• Sonuç bulunamadı

Hadis Ġslamı 2. Hanif Ġslamı

Sohbet n° 010 - Tarih: 17 ekim 2001

1. Hadis Ġslamı 2. Hanif Ġslamı

3. Hafif islamı

Birinci tür Ġslam malumunuz. Ġkinci ise yine malumunuz, biz azınlık. Üçüncü tür, yani “Hafif Ġslam”

ise çok yaygındır. Bir avuç Hanif'i çıkarırsanız, geriye kalan Hadis ve Hafif Müslümanlar… Yani iĢimiz iĢ?

Ġleride, büyük Ġslam iç savaĢında, üçe ayrılacağız: Süfyaniciler, Mehdiciler ve üçüncü olarak “SavaĢtan kaçanlar”.

Bunlar, sonuncular, HAFĠF müslümanlardır, görevleri kaçmaktır: “Hadis ve Hanif müslümanlar hele bir çarpıĢsın, biz kazananın yanında oluruz.”

Pekiyi kim Hadis, kim Hanif, kim Hafif? Hafif müslümanlar için Ģimdiye kadar Ģöyle bir yol izliyorduk. Soru: “Hocam, Ġslamiyet‟e göre namaz kaç vakit, kaç rekat?” Bizim tavrımız Ģuydu: “5 Vakit ve 40 rekat” diye onaylıyorduk. Ama bizi yakalamanın bir yolu vardır.

Bir gün birisi Ģöyle bir soru sorduğunda yakalanıyorduk: “Hocam, Kur'an'a göre kaç vakit, kaç rekat namaz vardır?” Cevabım Ģu oluyordu: “3 vakit ve ikiĢer rekat.” FARK SORU SORANLARDADIR.

Yani ilk soruyu soran ile, ikinci soruyu soran kiĢiler, NE sormuĢlar, bir dikkat ediniz?

<> Ġslam ve Kur‟an?

Evet, ĠSLAM ve Kur'an… Ġslam‟a örnek: “Taliban, erkeksiz dıĢarı çıkan ve 4 adım arkadan yürümeyen bir kadını öldürmeye yetkilidir.” Bu islama göre böyledir Kur'an'a göre ise: “Adem ve Havva'nın el ele tutuĢup yürüdüğünü” görüyoruz.

<> Peki biz Ģimdi hangi vakitlerde, kaç rekat kılacağız? Kur'an'a göre olanın vakitlerini açar mısınız?

ĠĢte bu hassas noktada, sorulara değinmeye korkuyorum. Artık “Hafif” müslümanlara göreceli yanıt yok. Kur'an'da namaz ÜÇ vakittir. Ġnanmayan, bütün ayetleri indirsin ve buraya yazsın. Üçü beĢ diye göstermek için bin bir takla atılmıĢtır meallerde. Ama onu ortaya koyabiliriz…

Aramızda Arapça bilen ve hatta Arap asıllı olan bile var. Birlikte bunları çevirebiliriz. Ya da en iyisi, ayın 22'sinde, namaz konusunu ele alabiliriz.

Artık Hanif ile Hafif de AYRILMAK ZORUNDA! Gerekirse yaprak dökümü bile olsa, ayrılmak gerekebilir. Hafif'lerin hep yanındaydık. Kırmadık. Öğrencilerim “Türban” dediler, imza bile verdim.

(Üniversitede hoca idim, bu kelle koltukta olmak demektir.)

Ama biliyorum ki Nur-31. ayette “Humurihinne = BaĢörtülerini” demiyor, “Saçlarını omuzlarından aĢağı uzatsınlar” diyor. Ama HAFĠF müslümanlık gereği, “Hocam, türban Ġslamiyet‟in emri değil midir?” dendiğinde, koca bir “EVET” diyordum. Kur'an'a göre “HAYIR” diyordum…

Ziynet baĢka, takı baĢkadır. Takı = Cevahir / Mücevher'dir. “Mücevher” demiyor Allah'ımız,

“Ziynet” diyor. Müzeyyen = Süs kelimesini bir dilimize dolamıĢız gidiyor.

Kadın ve erkeğin BĠRBĠRĠNDEN ÇOK FARKLI taraflarına ziynet denir. Erkekte Ģort, bayanlarda bikini (iki parça), bu ziynet bölgelerini örtmeye yeterlidir.

Yani Ģöyle bir örnek: bir bayan, banyo kapısını kilitlemeyi unutmuĢ, içeriye bilmeden biri giriyor.

Refleksle önce bir el önünü, ikinci eli ise göğüslerini kapattırır. SAÇLAR??? Saçların neyinden utanılır ki?

Saçımdan ne olur ki? Saçım doğum mu yapar? Saçım süt mü verir? Saçımın neresi HARAM?

Saçımın neresi seksi? Saçımın neresini ÖRTMELĠYĠM? NĠYE??? Eğer kadınlar örterlerse, Allah erkeklere de aynı emri çıkarırdı. Çünkü Nur-30. ayet, “Mümin erkeklere deki…” diye baĢlıyor.

Nur-31. ayet ise, “Kul lil müminati = Mümin kadınlara de ki…” diye baĢlıyor. Eğer kadına saç örtmek FARZ ise, otomatikman ERKEĞE de FARZ olur / olurdu… O zaman erkekler de baĢlarını örtsünler.

EĢitlik budur!!! Allah katında kadının saçı, sesi haram ise, erkeğin de saçı haramdır. Yorum bekliyorum.

<> Bikini ve Ģort dediniz; bikini altı Ģorttan daha açık değil mi, yani neden Ģort o zaman?

ġimdi: Erkekler için bir futbolcu Ģortu yeterlidir. Öylece namaz da kılabilir. Çünkü kadınlarla erkeklerin FARKLI bölgeleri = ZĠYNET'tir. Kadın ve erkekte farklı, o bilinen bölgelerden ortak olanı, ġORT içinde kalır. Ortak olmayanı (göğüs) ise erkekte saklanmaz, ama kadında “ÜST BĠR ÇAMAġIR” ile örtünür.

Allah ve Melekleri, “Erkek, Röntgenci vb” olmadıkları için, bir bayan kendi baĢına, o kılığıyla namaz kılabilir. Allah erkek değildir, melekler de… Nefsi yoktur saydıklarımın. Allah'ın da nefsi

yoktur. Hatta “Kıyam bi nefsihi” derken bile yanlıĢ söylüyoruz. Nefsi yok ki, bir de kendiliğinden Kaim olsun?

Allah her yerde, Meleklerim (Kiramen katibin) de… Tuvalette, ben banyoda soyunuk iken…

En pis yerlerde ve benimle birlikteler… Allah, erkek veya kadın değildir! Melekler de… Allah bu konuda, ayetlerle gazap püskürüyor. “Oğul edinmekten, meleklerin kızlar olmasından vb” büyük bir günah olarak söz ediyor.

<> Beynimizi, estetik değerleri düĢünmeye programlamalıyız, yoksa Ģeytan aklımızı ele geçirir.

Evet, doğru söylüyorsun. Estetik önce yüzümüzdedir. Yüz bir tablodur ve cinsel obje değildir. Yani erkek gibi laf atarsak, hiç bir karĢıt cinsimiz için “Öff yavrum, ne güzel bir burun, amaninn Ģu kulaklar”

falan demeyiz. Çünkü bunlar ziynet değildir. YÜZ estetik bir tablodur. Yüz güzeldir ve ayetlerde kapanması asla istenmez. (Afganistan, Arabistan, Farsistan, Libyaistan vb hariç…)

Yani görüyorsunuz ki; 1. Hadislere göre Ġslam, 2. Kur'an'a göre Ġslam, 3. HAFĠF'lere göre Ġslam…

<> 7-Araf/185: Peki, bu Kur'an'dan sonra, hangi hadise iman ediyorlar?

Hadislere göre “Saç” konusu, “Eğer ki bir kadının, saçının bir teli, bir ĢimĢir (tarak demek istiyor) üzerinde kalsa ve onu helali olmayan bir erkek görse, kıyamete kadar o saç teli yüzünden Allah ve Melekleri ona lanet eder.” Buyrun size HADĠS… Ebu Hureyre'den… “Sahih Mahih”

denenlerden… Ben saçımı tarayacağım, tesadüfen bir tel tarakta kalacak, o teli bir erkek görecek, ben yandım ki ne yandım??? Bu Hadis (Süfyani) Ġslamiyeti.

<> 12-Yusuf/111: Bu Kur'an, uydurulacak bir hadis değildir; aksine o, önündekini tastikleyici, her Ģeyi detaylandırıcıdır.

Benimkini biliyorsunuz, KUR'AN dini. HAFĠF din ise bambaĢka bir Ģey: “Yaw kadın çamaĢırıyla namaz kılar mı?” diye sorar. Çünkü Allah ile “Babamız”ı özdeĢleĢtirmiĢiz. Allah deyince, sakallı, kalın sesli, çatık kaĢlı, elinde sopa bir simge düĢünüyoruz.

Kadınların saçlarına düĢman olmuĢ, seslerine de. Hatta topuklu ayakkabıların çıkardığı seslere de? Hayır, benim Rabbim bunların hiç biri değildir! Bunun için SÜBHANALLAH der melekler hiç durmamaksızın.

Biz ne sanıyorduk “Sübhanallah” demeyi ya? Ne sanıyorduk “Tenzih etmeyi”? Ne sanıyorduk

“tesbih etmeyi”?

Bu bakımdan Ģu soru çok önemli: Ġster bana, ister Zekeriya Beyazıt'a, ister YaĢar Nuri Öztürk'e soru sorarken, size o sırrı veriyorum: Sorunuzdaki tek nüans Ģu:

a) Kur'an'a göre?

b) Ġslamiyet‟e göre?

ĠĢte bu nüansı kullanarak, iki aynı yanıt alacaksınız.

Bayraktar Hoca'ya, Rahmetli Nurbaki arkadaĢıma… Hangimize sorarsanız, soru Ģeklinden cevap Ģeklini de siz belirlemiĢ oluyorsunuz.

<> Ayetler?

Ne ile ilgili ayetler? Namaz ile ilgili mi? Hangi ayetler?

<> Ziynet, namaz, rekat… <> Namaz ve örtünme… <> Ziynet, örtünmek…

Beni Ģimdiye kadar ayetsiz mi sanıyordunuz? Bu kadar, 25 yaĢından beri emisyon ettiğim bu bilgilerin, tek bir kaynağı vardır. Ayetler zaten… Sadece Kur'an, yani ayetler… Ġsterseniz “Ġslam‟a göre”

diye baĢlayalım ve size ne evliya menkıbeleri, neler neler anlatırım, ne masallar, ne hadisler döktürürüm???

“Kur'an'a göre” derseniz, buyrun baĢlayalım. Mesela namaz kaç rekat, buradan ayetleri bulalım önce?

<> 11-Hud/114‟de; “Gündüzün iki tarafında ve geceye yakın saatlerde namaz kıl…”

<> 17-Ġsra/78: GüneĢin en üst noktasından, gecenin kararmasına kadar namazı kıl. Sabah Kur'an'ını da gözet. Çünkü sabah okunan Kur'an tanıklarca gözlenmektedir.

Evet bunu yorumlayalım. “Etrafen en nehar”, baĢka yerde de “tarafeyn en nehar” = GÜNÜN ĠKĠ TARAFI = Gündüzün iki tarafı. Yani gündüze iki namaz vakti vermiĢ; GECEYE ĠSE TEK vermiĢ, tek bir namaz vakti vermiĢ? “Geceye yakın” diye bir Ģey yok orada?

Olay Ģu: Ġsteyen, gecenin bir yerinde kalkıp, dilediği kadar namaz kılabilir. (Üç vakit farz, yani emir kipidir, emir sigasıdır.) Ama “Gecenin bir yerinde kalkıp namaza dursalardı” dendiğinde, emir değil, DĠLEK KĠPĠ olur. Serbestsiniz kılıp kılmamakta…

Ama dikkat ediniz: Günün iki yanında ve gecede, (toplam) üç vakit emrolunmuĢtur. Vitir olan ise arzunuza bırakılmıĢtır. Orada üç vakit bellidir. Dördüncü olanı (Yani dilek kipi olanı) ise, gece yarısından sonraya tehir etmiĢtir ayet. Hud-114'ün Arapça‟sını yazar mısınız? (Bu ayeti sizler verdiniz ve arge yapmalıyız.)

<> 11-Hud/114: “ve akımıssalate tarafıeyninnehari ve zülefen minelleyl innelhasenati yüzhibnesseyyiat zalike zikra lizzakiriyn”

Akımetüsselat = Ġkame edilen (Yerine konan) Namazdır. O bir kredi borcudur. Yani Kalu Bela'da verilmiĢ sözümüzdür ve vakitli farz olduğu için bu namazı kılarız. Akıymetüsselat = Bilinen namazdır. Ama Akıyme (Ġkame, Kaim) denmediğinde, o, NAMAZ DEĞĠLDĠR, DUA anlamına gelir.

Örneğin “Allah ve melekleri nebilerine SALAT ederler…” ayetinde SALAT = NAMAZ derseniz, bir çarpılırsınız ki sormayın. Allah ve Melekleri niçin "Peygambere" tapıp namaz kılsınlar… Doğru yanıt Ģu: “Allah ve melekleri nebilerine DUA ederler…”

ĠĢte bu ince ayrımdan inceleyin ayetleri. Göreceksiniz ki, Ģimdiye kadar özenle seçtiğiniz ve ezberlediğiniz ayetlerde:

1. Dua var, 2. Namaz var,