• Sonuç bulunamadı

Sohbet n° 012 - Tarih: 24 ekim 2001

<> ve [] ile baĢlayan satırlar Aiberg‟e ait değildir.

Slm&slm sevgideğer chat'daĢlar.

<> Selam selam

Sayıca azız. Saat tam dokuz ve biz hemen baĢlayalım. Çünkü bugün sürekli elektrik kesintisi yaĢadık. Soru? Ya da geçen haftadan devam mı?? Hazır üç kiĢiyken bir anlaĢmaya varın, konuyu bulalım.

Mümkünse özel yazıĢmayalım ki vakitten tasarruf olsun.

<> Geçen haftadan devam edelim isterseniz.

<> Bir sorum olacak, dosya yapıp yollasam, mailime yanıtlanır mı?

Mailler yakında yanıtlanacaktır. Soruları haber grubuna asabilirsiniz.

<> Geçenlerde siteye asılması için konu vardı, bölünmemesini istemiĢtiniz.

Ġnanın konuyu unuttum. ġu anda tam altı tane “Özel” açık. Ben bunlara nasıl yanıt vereyim? Lütfen, icq, messenger ve mirc olarak Ģu anda 6 özel var, herkese nasıl yetiĢeyim? Biraz izin veriniz, Ģunları yanıtlayayım...

<> Kehf suresiydi sanırım

<> Chatte özel olarak konuĢmaya çalıĢmak bence saygısızlık, çünkü chatın belirli bir saati var, hepimiz bekliyoruz.

<> Hocam Hz Hızır

ICQ ve messenger'i kapatıyorum, bekleyenlerden özür dilerim. Görüyorsunuz, özelleri ne kadar kısa kessem yine de vakit alıyor.

Evet konumuzu hatırlatır mısınız?

<> Piramitlere girebili miyiz, kimse gelmeden?

Geçen pazar günü çok uzun bir mirc chat yaptımdı, o asıldı mı acaba?

<> Asıldı.

O yazıya itirazlar var mı?

<> Suyun ayrılması bir elektroliz, demiĢtiniz.

Evet suyun ayrılması, bir elektroliz benzeri, ama tam anlamıyla öyle değil.

<> Kimya hocama sordum, “Elektrotların çok büyük olması gerekir” dedi.

O kimyasal anlamda değil. Aslında Bermuda gibi enerji deĢarjlarında da su ayrıĢıyor. Ama burada olan OSMOS denen özel bir biyo-kimyasal olay ya da hatta biyo-simyasal bir olay. Olayı metafizik diye yorumlamayalım.

HerĢey bilimin sınırları içinde vardır. (Allah'ın varlığı dıĢında.) Elektrot olarak düĢünmeyin.

Sfenoid bobinler gibi de değil. Bu doğrudan bir Osmos olayı. Osmos'u anımsıyorsunuz değil mi?

Chaos‟dan (Hunnes‟ten) Cosmos‟a (Künnes‟e) bir Compansating Hole = Ödeme-dengeleme tüneli.

<> Bye, Allah kolaylık versin...

Onun sorusuna yanıt veriyordum. Musa'nın denizinin ayrılmasının bir elektroliz olayı MĠSALĠNDE, fakat aslında bambaĢka bir ileri teknoloji eĢliğinde olduğunu söylerken gidiverdi... Bu bana enteresan geldi. Özür dileyerek...

<> Ya sorusunda ciddi değildi, ya da yanıt verildiğini bilmiyordu?

Elektrolizi o sordu, bilmez olur mu? Kimya öğretmeni “Büyük bir enerji gerekir” demiĢ, doğrudur.

Ama mekanizmayı anlatırken gidiverdi...

<> Geçen hafta Kehf'in MUSA bölümünü anlatıyordunuz.

O zaman “Kur'an‟cılar” Musa ve YuĢa ile ilgili ilk ayeti lütfen assınlar. Ayetleri tek tek yazalım lütfen, ben istedikçe gelsin zahmet olmazsa...

<> 18-Kehf/60: Ey Muhammed! Bir vakit Musa, genç adamına demiĢti ki: “Ġki denizin birleĢtiği yere ulaĢıncaya kadar gideceğim, yahut senelerce gideceğim.”

“Ey Muhammed” yok elbette... Uzay-zamanda, iki denizin birleĢtiği yere nasıl gidilir? Demek ki “Ġki deniz birleĢiyorsa” birleĢen bir Ģey “ayrılmalı”dır da... Mantık doğru mu?

Bu arada, iki yerde iki denizin birleĢmesi olgusunu da inceleyelim. Her ayetin 7 anlamı var.

(Kur'an NUR = Beyaz ıĢık ve iç içe 7 rengi = Sebti Mesani'si olan tayfı var. Bunu artık hatırlatmıyoruz.) 7 anlamdan yüzeysel olanı Ģöyle: Akdeniz ve Kızıldeniz, “SüveyĢ” bölgesinde birbirlerine ÇOK yakınlar. Bu ayetteki, iki tane iki denizden birincisi. Ġkinci olay ise, PANAMA KANALI haber veriliyor.

Diyeceksiniz: “Bunda ne var? Zaten biliyoruz.” Ama öyle değil! Kur'an bunu 622'lerde yazdıysa, Amerika kaç yılında keĢfedildi? 1490'larda değil mi?

DüĢünün Ģimdi: 1498 - 622 = 876 yıl önce KUR'AN, “Amerika kıtasının bulunacağını, sonra 1550'lerde Panama'nın bulunacağını ve oraya bir KANAL açılacağını” haber veriyor. Yani iki ayrı yerde iki ayrı deniz birbirine salınmıĢ neredeyse... Bu da Kur'an mucizelerinden biridir. AMERĠKA KITASINI DA HABER veriyor. 876 yıl önce...

Aslında çok önce de haber vermiĢti: Zülkarneyn'in BATI yolculuğu Amerika kıtasına idi... Her neyse...

Bu arada bir not daha: Amerika'ya ilk ayak basan kimdi? Bir forsa (esir kürekçi).

<> DeVespuci

Hayır, Santa Maria gemisinden söz ediyorum, Colombus'un. Ġlk kez Kızılderilileri görmüĢlerdi.

Adı Rodrigo idi. Müslüman-Osmanlı esir olduğunu gizlemek için kendisine “Rodrigo” derdi. Bu kayıtlarda var. Dolayısıyla Web Search'de de bulabilirsiniz.

Kıtaya ilk defa RODRĠGO'yu çıkardı Kolomb, Kızılderililerin tepkisini öğrenmek için. Ama onu dostça karĢıladılar. O zaman Colomb ekibi de çıktı adalara... Bunun araĢtırmasını sizlere bırakıyorum.

Christopher Columbus ve Rodrigo diye de aranabilir, birlikte olması gerekiyor. Ġlk çıkılan adanın adı Caicos'dur.

Caicos adalar grubu; Caicos, Grand Turk ve Turk adlı üç adadan oluĢan bir devlettir. Eğer Web Search'de Ġkinci Murat Reis diye ararsanız (Birinci olarak aramayınız. Ġkinci Murat Reis, Barbarosların devamı bir amiral), o da Turk adasını gemi bakımı için “kalafat üssü” olarak kullandı.

Bunlar uçuk Ģeyler değil. AraĢtırınız, göreceksiniz. 2. Murat Reis diye arayabilirsiniz. Bunları haber grubumuza belge ya da doküman olarak, bulanların asmasını rica ediyorum. Rodrigo ve Murat kaptan çok önemli bir konudur çünkü...

<> http://www.netpano.com/haber/3956/Atlas/Okyanusunda/Bir/

<> 18-Kehf/60: Bir vakit Musa, genç adamına demiĢti ki: “Ġki denizin birleĢtiği yere ulaĢıncaya kadar gideceğim, yahut senelerce gideceğim.”

Geçen chat'lerde, Genç YuĢa'nın 17 yaĢında olduğunu söylemiĢtim. Bunun bir hesap sonucu çıktığını anlatırken, konu cifir'e gelmiĢti. Daha doğrusu -candaĢın da hassasiyetle izlediği gibi- karambole kurban olmuĢtu.

Cifir gibi sonsuz ötesi ve digital (bineer) setlere girmek anlamsızdı ama, konuya aĢina olduğumu göstermek için anlatmıĢtım. Bir de Riemann uzayında ekvator turu atılıp aynı noktaya gelineceğini anımsatmıĢtım.

Uzay-zamanın Riemann uzayı olmasının anlamı Ģu: Uzay ve zaman birleĢiktir. Aynı değillerdir, ama ikisi et-tırnak kardeĢlerdir. Biri varsa öteki de ona (normalde) eĢlik eder.

Musa'nın amaçları vardı: denizin nereden yarılacağını görmek istiyordu, dakik olarak orayı belirlemek ve Beni Ġsrail'i oradan geçirmek... Bir de Musa Katil idi... Bu günahın altında eziliyordu, Allah her elçisine “günahlarının ĠSMET sıfatı gereği affedileceğini = GĠDERĠLECEĞĠNĠ” bildiriyordu.

Musa ayrıca “ĠLĠM VE RAHMET” öğrenmek için, bir ALĠM arıyordu. Musa'nın bu buluĢma için de tam 7 nedeni vardı. Kalan nedenleri ayetlerin sonunda söyleyeceğim. Musa Ģunu da biliyordu: normalde bir arama biçimi değildi. “Uzay-Zaman” aberasyonları olacağını anlamıĢtı.

<> Bugün 60. ayeti de açıklayacak mısınız?

Biz 83'e kadar açıklayacağız. 83 Zülkarneyn'e dönüyor... “Ġki denizin birleĢtiği yere ulaĢıncaya kadar gideceğim, yahut senelerce gideceğim.” Bu ifadede de bir mucize var. Çünkü Rieman Uzay-Zamanında (Evrenimizin doğası budur) verilen bir noktadan, bir doğruya HĠÇBĠR paralel çizilemez.

Bildiğiniz üzere bu paralel eninde sonunda birbirini keser. Bu konuyu açmamı isteyeniniz var mı? O zaman Ģöyle bir postulat sunayım, araĢtırmacılar bunu arasınlar: “Riemann Uzay-Zamanında küre kapalı bir yüzeydir ama, aynı zamanda bir ekvator turundan sonra sonsuz tur daha atabilirsiniz.

Bu da o modeli “Sonsuz” yapar. ĠĢte bu Riemann olgusuyla aynı biçimde; “Ġki denizin birleĢtiği yere ulaĢıncaya kadar gideceğim, yahut senelerce gideceğim.”

“Senelerce”, yani bir daha, bir daha, bir daha gideceğim. Bu ayet, RĠEMANN uzayını haber vermektedir. (Riemann uzayı kitaplarımda da yer alıyordu.) Böylece Kur'an'daki hiçbir ayetin öyle geliĢigüzel olmadığını, AZ KELĠMEYLE ÇOK ġEY ANLATTIĞINI, özellikle de Alimlere MĠSAL dolarak sunulduğunu, aĢağı yukarı hepimiz biliyoruz değil mi?

Sormamın nedeni, bu ayetlerin yerini bilmeyen varsa, bulalım diyeydi... ġimdi 61. ayete geçelim.

<> 18-Kehf/61: Ġkisi, iki denizin birleĢtiği yere ulaĢınca, balıklarını unutmuĢlardı, balık bir delikten kayıp denizi boyladı.

Dikkat ediniz: “ĠKĠSĠ” sözünü hep aklınızda tutunuz. “ĠKĠSĠ” aklımızın ucunda bulunsun. Ġki denizin (AYRILACAĞI) birleĢtiği yere ulaĢtılar. ÖNCE Musa yürür, SONRA deniz ayrılır. Buna nedensellik ilkesi (Causality) dediğimizi anımsıyoruz, değil mi????

<> Siyah delikte de nedensellik kalkıyor.

<> Deniz = Evren. Ġki deniz = Ġki evren. BirleĢtikleri yer = Karadelik?

[[ Elektrik kesintisi sebebiyle Aiberg koptu. ]]

<> Aiberg‟in kitaplarında Firavun‟a dik uçurumlar gösterildiği bahsi vardı, hatırlayan var mı? Bu dik uçurumlar, büyük bir ihtimalle karadelikler olsa gerek? Ġyi de, bunu göstermek için, uzaya gidip karadeliğe yakalanmadan bir kolaçan edeceksiniz. Yani bir taĢıta ihtiyacınız var.

<> Tahminim karadelikler bulunduğumuz yerlerde de var?

<> Kesinlikle, zaten 4. kitabının sonunda bunu yazmıĢtı. Bir karadeliğin dünya içinden geçtiğini yazmıĢtı.

<> Sanırım yaklaĢıyorum, kitaplar bitince -kendimi- bulacağım inĢallah. Misal aleminin dıĢına çıkarsam...

<> Misal aleminin dıĢında ne var? Kendimiz orda mıyız?

<> Hayır, biz misal aleminin içerisindeyiz. Yani paralel evrenlerin arasında bir yerlerde, alt misal alemi ve üst misal alemleri var. Ne düĢünüyorsak o kesin vardır, öyle olmasaydı hayal edemezdik. ĠĢte sonsuz ihtimale bir ihtimal daha eklenemeyen noktaya geldiğimizde, yani elif noktası, iĢte oradan sonra mana alemi baĢlar. Asıl cennet cehennem oradadır. Ok? Lütfen yanlıĢlarımı söyleyin...

<> Evet, misal alemindeki kendimiz rüyadır, yani gerçekte yoktur.

<> Yani büyük melekler eğer misal aleminde olsalardı, düĢünerek onlara zarar verirdik. Mesela Cebrail‟i kolsuz düĢünürsek, ona zarar verebilirdik. Ama o mana aleminde olduğu için, onu düĢünemeyiz ve hayal edemeyiz.

<> Aiberg, 42 alemin çift çift düzüldüğünü, ama bunlara ne isimler verildiği?

<> 42 alem misal alemindedir, her Ģeyin çift çift yaratılıĢından dolayı sayısız çift paralel evren vardır.

Bunlar katlanacak, nasıl? Küçük küçük karadeliklerin, sonunda birbirini yutmasıyla (küçük olan büyük olanı), en sonunda tüm evrenler birbirini yok edecek ve asıl olan, mana alemine açılacaktır. ġimdi anlayabildin mi? Orada artık tesadüf yoktur, baĢka ihtimal yoktur. Allah ne söylemiĢse orada o var. Zira, öyle olmasaydı eğer, yanlıĢlıkla cennetlikler, cehenneme konabilirdi??

<> 42 alem çift çift olarak 21 çift alemden mi oluĢuyor?

<> Evet... O alemleri bir çerçeve içersine al ve adına “mana alemi” de. Sonra onları birleĢtir ve büz, ve baĢka bir yerde aç. Oraya da “mana alemi” de. Anladın mı?

<> Madde aleminden nasıl çıkacağız? Hilbert uzayından bunun ölçümü ne kadar?

<> Madde aleminden çıkmak için, ıĢık hızına ulaĢmak yeterli, yani ölmen lazım :) Ruhun doğal olarak o hıza ulaĢacak, sen yine sen olacaksın; ancak bedenin olmayacak, dolayısıyla maddeden arınacaksın. Her nefis ölümü tadacak ve madde yok olacaktır.

<> 21 çift alem, Kur‟an‟da RUH ile aynı mana mıdır?

<> Artık o kadar bilgim yok, onu Aiberg‟e sorunuz.

<> RUH Kur‟an‟da 21 kere geçtiğine göre, 21 çift alem ile mi ilgili?

<> Olabilir... Ama ne söylersem yanlıĢ olur, yanlıĢ bilgi vermek istemem...

<> IĢık hızı madde ile aĢılamaz...

<> IĢık hızına gelmeden ıĢık hızının ötesine geçmek, yani ölmeden önce ölmek... YaĢarken ıĢık hızı ötesi kurallarla yaĢamak...

<> DüĢünce ıĢık hızından hızlı olduğu için, düĢünce ile aĢmak lazım? DüĢüncemizi ise ancak Aiberg gibi birisinin Kur‟an tam yerli yerinde yorumlaması gerekiyor...

<> IĢık hızının ötesine sıçramak nasıl olur! Hızır, nasıl zamanda yolculuk yapıyor, madde olarak?

Bunu düĢündük mü?

<> DüĢündüğünü fiili olarak yaĢamak, ıĢık hızının ötesidir.

<> DüĢünce ile madde olarak ıĢık hızını aĢmıĢ olabilir mi? Aiberg bundan bahsetmiĢ miydi?

<> DüĢüncelerin varlık olduğu bir boyut yok mu?

<> Evet... DüĢüncelerin varlık olduğu bir boyut olabilir... Aiberg bundan bahsetmiĢ miydi? Ben hatırlamıyorum, ama mantıklı. Belki üst misal alemi olabilir? IĢık ötesi alem, ne dersiniz?

<> ġimdi özetlersek; gerçek alem, buradayız. Misal aleminde, düĢüncelerde ve ıĢık hızı sınırında yaĢıyoruz. Mana aleminde sonsuz olacağız. Peki; ıĢık hızına ulaĢmadan onu geçmek, ölmeden ölmek, bu durum söz konusu olursa, nerede oluruz??

<> YaĢarken ahırette olursun?

<> IĢık hızına varmadan geçmek?

<> Meleklerin bulunduğu mekanda oluruz?

<Kendini_Arayan_> Evet... Ama onlar misal aleminde değiller mi? IĢık hızını aĢınca zamanda geri gitmeye baĢlıyoruz, neden sonuçtan sonra geliyor. Bu boyut da misal alemi sınırlarında... Ölmeden ölmek, bence, Hızır‟ın kullandığı bir alem olabilir?

<> Yalnızca görüntüsü, evet bu da mantıklı olabilir? Eğer öyleyse, baĢka bir boyut aramamıza gerek yok

<> IĢık hızına ulaĢmadan atlamak, ölmeden ölmek, bir boyut mu oluĢturuyor?

[] Aiberg döndü.

Slm yeniden sevgideğerler. ArkadaĢlar, bana uydurma bir IP'den, her kim exe göndermeye kalkıĢtıysa, ortalığı ayağa kaldırdığından baĢka, bu kadar zamana yazık etti. Kaç chat'tir bir Musa konusuna giremiyoruz, bitirmek Ģöyle dursun...

Yazdıklarınızın tamamını okuyamadım, çok uzun, Ģöyle bir bakıyorum: Temel yanlıĢlar var. Mesela ANTĠTAKYON'u gözardı etmiĢsiniz. Antitakyon'un zamanı, bizimki gibi “Dünden yarına” akar. Bunları önce konuĢmak gerekir.

<> Yardımınıza ihtiyacımız var. Bence bu konuyu aydınlatalım, çünkü karıĢacak, lütfen konuĢtuklarımıza bir göz atın...

Göz atayım da temelde yanlıĢlar var. Yani bu chat baĢlı baĢına bir konu. Süper uzay, Hyper uzay vb... Sarfatti uzayını bilmeniz gerekir önce. Çok önemli çünkü.

<> Musa ve iki denizin ayrılması (birleĢmesi) konusuna devam edelim.

<> Namaz konusunu baĢka zaman yazarım demiĢtiniz? Namaz daha önemli.

<> Quran'a göre Quran nedir? Nasıl inmiĢtir? Nasıl OKUnmalıdır?

Sorular ve soranlar darmadağınıksınız. Neden? Belli bir konunun peĢinden gidelim.

<> Hızır‟ın kullandığı alem, ıĢık hızına ulaĢmadan mı, yani baĢka bir alem daha mı aramalıyız, misal alemin ve mana aleminin dıĢında?

DEHR ile ilgili bir ayet var. Geldiğiniz nokta doğru değil. Mirac'ın rüya mı gerçek mi olduğunu tartıĢır gibi gelmiĢsiniz bu noktaya. BaĢtan alıp tek tek geçmek gerekir. Ama konu bu mu?

DEHR denen bir zaman birimi var. CPT denen simetriler yasaları var. T = Zaman dört yollu. Ġleri giden, geri giden, bir ileri bir geri giderek sürekli osilasyon yapan zaman ve bir de DEHR yani dilediğin gibi kullanacağın, master'ı olduğun bir zaman = DEHR var.

CPT simetrilerini iyi biliyor muyuz? Ben zaman zaman bahsediyorum, ama bu CPT simetri, parite ve zaman çok katlı yollarını (T1, T2, T3, T4 ve T0) bildiğinizi bilsem konuya girebilirim.

ġöyle bir örnek: Mekanda enine yolculuk yapmak (Zaman enlemi), mesela Mekke ile Kudüs iki kent, normalde siz uzay'da yürür / araçla gidersiniz. Bir de paranormali var: Siz durursunuz. Uzay yürür.

Yani ayağınızın altındaki halı Mekke-Kudüs yönünde yürür. BUNA UZAY YÜRÜYÜMÜ denir.

Zaman da bir boyuttur (√(-1) kökiçinde sanal bir boyut, Minkowski uzunluğu). Aynı zamanda Kozirev'in “ALAN = Zaman enlemi x Zaman boylamı”ndan oluĢmuĢ soyut iki uzunluğun oluĢturduğu evren yüzeyi (km²/s²). Sarfatti-Eiberg postulatına göre ise bu üç boyutludur (Zaman küresi), yani km3/s3.

O halde zaman da üç boyutlu, fakat SANAL bir uzayın ta kendisidir. Bu uzayda öyle ya da böyle yürüyorsak ve/veya uzay bize yürüyorsa, aynı mantıkla zaman-küre içinde biz yürüyoruz ve/veya zaman bize yürüyor. Resulullah Mescidi Aksa'ya gitmedi. Mescidi Aksa ona YÜRÜDÜ.

DEHR denen bu üçüncü tip zamanda, HIZIR özel bir yetkiye sahiptir. Zamanı bir ÇARK gibi düĢünün, ya da Rulet masası gibi. Top çevrede dönüyor ve istenilen numaraya / bölmeye düĢüyor. Hızır zamana DEHR (CPT-4) tipi giriyor. Yani zaman küresine veya çemberine TEĞET. Ama Zülkarneyn öyle değil: Daireyi kesen bir KĠRĠġ gibi “ĠKĠ ZAMANLI”, yani biri ÖNCE diğeri SONRA olan ĠKĠ ZAMAN = KARNEYN.

CPT-3 tipinde, Hızır gibi HER NOKTADAN değil, TEĞET değil, sadece ĠKĠ NOKTA = KĠRĠġ'den giriyor. KiriĢ ise Kur'an'da SEDD diye geçiyor, Zülkarneyn seddi.

CPT-2 impulsiftir, osilasyoniktir. Elektrik akımı, yani Ģebeke cereyanı gibi AC'dir, bir ileri bir geri akar. Bu zaman türüne sadece NÖTRĠNOLAR uyarlar. Evrende baĢka hiç bir parçacık daha buna uyamaz.

Nötrinolar, aranılıp da bulunmayan ESĠR(Ether)in ta kendisidir. Tamamen hayalettirler. Zamanda bir ileri sonra düzgün biçimde bir de geri akarlar.

Nötrino ve antinötrinoların zamanları, sanıldığı gibi birbirlerine ters akmaz, yani biri ileri diğeri geri gitmez. Her ikisi de BĠR ĠLERĠ - BĠR GERĠ akarlar. Düz gidene ANTĠNÖTRĠNO, zamanda geri dönene de NÖTRĠNO denmektedir. Yani zamanda ileri akan bir antinötrino, geriye çevrilen oku nedeniyle bu kez NÖTRĠNO olur.

Sonra yeniden Alternatif akım gibi yine zamanda ileri akar, sonra yine geri akar ve bu çok düzenlidir. Bu yüzden nötrinoların ünlü “ESĠR” olma ihtimalini Louis de Broglie “%100” diye görmektedir. Nötrinoları bir yerden daha tanıyoruz: Bilin bakalım nereden?????

<> ġeytan...

<> Vesvese...

ġeytan, cinler gibi eksi ve artı yüklü elektron ve pozitron olmayıp, yüksüz bir elektron gibi davrandığından, nötrino rüzgarları olarak (Bu bilimsel ismidir) tanınır. Nötrinolar tamamen hayalettir, maddeyle hiç etkileĢmezler. Dünyanın ya da uzayın boydan boya içinden geçerler, ötesinden çıkarlar.

Madde onlara saydam davranır. Madde ile tek etkileĢimleri ise Ģudur: Nötrino rüzgarı = VESVESE!

ġeytan; zamanda bir ileri gidiyor, yaĢlanıyor (antinötrino gibi); sonra öleceği yaĢa geldiğinde, düzenli olarak, bu kez gelecekten geçmiĢe akıyor ve gençleĢiyor.

(ġeytan, kıyamete kadar ölümsüz kılınmıĢtır, çünkü insanoğlundan intikam istemiĢ ve kendisine böyle bir ALTERNATĠF AKIM gibi giden bir zaman verilmiĢtir.) ġeytan, iki uç arasında AC gibi gider-gelirken, cinler ve insanlar ise DC (Direct Current, Doğru akım, redresörü bilenler bunu bilir) tipinde osilasyonsuz, zamanda hep ileri (veya hep geri) giderler. Buraya kadar anlaĢtık mı????

<> Bunlar sadece bilimi keĢfetmek için bir araç, bilim ise sonsuza ulaĢmak için bir araç?

Amaç ve araçlar etap etaptır. Evreleri vardır. Örneğin atomaltı partiküller araçtır, amaç atomdur.

Atom araçtır, amaç moleküldür. Molekül araçtır, amaç makromoleküldür. Makromoleküller de araçtır, amaç organellerdir. Organeller de vasıtadır, erek olan organlardır (mesela bir hücredir).

Atom hücreye benzemez. Hücre de araçtır, amaç (örneğin) bir tohumdur. Hücre canlıya üyedir, ama ona benzemez. Tohum (Enfus = Sübje) araçtır. AMAÇ o tohumun yetiĢtirdiği (örneğin) dev bir çınar ağacıdır. O da araçtır, amaç ormandır.

Amaç dünyadır, güneĢ sistemine araçtır; amaç sistem ise, bu kez bir üst platformda galaksiye üye olduğundan, o da araçtır. Galaksiler de bir üst sisteme bağlıdırlar. (Meta galaksiler, lokal evren sektörleri vb...) Bunlar da araçtır, AMAÇ EVREN'dir.

Evren ise sonsuzda-bir'idir Süper uzayın. Süper uzay da bir üst sistemin ARACIDIR. Böylece tırmanır ve sonuca ulaĢırız: “KULLUK ĠÇĠN YARATTIM / BENĠ BĠLMELERĠ ĠÇĠN.” Bilmek ise BĠLĠM ĠLE OLUR. Bilim ALLAH'ı bilmek olan ASLĠ ve TEK yaratılıĢ gayemize hizmet eden tek araçtır. Bunun için Kur'an'ın ilk farzı OKU ile baĢlar kitabımız.

<> Mana alemini düĢünebiliyor muyuz?

Mana alemi diye bir Ģey yoktur. Bu evrenin üç uzay koordinatının, karĢı taraftaki üç soyut koordinatla birleĢmesidir. (Birbirlerinin uzantılarıdır.) Ve daha önceki sohbetlerimde anlattığım HOLOGRAM olayı, MANA ALEMĠNĠN TA KENDĠSĠDĠR. Ġnsanın mana alemi Halusinasyondur (HALUGRAMM).

Evrenin ise HALAUGRAMM'dır (Halogram). Bunları birbirine bağlayan bir köprü, yani HOLE = Delik ya da tünel süreci vardır. Bunun adı da HOLE-GRAMM'dır. Sonra daha yukarı gidersiniz. Orada ise Kutsal biçimler vardır. Bunlara da HOLY ya da HOLLY GRAM denir.

Artık Kozmos bitmiĢtir. Kaos vardır. Yani düzenler bitmiĢ, yerini düzensizlik, anaforları almıĢtır.

Onların her biri, bir ihtimal olup, sonsuz ihtimal / olasılıktır ve bütününe Allah'ımız KÜLLĠ ġEY'in demektedir. HollyGramlar buradan oluĢur. Yani tümü (Ġngilizce‟siyle yazıyorum) WHOLE-GRAMM'dır (Külli Ģey'in = Whole article).

En baĢta ALLAH (WHO-WEL ĠQRAM) vardı. Ondan sonra HOLOGRAM ve hiyerarĢisi ortaya çıktı.

Yani MANA ALEMĠ dediğiniz Ģey, Ģu saydığım tüm HOLOGRAFĠK yapıdır. Mana = Mücerret = Soyut (Kompleks) sayılar matematiğinden ibarettir. Mesela kalbe düĢen korku, beyne giren düĢünce, eksi

Yani MANA ALEMĠ dediğiniz Ģey, Ģu saydığım tüm HOLOGRAFĠK yapıdır. Mana = Mücerret = Soyut (Kompleks) sayılar matematiğinden ibarettir. Mesela kalbe düĢen korku, beyne giren düĢünce, eksi