• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

SONUÇ VE ÖNERİLER

Turizm ve spor deyimleri birbirine çok yabancı olmayan deyimlerdir ve insanların bulunduğu yer dışında yapılan sportif etkinliklere katılımları için yaptıkları seyahat- ler bir tür turizm hareketi olarak kabul edilirken, sporun kendisi de önemli bir turizm türü ya da dalı olarak literatüre girmiştir. Çalışmanın ilgili bölümlerinde de değinil- diği üzere ister birincil neden olarak spor amaçlı turizm olsun, isterse sportif etkin- liklerin bir yan ürünü ya da türevi olarak ortaya çıksın spor turizmi dünyada milyon- larca insanın katıldığı ve bu nedenle de çok önemli sosyal ve ekonomik etkiler yara- tan, bunun yanı sıra birçok çevresel etkiye de neden olan önemli bir turizm hareketi- dir. Spor turizminin katılımcı/izleyici sayısı olarak zirveye çıktığı dönemler olimpi- yatlar ya da futbol dünya şampiyonaları gibi mega etkinliklerdir. Ancak bu tür etkin- likler her dört yılda bir düzenlendiği ve her iki yılda biri gerçekleştiği için bu turizm türüne dönemlik ve kısa süreli etkinlikler olarak bakmak gerekir. Ancak yarattığı ekonomik hacim kuşkusuz oldukça yüksektir. Ayrıca düzenlendikleri bölgelerde ani talep artışlarına neden oldukları için de turizm sektörünün ve ilgili sektörlerin kapa- sitesini zorlayarak turizm piyasasında dengesizliklere yol açtığı gibi diğer turizm bölgelerinde de talep azalmasına neden olmaktadır. Örneğin, Avusturya ve İsviç- re’de düzenlenen son Avrupa Futbol Şampiyonası sırasında ülkemize Avrupa’dan gelen turist sayısında düşme olmuş, ancak şampiyonanın sona ermesinden sonra tekrar ani bir yükseliş trendine girmiştir. Futbolun dışsal etkileriyle birlikte bugün yeryüzünde yarattığı toplam gelir büyüklüğü uzmanlara göre 150 milyar dolara ulaşmaktadır. Bu anlamda futbolun en önemli dışsal etkisinin yaşandığı sektörlerin başında da turizm gelir. Bu nedenle futbol turizm için çok önemli bir spor etkinliği- dir.

Yukarda sıralanan nedenlerden dolayı, mega spor turizmi olayları aslında kendine özgü bir çalışma ve araştırma alanını oluşturmaktadır ve bu olayların gerek turizm sektörüne gerekse diğer sektörlere yansımaları konusunda özellikle yabancı literatürde oldukça fazla çalışmaya rastlamak mümkündür. Bu olaylar dışında bazen seyre dönük ancak izleyicisi diğerleri kadar fazla olmayan spor etkinlikleri ve buna bağlı turizm hareketleri de vardır kuşkusuz. Bunlar nispeten daha sınırlı bir kitleye hitap eden tenis ve golf ya da formula gibi yarışmalar ve sporlardır. Ancak bunlar da dönemsel ve kısa süreli faaliyetlerdir kuşkusuz. Oysa ki, turizm sektörü varlığını

uzun süre ve istikrarlı talep gösteren etkinliklere dayandırmak ister. Bu nedenle de insanların izleyici olarak değil, bizzat kendilerinin spor katılımcısı olarak yer alacak- ları spor turizmi turizm sektörü ve bu sektörde yer alan işletmeler için önemlidir. Üstelik spor turizminin eğer müşteri memnuniyeti sağlanırsa sürekli aynı bölgelere ve tesislere giderek spor yapmak için seyahat eden önemli bir sadık müşteri kitlesi yaratmak da mümkündür. Bu konuda en iyi örnek golf, yat, sörf, kayak, rüzgar sörfü gibi sporlara katılan sporcuların ya da ziyaretçilerin sürekli olarak aynı yere ya da yalnızca birkaç yere gitmeleri verilebilir.

Spor turizminin pazar yapısının diğer pazarlara göre oldukça farklı olduğunu bilmekte de yarar vardır. Çünkü Maslow’un ihtiyaçlar sıralamasından anımsanacağı üzere, bu tür etkinliklere katılan insanlar temel ihtiyaçlarını çok önceden ve kolay- lıkla karşılamış ve daha üst düzeydeki “kendini gerçekleme” ya da “fiziksel olarak

sağlam/sağlıklı kalma” dürtüleri ile seyahate çıkan insanlardır. Dolayısıyla, bu pazar

dilimi diğer birçok pazar dilimlerine göre ve özellikle kitlesel pazarlara göre hem kültür ve eğitim düzeyi bakımından, hem de gelir düzeyi, yaşam statüsü ve standardı daha yüksek ve bunun sonucunda da daha bilinçli, kalite beklentileri çoğunlukla yüksek ve tatmin edilmesi diğer alt-pazar bölümlerine (segmentlere) göre daha zor bir gruptur. Bu nedenle bu pazarların özelliklerinin, davranışlarının ve tercihlerinin bilinmesi ve anlaşılması hem destinasyon yöneticileri hem de işletme yöneticileri için yaşamsal önem taşımaktadır. Çünkü, bir yandan bu insanların beklentilerinin en düşük tatminsizlik düzeyinde karşılanması, öte yandan da müşteri bağlılığı(sadakati) ve pazar istikrarı sağlama bakımından bu konudaki ürün/hizmet ve pazarlama karar- ları son derece önemlidir.

Çalışmamızın konusunu oluşturan futbol takımları kamp turizmi ise yukarıda sıralanan iki önemli spor turizmi pazarından da farklı özelliklere sahiptir. Bu kitle öncelikle bireysel ve kitlesel değil örgütsel bir pazar niteliği taşır. Çünkü, bu seya- hatlerinde profesyonel amaç taşımaktadırlar. Diğer bir deyimle, futbol takımlarının sezon öncesi ya da ortası hazırlık kampı için seyahatleri bir turizm hareketidir, bu seyahati gerçekleştirenler sporculardır, gittikleri yerlerde ya da kaldıkları tesislerde öncelikle spor amacını taşırlar, ancak ne mega spor olaylarındaki gibi (hazırlık kar-

şılaşmaları dışında) izleyici kitlesine sahiptirler, ne de bireysel olarak yalnızca spor

rinde daha iyi bir duruma ya da konuma gelmek amacı ile yaparlar. Bu seyahatler bir anlamda akademisyenlerin kendilerini mesleki açıdan geliştirmek için kongre, sem- pozyum, konferans, seminer vb. gibi toplantılara katılmaları ya da iş yaşamındaki profesyonellerin (yönetici ya da yönetici adayları) mesleki bilgilerini geliştirmek için bir seminer ya da iş toplantılarına katılmalarına benzer amaç taşırlar. Her iki örnekte de temel amaç “mesleğinde daha iyi olmak”tır. Bu nedenle futbol kampı turizmi çalışmanın değişik yerlerinde belirttiğimiz üzere turizmdeki birincil talep özelliği taşımayıp, ikincil talep özelliği gösteren “örgütsel” bir taleptir. Doğal olarak da beklentileri diğer birincil nitelikteki talebe göre farklı olacaktır. Bu nedenledir ki bu pazarın özelliklerinin ve beklentilerinin hem destinasyon yöneticileri hem de tu- ristik tesislerin yöneticileri tarafından bilinmesi gerekir.

Futbol kulüpleri geleneksel yaz dönemi hazırlık kamplarının dışında, kış ayla- rında da kendilerine uygun iklim koşullarındaki yerlere önem vermektedirler. Liglere verilen aralar, turizm talebinin oldukça az olduğu kış aylarına denk gelmektedir. Futbol kulüplerinin kış aylarında oluşturduğu bu talep, turizm gelirlerinin ve talep dengesinin bütün bir yıla yayılmasında etkili olmaktadır. Ne var ki, uluslararası alanda futbol turizmi açısından Türkiye'de sadece Antalya ilinin adı geçmektedir, Bunun temel nedeni, Antalya'nın kış aylarında ılık geçen ikliminin yanı sıra, bu böl- gedeki konaklama tesislerinin ve antrenman sahalarının yeterli ve uygun olmasıdır. Futbolda devre arasının Aralık-Mart dönemlerinde olması Antalya bölgesinde turizmin tüm yıla yayılması yönündeki çalışmalarına önemli bir katkı sağlamaktadır. Futbol kulüplerinin kamp kadrosu, futbolcular, teknik heyet, yöneticiler, doktor, malzemeciler ve diğer görevlilerle 30-50 kişi arasında değişmektedir. Bunlara ek olarak yerel, ulusal ve uluslararası basın mensuplarının da bölgeye gelmesi ayrı bir hareketlilik getir- mektedir. Öte yandan, özellikle büyük futbol kulüpleri taraftarlarının takımlarının maç ve antrenmanlarını takip etmeleri için bölgeye geldikleri ve diğer otellere de belirli talep yarattıkları bir gerçektir. Hatta bazı futbolcuların fanatik taraftarları oldukları ve bu taraftarların da bölgeye gelerek ek talep yarattıkları bilinmektedir.

Antalya'nın futbol turizmindeki en önemli rakipleri arasında İspanya, Porte-

kiz, Kuzey Afrika ülkeleri ve Kıbrıs Rum Kesimi yer almaktadır. Ancak, son yıllarda

Kıbrıs Rum Kesimi'ne olan talebin azalması ve bu talebin Antalya'ya kayması ya- nında Kuzey Afrika ülkelerinin Antalya'daki konaklama tesislerinin gelişimine ayak

uyduramaması ve Portekiz'e olan talebin de önemli ölçüde İspanya'ya kayması ne- deniyle bu alandaki en önemli rakip olarak İspanya görülmektedir. Bazı konaklama tesisleri yetkilileri İspanya'da fiyatların yüksek olması ve kulüplerin futbol turnuva- sına katılamaması halinde kamp maliyetlerin yüksek olacağını Antalya'da özel fut- bol turnuvalarının arttırılması halinde talebin büyük bölümünün Türkiye'ye kayaca- ğını belirtmektedirler.

Görüldüğü üzere futbol turizmi ülke ve bölge açısından çok önemli yararlar va katkılar sağlayan bir spor turizmi pazarıdır. Bu çalışmada da temel olarak güdü- len amaç ya da hedef; ülkemiz turizm sektörü ve özellikle Antalya ve çevresi için son yıllarda çok önemli bir özel pazar dilimi durumuna gelen futbol takımlarının kamp yeri seçimi ölçütlerini ve kamp bölgesi kararlarını etkileyen faktörleri belirle- mek ve buna uygun öneriler geliştirmekti.

Bu amaçla yapılan çalışmanın ve araştırmanın ayrıntıları üçüncü bölümde yer almaktadır. Bu kısımda yalnızca araştırmanın temel ve en fazla göze çarpan bul- guları sıralanacak ve daha sonra konuya ilişkin önerilere yer verilecektir. Çalışmada ön plana çıkan sonuçlar aşağıdaki gibidir;

ƒ Anketleri % 85’lik oranda takımların üst düzey yönetici konumundaki kişiler yanıtlamıştır. Bu kişiler kamp yeri tercihi konusunda yetkili ya da konuya ilişkin olarak en iyi bilgi sahibi olan görevlilerdir.

ƒ Alınan yanıt sayısı hedeflenen sayıya göre düşük olsa da, yanıt veren takımların ana kütleyi temsil gücü oldukça yüksektir. Yanıtların önemli bir bölümü en üst

kümedeki takımlardan alınmıştır. Az sayıda takım 2. kümeyi temsil etmektedir.

Tüm takımlar içinde yalnızca 2 tanesi bulunduğu 2. lig (3. küme) kategorisinde yer almaktadır.

ƒ Futbol takımlarının kuruluş yıllarının uzun geçmişe dayanması kamp yeri karar- ları açısından önemli bir faktör olarak kabul edilmiştir. Çünkü, uzun geçmişe da- yanan takımların konuya ilişkin deneyimlerinin daha fazla olacağı varsayılmıştır. Elde edilen sonuçlar da ulaşılan takımların % 70’inin 50 - 150 yıl arası geçmişe sahip olduğunu göstermektedir. Bu bakımdan amaca ulaşıldığı söylenebilir. ƒ Futbol takımları ağırlıklı olarak gittikleri bölgede 8 - 15 gün arası kalmaktadırlar.

İkinci büyük dilim de 16 - 25 gün seçeneğini belirtmiştir. Takımların kalış sürele- rinin ortalama olarak 15 - 20 gün olduğu söylenebilir.