• Sonuç bulunamadı

SIYASI SÖYLEMDEKI DEĞIŞIKLIKLER: GEÇICILIK, KALICILIK VE GERI DÖNÜŞ

Ayhan KAYA

SIYASI SÖYLEMDEKI DEĞIŞIKLIKLER: GEÇICILIK, KALICILIK VE GERI DÖNÜŞ

Yakın zamanda, mültecileri “misafir” olarak nitelendirmenin, onların acil ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra yerli halk arasında mültecilere karşı ar- tan kızgınlıkla başa çıkma açısından da sürdürülebilir olmadığı ortaya çıktı. Türkiye, Nisan 2014’te yürürlüğe giren Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 61-95. Maddelerini temel alarak 2014 yılında Geçici Koruma Yönetmeliği’ni çıkardı. 35 Yönetmelik, Cenevre Sözleşmesinin imzacıları olan

Batı ülkelerinde mültecilerin sahip oldukları hemen hemen tüm sosyal ve medeni hakları tanımaktadır.36 Buna göre Türkiye, Suriyelilere üç unsurdan oluşan geçici koruma sağlamıştır: tüm Suriyeliler için açık kapı politikası; Suriye’ye zorla geri gönderilmemeleri (geri göndermeme ilkesi); ve Türki- ye’de sınırsız kalış süresi.

Mültecileri geçici olarak niteleyen Geçici Koruma Yönetmeliğinin uy- gulanmasının ardından, Devlet aktörlerinin medyada en azından bazı Suri- yeli sığınmacıların kalıcı olacağına dair değişen tutumuna ilişkin bazı söy- lemsel değişimlere tanık olunmuştur. Bu söylemsel değişimler şu ana kadar sorunun kalıcı niteliğini vurgulamıştır; 2016’nın başlarında çalışma izinleri- nin getirilmesi, öğrencilerin devlet okullarına dahil edilmesi, yüksek öğretim kurumlarında Suriyeli öğrenciler için kota oluşturulması, Suriyelilere vatan-

35 Geçici Koruma Yönetmeliği’nin tam metni için bkz. http://www.goc.gov.tr/files/_dokuman28.pdf Erişim: 06.05.2019.

36 Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi ve Protokolü’nün metni için bkz. http://www.unhcr.org/3b66c2aa10

daşlık verilmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Nu- man Kurtulmuş gibi siyasi isimlerin bazı açıklamaları. Almanya ve ABD’de yaşayan Türkleri Türkiye’de yaşayan Suriyelilerle karşılaştıran Cumhurbaş- kanı Erdoğan, gazetecilerle yaptığı görüşmede, Türkiye’de ikamet eden Su- riyeli mültecilere vatandaşlık verilmesi ihtiyacına değindi: “Bugün bir Türk, Almanya’ya gidip Alman vatandaşı olabilir; [bir Türk] ABD’ye gidebilir ve Amerikan vatandaşı olabilir; neden aynı şey ülkemizde yaşayan insanlar için mümkün olamıyor?”37

Bu açıklama, Türkiye’de büyük bir kargaşaya yol açtı ve Türk va- tandaşları, tüm Suriyelilere derhal vatandaşlık verileceği sonucuna vardı. Halkın genel rahatsızlığı nedeniyle Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, İçişleri Bakanlığı’nın bir öneri üzerinde çalıştığını duyurmak zorunda kaldı, bu da dolaylı olarak hükümetin kültürel ve ekonomik sermayeye sahip olanlara vatandaşlık vermeyi düşündüğü anlamına gelmekteydi:

Vatandaşlarımız rahat olsunlar. Henüz Suriyelilere vatandaşlık verilmesi konusunda yapılmış, tamamlanmış bir çalışma yoktur. İçişleri Bakanlığı- mız bu konuda çalışıyor. Çok sayıda nitelikli insan var, Türkiye’ye katkı sunabilecek insanlar var. Bu anlamda bu çalışmalar, kriterler ortaya konu- lur. Ortada henüz hiçbir şey yokken ve maalesef bazı muhalefet çevreleri, sırf ‘muhalefet olsun, Türkiye’de bir belirsizlik ortamı oluşsun’ diye sanki bütün mesele belliymişçesine, hiç çerçevesi belli olmayan bir konuda çok teferruatlı, biraz da fısıltı gazetesini çalıştırarak birtakım konular günde-

me getiriyor, bunlar doğru değildir.38

Ancak Türk devlet aktörlerinin vatandaşlık vermekle ne kastettiği hala net değil. Anekdot niteliğindeki kanıtlar, vatandaş olmayan işçiler için bir güvencesiz çalışma modelinin kurulması için devam eden neoliberal yö- netim biçimleriyle araçsallaştırılmış görünenlere göre ekonomik ve kültürel sermayeye sahip Suriyelilere vatandaşlık verilmesinin daha muhtemel oldu- ğunu göstermektedir (Canefe, 2016; Baban vd., 2016). 8 Mart 2019 itiba-

37 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriyelilere vatandaşlık veya çifte vatandaşlık verilmesi konusundaki söylemine ilişkin haberler için bkz. Hurriyet Daily News (11.07.2016), http://www.hurriyetdaily- news.com/erdogan-details-dual-citizenship-for-syrians.aspx?pageID=238&nid=101428&News- CatID=341.

38 Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un Suriyelilere vatandaşlık verilmesi konulu konuşması için bkz. Sabah (15.07.2016), http://www.sabah.com.tr/gundem/2016/07/14/hukumetten-suriye- lilere-vatandaslik-aciklamasi

rıyla Türk vatandaşlığı verilen toplam Suriyeli sayısı, 79.894 idi.39 Bu sayı 2 Ağustos 2019’da, 92.280’e yükselmiştir.40

Saha araştırması bulguları, Türk vatandaşlığının çoğunlukla genç, eğitimli, vasıflı, çalışan, çok dilli, Türkçe konuşan ve alt veya üst orta sınıf geçmişe sahip kişilere verildiğini göstermektedir. Türk vatandaşı ile evlilik yoluyla Türk vatandaşlığının verilmesi de yaygın bir uygulamadır. Bununla birlikte, Kürt kökenli, yaşlı, işsiz, işçi sınıfı geçmişi olanlara ve hiçbir vasıfsız kişilere vatandaşlık verilmesi çok daha az muhtemeldir. İzmir’de özel hizmet sektöründe tercüman olarak çalışan orta sınıfa mensup, 19 yaşında Arapça ve İngilizce konuşan bir erkek, İzmir’deki yerel makamlar tarafından Türk vatandaşlığı almak isteyip istemediğini sorulma deneyimini şöyle anlattı:

Vatandaşlığa başvurmadım ama bir gün beni randevu için iş yerimden aradılar ve vatandaşlık almaya uygun olduğumu söylediler. Almaya gittik, belgeleri hazırladık ve şimdi Türk kimlik kartlarının gelmesini bekliyoruz. Ailemden kimse başvurmadı ama bu hepimize verildi. Belki babamın işi yü- zünden. Bir sigorta şirketinde çalışıyor. Üniversite mezunu olmamasına rağ- men iyi bir şirkette çalışmakta (Mülakat, 5 Ağustos 2018, İzmir, 5_SRII). İzmir’den bir başka genç de Türk vatandaşlığına geçme deneyimi hak- kında benzer bir hikaye anlattı. 24 yaşında, orta sınıfa mensup, Arapça, İngilizce ve Türkçe konuşabilen ve İzmir’de göçle ilgili bir STK’nın kadın çalışanı şunları söyledi:

Önce İzmir’de oturma izni aldık. Bir yıl sonra bize [geçici koruma statüsü] kimlik kartları verildi. Artık Türk vatandaşıyız. 8 ay önce bize vatandaşlık verildi. Babam burada çalışan bir öğretmen olduğu için öğretmen, doktor, mühendis gibi nitelikli Suriyelilerin vatandaş olmasına izin veriyorlar. Ba- bam vatandaşlık başvurusunda bulundu ve bütün aile Türk vatandaşı oldu (Mülakat, İzmir, 30 Temmuz 2018, 9_SRII).

Şanlıurfa’da mülakat yaptığımız 22 kişiden 5’i kendilerine yakın za- manda Türk vatandaşlığı verildiğini, 4’ü ise başvurularının sürdüğünü söy- ledi. Bunlar, çoğunlukla üniversite mezunları ve öğretmenler, diş hekimleri, mühendisler, iş adamları gibi mali ve kültürel sermayeye sahip kişilerdir. Saha araştırması sırasında, Suriye’ye dönmek isteyip istemediklerini soran

39 Bkz. https://multeciler.org.tr/turkiyedeki-suriyeli-sayisi/ Erişim: 06.05.2019.

40 Bkz. https://t24.com.tr/haber/suleyman-soylu-vatandaslik-verilen-suriyelilerin-sayisini-acikla- di,833262 Erişim: 10.08.2019.

yetkililerden telefon alan veya başkalarını duyan bazı kişilere rastladık. Sa- hadaki deneyimlerimiz gösteriyor ki, belirli bir etnik profile sahip bir grup Suriyelinin yani Kürtlerin, Suriye’ye dönmesi bekleniyor. Etnik kökeni ika- met ettiği ülkede işleri daha da zorlaştıran kadın katılımcılarımızdan biri tarafından “burada sıkışıp kalma” duygusu çok güçlü sözlerle ifade edilmiş- ti. İzmir’de ikamet eden Afrinli 23 yaşında, evli ve Kürt kökenli bir kadın, hayatı kendisi için neyin anlamlı kıldığı sorulduğunda şunları söylemişti:

[Burada] bir geleceğimiz yok, bazıları yurt dışına gitti, başarabildiler. Kayınbiraderim bana birinden Suriye’ye dönmek isteyip istemediklerini soran bir telefon aldıklarını söyledi. Ev yok, iş yok, eşya yok diyorum. Nereye gidebiliriz? Suriye’ye dönmek isteyip istemediğimizi sormak için bizi nasıl arayabilirler? Sana oradaki mülkümüzü veriyorum, sen git, nasıl gidebilirsin, orada nasıl çalışabilirsin? Gençseniz oraya hiç gidemezsiniz, kadınsanız yolda yakalanabilirsiniz hatta Afrin’e gelmeden tecavüze uğ- rayabilirsiniz. Aslında gitmek istiyorum, geri dönmek istiyorum, hepimiz geri dönmek istiyoruz, neden burada bu kadar yüksek kira ödüyorum, maaşımızdan bize sadece 100 TL kalıyor maalesef bize, birikim yapamı- yoruz. Ne yapacağımızı bilmiyorum, bir geleceğimiz yok, ne ileriye ne de geriye doğru hareket edemiyoruz, burada sıkışıp kaldık (Mülakat, 17 Ağustos 2018, İzmir, 13_SRII).

2018 yılında ve sonrasında artan sosyo-ekonomik ve siyasi huzur- suzluk nedeniyle Türkiye’de Suriyelilere yönelik düşmanlığın artmasıyla on- lar hakkındaki geri dönüş söylemi daha da yaygınlaştı. Bu söylem kayması, 2018 ve 2019 yıllarında düzenlediği aylık basın toplantılarında Suriyeli geri dönenlerle ilgili ayrıntılı bilgi vermeye başlayan İçişleri Bakanı Süleyma- Soylu’nun konuşmalarında da kendini göstermişti.41 Hükümetin bu söylem kayması, 23 Haziran 2019’da yapılan yerel seçimlerde iktidar partisinin İs- tanbul, Ankara, İzmir ve Antalya gibi büyük şehirleri kaybetmesi sonrasın- da daha da keskinleşti. Örneğin, İstanbul’daki seçimlerin kaybedilmesinin ardından İstanbul Valisi, İstanbul’da ikamet eden geçici koruma kapsamın- daki Suriyelilerin, kayıtlı oldukları şehir olarak İstanbul’u gösteren bir bel- ge gösteremedikleri takdirde aslen kayıtlı oldukları şehirlere veya Suriye’ye sınır dışı edileceğini duyurdu.42 Politika uygulamalarındaki bu değişiklikler,

41 İçişleri Bakanı’nın bu tür basın toplantılarına bir örnek için bkz. http://www.hurriyetdailynews. com/turkey-granted-citizenship-to-over-92-000-syrians-145480 Erişim: 11.08.2019.

42 Bkz. https://www.pri.org/stories/2019-08-07/it-kills-you-waiting-syrians-live-under-threat-deporta- tion-turkey Erişim: 11.08.2019.

Suriyelilerin başına gelecekler hakkında sadece söylemsel bir değişim olma- dığı gibi, aynı zamanda onlara yönelik göçmen politikalarının misafirlikten geri dönüşe doğru fiili bir dönüşümü olduğunu göstermektedir (Şahin Men- cütek, 2019; Gökalp Aras ve Şahin Mencütek, 2019).

Outline

Benzer Belgeler