Malkoç, 1. Cilt, s. 1048, 1051, 1065, 1072. TCK m. 75/1’e göre, ön ödeme müessesesinin uygulanması için Cumhuriyet savcısı tarafından yapılacak tebliğ üzerine, şüphelinin, ön ödeme kapsamında belirlenen miktarı ödeyebileceği süre, on gündür. Bu nedenle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bir kararında da belirtildiği gibi, on günlük süre dolmadan, soruşturma işlemlerine devam edilerek, iddianamenin düzenlenmemesi gerekir. Hatta şüphelinin, kendisine yapılan tebliğ üzerine, ön ödeme kapsamında belirlenen miktarı ödemeyeceğini beyan etmiş olması hâlinde de yine on günlük sürenin dolması beklenmelidir; zira şüphelinin bu düşüncesinden vazgeçerek, ödemeyi gerçekleştirmesi mümkündür. Keza, şüphelinin, kendisine yapılan tebliğ üzerine, ön ödeme kapsamında belirlenen miktarı ödeyeceğini ifade edip, ödememesi üzerine, yine on günlük sürenin dolması beklenmelidir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Esas: 1993/3, Karar: 1993/266-292 numaralı ve 01.11.1993 tarihli karar, “Öte yandan yasakoyucu sanığın düşünmesi, para cezası ile yargılama giderini temin ederek yatırması için on günlük süre tanımıştır. Para cezasını ödemeyeceğini söyleyen sanığın, tebligat üzerine yasal on günlük sürede düşünerek önceki görüşünden vazgeçmesi ve ödemede bulunması mümkündür.” Karar için bk. Malkoç, 1. Cilt, s. 1027; Yargıtay 2. Ceza Dairesi, Esas: 1999/13054, Karar: 1999/16343 numaralı ve 13.12.1999 tarihli karar, “TCK.nun 119. maddesi

104 2.3.10.5. Ön Ödemenin Sonuçları

TCK m. 75/1’de, ön ödeme kurumu çerçevesinde belirlenen miktarda paranın, soruşturma giderleri ile birlikte Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde

367

ödenmesi hâlinde, şüpheli hakkında kamu davasının açılmayacağı belirtilmiştir. Öğretide, TCK m. 75/1 doğrultusunda aynı hususun yanı sıra, müessesenin soruşturma evresinde uygulanması söz konusu olduğunda, Cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığı kararının verileceği belirtilmektedir

368

. Buna karşılık, belirtilmelidir ki, ön ödemede, soruşturma evresi sonunda elde edilen deliller, yeterli şüpheyi oluşturmakla birlikte, kanun koyucu tarafından takip edilen suç siyasetine binaen, artık soruşturma işlemlerine son verilmektedir. Ayrıca kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşı başvurunun düzenlendiği CMK m. 173 incelendiğinde, ön ödemede, soruşturma evresi sonunda elde edilen delillerin yeterli şüpheyi oluşturmamasından farklı bir durumun var olduğu söylenmelidir.

gereğince önödeme ihtarından sonra 10 günlük süre beklenilmeden sanığın “ödemeyeceğim”

şeklindeki ifadesine istinaden ve süre beklenilmeden önödeme yerine getirilmediğinden bahisle açılan hatalı dava üzerine yazılı şekilde hüküm tesisi.” Karar için bk. Malkoç, 1. Cilt, s. 1058.

Öğretide Hafızoğulları/Özen, TCK m. 75’in ilk fıkrasında yapılacak tebliğ üzerine ibaresi kullanıldığı hâlde, ikinci fıkrasında yapılacak bildirim üzerine ibaresinin kullanılmış olmasını, kanun koyucunun, terim birliğine uymadığı gerekçesiyle eleştirmektedir. Bk. Hafızoğulları/Özen, s. 536; Buna karşılık, Öğretide Özgenç, ilk fıkrada tebliğ ibaresinin kullanılmış olmasına karşılık, ikinci fıkrada bildirim ibaresinin kullanılmasını yorumlamaktadır. Buna göre, ilk fıkrada, tebliğ ibaresi kullanıldığı için Cumhuriyet savcısı tarafından yapılacak olan tebliğ, 7201 numaralı Tebligat Kanunu hükümlerine göre gerçekleştirilecektir. İkinci fıkrada, bildirim ibaresi kullanıldığı için mahkeme tarafından yapılacak bildirimin ise sanığın sorguya çekilmesinden önce ve sonra olmak üzere, ikiye ayrılarak

Öğretide Hafızoğulları/Özen, TCK m. 75’in ilk fıkrasında yapılacak tebliğ üzerine ibaresi kullanıldığı hâlde, ikinci fıkrasında yapılacak bildirim üzerine ibaresinin kullanılmış olmasını, kanun koyucunun, terim birliğine uymadığı gerekçesiyle eleştirmektedir. Bk. Hafızoğulları/Özen, s. 536; Buna karşılık, Öğretide Özgenç, ilk fıkrada tebliğ ibaresinin kullanılmış olmasına karşılık, ikinci fıkrada bildirim ibaresinin kullanılmasını yorumlamaktadır. Buna göre, ilk fıkrada, tebliğ ibaresi kullanıldığı için Cumhuriyet savcısı tarafından yapılacak olan tebliğ, 7201 numaralı Tebligat Kanunu hükümlerine göre gerçekleştirilecektir. İkinci fıkrada, bildirim ibaresi kullanıldığı için mahkeme tarafından yapılacak bildirimin ise sanığın sorguya çekilmesinden önce ve sonra olmak üzere, ikiye ayrılarak