• Sonuç bulunamadı

Fırat YALDIZ *

EY LÜL 2020 SONRASI

1990’ların başından 2020 yılına kadar geçen süre içerisinde, uluslararası hukuka açık bir şekilde aykırı olan Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’ı işgali, Eylül 2020’de başlayan çatışmalarla bir kez daha uluslararası kamuoyunun gündemine gelmiştir. Bu dönemde yaşanan çatışmalara ilişkin gözden kaçırılan önemli bir konu, BM Antlaşması’nın ilgili maddelerinin (m.2/4 ve m.51) Ermenistan tarafından bir kez daha ihlal edildiğidir. Nitekim Acer (2020: 8) Eylül 2020 sonrasında meydana gelen çatışmaları BM Antlaşması’nın m.2/4’te açıklanan meşru müdafaa hakkı kapsamında değerlendirerek “bir ateşkes anlaşması olması ve bir görüşme sürecinin devam ediyor olması durumunda dahi, şayet Ermenistan silahlı saldırıları devam ederse, Azerbaycan’ın hukuken meşru müdafaa hakkının doğduğu ve bu hakkının bütün işgal altındaki toprakların kurtarılmasına kadar devam edebileceği”ni belirtmektedir. 27 Eylül 2020 tarihinde Dağlık Karabağ ve civarında yeniden başlayan çatışmalar, 10 Kasım 2020 tarihinde bir mutabakatla14 sona ermiş ve Ermenistan Dağlık Karabağ’ın büyük bir kısmından çekilmeyi kabul etmek durumunda kalmıştır. Bu çatışmalar esnasında, Ermeni güçleri, savaş bölgesinde (hatta savaş bölgesi olmayan yerlerde) Azerbaycan yerleşim yerlerini hedef almış, bu saldırılar sonucunda çok sayıda sivil ölmüş ve yaralanmış, birçok sivil yerleşim yeri de ağır hasar görmüştür.

Dolayısıyla Eylül 2020’den sonra Ermenistan tarafından işlenen suçların tespit edilmesi ve sorumluların yargı önüne çıkarılması önemli bir konudur. Suçların ve suçluların tespit edilmesi ve delillerin toplanması 13 Acer, Y. (2020). Ermenistan’ın Karabağ İşgali ve Uluslararası Hukuk. ULİSA. 12 (8), 7-8, s. 8.

14 Text of Ceasefire Agreement: Statement by President of the Republic of Azerbaijan, Prime Minister of the Republic of Armenia and President of the Russian Federation. https://web.archive.org/web/20201111212431if_/http://en.kremlin.ru/events/president/news/643 84. [Erişim tarihi: 13.03.2021]

SOĞUK SAVAŞ SONRASI SOSYAL, EKONOMİK VE SİYASAL GELİŞMELER BAĞLAMINDA GÜNEY KAFKASYA | 159 amacıyla, Azerbaycan makamları (özellikle Azerbaycan Başsavcılığı ve Azerbaycan İnsan Hakları Ombudsmanlığı) tarafından kapsamlı çalışmaların yürütüldüğü belirtilmektedir. Bu çalışmaların tamamlanmasının ardından, sorumluların ulusal ve uluslararası mahkemelerde yargılanması sağlanmalıdır.15

Eylül 2020’de yaşanan çatışmalar, sadece BM Antlaşması’nın m.2/4’ün ihlali ile kalmamış, Ermenistan’ın Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ’daki saldırıları ve hatta Azerbaycan’ın başta Gence ve Mingeçevir şehirlerine yönelik saldırıları ile Cenevre Sözleşmeleri’ni de ihlal etmiştir. Bu kapsamdaki iddiaların, (i) Savaş Zamanında Sivillerin Korunmasına İlişkin Cenevre Sözleşmesi (1949), (ii) Savaş Esirleri Hakkında Uygulanacak Muameleye İlişkin Cenevre Sözleşmesi (1949) ve (iii) Savaş Halindeki Silahlı Kuvvetlerin Hasta ve Yaralılarının Durumlarına İlişkin Cenevre Sözleşmesi (1949) hükümleri doğrultusunda ve savaş suçları boyutuyla incelenmesi özellikle önem taşımaktadır.

Buna ek olarak, başta Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ olmak üzere, Azerbaycan’ın çeşitli bölgelerinde Ermenistan ordusu tarafından düzenlenen saldırılarda öldürülen sivillerin de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde koruma altına alınan yaşam hakları (m.2) ihlal edilmiştir. Bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dava açılması, Ermenistan’ın insan hakları ihlallerinin tespiti ve yargılanması açısından örnek olacaktır.

Son dönemde yaşanan bu gelişmeler uluslararası hukuk bağlamında son derece önemli bir konu olan kendi kaderini tayin hakkı (self-determination) kavramını yeniden gündeme getirmiştir. 1992 yılında bağımsızlığını ilan eden fakat hiçbir devlet tarafından tanınmayan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti, sıklıkla self-determination ilkesi ile ilişkilendirilmiştir. Ancak kendi kaderini tayin ilkesi konusundaki eserlerin birçoğunda, uluslararası hukuka göre Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’dan hukuken ayrılamayacağı sonucuna varılmaktadır.16 Eylül 2020’de başlayan çatışmaların ardından Kasım 2020’de imzalanan antlaşma ile ortaya çıkan yeni siyasi ve idari durum, self determination kavramının Dağlık Karabağ konusunda daha sık bir şekilde gündeme geleceğini göstermektedir.

Bu noktada belirtilmesi gereken bir diğer kavramsal çerçeve de, uluslararası hukuk açısından önemli bir tartışmanın öznesi olan anklav 15 Acer, Y. (2020). Ermenistan’ın Karabağ İşgali ve Uluslararası Hukuk. ULİSA. 12 (8), 7-8, s. 8.

16 Sterio, M. (2016). Self-Determination and Secession Under International Law: Nagorno-Karabakh. German Yearbook of International Law. 59, 81-113.

(enclave) ve eksklav (exclave) kavramlarıdır. Anklav siyasi coğrafyada tamamen başka bir ülkenin sınırları içerisinde yer alan yabancı toprak parçasını; eksklav ise siyasi olarak bağlı olduğu ülkeye coğrafi açıdan bağlı olmayan, bu bölge ile arasında başka bir yabancı ülke ya da ülkeler bulunan toprak parçasını ifade etmektedir.17 10 Kasım 2020 tarihli mutabakat uyarınca Dağlık Karabağ bölgesinde ortaya çıkan ve başka bir çalışmanın konusu olabilecek boyutlara sahip olan fiili durum, anklav ve eksklav kavramları üzerinden ayrı bir araştırma ve tartışma konusudur.

SONUÇ

SSCB’nin dağılmasının hemen sonrasında Ermenistan tarafından işgal edilen Dağlık Karabağ, bölgesel ve küresel bir soruna dönüşmüştür. Bu sorunun tarihsel, siyasal, ekonomik ve hukuki arka planları bulunmaktadır. Bu çalışmada, diğer alanlara kıyasla görece daha az incelenen uluslararası hukuk boyutu incelenmiştir. Dağlık Karabağ sorunu, Türk Dünyası’nda var olan sorunlar içerisinde, uluslararası hukuk açısından en haklı ve en güçlü olunan konuların başında gelmektedir. Buna rağmen, son olarak Eylül 2020’de yaşanan çatışmalar ve devamında ortaya çıkan gelişmeler doğrultusunda Dağlık Karabağ’ın uluslararası hukuk açısından yeterince incelenmediği, araştırılmadığı ve tartışılmadığı görülmektedir.

Öncelikle, Azerbaycan’ın SSCB’den ayrılarak bağımsızlığını ilan ettiği süreç göz önünde bulundurularak uti possidetis juris ilkesi uyarınca Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’a ait olduğu vurgulanmalıdır. Nitekim 1991’de dönemin Ermenistan Devlet Başkanı Levon Ter-Petrosyan ve Azerbaycan Devlet Başkanı Ayaz Mutalibov da dâhil olmak üzere on bir devlet tarafından imzalanan Almatı Bildirisi de, taraf devletlerin “birbirlerinin toprak bütünlüğünü ve mevcut sınırlarının dokunulmazlığını tanıyacağı ve bunlara saygı duyacağı”nı belirtmektedir. Almatı Bildirisi’nin ardından BMGK 1993 yılında dört ayrı karar (822, 853, 874, 884) alarak Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’da işgalci olduğunu tespit etmiş ve işgale son vermesini istemiştir. Ermenistan, Dağlık Karabağ’ı işgal ederek BM Antlaşması hükümlerini (m.2/4 ve m.51) ihlal etmiştir.

Eylül 2020’de başlayan çatışmalar ise, BM Antlaşması’nın yeniden ihlaline neden olmuş, yaşanan çatışmalarda Cenevre Savaş Suçları 17 Demir, T. (2020). Anklav, Eksklav ve Uç Topraklar-Güvenlik İlişkisi. Güvenlik Bilimleri Dergisi. UGK Özel Sayısı, 51-77, s. 52.

SOĞUK SAVAŞ SONRASI SOSYAL, EKONOMİK VE SİYASAL GELİŞMELER BAĞLAMINDA GÜNEY KAFKASYA | 161 Sözleşmeleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ihlal edilmiştir. 10 Kasım 2020’de imzalanan anlaşma ile ortaya çıkan fiili durum ise uluslararası hukuk açısından self determination ve enclave / exclave kavramlarının araştırılmasını, tartışılmasını gerekli hale getirmiştir.

Bu süreçte, Dağlık Karabağ konusunda kesin bir başarıya ulaşılabilmesi için askeri zaferin ardından sürdürülmesi gereken yeni bir mücadele alanı ortaya çıkmış, uluslararası hukuk ve diplomasi mücadelesine gereksinim her zamankinden daha fazla artmıştır. Başta BM nezdinde olmak üzere, Avrupa Konseyi, AGİT, AB, Türk Konseyi gibi bölgesel ve uluslararası örgütler ve ulusal / uluslararası mahkemelerde yürütülecek diplomatik ve yasal mücadele, Dağlık Karabağ’ın geleceğini belirleyecektir.

KAYNAKÇA

Acer, Y. (2020). Ermenistan’ın Karabağ İşgali ve Uluslararası Hukuk. ULİSA. 12 (8), 7-8. Akçay, D. (2020). Dağlık Karabağ Uyuşmazlığında Self-Determinasyon Tezlerinin Göreceliği.

Ermeni Araştırmaları. 65, 101-130.

Aliyev, T. (2006). Dağlık Karabağ Sorunu ve Uluslararası Örgütler. [Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi]. Ankara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Almaty declaration (1991). https://cis-legislation.com/document.fwx?rgn=4744. [Erişim tarihi: 18.03.2021].

Birleşmiş Milletler Antlaşması. https://inhak.adalet.gov.tr/Resimler/SayfaDokuman/221202014 1836bm_01.pdf. [Erişim tarihi: 13.03.2021].

Demir, T. (2020). Anklav, Eksklav ve Uç Topraklar-Güvenlik İlişkisi. Güvenlik Bilimleri Dergisi. UGK Özel Sayısı, 51-77.

Member States. https://www.un.org/en/member-states/. [Erişim tarihi: 18.03.2021].

Seyidova, S. (2014). Uluslararası Kuruluşların Dağlık Karabağ Sorununa Bakış Açıları ve Etkileri. Turkish Studies. 9(4), 1035-1048.

Shaw, M. N. (1996). The Heritage of States: The Principle of Uti Possidetis Juris Today. British Yearbook of International Law. 67, 75-154.

Sterio, M. (2016). Self-Determination and Secession Under International Law: Nagorno-Karabakh. German Yearbook of International Law. 59, 81-113.

Text of Ceasefire Agreement: Statement by President of the Republic of Azerbaijan, Prime Minister of the Republic of Armenia and President of the Russian Federation. https://web.archive.org/web/20201111212431if_/http://en.kremlin.ru/events/president/ news/64384. [Erişim tarihi: 13.03.2021].

UNSC Resolution 822 (1993). https://digitallibrary.un.org/record/165604. [Erişim tarihi: 18.03.2021].

UNSC Resolution 853 (1993). https://digitallibrary.un.org/record/170257. [Erişim tarihi: 23.03.2021].

UNSC Resolution 874 (1993). https://digitallibrary.un.org/record/174420. [Erişim tarihi: 23.03.2021].

UNSC Resolution 884 (1993). https://digitallibrary.un.org/record/176731. [Erişim tarihi: 23.03.2021].

47 Member States. https://www.coe.int/en/web/portal/47-members-states. [Erişim tarihi: 18.03.2021].

SOĞUK SAVAŞ SONRASI SOSYAL, EKONOMİK VE SİYASAL GELİŞMELER BAĞLAMINDA GÜNEY KAFKASYA | 163

BÖLÜM 9

DAĞLIK KARABAĞ SORUNU